ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
Kriz korkuları hafifledi derken, ABD’de First Republic Bank hisseleri %50 düştü
Yayınlanma:
12 ay önce|
Yazan:
BankaVitrini- Küresel mali piyasalar dün büyük çaplı bir türbülansa tanıklık etti. Haftasonu, gerel ABD’de gerekse de Avrupa’da yaşanan uzun mesailer sonrası otoriteler piyasalarda var olan yangını söndürmek ve daha da bulaşmasını engellemek isterken, UBS’in rakibi Credit Suisse satın alması sonrası ilk intiba temkinli olsa da, daha sonra hava hızla olumsuz döndü.
- Özellikle, Credit Suisse’in sermayesinin en riskli kısmı ~$17mia AT1 (sermaye benzeri borçlanma) tamamıyla değersiz hâle gelmesi güvenli liman ihtiyacını artırdı! Bu minvalde, banka hisseleri daha da baskı altında kaldı. Asya’da işlem gören HSBC hisseleri %6’nın üzerinde değer kaybı ile dün güne başlarken, Avrupa banka endeksi günü %6 düşüşle 2023 kazanımlarını silerek haftayı kucakladı. Credit Suisse’i satın aldıktan sonra UBS’in de sorunlu hâle geleceği korkusu ise CDS risk primini 150 baz puan ile son 10 yılın zirvesine yükselirken, Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu S&P, UBS’in görünümünü negatife indirdi.
- Dün sabah saatlerinde yaşanan panik ile yatırımcılar güvenli limanlara akın etiler. Bankacılık krizinde altın ve bitcoin ilk akıllara gelen varlık sınıfları olurken, sarı metal 2,000 dolar seviyesini aşarak Mart 2022’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Hatırlatmak gerekirse, Mart 2022’de altın 2,070 dolar ile rekor kırmış, aynı tarihte FED’in faiz artırımlarına başlaması ile altın 2022 yılının sonlarında 1,600 dolar seviyesinin kıyısına kadar gerilemişti. Benzer bir şekilde, Bitcoin dün 28,500 seviyesini test ederek nerdeyse son 2 haftada %40 yükseliş kaydetmek suretiyle Haziran 2022 seviyesini test etti.
- Altın ve Bitcoin’in kaydettiği hareket, çok açık bir şekilde merkez bankalarının faiz artırımlarına devam etmeyeceği şeklinde yorumluyoruz. Bankacılık cephesinde yaşanan krizinin reel ekonomi üzerinde baskı kuracağı, hâliyle bankaların sermayelerini desteklemek ve sermaye rasyolarını yukarı çekmek adına kredi musluğunu kısarak riskli azaltmak istemeleri kıymetli madenler dışında emtia fiyatları üzerinde baskı kurdu. Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı aylar önce dikkat çektiğimiz yön aşağı teknik yorumumuz ile dün 70 dolar seviyesini test ederek 15 ayın dibine geriledi.
- Dün sabah saatlerinde 2,000 dolar aşan altın günün ikinci yarısında 1,980 dolar seviyesine geriledi. Altın cephesinde yorumumuz değişmedi. Stresin artmaya başladığı geçen hafta başında açtığımız uzun pozisyonumuzu 1,950 dolar zarar kes seviyesi ile taşımaya devam etme niyetindeyiz. Teknik mânâda yukarıda ciddi bir yükseliş potansiyelinin var olduğunu düşünüyoruz. Bitcoin cephesinde ise haftanın 28bin dolar seviyesinin üzerinde kapanması durumunda daha da yukarıda 35-36bin dolar seviyesini konuşmaya başlayacağız.
- Petrolün gerilemesi hâliyle enflasyonist ortamda merkez bankaları için iyi bir haber. Maliyet baskısının azalacak olması faiz üzerinde var olan baskıyı da hafifletecektir. Bu minvalde, vadeli piyasalar, Çarşamba günü FED’den 25 baz puan faiz artırımı ile pas geçme arasında kararsız kalmış olmalılar ki her iki ihtimal %50 olarak fiyatlanıyor. Bizim görüşümüz, FED’in Çarşamba günü faiz toplantısını pas geçme ihtimalinin son zamanlarda kaybettiği kredibilitesi nedeniyle az olduğunu yönünde. Paranın fiyatı faiz ise, FED’in artık son virajda olması ile dün doların piyasa kuru olan DXY %0,4 düşüş kaydederek 103,3 seviyesine gerilerken, sepetin içinde yer alan EUR 1,0720 ; GBP ise 1,23 seviyesine dayandı. GBPUSD paritesinde teknik mânâda daha da yukarıda 1,2370 seviyesinin test edilebileceğini ön görüyoruz.
- Batan Silikon Vadisi Bankası, kurtarılan Credit Suisse derken, benzer kulvarda koşan ABD’nin 14. sıradaki bankası First Republic (FRP) hisseleri dün 11 kez işleme durdurulurken, son 10 iş gününde Bankanın hisseleri %90; dün ise sadece bir günde %50 geriledi. SVB’nin çöküşünden bu yana FRB’den 70 milyar dolar para çekildiğini okuyoruz. Büyük bankalardan alınan 30 milyar dolarlık mevduat bile hisse senedindeki düşüşü destekleyemezken, Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu S&P, Pazar günü likidite risklerini öne sürerek FRB’nin notunu “junk” seviyesine indirdi. Wall Street Journal’ın konuya aşina kaynaklara dayandırdığı haberine göre, JP Morgan CEO’su Dimon, FRB’yi istikrara kavuşturmak için büyük bir çaba harcarken, büyük bankalarca kurtarılma çalışmalarının devam ettiğini anlıyoruz.
- ABD ve Avrupa cephesinde cereyan eden bankacılık krizi ve bunun neden olduğu sert finansal türbülans bir süre daha bültenimizi meşgul etmeye devam edecek gibi görünüyor. Taşlar yerine oturana kadar da muhakkak bir süre artçı sarsıntılar yaşanacaktır! Hâliyle, piyasaların da kafasının net olmaması ile yaşanan korkunç volatilite can yakmaya devam edeceğini düşünüyoruz. ABD’de ve İsviçre’de otoriteler bulaşıcılık etkisini yok etmek adına yoğun çaba sarf etseler de, hâlâ sorun tam anlamıyla çözülmediğini de not edelim.
- Kendi iç dinamikleri ile hareket eden Türk mali piyasaları da olup bitenden bir nebze de olsa etkileniyor. USDTRY kuru bebek adımlarla kamunun kontrolünde 19 seviyesinin üzerine yerleşirken, otoritenin kuru savunmak için çabaları da devam ediyor. Hisse senetleri ise dünyada olup bitene kayıtsız kalamayarak dün günü (hem ana hem de bankacılık endeksi) %3 civarında sert bir düşüşle tamamladı. Ziraat Yatırım’ın yine düşüşü sınırlamak için destek alımları yaptığı görüldü. Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan Maliye eski Bakanı Mehmet Şimşek ile görüştü. Şimşek sosyal medya hesabından aktif siyaseti şu anda düşünmediğini söyledi.
- ABD borsaları geceyi yükselişle tamamlarken, yeni gün başlangıcında, Credit Suisse’in kurtarılmasının banka hisselerindeki satışları durdurmasıyla Asya piyasalarında da hava ılımlı. Bu arada, Çin Devlet Başkanı Xi’nin Moskova’daki temasları başladı. Mali piyasaların gündemi bugün de sığ görünüyor. Almanya ZEW eğilim endeksi sabah saatlerinde takip edilebilir. Takdir edeceğiniz üzere, FED’in hızlı faiz oranlarındaki artışlarla enflasyonu durdurmak için tarihi bir hamleye başlamasının yıl dönümünde, âdeta çılgınca bir gündem ve bir o kadar da kafa karıştırıcı bir ekonominin gölgesinde yarın açıklanacak faiz kararı piyasaların ana gündemini oluşturuyor.
İKTİSATBANK
İlginizi Çekebilir
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
Merkez bankaları toplantıları öncesinde piyasalar ‘mayın’ tarlasında geziyor
Yayınlanma:
19 saat önce|
18/03/2024Yazan:
BankaVitrini- Geride bıraktığımız hafta, TCMB rezervlerinde yaşanan erimenin tetiklediği endişe ve yurtiçi yerleşiklerin enflasyonla savaşa yönelik yaşadıkları güven erozyonu nedeniyle artan türbülans, döviz piyasasında TL’nin değer kaybını hızlandırmış, otorite, tabir caizse piyasa faizlerini artıracak düzeyde başta da ticari kredi maliyetlerini ve mevduat faizlerini bir arada yukarı taşıyan adımlar atmıştı. Kredi faizleri süratle yükselirken, krediye ulaşımın da ciddi mânâda zorlaştığını görüyoruz.
- TCMB’nin tabir caizse sert bir fren yapması bunu da zamanlama olarak seçimlere günler kala yapmasını ‘kararlılık’ olarak okusak da, piyasa gözlüğünden baktığımızda fiyatlama davranışın bambaşka bir senaryoya işaret ettiğini de itiraf etmek gerekiyor. Artan kredi faizleri (şirketlerin krediye erişiminin zorlaşması ve de bireysel cephede talebin azalmaya başlaması ile) hisse senetleri olumsuz bir eğilim kaydederken, USDTRY kurunun yükselişini veya Kapalıçarşı ile arasındaki makaz azalsa da, hâlen daha piyasada taşların yerli yerine oturduğunu söylemek pek de kolay değil. Borsa İstanbul ana endeksi zirveden %7; sadece geçen hafta ise %3,5 geriledi. Artan piyasa faizlerinin gölgesinde bankacılık endeksinin de haftayı %4,7 düşüşle tamamladığını not edelim.
- Fitch’in 12 yıl aradan sonra Türkiye’nin notunu artırması veya Türkiye’nin eurobond ihraçlarına gelen abartılı talebe rağmen, TCMB’nin net döviz pozisyonunda erime keyifleri kaçırıyor. Sayıların dili ile konuşursak, Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında Kasım – Aralık döneminde 20 milyar dolar biriktiren TCMB’nin (iyileşme) net döviz pozisyonu, 2024 yılında 23 milyar dolar bozuldu (kötüleşti). Bu bozulmanın da ~ 11 milyar dolarlık kısmı Mart ayının ilk yarısında gerçekleşti. Yabancı yatırımcıların suskunluğu, menkul kıymet istatistiklerine de yansıdı. Cuma gün belirttiğimiz üzere, son 3 hafta hisse ve tahvilden 750 milyon dolar para çıktı.
- Fitch’in not artırımı ve sonrasında yapılan telekonferansta, mevcut politikaların devamı ve sene sonu için ön plana çıkan 38,00 USDTRY kur beklentisinin yurtiçi yerleşikler tarafından -kuvvetle muhtemel enflasyonla yeteri kadar savaşılmadı endişesi ile- pek de satın alınmadığını görüyoruz. Geçen hafta açıklanan DTH rakamlarına göre yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatları radikal bir şekilde 5,7 milyar dolar arttığını hatırlatalım. Daha basit bir yaklaşımla, piyasa fiyatlaması ile yabancı kurumların raporları arasında bariz bir uçurumun olduğunun altının kalın bir şekilde çizmek gerekiyor. VIOP piyasasında sene sonu USDTRY kurunun 44,50 seviyesinde işlem görmesi de belki de bunun en büyük göstergesi olarak not edilebilir. Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, tek seferlik etkiler, deprem ve seçim etkisinin devreden çıkması hâlinde Haziran ayı enflasyonu ile birlikte enflasyonun düşeceğini söylerken, enflasyonu artıran bir vergi olmayacağının da altını bir kez daha çizdi.
- Elbette, Şubat enflasyonunun beklentiyi aşması ardından son haftalarda kaleme alınan yabancı menşeli raporlar da TCMB’den faiz artırımı beklemeye başladılar. Montan olarak da 500 baz puanın ön plana çıktığını görüyoruz. TCMB’nin geçen hafta yapmış olduğu miktarsal sıkılaştırma adımları sonrası zaten piyasa faiz hadlerinde gözlü görülür bir yükselişin yaşadığını bu nedenle de Perşembe günü sonuçlanacak olağan PPK toplantısında faiz oranlarının %45 seviyesinde sabit tutulup atılan adımların etkilerinin gözlemleneceği düşünüyoruz. USDTRY kurunun bankalararası piyasada yeni haftaya 32,30 seviyesinden başladığını, 5 yıl vadeli CDS risk priminin ise 312 baz puanda olduğunu not edelim.
- Küresel mali piyasalar açısından da mevzuu üç aşağı beş yukarı aynı. ABD’de geride bıraktığımız hafta açıklanan ve beklentilerin üzerinde sonuçlanan enflasyon verileri ardından FED’in Çarşamba gecesi sonuçlanacak olağan FOMC toplantısında faiz oranlarının sabit tutulacağına kesin gözüyle bakılsa da, Başkan Powell’ın mikrofon karşısında kullanacağı üslup ve beraberinde satır aralarında vereceği mesajlar kadar üyelerin tahminleri de önem arz edecektir. Bu sabah itibariyle, vadeli kontratlar FED’in bu yıl 74 baz puan faiz indirimine gideceğini, ilk faiz indiriminin ise %53 ihtimalle Haziran ayında gerçekleşeceğine imkân tanıyor. Benzer bir şekilde, Avrupa’dan da ilk faiz indirimi için oklar Haziran ayına işaret ederken (%64 ihtimal), 2024 yılında toplam faiz indirim beklentisi 85 baz puan.
- A︎BD enflasyon verileri ardından morali bozulan küresel piyasaların geçen haftayı keyifsiz bir şekilde tamamladıklarını not edelim. FED’in faiz indirme hatta bilanço daraltma ihtimaline sıkı sıkı sarılan faiz getirisi olmayan altın ve bitcoin gibi enstrümanlar sırası ile 2,195 ve 73,600 dolar seviyesine kadar ilerlemesi ardından 2,146 ve 68,500 dolar seviyelerine kadar geri çekildiler. Altın için 2,070 dolar seviyesinin altında haftalık kapanış görmememiz kaydı ile 2,550 dolar hedefimizde şimdilik bir değişiklik bulunmuyor. Bitcoin’de ise yükseliş potansiyeline hâlen daha inanmaya devam ediyoruz.
- Risk iştahı denince akla gelen ve teknoloji hisselerinin işlem gördüğü ABD’nin Nasdaq endeksi son 2 haftayı düşüşle tamamlarken, yeni gün ve hafta başlangıcında, Asya piyasalarında daha ılımlı bir başlangıç görüyoruz. Asya hisseleri, Çin’de açıklanan sanayi üretimi ve perakende satışlarının sürpriz bir şekilde arttığını göstermesi ardından güçlenirken, ABD, Japonya, İngiltere, İsviçre, Norveç, Avustralya, Endonezya, Tayvan, Türkiye, Brezilya ve Meksika merkez bankalarının tümü bu hafta toplanıyor. Her ne kadar birçoğunun istikrarlı kalması beklense de, sürprizler için de pek çok alanın var olduğunu not edelim. Mesela, Japonya Merkez Bankası’nın sekiz yıllık negatif faiz oranlarını sona erdirmesi beklenirken, ABD’deki faiz indirimlerinin daha yavaş bir seyir izleyeceği endişesi hâkim. TCMB’den faiz artırımı bekleyenlerin de sayısı pek de az değil. Yatırımcılar, bu kadar değişik kombinasyonların içinde adeta mayın tarlasında gezinmeye çalışır bir şekilde haftaya başlıyorlar.
- Dolar bir nebze de olsun bu karmaşıklıkta güçlü kalmayı denerken, erken sonuçlara göre seçimleri büyük bir farkla kazanan Putin, 5. kez devlet başkanı seçildi. Zafer konuşmasında Rusya’nın hedeflerine ulaşmada durdurulamayacağını belirtirken, 3. Dünya Savaşı uyarısı da yaptı! 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü kutlu olsun diyerek bugün de bültenimizi tamamlayalım.
Emre Değirmencioğlu
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
Mehmet Şimşek gündemi değerlendirdi: Kur, Vergi, Seçim sonu beklentiler
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, doların 40 lira olacağı iddialarını yalanlayarak, “Belli kesimler bu yalanları üretmekten hala yorulmadılar. Bu seçim döneminde de bunun dozu arttı. Çünkü amaç seçim öncesi güvensizlik, belirsizlik yaratmak.” dedi. Enflasyonist yeni vergi getirilmeyeceğini, katma değer vergisi genel oranını, kurumlar vergisini ve gelir vergisini artırmayacaklarını vurgulayan Şimşek, “Bu konuda çok netiz. Ama istisnaları, muafiyetleri, indirim oranlarını gözden geçireceğiz.” dedi.
Yayınlanma:
1 gün önce|
17/03/2024Yazan:
BankaVitriniMehmet Şimşek, Kanal 7’de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Enflasyonun yılın ikinci yarısından itibaren yıllık bazda düşmeye başlayacağına işaret eden Şimşek, “Bir program var. Sabırla ve kararlılıkla uygulayacağız ve bu program sonuç verecektir.” diye konuştu.
Şimşek, “Dolar 15 gün sonra 40 lira olacak” ve “Merkez Bankasının raporu sızdı” iddialarına ilişkin soru üzerine, haberler ve sosyal medyadan yapılan paylaşımlarla karamsarlık pompalandığını söyledi.
Muhalefetin, projeleriyle seçim yarışını sürdürmek yerine toplumun geleceğine ilişkin ümitlerini olumsuz etkileyecek yaklaşımlarla seçimi götürmeye çalıştığına işaret eden Şimşek, “Eylül ayında açıklanan program çalışıyor. Mart ayının ortasındayız. Dolayısıyla kötümser zemin yok. Dedik ki ‘Bu program uygulamaya geçtikten sonra büyümede bir dengelenme olacak’. Yani enflasyonu, cari açığı bir şekilde kontrol altına alacak yeni bir kompozisyon çıkacak. Yani büyümenin yapısı değişecek.” ifadelerini kullandı.
Şimşek, başından beri kur hedeflerinin olmadığını aktararak, “Ama kur hedefimizin olmaması, spekülatif amaçlı piyasadaki dalgalanmalara Merkez Bankasının kayıtsız kalacağı anlamına gelmiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Dünyanın hiçbir ülkesinde düşük taleple kurlarda yüksek oynamaya izin verilmeyeceğini bildiren Şimşek, Merkez Bankasının fiyat istikrarını tehlikeye atacak bir dalgalanmayı engelleyeceğini söyledi.
Kur iddiaları
Şimşek, kura ilişkin iddiaları anımsatarak, “Geçen hazirandan bu yana benim söylemediğim ama bana atfen ‘Söyledi’ dedikleri en az 40 haberi yalanladık. Bu spekülatif tarzı masa başında uydurulan haberleri biz yalanlamaktan yorulduk. Belli kesimler bu yalanları üretmekten hala yorulmadılar. Bu seçim döneminde de bunun dozu arttı. Çünkü amaç seçim öncesi güvensizlik, belirsizlik yaratmak.” dedi.
Türkiye’nin, ihtiyacı olan dış kaynağı bulmada iyi noktada olduğuna işaret eden Şimşek, geçen yılın ikinci yarısından itibaren uzun vadeli ve uygun koşullarda gelen kaynağın, bu yıl artacağını söyledi. Hazine’nin de dış kaynak bulmada sorunu olmadığını bildiren Şimşek, Hazine’nin avro cinsinden 2017’den bu yana en düşük spread (faiz farkıyla) ile borçlandığını anımsattı.
“İlave döviz talebinin ekonomik temeli yok”
“Hazine yüksek faizle mi borçlanıyor?” iddialarına da cevap veren Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Faiz neye göre yüksek? Neye göre düşük? Nominal faiz tabii ki bundan 10-15 yıl öncesine göre yüksek. Fakat şu anda bütün dünyada faizler yüksek. ABD hazinesinin 10 yıllık kağıtları yüzde 4-5 arasında işlem gördü son bir yıl içerisinde. Yani şu anda yüzde 4’ün üzerinde. ABD hazinesi yüzde 4’ün üzerinde borçlanıyor. Genelde sizin risk priminizi (CDS) buna ekiyorlar ve o sizin spreadiniz oluyor.”
Şimşek, seçime 2 hafta kaldığına işaret ederek, “Seçime kadar bu spekülatif amaçlı pozisyon alma, bunu teşvik etme, bunu telkin etme çabaları devam edecek. Şu anda ilave döviz talebinin ekonomik temeli yok. Ama ‘seçim sonrası geçen sene olduğu gibi kur yükselir, para kazanırım’ beklentisiyle yönlendirilen bir kesim var. İhracatçı bizim ucuz verdiğimiz reeskont kredisi ile gidip döviz alıyor ve bekliyor. İhracat gelirinin yüzde 40’ını bozdurması kuralı var. Onu da şu anda geciktiriyor. Çünkü ‘ben seçim sonrası biraz daha fazla kazanabilir miyim’ diye. Biz kuru tutmuyoruz ki kazanasın.” diye konuştu.
“İlave tedbir alırız”
Kur iddialarının doğru olmadığını vurgulayan Şimşek, şunları kaydetti:
“Geçen sene mayısta Türk lirası mevduat faizleri yüzde 30’lar civarında. Şu andan yüzde 53-54 civarı. O gün itibariyle beklenen enflasyona göre eksi reel faiz var. Politika faizi zaten yüzde 8,5’tu. Şu anda piyasa diyor ki ’12 ay sonra enflasyon yüzde 36,7 olacak.’ Bunu ben söylemiyorum. 70 reel ve finans sektörü uzmanı söylüyor. Bunu dün bir gazete istismar etmiş: ‘Gizli rapor ifşa oldu. İşte kur şuraya çıkacak.’ Yalanlardan biri bu. Halbuki ‘gizli raporlardan ifşa oldu’ yalanı Merkez Bankasının 70 finans ve reel sektörü uzmanına ‘Siz 2024’ün sonunda veya bir yıl sonra kuru nerede bekliyorsunuz?’ sorusuna cevabı, sanki seçim sonrası olacakmış gibi paketlenmiş. Bakın bunlar iyi niyetli olamaz.
Lira şu anda cazip. Niye? Eğer yüzde 50’nin üzerinde faiz alıyorsanız, eğer piyasa önümüzdeki 12 ay enflasyonu yüzde 40’ın altında görüyorsa bu ‘reel getiri var’ demektir. Enflasyon konusunda kafalar karışık. Mart ayında Enflasyon Raporu açıklanacak, mayısa kadar yükselmeye devam edecek. Yükselen yıllık enflasyon, düşen aylık enflasyon. Peki önemli önemli olan 12 aylık enflasyon değil mi? Geçmiş 12 aylık enflasyonun yatırım kararlarında bir anlamı yok. Önemli olan gelecek 12 ay. Şimdi gelecek 12 ay piyasa yüzde 36,7 görüyor. Gelecek 24 ayda ise yüzde 20’li rakamları konuşuyoruz. Piyasadan bahsediyorum. İlave maliye politikasıyla birlikte belirsizlik bandı içerisinde olacağımıza inanıyorum. Olmayacağımıza inanırsak ilave tedbirler alırız. Bu da Merkez Bankasının uhdesinde olan bir konu.”
“Güçlü siyasi temeli olan bir ekonomik program inşa ettik”
Güçlü siyasi temeli olan bir ekonomik program inşa ettiklerini ve öngörülebilirliği arttırmayı amaçladıklarını bildiren Şimşek, “Orta Vadeli Program’ın (OVP) özü dezenflasyon. Yani enflasyonu tek haneye düşürmek, milletimizi hayat pahalılığından kurtarmak.” diye konuştu.
Şimşek, programla 3 yıllık perspektif sunduklarına ve bir yıllık geçiş süreci öngördüklerine işaret ederek, “Türkiye’nin kendine özgü şartları var. Geçen yıl mayısa kadar para politikası çok fonksiyonel değildi. Bunu işlevsel hale getirecek bir süreç öngördük. Ani şok tedavilerin yan etkileri büyük olabiliyor. Bankacılık sektörünün yapısını, reel sektörün bilançolarını dikkate aldık. Çalışmaların tamamı hassasiyetle götürüldü. Bu programı okumayanlar ahkam kesiyor.” ifadelerini kullandı.
Enflasyonu tekrar tek haneye, daha sonra da düşük tek haneye indirmek için hesaplar yaptıklarını anlatan Şimşek, “Programın özünde para politikasında normalleşme var. Türk lirasını güçlendirecek, destekleyecek, pozitif getiri sağlayacak, kredi genişlemesini yavaşlatacak, enflasyon beklentilerini çıpalayacak para politikası uygulamaya başladık. Merkez Bankasında birikimiyle, tecrübesiyle çok değerli arkadaşlarımız var. Karamsarlık pompalayanlar, piyasada belirsizlik, tedirginlik yaratmaya çalışanlar, bu arkadaşların çalıştıkları kurumların kapısından geçemezler.” değerlendirmesinde bulundu.
Şimşek, Merkez Bankasının elinin son derece serbest olduğunu, enflasyonu düşürmek için ne gerekiyorsa onu yapacağını söyledi. Geçen sene meydana gelen depremlerin etkisinin devam ettiğini, inşaat girdilerinin ve işçilik maliyetlerinin arttığını, yapı stokunun azalmasıyla birlikte kiraların arttığını anlatan Şimşek, bu yıl enflasyonda deprem ve seçim etkisinin sistemden çıkacağına işaret etti. Şimşek, tek seferlik etkilerin çıkarılması durumunda bu yıl enflasyonun düşeceğini belirterek, “Enflasyon niye düşecek? Çünkü para politikası sıkılaştı, sıkılaşacak. Gelirler politikası bu paralelde belirlenecek. Enflasyon temmuzun 3’ünden itibaren düşmeye başlayacak. Çünkü çıktı açığı öngörümüze göre temmuzda eksiye dönüyor. Para politikası gecikmeli etkiye sahip olacak. Maliye politikası daha hızlı etkili.” diye konuştu.
“Vergileri artırmayacağız”
Enflasyonist yeni vergi getirilmeyeceğini, katma değer vergisi genel oranını, kurumlar vergisini ve gelir vergisini artırmayacaklarını vurgulayan Şimşek, “Bu konuda çok netiz. Ama istisnaları, muafiyetleri, indirim oranlarını gözden geçireceğiz.” ifadelerini kullandı. Şimşek, maliye politikasıyla enflasyonun düşüşü için ne gerekiyorsa yapacaklarını aktardı.
Şimşek, muhalefetin ekonomi programına ilişkin eleştirilerine de yanıt vererek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Program nerede diyenler, bir zahmet programı okusunlar. Önerileri varsa getirsinler. Muhalefetin sıkıntısı bu. Hiçbiri katkı vermiyor. OVP’de sıkı para, maliye ve gelirler politikası ile yapısal dönüşüm var. Dijital ve yeşil dönüşüm var. Yatırım ortamını iyileştirecek yüzlerce eylem var. Programımızın temeli sağlamdır. Temel siyasi istikrardır. Cumhurbaşkanımız programı sahiplenmiştir.”
Kredi politikasına yönelik de değerlendirmede bulunan Şimşek, “Kaynakları tüketime değil, üretken alanlara, yatırıma, istihdama ve ihracata yönlendireceğiz. Bunu kredi politikasıyla yapacağız. Müdahaleci olacağız. Biz kredi politikasında kaynağın tüketime değil, arz yönlü üretime gitmesini sağlayacağız. Bunun için ilave tedbirler gerekiyorsa alacağız.” dedi.
“Yönlendirmelere itibar edilmesin”
Şimşek, vatandaşın portföy tercihlerine saygılı olduklarını, bu tercihleri de makro ekonomik koşulların belirlediğini dile getirdi.
Türk lirasını cazip hale getireceklerini belirten Şimşek, “TL cazip hale geldikçe dezenflasyon programı uygulandıkça, kur korumalı mevduatta (KKM) ve dolar hesaplarında çözülme öngördüğümüzü söyledik. Bu, kademeli ve piyasa koşulları el verdiği ölçüde olacak. Geçen sene ağustosta KKM zirveyi bulmuş. Yaklaşık 3,4 trilyon lira, bugün 1,1 trilyon lira azalmış. 3’te 1 oranına yakın azalma var. KKM’de 29 haftadır kesintisiz azalma var. Şu anda TL mevduatın toplam mevduat içindeki payı yüzde 42’ye ulaştı. Dolar cinsinden KKM yaklaşık 141 milyar dolardan 75 milyar dolar civarına kadar indi. Bizim program çalışır.” değerlendirmesinde bulundu.
Şimşek, Türkiye’nin risk priminin düştüğüne işaret ederek, KKM’den çıkışın olduğunu, cari açığın daraldığını, büyümenin yeniden dengelendiğini ve ülkenin kredi notunun arttığını söyledi.
Son dönemde spekülatif amaçlı yönlendirmeler olduğuna dikkati çeken Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Vatandaşların, spekülatif amaçlı yönlendirmelere itibar etmemesinin kendi menfaatlerine olacağını düşünüyorum. Şu anda oturup nerede iki kuruşu varsa gidip verimli olmayan alanlarda yatırıma yönlendiren bir kesim var. Bunu siyasi saiklerle ya da gerçekten de öyle düşünüp de yapan da var. Milletin düşüncelerine, değerlendirmelerine, yorumlarına, eleştirilerine saygı duyuyoruz. Fakat makro ekonomik temeli olmayan bir portföye doğru yönlendirmeyi biz çok net şekilde görüyoruz. Bunun seçim arifesinde yapılmasının siyasi amaçla olduğunu düşünüyoruz.”
“Sonuna kadar gideceğiz”
Şimşek, piyasanın, ABD ve Avrupa merkez bankalarının bu yılın ikinci yarısında 100’er baz puan faiz indireceğini beklediğini aktararak, “Bunlar da risk iştahını olumlu etkileyecek. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelere yılın ikinci yarısında daha çok kaynak getirecek. Seçim belirsizliği ortadan kalkacak. O kadar çok dedikodu üretiliyor ki. Sadece kurla ve Türk lirasıyla ilgili değil, benimle ilgili dedikodu üretiyorlar. Ben bu ülkeyi seviyorum. Makro ekonomik sorunların farkındayız. Programı kararlılıkla uygulayacağız, sonuna kadar gideceğiz.” dedi.
Türkiye’nin zayıf liradan bir kazancı olmadığına işaret eden Şimşek, “Biz sırf birileri istiyor diye spekülatif amaçlı pozisyon aldı diye, TL’nin, programı bozucu düzeylerde, aşırı değersizleşmesine izin vermeyiz. Buna nasıl izin vermeyiz? TL’yi cazip hale getirerek, para politikasını ve kredi politikasını daha sıkı tutarak. Çünkü TL’de likidite olması lazım ki döviz talebi olsun. Biz TL likiditesini de çok daha güçlü şekilde Hazine ve Merkez Bankası işbirliğinde yöneteceğiz.” ifadelerini kullandı.
Şimşek, Birleşik Arap Emirlikleri’yle yapılan 50 milyar dolarlık anlaşmanın 8,5 milyar dolarlık sukuk anlaşması kısmının askıya alınmasına ilişkin soru üzerine, “Askıya alınmış bir şey yok. Türkiye’nin ihtiyacı olursa 8,5 milyar dolarlık uzun vadeli borçlanma imkanı var. Şu anda piyasada elverişli koşullarda borçlanmada sıkıntımız yok. Hazine bu sene iki borçlanma yaptı. İkisi de Türkiye kredi notunun sanki iki kademe üzerindeymiş gibi fiyatlandı. Türkiye çok elverişli koşullarda yurt dışından kaynak bulabiliyor.” diye konuştu.
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
ABD ekonomisi ilk çeyrekte soğurken; yapışkan enflasyon keyifleri kaçırdı
Yayınlanma:
4 gün önce|
15/03/2024Yazan:
BankaVitrini- ABD’de dün açıklanan makroekonomik veriler piyasalar tarafından güçlü olarak yorumlandı. Şöyle ki, evvelki gün beklentilerin bir ‘tık’ da olsa üzerinde sonuçlanan tüketici enflasyonu ardından dün üretici fiyatlarında beklenenden daha ‘büyük’ bir artış olduğunu gördük. Öte yandan, ekonomik aktivitenin bir göstergesi olarak kabul edilen ABD’de perakende satışlar Şubat ayında beklenenden daha az artış gösterirken, bu durum, artan enflasyon ve yüksek borçlanma maliyetleri nedeniyle ilk çeyrekte tüketici harcamalarının yavaşladığını gösterdi. Yavaşlayan ekonomik aktivitenin FED’i Haziran ayından önce faiz indirimine teşvik etmesinin pek de kolay olmadığını keza enflasyon verilerinin hâlen daha yapışkan bir görünüm arz ettiğini not edelim.
- ABD verileri piyasaların moralini bozması ardından hisse senetlerinde sınırlı da olsa satış baskısının hâkim olduğunu gördük. ABD’de önde gelen endeksler geceyi %0,3 oranında düşüş kaydederek tamamlarken, ABD Doları küresel bazda değerlendi. EURUSD paritesi 1,09 seviyesinin altına gerilerken, piyasaların gösterge klavuzu Amerikan 10 yıllık tahvil getirisi yaklaşık 10 baz puan artış kaydederek %4,30 seviyesine dayandı. Son günlerde güçlü bir görünüm arz eden ve geçen haftayı haftalık kapanış anlamında tüm zamanların zirvesinden tamamlayan altın, 10 yıllık faizin yükselmesine rağmen 2,165 dolar seviyesinde mevcut yerini korumaya devam ettiğinin de altını çizelim.
- Altının güçlü bir seyir izlemesine rağmen, yükselişte el ele tutuştuğu Bitcoin hafta ortası 73,600 dolar seviyesine kadar yükselerek rekor tazelemesi ardından dün güçlü gelen ABD verileri sonrası kâr satışlarına boyun eğerek bu sabah 68bin dolar seviyesinin altına geriledi. Bitcoinin haftalık kapanışını takip ederek haftaya daha sağlıklı bir yorum yapmaya çalışacağız. Öte yandan, daha önce önemine dikkat çektiğimiz 84 dolar seviyesinin üzerinde bu hafta yükselen Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı bu sabah 85,30 dolar ile son 4 ayın zirvesine yükseldi. Petrol fiyatlarının artışı, hâliyle, enerji ithal eden ülkelerde, pompa fiyatlarına yansıyarak enflasyonla mücadeleyi zorlaştırdığı gibi, cari işlemler dengesinde de açığını artırıcı bir unsur olarak görülmelidir.
- Türk mali piyasalarında ise son haftalarda egemen olan tatsız havanın genel hatları ile korunduğunu görüyoruz. TCMB’nin döviz piyasasında var olan tansiyonu azaltmak ve dezenflasyon sürecini desteklemek adına proaktif davranarak attığı adımlar işe yaramaya başlarken, interbank ile Kapalıçarşı arasında var olan makasın da daralmaya başladığını not edelim. Lâkin her ilacın bir şifa bir de yan etkisi vardır misali, atılan adımların kredi faizlerine sert bir yükseliş olarak yansıması, reel sektörün de krediye ulaşımını zorlaştırıyor. Tüketimi ya da talebi kısmaya çalışırken, piyasa faizlerinin topyekûn yükselmesi, reel sektör üzerinde baskı kurarken, BIST100 ana endeksi dünkü günü de düşüşle tamamladı. Bankacılık endeksinde düşüş ise %2 ile çok daha sert oldu.
- Her ne kadar TCMB’nin attığı adımları son günlere döviz piyasasında var olan türbülansı dizginlemekte bir yere kadar başarılı olsa da, dün açıklanan verilerine göre, TCMB’nin net döviz pozisyonunda günlük değişim Mart ayında 10,4 milyar dolar büyüklüğüne rezerv kaybına işaret etti. Otorite her ne kadar TL’nin reel anlamda değerleneceğine vurgu yapsa da, aşağıdaki grafiklerde net bir şekilde görüleceği üzere, 8 Mart ile biten haftada, yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatları (DTH) bir önceki haftaya nazaran 5,7 milyar dolar ile ‘radikal’ bir artış kaydederek döviz talebini büyük bir kısmını içeriden olduğunu adeta haykırdı!
- TCMB’nin 2023 yılının son 2 ayında biriktirmiş olduğu yaklaşık 20 milyar dolar büyüklüğünde rezerin 2024 yılında 23 milyar dolar eridiğini de not edelim. Hazine dövizleri ve swap (emanet dövizler) hariç bakılırsa, net rezervlerin eksi 68,5 milyar dolar ile 2023 Haziran ayına (seçim dönemine) geri döndüğünü görüyoruz. Rezervlerin artmasında 2023 yılının son çeyreğinde görülen yabancı ilgisinin de son haftalarda azalmasının payı olduğunu not edelim. Şöyle ki, 8 Mart ile biten haftada, menkul kıymet istatistiklerinde anlamlı tutarda bir satış görüyoruz. Yabancı, hisse senetlerinden 293 milyon dolar çıkış yaparken, tahvil kesin alımında da 260 milyon dolar büyüklüğünde satış yapmış. Artan tansiyona paralel yabancının son 3 haftada çıkışı toplam 750 milyon dolar oldu.
- Bu kadar olumsuz haber arasında olumlu bir haber de verelim. Hazine’nin dün sonuçlanan 6 yıl vadeli Euro cinsi tahvil ihracında getiri %6,125 olurken, 2 milyar EUR tutarında bir borçlanma gerçekleştirildi. İhraca 4 kattan fazla talep gelirken, borçlanma maliyeti küresel kriz dönemi sonrası en düşük seviyeye geriledi.
- ABD enflasyon verilerin ‘yapışkan’ bir görünüm arz etmesi sonrası dün hâkim olan tatsız seyrin yeni gün başlangıcında pasifiği diğer ucuna da yansıdığını görüyoruz. Asya piyasaları da satış baskısına boyun eğerek topyekûn kırmızıda işlem görüyor: Hong Kong borsası %2 ile düşüşte başı çekiyor. Bugünün veri takviminde Türkiye’de açıklanacak Piyasa Katılımcıları Anketini takip edeceğiz. Özellikle %42,9 seviyesinde olan yıl sonu enflasyon beklentisini nasıl değiştiğini merak ediyoruz.
TCMB brüt döviz rezervleri
8 Mart ile biten haftada, TCMB’nin döviz rezervleri yaklaşık 2,7 milyar dolar azalırken; altın rezervleri ise fiyat artışının etkisiyle 2,3 milyar dolar arttı. Toplam brüt döviz ve altın rezervleri = 130,5 milyar dolar.
TCMB net döviz rezervleri
8 Mart ile biten haftada swap ve kamu dövizleri hariç net rezervler eksi 68,5 milyar seviyesine gelerek 2023 yaz ayına geri dönü! Sadece Mart ayında yaşanan erime 10,5 milyar dolar.
DTH
Uzun bir aradan sonra yurtiçi yerleşiklerin DTH hacminde ‘radikal’ bir artış görüyoruz. Gerçek kişilerin döviz mevduatları (DTH) 3,3 milyar dolar, tüzel kişilerin ise 2,4 milyar dolar arttı. Toplam stok = 181,2 milyar dolar ile Mayıs 2023’ten bu yana en yüksek seviyede.
Menkul Kıymet İstatistikleri
8 Mart ile biten haftada, menkul kıymet istatistiklerinde anlamlı tutarda bir satış görüyoruz. Yabancı, hisse senetlerinden 293 milyon dolar çıkış yaparken, tahvil kesin alımında da 260 milyon dolar büyüklüğünde satış yapmış. Artan tansiyona paralel yabancının son 3 haftada çıkışı toplam 750 milyon dolar oldu.
KKM
8 Mart ile biten haftada, BDDK verilerine göre, KKM hacminde haftalık olarak sadece 7,5 milyar TL düzeyinde bir düşüş yaşandı. Düşüş hızının iyice ivme kaybettiğini bunun da döviz piyasasındaki tansiyonu yansıttığını düşünüyoruz. Toplam stok = 72,5 milyar dolar
TCMB politika faizi ve 3 aya kadar TL mevduat faizi
Emre Değirmencioğlu
KATEGORİ
- ALTIN – DÖVİZ – KRIPTO PARA (538)
- BANKA ANALİZLERİ (127)
- BANKA HABERLERİ (2.434)
- BASINDA BİZ (51)
- BORSA (249)
- CEO PERFORMANSLARI (24)
- EKONOMİ (2.519)
- GÜNCEL (1.543)
- GÜNDEM (2.670)
- RÖPORTAJLAR (36)
- SİGORTA (104)
- ŞİRKETLER (1.435)
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK (273)
- VİDEO Vitrini (19)
- YAZARLAR (638)
- Arif Öztan (7)
- Ayşe Muzaffer Sunguroğlu (4)
- Dr. Abbas Karakaya (54)
- Erden Armağan Er (44)
- Erol Taşdelen (359)
- Gizem Taşdelen (4)
- Gülbeyaz Gergün (38)
- Kemal Emirhan Mendi (1)
- Murat Şenol (25)
- Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz (60)
- Serhat Can (2)
- Tuncer Dede (11)
- Uğur Durak (33)
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
YAZARLAR
2024 Ramazan Ayında Tüketiciler Neler Yapmayı Planlıyor?
Merkez bankaları toplantıları öncesinde piyasalar ‘mayın’ tarlasında geziyor
Mehmet Şimşek gündemi değerlendirdi: Kur, Vergi, Seçim sonu beklentiler
KREDİ KART KISITLAMALARINA VATANDAŞ DA FİRMALAR DA TEPKİLİ
Fitch Ratings, 17 Türk bankasının kredi notlarını yükseltti
Kişilik Envanterlerinin İş Hayatındaki Gizli Gücü ya da Güçsüzlüğü
TCMB Bankalara: “Firmalarda büyüyün” dedi
Kredi kartından nakit avans çekim faizi yüzde 5’e yükseltildi
Kişisel Enerjinizi Yönetin: Duygusal Enerji
ABD ekonomisi ilk çeyrekte soğurken; yapışkan enflasyon keyifleri kaçırdı
SEÇİL ERZAN’ın HAKAN ATEŞ ile yazışmaları ortaya çıktı
70 yılık gıda devi iflas etti
Başsavcılıktan DENİZBANK’a kötü haber
Prof. Dr. YILMAZ : TÜRKİYE’DE KADININ UMUDU VE MUTLULUĞU
Prof. Dr. Eğilmez: Enflasyonda 22 öncesine döndük!
SERBEST BÖLGELER, GELECEĞİN YOL HARİTASINI ÇİZMEK İÇİN ANTALYA’DA TOPLANDI
Şirketler sıfır atık için neler yapabilir?
Almanya’da 1077 şirket iflasını istedi
Kira vergisi ödemeyen 1 milyon ev sahibinin olduğu tespit edildi
Yeni Bir Gerçeklik: Dijital Göçebelik
- Son dakika: Çılgın Sayısal Loto sonuçları belli oldu! 18 Mart 2024 Sayısal Loto bilet sonucu sorgulama ekranı! 18/03/2024
- Son dakika: On Numara çekilişi sonuçları belli oldu! 18 Mart 2024 On Numara bilet sonucu sorgulama ekranı! 18/03/2024
- Uber Avustralya'da taksicilere 'dev tazminat' ödeyecek 18/03/2024
- Kısa vadeli dış borç stoku ocakta azaldı 18/03/2024
- 2024 Doğum parası, emzirme ödeneği, çocuk yardımı ne kadar? Çalışan kadın rapor, iş görmezlik ödemesi hesaplama! 18/03/2024
- Resmi Gazete'de bugün (19.03.2024) 18/03/2024
- SEC'ten iki şirkete yapay zeka cezası 18/03/2024
- Erdoğan Putin ile telefonda görüştü 18/03/2024
- Garanti'den tahsili gecikmiş alacak portföyleri satışı 18/03/2024
- Dünya Bankası'ndan Mısır'a destek 18/03/2024
- Üç hisseye kredili işlem yasağı 18/03/2024
ALTIN – DÖVİZ
KRIPTO PARA PİYASASI
BORSA
Popüler
-
GÜNDEM3 yıl önce
Sedat Peker’in bahsettiği otel: Günlüğü 106 bin TL
-
GÜNCEL11 ay önce
Zara Ve Mango’ya Üretim Yapın Tekstil Devi Konkordato Talep Etti
-
BANKA HABERLERİ10 ay önce
TCMB Başkanı için ismi geçen GAYE ERKAN First Republic Bank’tan ayrılma süreci
-
BANKA HABERLERİ3 yıl önce
AKBANK çöktü : Dijital Bankacılık sorumlusu GMY CİVELEK ortada yok!
-
BANKA HABERLERİ3 yıl önce
HSBC terbiyesizliği : “Sabancı alana “AKBANK bedava”
-
BANKA ANALİZLERİ2 yıl önce
YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR
-
GÜNDEM3 ay önce
Bankacılığı bırakıp eskortluk yapmaya başladı: Haftalık kazancı dudak uçuklattı
-
BANKA HABERLERİ3 yıl önce
AKBANK : Tekaüt Sandığı Vakfı (Sandık) SGK devri için hazırlıklar tamam
-
BANKA HABERLERİ2 yıl önce
AKBANK ÖZEL FİRMAYA 22.000 LİRA MAAŞ PROMOSYONU VERDİ
-
GÜNCEL1 yıl önce
Eskişehir’de zimmetine 9 milyon lira geçiren banka müdürü tutuklandı