Connect with us

GÜNCEL

‘Yeşil yakalılar’ için iş imkanları hızla artıyor

Yenibiriş Yönetici Ortağı Uğur Karaboğa, “Rekabeti yüksek ve geleceğin gözde alanları arasında olması beklenen yeşil yakalı işler konusunda atılabilecek çok adımımız olduğuna inanıyoruz.” dedi.

Yayınlanma:

|

Karaboğa, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçmişten bugüne değişen iş dünyası içerisinde çalışma biçimleri ve buna paralel yaka kavramlarının da değiştiğini söyledi.

– “Yeşil yakalı çalışanların kapsamları genişledi”

Karaboğa, yeşil işler kavramının, 2008’de yayınlanan ve UNEP/ILO/UTEC tarafından hazırlanan “Green Jobs: Towards Sustainable Work in a Low-Carbon World” raporunda imalat, tarım, hizmet ve AR-GE sektörlerinde insanlığın karşı karşıya olduğu çevresel tehditleri gidermeyi amaçlayan işleri kapsadığını dile getirerek, şunları kaydetti:

“Bugün gelinen noktada artık bu tehditlerin daha bilinir olması, örneğin tüm dünyayı etkileyen pandemi gibi krizlerin yaşanması sürdürülebilirlik kavramını da bambaşka bir noktaya taşıdı. ILO’nun tanımına göre, yapılan iş sürdürülebilir üretime katkı sağlıyorsa, enerji ve doğal kaynaklardan tasarruf ediyorsa, yenilenebilir enerji kullanıyorsa, çevre ve hava kirliliğine yol açmıyorsa, biyo-çeşitliliği koruyorsa ‘yeşil işler’ tanımına giriyor. Bu nedenle yeşil yakalı çalışanların kapsamları genişledi, daha görünür oldular ve onlara duyulan ihtiyaç da arttı. Yeşil yakalılar sadece çevre koruma sektörleriyle ilgili değil amaç ve hedef olarak sürdürülebilir dünya ve aslında sürdürülebilir kaynaklar için çalışıyor.”

– “Yeşil yakalılar için, işler her geçen gün artıyor”

Türkiye’nin üretim odaklı bir anlayışla geleceğini kurgulamaya yönelik çalışmalar yaptığını vurgulayan Karaboğa, “Yeşil yakalılar için işler her geçen gün artıyor ve çeşitleniyor. Özellikle tarım sektörünün bu anlamda çok değerli ve kıymetli olduğunu düşünüyoruz. Tarımsal alanların doğru ve sürdürülebilir kullanımı için gençlerin bu sektörlere yönelmesini sağlayacak bölümleri açmak ve onları teknolojik anlamda geliştirmek son derece değerli. Örneğin, bölgesel tarım okullarının kurulması ile hem nitelikli personel yetiştirilmesinin hem de bu alanda istihdam potansiyelinin artırılmasının mümkün olacağını düşünüyoruz.” diye konuştu.

Uğur Karaboğa, yeşil yakalıların kapsadığı meslekler açısından çok kapsamlı olduğuna dikkati çekerek, “Biyoyakıt işletme teknisyeninden, güneş enerjisi mühendisine, izolasyon işçisinden enerji ticareti ya da enerji brokerlığı yapanlara, iklim değişikliği analistinden endüstriyel ekolojiste, tarım teknisyenlerinden tarımsal müfettişlere ve kamu kurumlarındaki enerji denetçilerine kadar uzayan geniş bir yelpaze var.” sözlerini kullandı.

Yeşil yakalı istihdamı son dönemde özellikle enerji yatırımları arttığı için enerji sektörü ve üretim sektörlerinden talep aldığını bildiren Karaboğa, sürdürülebilir üretimle maliyet avantajları oluşturmak için somut çıktısı olan meslek dalları, istihdamın önemli güçlerinden olduğunu kaydetti.

– “Yeşil yakalıların bilgi birikimleri çok değerli”

Karaboğa, yeşil yakalı çalışanların kendi uzmanlık alanlarıyla ilgili bilgi birikimlerinin çok değerli olduğunu anlattı.

Karaboğa, “Örneğin bir mühendislik dalında eğitim alırken tek konuya odaklanan ve o alanda uzmanlaşmayı sağlayacak yan eğitimler ve sertifikalar bu konuda oldukça katkı sağlayacaktır. Yine tarım alanında faaliyet gösteren çalışanlarımızın sürdürülebilir tarım konusunda edineceği bilgiler ve eğitimler yeşil yakalı çalışanlar olma konusunda süreçlerini oldukça hızlandıracaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

Her alanda seçtikleri ve sevdikleri işlerin kendileri için en kıymetli işler olduğunu dile getiren Karaboğa, “Özellikle yapılan işe aidiyet ve bireysel olarak haz alma elbette yeşil yakalılar için çok daha yüksek. Çünkü günün sonunda ortaya çıkan iş, birçok açıdan kitleleri ilgilendiren, onların sürdürülebilir bir hayat geçirmesi için katkı sağlayan işler. Bu katma değerle bakıldığında da çevre ve sosyal sorumluluk anlayışı yüksek kişilerin bu alana yönlendiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.” diye konuştu.

– “Teknolojik altyapımızın da oldukça yeterli olduğunu düşünüyoruz”

Karaboğa, yeşil yakalıların sadece Avrupa Birliği değil tüm dünya için gözde olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Araştırmalar 2030 yılına kadar yeşil işlerde liderliği biyolojik yakıt sektörünün almasının ve 12 milyon yeni işin ortaya çıkması beklendiğini gösteriyor. Bunu 6,3 milyon işle güneş enerjisinden elektrik üretimi izliyor ve rüzgar enerjisinden elektrik üretiminin de 2,1 milyon iş meydana getirmesi tahmin ediliyor. Özellikle Çin, ABD, Brezilya ve Almanya en çok yeşil yakalı çalışanın bulunduğu ülkeler arasında yer alıyor. Avrupa Birliği’nin ise 2050’ye kadar iklim nötrlüğüne geçmek gibi bir hedefi var. Tutarlı bir iklim politikası yürüteceklerini vadediyorlar. Bu anlamda değerlendirdiğimizde biz de bölgenin önemli güçleri arasında yer alabiliriz. Hem insan kaynağı potansiyelimiz bu konuda oldukça yüksek hem de coğrafi çeşitliliğimizin sağladığı avantajlarımız bulunuyor. Teknolojik alt yapımızın da oldukça yeterli olduğunu düşünüyoruz. Kısacası rekabeti yüksek ve geleceğin gözde alanları arasında olması beklenen yeşil yakalı işler konusunda atılabilecek çok adımımız olduğuna inanıyoruz.” AA

Okumaya devam et

GÜNCEL

TCMB: Para Politikası Duruşu ve Hazine İhaleleri

TCMB blog sayfasında; Hazine ve Maliye Bakanlığı yeniden ihraç ihaleleri bağlamında, sıkı para politikası duruşunun borçlanma maliyetlerini azaltıcı etkisini incelendiği bir yazı paylaşıldı…

Yayınlanma:

|

Yazan:

Para politikası, kamu borçlanma maliyetlerini getiri eğrisinin şekli ve borçlanma ihalelerine yönelik talep üzerinden etkileyebiliyor. Sıkı para politikasının uygulandığı dönemlerde kısa vadeli faizler politika faiziyle birlikte yükselirken, enflasyonda düşüş beklentisi uzun vadeli faizleri düşürebiliyor. [1] Benzer şekilde enflasyon ile mücadele, öngörülebilirliği artırarak bankaların borçlanma araçlarına yönelik risk iştahını ve risk taşıma kapasitesini güçlendiriyor. Böylelikle, tahvilin yeniden ihraç edildiği ihalelerde talep eğrisinin esnekliği artıyor ve ikincil piyasadaki faiz değişimi sınırlı kalıyor. Bu yazıda, Hazine ve Maliye Bakanlığı (Hazine) yeniden ihraç ihaleleri bağlamında, sıkı para politikası duruşunun borçlanma maliyetlerini azaltıcı etkisini inceliyoruz.

Hazine borçlanma ihalelerinde oluşan talep eğrisi, ihale kesim noktasına kadar gerçekleşen fiyat-miktar verileri kullanılarak hesaplanabiliyor (Grafik 1). [2] Talep eğrisi, Hazine ihalelerinde oluşan borçlanma miktarı ve maliyeti arasındaki ilişkiyi gösteriyor. Talep eğrisinin daha yatay konuma gelmesinin fiyat esnekliğinin artması anlamına geldiğini not düşelim. Tahvil fiyatlarıyla faizleri arasındaki negatif ilişkiyi de göz önüne aldığımızda, daha esnek (yatay) bir eğri, aynı miktarda borçlanma için Hazine’nin maliyetini azaltıyor.

Talep eğrisinin esnekliğinin şekillenmesinde, para politikası duruşu destekleyici bir rol oynar. Nitekim Hazine borçlanma ihalelerinde oluşan miktar ve fiyat değerlerine dönemsel bakıldığında, sıkı para politikası uygulanan dönemlerde daha esnek bir talep eğrisi oluştuğunu görüyoruz (Grafik 2). [3] Buradaki temel husus, ihalelerde gözlenen talep eğrisinin yataylaşmasının bankaların risk taşıma kapasitesinin artmasıyla ilişkilendirilmesi. [4] Sıkı para politikasının olduğu ortamda, eğrinin uzak ucu yukarı yönlü kayıyor ve böylece miktarın fiyat üzerindeki etkisi azalıyor. Bir diğer deyişle, eğrideki yataylaşma ihalede gerçekleşen talep koşullarının iyileştiğini ve Hazine’nin daha düşük maliyetle borç alabildiğini gösteriyor.

Analiz sonuçları, sıkı para politikasının birincil piyasadaki söz konusu olumlu etkisine işaret ediyor. Borçlanma ihalelerinde oluşan esneklik değişiminin maliyetler üzerindeki etkisi Grafik 3’te gösteriliyor. Taralı alan, sıkı para politikası duruşu çerçevesinde esnekliklerdeki artış kanalıyla borçlanma maliyetindeki azalışı gösteriyor. TCMB’nin son parasal sıkılaşma döngüsüne odaklanıldığında, Hazine yeniden ihraç ihalelerinde borçlanma maliyetlerinin ortalamada 40 baz puan düştüğü görülüyor. Bunun ise, kamu maliyesine yaklaşık 6,8 milyar TL katkıda bulunduğunu hesaplıyoruz.

Sonuç olarak, sıkı para politikası parasal aktarım kanalı üzerinden tahvil piyasalarında getiri oranlarını artırırken, öngörülebilirlik ve beklentiler kanalı üzerinden yeniden ihraç ihalelerinde gerçekleşen talep esnekliğini destekliyor. Öngörülebilirlik ve kredibilite katkısıyla artan esneklik bankaların risk taşıma kapasitesinin yükselişine işaret ediyor. Böylece, TCMB’nin politika duruşu ile finansal sistemi desteklediğini ve Hazine ihaleleri üzerinden kamu maliyesine katkıda bulunduğunu değerlendiriyoruz.

****************

[1] Ters eğimli getiri eğrisi olarak bilinen bu durum genellikle sıkı para politikası uygulanan dönemlerde ortaya çıkmakta ve ilerleyen dönemde faizlerin düşük enflasyon ya da yavaşlayan iktisadi faaliyet nedeniyle gelecekte düşeceği beklentisini yansıtmaktadır.

[2] Talebin fiyat esnekliği, (𝜕𝑄/𝜕𝑃)*(𝑃/𝑄) formülüyle hesaplanmaktadır. Tüm esneklik ölçüleri için P ihale kesim noktasındaki fiyatı, Q ihale kesim miktarını temsil etmektedir.  Kesim noktası, ihale teklifleri ve esneklik görselleri oluşturmak amacıyla yapay olarak türetilmiştir. Analizlerde ise gerçekleşen ihale verileri kullanılmıştır.

[3] Talep esnekliği ihale öncesi ikincil piyasa fiyat değişimi, ikincil piyasa likiditesi, ihraç edilen kıymetin durasyonu, ikincil piyasa oynaklık seviyesi ve para politikası sıkılığı kukla değişkeni kullanılarak tahmin edilmiştir. Çalışmada, Ocak 2018- Aralık 2024 döneminde gerçekleşen sabit kuponlu kıymet ihalelerine (yeniden ihraç) ilişkin yatay kesit veri seti kullanılmıştır. TCMB faiz artışı döngüleri sıkı para politikası dönemi olarak kabul edilmiştir. Esneklik katsayısı, Hazine’nin aynı nominal miktar borçlanma durumu için hesaplanmıştır.

[4] Bkz. Albuquerque v.d. (2024) ile Çelebi v.d. (2025) çalışmaları.

Kaynakça

Albuquerque, R., Cardoso-Costa, J. M., & Faias, J. A. (2024). Price elasticity of demand and risk-bearing capacity in sovereign bond auctions. The Review of Financial Studies, 37(10), 3149-3187.

Çelebi, A. i., Demir, A. T., & Özbekler, A. G. (2025). Banks’ risk bearing capacity in the nexus of demand and supply driven bond auctions. Devam Eden Çalışma.

Kaynak: tcmbblog.org

Okumaya devam et

GÜNCEL

Ticaretin Kadınları Adana’da Buluştu

Yayınlanma:

|

Yazan:

Ticaretin Kadınları Platformu Adana’da Kadın Girişimcilerle Buluştu

Kadın girişimcilerin ekonomik hayatta daha fazla yer almasını sağlamak amacıyla 2022 yılında Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) ve Garanti BBVA iş birliğiyle hayata geçirilen Ticaretin Kadınları Platformu, 2025 yılı boyunca dört farklı şehirde buluşma gerçekleştirecek. Kadın girişimcilerin işlerini büyütmeleri, yeni pazarlara açılmaları ve ticaret hayatında daha fazla yer edinmeleri amacıyla düzenlenen Ticaretin Kadınları Buluşması’nın ilk etkinliği, Adana’da katılımcılara ilham verici fırsatlar sundu.

14 Ocak 2025 Salı günü Adana Ticaret Odası ev sahipliğinde düzenlenen buluşma, Adana Valisi, Adana İş Kadınları Derneği Başkanı, TOBB Adana Kadın Girişimciler Kurulu (KGK) Başkanı ve birçok önemli ismin katılımıyla gerçekleşti. Buluşma, kadın girişimcilerin ticaret hayatındaki rolünü daha da güçlendirmek ve onları geleceğe yönelik yeni fırsatlar için hazırlamak adına büyük bir adım oldu.

Esra Bezircioğlu: “Adana, Kadın Girişimciler İçin Büyük Bir Potansiyel Taşıyor”

KAGİDER Başkanı Esra Bezircioğlu, Ticaretin Kadınları Platformu’nun amacını şu şekilde açıkladı: “Garanti BBVA ile 2022 yılında hayata geçirdiğimiz Ticaretin Kadınları Platformu, kadın girişimcilerimize daha fazla fırsat sunmayı, onların ticaret hayatında daha fazla yer almasını sağlamayı ve sürdürülebilir bir geleceğe adım atmalarına yardımcı olmayı amaçlıyor. Bugün, Türkiye’nin en dinamik şehirlerinden biri olan Adana’da, bu platformun gücünü daha da büyüterek, kadın girişimcilerimizle bir araya gelmekten büyük bir mutluluk duyuyoruz. Adana, bereketli toprakları, güçlü sanayi altyapısı ve girişimcilik ruhuyla sadece Akdeniz Bölgesi’nde değil, tüm Türkiye’de ekonomik büyümenin önemli motorlarından biri. Tarım, sanayi, lojistik ve turizm gibi birçok alanda büyük fırsatlar barındıran Adana, kadın girişimcilerimiz için de eşsiz bir potansiyel sunuyor. Bu nedenle, Ticaretin Kadınları Buluşmaları’nın ilk adımını burada atmaktan gurur duyuyoruz. Kadın girişimcilerin işlerini büyütmeleri, yeni pazarlara açılmaları ve ticari ağlarını genişletmeleri için sunduğumuz bu buluşmalar, aynı zamanda onların birbirleriyle bilgi ve deneyim paylaşabilecekleri bir platform oluşturuyor. KAGİDER olarak, kadınların finansal okuryazarlığını artırmak, kamu ihalelerine erişimlerini kolaylaştırmak ve ekonomik hayatın her alanında daha güçlü bir şekilde yer almalarını sağlamak için durmaksızın çalışmaya devam edeceğiz. Bu yolculukta Garanti BBVA’nın desteği bizim için son derece değerli; cesaretlendirmeden eğitimlere, yeni pazar fırsatlarına kadar sağladıkları katkılar için kendilerine gönülden teşekkür ediyorum.”

Okumaya devam et

EKONOMİ

Suriye, Türkiye’den gidecek mallara yüzde 500 vergi koydu!

Yayınlanma:

|

Yazan:

Suriye’de Beşar Esad rejiminin Aralık 2024’te devrilmesinin ardından kurulan geçici hükümet, Türkiye’den yapılan ithalatı derinden etkileyecek bir karar aldı.

Yeni yönetim, Türkiye sınırından gelen ithal ürünlere uygulanan gümrük vergilerini yüzde 300 ila yüzde 500 arasında artırdı. Bu karar, iki ülke arasındaki ticareti adeta durma noktasına getirirken, birçok sektörde hem ihracatçılar hem de Suriyeli ithalatçılar büyük zorluklarla karşı karşıya kaldı. Özellikle Suriye’nin kuzeyinde muhalif güçlerin kontrolündeki sınır kapılarından gerçekleştirilen ticarette ciddi sorunlar yaşanıyor.

Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, bu gelişmelerle birlikte sektör temsilcilerinin ilgili bakanlıklarla sürekli temas halinde olduğunu ifade etti.

Kadooğlu, söz konusu gümrük vergisi artışının Türkiye’nin Suriye’ye ihracatını neredeyse durma noktasına getirdiğini belirterek, bu sorunun çözümü için diplomatik ve ticari adımlar atılması gerektiğini vurguladı.

Türkiye’nin Suriye’ye yönelik ihracatında önemli bir paya sahip olan hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve diğer gıda ürünleri başta olmak üzere pek çok sektör, alınan bu karar nedeniyle ciddi zararlar yaşama riskiyle karşı karşıya. İhracatçılar, yüksek vergiler nedeniyle rekabet güçlerini kaybetmekten ve ürünlerinin sınırdan geçememesinden endişe ediyor.
Celal Kadooğlu, gelişmeleri yakından takip ettiklerini dile getirerek “Bütün sektörlerimizi kapsayan bu sorunun çözümü için üzerimize düşenleri yapmaya çalışıyor ve bu krizin derinleşmeden çözümü için ilgili bakanlıklarımızla sürekli temaslarımızı sürdürüyoruz. Bu karar Suriyeli vatandaşların derin bir enflasyonla karşılaşması ve alım güçlerinin tamamen sıfırlanması anlamına da gelir” dedi.

Sınırda kilometrelerce TIR kuyruğu oluştu

Birçok ürüne uygulanan yüksek vergilerin ürünlerin üretim maliyetinin bile üç dört katından fazla olduğunu dile getiren Kadooğlu, “2024 yılında ortalama aylık 30 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiğimiz Suriye’de şu an Suriye sınırından ihracatımız bu yüksek gümrük vergileri nedeniyle durma noktasına geldi. Sınırda TIR’ların oluşturduğu kilometrelerce kuyruk bunun en iyi göstergesidir. Gerek Dışişleri Bakanlığımız gerekse Ticaret Bakanlığımızın bu sorunun ivedi bir şekilde çözümü için Suriye’de kurulan geçici hükümet yetkilileriyle temaslarının olumlu sonuçlanacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.

Bakanlık harekete geçti

Öte yandan Suriyeli ithalatçılar da artan maliyetler nedeniyle hem stok yönetimi hem de piyasa talebini karşılama konusunda zorluklarla karşılaşıyor. Yeni geçici hükümetin bu kararı, bölgedeki ticari dengeleri değiştirmekle kalmayıp, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler üzerinde uzun vadeli olumsuz etkiler yaratabilir. Türkiye’den Suriye’ye ihracat yapan firmalar, sorunun çözümü için hükümet düzeyinde daha aktif bir müdahale bekliyor. Öte yandan, Suriyeli ithalatçılar da mevcut ekonomik durumun ticaret üzerindeki etkisini hafifletmek için alternatif çözümler arıyor. Ticaret Bakanlığı’dan edindiğimiz bilgilere gör, Suriye’nin geçici hükümeti ile Dış İşleri Bakanı Hakan Fidan’ın bugün yapacağı toplantıda bu konuyu masaya yatıracak. Görüşmede, iki ülkenin ticaretinin sekteye uğramaması için gümrük vergilerinin makul seviyeye çekilmesi yönünde bir karar çıkması bekleniyor.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.