Türkiye iktidar kaynaklı bir çöküşün eşiğinde mi?
Türkiye topyekun bir çöküşe doğru evrildi. Ülke adına alınan kararlar, gelişen süreç ülkenin her alanda geriye doğru gitmesine neden oluyor.
Öncelikle Türkiye Batı yönlü mü, doğu yönlü mü, yoksa bir sentez bileşenini mi benimsemeli buna karar vermeli. Aslında ülkenin yönü, bilim temelli bir ‘Batı kafası’ olmalıdır. Çağdaş, medeni, gelişmiş bir Türkiye için, Atatürk’ün benimsemiş olduğu ilkeler doğrultusunda laik, cumhuriyetçi ve tam demokratik zemine oturtulmalıdır.
İktidar yetkilileri, maalesef bugün gelinen noktada, çağa uygun olmayan kararları nedeniyle ülkeyi, bazı Afrika ülkelerinin gerisine itmiştir.
Çoğulcu demokrasi yerine çoğunluğun egemenliğine verilen demokrasi, ülkenin de Batı’dan uzaklaşmasına neden olmuştur. Avrupa Birliği kriterlerinden yıldan yıla uzaklaşılması ülkenin de gittikçe Batı’dan geri kalmasına neden olmuştur.
Bugünkü gelinen nokta, Osmanlı’nın matbaayı Avrupa’dan 250 yıl sonra getirmesine benzetilebilir. Şimdi birileri ‘efendim aynı koşullar mı var, bak işte İHA, SİHA üretiyoruz’ diyebilir. Ancak öyle olmuyor!
Eğer demokrasiden, özgürlüklerden, insan haklarından uzaklaşırsanız teknolojik gücün bir önemi de kalmıyor.
Türkiye bir NATO üyesi, Birleşmiş Milletlere üye, G-20 ülkeler (bu sene 21. sıraya geriledi) arasında yer alan ve yapılan toplantılara da temsilci gönderen güçlü (tartışılabilir) bir ülke!
Bunlar yeterli midir?
Kesinlikle hayır!l
Amerika Birleşik Devletleri aralık ayında yapılacak olan ‘Demokrasi Zirvesi’ne Türkiye’yi davet etmedi. 106 ülkenin yer alacağı toplantıya Angola, Gana çağrıldı ama Türkiye çağrılmadı. Çağrılmayan ülkelerden arasında Afganistan da var ve bu ülkede bilindiği üzere Taliban hüküm sürüyor.
2021 Demokrasi Raporu‘na göre Türkiye 179 ülke arasında 149. sırada; hukukun üstünlüğü sıralamasında ise 139 ülke arasında 117. sırada.
Dünyada en çok gazetecinin tutuklandığı ülke sıralamasında Türkiye birinci sırada yer alıyor.
‘Stratejik ortak’, ‘model ortaklık’ dediğiniz ABD, bugün Türkiye’yi zoraki olarak yanında tutuyor. Ortadoğu’da Rusya tehdidine karşı NATO içinde barındırıyor.
Türkiye’nin hukuk sistemi her geçen gün Avrupa tarafından izlendiği için Türkiye benimsenmiyor, yok sayılıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarını Türkiye uygulamıyor. Bu durum da Batı tarafından kabullenilmiyor.
Ekonomik boyutuyla baktığımızda ise Türkiye her araştırmada ‘yatırım yapılabilir ülke’ sıralamasında son sıralarda. Hukukun yok sayıldığı, demokrasinin askıya alındığı bir ülkeye dış yatırımcı neden gelsin?
2000’li yıllarda Irak‘ta, 2010’lu yılların başından itibaren Suriye‘de, şimdi Afganistan‘da yatırım yapılıyor mu?
Hayır yapılmıyor!
Türkiye, Batı’nın gözünde bu ülkelerle birlikte aynı kategoride kabul ediliyor.
Türkiye, AKP ile birlikte karanlık kuyunun derinliklerine doğru hızla batıyor. İzleyip göreceğiz bu batış nerede son bulacak bakalım!..
Erdal Kişioğlu – İndigodergisi
Bugün ay sonu olup firmaların finansal sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmesi gereken çok önemli bir gündür. Ayrıca yılın ikinci bilanço dönemidir.
Aşağıdaki hususlara azami dikkat edilmesi, firmanızın kredi notu ve bankalarla olan itibarınızın korunması açısından büyük önem taşımaktadır.
Bugüne özel firmaların yapması gerekenler;
1. Banka Borçlarının Kontrolü ve Ödemesi
Çalıştığınız tüm bankalarla sabah erkenden irtibata geçerek; kredi taksitleri, komisyonlar, BCH, KMH, Ek hesap, devre faizleri gibi ödenmesi gereken bir borç olup olmadığını mutlaka yazılı (e-posta) veya sözlü olarak teyit ediniz.
Varsa bu borçlar gün içinde acilen ödenmelidir.
Para transferi gerçekleştirilmiş olsa dahi saat 17.00’den önce banka hesapları kontrol edilmeli, sistemin bu borçları otomatik tahsil edip etmediği bizzat teyit edilmelidir. Sistemsel gecikmeler yaşanabilmektedir.
2. DBS Komisyonları (Doğrudan Borçlandırma Sistemi)
Bazı bankalarda DBS komisyonları manuel olarak tahsil edilmektedir.
Bu nedenle yalnızca para transferi yapmak yeterli olmayabilir.
İlgili komisyonların tahsil edilip edilmediği saat 17.00’den önce mutlaka kontrol edilmelidir.
3. Takas Çek Ödemeleri
Bugün bankalarda yoğunluk yaşanabileceğinden, takas çek ödemeleri son dakikaya bırakılmamalıdır.
Sistemsel problemler ya da personel hataları nedeniyle çek takası gecikebilir.
Takas saatinin 1 dakika geçilmesi bile çeklerin karşılıksız yazılmasına neden olabilir.
4. KMH (Kredili Mevduat Hesabı) Eksi Bakiyeler
KMH hesapları eksi bakiyede ise mutlaka artıya geçirilmelidir.
Bazı bankalarda bu hesapların sadece dışardan EFT ile kapatılması gerekmektedir.
Hesaptaki mevcut bakiye ile kapatılan durumlarda bile Merkez Bankası’na gecikme bildirimi yapılabilmektedir.
Her ay gecikmeli tahakkuk ödemeleri, firmanın Kredi Notunu olumsuz etkiler.
3.500 TL’lik bir tahakkuk kaydı dahi bazı firmaların kredi kullanamamasına neden olmuştur.
Bazen bu tür ödenmeyen borçların nedenini firmalara sorduğumuzda “ banka bize bilgi vermedi “ şeklinde bildirimler alıyoruz.
Bankaların bu tür borçlar ile ilgili olarak firmalara bildirim zorunluluğu bulunmamaktadır.
Ancak bu tür borçları mesela takasta çeki olduğunu firmalara yazılı veya sözlü olarak bildiren banka şubeleri de bulunmaktadır.
5. Merkez Bankası Memzuç Kayıtları
Bugün yapılmayan her ödeme, 30.06.2025 tarihli gecikmiş tahakkuk, temerrüt veya ödenmemiş kredi taksidi olarak Merkez Bankası kayıtlarına geçebilir.
Bu durum firmanızın finansal itibarını ve rating notunu ciddi şekilde düşürebilir.
Sonuç olarak; Ay sonu işlemleri ihmal edilmemeli, tüm banka hareketleri mesai bitiminden önce birebir takip edilmelidir.
Küçük görünen meblağlar uzun vadede büyük sorunlara yol açabilir.
Finansal disiplini sürdüren firmalar, güçlü banka ilişkileri ve yüksek rating ile her zaman bir adım öndedir.
Ay sonunda yapılan bir ihmal güvenilirliği sarsabilir.
Firmaların bugünü sorunsuz bir şekilde geçirmelerini diliyorum.