Connect with us

GÜNDEM

Köprüler yarışıyor

Yayınlanma:

|

Bavulla saat kaçakçılığı yapan Temel gümrükte yakalanmış. Gümrük memuru “bu nedir?” diye sorunca, Temel “kuşyemi” demiş.

Memur: “Kuşlar saat yer mi?”

Temel: “Biz veriyoruz.”

Bu fıkrayı neden hatırladım.

Gelin bir anlatayım.

ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ

Hafta içerisinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Çanakkale Köprüsünün inşaatını inceledi ve köprüden geçiş ücretinin 15 avro olduğunu söyledi.

Bakanın açıklamasına göre “Köprünün orta açıklığı Cumhuriyetin 100. yılına atfen 2.023 metre olarak” belirlenmiş.

Değerli okur hep söylerim bizim topraklarda yapılan mega projelerin fizibiliteleri aklı başında bir hesaba kitaba dayanmıyor. Bu bilgiyi daha önce Çiğdem Toker yazmış ve şöyle demişti: “Cumhuriyetin 100. kuruluş yılını simgelediği söylenen bu uzunluk, köprünün ihtiyacı olan zorunlu mühendislikten değilmiş… Fazladan imal ve inşa edilecek uzunluğun parasını ihtimal ki yine Hazine ödeyecek.”

https://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/700607/Canakkale_45_bin_aracla__gecilir__mi_.html

(Pardon, itibardan tasarruf edilmezdi değil mi? Unutmuşum)

Değerli okur artık hepiniz biliyorsunuz. Mega proje şirketlerinin gelirleri gözümüzün nuru, başımızın tacıdır.

Bu nedenle ücretler her yıl, bir önceki yılın son ayındaki enflasyona göre zamlanıyor. Köprüde hangi enflasyonu dikkate alacağız? Ücret avro üzerinden belirlendiğinden, euro bölgesi enflasyonunu tabii ki!

Köprünün sözleşmesi 16 Mart 2017 tarihinde imzalandı. Şu an 2021 yılının içerisindeyiz. 2021 başında köprünün ücreti 15 avro 51 avro sent oldu. (Köprü henüz açılmadan ücret artmış). %8’de KDV ilave edin, eder size 16 avro 75 sent. Bakanın açıklama yaptığı günkü avro kurundan (10,1291) 170 TL.

Köprünün yanı sıra 84 km otoyol var. Yolda garanti edilen ücret 5 avro sent. Aynı hesaplamayla yolun ücreti oldu size 5,17 sent.

Köprünün işletme süresi, araç garanti sayısı ve 2021 köprü ve otoyol ücretleri üzerinden garanti edilen gelirin toplamı 5,3 milyar avro ya da 6,2 milyar dolardır.

(Değerli okur bu parayı isterseniz geçerek, isterseniz de oturduğunuz yerden vergilerinizle ödeyeceksiniz. Karar sizin!)

KÖPRÜ REKABETİ

Değerli okur Çanakkale Köprüsü sadece bir köprü projesi değildir. Köprü, Kınalı-Tekirdağ – Çanakkale – Balıkesir Otoyolu’nun bir alt bileşenidir. Projenin gerekli izinleri 2010 yılların başında alındı.

Şimdilik Köprüyü konuşuyoruz. Proje tamamlandığında şöyle bir resimle karşılaşacaksınız:

resim-1.jpg

Değerli İstanbullular, İstanbul’dan yola çıkıp Marmara Denizi’nin doğusundan ve batısından Balıkesir’e varacaksınız. Sonra da ver elini İzmir.

Değerli İzmirliler tabii ki sizler de aynı imkâna sahip olacaksınız.

Anadolu halkı olarak size desteğimiz sonsuzdur. İstanbul’da Anadolu yakasında oturanlarınız Gebze’den yola çıkıp, Osmangazi Köprüsünden sonra Bursa ve Balıkesir’i geçerek Savaştatepe’de olacak.

Avrupa yakasında oturanlar aynı güzergâhı kullanabilmek için Boğazdaki köprülerden birisini kullanmak zorunda kalacak. Ancak, yetkililerimiz Avrupa yakasındakiler zahmete girmesinler diye; Kuzey Marmara Otoyolunun, Kınalı-Tekirdağ – Çanakkale – Balıkesir Otoyolu aracılığıyla Savaştepe’ye bağlanmasına karar verdiler. Oradan da İzmir’e.

Değerli İzmirliler ve İstanbullular müsaadenizle değerli vergi mükelleflerinin sizlere bir sorusu olacak?

Osmangazi’de garanti edilen günlük araç sayısı 40.000. Ama sizler geçmiyorsunuz.

Çanakkale Köprüsü’ndeki günlük araç sayısı ise 45.000’dir.

Sorumu anladınız. Bu iki köprü üzerinden her gün 85.000 araç ile bir birlerinizi ziyaret edecek misiniz? Yetkililer bu garantileri sizlere güvenerek verdiler.

Osmangazi Köprüsünün sözleşmeye göre ücreti, 2021 fiyatlarıyla KDV hariç 308,60 TL’dir. Resmi ücret ise KDV hariç 136,57 TL. Köprüyü pahalı buluyorsunuz ve geçmiyorsunuz. (Çünkü alternatifi bedava).

Yeter ki geçin diye vergi mükellefleri 172 TL katkı payı ödüyor. Çünkü geçmediğinizde 308,60 TL ödeyecekler.

Çanakkale Köprüsünden de geçmezseniz kümesteki kazlara (vergi mükelleflerine) büyük iş düşecek. Belki, yetkililerimiz sizleri geçmeye özendirmek adına Çanakkale Köprüsünün ücretini de düşürürler. Bizler de Anadolu sakinleri olarak sizlere katkı payı desteği veririz.

Bu arada Fatih Sultan Mehmet ve 15 Temmuz Şehitleri (Boğaziçi) köprülerine alternatif olarak Yavuz Sultan Selim (YSK) Köprüsü yapıldı. YSK Köprüsünün bileşeni olduğu Kuzey Marmara Otoyolu mevcut yollara rakip oldu.

(Değerli okur siz bu köprüyü ve yolu kullanmıyorsunuz. Kanunla büyük araçların bu köprüyü kullanması zorunlu hale getirildi).

FIRSAT MALİYETİ

Değerli okur iktisada giriş derslerinde öğrencilerimize “fırsat maliyeti” kavramını öğretiriz. Öğrencilerimize, sınırlı kaynaklarımızı sınırsız ihtiyaçlarımıza tahsis ederken verimliliğe dikkat etmeleri gerektiğini söyleriz.

Çünkü her tercih bir vazgeçiştir. Kaynağınızı bir projeye tahsis ettiğinizde başka şeyleri edinmekten vazgeçmiş olursunuz.

Aşağıdaki haritayı Karayolları Genel Müdürlüğünün internet sayfasından aldım. Harita, Türkiye’deki otoyolları göstermektedir.

Kırmızı yollar milli bütçeden yapıldı. Mavi olanların inşaatı Yap-İşlet-Devret (YİD) yöntemiyle devam etmektedir. Yeşil olanlar ise YİD yöntemiyle faaliyete giren otoyollardır.

Farkındaysanız, Marmara Bölgesinde bir otoyol yoğunluğu bulunmaktadır. Bu noktada insan sormadan edemiyor.

Kuzey Marmara, Gebze-İzmir ve Kınalı-Balıkesir yollarının izinleri alınırken başka otoyol projelerinin izinleri de alınmıştı.

Afyon – Antalya – Alanya, Ankara – İzmir, Sivas-Malatya, Rize-Diyarbakır ve Diyarbakır-Gürbulak otoyolları aklıma ilk gelenler.

Marmara Bölgesinin özelliği nedir ki yıllar öncesinden izinleri alınmasına rağmen Anadolu’nun diğer bölgelerindeki otoyollar yapılmıyor? (Cevap, yapılması düşünülen Kanal İstanbul şehirleri olabilir mi?)

Ak Parti iktidara geldiğinde; kazaları azaltmak için 15 bin kilometre bölünmüş kara yolu yapma sözü verdi ve çoğunu da yaptı. İyi de yaptı.

Şimdi de cömertçe verilen gelir garantileri karşılığında bu yollara alternatif otoyollar yapılıyor.

Değerli okur ülkenin kaynakları bu kadar mı çokta hesapsız kitapsız biçimde harcanıyor?

Bu kadar çok ise salgın döneminde öğrencilerimizin önüne neden bir bilgisayar konulmadı?

Devlet okulları rutin giderlerini velilerden alınan bağışlarla yürütüyor. Neden?

Üniversite öğrencilerine neden yeteri kadar yurt yapılmıyor? Kalacak yer yokluğundan bu öğrenciler başarıyla kazandıkları okulları okuyamazlarsa ne olacak?

Salgın döneminde zorda kalan esnafımıza ve işsizlerimize neden yeterince doğrudan gelir desteği verilmedi?

Bu “neden?” soruları daha da çoğaltılabilir.

Unutmayın. Her tercih bir vazgeçiştir.

Kamu kaynakları bu yollara ve köprülere ayrıldığı için bahsettiğim alanlara gelir desteği verilemedi.

Bu soruları ve cevapları Temel’in “biz veriyoruz” sözüyle bir arada düşünün lütfen.

İyi pazarlar.

resim-2.jpg

Uğur Emek

Okumaya devam et

GÜNCEL

Ateşkes rüzgârı, petrolü devirdi, dolar geriledi, FED’e fırsat doğdu!

Yayınlanma:

|

Yazan:

İsrail ve İran arasında 12 gün süren çatışmaların ardından ABD Başkanı Trump, iki tarafın ateşkes konusunda anlaştığını duyurdu. Trump, süreci doğrudan İsrail Başbakanı Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesiyle yönettiğini ve İran’ın da Katar Başbakanı aracılığıyla ikna edildiğini belirtti. Ancak İran Dışişleri Bakanı, İsrail’in saldırılarını durdurmaması hâlinde ateşkesi kabul etmeyeceklerini açıkladı. İsrail ordusu da ateşkese rağmen İran’dan yeni füze saldırıları tespit ettiklerini bildirdi. Bölgede tam anlamıyla bir sükûnet sağlanamasa da, piyasaların tepkisinin ise dünden bu yana olumsuz olmadığını zaten belirtmiştik.

İran’ın misilleme olarak ABD’nin Katar ve Irak’taki tesislerine yönelik dün akşam saatlerinde yapmış olduğu saldırı pratikte korkulanın aksine piyasalarda ciddi anlamda bir rahatlatma yarattı. Kulağa tuhaf gelse de, İran’ın üç nükleer tesisine yönelik saldırıda reaktörlerin özellikle hedef alınmadığı, İran’ın da cevabını çok zayıf kalması piyasalarda ciddi bir rahatlama yarattı. Artık Hürmüz boğazını bilmeyen kalmadığına göre ve dünyanın petrol arzının neredeyse dörtte birinin geçtiği kanalın da kapatılmayacağı anlaşılınca, azalan arz endişelerine paralel petrol fiyatları adeta çöktü. Şöyle ki, haftanın ilk işlem saatlerinde haber etkisi ve panik ile 81,40 dolar seviyesine kadar yükselen brent cinsi ham petrolün varil fiyatı bu sabah 69 dolarlı seviyelere kadar gerileyerek neredeyse %10 düştü.

ABD Başkanı Trump, İsrail ve İran’ın ateşkeste anlaştığını duyurması, küresel piyasalarda ilave olumlu bir hava estirdi. Yeni gün başlangıcında risk iştahını arttığını görüyoruz. Eski sükseli günlerinin hatrına, son günlerde biraz da olsun güvenli liman edası ile toparlanmaya çalışan dolar (DXY) bu sabah artan risk iştahının da yardımı ile 98 seviyesinin diplerine kadar geriledi. Bir başka açıdan bakarsak, dolar, 1986’dan bu yana en kötü ilk yarı performansına doğru emin adımlarla ilerlerken, herkes koşar adım dolardan (Trump etkisi ile) uzaklaşmaya çalışıyor. Diğer bir taraftan, jeopolitik risklerin azalması ve enerji fiyatlarında yaşanan geri çekilmenin de FED’in elini rahatlatarak faiz indirimlerinin önüne açacağı beklentisi güçleniyor. Japonya ve Avrupa gibi enerji ithalatçısı ülkelerin para birimleri olan YEN ve EUR da düşen petrol fiyatlarından destek buldu. Durum böyle olunca, EURUSD paritesi 1,16 seviyesinin üzerine yükselerek son dönemin zirvesini bir kez daha test ederken, dün bir ara 148 seviyelerine kadar giden USDJPY paritesi de bu sabah düşük 145 seviyelerine kadar geriledi.

Altının ons fiyatı risk-on moduna paralel 3,350 dolar seviyesine hafif de olsa gerilerken, gümüş 36 dolar seviyelerinin üzerinde kalmaya devam etti. Risk iştahını azalması ile hafta sonu 98bin dolar seviyesine kadar gerileyen ve son altı haftanın dibini test eden bitcoin yeniden 106bin dolar seviyesini dayandı. Büyük resmi tekrar hatırlamak gerekirse, günlük iniş çıkışların ötesinde, altın, gümüş ve bitcoin için, fiat para sistemine yönelik endişelerin arttığı bir ekosistemde, her anlamlı geri çekilmenin alım fırsatı yaratacağını düşünmeye devam ettiğimizin altını bir kez daha çizmek istiyoruz.

ABD borsaları geceyi %1 civarında yükselişle tamamlarken, bu sabah Pasifik’in diğer ucunda borsalar sert bir şekilde yükseldi. Kore borsası %3’e yakın yükselişle başı çekerken, Hong Kong borsası %2, gösterge endeks Tokyo ve Çin borsaları ise %1 yükseliş kaydetti. Borsa İstanbul’un da bugün güne yükselişle başlayacağını düşünüyoruz. Genel hatları ile, net enerji ithalatçısı olan Türkiye’nin 65 dolar seviyelerine kadar gerileyen petrol fiyatları ile olumlu ayrıştığı, savaş günlerinde ise tam tersi etki ile olumsuz ayrışması ardından bugün yeniden olumlu bir seyir izlemeye başlayacağını düşünüyoruz. Kafamızda deli sorular bile dolaşmaya başladı. Öyle ki, jeopolitik risklerin tırmanmasının gölgesinde geçen hafta faiz indirimini istemese de pas geçen TCMB’nin, belki de 45 gün beklemeden erken bir PPK toplantısı ile faiz indirimine soyunabileceğini düşünüyoruz. Bu minvalde, Türk tahvillerinin de bugün iyimser bir seyir izleyeceğini düşünüyoruz. Faiz ile ters korelasyona sahip hisse senetlerine de, özellikle lokomotif görevi üstlenen bankacılık hisselerine alıcı gözle bakmak gerekebilir! TCMB’nin likidite politikasına paralel TLREF 46,44 seviyesinde ve %46 olan politika faizinin biraz üzerinde dünkü günü bitirirken, AOFM ise %46’da kalmaya devam etti. CDS risk primi bu sabah 310 baz puan seviyesinde….

Ortadoğu’da gerginliğin hızla sona ermesini olumlu karşılayan piyasaların dikkati şimdi iki hafta içinde sona erecek olan küresel gümrük tarifesi müzakerelerine çevrildi. Yukarıda da değindiğim üzere, FED Başkan Yardımcısı Bowman’ın, istihdam piyasasındaki risklere dikkat çekerek Waller’ın ardından faiz indiriminin yaklaştığına işaret etmesi, gözlerin bugün Kongre’de konuşma yapacak olan FED Başkanı Powell’a çevrilmesine neden oldu. Bugün menüde ayrıca ECB Başkanı Lagarde’nin de konuşmasının bulunduğunu not edelim. Bu gelişmeler cereyan ederken, ABD 10 yıllık tahvil faizi dün %4,30 seviyesinin altını test ederek son yedi haftanın dibini gördü!

NATO Zirvesi bugün Lahey’de başlıyor. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte (Hollanda eski başbakanı), görevdeki ilk zirvesinde ittifakı bir arada tutma sınavı verirken, savunma harcamalarının GSYH’nin %5’ine çıkarılması hedefi zirveye damgasını vurdu. ABD Başkanı Trump’ın güçlü baskısıyla şekillenen bu hedef, Avrupa ülkeleri için ciddi bütçe artışları anlamına gelirken, İspanya son dakikada bu taahhüde açıkça itiraz ederek istisna aldı. Rutte, krizi tırmandırmadan yönetmeye çalışsa da, zirve Trump’ın agresif tutumu ve Avrupalı liderlerle olası sürtüşmeleri nedeniyle tartışmalı geçmeye aday.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

GÜNCEL

Türkiye’nin Kafkaesk Manzarasında Genç Olmak

“Suçum, Umut Etmekti”

Yayınlanma:

|

Yazan:

“Bir sabah, genç bir birey hiçbir neden belirtilmeden susturulduğunu fark etti.”
Kafka’nın Davası, Josef K.’nın bilinmeyen bir suçlamayla sürüklendiği karanlık bir sistemin hikâyesiydi. Bugünse Türkiye’de binlerce genç, kendi adalet arayışında görünmez duvarlara çarpıyor. Tek fark: Buradaki suçlama çoğu zaman “bir şey istemek” kadar belirsiz, ceza ise “hiçbir şey elde edememek” kadar sessiz.

Kafkaesk Hukuksuzluk
Türkiye’de hukuk artık adaletin değil, itaati garanti altına almanın aracı. Mahkeme salonları gerçeğin değil, niyetin sorgulandığı sahnelere dönüşmüş durumda. Tıpkı Dava’daki gibi, kimse neyle suçlandığını tam olarak bilmiyor ama süreç başlıyor. Ve başlarsa da durmuyor. Gençler yargılanmasa da yorgun düşüyor; çünkü herkes bir gün “sıra bana gelir mi?” kaygısıyla yaşamaya başlıyor.

Ekonomik Çöküşün Sessizliği
Üniversite diploması, artık bir umut değil; çoğu zaman boş bir cüzdanın eki. Bir kuşak, mesleksizlikle, işsizlikle ve çaresizlikle cezalandırılıyor. Diplomalı ama üretime katılamayan, eğitimli ama geleceği çizilemeyen yüz binlerce genç, sanki “gelecek inşa etme” suçu işlemiş gibi toplum dışına itiliyor. Ebeveynlerine yük olmamak için geçici işlerde boğuluyor, göç fikrini içinden sesli telaffuz ediyor.

Sosyal Medyanın Sahte Tesellisi
Gerçek mutsuzlukların üzerine filtre çekiliyor. Instagram’da kariyer yapıyor gibi gözüken birçok genç, aslında annesinin evinde sabaha
kadar iş ilanı kovalıyor. LinkedIn’de “network” peşinde koşarken özgeçmişinin son satırına yeni bir şey yazamamanın ağırlığıyla eziliyor. Gerçek başarıların sesi duyulmuyor çünkü sistem “gösteriyi” ödüllendiriyor.

Serhat CAN

Okumaya devam et

GÜNCEL

Yapay Zekâ Beyninizi Sessizce Ele Geçiriyor Olabilir!

Yayınlanma:

|

Yazan:

Yapay Zekânın Beyne Zararları: Fark Edilmeyen Tehditler

Yapay zekâ (YZ), hayatımızın her alanına entegre olmaya devam ederken, insan psikolojisi ve beyin sağlığı üzerindeki etkileri giderek daha fazla sorgulanıyor. Doğrudan fiziksel bir tehdit oluşturmamakla birlikte, YZ’nin dolaylı yollarla beyin fonksiyonlarını olumsuz etkileyebileceği düşünülüyor. Özellikle yoğun dijital etkileşim, bireyin bilişsel işleyişini ve psikolojik dengesini tehdit edebiliyor.

1. Aşırı Ekran Kullanımı ve Dijital Bağımlılık

YZ destekli sosyal medya, video uygulamaları ve içerik algoritmaları kullanıcıları ekran başında daha uzun süre tutmak üzere tasarlanıyor. Bu durum, dikkat dağınıklığı, uyarıcıya bağımlılık, hatta dopamin sisteminin bozulması gibi sonuçlar doğurabiliyor. Bilimsel araştırmalar, uzun süreli dijital maruziyetin beynin karar alma, öğrenme ve hafıza merkezlerini olumsuz etkileyebileceğini ortaya koyuyor.

2. Karar Verme Yetisinin Zayıflaması

Yapay zekâdan sürekli destek alınması, bireyin kendi karar verme mekanizmasını kullanma sıklığını azaltıyor. Bu durum zamanla bilişsel atalete (tembelliğe) yol açabiliyor. Kendi düşünme süreçlerini devre dışı bırakma eğilimi, uzun vadede analitik düşünme becerilerinin zayıflamasına neden olabilir.

3. Yaratıcılığın Azalması

YZ araçları, yazı yazma, görsel üretme ve içerik tasarlama gibi birçok alanda kullanıcıyı destekliyor. Ancak bu destek zamanla insan beyninin yaratıcı merkezlerini yeterince çalıştırmama riskini de doğurur. Rutinleşmiş ve hazır içeriklerle çalışan beyin, yeni fikirler üretme konusunda daha az zorlanır ve zamanla yaratıcılık kabiliyetini köreltebilir.

4. Bilgi Tembelliği

“Nasıl olsa yapay zekâdan öğrenirim” düşüncesiyle hareket eden bireyler, öğrenme motivasyonlarını kaybedebilir. Bu, özellikle öğrenciler ve genç kullanıcılar için tehlikeli bir zihinsel konfor alanı oluşturur. Uzun vadede bilgiye ulaşma becerisi gelişir, fakat bilgiyi işleme ve içselleştirme becerisi geriler.

5. Stres ve Kaygı

YZ’nin iş gücünü tehdit etmesi, sosyal medyada tetiklediği karşılaştırma kültürü ve gelecekteki bilinmezlikler, bireylerde kaygı ve stres düzeylerini artırabilir. Özellikle genç nesilde “yerini yapay zekâya kaptırma korkusu” giderek yaygınlaşmaktadır.

Araç mı, Tehdit mi?

Yapay zekâ, doğru kullanıldığında bireyin bilişsel yetilerini destekleyebilir. Ancak aşırı bağımlılık, pasif kullanım alışkanlıkları ve yaratıcılıktan uzaklaşma, beynin uzun vadeli sağlığı için tehdit oluşturabilir. Bu nedenle, YZ ile olan ilişkimizi bilinçli, sınırlı ve dengeleyici şekilde kurmak hayati önem taşır.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.