Uzun bir süredir gündemin önemli başlıklarından biri olan Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesine ilişkin detaylar netlik kazandı.
Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) ile ilgili yapılan düzenleme ile ilk etapta 2 milyon 250 bin kişi emeklilik hakkı elde edecek. EYT düzenlemesi 3 Ocak Salı gününe kadar yasama faaliyetlerine ara veren Meclis’te kabul edildikten sonra yürürlüğe girecek.
Emeklilikte yaşa takılanlar bu düzenleme ile ‘adaletin’ sağlandığını ifade ederken, 2 milyondan fazla kişinin emeklilik hakkına erişmesinin devlete getireceği yük tartışılmaya başlandı.
Türkiye’nin önde gelen ekonomistlerinden Prof. Dr. Korkut Boratav, halihazırda kamu maliyesinde yaşanan ağır borç yüküne EYT düzenlemesiyle bir yük daha bindirildiği görüşünde.
Boratav, salgın döneminde bile kamu maaliyesine dikkat edildiğini ancak seçim öncesine denk gelen bir dönemde kamu açığında “ölçülerin kaçırıldığını” ifade ediyor:
”Finans sisteminin taşıdığı kırılganlıklara sonraki yıllarda artık kamu maliyesinin ağır borç ve açıktaki tırmanışı ağır bir miras olarak devrediliyor. Yani bu miras, 2023’ten sonra kim iktidar olursa onun canını yakacaktır. Doğrudan IMF ile anlaşılarak veya IMF olmadan reçetelerini uygulayarak Türkiye ekonomisinin gündemine bir daralma geliyor. Büyük ihtimalle kemer sıkma programı hem kamu maaliyesinde hem de faizleri tırmandırarak ekonomiyi daraltmaya sürükleyecek… Yani emek kesimi ve de ekonominin daralmasından ötürü istihdamda yaşanacak olan işsizlik artışlarına maruz kalacağız. İpin ucu kaçırıldı, EYT de buna ilave edildi. ”
Bu ödemeler para basılarak, yapılması gereken yatırımlar yapılmayarak ödenir. Ama hiç bir emekli artık refah beklemesin. Bu sistem refahı yok eden bir sistem. Emekliler sürünecek.
”Bu ödemeler para basılarak, yapılması gereken yatırımlar yapılmayarak ödenir. Ama hiçbir emekli artık refah beklemesin. Bu sistem refahı yok eden bir sistem. Emekliler sürünecek. Seçim sonrasında bu sistem sürdürülemez. Yoksul emeklilik ile bu sürdürülebilir. Bütçeden bu paranın ödenmesi demek kamu yatırımını bitirmek demek, yani yol, su, köprü olmaz artık… Bunlar biter. Bu düzenleme ekonomik büyümeden ziyade kalkınmayı çökertecek. Kalkınmayı bitirir, kalkınmaya kaynak kalmaz.”
EYT öncesi sosyal güvenlik sistemimizin ilk on ayda 660 milyar civarında geliri var, bunun da neredeyse yarısını hazineden alıyor. Yani buna bakınca sosyal güvenlik sistemimiz bitmiş durumda.
”13 milyon 870 bin emekli dosyası var, 65 milyar civarında aylık emekli ödemesi var. Bu da aylık 4 bin 700 lira emekli maaşı eder. Unutmamak gerekiyor emekli dosyası ve emekli sayısı ayrı. Şimdi 4 bin 700 lira çarpı 2 milyon 250 bin dediğinizde bu da ayda 10,5 milyar yapar. Yılda enflasyon ile yaklaşık 150 milyar bütçeye yük demek. EYT öncesi sosyal güvenlik sistemimizin ilk on ayda 660 milyar civarında geliri var, bunun da neredeyse yarısını hazineden alıyor. Yani buna bakınca sosyal güvenlik sistemimiz bitmiş durumda.”
Biz kendi kişisel ve siyasal anlık çıkarlarımız için evlatlarımızı, torunlarımızı kurban ediyoruz. Böyle bir durumda çalışmanın teşvik edilmesi gerekirken, emeklilik teşvik ediliyor.
Kahveci ayrıca, ülkede genç nüfus sayısı azalırken ve yaşlı nüfus artarken emekliliğin teşvik edilmesini yanlış buluyor.
“Kendi kişisel ve siyasal anlık çıkarlarımız için evlatlarımızı, torunlarımızı kurban ediyoruz.” diyen Kahveci, çalışmak yerine emekliliğin teşvik edildiği görüşünde:
“Geleceğini kurban ettik. 2018-2021 yılları arasında 20 yaş altı nufüs 403 bin kişi azaldı, 60-85 yaş arası nüfus ise bir milyon 226 bin kişi arttı. Yani geriden çocuk gelmiyor ve biz mevcut sosyal güvenlik sistemimizi o çocuklarının geleceğini satmak üzerine kuruyoruz. Aile başına çocuk sayısı her yıl düşüyor. Yani önümüzdeki yıllarda yaşlı nüfus artacak, ülke nüfusu gerileyecek. Böyle bir durumda çalışmanın teşvik edilmesi gerekirken, emeklilik teşvik ediliyor.”
EYT düzenlemesinin olumlu olduğunu düşünen Beykent Üniversitesi Öğr. Üyesi Ekonomist Doç. Dr. Batuhan Tufaner ise, DHA’ya yaptığı açıklamada “EYT düzenlemesi sonrası emekli olanların yerine yeni çalışanların istihdam edilmesi işsizlik oranını düşürecektir. Bununla birlikte, büyükşehirlerde yaşamanın maliyeti yükseldiğinden, EYT kapsamında emekli olanların memleketlerine dönmesi ihtimali mevcut. Böyle bir senaryoda yetişmiş beşeri sermayenin kentten köye göçü söz konusu. Bu da yetişmiş insan gücünü karşılamakta zorlanan Anadolu şehirlerindeki kurumlar için bir avantaj” dedi.
en