Connect with us

GÜNDEM

YARGITAY’dan mesai kararı!

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi. Tarih bulunmayan iş sözleşmesinin; yıllık 270 saat fazla mesai ücretinin, ücret içinde olduğuna dair hükmü geçerli kabul edilemeyeceğine karar verdi.

Yayınlanma:

|

22 senedir teknik müdür olarak çalıştığı şirketten ayrılan mühendis, İş Mahkemesi‘nin yolunu tuttu. Son net ücretinin 4 bin 950 TL olduğunu, almış oldukları ücretlerin bir kısmının fazla mesai ücret olarak gösterildiğini öne sürdü. Fazla mesai yapmasına rağmen ücretinin ödenmediğini, resmi ve dini bayramlarda çalışmasına karşılık ödemesinin yapılmadığını dile getiren davacı mühendis, fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları olduğunu ileri sürdü.

İŞ MAHKEMESİ ÇALIŞANI HAKLI BULDU, ŞİRKET İSTİNAFA BAŞVURDU

Davalı patron ise davacının ibraname ile tüm haklarını aldığını, iş yerinde vardiya usulü çalışıldığını, fazla mesai yapılması halinde ödemesinin yapıldığını, ulusal bayram ve genel tatil çalışması karşılığında izin kullanıldığını savundu. İş Mahkemesi, davanın kabulü ile fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına karar verdi. Karara karşı davalı şirket avukatı istinaf başvurusunda bulundu. Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi; davacının fazla mesai yaptığı ve genel tatillerde çalıştığının tanık beyanları ile ispatlandığına hükmetti. İş sözleşmesinin 8. maddesi uyarınca yıllık 270 saat fazla çalışma süresinin ücret içinde olduğuna, davalının istinaf talebinin bu yönden kabul edilerek, fazla çalışma süresinden aylık 22,5 saatin tenzili ile tekrar hesaplama yapıldığına dikkat çekildi. Fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının kısmen kabulüne karar verildi.

SON KARARI YARGITAY VERDİ

Kararı her iki taraf avukatı da temyiz edinç devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçinin bu iddiasını ispatla yükümlü olduğuna dikkat çekilen Yargıtay kararında şu ifadeler yer aldı:

“Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Fazla çalışmaların aylık ücret içinde ödeneceğinin öngörülmesi ve buna uygun ödeme yapılması halinde, yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerekir.

Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin 8.maddesinde 270 saatlik fazla çalışma süresinin ücret içinde olduğu belirtilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararına esas alınan bilirkişi raporunda, iş sözleşmesinin tarihsiz olması ve davacıdan her yıl fazla çalışma onayı alınmadığından bu hüküm dikkate alınmamıştır. Bölge Adliye mahkemesi ise yılda 270 saat fazla çalışma süresini, hesaplanan fazla çalışma süresinden tenzil etmiştir. Ancak; dosya içinde bulunan iş sözleşmesinde tarih bulunmamaktadır. Bu sebeple hangi tarihten itibaren sözleşmesinin hüküm ifade edeceği sorunu ortaya çıkmaktadır. Tarih bulunmayan iş sözleşmesinin söz konusu yıllık 270 saat fazla mesai ücretinin, ücret içinde olduğuna dair hükmü geçerli kabul edilemeyeceğinden yıllık 270 saat fazla mesainin, fazla çalışma süresinden tenzili hatalı olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir”

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

KKM Dönemi Bitiyor mu? Merkez Bankası Vites Yükseltti

Yayınlanma:

|

21 Haziran 2025 tarihli Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) basın duyurusu ile makroihtiyati çerçevede yapılan değişiklikleri ve bunların Türk lirasına geçişi destekleme amacı ile değişikliğe gitti:

Düzenlemelerin anlamını madde madde şöyle açıklayabiliriz:

 1. TL Mevduat Payı Hedefleri

  • Gerçek kişi TL mevduat oranı %60’ın altında olan bankalar için hedef artırıldı.

  • %60-%65 arasında olan bankalara ise aylık %0,4 puan artış hedefi getirildi.

    • Bu düzenleme, bankaların TL mevduat toplamını artırmalarını teşvik ediyor. TL’ye geçiş hızlandırılmak isteniyor.

2. KKM Zorunlu Karşılık Oranı Arttırıldı

  • Kur Korumalı Mevduat (KKM) için zorunlu karşılık oranı %33’ten %40’a çıkarıldı.

    • Yani bankalar artık daha fazla karşılık ayırmak zorunda, bu da KKM’yi daha maliyetli hale getiriyor.

    • Dolayısıyla KKM’den çıkış teşvik ediliyor, TL vadeli mevduata geçiş isteniyor.

3. KKM Faiz Sınırlaması Gevşetildi

  • KKM hesaplarında uygulanabilecek asgari faiz oranı, politika faizinin %50’si yerine %40’ı olarak belirlendi.

    • Bankaların KKM’ye uygulayacağı faiz düşürülebilecek. Yine KKM’nin cazibesi azaltılıyor.

4. KKM’den TL’ye Geçiş

  • KKM’den TL mevduata geçişi teşvik için hedef korunurken, KKM’nin yenilenmesi sınırlandırılıyor.

    • Bu, KKM’den TL’ye dönüşü zorunlu ve sürekli hale getirmeye yönelik bir adım.

5. TL Mevduata Geçişi Kolaylaştırıcı Adım

  • 1 aydan uzun vadeli ve değişken faizli TL mevduat açılmasına izin verildi.

    • Faiz endeksleri (TÜFE, ÜFE, TLREF vs.) ile bağlantılı değişken faizli mevduat açılabilecek.

    • Bu, yüksek enflasyon ortamında TL’ye ilgiyi artırmayı amaçlar.

6. Yabancı Para Mevduat Zorunlu Karşılık Oranı Düşürüldü

  • Yabancı para mevduatın TL karşılığı olarak tutulması gereken zorunlu karşılık oranı %4’ten %2,5’e düşürüldü.

    • Bu, bankaların döviz kaynağı üzerindeki yükü biraz azaltır. Ancak genel politika yine TL’ye geçişi desteklemeye yöneliktir.

GENEL DEĞERLENDİRME

Bu adımların genel amacı:

  • Kur Korumalı Mevduat’tan (KKM) çıkışı hızlandırmak,

  • TL vadeli mevduatın cazibesini artırmak,

  • Bankaları TL’yi teşvik etmeye zorlamak,

  • Para politikasının etkinliğini artırmak (yani faiz kararı ile tasarruf kararları arasındaki bağı güçlendirmek).

Resim

www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

GÜNCEL

Kamu Web Siteleri Engellilere Uyumlu Hale Getirilecek

Kamuda dijital eşitlik zorunlu hale geldi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile kamu hizmetlerinde erişilebilirlik yeni bir boyut kazandı

21 Haziran 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesi (2025/10) ile birlikte, kamu kurum ve kuruluşlarına ait web siteleri ile mobil uygulamaların erişilebilir hale getirilmesi artık bir zorunluluk halini aldı. Bu adım, özellikle engelli bireylerin dijital kamu hizmetlerine eşit erişimini sağlamak amacıyla atılmış önemli bir düzenleme olarak öne çıkıyor.

Tüm kamu kurumlarını kapsıyor

Genelge; merkezî idare, taşra teşkilatları, mahalli idareler (belediyeler), kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunlara bağlı dijital platformların tamamını kapsıyor. Artık kamuya ait her türlü web sitesi ve mobil uygulama, uluslararası erişilebilirlik standartlarına uygun şekilde tasarlanmak zorunda olacak.

Erişilebilirlik ne anlama geliyor?

Erişilebilirlik, dijital platformların herkes tarafından kullanılabilir olması demektir. Görme, işitme, hareket veya bilişsel engeli olan bireylerin web sitelerinde gezinmesi, bilgi alması ve kamu hizmetlerine ulaşabilmesi için:

  • Alternatif metinler (alt-text)

  • Klavye ile tam gezinilebilirlik

  • Renk kontrastları

  • Sesli anlatım destekleri
    gibi teknik özelliklerin sistemlere entegre edilmesi gerekiyor.

Denetim ve uyum süreci

Genelge ile birlikte kamu kurumları, mevcut dijital varlıklarını tarayarak erişilebilirlik analizleri yapacak ve eksiklikleri giderecek. Erişilebilirlik standartlarına uyum konusunda belirli takvimler içinde raporlama ve denetim süreçleri işletilecek. Gerekirse yeniden yapılandırmalar veya yazılımsal revizyonlar yapılacak.

Toplumsal kapsayıcılık açısından önemi

Bu adım, sadece teknik bir düzenleme değil; kamusal alanda fırsat eşitliği ve toplumsal kapsayıcılık adına da son derece önemlidir. Türkiye’de yaklaşık 10 milyon engelli bireyin dijital hizmetlerden eşit şekilde yararlanması, sosyal devlet anlayışının somut bir göstergesidir.


Kamu dijital platformlarında erişilebilirlik artık bir tercih değil, bir yükümlülüktür. Teknolojinin insan hayatını kolaylaştırma işlevi, ancak herkesi kapsadığında anlam kazanır. Bu genelge, kamuda dijital dönüşümün insan odaklı ve kapsayıcı bir zemine oturmasını sağlayacak önemli bir adımdır.

www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

GÜNCEL

Kimliğe Tanımlı Ehliyet: Her Durumda Yeterli mi?

Yayınlanma:

|

Yazan:

Son yıllarda dijitalleşme adımlarıyla birlikte Türkiye’de birçok resmi işlem sadeleştirildi. Bu adımlardan biri de, sürücü belgesi bilgilerinin yeni nesil kimlik kartına tanımlanabilmesi uygulamasıdır. Peki, bu uygulama ile birlikte artık ehliyet taşımaya gerek kalmadı mı? Hukuki düzenlemeler ne diyor?

Yeni Uygulama Nedir?

İçişleri Bakanlığı’nın uygulamasıyla birlikte sürücüler, ehliyet bilgilerini çipli kimlik kartlarına entegre ettirebiliyor. Bu işlem Nüfus Müdürlüklerinde birkaç dakikada tamamlanabiliyor. Böylece iki kart yerine sadece tek bir kimlik kartı taşımanız yeterli hale geliyor.

Yasal Durum: Ehliyet Taşıma Zorunluluğu Hâlâ Var mı?

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Trafik Yönetmeliği‘ne göre:

  • Sürücülerin, araç kullanırken ehliyet belgesini ibraz edebilmesi gerekmektedir.

Ancak yeni uygulama sayesinde:

  • Kimlik kartı üzerinde yer alan çipten ehliyet bilgileri anında sorgulanabiliyor.

  • Bu nedenle fiziksel ehliyet belgesi ibrazı zorunluluğu, uygulamada ortadan kalkmış sayılıyor.

Uygulamada Dikkat Edilmesi Gerekenler

Her ne kadar yasal düzenleme fiilen ehliyeti taşımayı gerektirmese de, uygulamada bazı önemli detaylar bulunmaktadır:

  1. Kimlik Kartınız Mutlaka Yanınızda Olmalı: Ehliyet bilgileriniz kimliğe tanımlı olsa bile, sistem sorgulaması için kimliğinizi ibraz etmeniz gerekir.

  2. Sistemsel Sorunlar Olabilir: Polis ekipleri anlık sistem sorunları yaşarsa, fiziksel ehliyet belgesi talep edebilir.

  3. Yurtdışı Kullanımı: Yurt dışında araç kullanacak olan kişiler için fiziksel ehliyet hâlâ gereklidir. Yeni kimlik kartı yurt dışında geçerli değildir.

Ehliyeti Taşımak Gerekli mi?

Eğer ehliyet bilgilerinizi kimlik kartınıza tanımlattıysanız, Türkiye içinde araç kullanırken fiziksel ehliyetinizi taşıma zorunluluğunuz yoktur. Ancak kimliğinizi yanınızda bulundurmanız şarttır.

Güvenliğiniz ve olası teknik aksaklıklara karşı hazırlıklı olmak adına, fiziksel ehliyetinizi yanınızda bulundurmak hâlâ önerilen bir uygulamadır.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.