Bu hafta “Muhteşem 7” teknoloji şirketleri için karmaşık geçti. Nvidia hisseleri, Pazartesi günü DeepSeek haberleriyle büyük darbe alırken, Microsoft hisseleri Perşembe günü şirketin mali sonuçlarının ardından keskin bir düşüş yaşadı. Öte yandan, Tesla ve Meta hisseleri kazanç raporlarının ardından yükselirken, Apple hisseleri, şirketin en son finansal sonuçlarını açıklamasının ardından dün geceyi dalgalı seans sonrası baskı altında kalarak tamamladı. DeepSeek’in kafalarda yarattığı soru işaretlerine paralel, ABD’de son yıllarda borsaların itici gücü olan teknoloji şirketleri zihinleri kurcalarken, olası bir balon tehlikesi de açıkçası yatırımcıları tedirgin ediyor. Yıllardır neredeyse borsaların yükselişinde lokomotif görevi üstlenen teknoloji hisseleri yerine bundan sonraki süreçte biraz daha sanayi şirketlerine ve küçük işletmeleri şemsiye altında barından Russell 2000 endeksinin ETF’leri odaklanacağız.
Kanada Merkez Bankası’nın (BoC) bu hafta başında yaptığı faiz indirimi ardından, piyasalar, FED Başkanı Powell’ın hafta ortası ileriye dönük vermiş olduğu yönlendirmeyi ‘sindirmeye’ çalışırken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) dün sonuçlanan olağan faiz toplantısında (beklentilere paralel) Haziran’dan bu yana beşinci kez faiz indirimine gitmek suretiyle mevduat faizini 25 baz puan düşürerek %2,75 seviyesine indirdi. ECB, Euro Bölgesinde enflasyonun giderek dizginlendiği görüşünü sürdürürken, yeni faiz indirimlerini seçenekler arasında tutmaya devam etti. Başkan Lagarde basın toplantısında, faiz indiriminin oy birliği ile alındığını, küresel ticarette sürtüşmelerin artma riskinin, Euro Bölgesi büyümesi üzerinde baskı yaratabileceğini söyledi. FED ile ECB arasında açılan faiz makasına paralel EURUSD paritesinde aşağı yönlü isteğin artmaya devam edeceğini düşünüyoruz.
Hazır küresel ticarette olası sürtüşmelerden söz etmişken, ABD Başkanı Trump, dün gece Kanada ve Meksika’dan ithal edilen ürünlere 1 Şubat’ta itibaren %25 oranında gümrük vergisi uygulanacağını belirtti. Tarife kartının gerekçesi olarak da bu ülkelerden ABD’ye olan düzensiz göç ve fentanil akışı ile ticaret açıklarını gösterdi. Dün zaten gün boyu yükseliş eğiliminde olan ons altın, Trump’ın açıklamaları ardından 2,800 dolar seviyesini test ederek rekor seviyesini bir adım daha yukarıya taşıdı. Bültenlerimizde, çok uzun bir süredir, doların adeta ‘silah’ olarak kullanılmasından rahatsız olan piyasa aktörlerinin para birimi liginde başka bir babayiğit bulamadığı için, arzı sınırlı olan altın ve bitcoin gibi değer saklama araçlarını güvenli liman olarak görmeye başladıklarını söyleyerek, başta altın ve bitcoin devamında ise büyük bir potansiyel barındıran gümüşün mutlak surette portföylerde olması gerektiğini savunmuştuk.
Petrol fiyatları olası tarifelerin enerji piyasalarına etkisini değerlendirerek yükselirken, Kanada Doları ve Meksika Pezosu dolar karşısında değer kaybettiğini not edelim. EUR’nun büyük resimde beklentimiz paralelinde yeniden 1,04 seviyesinin aşağısına sarktığını görürken, önümüzdeki hafta sonuçlanacak İngiltere Merkez Bankası’nın olağan faiz toplantısından beklediğimiz faiz indiriminin de GBPUSD paritesi üzerinde aşağı yönlü baskı kurmasını bekliyoruz.
Trump’ın Cumartesi gününü işaret ederek Meksika ve Kanada’ya %25 gümrük tarifesi getirebileceklerini açıklaması ardından gözler hâliyle Çin’e çevrildi. Özellikle de DeepSeek olayından sonra Çin’in de hedef alınabileceğini düşünüyoruz. Hatırlanacağı üzere, Amerikan otoriteleri Çin’e gelişmiş çip satışını yasaklamak için daha fazla enerji harcarken, ABD kurumlarında, güvenlik ve etik kaygılar nedeniyle, Çinli yapay zekâ modeli DeepSeek’in hiçbir şekilde kullanılmaması talimatı verildi.
Yeni gün başlangıcında, Asya piyasalarında karmaşık bir seyir görüyoruz. Güney Kore tatilden dönerken, Kospi endeksi gelişmeleri sindirmeye çalışarak %1,2 oranında düştü. ABD borsalarının vadeli işlemlerinde ise Apple’ın olumlu tahminlerine paralel Nasdaq endeksinde yükseliş isteği ön plana çıkıyor. Mali piyasaları gündeminde bugün ABD’de açıklanacak ve FED’in favori enflasyon göstergesi olan PCE verisi dikkatle takip edilecek. Yıllık bazda manşet artışın %2,6’ya yükselmesi; çekirdek artışın ise %2,8’de kalması bekleniyor. Verinin alt kalemlerinde gelir ve harcama göstergeleri önem arz edecek. FED’in faiz politikası hakkında ipuçları verecek olan PCE enflasyon verisinin beklenenden düşük gelmesi hâlinde FED’in faiz indirimlerini öne çekebileceğini ve bunun da altına ilave bir destek sağlayabileceğini düşünüyoruz. Gümüş ve platin haftalık kazançlarını korurken, gümüşte üç haftadır kapanış göremediğimiz 31 dolar seviyesinin üzerinde yukarı yönlü hareketin ivme kazanacağını düşünüyoruz.
Türkiye cephesinde ise her hafta Perşembe günü olduğu üzere, TCMB ve BDDK’nın haftalık verilerini yine enine boyuna irdeledik. Bu bağlamda, 24 Ocak ile sona eren haftada, TCMB’nin brüt döviz ve altın rezervleri, yaklaşık 4,3 milyar dolar yükselişle 167,5 milyar dolar seviyesine yükselerek yeni bir rekor kırdı. Öte yandan, swap hariç net döviz pozisyonu ise neredeyse Ocak ayında 19 milyar dolar yükselişle 53 milyar dolar seviyesine gelerek on yıldan daha uzun bir sürenin zirvesine geldi. Hazine’nin dövizlerini de dikkate alırsak, manşet rakamın 65 milyar dolar seviyesine dayanarak oldukça iyimser bir tablo sunmaya devam ettiğini söyleyebiliriz. TCMB’nin güçlü döviz pozisyonu kuru istikrarlı bir şekilde ‘kontrolde’ tutmaya olanak tanırken, kırılganlığı da azaltıyor.
Yabancıların menkul kıymet pozisyonuna bakınca hisse senetlerinde bitmeyen satış isteğinin 24 Ocak haftasında ezber bozarcasına terse döndüğünü gördük. Bu bağlamda, yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi portföyü 345 milyon dolar artarken (2024 yerel seçimlerinden sonraki haftadan bu yana en sert artış), tahvil portföyü ise yaklaşık 0,4 milyar dolar artış kaydetti! Eurobondlarda ise reel sektör ihraçları önde olmak koşu ile 1,1 milyar dolar artış görüyoruz. Yerel seçimlerin geride kaldığı Nisan 2024 başına göre bakarsak, yabancının tahvil piyasası ile âşkının devam ettiğini görüyoruz. Türk Lirası cinsi tahvillere yaklaşık 18,5 milyar dolar, eurobondlara ise 5,5 milyar dolar giriş yaptığını, hisse senetlerinden ise 2,8 milyar dolar çıkış yaptığını not edelim.
Öte yandan BDDK verisine göre, 24 Ocak ile biten haftada, yabancı para mevduatlar 2,7 milyar dolar yükselişle 191 milyar dolar seviyesine yükseldi. KKM bakiyesi istikrarlı bir şekilde 26 milyar TL daha düşüş kaydederken, USD bazlı ana parası 0,9 milyar dolar düşüşle 28,9 milyar dolar seviyesine geriledi. KKM’nin de bir nevi yabancı para mevduat olduğu düşünülürse, KKM dâhil yabancı para mevduatın toplam mevduat havuzundaki payı %40 seviyesinde kalırken, TL’nin toplam mevduat havuzundaki payı ise %60 seviyesine dayanarak son on yılın zirvesine yataylaşmaya devam etti.
TCMB ve BDDK verilerinden de çok rahat bir şekilde okunacağı üzere, yabancı ilgisi ile Türk tahvilleri alımlara sahne olurken, KKM kamburu her hafta azalmaya, TCMB ise rekor düzeyde rezerv biriktirmeye devam ederken, yatırımcının tasarruf tercihinde de TL’nin payı artmaya devam ediyor. Bu gelişmeler Türkiye’nin kırılganlığını azaltmaya devam ederken, yaşanan gelişmeleri umut verici olarak nitelendiriyoruz!
USDTRY kuru hafta sonu fonlama etkisinin de yardımı ile 35,80 seviyelerinin üzerine yükselirken, dün Borsa İstanbul günü yatay, bankacılık hisseleri ise %1 düşüşle tamamladı. CDS risk primi hafif de olsa gevşeyerek 255 baz puana gelirken, iki yıl vadeli tahvil faizi ise önemli bir değişim göstermeden %38 seviyesinde kaldı. Altının 2,800 dolar seviyesini test ederek rekor kırması ve USDTRY kurunun da her gün otoritenin izin verdiği ölçüde yukarıya gitmesi ile bu sabah gram bazında altın 3,220 TL seviyesine yükselerek tüm zamanları yeni zirvesine ulaştı. Herkese iyi bir hafta sonu dileriz.
Emre Değirmencioğlu