‘Bankalar daha düşük maliyetle para toplayacak ama…’
Bankacılık uzmanı Erol Taşdelen de politika faizinin yüzde 9’a indirilmesinin bankaların daha düşük maliyetle para toplayacakları anlamına geldiğine dikkat çekerek, “Tasarruf mevduatlarının üçte biri kur korumalı mevduatta (KKM). Gösterge faiz yüzde 9’a düşünce, KKM’de maksimum faiz de yüzde 12’ye düştü. Bu mevduat tarafında bankalar daha düşük maliyetle para toplayacak anlamına gelir. Mevduat tarafında KKM’ye ses çıkarmayan bankalar ‘Bu yüzde 85,51 enflasyon ile yüzde 12’den para topluyoruz’ demezken devlet düşük faiz ile kredi vereceksin deyince koro halinde serbest piyasa ekonomisini hatırlatmaya başladılar. Her kesim kendi açısından yaklaşıyor olaylara” dedi.
‘CEO’ların uykuları kaçıyor’
Politika faizinin düşürülmesi tahvil fiyatlarını da etkileyeceği için devlet borçlanma faiz oranının da düşeceğini vurgulayan Taşdelen, “Bankalar eski yüksek faizle aldıkları tahvilleri şimdilik yüksek kâr yazıyor ama 2 gün sonra rüzgar tersine dönüp faizler arttığında yüzde 10’lardan aldıkları tahviller bankalara ciddi zarar yazacak. Bankalar bunu gördükleri için CEO’ların uykuları kaçıyor” diye konuştu.
‘Sadece faizle kredi kullanımı mümkün değil’
Taşdelen, politika faizinin piyasalarda pek karşılığının kalmadığına dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Eskisi kadar da merak edilmiyor dikkat ederseniz. Piyasanın hissetmesi için banka faizlerine yansıması lazım. Merkez Bankası karşılıklar ile oynayarak banka ticari kredi faizlerini yüzde 22’lere çekmişti. Buna karşılık bankalar da karşılığında yatıracakları mevduat için kredilerin yüzde 25’lik kısmını bloke etmeye başladı. Bu uygulama medyaya yansıyınca TCMB bankaları uyardı; 3-4 banka dışında bunda ısrar eden kalmadı fakat bu sefer de limit tahsis ücreti, sigorta ve masrafsızlık paketi gibi komisyon maliyetleri ile müşterilerin karşısına çıkmaya başladı bankalar. Bir firmanın kaç tane dış ticaret paketi olur bir bankada. Örneğin bir kamu katılım bankası her ticari kredi için dış ticaret paketi kesmeye başladı. Şu an piyasada kamu bankaları dahil komisyon ödemeden sadece faiz ile kredi kullanımı mümkün değil. Üstelik politika faizinin iki katı faiz uygulanıyor. TCMB’nin bu haksız komisyon ve paketlerin önüne geçmesi gerekiyor. Faiz maliyetinin yarısı kadar komisyon alan bankalar var. Firma açısından maliyete bakmak lazım adı faiz olmuş, kâr payı olmuş, komisyon ücret olmuş, sonuçta hepsi finansal gider firma için. BDDK murakıplarının ve TCMB müfettişlerinin bu konuları raporlamaları iyi olur. TCMB bankalardan komisyon gelirleri raporlarını da istemeye başladı ama bunun içinde örneğin sigorta ve dış ticaret paketi, masrafsızlık paketi satışları gibi bilgileri bankalar bildirmiyor; oysa bunlar da firmalar için krediye bağlı maliyet sonuçta. Üzerine bir de ihracat taahhüdü isteniyor. TL kredi için ihracat taahhüttü mü olur? Oluyor işte! Firmanın ihracatı yok ise ticari kullanma şansı bu ortamda çok zor. İhracat yapması da yetmiyor net ihracatçı olması gerekiyor. Şu an banka kredi piyasasında tam bir kaos var. Bankaların kredi vermek isteyip de veremediği firmalar var mesela. Neymiş döviz varlıkları varmış firmanın. Firmanın akreditif ödemesi var ise dövizini bugünden ayarlaması nerede ise suç oldu. Bankaları firmalara karşı daha basiretli olmaya davet ediyorum. TCMB karşılıklar yaptırımını gevşetsin, bankalar da makul düzeyde maliyetler ile kredi versin. Zira mevcut durum sürdürülebilir değil.”
Yazının Tamamı:
Faiz indirimi kimseye yaramadı (halktv.com.tr)