Connect with us

GÜNDEM

WhatsApp, Facebook ve Instagram çöktü; kişisel bilgiler çalınmış olabilir

Yayınlanma:

|

Dünyada milyonlarca kullanıcısı bulunan WhatsApp, Facebook ve Instagram dün çöktü. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Yazılım Mühendisi Prof. Dr. Ali Okatan, “Bu platformlar dün siber saldırıya uğradı. Bu bilgiler çalınmış olabilir ancak hisseler düşmesin diye bunu söylemeyeceklerdir. Kullanıcılar, platformları kullanırken çok dikkat etmeli. Özellikle IBAN gibi önemli bilgiler bu platformlardan paylaşılmamalı” dedi.

Anlık mesajlaşma uygulaması WhatsApp ve sosyal medya platformları Instagram ile Facebook uzun süreli erişim probleminin ardından yeniden kullanıma açıldı. Dünya çapında yaşanan bu problem için değerlendirmede bulunan İstanbul Aydın Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Yazılım Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Okatan, “Bu platformların hepsi birer büyük yazılımdır. Özellikle dağıtık sistem dediğimiz sistemlerde parça parça yazılımların bir araya gelmesiyle oluşmuş bir yazılım parçasıdır. Bence bu platformlara siber saldırı yapılmıştır. Bilgiler de alınmıştır.Bu bilgiler alındı diye kimse söylemeyecektir çünkü büyük hisse düşüşleri olacaktır. Böyle uzun süreli bir arıza, basit bir arıza değil. Biz yazılımların ne zaman çalışmayacağını biliriz ve bu bir siber saldırı” ifadelerini kullandı.

KULLANICILAR BU PLATFORMLARI DİKKATLİ KULLANMIYOR

Platformlardaki sistemi bir binanın kapısına benzeten Prof. Dr. Okatan, şunları söyledi:

“Bu platformlarda kullanıcıların girdiği bir kapı vardır. O kapı bir binanın müşterilerin girdiği ön kapısına benzer, bir de o binada malzemelerin geldiği arka kapı vardır. O kapı platformun sahibine aittir. Kullanıcılar kendi kapılarını dikkatli kullanmıyorlar yani siz kullanıcı ayarlarını yaparken bütün bilgilerin herkes tarafından görülmesini ya da görülmemesini sağlayabilirsiniz ama buna birçok kişi önem vermiyor. Arka kapı da çok kısıtlı kişilerin bildiği şifrelerle korunmaktadır. O hackerler o kapıları kırıyorlar. Bilgi alırken de sistemi durduruyorlar.”

DÜN YAŞANAN OLAY GELECEĞİN HABERCİSİYDİ

Bu tip erişim problemlerinin 20 saate yakın sürebileceğini dile getiren Prof. Dr. Okatan, “Aslında dünkü olaylar geleceğin habercisidir. Aylar süren, tekrar çalıştırma çalışmaları olabilir. O yüzden çok dikkatli olmak gerekir. Gelecekte bu tarz çöküşleri yaşayacağız. Siz önlemleri geliştirdikçe siber saldırıyı yapanlar da ona göre yeni yöntemler geliştiriyorlar. Bilgiler, muhtemelen çalındı” dedi.

ALTERNATİF PLATFORMLAR TERCİH EDİLEBİLİR

Prof. Dr. Ali Okatan kullanıcıların haklarını dikkatle takip etmesi gerektiğini belirtti.

Kullanıcıların platformlarda ihtiyaç duyduğu kadar izin yetkisi vermesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Okatan, “İhtiyaç duyduğunuzda izin vermelisiniz. Arka kapı için yapacak fazla bir şey yok. Bunun da tek çaresi alternatif başka platformlara da üye olmak ve onları denemektir. Operasyonlarınız için bu tip platformlar çok gerekliyse hemen başka bir platforma geçiş hazırlığı yapmalısınız. Yedekte başka bir platform kullanmalıyız çünkü bu durumlar her zaman olabilir ama o platformların başına da gelebilir. Bilgiler her zaman alınabilir, çalınabilir” diye konuştu.

KULLANICILAR RİSKİ DAĞITABİLİR

Kullanıcıların mesajlaşma uygulamalarında ya da sosyal medyada riskleri dağıtabileceğini ifade eden Prof. Dr. Okatan, sözlerini şöyle sürdürdü.

“Kullanıcı ayarlarını yaparken, kimlerin görmesini istediğinizi uygulama soruyor. Bu bilgilerin kötü kullanım yapacak kişilerin eline geçmemesi için ayarları yapmanız lazım. Belirli bir arkadaş çevresi, gruplar oluşturabilirsiniz. O gruplardan ancak belirli olanlara erişim izni vererek kendinizi biraz sağlama alabilirsiniz. Gerekli gereksiz her bilgi ve resmi de sosyal medyaya koymamak gerekiyor.  Aksi takdirde birileri kötü amaçlı kullanıyor sonrasında da mahkeme süreci başlıyor. Platformların esas yapısını değiştirecek şifrelerin çalınmasını engelleyemezsiniz. Bunun için platform sahipleri yetkili. Siber saldırılar her platform için geçerlidir. Elimizden geldiği kadar riski dağıtmalıyız. Bazı bilgileri farklı, bazılarını farklı platformlara taşımalıyız. Eğer onlardan biri hacklenirse, bazı bilgilerimiz açığa çıkmış olabilir ama diğerleri kalabilir. Biz bilgisayarlarda da bilgilerin yok olmaması için aynı şeyi yaparız.”

WHATSAPP’TAN IBAN PAYLAŞMAYIN

WhatsApp uygulaması üzerinden IBAN paylaşıldığını ve bunun da bazı bilgileri riske attığına vurgu yapan Prof. Dr. Okatan, “Kişisel bilgileri yanlış anlamda kullanabilirler. Orada siz IBAN veriyorsunuz. Böyle olunca sizin banka hesaplarınız da biliniyor. Biraz bilgisayar ve yazılım bilen kişiler bunları yapabilir. Mali, banka ve özel bilgileri bu platformlarda paylaşmak yerine SMS kullanılabilir. Hiçbir şirket güvenli değil ve bunların hepsi bir yazılım” dedi.

UZUN SÜRELİ ARIZA FAZLA BİLGİLERİN ÇALINDIĞINA İŞARET

Platformları kullanıcılarının aslında ortaya çıkan riskleri de bir nevi kabul etmiş sayıldığını söyleyen Prof. Dr. Okatan, “Kullanıcılar da bu riski kabul ediyor ve kesin olarak bu riskten kurtulmak mümkün değil. Böyle uzun süreli bir arıza, basit bir arıza değil. Biz yazılımların ne zaman çalışmayacağını biliriz ve bu bir siber saldırı. 1 saatlik bir siber saldırı bile olsa, aktarılacak bilginin miktarı daha az olurdu. Uzun süre olunca, o sistemden bütün bilgiler çalınabilir” ifadelerini kullandı.

DHA

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

KGF KREDİLERİ ÖNCEKİLER GİBİ BANKALARIN ZOMBİ FİRMALARINA GİTMESİN

Yayınlanma:

|

KGF Desteği Görünümlü Risk Devrinin Yeniden Sahne Almaması Umuduyla

Yakında açıklanması beklenen yeni KGF kefaletli kredi paketi, reel sektör için umut olsa da, geçmiş deneyimler ciddi bir temkin gerektiriyor. Çünkü daha önceki KGF uygulamaları, amacından sapmış, gerçek bir destek yerine bankalar için bir “risk tahliye operasyonuna” dönüşmüştü.

O dönemde birçok banka, daha önce teminatsız ya da düşük teminatla verdiği mevcut kredileri, yeni açılan KGF paketleriyle kapatmıştı. Yani şirketlerin kasasına yeni bir para girmemiş, sadece mevcut krediler kapatılarak yerlerine KGF destekli krediler kullandırılmıştı. Bu yolla bankalar kendi risklerini kamuya devretmiş, reel sektöre ise sadece kâğıt üzerinde bir “kredi desteği” sunulmuştu.

Sonuç olarak kamu eliyle verilen destek, ekonomiye yeni bir kaynak olarak değil, bankaların bilançosundaki sorunlu kredilerin güvenceye alınması için kullanılmıştı.

Şimdi yeni bir KGF dönemi başlarken, aynı oyunun yeniden sahneye konmaması için dikkatli olunmalı. Gerçek destek, yeni kaynağın reel sektöre ulaşmasıdır. Kredi destekleri, bankaların teminat oyunlarına değil, üretim ve istihdama can suyu olacak projelere yönelmelidir.

Bankalar kurnaz olabilir, ama kamunun görevi uyanık olmaktır.

Yokse geçmiş deneyimlerdeki gibi Zombi firmaların Zombi kredilerini finans edilerek yükü KGF üstüne yüklemek için kullanılmaması dileğiyle…

Erol TAŞDELEN-Ekonomist       www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

GÜNCEL

İmalatçı KOBİ’lere 30 milyar liralık KGF geliyor….

Hazine ve Maliye Bakanlığı, imalatçı KOBİ’lerin yararlanabilmesi için 30 milyar liralık yeni destek paketini devreye alacak, kefalet limiti 25 milyar lira olacak.

Yayınlanma:

|

Yazan:

AA’nın Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan edindiği bilgiye göre yeni kefalet paketiyle imalatçı KOBİ’lere yaklaşık 30 milyar lira kredi imkanı sağlanacak.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, KGF aracılığıyla 17,5 milyar lirası işletme, 7,5 milyar lirası yatırım harcamalarında kullanılmak üzere toplam 25 milyar lira kefalet limitli destek paketini yürürlüğe alacaklarını bildirdi.

Destek paketinin kefalet oranının yüzde 85 olacağı bilgisini veren Şimşek, “Yararlanıcı başına kredi üst limitlerini, işletme harcamaları için 15 milyon lira, yatırım harcamaları için 30 milyon lira olarak belirledik. Protokol aşaması tamamlanan destek paketini kısa süre içinde kullanıma açacağız.” dedi.

Şimşek, KOBİ’lerin ekonomideki önemine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Seçici politikalarla reel sektörü desteklemeye devam ediyoruz. Enflasyonla kararlı mücadelemizi sürdürürken makroekonomik istikrarı koruma hedefiyle eş zamanlı olarak reel sektörün ihtiyaçlarını da yakından takip ediyoruz. Bu itibarla üretim ve istihdamın temel taşı KOBİ’lerimizin desteklenmesi, bizim önceliklerimiz arasında yer alıyor. İmalatçı KOBİ’lerimizin büyümeye katkısını ve rekabet güçlerini artırmak için finansman imkanlarını destekleme çalışmalarımızı titizlikle yürütüyoruz. Uygun maliyetli ve erişilebilir finansman kaynakları ile KOBİ’lerimizin gücüne güç katacağız.”

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

PARKINSON YASASI: ZAMAN YÖNETİMİNİN ALTIN KURALI

Yayınlanma:

|

“Bir iş, tamamlanması için ayrılan süre kadar genişler.”
Cyril Northcote Parkinson

Günümüzde iş hayatında verimlilik ve zaman yönetimi her zamankinden daha kritik bir hâle geldi. Toplantıların uzaması, projelerin sürüncemede kalması ve gün içinde ertelediğimiz basit görevler… Tüm bunların temelinde Parkinson Yasası yatıyor olabilir.

Parkinson Yasası Nedir?

İngiliz tarihçi ve yazar Cyril Northcote Parkinson, 1955 yılında The Economist dergisinde yayımladığı bir makalede bu kavramı ortaya attı. Parkinson Yasası’na göre:

“Bir görev, ona ayrılan süre kadar genişler.”

Yani bir işe ne kadar süre verirseniz, o iş kendini o kadar yayar. İşin doğası gereği belki 1 saat yeterliyken, siz 1 gün verirseniz, bilinçli ya da bilinçsiz şekilde o iş bir günü doldurur.

İş Hayatında Parkinson Yasasının Önemi

1. Verimsizlikle Mücadele Aracı

Çoğu çalışan ve yönetici, bir işe gereğinden fazla zaman tanıdığında detaylara takılır, mükemmeliyetçilik tuzağına düşer ya da işi sürekli erteler. Bu durum, verimliliğin düşmesine yol açar. Parkinson Yasası, gereksiz zaman tüketimini azaltarak verimliliği artırma fırsatı sunar.

2. Zaman Yönetiminde Kullanımı

Parkinson Yasası’nın sunduğu bakış açısıyla kısa ama gerçekçi teslim süreleri belirlemek, işlerin daha odaklı ve hızlı yapılmasını sağlar. “Zaman kısıtı”, dikkat dağınıklığını azaltır ve işin özüne odaklanmayı teşvik eder.

3. Toplantı ve Proje Planlamasında Etkisi

Belirsiz süreli toplantılar genellikle konu dışına sapar ve verimsiz hâle gelir. Aynı şekilde, proje teslim sürelerinin gereğinden uzun olması, motivasyonu düşürür. Bu nedenle Parkinson Yasası ışığında, net ve kısa zaman aralıklarıyla planlama yapmak, kurumsal disiplini artırır.

4. Yapay Yoğunlukların Fark Edilmesini Sağlar

Kurumsal yapılarda sıkça karşılaşılan “meşgul görünme” çabası, aslında Parkinson Yasası’nın bir yansımasıdır. Çalışanlar kendilerine ayrılan süreyi doldurmak için bazen gereksiz iş üretir. Bu durum, organizasyonel verimliliği düşürür.

Uygulamada Ne Yapılmalı?

Öneri Açıklama
Kısa teslim süreleri koyun Aynı iş daha kısa sürede bitirilebilir.
Zaman blokları oluşturun Her iş için ayrı süre blokları belirleyin.
Toplantılara zaman sınırı koyun 15-30 dakikalık odaklı toplantılar etkili olur.
Gereksiz detaylardan kaçının “Yeterince iyi” olanı üretin, mükemmeliyetçilik zaman kaybıdır.

Zamanı yönetmek, iş süreçlerini sadeleştirmek ve gereksiz yükleri ortadan kaldırmak isteyen herkes için Parkinson Yasası güçlü bir rehberdir.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.