GÜNDEM
Afganistan – Türkiye hattı 1.000 dolar

Yayınlanma:
4 yıl önce|
Yazan:
BankaVitrini
Afganistan’dan Türkiye’ye gelen düzensiz göçmenler, sınır geçişlerini ve yolculuklarını, anlaştıkları göçmen kaçakçıları üzerinden yapıyor.
BBC Türkçe, sınırdan geçiş çabalarının sürdüğü Van’da, bir göçmen kaçakçısıyla görüştü.
İsminin yazılmaması, çekimlerde yüzünün görülmemesi ve videosunda gerçek sesinin kullanılmaması şartıyla BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan kaçakçı, düzensiz göçmenleri Afganistan’dan Türkiye’ye getiren sistemin nasıl işlediğini anlattı.
Kaçakçı, farklı ülkedeki kaçakçıların aralarında iletişim olduğunu, en çok ‘imo’ adlı cep telefonu uygulamasını kullandıklarını, sınırlara kendilerinin gitmeyip oradaki adamları ve çobanlarla çalıştıklarını anlattı.
Kullanılan rotalar hakkında bilgi verdi. Türkiye-İran sınırına yeni örülen duvarı, üzerine merdiven atmak, altını kazmak ya da menfezler kullanmak suretiyle aştıklarını öne sürdü.
Şu anda sınırdan geçişlerin sürdüğünü, Afganistan’da durumun kötüleşmesinin göçü arttıracağını söyledi ama halihazırda Türkiye’ye yapılan günlük geçişlerin ise 1000’li rakamlarla ifade edilecek kadar çok yüksek olmadığını söyledi.
Bazı kaçakçıların özellikle Pakistan’da hırsızlarla çalıştığını belirten kaçakçı, göçmenlerin kaçakçılar tarafından mağdur edildiğini belirtti ve onlara bu yolu kullanmama çağrısı yaptı.
Biraz kendinizi anlatır mısınız? Bu işe nasıl başladınız? Neden böyle yasa dışı bir iş yapıyorsunuz?
Bu işe başlamam bir tesadüfle oldu. Ben Türkiye’ye Afganistan’dan geldim. Sonra kaçakçı oldum. Türkiye’de maddi durumum iyi değildi. Param yoktu. Baktım bu işi yapabilirim. İlk başlarda sahte kimlik işi yaptım sonra bu işe başladım. Baktım ki iyi para var, devam ettim.
Sizin gibi burada Afgan göçmenlerinden bu işi yapanlar var mı yoksa daha çok Türk vatandaşları mı yapıyor?
Hayır, çoğunluğu Afganlardan oluşuyor. Ama Türkler de var, beraber çalışıyorlar.
Sisteminizin nasıl işlediğini biraz anlatır mısınız? Afganistan’dan ayrılmak isteyen bir insan nasıl bir süreçten geçerek Türkiye’ye geliyor?
Afganistan’dan Türkiye’ye gelmek isteyen biri orada bir kaçakçı buluyor. Onun da bir akrabası daha önce gelmiş olabilir. Onlara soruyor ve kaçakçıyı buluyor. Kaçakçılar birbiriyle çalışır. Adamı alıyor Pakistan’a kadar getiriyor. Pakistan’dan da Tahran’a getiriyorlar. Adam ya Tahran’da kalıyor ya da Türkiye’ye gelmek istiyorsa onu mesela Urmiye’ye getiriyorlar. Urmiye’den de Türkiye’ye getiriyorlar.
Afganistan’dan İran’a giderken önce Pakistan’a gidiyorlar. Ben Pakistan kısmını tam bilmiyorum. İran’a gidince önce Bam diye bir şehir var, oraya gidiyorlar. Sonra oradan yukarıya İsfahan’a gidiyorlar. İsfahan’dan da Tahran’a gidiyorlar. Tahran’dan buraya gelmek istiyorlarsa Urmiye ya da Tebriz’e gidiyorlar. Tebriz’den Hoy’a gidiyorlar. Hoy’dan da buralara geliyorlar, Doğu Beyazıt ya da Van tarafına.
Hangi aşamada yürüyorlar? Hangi aşamada araç kullanıyorlar?
Daha çok sınırdan geçerken yürüyorlar. Ama ülke içindeyken, mesela İran içindeyken Tahran ya da İsfahan’a araçla geliyorlar. Afganistan’ın kaçakçısı onları Pakistan’ın kaçakçısına bırakıyor, Pakistan’ın kaçakçısı İran’ın kaçakçısına bırakıyor, İran’ın kaçakçısı da Türkiye’nin kaçakçısına bırakıyor.
Peki kim, ne kadar para alıyor? Afganistan’dan Pakistan’a, Pakistan’dan İran’a, İran’dan Türkiye’ye geçerken ne kadar para alınıyor?
Diyelim ki adam Afganistan’dan direkt Türkiye’ye gelmek istiyor, ondan 1000 dolar alıyorlar. Ama sadece İran’a gitmek isterse ondan 500 dolar alıyorlar. İran’dan Türkiye’ye de 500 dolara getiriyorlar. Bazıları Türkiye’den Avrupa ülkelerine gidiyor ama onların fiyatları farklı.
Siz kendiniz bizzat sınır geçişlerini yapıyor musunuz yoksa sınırda çalıştığınız birileri mi var?
Yok. Daha üst seviyedekiler sınıra gitmiyor. Sadece telefonla görüşme yapıyorlar. Adamları var. Mesela benim adamlarım var. İran’da adamlarım var, Afganistan’da adamlarım var, sınırlarda adamlarım var. Bizim adamlarımız bizim için çalışıyor, biz de onlara para veriyoruz. Bazı çobanlar da asker var mı yok mu diye bize bilgi veriyor. Biz de onlara adam başı para veriyoruz ama biz kendimiz hiç sınırdan geçmiyoruz. Yani biz sadece telefon görüşmesi yapıyoruz, para yatırma için hesap numarası veriyoruz.
Bazı Instagram hesapları görüyoruz. Orada kaçakçılar reklamını yapıyor. Bunlar gerçek mi? Hakikaten sosyal medya üzerinden insanları buluyor musunuz?
Evet, sosyal medya üzerinden de insanları buluyoruz ama bunu az yapıyoruz. Bazıları bu şekilde sahtekarlık da yapıyor. Yani mesela bazıları insanların parasını alıyor ama götürmüyor. Bu hesaplar gerçek de olabilir sahte de olabilir. Instagram’da başkasının adıyla hesap açıyorlar. Bir de numara bırakıyorlar ama o numara daha fazla Whatsapp ve Imo üzerinden çalışıyor. Imo da Whatsapp gibi bir aplikasyon. Onu da kullanıyorlar.
imo nerede kullanılıyor?
imo her ülkede kullanılıyor. Bu uluslararası bir uygulama. Kaçakçılar en çok onu kullanıyor çünkü güvenliği fazla. Onda kişinin numarasını göremiyorsun, gerçek adını göremiyorsun. Onun için onu kullanıyorlar.
Peki sınırlar nasıl geçiliyor?
Sınırları yürüyerek geçiyorlar. Adamlarımız var. Bazı adamlarımız sınırları yolcularla beraber geçiyor, bazıları geçmiyor. Bizim burada da adamımız var, o tarafta da adamımız var. Onlar yolu tarif ediyor. Mesela diyorlar ki “İki saat yürüyün, orada tam sınır var, ya da tel var, ya da duvar var; orayı geçin, öbür tarafta adamlarımız var, bekleyin sizi alacaklar”.

Türkiye-İran sınırında güvenlik nasıl?
Koronavirüsten sonra yolcular yani mülteciler azaldı. Koronavirüs döneminde güvenlik biraz artırıldı. Fazla geçemediler. Ama şimdi koronavirüs aşısı çıktı ya o yüzden geçişler biraz daha fazla oldu. Bazı kesimlere biraz daha az asker koyuyorlar.
Şöyle de bir şey var. İran her zaman Türkiye’nin tam tersini yapıyor. Yani Türkiye bıraktığında İran güvenliği artırıyor, Türkiye güvenliği artırdığında İran bırakıyor, hiçbir şey yapmıyor.
Sınıra şu an kilometrelerce duvar örülmüş durumda. Başka güvenlik önlemleri de alınıyor. Bunları nasıl aşıyorsunuz?
Bizim orada adamlarımız var. Hani çobanlar var ya…. Onlara para veriyoruz. Adam İran veya Türkiye tarafında çobanlık yapıyor. Sen adama bakıyorsun, normal bir insan, bu insan bir şey yapmaz diyorsun. Ama o adam hayvanları götürme bahanesiyle oraya bakıyor. Mesela bakıyor ki sınırda iki saat asker yok. Bizim diğer adamlarımızı arıyor, “Şimdi müsait, gelin geçirin” diyor. 300 kilometrelik bir sınır var. Boşluk her zaman oluyor.
Peki duvar aşılabiliyor mu?
Duvar fazla yüksek değil. Duvarın üstünden merdiven koyup geçiyorlar, duvarın altını kazıp geçiyorlar, bazıları menfezlerden geçiyorlar. Yani duvar bizim işimizi engelledi ama çok fazla engellemedi.
Kamuoyunda, bu gelen insanların arasına bir takım militanlar ya da suçlular karışıyor olabilir diye kaygılar var. Gelenlerin profili nasıl? Gerçekten bu tip insanlar da onların arasına karışıyor olabilir mi?
Evet olabilir tabii ki. Her insan karışabilir. Ama yabancı ülkeye gelince mesela Türkiye’ye geldiklerinde Türk vatandaşlarına fazla zarar vermeye çalışmıyorlar. Maalesef birbirilerine zarar veriyorlar. Afgan Afgan ile kavga ediyor. Bazılarının İslami şeyleri var. Diyelim ki “Bunlar gavurdur, bunlar Allah’ı kabul etmiyor, öldürelim” diyen bazıları da var. Ama bunlardan çok çok az bir şey var, belki yüzde biridir.
Şu anda ne oluyor? Şu andaki göçmen akını geçtiğimiz yıllardakine benzer bir göçmen akını mı yoksa çok daha büyük, çok daha olağanüstü bir durum mu var?
Ben şöyle olacağına yüzde yüz eminim; eğer Afganistan’da durum böyle devam ederse önümüzdeki seneler artacak. Eğer bizim devletimiz can güvenliğini sağlamazsa daha da artacak. Belki bilmiyorsunuzdur ama şu anda Van’da en az 4000 kişi İstanbul’a gitmek için bekliyor.

Sınırdan takriben günde kaç kişi geçiyor olabilir?
Güne bağlı olarak sınırdan yüz kişi de geçiyor olabilir, 300 kişi de geçiyor olabiliyor. 2015’te günde 1000 kişi, 2000 kişi de geçiyordu. O zaman Türkiye tarafı güvenliği artırmamıştı. Ama şu anda günde en az 50 kişi, 100 kişi geçiyor.
1000-1500 gibi rakamlardan bahsediliyor? Bunlar o zaman abartılı rakamlar mı?
1000-1500 mü? Şu anda mı?
Evet.
Yok abartıyorlar. O kadar fazla değil ama bazı günlerde 500 kişi olabilir. Ama o kadar (1000-1500) insanın geçtiğini zannetmiyorum.
Sınır geçişlerinde, bu işi yapan kaçakçılarla oradaki güvenlik güçleri arasında bir iletişim oluyor mu?
Evet, iletişim var. Türk askerleri hakkında bir şey diyemem çünkü bir şey bilmiyorum, görmedim, duymadım. Ama İran tarafında var. En alt seviyeden en üst seviyeye kadar askerler para alıyorlar. Ondan sonra bazı bahanelerle sınırı bir saat, iki saat boş bırakıyorlar. Bize haber veriyorlar. Sadece iki saat boşluk var, ne yaparsanız yapın diyorlar.
Peki yakalanmaktan, tutuklanmaktan korkmuyor musunuz?
Yok korkmuyorum. Bizde tehlike fazla olmuyor. Biz üst seviyedeyiz ya… Daha fazla alt seviyedekilerin yakalanma ihtimali var.
Siz onlardan daha üst seviyedesiniz. Sizin üstünüzde olan kimse var mı?
Benim üst seviyem yok, ben kendim için çalışıyorum. Ama öyle olan bazıları var. 30 seneye yakın bu işi yapıyorlar ve mafya ile birlikte çalışıyorlar. Onların bazılarının Türk polisi içinde de adamı var.
Sizin sınırdaki adamlarınızda silah var mı?
Çoğunlukla silah yok. Çünkü bizimkiler yakalanırsa ve yanlarında silah bulunursa çok kötü olur. Bazı adamlarımız kendi paralarıyla silah alıyorlar. İran’da askere yakalanmamak için bunu yapıyorlar.
Bizim konuştuğumuz göçmenler bize çok trajik hikayeler anlatıyor. “Kaçakçılar bizim altınlarımızı, telefonlarımızı, paralarımızı çaldılar” diyorlar. Buna ne diyorsunuz? Bunlar yaşanıyor mu?
Evet, yaşanıyor maalesef. Bu daha çok Pakistan’da oluyor. Pakistan’dan geçerken, çöllük alanda oluyor. Orada kim hırsız kim kaçakçı belli olmuyor. Bazıları hırsızların eline de düşüyor. Bunlar insanların altınlarını, telefonlarını, paralarını çalıyor. Bazı hırsızlar kaçakçılarla ortak. Bazı kaçakçılarınsa bu olaylardan haberi olmayabilir.
Kaçakçıların yani sizin neden olduğunuz bazı ölüm olayları oluyor. Mesela Van Gölü’nde tekne batıyor, kaçakçılar o tekneyi bir sürü insanla doldurmuş, insanlar ölüyor. Yine minibüs kazası oluyor. Kaçakçılar onu da doldurmuş, yine birçok insan ölüyor. Kaçakçılar bu durumdan doğrudan sorumlu. Sizin yüzünüzden insanlar ölmüş oluyor. Bundan vicdanen rahatsız olmuyor musunuz?
Doğrudur. Ben iki yıl önce bu işe başladığımda baktım ki ölümler oluyor. Dedim ben güvenli bir şekilde işimi yapayım, kimse benim yüzümden ölmesin. Şimdiye kadar benim yüzümden kimse ölmedi. Ben bu işe başladığımda bunu başta anlamadım sonradan gördüm. Vicdanım çok rahatsız oldu. Yavaş yavaş bu işi bırakmaya çalıştım ama çalıştığım diğer arkadaşlarım beni bırakmıyorlar. Bu işi yapanların vicdanı maalesef yok, hiç rahatsız olmuyorlar. Yani 100 kişi batıp ölse de hiçbir şey olmamış gibi davranıyorlar.
Bundan sonrası için böyle yasa dışı işler yapmayıp daha normal bir hayat kurmayı düşünmüyor musunuz, planlamıyor musunuz?
Evet bunu kurmayı düşünüyorum. Bu işi de bırakmaya çalışıyorum. Bu insanlar (kaçakçılar) çok vicdansız. Size bu röportajı da mülteciler için vermek istedim. Kaçakçılara boşu boşuna para vermesinler. Eğer yapabiliyorlarsa yasal olarak gelsinler. Pasaportla, vizeyle gelsinler. Hem paralarından olurlar hem canlarından olurlar. Yani gerçekten yazık oluyor.
BBC
İlginizi Çekebilir
GÜNCEL
Ateşkes rüzgârı, petrolü devirdi, dolar geriledi, FED’e fırsat doğdu!

Yayınlanma:
2 gün önce|
24/06/2025Yazan:
BankaVitrini
İsrail ve İran arasında 12 gün süren çatışmaların ardından ABD Başkanı Trump, iki tarafın ateşkes konusunda anlaştığını duyurdu. Trump, süreci doğrudan İsrail Başbakanı Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesiyle yönettiğini ve İran’ın da Katar Başbakanı aracılığıyla ikna edildiğini belirtti. Ancak İran Dışişleri Bakanı, İsrail’in saldırılarını durdurmaması hâlinde ateşkesi kabul etmeyeceklerini açıkladı. İsrail ordusu da ateşkese rağmen İran’dan yeni füze saldırıları tespit ettiklerini bildirdi. Bölgede tam anlamıyla bir sükûnet sağlanamasa da, piyasaların tepkisinin ise dünden bu yana olumsuz olmadığını zaten belirtmiştik.
İran’ın misilleme olarak ABD’nin Katar ve Irak’taki tesislerine yönelik dün akşam saatlerinde yapmış olduğu saldırı pratikte korkulanın aksine piyasalarda ciddi anlamda bir rahatlatma yarattı. Kulağa tuhaf gelse de, İran’ın üç nükleer tesisine yönelik saldırıda reaktörlerin özellikle hedef alınmadığı, İran’ın da cevabını çok zayıf kalması piyasalarda ciddi bir rahatlama yarattı. Artık Hürmüz boğazını bilmeyen kalmadığına göre ve dünyanın petrol arzının neredeyse dörtte birinin geçtiği kanalın da kapatılmayacağı anlaşılınca, azalan arz endişelerine paralel petrol fiyatları adeta çöktü. Şöyle ki, haftanın ilk işlem saatlerinde haber etkisi ve panik ile 81,40 dolar seviyesine kadar yükselen brent cinsi ham petrolün varil fiyatı bu sabah 69 dolarlı seviyelere kadar gerileyerek neredeyse %10 düştü.
ABD Başkanı Trump, İsrail ve İran’ın ateşkeste anlaştığını duyurması, küresel piyasalarda ilave olumlu bir hava estirdi. Yeni gün başlangıcında risk iştahını arttığını görüyoruz. Eski sükseli günlerinin hatrına, son günlerde biraz da olsun güvenli liman edası ile toparlanmaya çalışan dolar (DXY) bu sabah artan risk iştahının da yardımı ile 98 seviyesinin diplerine kadar geriledi. Bir başka açıdan bakarsak, dolar, 1986’dan bu yana en kötü ilk yarı performansına doğru emin adımlarla ilerlerken, herkes koşar adım dolardan (Trump etkisi ile) uzaklaşmaya çalışıyor. Diğer bir taraftan, jeopolitik risklerin azalması ve enerji fiyatlarında yaşanan geri çekilmenin de FED’in elini rahatlatarak faiz indirimlerinin önüne açacağı beklentisi güçleniyor. Japonya ve Avrupa gibi enerji ithalatçısı ülkelerin para birimleri olan YEN ve EUR da düşen petrol fiyatlarından destek buldu. Durum böyle olunca, EURUSD paritesi 1,16 seviyesinin üzerine yükselerek son dönemin zirvesini bir kez daha test ederken, dün bir ara 148 seviyelerine kadar giden USDJPY paritesi de bu sabah düşük 145 seviyelerine kadar geriledi.
Altının ons fiyatı risk-on moduna paralel 3,350 dolar seviyesine hafif de olsa gerilerken, gümüş 36 dolar seviyelerinin üzerinde kalmaya devam etti. Risk iştahını azalması ile hafta sonu 98bin dolar seviyesine kadar gerileyen ve son altı haftanın dibini test eden bitcoin yeniden 106bin dolar seviyesini dayandı. Büyük resmi tekrar hatırlamak gerekirse, günlük iniş çıkışların ötesinde, altın, gümüş ve bitcoin için, fiat para sistemine yönelik endişelerin arttığı bir ekosistemde, her anlamlı geri çekilmenin alım fırsatı yaratacağını düşünmeye devam ettiğimizin altını bir kez daha çizmek istiyoruz.
ABD borsaları geceyi %1 civarında yükselişle tamamlarken, bu sabah Pasifik’in diğer ucunda borsalar sert bir şekilde yükseldi. Kore borsası %3’e yakın yükselişle başı çekerken, Hong Kong borsası %2, gösterge endeks Tokyo ve Çin borsaları ise %1 yükseliş kaydetti. Borsa İstanbul’un da bugün güne yükselişle başlayacağını düşünüyoruz. Genel hatları ile, net enerji ithalatçısı olan Türkiye’nin 65 dolar seviyelerine kadar gerileyen petrol fiyatları ile olumlu ayrıştığı, savaş günlerinde ise tam tersi etki ile olumsuz ayrışması ardından bugün yeniden olumlu bir seyir izlemeye başlayacağını düşünüyoruz. Kafamızda deli sorular bile dolaşmaya başladı. Öyle ki, jeopolitik risklerin tırmanmasının gölgesinde geçen hafta faiz indirimini istemese de pas geçen TCMB’nin, belki de 45 gün beklemeden erken bir PPK toplantısı ile faiz indirimine soyunabileceğini düşünüyoruz. Bu minvalde, Türk tahvillerinin de bugün iyimser bir seyir izleyeceğini düşünüyoruz. Faiz ile ters korelasyona sahip hisse senetlerine de, özellikle lokomotif görevi üstlenen bankacılık hisselerine alıcı gözle bakmak gerekebilir! TCMB’nin likidite politikasına paralel TLREF 46,44 seviyesinde ve %46 olan politika faizinin biraz üzerinde dünkü günü bitirirken, AOFM ise %46’da kalmaya devam etti. CDS risk primi bu sabah 310 baz puan seviyesinde….
Ortadoğu’da gerginliğin hızla sona ermesini olumlu karşılayan piyasaların dikkati şimdi iki hafta içinde sona erecek olan küresel gümrük tarifesi müzakerelerine çevrildi. Yukarıda da değindiğim üzere, FED Başkan Yardımcısı Bowman’ın, istihdam piyasasındaki risklere dikkat çekerek Waller’ın ardından faiz indiriminin yaklaştığına işaret etmesi, gözlerin bugün Kongre’de konuşma yapacak olan FED Başkanı Powell’a çevrilmesine neden oldu. Bugün menüde ayrıca ECB Başkanı Lagarde’nin de konuşmasının bulunduğunu not edelim. Bu gelişmeler cereyan ederken, ABD 10 yıllık tahvil faizi dün %4,30 seviyesinin altını test ederek son yedi haftanın dibini gördü!
NATO Zirvesi bugün Lahey’de başlıyor. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte (Hollanda eski başbakanı), görevdeki ilk zirvesinde ittifakı bir arada tutma sınavı verirken, savunma harcamalarının GSYH’nin %5’ine çıkarılması hedefi zirveye damgasını vurdu. ABD Başkanı Trump’ın güçlü baskısıyla şekillenen bu hedef, Avrupa ülkeleri için ciddi bütçe artışları anlamına gelirken, İspanya son dakikada bu taahhüde açıkça itiraz ederek istisna aldı. Rutte, krizi tırmandırmadan yönetmeye çalışsa da, zirve Trump’ın agresif tutumu ve Avrupalı liderlerle olası sürtüşmeleri nedeniyle tartışmalı geçmeye aday.
Emre Değirmencioğlu
GÜNCEL
Türkiye’nin Kafkaesk Manzarasında Genç Olmak
“Suçum, Umut Etmekti”

Yayınlanma:
2 gün önce|
23/06/2025Yazan:
Serhat Can
“Bir sabah, genç bir birey hiçbir neden belirtilmeden susturulduğunu fark etti.”
Kafka’nın Davası, Josef K.’nın bilinmeyen bir suçlamayla sürüklendiği karanlık bir sistemin hikâyesiydi. Bugünse Türkiye’de binlerce genç, kendi adalet arayışında görünmez duvarlara çarpıyor. Tek fark: Buradaki suçlama çoğu zaman “bir şey istemek” kadar belirsiz, ceza ise “hiçbir şey elde edememek” kadar sessiz.
Kafkaesk Hukuksuzluk
Türkiye’de hukuk artık adaletin değil, itaati garanti altına almanın aracı. Mahkeme salonları gerçeğin değil, niyetin sorgulandığı sahnelere dönüşmüş durumda. Tıpkı Dava’daki gibi, kimse neyle suçlandığını tam olarak bilmiyor ama süreç başlıyor. Ve başlarsa da durmuyor. Gençler yargılanmasa da yorgun düşüyor; çünkü herkes bir gün “sıra bana gelir mi?” kaygısıyla yaşamaya başlıyor.
Ekonomik Çöküşün Sessizliği
Üniversite diploması, artık bir umut değil; çoğu zaman boş bir cüzdanın eki. Bir kuşak, mesleksizlikle, işsizlikle ve çaresizlikle cezalandırılıyor. Diplomalı ama üretime katılamayan, eğitimli ama geleceği çizilemeyen yüz binlerce genç, sanki “gelecek inşa etme” suçu işlemiş gibi toplum dışına itiliyor. Ebeveynlerine yük olmamak için geçici işlerde boğuluyor, göç fikrini içinden sesli telaffuz ediyor.
Sosyal Medyanın Sahte Tesellisi
Gerçek mutsuzlukların üzerine filtre çekiliyor. Instagram’da kariyer yapıyor gibi gözüken birçok genç, aslında annesinin evinde sabaha
kadar iş ilanı kovalıyor. LinkedIn’de “network” peşinde koşarken özgeçmişinin son satırına yeni bir şey yazamamanın ağırlığıyla eziliyor. Gerçek başarıların sesi duyulmuyor çünkü sistem “gösteriyi” ödüllendiriyor.
Serhat CAN
GÜNCEL
Yapay Zekâ Beyninizi Sessizce Ele Geçiriyor Olabilir!

Yayınlanma:
2 gün önce|
23/06/2025Yazan:
BankaVitrini
Yapay Zekânın Beyne Zararları: Fark Edilmeyen Tehditler
Yapay zekâ (YZ), hayatımızın her alanına entegre olmaya devam ederken, insan psikolojisi ve beyin sağlığı üzerindeki etkileri giderek daha fazla sorgulanıyor. Doğrudan fiziksel bir tehdit oluşturmamakla birlikte, YZ’nin dolaylı yollarla beyin fonksiyonlarını olumsuz etkileyebileceği düşünülüyor. Özellikle yoğun dijital etkileşim, bireyin bilişsel işleyişini ve psikolojik dengesini tehdit edebiliyor.
1. Aşırı Ekran Kullanımı ve Dijital Bağımlılık
YZ destekli sosyal medya, video uygulamaları ve içerik algoritmaları kullanıcıları ekran başında daha uzun süre tutmak üzere tasarlanıyor. Bu durum, dikkat dağınıklığı, uyarıcıya bağımlılık, hatta dopamin sisteminin bozulması gibi sonuçlar doğurabiliyor. Bilimsel araştırmalar, uzun süreli dijital maruziyetin beynin karar alma, öğrenme ve hafıza merkezlerini olumsuz etkileyebileceğini ortaya koyuyor.
2. Karar Verme Yetisinin Zayıflaması
Yapay zekâdan sürekli destek alınması, bireyin kendi karar verme mekanizmasını kullanma sıklığını azaltıyor. Bu durum zamanla bilişsel atalete (tembelliğe) yol açabiliyor. Kendi düşünme süreçlerini devre dışı bırakma eğilimi, uzun vadede analitik düşünme becerilerinin zayıflamasına neden olabilir.
3. Yaratıcılığın Azalması
YZ araçları, yazı yazma, görsel üretme ve içerik tasarlama gibi birçok alanda kullanıcıyı destekliyor. Ancak bu destek zamanla insan beyninin yaratıcı merkezlerini yeterince çalıştırmama riskini de doğurur. Rutinleşmiş ve hazır içeriklerle çalışan beyin, yeni fikirler üretme konusunda daha az zorlanır ve zamanla yaratıcılık kabiliyetini köreltebilir.
4. Bilgi Tembelliği
“Nasıl olsa yapay zekâdan öğrenirim” düşüncesiyle hareket eden bireyler, öğrenme motivasyonlarını kaybedebilir. Bu, özellikle öğrenciler ve genç kullanıcılar için tehlikeli bir zihinsel konfor alanı oluşturur. Uzun vadede bilgiye ulaşma becerisi gelişir, fakat bilgiyi işleme ve içselleştirme becerisi geriler.
5. Stres ve Kaygı
YZ’nin iş gücünü tehdit etmesi, sosyal medyada tetiklediği karşılaştırma kültürü ve gelecekteki bilinmezlikler, bireylerde kaygı ve stres düzeylerini artırabilir. Özellikle genç nesilde “yerini yapay zekâya kaptırma korkusu” giderek yaygınlaşmaktadır.
Araç mı, Tehdit mi?
Yapay zekâ, doğru kullanıldığında bireyin bilişsel yetilerini destekleyebilir. Ancak aşırı bağımlılık, pasif kullanım alışkanlıkları ve yaratıcılıktan uzaklaşma, beynin uzun vadeli sağlığı için tehdit oluşturabilir. Bu nedenle, YZ ile olan ilişkimizi bilinçli, sınırlı ve dengeleyici şekilde kurmak hayati önem taşır.
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
KATEGORİ
- ALTIN – DÖVİZ – KRIPTO PARA (848)
- BANKA ANALİZLERİ (139)
- BANKA HABERLERİ (3.144)
- BASINDA BİZ (60)
- BORSA (453)
- CEO PERFORMANSLARI (36)
- EKONOMİ (2.853)
- GÜNCEL (3.232)
- GÜNDEM (3.198)
- RÖPORTAJLAR (48)
- SİGORTA (133)
- ŞİRKETLER (2.250)
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK (475)
- VİDEO Vitrini (19)
- YAZARLAR (1.058)
- Ali Coşkun (24)
- Arif Öztan (7)
- Ayşe Muzaffer Sunguroğlu (7)
- ChatGPT (26)
- Dr. Abbas Karakaya (65)
- Erden Armağan Er (45)
- Erol Taşdelen (569)
- Gizem Taşdelen (7)
- Gülbeyaz Gergün (63)
- Kemal Emirhan Mendi (1)
- Murat Şenol (26)
- Mustafa Akpınar (41)
- Onur ÇELİK (35)
- Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz (80)
- Serhat Can (8)
- Süleyman Çembertaş (16)
- Tungay Dere (18)
- Uğur Durak (33)
- Zuhal KARABULUT (5)
YAZARLAR

“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

KÜÇÜKLERE/BÜYÜKLERE YAZ OKUMALARI-II

Ateşkesle petrol geriledi. Faiz indirim umuduyla Türk piyasaları canlandı

Veri Okumayan Yönetici, Karanlıkta Yürür

Piyasa Beklemiyordu! Bitcoin Neden Patlama Yaşadı?

Finans Koltuğundan CEO Masasına

Hazine’den Kripto Para ile Suç Gelirlerine Sıkı Denetim Geliyor

UŞAK’ın en köklü Market Zinciri EGEŞOK Konkordato aldı

Dolandırıcılık Davasında Şok Rapor: Banka Kusurlu!

DENİZBANK: Bir GMY istifası daha!

Yerel Halk Neden Maden İşletmeciliğine Karşı Çıkıyor?

İsrail İran’a Neden Saldırdı?

Onur Çelik yazdı: İFLAS RİSKİ

Papara’dan açıklama: Özür diledi
- SON DAKİKA | Borsa günü düşüşle tamamladı 25/06/2025
- Bakan Kurum'dan İstanbul için müjde: Kiralık sosyal konut yapılacak 25/06/2025
- Türk Eximbank Genel Müdürlüğü yeni binasına taşındı 25/06/2025
- Garanti BBVA’dan 3,5 trilyon TL’lik sürdürülebilir finansman hedefi 25/06/2025
- İran-İsrail gerilimi: Türk gemileri güvende mi? Bakan Uraloğlu açıkladı... 25/06/2025
- Bakan Şimşek: Enflasyondaki düşüşle yurt içi finansal koşullar daha destekleyici olacak 25/06/2025
- Alman ekonomisi toparlanıyor: Enerji krizi ve durgunluğun ardından umut ışığı 25/06/2025
- İş Grubu Ateş Çelik’e ortak oluyor 25/06/2025
- Trump’ın politikalarıyla mali açıkta 11 trilyon dolarlık düşüş öngörülüyor 25/06/2025
- Hakan Aran: Temmuz'da 350 baz puanlık faiz indirimi bekliyorum 25/06/2025
- İSO Başkanı Bahçıvan: Yeşil dönüşüm farkındalığı hız kazanmalı 25/06/2025
- ABD mortgage başvurularında artış 25/06/2025
- AB'den sanayiye indirimli elektrik sunma hazırlığı 25/06/2025
- NATO üyeleri savunma harcamalarına yüzde 5'lik hedefte anlaştı 25/06/2025
ALTIN – DÖVİZ
BORSA
KRIPTO PARA PİYASASI
Popüler
-
GÜNDEM4 yıl önce
Sedat Peker’in bahsettiği otel: Günlüğü 106 bin TL
-
GÜNCEL2 yıl önce
Zara Ve Mango’ya Üretim Yapın Tekstil Devi Konkordato Talep Etti
-
BANKA HABERLERİ2 yıl önce
TCMB Başkanı için ismi geçen GAYE ERKAN First Republic Bank’tan ayrılma süreci
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
AKBANK çöktü : Dijital Bankacılık sorumlusu GMY CİVELEK ortada yok!
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
HSBC terbiyesizliği : “Sabancı alana “AKBANK bedava”
-
BANKA ANALİZLERİ3 yıl önce
YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR
-
GÜNDEM2 yıl önce
Bankacılığı bırakıp eskortluk yapmaya başladı: Haftalık kazancı dudak uçuklattı