Connect with us

BANKA ANALİZLERİ

BİLANÇOLARI KÜÇÜLEN BANKALAR NASIL KAR PATLAMASI YAPTI

Yayınlanma:

|

Bankacılık sektörü kar rekorları açıklarken; Dolar bazında gerçekte öyle olmadıkları ortaya çıktı. Açıklanan sektör karlılıkları dolara endekslendiğinde son dört yıldır artış yapamadı. Zira, bankalar yapılan yasal düzenleme ile bilançolarını yıl sonu kuruna göre değil, ortalama kur üzerinden bilançolarını hazırladıkları için bu durum da bilançolara net yansımadı, dolaylı olarak makyajlandı. Oysa yurt dışında döviz üzerinden bilanço veren bankalar USD bazlı küçülmeyi ve karlılık artışı yapamamayı saklayamadılar. Bankaların son yıllardaki kullandığı sendikasyon kredilerine dikkat edin, 25-30 ülkenin 30-40 kurumundan zor denkleştiriliyor! Bankalar bunu talep yoğunluğu olarak yansıtsa da uzamanlar işin tam tersi olduğunu biliyor. Bilançolardaki dolar bazlı erime çoğu bankanın yurt dışı sendikasyon kredi borçlanma imkanını zayıflatırken aldıkları kredinin de maliyetlerini yükseltti. Son yıllardaki çoğu sendikasyon kredileri de SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK üzerine olması dikkatlerden kaçmadı. Yoksa bankaların çevre aşkı depreştiğinden, doğayı sevdiklerinden değil; tamamen ‘duygusal’ aslında. Dışardan bakanlar da doğamızı mahveden bu kadar doğa düşmanı yatırımı bankalar değil de, uzaylılar finans kaynağı sağladı sanacak! Bu ayrı bir yazı konusu…

Bankacılık sektöründe döviz bazında en büyük kar kaybı 2018’de kriz ortamında yaşandı; bankaların dolar bazlı Kar düşüşü % -20,2 oldu. 2019 yılında %-19,7; 2020 yılında %-3,5 oldu. Yıllar itibarıyla baz etkisi düşünüldüğünde Kar erimesinin boyutları daha da fazla olduğu ortada. 2021 yılında TL bazlı 92 milyar TL Net Kar açıklayıp, %57,4 artış yapan bankalar tüm zamanların en büyük kar artışı rekoru elde ederken TL’nin değer kaybı bu karlılığı da yuttu ve 2020’ye göre karlılık %-11 oldu.  

2021’DE BİLANÇOLARI KÜÇÜLEN BANKALAR KAR REKORU NASIL SAĞLADI?

Sektör döviz bazında kar kaybı yaşarken bu durum her banka için geçerli olmadı. Yazıyı dağıtmamak için büyük ve orta ölçekli 7 bankayı mercek altına aldık. İlginç sonuçlar çıktı. Asıl merak edilen konu, bütün bankaların dolar bazlı bilanço aktif büyüklükleri küçülürken nasıl olup da kar rekoru sağladıkları oldu.

2021 sonuna göre değerlendirmeye alınan büyük ve orta ölçekli 7 özel bankadan TL olarak en yüksek karlılığı 13 milyar 467 milyon TL ile  İŞBANK sağladı. GARANTİ BBVA 13 milyar TL kar açıklarken aynı zamanda %109,6 artış oranı ile en yüksek kar artışı sağlayan banka oldu. YAPI KREDİ ise 10 milyar 489 milyon TL kar ile %106,5 kar artış oranı Kar artış oranında ikinci sırada yer aldı.

DOLAR BAZLI KARLILIKTA EN BÜYÜK ERİME QNBFİNANSBANK’TA OLDU

Dolar bazlı karlılıkta en yüksek karlılığı 1 milyar 35 milyon USD ile İŞBANK yaparken; GARANTİ BBVA 1 milyar 5 milyon USD karlılıklar 1 milyar doları aşan ikinci banka oldu. GARANTİ BBVA aynı zamanda dolar bazlı karlılıkta %18,5 artışla en yüksek kar artışı yapan banka oldu. Değerlendirmeye alınan bankalar arasında dolar bazlı en yüksek kar erimesi %-19,2 ile QNBFİNANSBANK olurken; TEB %-8,1 kayıp ile yılı kapadı. Son yıllarda yüksek karlılık oranları ile dikkat çeken QNBFİNANSBANK’taki kar kaybı sektörde şaşkınlıkla karşılandı.

BİLANÇOLAR ERİDİ

Bankalar özellikle 2021 yılında Kar rekoru sağlarkan aynı başarıyı banka bilanço büyümede sağlayamadılar. TL’deki değer kaybı banka bilançolarına da darbe vurdu. Zira, Bankacılık sektörü 2020 yılındaki 6,1 trilyon TL’lik Aktif Büyüklüğünü 2021 yılında %51 büyüterek 9,2 trilyon TL’ye yükseltirken Dolar bazında sektör Aktif Büyüklüğü 831 milyar USD’den 123 milyar USD eriyerek 708 milyar USD seviyesine düşmüş durumda. Sektördeki CEO’ların yüzünün niçin gülmediğini şimdi anladınız mı? Bünye küçülüyor ama hormonlu Kar basıyor belli ki! Sorunlu kredilerin % 15’leri bulduğu dönemde yapay karlar ne yazık ki patronları ve CEO’ları memnun etmiyor. Çünkü; gerçeği en iyi bilen yine kendileri. Banka hisse senetlerinin Borsa’da niçin eridiğini de kendiliğinden ortaya çıkıyor!

DOLAR BAZLI EN FAZLA KAYIP TEB’DE OLDU!

Değerlendirmeye alınan 7 bankanın tamamı Aktif Büyüklüğünü TL bazda büyütürken; Dolar bazında küçüldüğü görüldü. %-21,7 küçülme ile en fazla kayıp TEB’de oldu. GARANTİ BBVA’daki kayıp ise %-13,1 ile en çok küçülen ikinci banka olurken; DENİZBANK’taki kayıp %-12,4 oldu.

2022 KARLILIK NASIL GİDİYOR?

2021 yıl sonunu 92 milyar TL Net karlılık ile kapatan sektör 2022 ilk iki ayında 39 milyar TL kar sağladı. Başka bir ifade ile 2021’de bir yılda yaptığı karın % 42’sini yılın ilk iki ayında yaptı. Bunu nasıl başardığını ise ilk çeyrek karlılıklar açıklanınca ayrıca mercek altına alacağız. İp ucu olması için 2022’de bankaların Kur Korumalı Mevduatın kaymağını yediğini bunu da karlılığa nasıl taşıdığını ip uçlarını başka bir yazımızda vermiştik. Kamu otoritesi mevduat faizleri %17’lerde bastırmaya çalışırken kredi faiz oranlarında üst sınır belirlemediği gibi makasın açılmasına ve kredi faiz oranlarının da artmasına seyirci kaldı. 2022’de her ay Kur Korumalı Hesaplar ( KKH )sayesinde bankalar her ay 2,5 milyar TL daha az faiz vererek avantaj sağladı. Bu para teknik olarak Hazine’den çıktı iyi mi! Kredi makası düşünüldüğünde KKH’lar banka gelirlerine dolaylı yoldan her ay 10 milyar TL katkı sağlandı. Yoksa 2021 ilk iki ayında 9,2 milyar TL Kar yapan bankalar 2022 yılı ilk iki ayında 39 milyar TL kar nereden geldi sanıyorsunuz! 2022 Mart sonu karlılıkları ile birlikte bunu detaylandıracağız ve yüksek karlılığın nasıl sağlandığını gözler önüne sereceğiz.

Sonuç : Kriz ortamındayız kabul, itiraz eden de yok zaten. O zaman çağrımız siyasi otoriteye olsun, bu ortamda fedakarlığı sadece sanayici, esnaf ve vatandaştan beklemeyin. Bir zahmet Bankaların yüksek karlılığından payınızı artırın! Hazırlık aşamasında olan; Finans sektöründe kurumlar vergisi oranı yüzde 20’den yüzde 25’e çıkarılması haklı bir düzenleme ve tam destek.

Erol TAŞDELEN – Ekonomist www.bankavitrini.com

BANKA ANALİZLERİ

DenizBank, Dünya Çiftçiler Günü’nü Tarıma Özel Kampanyalarla Kutluyor

Tarımın finansmanı ve çiftçinin üretiminin devamlılığı için çalışan DenizBank, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü, Üretici Kart ile yapılan alışverişlerde nakit avans fırsatı ve toplamda altı aya varan vade avantajı gibi çiftçinin hayatını kolaylaştıran kampanyalarla kutluyor.

Yayınlanma:

|

Yazan:

DenizBank, tarımın finansmanı için geliştirilmiş yenilikçi ürünü Üretici Kart ile MobilDeniz üzerinden 1 ay faizsiz 25.000 TL nakit avans imkânının yanı sıra, anlaşmalı iş yerlerinden yapılan alışverişlerde Mayıs sonuna kadar geçerli 5 aya varan vade avantajı sunuyor. Ayrıca çiftçiler, MobilDeniz uygulaması aracılığıyla banka şubesine gitmeden, doğrudan bayiden 4 milyon TL’ye kadar traktör kredisi başvurusunda bulunabiliyor.

“Çiftçilerimiz ülkemizin geleceğidir”

DenizBank KOBİ Bankacılığı, Tarım Bankacılığı ve Kamu Finansmanı Grubu Genel Müdür Yardımcısı Engin Eskiduman, konuyla ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi: “DenizBank olarak çiftçilerimizin ülkemiz ve geleceğimiz için taşıdığı değeri biliyor; üretim güçlerini desteklemeyi öncelikli görevimiz kabul ediyoruz. Bu özel günde de, tüm şubelerimizde onlarla bir araya geliyor, ziraat odalarımızla etkinlikler düzenleyerek Dünya Çiftçiler Günü’nü coşkuyla kutluyoruz. Bugün itibarıyla 300 tarım şubemizde, çoğunluğu ziraat mühendisi ve çiftçi ailelerinin çocuklarından oluşan 1500 kişilik ekibimizle sahadayız; tüm ihtiyaçlarında üreticilerimizin yanında olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Önümüzdeki dönemde de, ülkemizin her köşesinde, özellikle kırsal bölgelerde üretimin sürekliliğini sağlamak amacıyla gerekli finansal desteği sağlamak üzere kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz. Emekleriyle tarımı ayakta tutan tüm çiftçilerimizin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü içtenlikle kutluyor, verdikleri emek için teşekkürlerimizi sunuyoruz.”

Okumaya devam et

Ali Coşkun

Patrona Uyarı: Banka Kredileri, Özkaynak Değildir

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bir çok şirkette hâkim olan bir anlayış var. Sipariş varsa satış vardır, satış varsa büyüme vardır, büyüme varsa işler yolundadır. Bu durum umut verici görünse de arka plandaki finansal gerçekler çoğu zaman ihmal ediliyor. Özellikle büyümenin tamamen banka kredileriyle finanse edildiği şirketlerde bu durum ilerleyen dönemlerde ciddi sorunlara yol açıyor.

Bilançoların %70’i banka borçlarından oluşmaktadır. Şirketlerin çoğu kısa vadeli banka kredileriyle günlük operasyonlarını döndürmeye, uzun vadeli yatırımları ise işletme sermayesiyle karşılamaya çalışıyor. Bu yapısal sorun, finansmana erişimin iyice kısıtlandığı, bugünkü gibi yüksek faizli bir ortamda daha da riskli hale geliyor.

Bugün TL faiz oranları basitte %55 – 60’lara dayanmış durumdadır. Bileşiği ise tefeci faizlerine gelmektedir. Bu faiz oranlarıyla mevcut kredi borçlarının çevrilmesi, ödenmesi neredeyse imkânsız hale gelmiştir.

Peki, neden şirketler bu kadar fazla banka kredisi kullanıyor?

Çünkü çoğu patron için kredi bir tür “ öz sermaye ” gibi görülüyor. Oysa bu en büyük ve en tehlikeli yanılgılardan biridir.

Kredi, bir finansman aracıdır. Örneğin tedarikçiden alınan vadeli mal gibi bir gün ödenmesi gereken bir borçtur. Sermaye değildir. Ortakların koyduğu, özkaynak hiç değildir.

Kredi riski, şirkete değil bankaya aittir sanılıyor ama durum tam tersidir.

Üstelik bu kredi bağımlılığı, iş dünyasında “büyüme tutkusu” ile birleşince daha da tehlikeli hale geliyor. Patron sipariş almanın heyecanıyla yeni yatırımlara koşuyor, üretim kapasitesini artırıyor, yeni makineler alıyor ama bu harcamaların tamamı krediyle finanse ediliyor.

Satışlar artsa da kârlılık aynı oranda artmıyor. Çünkü artan faiz yükü, nakit çıkışlarını eritiyor. Firma büyüdükçe özkaynağı zayıflıyor, borç/özsermaye oranı bozuluyor ve finansal yapı kırılgan hale geliyor.

Bugün konkordato ilan eden firmaların çoğu “büyüme dönemlerinde” kontrolsüz borçlanan firmalardır. İşler iyi giderken alınan kredilerin geri ödemesi, ekonomi yavaşladığında ya da faizler bugünkü gibi yükseldiğinde imkânsız hale gelir. Aslında ortada bir krizden çok kötü yönetilen bir finansman yapısı vardır.

Büyüme ciro ile ölçülmemelidir. Karlılık, nakit akışı, özkaynak karlılığı, borç çevirme oranı gibi göstergelerde önemlidir. Aksi halde bilançosu hormonlu şişmiş, borç yükü altında ezilen firmalarla dolu bir ekonomik yapı oluşur.

Ve bunun en temel sebebi şudur:

Kredinin, özkaynak olmadığı gerçeğinin farkında olunmamasıdır.

Patronlar artık şunu net bir şekilde anlamalı ;

Kredi bir borçtur. Bir gün geri ödenmek zorundadır. Kâr etmeyen, nakit sağlamayan bir yapının borçla büyümesi sürdürülebilir değildir.

Bu yolun sonu konkordatodur, iflastır.

Finansal disiplini olmayan bir büyüme çöküşün habercisidir.

İş dünyasının yaşaması için “krediye değil, kârlılığa” odaklanan bir zihniyet değişimi şarttır.

Özkaynak olmadan büyümek temelsiz bina yapmaya benzer. İlk sarsıntıda yıkılır.

Ali ÇOŞKUN-Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
[email protected]

Okumaya devam et

BANKA ANALİZLERİ

HSBC TÜRKİYE RAPORU

Yayınlanma:

|

Yazan:

• Türkiye hisse senetleri, İBB Başkanı İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından artan iç siyasi belirsizlik nedeniyle önemli bir oynaklık yaşamıştır.
• Ekonomik reformlara olan bağlılığa dair son güvenceler, uzun vadeli tezi desteklemektedir.
• HSBC, Türkiye’ye yönelik “ağırlığını artır” tavsiyesini koruyor ve altı “en iyi fikir” hisseyi vurgulamaktadır: Türk Hava Yolları, Akbank, BİM, Turkcell, Migros ve Torunlar.
• Yakın vadeli zorluklara rağmen, Türkiye hisse senetleri için temel uzun vadeli katalizörün, geleneksel ekonomik politikaya olan güçlü bağlılık olduğuna inanılmaktadır.
• Türkiye hisse senetleri için en büyük risk, döviz çıkışlarından kaynaklanan sürekli baskılardır.
• TCMB’nin temel öncelikleri, dolar talebini kontrol altına almak ve döviz istikrarını korumaktır.
• Yabancı yatırımcı pozisyonları yılbaşından bu yana artsa da, nispeten küçüktür ve bu da daha fazla çıkışın sınırlı olabileceğini göstermektedir.
• 14 Mart’a kadar, yılbaşından bugüne Türkiye hisse senetlerine 860 milyon USD giriş olmuştur, ancak 2024 boyunca 2,6 milyar USD çıkış yaşanmıştır.
• Türkiye’nin öz sermaye piyasasındaki yabancı sahipliği, 2020 öncesindeki %65 seviyesinden %37’ye düşmüştür.
• Türk bankaları, makroekonomik gelişmelerle yakından ilişkili oldukları ve yüksek yabancı pozisyonlarına sahip oldukları için, devam eden gelişmelerden en çok etkilenen sektör olarak görülmektedir.
• Bununla birlikte, bankaların yıl sonuna kadar faiz indirimlerinin gerçekleşmesiyle olumlu etkileneceği düşünülmektedir.
• Türkiye ekonomisinin temelleri sağlamdır ve 2025’in başındaki veriler, kurumsal kazançlara önemli bir destek sağlayacak şekilde ekonominin dirençli olduğunu göstermektedir.
• Yüksek enflasyon ortamında, Türk tüketicileri fiyat konusunda daha hassas hale geldikçe, temel tüketim malları ve indirimli perakendeciler iyi performans göstermektedir.
• Türkiye’de havacılık sektörü, güçlü büyüme görünümüyle öne çıkmaktadır.
• Ülke, 2024’teki 62,3 milyon ziyaretçiye kıyasla bu yıl 65 milyon ziyaretçi ağırlamayı beklemektedir.
• Türkiye, Ukrayna, Gazze, Lübnan ve Suriye gibi bölgelerdeki potansiyel yeniden yapılanma çabalarından faydalanabilecek stratejik bir konuma sahiptir.
• Savunma sektörü, AB’nin savunma bütçelerini artırma yönündeki önemli çabasından yararlanmaya hazırlanmaktadır. Aselsan tavsiye edilmektedir.
• Türk savunma ve havacılık ihracatı 2024’te %29 artarak 7,1 milyar USD’ye ulaşmıştır.

RAPORUN TAMAMI: 1743143694653

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.