Connect with us

GÜNDEM

Biden’ın popülaritesi sert düştü. Taliban’dan ilk mesajlar barışçıl!

Yayınlanma:

|

Taliban, tam kontrolü ele geçirmesi ve Kabil’in düşmesinden sonra ilk resmi haber brifinglerini dün düzenledi. Yaptığı açıklamada, diğer ülkelerle barışçıl ilişkiler kurmak istediklerini (ABD için tehdit oluşturmayacaklarını) ve İslam hukuku çerçevesinde kadınların haklarına saygı göstereceklerini söyledi.  

Reuters / Ipsos anketine göre, ABD Başkanı Biden’ın %53 olan onay notu, %7 düşerek görev aldığı sürenin en düşük seviyesine geriledi. Bunun da arkasında, ABD destekli Afgan hükümetinin hafta sonu binlerce sivilin ve Afgan askeri müttefiklerinin güvenlikleri için kaçmasına neden olan kargaşanın yattığını görüyoruz. Süreç, ABD vergi mükelleflerine 1 trilyon dolara mal olurken, kaybedilen binlerce Amerikan hayatının da, Biden’a fatura edildiğini görüyoruz. 

İçeride ise, TCMB’nin 5 aydır faiz oranlarını sabit tutması ve enflasyonun Ekim’den önce (baz etkisi) ile gerilemeyeceği beklentisi, bunun da 2 ay daha faiz hadlerinin TL’ye koruma kalkanı olacağı anlamına geldiği düşünülürse, TL ve TL cinsi varlıkların yurtdışında esen iyimserliğe temkinli bir şekilde eşlik etmeye devam edeceğini düşündürüyor.  

Geride bıraktığımız hafta, USDTRY kuru açısından, okurlarımız, 8,64 seviyesinin üzerinde gecelik / haftalık bir kapanış görmeden yukarı yönlü seyre ihtimal vermediğimizi hatırlayacaklardır. Bu minvalde, bayram tatili sonrası 8,2950 seviyesin gören, akabinde TCMB üzerinde başlayan faiz indirim baskısı ile 8,68 seviyesine dayanan kur, öngörümüze paralel yüksek seviyelerde kalıcı olamayarak dün 8,40 seviyesinin de altına sarktı.  

Borsa İstanbul cephesinde son bir aydır yaşanan yükselişin %9 seviyesine ulaştığını not ermek gerekiyor. Borsa cephesinde kaydedilen olumlu hava, dün küresel çapta risk iştahının düşmesine rağmen bankacılık hisselerinin yardımı ile devam ederken, endeks günü %0,4 oranında artışla tamamladı.  

Küresel mali piyasalar ise dün günün büyük bir kısmını sakin bir şekilde tamamladı. Günün ikinci yarısında, ABD’de açıklanacak perakende satışlar ile akşam saatlerinde FED Başkanı Powell’in konuşması takip edildi. Powell’in öğrencilerle bir araya geldiği dünkü günden, para politikası ve genel ekonomi ile ilgili görüş beyan etmekten biraz uzak durduğunu gördük. Covid’in bir süre daha hayatı etkileyeceğini söyleyen Powell, pandemi öncesi ekonomi ortamına henüz dönemediklerinin altını çizerken, konuşması herhangi bir piyasa yansıması yaratmadı. 

Bu bağlamda, her yıl ABD’nin Jackson Hole kasabasında düzenlenen ve küresel merkez bankası başkanlarının katıldığı toplantıyı haftaya takip edeceğiz. Vakti zamanında, FED’in efsane başkanı Bernanke, parasal genişleme ‘müjdesi’ vererek, Jackson Hole toplantılarını, önemli açıklamaların yapıldığı bir yer haline getirmişti. 

Küresel anlamda artan vaka sayılarının, Afganistan’da yaşanan kaos ve belki de ABD’den son dönemlerde gelen karmaşık verilerin piyasaların üzerinde baskı kurmaya devam ettiğinine dün de şahit olduk.  

Azalan risk iştahı ile ABD doları dün küresel bazda değer kazandı. DXY yeniden kritik bir eşik olan 93 seviyesinin üzerine yükselirken, geceyi, 3 büyük ABD hisse senedi endeksi %0,8 düşüşle tamamladı. Bunu daha fazla kar satışları olarak okumak istiyoruz. TCMB toplantısından sonra hızla 8,40 seviyesinin altına gerileyen USDTRY kuru, dün risk iştahını azalması ile saman alevi tarzı 8,45 seviyesine doğru gün sonu ilerlese de, bu eğilimin de kalıcı olmayacağını düşünüyoruz. 

Yeni gün başlangıcında, Asya piyasalarının son günlerin kasvetli havasını üzerinden atarak günü %1’e varan ve genele yayılan yükselişlerle tamamlamaya çalıştığını görüyoruz. Gösterge endeks Tokyo borsası, otomobil ihracatlarının desteği ile, Temmuz ayında üst üste beşinci kez çift haneli büyüme kaydetti. Pasifiğin diğer ucunda da, vadeli işlemlerde, ABD borsalarında hafif de olsa artılar göze çarpıyor.  

Bugün TSİ21:00’de FED’in son faiz toplantısının tutanakları yayınlanacak. Gün içerisinde ise, İngiltere’de ve Euro bölgesinde enflasyon verilerini takip edeceğiz. Günün ikinci yarısında ise ABD yeni konut satışları ile inşaat ruhsatlarını makro takvimi süslüyor. 

Hazır inşaattan söz etmişken, gevşek likidite koşulları (bol para ve yok denecek kadar düşük faiz oranları) ve elbette artan inşaat maliyetleri (hammadde fiyatları) tüm dünyada konut fiyatlarını yukarıya itmeye devam ediyor. Türkiye’de de dün açıklanan veriye göre, Haziran’da konut fiyatlar aylık %2,7 oranından artış kaydetti (reel bazda yıllık %9,9 oranında artış). 

Bu gece TSİ21:00’de Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan canlı yayına çıkacak. Takdir edersiniz ki, faiz enflasyon konusunda ekonomi çevrelerince kabul görmeyen tezi nedeniyle faiz oranları ile ilgili yapabileceği bir açıklama, TL üzerinde yeniden bir miktar da olsa tedirginliğe neden olabilir. Büyük resimde, bir müddet daha, TL tarafından iyimser tonumuzu koruyacağız. Bankacılık endeksi ise borsa cephesinde ilgimizi çekiyor. 

Altın ve gümüş tarafında yeni bir gelişme göremedik. Geçen hafta yaşanan flash-crash (ani çöküş) ardından toparlanma gayretleri devam ederken,  opsiyon piyasalarında kıymetli madenler üzerine yazılmış put (satım) opsiyonlarının çoğunlukta olduğunu görüyoruz. 

Artan delta varyantına bağlı vakalar nedeniyle kafalar pek net değil. Daha basit olması bağlamında, kaptan suyun derinliğini bulanık olması nedeniyle göremiyor. Ölçemezsen bilemezsin, bilemezsen de yönetemezsin. Şu anda içinde olduğumuz durum da tam olarak bu! 

Haftalar önce 78 dolara dayanan Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı dün 70 doların altına sarktı. Mesela bu sabah, Yeni Zelanda merkez bankası, artan vakalar nedeniyle faiz oranlarını artırmayı ertelediğini görüyoruz. Bir müddet daha covid ve varyant arkadaşları normalleşmeyi geciktirecek gibi görünüyor.

İKTİSATBANK – Emre Değirmencioğlu 

Okumaya devam et

GÜNCEL

Ateşkes rüzgârı, petrolü devirdi, dolar geriledi, FED’e fırsat doğdu!

Yayınlanma:

|

Yazan:

İsrail ve İran arasında 12 gün süren çatışmaların ardından ABD Başkanı Trump, iki tarafın ateşkes konusunda anlaştığını duyurdu. Trump, süreci doğrudan İsrail Başbakanı Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesiyle yönettiğini ve İran’ın da Katar Başbakanı aracılığıyla ikna edildiğini belirtti. Ancak İran Dışişleri Bakanı, İsrail’in saldırılarını durdurmaması hâlinde ateşkesi kabul etmeyeceklerini açıkladı. İsrail ordusu da ateşkese rağmen İran’dan yeni füze saldırıları tespit ettiklerini bildirdi. Bölgede tam anlamıyla bir sükûnet sağlanamasa da, piyasaların tepkisinin ise dünden bu yana olumsuz olmadığını zaten belirtmiştik.

İran’ın misilleme olarak ABD’nin Katar ve Irak’taki tesislerine yönelik dün akşam saatlerinde yapmış olduğu saldırı pratikte korkulanın aksine piyasalarda ciddi anlamda bir rahatlatma yarattı. Kulağa tuhaf gelse de, İran’ın üç nükleer tesisine yönelik saldırıda reaktörlerin özellikle hedef alınmadığı, İran’ın da cevabını çok zayıf kalması piyasalarda ciddi bir rahatlama yarattı. Artık Hürmüz boğazını bilmeyen kalmadığına göre ve dünyanın petrol arzının neredeyse dörtte birinin geçtiği kanalın da kapatılmayacağı anlaşılınca, azalan arz endişelerine paralel petrol fiyatları adeta çöktü. Şöyle ki, haftanın ilk işlem saatlerinde haber etkisi ve panik ile 81,40 dolar seviyesine kadar yükselen brent cinsi ham petrolün varil fiyatı bu sabah 69 dolarlı seviyelere kadar gerileyerek neredeyse %10 düştü.

ABD Başkanı Trump, İsrail ve İran’ın ateşkeste anlaştığını duyurması, küresel piyasalarda ilave olumlu bir hava estirdi. Yeni gün başlangıcında risk iştahını arttığını görüyoruz. Eski sükseli günlerinin hatrına, son günlerde biraz da olsun güvenli liman edası ile toparlanmaya çalışan dolar (DXY) bu sabah artan risk iştahının da yardımı ile 98 seviyesinin diplerine kadar geriledi. Bir başka açıdan bakarsak, dolar, 1986’dan bu yana en kötü ilk yarı performansına doğru emin adımlarla ilerlerken, herkes koşar adım dolardan (Trump etkisi ile) uzaklaşmaya çalışıyor. Diğer bir taraftan, jeopolitik risklerin azalması ve enerji fiyatlarında yaşanan geri çekilmenin de FED’in elini rahatlatarak faiz indirimlerinin önüne açacağı beklentisi güçleniyor. Japonya ve Avrupa gibi enerji ithalatçısı ülkelerin para birimleri olan YEN ve EUR da düşen petrol fiyatlarından destek buldu. Durum böyle olunca, EURUSD paritesi 1,16 seviyesinin üzerine yükselerek son dönemin zirvesini bir kez daha test ederken, dün bir ara 148 seviyelerine kadar giden USDJPY paritesi de bu sabah düşük 145 seviyelerine kadar geriledi.

Altının ons fiyatı risk-on moduna paralel 3,350 dolar seviyesine hafif de olsa gerilerken, gümüş 36 dolar seviyelerinin üzerinde kalmaya devam etti. Risk iştahını azalması ile hafta sonu 98bin dolar seviyesine kadar gerileyen ve son altı haftanın dibini test eden bitcoin yeniden 106bin dolar seviyesini dayandı. Büyük resmi tekrar hatırlamak gerekirse, günlük iniş çıkışların ötesinde, altın, gümüş ve bitcoin için, fiat para sistemine yönelik endişelerin arttığı bir ekosistemde, her anlamlı geri çekilmenin alım fırsatı yaratacağını düşünmeye devam ettiğimizin altını bir kez daha çizmek istiyoruz.

ABD borsaları geceyi %1 civarında yükselişle tamamlarken, bu sabah Pasifik’in diğer ucunda borsalar sert bir şekilde yükseldi. Kore borsası %3’e yakın yükselişle başı çekerken, Hong Kong borsası %2, gösterge endeks Tokyo ve Çin borsaları ise %1 yükseliş kaydetti. Borsa İstanbul’un da bugün güne yükselişle başlayacağını düşünüyoruz. Genel hatları ile, net enerji ithalatçısı olan Türkiye’nin 65 dolar seviyelerine kadar gerileyen petrol fiyatları ile olumlu ayrıştığı, savaş günlerinde ise tam tersi etki ile olumsuz ayrışması ardından bugün yeniden olumlu bir seyir izlemeye başlayacağını düşünüyoruz. Kafamızda deli sorular bile dolaşmaya başladı. Öyle ki, jeopolitik risklerin tırmanmasının gölgesinde geçen hafta faiz indirimini istemese de pas geçen TCMB’nin, belki de 45 gün beklemeden erken bir PPK toplantısı ile faiz indirimine soyunabileceğini düşünüyoruz. Bu minvalde, Türk tahvillerinin de bugün iyimser bir seyir izleyeceğini düşünüyoruz. Faiz ile ters korelasyona sahip hisse senetlerine de, özellikle lokomotif görevi üstlenen bankacılık hisselerine alıcı gözle bakmak gerekebilir! TCMB’nin likidite politikasına paralel TLREF 46,44 seviyesinde ve %46 olan politika faizinin biraz üzerinde dünkü günü bitirirken, AOFM ise %46’da kalmaya devam etti. CDS risk primi bu sabah 310 baz puan seviyesinde….

Ortadoğu’da gerginliğin hızla sona ermesini olumlu karşılayan piyasaların dikkati şimdi iki hafta içinde sona erecek olan küresel gümrük tarifesi müzakerelerine çevrildi. Yukarıda da değindiğim üzere, FED Başkan Yardımcısı Bowman’ın, istihdam piyasasındaki risklere dikkat çekerek Waller’ın ardından faiz indiriminin yaklaştığına işaret etmesi, gözlerin bugün Kongre’de konuşma yapacak olan FED Başkanı Powell’a çevrilmesine neden oldu. Bugün menüde ayrıca ECB Başkanı Lagarde’nin de konuşmasının bulunduğunu not edelim. Bu gelişmeler cereyan ederken, ABD 10 yıllık tahvil faizi dün %4,30 seviyesinin altını test ederek son yedi haftanın dibini gördü!

NATO Zirvesi bugün Lahey’de başlıyor. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte (Hollanda eski başbakanı), görevdeki ilk zirvesinde ittifakı bir arada tutma sınavı verirken, savunma harcamalarının GSYH’nin %5’ine çıkarılması hedefi zirveye damgasını vurdu. ABD Başkanı Trump’ın güçlü baskısıyla şekillenen bu hedef, Avrupa ülkeleri için ciddi bütçe artışları anlamına gelirken, İspanya son dakikada bu taahhüde açıkça itiraz ederek istisna aldı. Rutte, krizi tırmandırmadan yönetmeye çalışsa da, zirve Trump’ın agresif tutumu ve Avrupalı liderlerle olası sürtüşmeleri nedeniyle tartışmalı geçmeye aday.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

GÜNCEL

Türkiye’nin Kafkaesk Manzarasında Genç Olmak

“Suçum, Umut Etmekti”

Yayınlanma:

|

Yazan:

“Bir sabah, genç bir birey hiçbir neden belirtilmeden susturulduğunu fark etti.”
Kafka’nın Davası, Josef K.’nın bilinmeyen bir suçlamayla sürüklendiği karanlık bir sistemin hikâyesiydi. Bugünse Türkiye’de binlerce genç, kendi adalet arayışında görünmez duvarlara çarpıyor. Tek fark: Buradaki suçlama çoğu zaman “bir şey istemek” kadar belirsiz, ceza ise “hiçbir şey elde edememek” kadar sessiz.

Kafkaesk Hukuksuzluk
Türkiye’de hukuk artık adaletin değil, itaati garanti altına almanın aracı. Mahkeme salonları gerçeğin değil, niyetin sorgulandığı sahnelere dönüşmüş durumda. Tıpkı Dava’daki gibi, kimse neyle suçlandığını tam olarak bilmiyor ama süreç başlıyor. Ve başlarsa da durmuyor. Gençler yargılanmasa da yorgun düşüyor; çünkü herkes bir gün “sıra bana gelir mi?” kaygısıyla yaşamaya başlıyor.

Ekonomik Çöküşün Sessizliği
Üniversite diploması, artık bir umut değil; çoğu zaman boş bir cüzdanın eki. Bir kuşak, mesleksizlikle, işsizlikle ve çaresizlikle cezalandırılıyor. Diplomalı ama üretime katılamayan, eğitimli ama geleceği çizilemeyen yüz binlerce genç, sanki “gelecek inşa etme” suçu işlemiş gibi toplum dışına itiliyor. Ebeveynlerine yük olmamak için geçici işlerde boğuluyor, göç fikrini içinden sesli telaffuz ediyor.

Sosyal Medyanın Sahte Tesellisi
Gerçek mutsuzlukların üzerine filtre çekiliyor. Instagram’da kariyer yapıyor gibi gözüken birçok genç, aslında annesinin evinde sabaha
kadar iş ilanı kovalıyor. LinkedIn’de “network” peşinde koşarken özgeçmişinin son satırına yeni bir şey yazamamanın ağırlığıyla eziliyor. Gerçek başarıların sesi duyulmuyor çünkü sistem “gösteriyi” ödüllendiriyor.

Serhat CAN

Okumaya devam et

GÜNCEL

Yapay Zekâ Beyninizi Sessizce Ele Geçiriyor Olabilir!

Yayınlanma:

|

Yazan:

Yapay Zekânın Beyne Zararları: Fark Edilmeyen Tehditler

Yapay zekâ (YZ), hayatımızın her alanına entegre olmaya devam ederken, insan psikolojisi ve beyin sağlığı üzerindeki etkileri giderek daha fazla sorgulanıyor. Doğrudan fiziksel bir tehdit oluşturmamakla birlikte, YZ’nin dolaylı yollarla beyin fonksiyonlarını olumsuz etkileyebileceği düşünülüyor. Özellikle yoğun dijital etkileşim, bireyin bilişsel işleyişini ve psikolojik dengesini tehdit edebiliyor.

1. Aşırı Ekran Kullanımı ve Dijital Bağımlılık

YZ destekli sosyal medya, video uygulamaları ve içerik algoritmaları kullanıcıları ekran başında daha uzun süre tutmak üzere tasarlanıyor. Bu durum, dikkat dağınıklığı, uyarıcıya bağımlılık, hatta dopamin sisteminin bozulması gibi sonuçlar doğurabiliyor. Bilimsel araştırmalar, uzun süreli dijital maruziyetin beynin karar alma, öğrenme ve hafıza merkezlerini olumsuz etkileyebileceğini ortaya koyuyor.

2. Karar Verme Yetisinin Zayıflaması

Yapay zekâdan sürekli destek alınması, bireyin kendi karar verme mekanizmasını kullanma sıklığını azaltıyor. Bu durum zamanla bilişsel atalete (tembelliğe) yol açabiliyor. Kendi düşünme süreçlerini devre dışı bırakma eğilimi, uzun vadede analitik düşünme becerilerinin zayıflamasına neden olabilir.

3. Yaratıcılığın Azalması

YZ araçları, yazı yazma, görsel üretme ve içerik tasarlama gibi birçok alanda kullanıcıyı destekliyor. Ancak bu destek zamanla insan beyninin yaratıcı merkezlerini yeterince çalıştırmama riskini de doğurur. Rutinleşmiş ve hazır içeriklerle çalışan beyin, yeni fikirler üretme konusunda daha az zorlanır ve zamanla yaratıcılık kabiliyetini köreltebilir.

4. Bilgi Tembelliği

“Nasıl olsa yapay zekâdan öğrenirim” düşüncesiyle hareket eden bireyler, öğrenme motivasyonlarını kaybedebilir. Bu, özellikle öğrenciler ve genç kullanıcılar için tehlikeli bir zihinsel konfor alanı oluşturur. Uzun vadede bilgiye ulaşma becerisi gelişir, fakat bilgiyi işleme ve içselleştirme becerisi geriler.

5. Stres ve Kaygı

YZ’nin iş gücünü tehdit etmesi, sosyal medyada tetiklediği karşılaştırma kültürü ve gelecekteki bilinmezlikler, bireylerde kaygı ve stres düzeylerini artırabilir. Özellikle genç nesilde “yerini yapay zekâya kaptırma korkusu” giderek yaygınlaşmaktadır.

Araç mı, Tehdit mi?

Yapay zekâ, doğru kullanıldığında bireyin bilişsel yetilerini destekleyebilir. Ancak aşırı bağımlılık, pasif kullanım alışkanlıkları ve yaratıcılıktan uzaklaşma, beynin uzun vadeli sağlığı için tehdit oluşturabilir. Bu nedenle, YZ ile olan ilişkimizi bilinçli, sınırlı ve dengeleyici şekilde kurmak hayati önem taşır.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.