Connect with us

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Kripto kaybı bir aileyi yok etti!

Yayınlanma:

|

Adana’da eşini vurup başına tabancayla ateş ederek intihar girişiminde bulunan şahsın kripto para borsasında yaklaşık 450 bin lira kaybettiği için cinnet getirdiği ortaya çıktı. Yaralı kadın tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti, kocanın hayati tehlikesi sürüyor.

Edinilen bilgiye göre, olay dün saat 09.00 sıralarına Seyhan ilçesi Yeşilyurt Mahallesi’ndeki müstakil bir evde meydana geldi. Dolmuş şoförlüğü yapan Yunus Emre Uyaner (28) tartıştığı 7 yıllık eşi Melike Yağmur Uyaner’e (28) tabancayla ateş etti. Başından yaralanan Melike Yağmur Uyaner, kanlar içerisinde yere yığılırken, eve gelen baba Hakan Uyaner, oğlunun elindeki silahı almaya çalıştı. Uyaner babasına, “Seni de vururum” dedikten sonra tabancayı başına dayayıp, tetiği çekti.

Baba Uyaner’in ihbarı üzerine adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan yaralılar, ambulansla Seyhan Devlet Hastanesine kaldırıldı. Durumu ağır olan çift, ameliyata alındı. Çiftin, 2 ay önce ikiz bebek dünyaya getirdikleri ve olayın yaşandığı sırada 3 çocuklarının da evde olduğu bildirildi. Olayı haber alıp eve gelen çiftin yakınları uzun süre gözyaşı döktü.

Öte yandan, Yunus Emre Uyaner’in, yaklaşık 2 ay önce girdiği kripto para borsasında 450 bin TL kaybettiği ve bu nedenle bunalıma girdiği ortaya çıktı. Uyaner’in psikolojik tedavi gördüğü, sık sık ailesi ve eşiyle tartıştığı iddia edildi. Ayrıca Uyaner’in, olaydan bir gece önce başka bir evde kaldığı, eşini ölümle tehdit ettiği öne sürüldü.

Yaklaşık 2 ay önce girdiği kripto para borsasında 400 bin TL kaybettiği, bu nedenle bunalıma girdiği belirtilen Yunus Emre Uyaner’ın olaydan yarım saat önce evine geldiği minibüsün güvenlik kamerası görüntüsünde besmele çekerek, “Allah’ım, bunu yapan bin bulsun. Allah’ım bana yardım et” dediği görüldü.

Hastanede tedavisi süren Yunus Emre Uyaner de doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı. Uyaner’in cenazesi otopsi için Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.

İHA / DHA

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Binance TR, MASAK tebliği doğrultusunda kripto çekim işlemlerini yeniden yapılandırdı

Düzenlemeyle, kullanıcı hesaplarına yapılan yeni kripto varlık yatırımları ve alım/satım işlemleri sonucu oluşan bakiyeler 72 saatlik bekleme süresine tabi tutulacak.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Binance TR, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından yayımlanan yeni tebliğ kapsamında kullanıcı güvenliğini artırmak ve yasal yükümlülüklere uyum sağlamak amacıyla kripto varlık çekim süreçlerini yeniden yapılandırdı.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, 28 Haziran tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan MASAK Genel Tebliği uyarınca getirilen yükümlülükler doğrultusunda, kripto varlık çekim işlemlerinde bekleme süresi uygulaması başlatıldı.

5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında yürürlüğe giren düzenlemeyle, kullanıcı hesaplarına yapılan yeni kripto varlık yatırımları ve alım/satım işlemleri sonucu oluşan bakiyeler 72 saatlik bekleme süresine tabi tutulacak.

Bu sürenin ardından yapılan ilk kripto varlık çekim işlemi sonrası, kullanıcı hesabındaki diğer varlıklar ve sonraki yatırımlar için bekleme süresi 48 saate indirilecek. Söz konusu uygulama mevcut kripto varlık bakiyeleri için de geçerli olacak.

– Türk lirası ve kimlik eşleşmeli işlemler muaf tutuldu

Binance TR, kullanıcı deneyimini korumak amacıyla bazı işlemleri bekleme süresinden muaf tutacak. Türk lirası yatırma ve çekme işlemleri ise mevcut hızında devam edecek.

Ayrıca, kullanıcıların kendi Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaralarıyla eşleşen cüzdanlara ‘Binance TRansfer’ kanalı üzerinden gerçekleştirecekleri kripto varlık transferleri, Seyahat Kuralı ile uyumlu olması nedeniyle bekleme süresine tabi olmayacak ve anlık olarak gerçekleştirilebilecek.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Trump’ın yasası büyüme umudu yarattı: Hisseler altın bazında hâlâ ucuz

Yayınlanma:

|

Yazan:

ABD Başkanı Donald Trump, 4 Temmuz’da Beyaz Saray’da askeri jet gösterileri ve kalabalık destekçi katılımıyla adeta bir mitinge dönüşen törende, kapsamlı vergi indirimleri ve harcama kesintileri öngören yasa tasarısını imzalayarak yürürlüğe soktu. Tasarı, 2017’deki vergi indirimlerini kalıcı hâle getirmeyi, göçmenlerin sınır dışı sürecini hızlandırmayı ve sağlık ile gıda yardımlarında ciddi kesintilere gitmeyi hedefliyor. Demokratlar, düzenlemenin düşük gelirli Amerikalıların sosyal yardımlara erişimini zorlaştırırken zenginlere vergi avantajı sağladığını belirterek sert eleştiriler yöneltti. ABD’nin mevcut 36,2 trilyon dolarlık borcuna 3,4 trilyon dolar daha ek yük getirmesi beklenen yasa sonrası, teknoloji milyarderi Elon Musk ülkenin iflasa sürüklenmesine izin vermeyeceğini söyleyerek yeni bir siyasi oluşum olan “America Party”yi kurduğunu duyurdu.

Trump bu girişimi “saçma” olarak niteleyerek ABD’nin iki partili sistem üzerine kurulu olduğunu vurguladı. Musk, partisinin hedefinin yasa tasarısını destekleyen Cumhuriyetçi vekilleri görevden almak olduğunu belirtti. Bu çıkış, Musk’ın daha önce destek verdiği Trump ile arasının açılmasına neden oldu. Trump, Tesla ve SpaceX’in devletle olan çıkar çatışmalarına işaret ederek Musk’a yönelik eleştirilerini sosyal medyada da sürdürdü. Musk’ın çıkışı Tesla hisselerinde baskı kurmaya devam ederken, bu gelişmeler üzerine, Musk’ın siyasi planlarının CEO görevleriyle çeliştiğini savunan yatırım şirketi Azoria, Tesla ETF lansmanını da erteledi.

Gelelim yasa tasarısının piyasalara etkisine… Her ne kadar bu düzenlemenin bütçe açıklarını artırarak enflasyonu körükleyeceği görüşü ağır bassa da, Trump’ın yaklaşımını bir iş adamı hatta pragmatik bir tüccar refleksiyle okumak gerekiyor. Başından bu yana Amerika’yı bir şirket gibi yönetmek istediğini vurgulayan Trump, “Make America Great Again” (MAGA) sloganıyla büyüme odaklı bir vizyon ortaya koydu. Dolayısıyla, bu yasa sadece vergi indirimi ve harcama artışı değil, aynı zamanda büyümeyi teşvik eden bir araç olarak da kurgulandı. Hatta, artan bütçe açığının tarifelerden elde edilecek gelirle kapatılabileceği beklentisi de göz ardı edilmemeli. Bu büyüme perspektifi, enflasyon riski nedeniyle FED’i düşündürse de, piyasa cephesinde şirket kârlarının artabileceği beklentisi ağır basıyor. Bu nedenle yatırımcılar, hisse senetlerine yeniden alıcı bir gözle bakmaya başladığını da altını çizmem gerekiyor.

Peki, hisse senetleri gerçekten pahalı mı? Geçtiğimiz haftalarda Türkiye’de büyük bir sanayi şirketine gerçekleştirdiğim sunumda, özellikle savaş atmosferinin hüküm sürdüğü bir dönemde, ABD borsalarının neden hâlâ yükseldiği sorusuyla karşılaştım. Sunum sonrası bu soruyu zihnimde evirip çevirmeye devam ettim. Bültenlerimizi düzenli takip eden siz değerli yatırımcılar, uzun süredir altını ön plana çıkardığımızı zaten biliyorsunuz. Bu perspektifle, ABD’nin en büyük 500 şirketini kapsayan S&P 500 endeksini gerçek bir değer ölçütü olan altın cinsinden analiz ettiğimde (bakınız grafik), son 10 yılda endeksin neredeyse yatay bir seyir izlediğini gözlemledim. Bu da sıkça dile getirilen “hisse senetleri çok pahalı” söyleminin, en azından altın bazında bakıldığında, temelsiz kalabileceğini düşündürdü. Dahası, analizden “Muhteşem Yedili” olarak anılan dev teknoloji hisselerini çıkarıp, yerlerine yeni büyüme teması olarak öne çıkan savunma sanayi hisselerini koyarsak –ki NATO ülkeleri savunmaya GSYİH’lerinin %5’i oranında bütçe ayırma kararı aldı– hisse piyasasında hâlâ yukarı yönlü bir potansiyelin olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Elbette, Trump’ın mali disiplini zorlayan “büyük güzel yasası” kısa vadede büyüme etkisiyle hisse senetlerine pozitif yansıyabilir; fakat aynı yasa, diğer tarafta tahvil piyasası açısından önemli bir baskı unsuru oluşturmaya aday olduğunu da göz ardı etmiyoruz.

Dönelim biraz da Türkiye’ye… Cuma günü TÜİK, mevsimsellikten arındırılmış TÜFE enflasyon serisini açıklandı. Buna göre, Haziran’da aylık TÜFE artışı %2,04 olurken, enflasyonun yayılma endeksini hesaplamamıza yardımcı olan bu verinin son 3 aylığını yıllıklandırdığımızda, Haziran ayında enflasyonun %30,2’ye gerilediğini ve son iki yılın en düşüğünü geldiğini görüyoruz (bakınız grafik). TCMB’nin 19 Mart’ın neden olduğu tahribat ardından 24 Temmuz tarihinde adım adım faiz indirimine doğru ilerlediğini düşünürken, ekonomi yönetiminin iki yılı aşkın süredir sürdürdüğü istikrar çabalarının sekteye uğramaması adına siyasi gelişmeler de büyük önem taşıyor. Bu bağlamda, hafta sonu CHP’li Adana, Antalya ve Adıyaman belediye başkanlarına yönelik gelişmelerin gündemi yeniden ısındırdığına tanık olduk!

Özellikle, geride bıraktığımız hafta, CHP Kurultay iptal kararının ertelenmesi ile döviz piyasasında çözülen uzun pozisyonların yardımı ile güçlü bir görünüm sergileyen USDTRY kuru haftayı 39,89 seviyesinde tamamlarken, TCMB’nin de döviz rezervleri son üç günde 9,5 milyar dolar artış kaydetti. Borsa cephesinde etkili olan göz kamaştırıcı yükseliş 19 Mart sonrası dönemin en düşüğüne gerileyen CDS risk primi ile TL’ye yönelik ilgiyi yeniden artırırken, siyasi cephede cereyan eden gelişmelerin süreçleri nasıl etkileyeceğini hep beraber tahlil edeceğiz. USDTRY kuru sabah ilk işlemlerde 39,90 seviyesinden eşleştiğini not edelim. Hisse senetlerinde, geçen hafta yaşanan sert yükseliş ardından bugün kâr alma ihtiyacının ön planda olacağını düşünüyoruz.

ABD’nin Hazine ve aynı zamanda gölge FED Başkanı Bessent, doların zayıflığının küresel rezerv para rolünü azaltacağı endişelerini reddederken, son dönemde EURUSD paritesindeki yükselişin bu stratejiyi değiştirmeyeceğini belirtti. Bununla birlikte, Avrupa Merkez Bankası Başkanı Lagarde, EUR’nun rezerv para alternatifi hâline gelebilmesi için “zaman, reform ve çaba gerektiğini” vurguladı. EURUSD paritesinin 1,18 seviyesinin etrafında dolaşması ve psikolojik sınır olan 1,20 seviyesine dayanması sonrası sözlü müdahâlelerin de arttığını görüyoruz. Bu yıl belki Avrupa’nın yılı olabilir ama EUR’nun yılı olmayacağını, kralın da ‘kaybetmeyeceğini’ düşünüyoruz. Büyük resmi hatırlamak gerekirse, ABD’nin gümrük tarifeleri konusunda yaşadığı kararsızlık, doların güvenli liman olarak görülen itibarına darbe vurdu. Doların altı büyük para birimi karşısındaki performansını ölçen dolar endeksi (DXY), yılın ilk yarısında %11 düşerek 1973’ten bu yana en kötü performansını sergiledi. Endeks sadece 2 Nisan’dan bu yana %6,6 değer kaybetti.

Gözler Türkiye’de siyasi gelişmelere çevrilirken, dışarıda ise, Trump yönetiminin ithalat vergilerinde geçici askıya alma kararının 9 Temmuz’da sona erecek olması, piyasalar tarafından dikkatle takip ediliyor. Vietnam ile açıklanan düşük oranlı tarife anlaşması piyasada iyimserliği artırırken, Hindistan ile görüşmeler ilerliyor; Japonya ile ise anlaşmazlıklar devam ediyor. S&P 500, 2 Nisan’daki sert tarife açıklamasından sonra dip yaptığı 8 Nisan’dan bu yana %26 artış gösterdi! Temmuz ayının tarihsel olarak S&P 500 için en güçlü ay olarak öne çıkıyor. Öte yandan, MSCI Dünya hisse senedi endeksi tüm zamanların zirvesinde yer aldığını da not edelim.

ABD piyasalarının tatil nedeniyle kapalı olduğu haftanın son iş günü ardından, yeni gün başlangıcında, ABD’nin gümrük tarifelerine ilişkin belirsizlikler ve OPEC+’ın beklenenden fazla üretim artışı kararıyla hisse senetlerinin haftayı satıcılı bir şekilde karşıladıklarını görüyoruz. Trump yönetimi, 1 Ağustos’ta devreye girecek tarifeler için 9 Temmuz’a kadar bilgilendirme yapılacağını açıklarken; hangi ülkelere uygulanacağı ya da nihai oranlara ilişkin netlik sağlanmadı. Bu muğlaklık, S&P 500 ve Nasdaq vadeli işlemlerinde %0,5 civarında düşüşe, Asya piyasalarında ise kayıplara yol açtı.

Dolar endeksi dört yılın dip seviyelerine yakın kalırken, 10 yıllık ABD tahvil faizleri geriledi. Öte yandan, OPEC+’ın ağustos için üretimi günlük 548 bin varil artırma kararı sonrası Brent petrol 67 dolar seviyelerine geriledi. Altının ons fiyatı 3,310 dolar seviyesine hafifçe gerilerken, gümüş ise 37 dolar seviyesinin kıyısında işlem görmeye devam ediyor. Direnişin parasası bitcoin ise 109,500 dolar seviyesinde salınarak bir sonraki direnç seviyesi olan 113,000 – 113,500 doları radar menziline aldığını düşünüyoruz. Üzerinde günlük veya haftalık kapanış ile asıl yukarı yönlü hareketin başlayacağını düşünüyoruz (bakınız grafik). Mali piyasaları gündeminde, bugün dışarıda Almanya sanayi üretimi ve Euro bölgesi perakende satışlar, Türkiye’de ise Hazine nakit dengesi takip edilebilir.

S&P500 pahalı mı? Altın bazında bakılırsa, son 10 yıldır neredeyse yatay!

17518613402007d71a350cf4dc770463b4fdefb0f2_1_1200.jpg

TÜFE – Mevsimsellikten arındırılmış

1751861340ea370a8e74034e272e8736873b7bbea7_2_1200.jpg

BTCUSD

175186134072c80ac8a99e1644150eb81e821bbd64_3_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Dolara İhtiyaç Duyan İran Destekli Milisler Visa ve Mastercard’a Yöneliyor

Silahlı gruplar, bir bankacılık boşluğu kapatıldığında dolara erişimini kaybetti. Zirvede ayda 1,5 milyar dolar içeren kartları kullanarak bir döviz bozdurma planından yararlanmak için hızla döndüler. Merkez Resmi kur ile piyasa kur farkını fırsata çevirip milyonlarca dolar akladılar…

Yayınlanma:

|

Yazan:

Irak, birkaç yıl önce Visa ve Mastercard için küçük bir pazardı ve 2023’ün başında sınır ötesi işlemlerde ayda yalnızca 50 milyon dolar veya daha az gelir elde ediyordu. Ardından, o yılın Nisan ayında neredeyse bir gecede %2900’lük bir artışla yaklaşık 1,5 milyar dolara patladı.

Ne değişti? ABD’li ve Iraklı yetkililere ve The Wall Street Journal tarafından incelenen belgelere göre, Iraklı milis grupları, Visa ve Mastercard’ın ödeme ağlarından kendileri ve İran’daki müttefikleri için endüstriyel ölçekte nasıl dolar çekeceklerini buldular.

Kartlara geçiş, ABD Hazinesi ve New York Federal Rezerv Bankası‘nın 2022’nin sonlarında dolandırıcılık için kullanılan büyük bir boşluğu (kara para aklama güvencelerinden yoksun Irak bankalarının uluslararası banka havalesi işlemleri) kapatmasının ardından geldi. Irak’ın işgali sırasında ABD tarafından yaratılan bu sistemdeki kusurlar, İran’ın ve desteklediği milis gruplarının on yıldan fazla bir süre içinde milyarlarca dolara erişmesine izin verdi.

ABD nihayet bu musluğu kapattıktan sonra, milisler hızla kart şemasından kar elde etmenin yollarını buldular.

ABD’li ödeme devleri, Mastercard ve Visa markalı nakit ve banka kartları çıkarmak için Iraklı ortaklarla anlaşarak patlamayı körüklemeye yardımcı oldu ve onlara işlem seviyelerini artırmak için finansal teşvikler sundu. Belgelere göre, bazı durumlarda, Iraklı ihraççıların milis bağları vardı ve yaygın yolsuzlukla bilinen bir ülkede yetersiz dolandırıcılık kontrolleri vardı.

Yine de, Hazine tarafından silahlı grupların katılımı hakkında bilgilendirildikten sonra, kart şirketlerinin işlemleri önemli ölçüde dizginlemesi aylar aldı – bu zirveden düştü, ancak yine de bu yılın başlarına kadar ayda yaklaşık 400 milyon dolar ile 1,1 milyar dolar arasında değişiyordu. Konuya aşina olan kişilere göre, kart ödemelerinin kontrolünü ele geçirmek amacıyla, Irak Merkez Bankası kısa süre önce ayda 300 milyon dolarlık bir üst sınır belirledi.

Irak’ın hem resmi bir dolar kuru hem de daha yüksek, gayri resmi bir kuru var. Bu, bir kişinin Irak’ta ön ödemeli nakit ve banka kartları satın alabileceği, parayı diğer Orta Doğu ülkelerinde Irak’ın resmi kuru üzerinden dolar olarak çekebileceği ve daha sonra resmi olmayan kur üzerinden dinara dönüştürmek için Irak’a iade edebileceği anlamına geliyor. Bu, %21’e kadar ulaşan kazançlar sağlar. Resmi Ku ri lepiyasa kuru arasındaki farkı fırsata çevirip milyonlarca dolar kazandılar.

Sonuç, yirmi yıl veya daha uzun bir süre önce İran’ın desteğiyle ortaya çıkan ve Irak ve Suriye’deki Amerikan güçlerine yönelik saldırılar nedeniyle ABD yaptırımları altında kalan Irak’ın güçlü milisleri için gelişen bir iş oldu. Mastercard ve Visa, bazı yüksek riskli pazarlarda sınır ötesi işlemlerde %1 ila %1,4 veya daha fazla ücret alarak da kâr elde etti.

WSJ-Davit S. Cloud

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.