Connect with us

ŞİRKETLER

Sanal gerçeklik teknolojisi e-ticaret deneyimini dönüştürüyor

Yayınlanma:

|

Üsküdar Üniversitesi Nöropazarlama Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Selami Varol Ülker, ‘Küresel çapta perakende de sanal gerçeklik pazarının 2028’de 5 milyar 455 milyon dolarlık bir değere ulaşması öngörülüyor.’ ifadelerini kullandı.

Şirketten yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Ülker, perakende satış faaliyetlerinin geleneksel alışveriş kanallarından dijital ve çevrim içi kanallara kaydığını belirtti.

2026 yılında e-ticaretin tüm perakende satışlarındaki payının yüzde 24’e geleceğini kaydeden Ülker, Çevrim içi alışveriş penetrasyonunun bu yüksek seviyeye ulaşmasında salgın döneminin göz ardı edilemeyecek bir etki yarattığını aktardı.
Ülker, salgının 2020’nin ilk çeyreğinde ABD’de e-ticaret alanında geçmiş 10 yılda yaşanılan kadar büyüme sağlandığına dikkati çekerek ‘Bununla beraber pandemi dönemiyle yaşanan bu hızlı büyümenin pandeminin toplumsal etkisinin azalmaya başladığı günümüzde ve ileride de devam edeceği öngörülüyor.’ ifadelerini kullandı.

Sanal gerçeklik (VR) teknolojisi alışveriş için yeni olanaklar sunuyor

Selami Varol Ülker, bugün çevrim içi alışveriş alanındaki öncü teknolojinin sanal gerçeklik teknolojisi olduğunun iddia edilebileceğine kaydetti.

Perakende e-ticaret sektörünün sanal gerçeklik teknolojisi tabanlı çözümlerden çeşitli şekillerde yararlanabildiğine işaret eden Ülker şu değerlendirmelerde bulundu:

‘Web siteleri gibi artık geleneksel hale gelmiş 2 boyutlu dijital ortamların yanında sanal gerçeklik teknolojisinin yaygınlaşması ve ilgili cihazların görece daha kolay erişilebilir hale gelmesi dijital ortamda yapılan alışveriş için de yeni olanaklar sunuyor. Sanal gerçekliğin iş hayatında varlık gösterdiği uygulama alanlarından biri alışveriş ve özellikle perakende olarak kabul ediliyor. Tüketicilere daha ilgi çekici bir alışveriş tecrübesi sağlamak, satışa giden süreçleri etkin yönetmek hem kurum hem de müşterinin zamandan ve paradan tasarruf etmesini sağlamak, marka bilinirliğini ve sadakati arttırmak sanal gerçekliğin öne çıkan fırsatları olarak sıralanabilir.’

Giyim, mobilya ve ev dekor sektörleri yeni teknolojileri e-ticarette kullanıyor

Ülker, 2027 yılında 2 milyar 593 milyon kullanıcıya söz konusu teknolojilerin ulaşacağı yönündeki öngörünün, perakende sektöründeki büyük şirketlerin alana yaptıkları yatırımı doğrular nitelikte olduğunu ifade etti.

Ülker, ‘Küresel çapta perakende de sanal gerçeklik pazarının 2028’de 5 milyar 455 milyon dolarlık bir değere ulaşması öngörülüyor. Özellikle giyim, mobilya ve ev dekor sektörlerinin önde gelen şirketleri yaptıkları yatırımlar ile bu yeni teknolojilerin e-ticarette kullanımının arkasındaki itici güç oldular.’ açıklamasında bulundu.

Sanal gerçeklik teknolojisi tabanlı çözümlerin geleceğin alışveriş ekosisteminde, alışveriş deneyimini gerçek mekânda yapılan alışverişin ötesinde zenginleştirebileceğinin belirtildiğini vurgulayan Ülker, ‘Sanal teknolojilerin tüketici davranışlarına yönelik etkileri konusundaki araştırmaların bir başka uzlaşma alanı da tüketicilerin sanal teknolojilere atfettiği değerlerdir. Geçmiş çalışmalar 3 boyutlu sanal gerçekliğin tüketici davranışına etkisi konusunda bilgi vericilik ve eğlenebilirlik boyutlarının öne çıktığını gösteriyor. Bu boyutların hedonik ve faydacı alışveriş değerleriyle örtüştüğü görülüyor.’ dedi.

Okumaya devam et

GÜNCEL

Erdoğan SAĞLAM: Enflasyon düzeltmesinin teknik iflasa etkisi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Borca batık olma durumu, şirketin aktiflerinin borçlarını karşılayamaması halidir

Değerli okurlar, uygulamada “teknik iflas” olarak adlandırılan durum sermaye şirketlerinin ortaklarını, müşterilerini ve üst düzey yöneticilerini ilgilendiren önemli konuların başında gelir.

Çünkü zarar sebebiyle sermayenin kısmen veya tamamen kaybedilmesinin şirketin iflasına kadar giden çok ağır sonuçları var.

Türk Ticaret Kanunu (TTK) madde 376’ya göre;

– Son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, yönetim kurulu derhâl genel kurulu toplantıya çağırmak ve uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunmak zorunda. Bu iyileştirici önlemler; sermayenin tamamlanması, sermaye artırımı, bazı üretim birimlerinin veya bölümlerinin kapatılması ya da küçültülmesi, iştiraklerin satışı, pazarlama sisteminin değiştirilmesi vs. olabilir. Genel kurul, sunulan iyileştirici önlemleri aynen kabul edebileceği gibi değiştirerek de kabul edebilir ya da sunulan önlemler dışında başka bir önlemin uygulanmasına karar verebilir.

– Yine son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, derhâl toplantıya çağrılan genel kurul, kalan sermaye ile yetinmeye, sermayenin tamamlanmasına veya artırılmasına karar verebilir. Kalan sermayeyle yetinmeye karar verdiği takdirde sermaye azaltımı yapılır, bu azaltımla eşzamanlı sermaye artırımı yapılabilir veyahut azaltım yapılmadan da artırıma karar verilebilir. Bu kararlar verilmediğinde şirket kendiliğinden sona erer, yani iflas süreci başlar.

Enflasyon düzeltmesi bu konuda birçok şirketi rahatlattı!

Çünkü aktiflerini borçla finanse eden şirketlerde 31/12/2023 tarihi itibariyle yapılan enflasyon düzeltmesi işlemi öz sermayeleri artırıcı yönde etki yaptı.

Ayrıca sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının veya üçte ikisinin kaybedilip kaybedilmediğinin analizinde sermaye ve yasal yedeklerin düzeltme öncesi tutarları dikkate alındığı halde öz sermaye düzeltilmiş tutarlara göre dikkate alındığı için enflasyon düzeltmesi çoğu örnekte bu açıdan bilançoları iyileştirici yönce etki gösterdi.

Örnek 1

Şirketin öz sermayesinin düzeltme öncesi ve sonrası aşağıdaki gibi olduğunu varsayalım.

Enflasyon düzeltmesinin teknik iflasa etkisi© T24

*Mükellefin parasal olmayan aktiflerinden 12.600.000 TL enflasyon kazancı hesaplandığını varsayarsak, düzeltilmiş bilançoda yer alacak geçmiş yıl karları, Maliyenin yönlendirmesine göre;

=12.600.000- (9.000.000 + (1.000.000-200.000) + (2.000.000-500.000) + 300.000)

=12.600.000- 11.600.000

=1.000.000

Bu örnekte şirket, düzeltme öncesinde, sermaye ve kanuni yedek akçeler toplamının yarısı olan (1.000.000 +200.000) /2= 600.000 TL’nin tamamını 1.400.000 TL’lik öz sermaye içinde tamamıyla korumaktadır. Bu şirket düzeltme sonrasında analizde yine 600.000 TL’lik tutarı dikkate alacak olup, bu tutarı 14.000.000 TL öz sermaye içinde fazlasıyla korumaya devam etmektedir.

Örnek 2

Şirketin öz sermayesinin düzeltme öncesi ve sonrası aşağıdaki gibi olduğunu varsayalım.

Enflasyon düzeltmesinin teknik iflasa etkisi© T24

*Mükellefin parasal olmayan aktiflerinden 13.000.000 TL enflasyon kazancı hesaplandığını varsayarsak, düzeltilmiş bilançoda yer alacak geçmiş yıl karları, Maliyenin yönlendirmesine göre;

=13.000.000- (9.000.000 + (1.000.000-200.000) + 2.000.000+ 200.000)

=13.000.000- 12.000.000

=1.000.000

Bu örnekte düzeltme öncesinde şirket, sermaye ve kanuni yedek akçeler toplamının yarısı olan (1.000.000 +200.000) /2 = 600.000 TL’nin tamamını kaybetmiş görünmektedir. Bu şirket düzeltme sonrasında 600.000 TL’lik tutarı 12.000.000 TL öz sermaye içinde korumaktadır. Yani enflasyon düzeltmesi bu şirketi teknik iflastan kurtarmıştır.

Bu yazı için son sözlerim…

Görüldüğü gibi sermayenin kaybına ilişkin analizde sermaye ve yasal yedeklerin enflasyon düzeltmesi öncesi tutarlarının dikkate alınması olumlu etki yaratan en önemli husustur. Çünkü TTK’ya göre şirketin sermayesi ve kanuni yedekleri düzeltilmiş tutarlar değil, düzeltme öncesi tutarlardır. Ticaret sicilinde tescil edilmiş sermaye, düzeltme öncesi tutarlardan oluşur. Enflasyon düzeltmesi vergisel açıdan bir değerleme işlemi niteliğindedir. Bu analizde öz sermaye olarak ise düzeltme sonrası tutarların esas alınması zorunluluktur. Çünkü vergisel fonlar da öz sermaye tutarını artıran unsurlardandır.

Öz sermaye unsurlarının düzeltilmesi ise bu açıdan bir yarar sağlamaz. Çünkü bir taraftan öz sermaye unsurları hesaplanıp enflasyon farkları pasifte kayda alınırken, diğer taraftan aynı tutarda pasifte geçmiş yıl zararları içinde enflasyon zararları takip edilmektedir. Bu iki unsur da, vergili enflasyon düzeltmesi uygulamasının yapılacağı yıllarda (2024 ve şartların sağlandığı izleyen yıllar) düzeltileceği için bu işlemlerin öz sermayeye + veya – herhangi bir etkisi olmayacaktır. Asıl etki parasal olmayan aktif kalemlerden gelmektedir.

Okumaya devam et

GÜNCEL

ÜNLÜ OTEL ZİNCİRİ ALKOÇLAR İFLAS ETTİ

Türkiye turizm sektörünün ‘en güçlü’ markalarından biri olan Alkoçlar Otelcilik AŞ’nin konkordato talebini geri çevirdi. Mahkeme, geçen 4 Nisan’da şirketin iflasına karar verdi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Hülya Koçyiğit’in damadı Ender Alkoçlar’a ait, Alkoçlar Otelcilik AŞ (Yeni unvanı Amaç Otelcilik AŞ) içine düştüğü mali darboğaz sonrası konkordato talebinde bulunmuştu. Yargılama sürerken, ünlü otelin şubeleri birer birer kapatıldı.

Mahkeme 4 Nisan günü şirketin iflasına karar verdi. İflas kararı ile birlikte şirketin tasfiyesine geçildi.

75 YILLIK GEÇMİŞİ VAR 

Temeli 75 yıl kadar önce atılan Alkoçlar Otelcilik, sektörün en güçlü birkaç markasından biriydi. Grubun, Bursa Uludağ, Bodrum ve Antalya’da 10’u aşkın oteli vardı.

ENDER ALKOÇLAR VEDA MESAJI YAYINLADI

Alkoçlar Oteller Grubu’nun internet sitesinde ise bir veda mesajı yer aldı. Yönetim Kurulu Başkanı Ender Alkoçlar adına yapılan açıklama şöyle:

“Alkoçlar Oteller Grubu 1950 yılında kurulmuş ve kurulduğu tarihten itibaren Türkiye’nin en eski yerli ve milli otel zinciri olarak birçok ilke imza atmıştır.

Alkoçlar 70 yılda; 21 yurtiçi ve yurtdışı otel işletmesi yaparak, konaklama ve eğlenceyi birleştirerek her zaman ilkleri yapmaya çalışmıştır.
Alkoçlar Otelleri Yönetim Kurulu 2020 yılında turizm ve konaklama bölümünden çıkma kararı alarak ve elindeki otelleri devrederek turizmi konaklama bölümünü kapatmaya karar vermiştir.

Geçen bu 70 yıl içerisinde gerek Türkiye ekonomisine büyük yatırımlar yapmış, gerek ise sektöre binlerce çalışan kazandırarak istihdamı teşvik etmiştir. Bu durum ise Alkoçlar adına geride bıraktığı en büyük kazancı olmuştur. Senelerce bize destek olan başta mesai arkadaşlarımıza, yöneticilerimize, seyahat acentelerine ve bizleri tercih eden tüm yerli ve yabancı misafirlerimize şükranlarımızı sunarız.
Bundan sonra devam eden diğer sektörlerimizde de aynı ilke ile yola devam edeceğiz. Alkoçlar olarak birlikteliğimizin sürdüğü yıllar içerisinde müşteri memnuniyetinden, gülen personel ilkesinden hiç vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz.”

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Bilançosunu yönetemeyen 2027’yi göremeyecek

Geçen yıl bütün şirketlerin tarihinin en iyi bilançolarına ulaştığını söyleyen İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, şirketleri rehavete kapılmamaları konusunda uyardı. Aran, bilançosunu iyi yönetemeyen, dijitalleşme ve yeşil dönüşüme gerekli önemi vermeyen şirketlerin 2027 yılını göremeyeceğini söyledi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

İş Bankası’nın bir girişimi olan ve demir çelik sektörünün sanal pazarı olarak hizmet veren Proemtia, bir yılını tamamladı. Bu kapsamda düzenlenen toplantıda konuşan İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, ekonomiye dair önemli mesajlar verdi. Konjonktürün şirketler için zorlayıcı olduğunun altını çizen Hakan Aran, “Ekonomik şartların en ağır olduğu ve bu ağırlaşmanın reel sektör tarafında daha çok hissedileceği bir döneme giriyoruz. İzlenen ekonomi politikalarından dolayı geçtiğimiz yıl tüm şirket bilançoları tarihinin en iyi durumuna ulaştı.

Tarihinin en iyi durumuna ulaşan şirket bilançolarının bu kadar kısa sürede bozulması eşyanın tabiatına aykırı. Ancak şunu söylemek isterim o en iyi noktadan geriye dönüyoruz. Bundan sonra önümüzdeki 2,5 yıllık dönemde sadece bilançosunu iyi yöneten ve verimlilik artışını sağlayan şirketler 2027 yılını görebilecekler. Bunu başaramayan ve geçen yılın iyi bilançosunun sarhoşluğunu yaşayan ve onu devam ettirebileceğini düşünenler ise bu süreçte 2024, 2025 ve 2026 yıllarında oldukça zor günler yaşayacak” diye konuştu.

“Şirketlerin finansman maliyetlerini karşılaması çok zor”

Böyle bir dönemde finansmana erişimin çok kolay olmadığını vurgulayan Aran, “Maliyetler de çok yüksek, herhangi bir iş alanında bu maliyetleri karşılayacak bir kârlılıkta söz konusu değil. O nedenle finansmana erişimin daha kısıtlı daha dikkatli kullanılması gereken bir dönemde ben işbirlikleri ve ortaklıkların da çok kıymetli olduğunu düşünüyorum.

Banka olarak herhangi bir alanda sadece kreditör olarak değil o alanda fiilen destekleyen bu zor dönemi beraber ortak olarak devam edip bu finansman maliyetleri makul seviyeye indiği zaman tekrar finansör görevine dönecek şekilde banka olarak bu zor dönemi yönetmede esnek olduğumuzu söylemek isterim. Dönem neyi gerektiriyorsa mevzuatın çizdiği sınırlar içerisinde o pozisyonu hiç çekinmeden alacağımızı söylemek istiyorum” ifadelerini kullandı.

“İhracatımız yüzde 90 oranında ithalata bağlı”

Proemtia’nın kendileri için ne anlama geldiğini de anlatan Hakan Aran, şunları söyledi: “Türkiye’nin gayri safi yurt içi hasılasında en büyük payı alan sektör imalat sanayi sektörüdür. İmalat sanayi sektöründe meydana gelen her yüzde 1’lik artış ekonomik büyümeyi binde 5 oranında artırdığını bilmemiz gerekiyor.

İhracatı ve üretimi ön plana çıkarıyoruz ancak maalesef ihracatımız yüzde 90 oranında ithalata bağlı. İthalat ettiğimiz hammaddenin yanında insanımızı yakıt olarak kullanıyoruz, enerjiyi kullanıyoruz ve bu bileşenleri pişirip ihracat gerçekleştiriyoruz. Ancak bu süreçte yarattığımız katma değer gerçekten çok düşük kalıyor. Bu nedenle arzu ettiğimiz sürdürülebilir büyümeyi ekonomimizde göremediğimiz için çok büyük oynaklıklarla mücadele ediyoruz.

Proemtia 1inci yılında sektör temsilcileriyle buluştu

Bir türlü ülke olarak o istediğimiz verimlilik artışını istediğimiz seviyeye çıkaramamış durumdayız. Bu artışı sağlamanın önümüzdeki 3 yılda 2 tane temel taşı var, biri dijitalleşme diğeri yeşil dönüşüm. Bu iki dönüşümü de başarmak durumdayız. Proemtia’nın imalat sanayinin gelişmesine pazarın güçlenmesi ve derinleşmesine katkı sağlayacağını, sadece sektörün kendi içerisinde sanayi 4.0’ın gerektirdiği o dijital dönüşümü değil aynı zamanda ödemelere aracılık ederken bu işin pazar yeri mantığıyla alıcı ve satıcıların zahmetsiz bir şekilde buluşup oradaki iş gücünden daha verimli yararlanılmasına öncülük etmek istiyoruz.”

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.