Connect with us

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Trump 2.0 loading…

Yayınlanma:

|

  • Gündemin oldukça yoğun olduğu bir günü geride bıraktık. Türkiye cephesinde açıklanan bir seri makro ekonomik veri, Sn. Bakan Şimşek’in açıklamaları ön plana çıktı. İlk önce sanayideki yavaşlamanın devam ettiğine işaret eden ve büyümenin öncü göstergesi olan İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat PMI endeksi, Haziran ayında 47,9 puana geriledi ve üçüncü ayda da imalat sanayide daralmaya işaret etti. Üretimin yavaşlaması ve siparişlerin azalması, olumsuz görünümün arkasında yatan ana neden oldu.
  • Ekonomik faaliyetler ivme kaybederken, enflasyonist baskıların da korunduğunu gözlemledik. Bu bağlamda İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) açıkladığı İstanbul için enflasyon rakamları Haziran ayında enflasyonun %3,42 arttığına ve yıllık gerçekleşmeyi de %82,14’e taşıdığını gördük. Raporun alt kalemlerinde gıdada %2,7, konutta ise %8 fiyat artışı dikkat çekti. Öte yandan, Türk-İş’in Haziran ayı Açlık ve Yoksulluk Sınırı raporuna göre gıda fiyatları bir önceki aya göre %0,05 artış kaydederken 4 kişilik bir aile için açlık sınırı 18,978 TL oldu. Asgari ücretin 17 bin TL olduğu Türkiye’de 4 kişilik bir aile için yoksulluk sınırı ise 61,820 TL oldu. Dikkat etmek gerekiyor ki, İstanbul’da gıda enflasyonu çok daha yüksek bir seyir izliyor! İTO ardından yarın açıklanacak resmî enflasyonun %2 civarında aylık bir artışa işaret edeceğini öngörüyoruz.
  • Gün içinde ise mikrofon karşısına geçen Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, Bloomberg HT canlı yayınında gündemi değerlendirerek geleceğe ilişkin önemli sinyaller verdi. Türkiye’nin gri listeden çıkarılma kararının zaten çok güçlü olan kaynak girişlerini daha da ivmelendirmesi beklenirken, rezervlerin bir endişe kaynağı olmaktan çıktığı hatta rezerv yeterliliğinde neredeyse IMF standartlarına yaklaşıldığını söyledi. Not etmek gerekir ki, 28 Haziran tarihine ait TCMB analitik bilançosuna göre, swap hariç net döviz pozisyonu 1 milyar dolar daha iyileşerek, manşet rakamı +4,5 milyar dolar seviyesine taşıdı. Yerel seçimler sonrası (-74,6 milyar dolar) rezervlerde yaşanan olumlu anlamda iyileşme 79 milyar dolar ile rekor kırdı. TCMB’nin yurtiçi bankalar ile yaptığı swap işlemlerini de yenilemeyerek kapatmaya devam ettiğini görüyoruz. Yine yerel seçimler öncesi 58 milyar olan yurtiçi bankalar ile swap işlemleri 4,7 milyar dolara kadar geriledi.
  • Enflasyonu düşürerek, orta ve uzun vadede nominal döviz kurunda istikrar sağlamak istediklerini söyleyen Bakan Şimşek bunun için çok erken olduğunun altını çizerken, ︎cari açığın 56 milyar dolardan 28 milyar dolara kadar inerek arzuladıklarından çok daha iyi bir sonuçla karşı karşıya olduklarını da söyledi. USDTRY kuru gri liste kararı sonrasında düşüşünü dün de koruyarak 32,70 seviyesini altına gerilerken (hatırlanacağı üzere geçen hafta 33,04 seviyesini test etmişti) CDS cephesinde ise kayda değer bir değişim görmedik. 5 yıl vadede Türkiye’nin yabancı indinde risklerini gösteren CDS risk primi 275 baz puan seviyesinde salınıyor (Haziran başı 255 baz puanı test etmişti).
  • Dün Bloomberg HT’nin canlı yayınında Bakan Şimşek’in bir sonraki pakette borsa kazançlarının vergilendirileceği açıklaması hisse senetlerinde sert satışları da beraberinde getirdi. BIST100 endeksi günü yaklaşık %2,9 oranında düşüş ile tamamlayarak son dönemdeki en yüksek oranlı günlük kayıp oranına imza attı. Bankacılık endeksinde kayıpları ise daha da şiddetli oldu: %3,3. Hisse senetleri için esen olumsuz havanın TL cinsi tahviller için iyi bir şey olduğunun da altını çizmek gerekiyor. 2 yıllık gösterge tahvilin getirisi %41,43 seviyesine geriledi. Türkiye ile olan paragrafı kapatmadan önce, Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye ile normalleşme sürecine ilişkin açılımı ardından gözler Suriye cephesinde yaşanan ve dün geniş yankı uyandıran gelişmelere çevrildi! Öte yandan, Resmî Gazete’de yayımlanan kararla Sağlık Bakanı Koca ile Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı Özhaseki görevlerinden aflarını talep ettiler. Yerlerine sırasıyla Kemal Memişoğlu ve Murat Kurum atandı.
  • Dünyada ise Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri ardından gözler hafta sonu Fransa parlamento seçimlerine çevrilmişti. Aşırı sağın korkulan derecede oy alamaması ve rakip siyasi partilerinin aşırı sağcı Ulusal Ralli’nin iktidara gelmesini engellemek için güçlerini birleştirmesi, ortak para birimi EUR ve Fransa mali piyasalarına yaradığını görüyoruz. AP seçimleri ardından sağın yükselişine karşı 1,0660 seviyesine kadar gerileyen EURUSD paritesi dün günün büyük bölümünü 1,0760 seviyelerinde salınarak tamamladı. Avrupa borsa endeksleri artıda işlem görürken, Fransa’nın CAC40 endeksi günü %1 yükselişle tamamladı.
  • Amerika cephesinde ise dün açıklanan büyümenin öncü göstergesi imalat sanayi PMI rakamları ekonomik yavaşlama sinyalleri sunmaya başladı. Trump’ın yeniden başkan seçilmesine yönelik ihtimalin CNN canlı yayınında yaşanan münazara ardından artmasına paralel geçen hafta %4,20 seviyesine kadar gerileyen ABD 10 yıllık tahvil faizleri, Biden’ın belirsizlik arz eden sağlık durumu nedeniyle yukarı yönde bir eğilim kaydederek %4,50 seviyesine kadar yükseldi. Ya da, daha basit bir anlatımla, piyasanın Trump’ın ikinci dönemini enflasyonist olarak yorumladığını düşünüyoruz. Trump’ın başkanlığı kazanması, daha yüksek gümrük vergileri ve hükümet borçlanmasıyla sonuçlanabileceğini göz ardı etmemek gerekiyor.
  • ABD borsaları yeni çeyreğin ilk gününü yükselişle tamamlarken, yeni gün başlangıcında, Pasifiğin diğer ucunda, dolar YEN karşısında neredeyse 38 yılın en yüksek seviyesine yakın seyrederken, hisse senetleri genel olarak karışık bir görünüm sergiliyor. Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı geçen ay 76 dolar seviyesine gerilemesi ardından bu sabah 86 dolar seviyesine yükseldiğini not edelim. Altın, gümüş ve bitcoin cephesinde ise kayda değer bir değişim olmadığını not edelim.
  • Günün ilerleyen saatlerinde FED Başkanı Powell, Avrupa Merkez Bankası’nın ev sahipliği yaptığı bir etkinlikte konuşacak. Bu hafta FED’in ne zaman faiz indirimine başlayacağı konusunda ipucu sunacak önemde bir seri makro ekonomik verinin de ajandamızda bulunduğunu not etmek gerekiyor. Bu bağlamda bugün JOLTS açık iş pozisyonu verileri, yarın ADP özel sektör istihdamı, ISM hizmetler sektörü PMI verileri ve FED’in son politika toplantısının tutanakları açıklanacak. Perşembe günü ABD borsaları Bağımsızlık Günü nedeniyle kapalı konumda olacak. Her ayın ilk cuması olduğu üzere akabinde de tarım dışı istihdam verisini takip edeceğiz.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

FED gevşemeye ‘jumbo’ faiz indirimiyle başlarken iletişim ise zayıf kaldı..

Yayınlanma:

|

Yazan:

ABD Merkez Bankası (FED), dün akşam sonuçlanan iki günlük olağan faiz toplantısı ardından politika faiz oranını %5,25 – 5,50 bandından 50 baz puan indirimle %4,75 – 5,00 bandına çekti. FED, 2022’de 40 yılın en yüksek seviyesine çıkan enflasyondaki yükselişi kontrol altına almak amacıyla 18 aylık faiz artırım kampanyasını sonlandırdığı geçen Temmuz ayından bu yana politika faizini %5,25 – %5,50 aralığında tutuyordu. FED’in en son faiz indirimine Mart 2020’de (pandemi) soyunduğunu düşünürsek, karar tam olarak 4,5 yıl sonra gelmiş oldu. FED’in agesif bir adım atarak 50 baz puan faiz indirime tercihi, enflasyondan ziyade işgücü piyasasının sağlığına ilişkin artan endişelerin ardından geldiğini not edelim. Basın toplantısında, enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde %2 hedefine yaklaştığına dair güvenin arttığına işaret eden Başkan Powell, FED’in işgücü piyasasındaki riskleri dengeleyerek fiyat istikrarını korumayı amaçladığına da vurgu yaptı.

Hatırlatma yapmak gerekirse, FED’in TCMB’de farklı olarak fiyat istikrarının yanı sıra azami istihdamı tesis etmek görevi de bıulunuyor. FED’in pandemi döneminde işletmeleri ve hâliyle insanı yaşatmak için para musluklarını sonuna kadar açıp faiz oranlarını da hızlıca sıfırlaması ardından enflasyon 40 yılın zirvesi çıkarak adeta patlamış, FED’de fiyat istikrarı tekrar tesis etmek adına faiz oranlarını ciddi oranda yukarı çekmiş ve dahası da 14 aydır da yüksek seviyede tutmuştu. Lâkin, her ilacın şifa etkisi kadar yan etkisinin de olduğunu düşünürsek, yüksek faiz oranları FED’in favori enflasyon göstergesi olan kişisel tüketim harcamaları (PCE) enflasyonunu yıllık bazda %2,5 seviyesine kadar getirerek uzun vadeli enflasyon hedefi olan %2,0 seviyesine yaklaştığını teyit ederken, bu sefer de istihdam piyasaları ‘arıza’ çıkarmaya başladı. Şöyle ki, açık işgücü sayısı (JOLTS) neredeyse son 4 yılın en düşük seviyesine gerileyerek alarm zilini çaldı.

İstihdam ve enflasyon verileri birlikte ele alınırsa, FED’in dün akşam almış olduğu kararın arkasında enflasyonun güven vermesinden ziyade istihdama yönelik endişeleri payının çok da fazla olduğunu düşünüyoruz. 25 ile 50 baz puan arasında zigzag çizen piyasaların da sonunda istediğini aldığını not etmemiz gerekiyor. FED’in her ne kadar son zamanlarda doğru iletişimi yapmakta zorlandığını görsek de, nihayetinde doğru politika tercihini yaptığını düşünüyoruz. Karar ile birlikte yayınlanan projeksiyonlar da üyelerin enflasyon beklentileri aşağı yönde, işsizlik oranı ise yukarı yönde güncellediklerini gördük. Yılın geri kalan iki toplantısında FED’in faiz oranlarını toplam 50 baz puan daha düşürmeyi planladığını, 2025’te bir tam puan daha indirerek, 2026’da %2,75 – %3,00 aralığına çekmeyi planladığını görüyoruz.

Gelelim kararın piyasa yansımasına. Kararın piyasa beklentisi ile örtüşmesi sonrası ilk nazarda ABD Doları küresel bazda değer kaybetti. Bu minvalde, yakın dönemin zirvesini olan 1,12 seviyesini EURUSD paritesi bir kez daha test ederken, sterlin dolar karşısında 1,33 seviyesine gelerek son iki buçuk yılın en yüksek seviyesini test etti. Altının ons fiyatı 2,600 dolar seviyesine dayanarak tüm zamanların zirvesine yükselirken, rallide oldukça geride kalan ve son günlerde yeniden ön plana çıkardığımız gümüş 31 dolar seviyesinde bulunan kritik direncini bir kez daha zorladı. Rallide geride kalan bir diğer favori enstrümanımız olan direnişin parası bitcoin ise bir kez daha 62bin dolar seviyesine aşarak ön plana çıktı. Ara ara kâr satışlarına görülecek olsa da, uzun bir süredir bültenimizde yer verdiğimiz üzere dolar zayıflığının bundan sonrası için ana tema olmaya devam edeceğini düşünüyoruz.

Piyasaların karar ardından ilk nazarda yukarıda da görüleceği üzere psikolojisi dolar sat ne bulursan al yönünde oldu. Doların piyasa kuru olan DXY son 14 ayın en düşük seviyesine gerilerken, piyasaların kılavuz kargası 10 yıllık ABD tahvil faizleri de hafif de olsa geriledi. Lâkin, Başkan Powell’ın faiz indirim kararı ardından düzenlediği basın toplantısında verdiği mesajları ile kazanımların pek de korunamadığını gördük. Powell, FED’in acelesi olmadığının altını çizerken bundan sonraki adımların 50 baz puan indirim şeklinde olmayabileceğine vurgu yapması ve bu bağlamda veri odaklı çizgilerini koruyarak her toplantıda ayrı ayrı değerlendirme yapacaklarını belirtmesi, piyasaları bir nebze de olsun üzdü. Bu sabah itibariyle, vadeli faiz kontratları, yılın son iki toplantısına yönelik toplam 75 baz puan faiz indirimi öngördüklerini (7 Kasım 50 baz puan, 18 Aralık 25 baz puan) hazır yeri gelmişken not edelim.

Powell’ın basın toplantısı sırasında verdiği mesajlar sonrası bu kadar büyük bir beklentinin fiyatlandığı gecede kâr satışları da gecikmedi. Piyasanın hevesi bir nebze de olsa kursağında ‘şimdilik’ kalsa da, risk iştahının yeniden artacağını ve yukarıda değindiğimiz üzere dolar zayıflığının bundan sonrası için ana tema olacağını düşünüyoruz. Bu minvalde, 31 dolar üzerinde haftalık kapanış durumunda gümüş alacağız. Çok uzun süredir var olan altın uzun pozisyonlarımız korumaya devam edeceğiz. Her düşüşte yatırımcı kimliğimiz ile bitcoin biriktirmeye, 69bin dolar üzerinde haftalık kapanış durumunda ise  pozisyon artırımına gideceğiz.

Türk mali piyasalarında ise TCMB’nin swap ve kamu dövizleri hâriç net döviz pozisyonu 16 ve 17 Eylül tarihinde 1,1 milyar; son on iş gününde ise 13,4 milyar dolar iyileşme kaydetti. Böylelikle, swap ve kamu dövizleri hariç net yabancı para pozisyonu +21,2 milyar dolar seviyesine yükselirken, kamu dövizlerini de dâhil manşet rakamın +29 milyar dolar seviyesine yükselerek son yılların en kuvvetli seviyesine geldi. Kurun son iki haftadır psikolojik 34 seviyesinin etrafında dar bir bantta hareket ederken TCMB’nin döviz alımlarının ivme kazanması ve karşılığında piyasalara verdiği TL miktarının artmasına paralel yaşanan likidite bolluğu ile TL referans faiz oranı (piyasada belirlenen faiz) TCMB’nin faiz koridorunun alt bandı olan %47 seviyesine kadar gevşedi. BIST100 endeksi dün günü yatay tamamlarken, bankacılık hisseleri günü %1 yükselişle tamamladı. CDS risk priminin ise 257 baz puana kadar gerilediğini not etmiş olalım.

FED kararı ardından ABD borsaları diğer enstrümanlarda olduğu üzere kazanımlarını koruyamayarak geceyi kâr satışlarına boyun eğer hafif de olsa ekside tamamladı. Bu sabah pasifiğin diğer ucunda ise güzel bir başlangıç olduğunu görüyoruz. FED’in faiz indirimi sonrası JPY değer kaybederken, ihracat odaklı şirketlere paralel gösterge endeks Tokyo borsası %2,5 yükselişle ön plana çıktı. Asya genelinde hâkim rengin yeşil olduğunun altını kalınca çizelim. ABD borsalarının dün akşam Powell sonrası kâr satışların yönelmesi ardından bu sabah ABD borsalarının vadeli işlemlerinde sert bir yükseliş görüyoruz. Nasdaq vadeli %1,4 yukarıda işlem görerek önde koşuyor. Bu iyimserliğin Avrupa borsalarına ve Borsa İstanbul’a da sirayet etmesini bekliyoruz.

FED sonrası gözler içeride TCMB, dışarıda ise İngiltere Merkez Bankası’nın olağan faiz toplantısını takip edecek. İngiltere tarafında özellikle enflasyon rakamlarının Ağustos ayında hizmet enflasyonunun yükseldiğini göstermesinin ardından faiz oranlarını %5’te sabit tutması beklenirken, Başkan Bailey’nin bir sonraki toplantıya yönelik faiz indirim sinyali vermesini bekliyoruz. TCMB’nin aylık olağan Para Politikası Kurulu toplantısının kararı ise KKTC saati ile  14:00 açıklanacak. Faiz oranlarının sabit tutulmasına kesin gözüyle bakılırken, karar metnine serpiştirilecek mesajlar ve son günlerde gerileyen piyasa faizlerine paralel sterilizasyon adımları dikkatle takip edilecektir.

FED 

17267194976d4bf4f3239619cdbbfdc26a4ce54e2d_1_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

2 yıllık KKM zararı: 1 trilyon 58 milyar lira

Bütçeye hiçbir yükü olmayacak diye tanıtılan olarak tanıtılan Kur Korumalı Mevduat kamuyu iki yılda 1 trilyon 58 milyar lira zarara uğrattı. Aynı dönemde bütçede yapılan yatırımların toplamı 1.2 trilyon liraydı.

Yayınlanma:

|

Yazan:

İBB’ye bağlı İstanbul Planlama Ajansı (İPA) ‘Kamu kaynaklarının halk için kullanımında neredeyiz?’ sorusuna yanıt aramak üzere bir araştırma gerçekleştirdi. Dr. Ozan Bingöl ve Dr. Buğra Gökce’nin katkılarıyla gerçekleştirilen araştırmanın sonuçları, ‘Türkiye’nin israf karnesi’ başlığıyla rapor olarak yayımlandı. Raporda, Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasının, dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati tarafından bütçeye dolayısıyla da kamuya hiçbir yükü olmayacak bir politika aracı olarak tanıtıldığı hatırlatılarak, “Ancak Kur Korumalı Mevduat yüzünden kamu iki yılda 1 trilyon 58 milyar lira zarara uğradı” tespiti yapıldı. Bununla birlikte raporda yer verilen bilgilere göre, KKM uygulaması nedeniyle sadece 2022 ve 2023 yıllarında 1.2 trilyon liranın üzerinde bir kamu harcaması yapıldığı ortaya çıkıyor.

OKULLAR, YURTLAR YAPILIRDI

Bu devasa harcama tutarı, KKM uygulaması için getirilen vergi istisnaları nedeniyle vazgeçilen vergi tutarları, Merkez Bankası’nın KKM ödemeleri nedeniyle zarar etmesi kaynaklı ödeyemediği Kurumlar Vergisi ve Hazine’ye aktarılmayan temettü geliri de dikkate alınarak hesaplandı. 1.2 trilyon liralık kamu harcamasına dikkat çekilen raporda, aynı dönemde Merkezi Yönetim Bütçesi’nde yer alan tüm yatırım harcamalarının toplamının da 1.2 trilyon lira olduğuna dikkat çekildi. Bu harcama ile yapılabilecek okul, hastane, öğrenci yurdu, yol, demiryolu, köprü, tünel gibi yatırımlar dikkate alındığında masraf ve israf kalemlerinin ne denli büyük olduğu görülüyor.

1.5 trilyonluk ‘saatli bomba’

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, eski Bakan Nureddin Nebati’nin ‘asrın buluşu’ olarak lanse ettiği KKM’nin yükünden kurtulmak istiyor. Ancak, ciddi bir döviz talebine yol açacağı için ekonomistlerin ‘saatli bomba’ olarak tanımladığı KKM’nin, kademeli atılan adımlarla tasfiyesi gerçekleştiriliyor. KKM stoku Ağustos 2023’te 3.4 trilyon TL ile rekor kırmış ardından Merkez Bankası’ndan gelen düzenlemelerle gerilemeye başlamıştı. Özellikle 1 Ocak’tan itibaren TL dönüşümlü yeni KKM hesabı açılamaması ve mevcut hesaplarında vade sonunda yenilenememesi tasfiye sürecini hızlandırmıştı. KKM bakiyesi geçen hafta 1 trilyon 574.7 milyar liraya düştü.

Mehtap Özcan ERTÜRK-Sözcü

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

TUSİD Başkanı Bekir Topuz: Döviz yükselirse zam gelir

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye Sanayici İş İnsanları Derneği (TUSİD) Başkanı Bekir Topuz, son dönemde ihracat yapan iş insanlarının girdi maliyetlerinin yükselmesiyle beraber döviz kurundan dolayı yaşanan sıkıntıları ezber bozan bir açıyla yorumladı.

Düşük kurdan en çok etkilenen iş insanlarından biri olduğunu söyleyen Bekir Topuz, buna rağmen dövizin yükselmesini istemediğini vurguladı. Odatv’ye konuşan Bekir Topuz, bunun nedenini ise şöyle açıkladı:

“Ben geçen sene bir milyon dolar bozdurarak genel giderlerimi sağlıyordum, şimdi 1,5 milyon dolar bozdurarak sağlıyorum. Kurdan en çok etkilenen iş insanlarından biri olsam da dövizin yükselmesini istemiyorum. Bu sefer yine her şeye zam gelecek ve kısır döngü devam edecek”

Devletin ihracatı desteklediğini anlatan Bekir Topuz, “Devlet ihracatı desteklemek için şu anda yüzde 2 olan döviz dönüşüm desteğini belki yüzde 5-6’lara çıkartabilir, ihracatçıya özel bir kur olabilir fakat genel manada döviz çıktığı zaman herkes etkilenir” dedi.

Endüstriyel mutfak sektöründe faaliyet gösteren iş insanı Topuz, Konya’da toplam 2 milyar TL’lik yatırım yaptıklarını ifade ederek, 700 kişilik iş istihdamının 1.300’e çıkacağını kaydetti.

TÜRKİYE’YE İTHAL MAL SOKMUYORUZ

Türk yapımı endüstriyel mutfak ekipmanlarının Amerikan pazarına girerek Çin ve ABD ile yarıştığını vurgulayan Bekir Topuz, sektör olarak Türkiye’ye ithal mal sokmadıklarını açıkladı. Topuz şunları da kaydetti:

“Mesela sadece benim şirketim yıllık en az 30 milyon dolar ithalata engel oluyor. Türkiye’ye bakın artık ithal buzdolabı, pişirici, bulaşık makinesi veya diğerleri giremez. Bir şansları yok çünkü. Avrupa’dan daha kaliteli ürün üretiyoruz ve tüm dünyaya satıyoruz. Bu yıl ihracatta 40 milyon doları bulacağız”

PASLANMAZA EK VERGİ İHRACATI VE İSTİHDAMI VURUYOR

Son dönemde sektörde en çok konuşulan konulardan bir tanesi de paslanmaz çeliğe getirilen ek vergi olduğunu anlatan Bekir Topuz, “Tencereden, tavaya paslanmaz çeliğin kullanıldığı tüm mutfak malzemelerinde fiyatın yükselmesine neden olan ek vergi ve anti damping soruşturması, ihracatı da olumsuz etkiliyor. Bu yıl ihracat, ek vergi sonrasında daralmaya başladı. Yaklaşık 800 milyon dolarlık bir kayıp olacak. Ek vergi sonrası sektörde ciddi anlamda işten çıkarmalar başladı. Konuyla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile görüştük. İstihdamda ve ihracatta daha fazla kayıp yaşanmaması için bir çözüm bekliyoruz” dedi.

Odatv.com

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.