Connect with us

BANKA HABERLERİ

TCMB’den Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odasına sunum

Yayınlanma:

|

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, piyasa kuralları içerisinde kalarak gereken her adımı proaktif şekilde attıklarını ve bundan sonra da atmaya devam edeceklerini belirterek, “Piyasaların istikrarlı işleyişinin sürdürülmesi amacıyla araçlarımızı etkili şekilde kullanıyoruz. Çift yönlü iletişim kanallarımızı sürekli açık tutuyoruz.” dedi.

Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası (AHK) tarafından düzenlenen “Ekonomi Toplantısı“, TCMB Başkanı Fatih Karahan, Almanya’nın İstanbul Başkonsolosu Regine Grienberger ve AHK Başkanı Pınar Ersoy’un katılımıyla gerçekleştirildi.

Karahan, burada yaptığı konuşmada, Almanya ve Türkiye arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin karşılıklı olarak refaha ve büyümeye katkı sunduğunu belirtti.

Geçen hafta piyasalarda yaşanan gelişmelerin finansal varlıklarda değer kayıplarına neden olduğunu belirten Karahan, “Piyasadaki oynaklığın geçici ve ekonomiye yansımalarının kısa vadeli olmasını sağlamak için hızla aksiyon aldık.” değerlendirmesinde bulundu.

Karahan, piyasa kuralları içerisinde kalarak gereken her adımı proaktif şekilde attıklarına ve bundan sonra da atmaya devam edeceklerine dikkati çekerek, “Piyasaların istikrarlı işleyişinin sürdürülmesi amacıyla araçlarımızı etkili şekilde kullanıyoruz. Çift yönlü iletişim kanallarımızı sürekli açık tutuyoruz.” diye konuştu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının çok geniş ve güçlü bir araç setine sahip olduğunun altını çizen Karahan, “Temel amacımız olan fiyat istikrarını sağlamak için sıkı para politikası duruşumuzu kararlılıkla sürdürüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Karahan, geçen yılın son çeyreğinde iktisadi faaliyetin toparlanma kaydettiğini belirterek, şöyle devam etti:

“Bu dönemde kampanyalar ve yaklaşan ücret güncellemeleri kaynaklı öne çekilen talep neticesinde hane halkının mal talebi güçlü seyretti. Böylece özel tüketim çeyreklik olarak arttı. Yıl genelinde ise yurt içi talebin büyümeye katkısında belirgin düşüşle birlikte net ihracatın pozitif katkısı ön plana çıktı. 2024 yılının ikinci ve üçüncü çeyreklerinde gerileyen sanayi üretimi, yılın son çeyreğinde yeniden artışa geçti. Ocak ayı itibarıyla ise çeyreklik bazda yükselişini sürdürüyor.

Hizmet Üretim Endeksi de 2024 yılının son çeyreğinde benzer ancak daha ılımlı bir toparlanma gösterdi. Bildiğiniz gibi bu endeks aynı zamanda hizmet sektöründeki talep ile doğrudan ilişkilidir. Endeks, 2024 yılı boyunca hizmet talebinde yatay bir seyre işaret etti. Ocak ayında hizmet üretim endeksindeki güçlü artışta ise mesleki, bilimsel, teknik faaliyetler ile bilgi ve iletişim gibi tüketici talebi ve tüketici fiyatlarıyla ilişkisi nispeten daha zayıf olan sektörler etkili oldu.”

“Talep koşullarının dezenflasyon sürecini bozmasına izin vermeyeceğiz”

TCMB Başkanı Karahan, ocak ayında perakende satış hacmi endeksinin artış kaydettiğini ve kartla yapılan reel harcamaların daha zayıf bir görünüme işaret ettiğini belirterek, “Özellikle hizmet sektörlerinde yapılan harcamaların ılımlı seyrettiği görünüyor. Bu noktada talep göstergelerini yakından takip ettiğimizi ve talep koşullarının dezenflasyon sürecini bozmasına izin vermeyeceğimizi vurgulamak isterim. İç talepteki daha dengeli seyir ile uyumlu olarak cari işlemler hesabında belirgin bir iyileşme gerçekleşti. 2024 yılının son çeyreğinde cari açığın milli geliri oranı yüzde 0,8 seviyesine indirildi.” diye konuştu.

Yakın dönem verilerinin ise 2025 yılında cari işlemler açığında bir miktar artışa işaret ettiğini dile getiren Karahan, “Cari dengeyi 2025 yılında etkileyebilecek faktörlere baktığımızda, küresel ticarete ilişkin belirsizlikler ve ihracat kaynaklı aşağı yönlü riskler öne çıkıyor. Tüketim malları ithalatında ise son dönemde yüksek seyir gözlemleniyor. Bunlara rağmen 2025 yılında da cari açığın milli gelire oranının 2024 yılından yüksek olmakla birlikte uzun dönem ortalamalarının belirgin olarak altında kalmasını bekliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Karahan, geçmiş dönem ortalamalarına göre zayıf seyreden dış talebe rağmen ihracatın ılımlı artışla gücünü koruduğunu ifade ederek, “Nitekim, Avrupa Birliği’nin mal ithalatındaki zayıf seyre karşı Türkiye’nin ihracat payını artırmış olması, ihracatçıların genel olarak rekabetçiliklerini koruduğuna işaret ediyor. Yakın dönemde dış ticaret dengesinde bir iyileşme eğilimi mevcut. Altın ve enerjinin dışlandığı çekirdek denge ise yatay bir seyir istiyor.” şeklinde konuştu.

“Geçen yılın haziran ayında başlayan dezenflasyon süreci devam ediyor”

Fatih Karahan, geçen yılın haziran ayında başlayan dezenflasyon sürecinin devam ettiğine dikkati çekerek, “Tüketici enflasyonu şubat ayında yüzde 39,1 oranına gerileyerek 2024 Mayıs ayındaki tepe noktasına kıyasla kesintisiz ve önemli bir düşüş gösterdi. Ana eğilim yılın ilk çeyreğinde öngörülerimizle uyumlu olarak yükseldi. Ocak ayındaki artışın ardından, şubat ayında ana eğilim önemli bir yavaşlama gösterdi.” ifadelerini kullandı.

Dönemsel gelişmelere göre ana eğilim göstergelerinin birbirinden farklılaşabildiğini aktaran Karahan, “Bu durum, önceden belirttiğimiz gibi, ana eğilimi farklı göstergeler üzerinden takip etmenin önemini ortaya koyuyor.” dedi.

Karahan, medyan enflasyona bakıldığında ana eğilimde daha olumlu bir görünümün izlendiğini ifade ederek, “Tüketici fiyat gelişmelerine alt gruplar bazında baktığımızda mal enflasyonu düşük seyrediyor. Temel mal fiyatları yılın ilk iki ayında oldukça ılımlı seyretti. Dayanıklı mal grubunda yüzde 20 seviyesinin de altında bir enflasyon söz konusu.” şeklinde konuştu.

Mart ve nisan aylarında iki önemli unsurun belirleyici olacağına işaret eden Karahan, “Bunlardan biri, ramazan ayının gıda fiyatlarına etkisi, diğeri de son dönemde finansal piyasalardaki gelişmelerin fiyatlara ve beklentilere olan yansıması. Söz konusu unsurlar özellikle nisan ayı için enflasyonda yukarı yönlü riskleri artırdı. Hizmet enflasyonuna daha yakından baktığımızda geçmişe endeksleme eğilimi güçlü, eğitim ve kira gibi kalemlerin burayı yukarı çektiğini görüyoruz.” açıklamasını yaptı.

“Piyasadaki oynaklığı sınırlamak üzere TL ve döviz likiditesine yönelik tedbirler aldık”

Geçen hafta piyasalarda yaşanan gelişmelerin finansal varlıklarda değer kayıplarına neden olduğunu belirten Fatih Karahan, “Yüksek oynaklık ortamının etkisiyle bazı göstergelerin ulaştığı en yüksek gün sonu seviyelere baktığımızda, döviz kurunda yüzde 3, ülke risk priminde 71 baz puan, 10 yıl vadeli gösterge tahvil faiz oranında 4,5 puan ve bir ay vadeli kur oynaklığında 15 puana ulaşan artışlar görüldü.” diye konuştu.

Karahan, bu artışların makroekonomik görünümü bozmaması için hızlı bir şekilde gerekli önlemleri aldıklarını aktararak, “Böylece 19 Mart günü aşırı oynaklık sergileyen göstergelerdeki artış daha sınırlı kaldı. Bu bağlamda, Para Politikası Kurulu olarak, yaşanan gelişmeleri değerlendirmek üzere 20 Mart tarihinde toplandık. Bu gelişmelerin enflasyon görünümü açısından oluşturabileceği riskleri değerlendirerek sıkı parasal duruşu destekleyici tedbirler aldık. Bu doğrultuda, Merkez Bankası gecelik borç verme faiz oranını yüzde 44’ten yüzde 46’ya yükselttik. Politika faizini yüzde 42,5’te, Merkez Bankası gecelik borçlanma faizini ise yüzde 41’de sabit tuttuk. Bunun yanı sıra bir hafta vadeli repo ihalelerine bir süreliğine ara verdik.” ifadelerini kullandı.

Piyasadaki oynaklığı sınırlamak üzere TL ve döviz likiditesine yönelik tedbirler aldıklarını anımsatan Karahan, “Bu kapsamda TL depo ihalelerinin vadelerini uzattık. Ayrıca, likidite araçlarımızın çeşitliliğini artırarak vadesi 91 güne kadar likidite senetleri ihraç etmeye başladık.” açıklamasını yaptı.

“Sıkı para politikası duruşumuzu enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sürdüreceğiz”

Fatih Karahan, döviz likiditesine yönelik olarak da TCMB nezdinde TL uzlaşmalı vadeli döviz satım işlemlerine başladıklarını ifade etti.

İngilizce kısaltmasıyla NDF olarak bilinen bu işlemlerin ileri tarihte yabancı para cinsinden işlem yapacak firmaların kur riskinden korunmalarını sağladığını dile getiren Karahan, “Bu yolla kurlarda gözlenen oynaklıkları azaltarak döviz piyasalarının etkinliğini destekliyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Finansal piyasaların etkin işleyişinin sürmesi amacıyla piyasa kuralları içinde tüm para politikası araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edeceklerini belirterek, şunları kaydetti:

“Adımlarımızı piyasalarda oluşan oynaklığın makroekonomik etkilerini sınırlamak amacıyla proaktif bir yaklaşımla belirleyeceğiz. Ekonomimizin temel dinamiklerinde hiçbir bozulma yok. Cari açık tarihi düşük seviyelerde seyrediyor. Rezerv pozisyonumuz oldukça güçlü. Sıkı para politikası duruşumuzu enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sürdüreceğiz. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşumuzu sıkılaştıracağız.”

SunumB26_03_2025

Okumaya devam et
Yorum Yazın

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ali Coşkun

Mali Tablolar Her Şeyi Söylemez: Karaktere de Bakılmalı

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bir firmaya kredi vermeden önce mali tablolar detaylı analiz edilir.

Peki firma sahibinin iş ahlakını nasıl analiz edebiliriz?

Mali tablolar, bir firmanın geçmiş performansını ve borç ödeme gücünü gösterirken, bu verilerin arkasında insan faktörü-firma sahibi veya yöneticisi- bulunur.

Bu nedenle bir firmaya kredi vermeden önce firma sahibinin iş ahlakı da dikkatlice değerlendirilmelidir.

Nelere dikkat edilmelidir;

1. Geçmiş İş İlişkileri ve Referanslar

Firma sahibinin daha önceki iş ortakları, tedarikçileri, müşterileri ve hatta rakipleriyle olan ilişkileri, iş ahlakı hakkında değerli bilgiler sunar. Bu kişilerle yapılan görüşmelerde, sözünde durup durmadığı, ödemelerini zamanında yapıp yapmadığı, kriz anlarında sergilediği tutum gibi unsurlar değerlendirilir. Özellikle uzun süreli iş ortaklıkları, karşılıklı güvenin göstergesidir ve iyi bir iş ahlakının varlığına işaret eder.

2. Moralitesi

Firma sahibinin geçmişteki çek/senet ve icra kayıtları incelenerek mali yükümlülüklerini ne kadar ciddiyetle ele aldığı analiz edilir. Her ticari başarısızlık etik dışı davranış anlamına gelmez ancak borçlardan kaçma girişimleri, yasal boşluklardan faydalanarak sorumluluklarını yerine getirmeme gibi davranışlar ciddi iş ahlakı sorunlarının habercisidir.

3. Sözlü ve Yazılı Taahhütlere Bağlılık

Firma sahibinin verdiği sözlere ne ölçüde sadık kaldığı, iş ahlakının en temel göstergesidir. Bir sözleşmenin maddelerine uymanın yanı sıra sözlü mutabakatlara ne kadar bağlı kaldığı da önemlidir. Bu durum, güvenilirlik ve saygınlık açısından önemlidir.

4. Çalışanlara Karşı Tutum

İş ahlakı, sadece dış ilişkilere değil iç yapıya da yansır. Çalışanlarına karşı sergilediği tutum, etik değerlere ne kadar bağlı olduğunu ortaya koyar. Çalışanların maaşlarının zamanında ödenmesi, güvenli ve adil bir çalışma ortamı sağlanması, ayrımcılık yapmadan davranılması, iş ahlakını doğrudan yansıtır.

5. Vergi ve Yasal Yükümlülüklere Uyum

Yasalara uyum, iş ahlakının vazgeçilmez bir parçasıdır. Firma sahibinin vergi yükümlülüklerini düzenli olarak yerine getirip getirmediği, SGK primlerini ödeyip ödemediği incelenmelidir. Devlete ve topluma karşı sorumluluklarını ciddiye alan bir iş insanı, etik değerlere sahip olduğunu gösterir.

6. Kriz Zamanlarındaki Davranışlar

Krizler, bir kişinin karakterini ve iş ahlakını en açık şekilde ortaya koyan dönemlerdir. Firma sahibi zor zamanlarda çalışanlarını, iş ortaklarını ve bankaları bilgilendirerek şeffaf bir iletişim kuruyor mu? Çözüm odaklı mı davranıyor yoksa sorumluluklardan kaçıyor mu? Bu tür davranışlar, gelecekte yaşanabilecek olası sorunlara karşı ipucu verir.

Bir firmanın kredi değerliliği yalnızca bilançosundaki rakamlarla ölçülemez. Bu rakamları oluşturan kararları veren firma sahibinin değerleri, sorumluluk anlayışı, dürüstlüğü ve etik yaklaşımı da en az mali veriler kadar önemlidir.

Bir iş insanının sermayesi, bilançoda değil vicdanında yazan rakamdır.

Büyük işler cesaretle kurulur ama ancak ahlakla ayakta kalır..

Ali ÇOŞKUN-Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
bankeralicos@gmail.com

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

ECB gösterge faiz oranını yüzde 2,25’e düşürdü

Yayınlanma:

|

Yazan:

Avrupa Merkez Bankası faiz indirimi rotasına bağlı kalıyor ve kilit faiz oranını 0,25 puan daha düşürüyor. Ancak her şeyden önce, ABD tarife politikası kalıcı bir güvensizlik duygusunu körüklüyor.

Avrupa Merkez Bankası (ECB), 2024’ün ortasından bu yana yedinci kez kilit faiz oranını yüzde 2,50’den yüzde 2,25’e düşürdü. ECB Yönetim Konseyi adımla ilgili olarak, “Dezenflasyon süreci iyi ilerliyor” dedi. “Özellikle son derece yüksek belirsizlik ile karakterize edilen mevcut durumda, uygun para politikası duruşunun belirlenmesi veri durumuna bağlı olacak ve toplantı bazında yapılacaktır” dedi.

ECB, öncelikle ABD’nin mevcut tarife politikasına atıfta bulunuyor. ABD Başkanı Donald Trump, gelecekte AB’den yapılan ihracata yüzde 20 gümrük vergisi uygulamak istiyor. Ancak yaklaşık bir hafta önce Trump, planlanan ek ücretleri şimdilik 90 gün süreyle askıya almaya karar verdi.

Ekonomiyi canlandırmak için düşük faiz oranları

Kilit faiz oranı düşürülürse, bankalar daha ucuza borç para alabilecekler. Sonuç olarak, krediler daha ucuz hale gelir ve yatırımlar ve ekonomik büyüme teşvik edilme eğilimindedir. Öte yandan, ECB’nin faiz indirimleri ile fiyat istikrarını da gözetmesi gerekiyor. Bunun nedeni, daha yüksek kilit faiz oranlarının enflasyonu düşük veya daha düşük tutmaya yardımcı olmasıdır.

ECB, faiz kararlarında her iki faktörü de dikkate almaktadır. Son zamanlarda, euro bölgesinde enflasyon yüzde 2,2 ile yüzde iki hedefine yaklaşmıştı. Aynı zamanda, ABD Başkanı Trump’ın tarife politikasının ekonomi ve fiyatlar üzerindeki sonuçları büyük ölçüde tahmin edilemez.

Faiz indirimi yeterli mi?

Özellikle mevcut öngörülemeyen ABD gümrük politikasının arka planında, gözlemciler kararın doğru olduğunu düşünüyorlar. Örneğin, Commerzbank’ın baş ekonomisti Jörg Krämer şunları söyledi: “ECB’yi sık sık eleştiriyorum. Ama bugünkü faiz indirimini anlayabiliyorum. Trump’ın tarife şoku ekonomik riskleri önemli ölçüde artırdı.”

Ayrıca Krämer, Çinli şirketlerin artık ABD’de satamadıkları malların bir kısmını bu ülkede satmak istediklerini varsayıyor. “Petrol fiyatlarındaki düşüşle birlikte daha yüksek arz, enflasyonist baskıları hafifletmek için konuşuyor.”

Kiel Enstitüsü’nün araştırma direktörü Lena Dräger, yarım puanlık daha da önemli bir azalma umuyordu. Argümanları: ABD hükümetinin düzensiz tarife politikası, avro bölgesi için ekonomik riskleri büyük ölçüde artırdı. Dräger, ECB’nin faiz indiriminin bu nedenle “avro bölgesinde zayıflayan ekonomi için özgürleştirici bir darbe olmadığını” söyledi.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Garanti BBVA’nın kurduğu Öğretmen Akademisi Vakfı, 2024’te 50 bin öğretmene ulaştı

Garanti BBVA tarafından kurulan Öğretmen Akademisi Vakfı (ÖRAV), 2024’te yaklaşık 50 bin öğretmene ve 12 milyondan fazla öğrenciye yönelik eğitim programları gerçekleştirdi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Garanti BBVA tarafından kurulan Öğretmen Akademisi Vakfı (ÖRAV), 2024’te yaklaşık 50 bin öğretmene ve 12 milyondan fazla öğrenciye yönelik eğitim programları gerçekleştirdi.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, Garanti BBVA girişimiyle 16 yıl önce hayata geçirilen ÖRAV, öğretmenlerin mesleki ve kişisel gelişimini odağına alarak etki alanını sürekli büyütmeye devam ediyor.

Öğretmenler aracılığıyla öğrencilerin nitelikli eğitime erişimini desteklemenin yanı sıra çocukların gelişiminde önemli aktörlerinden olan velilerin de dahil olduğu çeşitli çalışmalar yürüten ÖRAV, 2024’te eğitim programlarını yaklaşık 50 bin öğretmene ve 12 milyondan fazla öğrenci ailesine ulaştırdı.

Sunduğu programlar ve yürüttüğü projeler aracılığıyla eğitim dünyasında öne çıkan ÖRAV, yüz yüze eğitimlerin yanı sıra eKampüs platformu üzerinden yeni çevrimiçi eğitim programlarını da hayata geçirdi. Bu kapsamda, ‘Farklılaştırma Eğitimi’, ‘Çağdaş Yaklaşımlarla Etkili Ders Tasarımı’ ve ‘Eğitimde Yapay Zeka Kullanımı Eğitimi’ gibi içeriklerle öğretmenlerin yetkinliklerini artırmaya yönelik çalışmalar yürütüldü.

– ‘Vakfın destekçisi olmaya devam edeceğiz’

Açıklamada görüşlerine yer verilen Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı ve ÖRAV Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Taşcı Firuzbay, ÖRAV’nın 16 yılda kendilerini her zaman gururlandıran başarılara imza attığını belirtti.

Firuzbay, öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimlerini desteklemek ve onların sürekli gelişim yolculuklarında yanlarında olmanın en büyük hedefleri olduğunu aktararak, ‘Bugüne dek, ÖRAV’ın eğitim programları sayesinde 417 binden fazla öğretmen ve eğitim yöneticisine, 12 milyondan fazla öğrenciye ve ailesine ulaşmış olması, bu hedefe adanmışlığımızın en somut göstergesi. Vakıf 2024′ de öğretmenler için geliştirilen pek çok yeni projeyle öğrenciler ve ailelerin nitelikli eğitime erişimini desteklemeye devam etti ve 50 bine yakın öğretmene daha ulaştı.’ değerlendirmelerinde bulundu.

ÖRAV’ın yakın geçmişte Finlandiya merkezli HundrED tarafından ‘En İyi 100 İnovasyon’ arasına seçildiğini hatırlatan Firuzbay, uluslararası alandaki bu tür başarıların doğru bir yolda ilerlediklerinin göstergesi olduğunu ifade etti.

Firuzbay, ‘Biz de Vakfın daim, destekçisi olmanın yanı sıra 5 Taş Finansal ve Sosyal Liderlik Programı ve EşitBiz Programına destek olmaya devam edeceğiz. ÖRAV’ın başarılarını desteklemekten ve ülkemize kattığı değerlerin bir parçası olmaktan büyük bir gurur duyuyoruz. Eğitimde fark yaratan bu yolculuğu her geçen gün biraz daha ileriye taşıyacağız.’ ifadelerini kullandı.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Kaynak: altinpiyasa.com

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.