2011’de Muammer Kaddafi rejiminin devrilmesinden bu yana Libya, parçalanmış devlet yapısı, milis grupların kontrolündeki bölgeler ve çökmüş kurumlar nedeniyle kara para aklama ve yasa dışı ticaretin merkezi haline geldi. Ülke, bugün sadece bir iç savaş ve siyasi bölünme değil, aynı zamanda uluslararası suç ağlarının stratejik durağı olarak da dikkat çekiyor. Bu suç ağlarının merkezinde ise altın ticareti yer alıyor.
Devletin Çöküşü ve Suç Ekonomisinin Yükselişi
Libya’da merkezi bir otoritenin zayıflığı, yasa dışı finansal faaliyetler için elverişli bir ortam oluşturdu. Ülkede birden fazla güç odağı bulunuyor: Trablus merkezli hükümet, Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi ve çok sayıda silahlı milis grup. Bu aktörler:
-
Limanlar, havaalanları ve sınır geçişlerini kontrol ederek,
-
İnsan, yakıt, uyuşturucu ve maden kaçakçılığı yaparak ya da bu ticaretten “geçiş bedeli” alarak,
-
Kara para trafiğini bizzat yöneten ya da kolaylaştıran yapılar haline gelmiş durumda.
Kara Para Trafiği Nasıl İşliyor?
Kara para trafiği Libya’da üç temel aşamada işliyor:
-
Yasa dışı gelir elde etme:
İnsan kaçakçılığı, yasa dışı silah ticareti, fidye, rüşvet ve kaçak petrol ticareti gibi kaynaklardan gelir sağlanıyor.
-
Fiziki dönüşüm:
Bu gelir, çoğunlukla altın gibi değerli varlıklara ya da lüks ürünlere çevrilerek izi sürülemez hale getiriliyor.
-
Yurt dışına aktarım ve aklama:
Altın, komşu ülkelere (Tunus, Mısır) ya da doğrudan deniz yoluyla Dubai veya Türkiye’ye sevk ediliyor. Burada eritilip yeniden işlenerek belge kazandırılıyor, yani altının “yasa dışı” geçmişi siliniyor.
Altın Ticareti Kara Para Aklamanın Kalbinde
Altın, Libya’daki yasa dışı gelirlerin meşrulaştırılması için en çok tercih edilen araçlardan biridir. Bunun başlıca sebepleri:
-
Kolay taşınabilir ve yüksek değere sahiptir.
-
Fiziki formu değiştirilerek (eritilerek) menşei silinebilir.
-
Lüks tüketim ve mücevher sektörü üzerinden “normalleştirilebilir”.
Altın genellikle Sahra Altı Afrika’dan (Çad, Sudan, Nijer) çıkarılır, Sabha, Kufra ve Misrata gibi kentlerde toplanır ve sonra ya sınırdan çıkarılır ya da Trablus’taki limanlardan Dubai’ye sevk edilir.
Dubai ve Türkiye: Temizleme Durakları
Libya’dan çıkan altın, çoğunlukla Dubai ve Türkiye üzerinden eritilip yeniden belgelenerek legal altın gibi piyasaya sürülüyor. Özellikle:
-
Dubai’deki değerli maden alım-satım merkezleri,
-
İstanbul’daki Kapalıçarşı ve bazı işleme atölyeleri,
bu aklama zincirinde rol oynayabiliyor. Türkiye doğrudan yasa dışı bir aktör olmasa da “gri alan” olarak sistemin içinde yer alabiliyor.
Güzergâh Şeması: Kara Para ve Altın Ticareti
Aşama |
Rota |
Açıklama |
Kaynak |
Çad, Sudan, Nijer |
Kaçak madenlerden çıkan ham altın |
Transfer |
Libya içi (Sabha → Trablus) |
Milis grupların kontrol ettiği güzergah |
Aklama |
Dubai, Türkiye |
Altın eritilerek belge kazandırılıyor |
Kullanım |
Avrupa, Körfez, Türkiye |
Mücevher, yatırım veya döviz karşılığı temiz para |
Çifte Kazanç: Suçun Finansal Dönüşümü
Libya’daki suç ekonomisi, sadece yasa dışı kazanç sağlamıyor, aynı zamanda bu kazancı meşru gibi göstererek sisteme entegre ediyor. Böylece:
-
Milis gruplar yasa dışı yollarla hem gelir elde ediyor,
-
Hem de bu geliri altın aracılığıyla legal ekonomiye sokuyor.
Bu sistem, terör gruplarının finansmanında da kullanılabiliyor.
Libya, Küresel Aklama Ağlarının Yeni Durağı
Libya, coğrafi konumu, zayıf yönetimi ve ekonomik çöküşüyle birlikte Afrika ve Orta Doğu arasında bir suç koridoruna dönüşmüş durumda. Altın ticareti ise bu sistemin en stratejik ayağını oluşturuyor.
Bu nedenle Libya’daki altın hareketliliği, sadece bir ticaret meselesi değil, aynı zamanda küresel güvenlik ve finansal şeffaflık meselesidir.