Connect with us

GÜNDEM

Ormanla yok edilirken, kitabına uyduruldu!

Yayınlanma:

|

Ülkemizde egemen sınıflar ile popülist siyasal iktidarların hukuksal olarak “devlet ormanı” sayılan alanlarda sergiledikleri her türlü yıkıcı oyun yeni boyutlar kazanarak günümüzde de sürüyor. 1956 yılında çıkarılan 6831 sayılı Orman Kanunu’nda yapılan değişikliklerle eklemeler, yanı sıra, bu değişikliklerin açtığı yolda yürünmesi için 2012 yılında çıkarılan 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırlan Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun bu yönelimleri açıklıkla ortaya koyuyor: Aşağıdaki iki çizelgede yasada Ocak 2022’ye değin yapılan değişiklik ve eklemelerin sayısı ile içeriği sergilenmiştir:

AKP öncesi dönemde uygulanan ekonomi politikalarının “devlet ormanı” sayılan arazilere yönelimi ağırlıkla popülist yaklaşımların ürünü olmuştur. Bu kapsamda özellikle “orman köylüsü” sayılanların köylü nüfus içindeki sayısal ağırlıkları ile büyük yoksullukları siyasal iktidarları “devlet ormanı” sayılan araziler ile devlet ormancılığı düzenini “arka bahçe” olarak kullanmalarına yol açmıştır. AKP dönemindeyse “devlet ormanı” sayılan arazilerin başta madencilik, turizm, inşaat, enerji vb olmak üzere çeşitli ormancılık dışı amaçlarla kullanılmasına öncelik ve ağırlık verilmiştir. 6831 sayılı Orman Kanunu’nda 2003-2021 döneminde yapılan ve çoğu Anayasanın 169 ile 170. Maddelerine aykırı olan toplam 29 değişikliğin hemen hemen tümü bu doğrultuda olmuştur:

Bu noktada gözden kaçırılmaması gereken bir gerçeklik 6831 sayılı yasanın 2021 yılı sonu itibariyle bulunan toplam 17 “Ek Maddenin” 11’inin, toplam 12 “Geçici Maddenin” ise 5’inin AKP döneminde getirildiğidir.

AKP öncesi ve döneminde yapılan yasa değişikliklerinin karşılaştırılması aşağıdaki çizelgede sergilenmiştir: 

6831 sayılı Orman Kanunu’nda AKP Öncesi ve Döneminde Yapılan Değişiklikler

Öte yandan, AKP 2012 yılında çıkardığı 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırlan Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun’la tüm bu olumsuzlukların üzerine, deyim yerindeyse “tüy dikmiştir.  Anayasanın 170. Maddesine tümüyle aykırılı olan 6292 sayılı yasayla AKP;

  • Bir yandan 6831 sayılı yasanın 2. Maddesinin “B” bendi uyarınca “orman niteliğini yitirmiştir” gerekçesiyle artık hukuksal olarak “orman” sayılmayan arazilerin (2B arazilerinin),
  • Bir yandan aynı yasanın aynı maddesinin “A” bendi uyarınca “orman olarak muhafazasında yarar görülmeyen” arazilerin,
  • Bir yandan da Hazine’nin mülkiyetindeki tarım arazilerin herkese satılmasını olanaklı kılmıştır.

Öyle ki, AKP 2003 yılında bu amaçla Anayasayı değiştirmeye bile kalkışmıştı. Ancak, kamuoyunun yoğun tepkisi, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in de anayasa değişikliğine onay vermemesi üzerine AKP’nin satarak 25 milyar dolarlık gelir sağlama düşü, deyim yerindeyse kursağında kalmıştır. Bu nedenle yasayı altı yıl içinde tam on kez değiştirmiştir. Yasanın anayasaya aykırılığını pekiştiren bu değişikliklerle toplam yaklaşık 6-7 milyon dönüm kamu arazisinin rastgele satılmasına çalışılmaktadır.

AKP’nin şimdi doksana yakın milletvekilinin imzasıyla 25 Mart 2022 günü TBMM’ye gönderilen “Hazineye Ait Taşınmaz Mallarının Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanım ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”yle yapmaya çabaladığı düzenlemelerin bu bütünsellik içinde değerlendirilmesi gerekmektedir.

Başınıza ormanlar kadar taş düşsün!

6831 sayılı yasaya 2018 yılında getirilen Ek Madde 16, AKP’nin “Söz konusu olan ‘devlet ormanı’ sayılan araziler ise gerisi teferruattır” yaklaşımında ne denli gözü kara davranabileceğini ortaya koymuştur. Anayasaya aykırılığın “daniskası” olan Ek Madde 16’ya göre;

“Orman ve Su İşleri Bakanlığınca, bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında hiçbir yarar görülmeyen ve tarım alanına dönüştürülmesi de mümkün olmayan yerler ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte üzerinde yerleşim yeri bulunan ya da yerleşim yeri oluşturulması uygun olan taşlık, kayalık, verimsiz ve fiilen orman vasfı taşımayan alanlardan, sınırları Cumhurbaşkanınca belirlenen alanlar, Cumhurbaşkanınca belirlenecek usul ve esaslara göre Orman Genel Müdürlüğünce orman sınırları dışına çıkartılarak tapuda Hazine adına tescil edilir. Orman sınırları dışına çıkartılan alanın iki katından az olmamak üzere Devletin hüküm ve tasarrufu altında veya Hazinenin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlar Orman Genel Müdürlüğüne orman tesis etmek üzere tahsis edilir.”

Bu “2B” uygulamasından çok daha vahim bir düzenlemedir: Düzenleme;

  • Anayasanın özellikle 44 ile 169. Maddesine tümüyle aykırıdır: Bilindiği gibi, Anayasanın 169. Maddesinde; “…31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerler dışında, orman sınırlarında daraltma yapılamaz.” kuralına yer verilmiştir. Ek Madde 16’daysa hem bir tarihsel sınır yoktur, dolayısıyla ucu açıktır hem de “şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerler” koşuluna yer verilmemiştir.
  • Orman ekosistemlerindeki en az ağaçlar kadar önemli bir öğesi olan “taşlık, kayalık, verimsiz” ve çok daha önemlisi “verimsiz ve fiilen orman vasfı taşımayan” sayılan yerleri yapılaşmaya açmaktadır,
  • Orman ekosistemlerinin bütünlüğü, yabanıl yaşam dengesini bozmakta, dolayısıyla kendisini yeniden üretebilme olanaklarını kısıtlamaktadır!

Söz konusu yasa teklifiyle 6292 sayı yasaya; “EK MADDE 1- (1) 6831 sayılı Kanunun Ek 16 ncı maddesi hükümlerine göre üzerinde yerleşim yeri bulunduğu gerekçesiyle orman sınırları dışına çıkartılarak tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazların 3402 sayılı Kanunun ek 4 üncü maddesi hükümlerine göre kadastrosu yapılır. Kadastro tutanağının beyanlar hanesindeki bilgiler tapu kütüğünün beyanlar hanesine de aynen aktarılarak hak sahipliği belirlenir. Bu taşınmazlar, bu Kanunun 2/B alanlarında kalan taşınmazların satışına ilişkin hükümleri kıyasen uygulanmak suretiyle hak sahiplerine doğrudan ….” satılmasını olanaklı kılan Ek Madde 1 getirilmek istenmektedir. Bu düzenlemenin “2B alanlarında kalan taşınmazlar” gibi –“kıyasen”- satılması Anayasa aykırıdır. Anayasanın 169. Maddesi ile 6831 sayılı yasanın 2. Maddesinin “B” bendi uyarınca yapılan “2B” uygulamasının 6831 sayılı yasanın Ek Madde 16’sıyla yapılan düzenlemenin amaçları ile “kıyasen” de olsa herhangi bir ilişkisi kurulamaz. 

Öte yandan, 6831’deki Ek Madde 16’ya göre “devlet ormanı” sayılan bir arazi üzerinde “…bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte üzerinde yerleşim yeri” varsa bu bir suçtur. Bu yerleşim yerini sahiplenen kişi ya da kuruluş ise suçludur; 6831 sayılı yasaya göre “işgal” suçundan cezalandırılması gerekir. Suç işlenerek edinilmiş bir kazanımda “hak sahipliği” olmaz ! 6831 sayılı yasanın Ek Madde 16’sı ile 6292 sayılı yasaya getirilmek isten Ek Madde 1, Anayasanın 169. Maddesindeki “…orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz” kuralına da açıkça aykırıdır.

‘Parası olanların düdüğü daha kolay çalabilmesi’ hedefleniyor

6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırlan Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun, başlığı yanıltıcıdır; “orman köylerinin kalkınmalarının desteklenmesi” ile uzak yakın hiçbir ilişkisi yoktur. “2B arazilerinin”, yanı sıra, Hazine’nin mülkiyetindeki arazilerin parası olan herkese satılmasını hedeflemektedir. Ne var ki, siyasal iktidar altı yılda on kez değiştirmesine karşın bu hedefine ulaşamamıştır. Bu nedenle yasada sıkça değişiklik yaparak ya tarihsel sınırı uzatmaya ya da satış koşullarını olası alıcılar için daha da kolaylaştırmaya çabalamaktadır. Yasa teklifiyle 6292 sayılı yasaya getirilmek istenen Geçici Madde 1’le yapılacak satışlarda:

  • Bir yandan başvuru bir yandan da ödeme sürelerinin uzatılması,
  • Ödeme bedellerinin geciktirenlerin yapacakları ödemelerin TÜFE artışları oranında artırılması istenmektedir. 

***

Kısacası, söz konusu 25 Mart 2022 günü TBMM’ye gönderilen “Hazineye Ait Taşınmaz Mallarının Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanım ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi:

Siyasal iktidarın ekonomik yönden de, deyimin tam anlamıyla “denize düşmüş ve yılana sarılma”, 

Bu durumdan kurtulmak için her türlü kamusal varlığı sınırsızca gözden çıkarma,

Anayasanın en kamusalcı kurallarını bile tümüyle rafa kaldırma durumunda olduğunun bir başka somut göstergesidir.

Yüzel Çağlar – sol.org.tr

Okumaya devam et

GÜNCEL

TurkNet’ten 19 Mayıs’a Özel Film: ‘Işığım Atatürk’

Türkiye’nin yeni nesil internet servis sağlayıcısı TurkNet, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı, başarı öyküsü yaratmış gençlere yer verdiği ve ‘Atatürk bugün hayatta olsaydı bize ne söylerdi’ sorusuna yapay zeka teknolojisi ile yanıt aradığı ‘Işığım Atatürk’ filmiyle kutluyor.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Dünya standartlarında hızlı interneti herkes için erişilebilir kılmayı hedefleyen TurkNet, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’na özel, gerçek hikayeler ve onların gerçek sahiplerinin rol aldığı bir film hazırladı.

Kaju İstanbul tarafından çekilen ‘Işığım Atatürk’ filminin senaryosu ve fikrinin tamamı TurkNet çalışanlarına ait. 19 Mayıs’a adanmış olan filmin en önemli özelliği ise Atatürk’ün gençliğe miras bıraktığı eserler ile son yıllarda gençler üzerinde yapılan araştırmalar ışığında ‘Atatürk bugün hayatta olsaydı gençlere ne söylerdi?’ sorusuna yapay zeka araçları eğitilerek yanıt aramış olması.

Gül Sağır Aydın; ‘Gençler harekete geçmek için sabırsızlanırken TurkNet de onlara ihtiyacı olan hızı sunuyor

TurkNet’in Büyümeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı (CGO) Gül Sağır Aydın projenin çıkış noktasını şu sözleri ile anlattı: ‘Gençlerin özgürlük, fırsat eşitliği ve istihdam gibi konulardaki endişeleri, yapılan tüm araştırmalarda sıkça ortaya konuluyor. Ancak aynı araştırmalar, gençlerin dünyanın daha iyi bir yer haline geleceğine olan inançlarının yetişkin bireylere kıyasla %50 daha fazla olduğunu ve artan krizlere karşı harekete geçmek için sabırsızlandıklarını gösteriyor. Filmde TurkNet’in, gençlere keşfetme, öğrenme ve kendilerini ifade etme gücü veren güvenli ve hızlı internet bağlantısı sağlama konusundaki kararlılığını vurgulamak istedik ve destekleyici-geliştirici bir topluluğun rolünü sembolize eden bir senaryo üzerinde çalıştık’.

Gençleri #IşığımAtatürk hashtag’i ile hikayelerini paylaşmaya davet ediyoruz’

‘Gençlere imkan verildiğinde tutku ve motivasyonla neler başarabileceklerini gösteren bu projede, Atatürk’ün ilkelerine ve inkılaplarına rehber olarak bakmanın önemini hatırlatıyoruz’ diyen Aydın film hakkında ise şu bilgileri verdi: ‘Filmde TurkNet’in her daim gençlerin yanında olma misyonu çerçevesinde destek verdiği gençler rol aldı ve hikayeleriyle hayallerini gerçekleştirmek isteyen herkese ilham oldu. Projedeki amacımız, başarının uzak ve çok zor kazanılan bir hedef olmadığını, her birimizin küçük ya da büyük hayalinin kıymetli ve ulaşılabilir olduğunu vurgulamak. Bu sebeple tüm gençleri #IşığımAtatürk hashtag’i ile onlara adanmış bu özel günde başarı ve hayallerini paylaşmaya davet ediyoruz.’

 

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, Seçil Erzan hakkında ilk kez konuştu

Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, birçok futbolcunun dahil olduğu olduğu Seçil Erzan davası hakkında ilk kez konuştu: “Biz olaya kurum olarak bakıyoruz. 15 bin kişinin çalıştığı bir yer, bazen yanlış şeyler olabiliyor” ifadelerini kullandı…

Yayınlanma:

|

Yazan:

Fatih Terim, Arda Turan, Semih Kaya, Muslera gibi futbol dünyasının ünlü isimlerin karıştığı davanın kilit ismi Denizbank İcra Kurulu Başkanı Hakan Ateş, süreçle ilgili ilk kez konuştu.

Magazin Burada mikrofonlarına, bir davette konuşan Ateş “Şahsi olarak hiçbir zaman demeç vermedim. Biz olaya kurum olarak bakıyoruz. 15 bin kişinin çalıştığı bir yer, bazen yanlış şeyler olabiliyor. Bazen yanlış davranışlarda bulananlar her bankada olur. Bizim talihsizliğimiz, karşıdaki tarafın kamuoyuna mal olmuş insanlar olması. Bu bir talihsizlik tabi ama ne yapalım hayat öyle bir şey” ifadelerini kullandı.

Ateş ayrıca “Hukuk herkes için hukuk, günün sonunda kimseden bir telkin falanda (İddia edildiği gibi Cumhurbaşkanı’ndan da) olmadı. Onu hep söylüyorlar. Biz normal hukuk nasıl neticelenirse ona göre gereğini yapacağız. Bugüne kadar da yaptık ama olaylar çok ortada. Ben fazla yoruma girmeyeceğim” şeklinde konuştu.

 

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

GARANTİ BBVA TÜRKİYE RAPORU

Yayınlanma:

|

Yazan:

TCMB ihtiyaç duyulduğu sürece sıkılığın korunacağı, yeni mali tedbirler ise politika bileşiminin daha koordineli olacağına işaret etmektedir. Politikaların gecikmeli etkisi göz önüne alındığında, hala sağlam olan tüketimi kontrol altına almak için ek makro ihtiyati önlemlere ihtiyaç duyulacağına inanıyoruz.

Önemli noktalar

  • TCMB, yılın ikinci enflasyon raporunda 2024 yılı ara enflasyon hedefini 2 puan yukarı yönlü revize ederek yüzde 38’e yükseltmiş, öngörülen aralığın üst sınırını değiştirmeyerek yüzde 42’de tutmuştur. Yılın ilk dört ayında enflasyonun beklenenden 4 puan daha güçlü gelmesi, Mart ayındaki ilave sıkılaştırma ile sapmayı telafi edemeyecekleri için bu revizyonu yapmalarına neden oldu.
  • TCMB, sıkılaştırmanın talep koşulları ve enflasyon beklentileri ve dolayısıyla enflasyon eğilimi üzerindeki gecikmeli etkilerini gözlemlemek istemektedir. Enflasyon eğiliminde belirgin bir bozulma olması durumunda ilave sıkılaştırma uygulanacağının sinyallerini vermeye devam etmektedirler.
  • İç talep, yüksek enflasyon beklentileri, servet etkileri ve kredi kartı harcamalarının kullanılabilirliği ile desteklenmeye devam etmektedir. Parasal aktarım mekanizmasını güçlendirmek amacıyla mevcut düzenlemeleri gevşetmek için sürdürülebilir bir yol başlatmak için finansal koşulların daha uzun süre sıkı tutulmasına ihtiyaç duyulacaktır.
  • En son açıklanan mali paket, 2024’te GSYİH’nın %0,2-0,3’ü civarında tasarruf anlamına geliyor. Önümüzdeki dönemde yeni tedbirler de alınacak ve bunların birçoğu orta vadede etkili olacaktır.
  • Enflasyon eğilimi, daha koordineli bir politika bileşimi ile yıl sonu enflasyonunun TCMB tahmin aralığının üst sınırı olan %42’nin altına düşecek bir düzeye yükselmesi durumunda, 4Ç24’te çok kademeli adımlarla gevşemeye başlamak için sınırlı bir alan olabilir. Ancak, gecikmeli mali etkiler ve perakendeci harcamaları üzerindeki makro ihtiyati politikalar, daha erken bir kesinti döngüsü olasılığını azaltıyor.

Raporun tam hali için:

https://www.bbvaresearch.com/wp-content/uploads/2024/05/Policy-Pulse_what-to-think-about-policy-mix_May24.pdf

Raporun tamamını okumak için buraya tıklayın

Policy-Pulse_what-to-think-about-policy-mix_May24

 

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.