Connect with us

GÜNCEL

SABANCI AİLESİ’nin “ÖTEKİ YÜZÜ”: Adana’da Piç Olmak!

İhsan Sabancı’nın resmi olarak evlenemediği ancak uzun süre aile hayatı yaşadığı Nevin Hanım’dan olan kızı Sevgi Sabancı, kaleme aldığı anı kitabında Sabancı ailesinin iç yüzünü anlattı.

Yayınlanma:

|

Hacı Ömer Sabancı’nın en büyük oğlu İhsan Sabancı’nın resmî olarak evlenemediği ancak uzun süre aile hayatı yaşadığı Nevin Hanım’dan olan kızı Sevgi SabancıÖteki Sabancılar: Adana’da piç olmak” kitabının yazdı.   Kitabın ilk bölümünde babasının kendisinin doğana kadar geçirdiği hayatı ikinci bölümünde de kendi doğumundan sonraki süreç anlatılıyor.

Birgün’den Okan Yücel’in Öteki Sabancılar: Adana’da piç olmak derlediği habere şu şekilde:

3 CİNAYET TEŞEBBÜSÜ

Kitapta, Sevgi Sabancı’nın annesi Nevin Hanım’a ‘fahişe damgası’ vurulmasında bile sakınca görmeyen ve öz ağabeylerinin Nevin’den olan çocuklarını her fırsatta ‘piç’ diyerek aşağılayan ailenin, Nevin Hanım’ı birkaç kez öldürtmeye teşebbüs ettiğini okuyoruz.

Kitapta dile getirilen iddialara göre, birinde tespit edilemeyen bir şahıs tarafından atılan bıçağın kıl payı karavana gitmesi, diğerinde cinayet talimatıyla Nevin Hanım’ın dibine kadar giden kişinin bir tür vicdan muhasebesiyle vazgeçmesi, bir diğerinde ise eşi İhsan Sabancı’nın son saniye hamlesi Nevin’in hayatını kurtarıyor.

Eve geldikten sonra cinayetten vazgeçen kişi, kendisini bulan İhsan Sabancı’ya olayı anlatıyor. İhsan Sabancı’nın öz kardeşleri Erol Sabancı ve Sakıp Sabancı, iddiaya göre, bir ev ve traktör karşılığında bu kişiden Nevin Hanım’ı öldürmesini istiyor.

ŞÜPHELİ İNTİHARLAR

Öngörülebileceği üzere bu hikâyede de şüpheli intiharlar eksik değil. Bunlardan biri Sevgi Sabancı’nın hayatını doğrudan etkilerken diğeri ise miras konusunda gözdağı olarak Sevgi Sabancı’ya açık ediliyor.

Koca bir imparatorluğa sahip ailenin en büyük oğlu, Sevgi Sabancı’nın babası İhsan Sabancı, 49 yaşında bir otelin bodrum odasında hayatını kaybettikten sonra Sevgi Sabancı’nın hayatı daha da zorlaşıyor.

Kendi hayatını yola koyduğu ve uzun zamandır en mutlu hissettiği anda yaşananlar ise kitaptaki en vurucu hikâyelerden birini oluşturuyor.

“‘ÖLÜMLÜ KAZALAR OLURSA ŞAŞIRMAYIN’ DEDİM”

Sevgi Sabancı, 1986’da Sabancı’nın otobüs imal eden ve başında o dönem Özdemir Sabancı’nın bulunduğu TEMSA’da çalışan genç mühendis Vehbi Asutay ile tanışıyor. Asutay’ın evlenmek istemesi üzerine Sabancı, “Amcalarım, Güler Abla bunu duyarsa seni işten atarlar” diye uyarsa da CV’sine ve kariyerine güvenen Asutay bunu önemsemiyor ancak daha fazla çekindiği durumu şu sözlerle anlatıyor:

“İmal ettiğimiz otobüslerin frenlerindeki arızalarla ilgili üst yönetime rapor yazdım ve ‘ölümlü kazalar olursa şaşırmayın’ dedim. Bayağı bozuldular. Beni kapıya koyarlarsa sebebi seninle evlenmem değil bu olur.”

İki sene sonra Londra’da bulunan Sevgi Hanım’ı arayan bir gazeteci, logosunun altındaki ‘Türkiye Türklerindir’ yazısıyla bilinen gazetede çıkan haberin başlığını okuyor: “Sabancılar’ın kızına aşık olan mühendis intihar etti!” Ölümün intihar olduğuna kanaat getirilip dosya kapatılıyor.

MİRAS PAYI İÇİN GÖZDAĞI

Bir zamanlar kendisi ve kardeşlerinin önünde babasına “O piçlerini de al, evimden defolup gidin” diyen babaannesi Sadıka Hanım’dan ve dedesi Hacı Ömer Sabancı’dan hiçbir miras payı alamayan Sevgi Sabancı, bu konuları ‘kurcalamaması için’ üstü kapalı tehdit ediliyor.

Holdingin koordinatörü Hüseyin Bey, “Babana acımayan sana hiç acımaz, verilenlerle yetinmeye bak. Reha Turan olayını hatırla” diyor.

Reha Turan, İhsan Sabancı ile Yüksel Hanım’ın kızları Nur Sabancı’nın eşiydi. Hüseyin Bey, Reha Turan’ın, boşandıktan sonra Güler Sabancı’yı tehdit edip para kopardığını, bu durumun ancak Turan’ın Boğaz Köprüsü’nden atlayıp intihar etmesiyle son bulduğunu anlatıyor.

Mirastan hak ettiklerini hiçbir zaman alamadıklarını belirten Sevgi Sabancı, durumu “Her kafamızı kaldırdığımızda önümüze attıklarıyla bizi sadece yemlemişlerdi” diyerek özetliyor.

“ULAN ALÇAK SAKIP!”

Kitapta, Sevgi Sabancı’nın çekirdek ailesi dışında en çok bahsedilen kişiler Hacı Ömer Sabancı ve Sakıp Sabancı.

Özellikle babası İhsan Sabancı’nın, çok istediği ‘ağa’ sıfatını bir türlü elde edemeyen ve çevresinde ‘pintiliğiyle’ nam salan Sakıp Sabancı için söylediği “Eline geçirdiğin her fırsatta canımı acıtmaya devam ediyorsun” sözleri ve “Ulan alçak Sakıp” nidası Sevgi Sabancı’nın zihnine kazındıysa da ailenin diğer fertlerinin yol açtığı travmalar da kitapta kendine yer buluyor.

İhsan Sabancı’nın ölüm haberini aldıklarında ‘ertesi gün ilgileneceklerini’ söyleyen kardeşleri Erol ve Şevket Sabancı ile Sevgi Sabancı’yı Frankfurt’ta bir fuarda görüp sinirden camı-çerçeveyi indiren ve “Bu kızı Adana’dan çıkarmayın, neden bu kadar yüz veriyorsunuz” diye hesap soran mevcut Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı’ya da kayda değer bir yer ayrılıyor kitapta.

Sakıp Sabancı başta olmak üzere yıllarca medyanın “sempatik” imaj çizdiği holding patronlarına en büyük reddiye, 30 yıl boyunca “piç” muamelesi yaptıkları yeğenlerinden geliyor.

“GERÇEK YÜZLERİ GÖRÜNSÜN”

Entrikalara ve aile içi kavgalara sonsuz ilgi duyan, aynı merakı topluma da enjekte etmek için her gün saatlerini ayıran ana akım medyanın ise söz konusu Türkiye’nin en zengin ve ‘yardımsever’ ailesinde yaşananlar olduğundaki suskunluğu elbette şaşırtmıyor.

Ancak kendi ifadesiyle “Üç masum çocuğu piç gibi etrafa atıp ortalıkta iyi aile rolü oynanmasına” itiraz eden Sevgi Sabancı, belki de bu yüzden kitabın yazılma amacını şöyle açıklıyor:

“Biz üç kardeşe merhametin zerresini göstermeyen bu akrepleri tanıyanlar çoğalsın, buz dağının altında kalan gerçek yüzleri görünsün, yaptıkları haksızlık ve zulümlerin tanığı artsın istiyorum, hepsi bu.”

Okumaya devam et

BANKA ANALİZLERİ

DEV BANKA İFLAS ETTİ

Eski TCMB Başkanı Hafize Gaye ERKAN’ın yöneticileri arasında yer aldığı First Republic Bank iflas etti. 2018 ABD Krizinden çıkamayan banka uzun bir süre kriz ile boğuşmuş; uzun vadeli düşük faizli konut kredi ağırlıklı portföyü olan bankanın yüksek montanlı kısa vadeli mevduatların kısa sürede blok olarak çekilmeye başlaması nedeni ile Nakit Aktif Pasit dengesi bozulmuş, Federal Mevduat Sigorta Fonu’nun (FDIC) tarafından bankaya el konmuştu.

Yayınlanma:

|

Yazan:

ABD Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC), Philadelphia merkezli Republic First Bank‘ın kapatıldığını ve Fulton Bank’a satıldığını duyurdu. 1988 yılında kurulan ve Republic Bank olarak bilinen kurum, iflas sonrası Fulton Bank’la anlaşma sağladı.

Philadelphia merkezli Republic First Bank, ABD’de bu yıl yaşanan ilk banka iflası olarak kayıtlara geçti. Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC), bankanın Pennsylvania Bankacılık ve Menkul Kıymetler Dairesi tarafından kapatıldığını ve varlıklarının büyük bir kısmının Fulton Bank tarafından satın alındığını duyurdu.

FDIC’in açıklamasına göre, Republic First Bank’ın müşterileri ve mevduatları koruma altına alındı. Bankanın neredeyse tüm mevduatları ve büyük bir kısmı varlıkları, müşterilerin mağduriyet yaşamaması amacıyla Fulton Bank tarafından devralındı. Bu süreçte bankanın mevcut müşterileri, hiçbir işlem yapmalarına gerek kalmadan doğrudan Fulton Bank müşterisi haline geldi.

MÜŞTERİ HAKLARI KORUNACAK

Republic First Bank’a ait New Jersey, Pensilvanya ve New York’ta bulunan toplam 32 şube, yeni sahibi Fulton Bank çatısı altında yeniden hizmete girecek. Bu geçiş sürecinin, müşteriler açısından sorunsuz bir şekilde yönetilmesi planlanıyor.

Republic First Bank’ın iflası, FDIC için önemli bir mali yük teşkil ediyor. Kurum, bankanın kapanması nedeniyle yaklaşık 667 milyon dolar maliyet öngörüyor. Bankanın 31 Ocak itibarıyla toplam varlıkları yaklaşık 6 milyar dolar, toplam mevduatları ise 4 milyar dolar civarında idi.

Wall Street Journal yazdı: First Republic Bank neden battı?

GÜNDEM – ABD bankacılık krizinde yeni kurban: First Republic

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Prof. Dr. YILMAZ: TCMB faiz kararını değerlendirdi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye, G20 ülkeleri arasında Arjantin’den sonra en yüksek yıllık enflasyona sahip ülke. TÜİK verilerine göre mart ayı aylık enflasyonu yüzde 3,16 ve yıllık yüzde 68,5. Enflasyon oranının önümüzdeki aylarda aylık yükselişini devam ettirerek mayıs ayında yüzde 75’e yakın bir seviyeye çıkacağını tahmin ediyorum. 

TCMB’nin nisan ayı faiz kararı oldukça kritik önem sahip. Bankanın şubat ayında politika faizini yüzde 45’te sabit tuttuktan sonra mart ayındaki toplantıda 500 baz puan arttırarak yüzde 50’ye çıkardığını hatırlayalım. Banka faiz koridoru uygulamasına devam ediyor ve şu anda piyasada gecelik faizler koridorun üstü olan yüzde 53’te.  

Son faiz artırımındaki en önemli etkenler, yerel seçim öncesinde kurda yaşanan hareketlilik ve uluslararası kuruluşların faiz artırımına ilişkin görüşleriydi. 

Ancak yerel seçimin ardından kurdaki hareketlilik yerini sakinliğe bıraktı, net döviz rezervlerinde iyileşme başladı. 

Seçimin ardından para ve maliye politikasında sıkılaşmaya yönelik açıklamalar gelmeye devam etti. TCMB tarafından para politikasının enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda sıkılaştırılacağı ve likidite arttırıcı adım atılmayacağı yönündeki açıklamalar, mevduat faizlerini yukarı çekip enflasyonla mücadeleyi daha etkin kılar. Ayrıca maliye politikasında da kamu harcamalarında tasarruf ile sıkılaşmanın devam edeceğine ilişkin açıklamalar, -geçen yılın yaz dönemindeki gibi- vergi artışlarının enflasyonist etkisinin ortaya çıkmasını engeller. O nedenle bu söylemlere bakınca da TCMB bu ay faiz arttırmayabilir.  

Tabi söylem dışında gerçekler var. Örneğin kur artışı her zaman olduğu gibi enflasyonla mücadelenin önünü kesecek bir etken. TEPAV’ın hesaplamalarına göre 2024 yıl sonu tüketici enflasyonun yüzde 40’ın altına inmesi için aylık kur artışlarının yılın kalan döneminde yaklaşık yüzde 2 ve daha az olması gerekiyor. O nedenle TCMB kontrollü kur politikasına devam edecekse politika faizini arttırma ihtiyacı hissetmeyebilir. Ancak bu politikanın sürdürülemez olduğuna daha önce de şahit olduk.  

Ayrıca kur artışını engellemek için yabancı sermayeye ihtiyaç var. Seçim öncesi hisse senedi ve DİBS piyasasından yabancı sermaye çıkışı gerçekleşirken, seçim sonrası yabancı sermaye için ortam hazırlanmaya çalışılıyor. Bunun yolu da faiz arttırımından geçiyor. Hem de Ortadoğu gerilimi ve jeopolitik risklere rağmen.

Enflasyonla mücadelenin önünde başka bazı önemli engeller var: Bunlardan biri, TL mevduat faizlerinin yükselişine rağmen dolarizasyonda arzu edilen düşüşün gelmemesi. Sıkı parasal duruş halen hem döviz dönüşümlü KKM’de hem de DTH’daki azalışı beraberinde getirmekte kısmen etkisiz. 

Çoğu banka mevduat faizlerini özellikle yüksek meblağlar söz konusu olduğunda arttırıyor. Bu da daha düşük meblağlardaki gönüllü tasarrufların artmasını engellerken iç talepteki beklenen baskıyı geciktiriyor. 

Bir diğeri ve en önemlisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanamaması. TCMB’ye göre yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 36. Oysa geçen hafta açıklanan nisan ayı piyasa katılımcıları anketine göre yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 44,19. Bir önceki anket döneminde beklenti yüzde 44,16’ydı. Dolayısıyla TCMB mart ayı PPK toplantısında politika faizini 500 baz puan arttırmasına rağmen, katılıcıların beklentileri yüzde 36’lık yıl sonu TÜFE tahminine halen yakınlaşmamış. 

Yine aynı anket verilerine göre; 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 36,7 iken, nisan ayında yüzde 35,17’ye çok sınırlı gerilemiş durumda. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi mart ayı anket döneminde yüzde 22,67 iken nisan ayında ise yüzde 22,05. 

Enflasyon beklentilerindeki bozulma, enflasyonun gelir dağılımında ortaya çıkardığı adaletsizlikleri daha önce de yazdım. Ama hafta sonundaki restoran boykotu enflasyonla başımızın ne kadar dertte olduğunun göstergelerinden biri. TCMB’nin enflasyonla mücadelede etkinliğini ortaya koyması beklenir ancak faiz kararı hizmet enflasyonuyla ilgili nasıl bir çözüm üretecek? Politika faizindeki artışın işletmelerin kredi ve finansman maliyetlerini yükselterek yeniden fiyat artışlarını besleme olasılığı yüksek. Bu durumu bertaraf edecek “yol”, maalesef emek maliyetini minimize etmekten, yani ücretlerin baskılanması, ardından işsizlik ve yoksulluktan geçecek gibi görünüyor.

Prof. Dr. Binhan Elif YILMAZ-T24

Okumaya devam et

GÜNCEL

Lokanta ve kafelerde beklenen KDV artışı geldi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğe göre; Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Gelir İdaresi Başkanlığı, lokanta, kafe gibi yiyecek ve içecek satışı yapılan işletmelerde uygulanan KDV oranlarında düzenlemeye gitti.

Yapılacak değişikliğe göre; Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 Tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nde yer alan, ‘yüzde 8’ ibareleri ‘yüzde 10’, ‘yüzde 18’ ibareleri ise ‘yüzde 20’ olarak düzenlenecek.

Düzenlemeyle birlikte kafe, lokanta, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları ve dışarıdan temin edilen ürünler için KDV oranı yüzde 10 olarak hesaplanacak. Aynı zamanda, internet üzerinden, telefonla ya da gel- al gibi yöntemlerle yapılan satışlarda da aynı KDV oranı uygulanacak.

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.