Connect with us

GÜNCEL

GÜNDEM – ABD bankacılık krizinde yeni kurban: First Republic

Yayınlanma:

|

  • Sağlık sorunları nedeniyle kısa bir süre kıymetli okurlarımızdan ayrı kaldık. Beraber olamadığımız günlerde pek çok gelişme cereyan etse de, gündemin en sıcak başlığı ile başlamak istiyoruz. FED’in enflasyonla savaşında (faiz artırımları) çok ileri gitmesi ve çok hızlı hareket etmesinin yarattığı yan etkilere dün bir yenisi daha eklendi: Mart ayında ABD bankacılık sisteminin 16. büyüğü konumunda SVB ve 29. sırada yer alan Signature Bank’ın başarısızlığına bir süredir gündemi meşgul eden ve 2022 sonuna finansal verilere göre sistemin 14.’sü konumunda olan First Republic Bank (FRB) da eklendi. Dün sabah itibariyle banka fona devir edilip akabinde ABD’nin en büyük bankası konumunda JP Morgan devredileceği açıklandı.
  • JP Morgan hisseleri, First Republic Bank (FRB)’nin hafta sonu müzayedesini kazanmasının ardından %2,5 yükseldi. JPMorgan, bölgesel bankanın varlıklarının çoğunun kontrolünü ele geçirmek için ABD TMSF’sine (FDIC) 10,6 milyar dolar ödeyecek. S&P500 banka endeksi küçük de olsa tepki yükselişi ile geceyi artıda tamamlarken, bölgesel bankacılık endeksi %2,2 düştü. Genel hatları ile bakılırsa, FRB haberinin piyasaları pek de etkilemediğini söyleyebiliriz.
  • Sırası gelmişken, JP Morgan Bank’ın her geçen gün biraz daha büyüdüğünü de not etmek gerekiyor. 2008 mali krizinde kilit oyunculardan biri konumunda olan JP Morgan Başkanı ve CEO’su Jamie Dimon, “Hükümetimiz bizi ve diğerlerini adım atmaya davet etti ve biz de yaptık,” dedi. ABD bankacılık sisteminin girmiş olduğu korku tüneli burada bitmediğini düşünüyoruz. 2008 küresel krizi ile gündeme gelen “too big to fail” yani batamayacak kadar büyük ya da batarsa tüm sistemi batıracak banka korkusunu bir gün tekrar hatırlamak zorunda kalmamamızı temenni ederim.
  • Tüm bu gelişmelere rağmen, tahminciler, FED’in Çarşamba günkü iki günlük politika toplantısından sonra 25 baz puanlık bir faiz artırımı daha yapma olasılığını %95 olarak görmeye devam ediyorlar. Havanın bir nebze de olsun bozmasına paralel doların piyasa kuru olan sepet bazında DXY bir kez daha 101 seviyesinin hemen altında yönün yukarıya çevirdiğini görüyoruz. DXY cephesinde 100,8 seviyesinin ‘dişli’ bir teknik seviye olduğunu not edelim.
  • Doların güçlenmesine paralel haftanın ve ayın ilk iş gününe kıymetli madenlerin pek de iyimser bir tablo izleyerek başlayamadıklarını görüyoruz. Gümüş dün 26 dolar denemesinde bir kez daha başarısız olurken neredeyse 1 dolardan fazla düşüşle 25 dolar seviyesinin altına çekilirken, altının ons fiyatı ise  2bin dolar seviyesinin üzerine bir kez daha yükselmesi ardından 1,980 dolar seviyesine geri çekildi. Bitcoin 28bin dolar seviyesindeki prangalarından kurtulması ardından soluğu 31 bin dolar seviyesinde alsa da, yakaladığı itici gücü kaybederek yeniden 28bin dolar seviyesine geri çekildi. Kıymetli madenler ve kripto paralar için rüzgârın çok hızlı yön değiştirmesi nedeniyle bir miktar bekle ve gör stratejisi izlemek istiyoruz.
  • Nisan ayını bitirirken, Türk mali piyasalarında son haftalarda yaşanan ‘ilginç’ ve olumsuz gelişmelerin artış kaydettiğinin altın çizmek gerekiyor. TCMB’nin rezerv pozisyonunda âdeta alarm zilleri çalarken, Kapalıçarşı’da kurun bir nebze de olsun sakinlediğini görüyoruz. Borsa İstanbul seçimlere sayılı günle kala yaşanan belirsizlik ile haftanın son iş gününü banka hisselerinde daha da baskın olan satışların gölgesinde %3,6 düşüşle tamamlarken, 2 yıl vadeli gösterge bileşik faiz yeniden %17 seviyesine yükselerek Ağustos 2022 seviyesini test etti.
  • Döviz ve faiz cephesinde oluşan ‘ikili’ yapı sonrasında artık gözler Kapalı Çarşı kurunu takip ederken, geride bıraktığımız hafta açıklanan TCMB haftalık verilerine göre, TCMB’nin altın rezervlerinde sert bir geri çekilme yaşanıyor. Mart başında zirve yapan altın rezervleri, 28 Nisan ile biten haftada yaklaşık 75,7 ton gerileme kaydetti. Bu tutarın dolar karşılığı 4,8 milyara denk geliyor. Edindiğimiz izlenim öyle ki, TCMB’nin ‘kuvvetli’ altın talebini karşılamak için Çarşı’da sattığı altınlar karşısında ABD Doları talep etmesi ile piyasanın efektif talebinin de arttığını not edelim. Belki de TCMB’nin Çarşı’da döviz alıyor yönünde dayanağı belli olmayan sosyal medya haberlerinin de gerekçesi budur.
  • Lâkin, Ukrayna savaşı ve turizm gelirleri ile ciddi mânâda artış gösteren ve sene başında 10 milyar dolara dayanan TCMB’nin yabancı para banknot stoku, aşağıdaki grafiklerden de görebileceğiniz üzere son 5 haftada 3,6 milyar dolar azalarak 5,8 milyar dolar seviyesine geriledi. Demek ki, Çarşı’dan altın alımı ile efektif çıkarken, TCMB yabancı para stokunun artmaması başka kanaldan çıkışa maruz kaldığını gösteriyor. Dahası, TCMB’nin bilanço içi döviz pozisyonu (dış varlıklar – döviz yükümlülüğü) eksi 8,8 milyar dolar ile rekor kırarken, emanet dövizler de düşünülürse (swap) bilanço dışı da dâhil olmak üzere genel döviz pozisyonu eksi 67 milyar dolar ile başka bir rekor kırdı!
  • Daha basit bir yaklaşımla, TCMB’nin döviz yükümlülükleri döviz varlıklarından daha fazla! Hangi açıdan bakılırsa bakılsın rekor düzeyde bir rezerv erimesi ve beraberinde ivme kazanan efektif erozyonu mevcut tablonun sürdürülemez olduğunu gösteriyor. Çarşı’dan efektif çıkışının kur üzerinde baskı yaraması ile geçen hafta USDTRY kuru (Çarşı’da) 20,50 seviyesine kadar yükselirken, TCMB’nin bu durum karşısında altın satışını TL karşısında yapmaya başladığı yönünde piyasa kulislerinden elde edindiğim izlenime paralel son günlerde Çarşı’da döviz kurunun biraz da olsa gevşediğini not edelim.
  • ABD’de bankacılık krizi bir kurban daha verirken, ABD borsaları geceyi neredeyse yatay tamamladı. Gözler bir diğer yandan ABD’de borçlanma tavanı problemini takip ediyor. Hazine Bakanı Yellen, hükümetin yükümlülüklerini yerine getiremeyeceğini ifade ederken, yaşanan siyasi kilitlenme ile ABD Hazinesinin olası iflasına karşı sigorta primi (CDS) rekor kırdı. ABD Başkanı Biden, Hazinenin hükümetin faturalarını Haziran ayına kadar ödemek için nakit sıkıntısı çekebileceği konusunda uyarmasının ardından Pazartesi günü dört üst düzey kongre liderini önümüzdeki hafta Beyaz Saray’a çağırdı.
  • Yeni ayın ilk iş gününde Asya’da hava ılımlı görünüyor. IMF, Çin’deki toparlanmanın büyümeyi desteklemesi nedeniyle Asya’nın ekonomik tahminini yükseltmesi ile Şangay borsası %1 primli işlem görüyor. Yeni haftanın gündemi oldukça yoğun: FED’in Çarşamba günü sonuçlanacak olağan faiz kararı ardından ECB’nin de Perşembe günü 25 baz puan faiz artırması bekleniyor. Her ayın ilk Cuması olduğu üzere ABD’de bu hafta istihdam raporu da önemle takip edilecektir. İstanbul Ticaret Odası (İTO) verisine göre Nisan ayında perakende fiyatlar %4,57 artış kaydederek yıllık enflasyonu %62,5 seviyesine taşıdı. TÜİK resmî enflasyon verilerini yarın açıklayacak.

>TCMB döviz pozisyonu

TCMB’nin bilanço için net döviz pozisyonu (dış varlıklardan döviz yükümlülüklerini çıkarınca) eksi 8 milyar USD; bilanço dışı da dâhil olmak üzere (swapları çıkarınca) genel döviz pozisyonu eksi 67 milyar dolar ile rekor kırdı.

1683000872cdfb30b6d614dcd7446fe826a00fa868_1_1200.jpg

>TCMB Banknot Hacmi

Ukrayna savaşı ve turizm gelirleri ile ciddi mânâda artış gösteren ve sene başında 10 milyar dolara dayanan TCMB’nin yabancı para banknot stoku, son 5 haftada 3,6 milyar dolar azalarak 5,8 milyar dolar seviyesine geriledi.

1683000873565a95bfaca1fbc5013ac696962d48fe_2_1200.jpg

>TCMB altın rezervleri

Mart başında zirve yapan altın rezervleri, 28 Nisan ile biten haftada yaklaşık 75,7 ton gerileme kaydetti. Bu tutarın dolar karşılığı 4,8 milyara denk geliyor. Edindiğimiz izlenim öyle ki, TCMB’nin ‘kuvvetli’ altın talebini karşılamak için Çarşı’da altın satıyor.

16830008734c17bf279dd531e3f002b2f708153db0_3_1200.jpg

iktisatbank

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Mahfi Eğilmez cevapladı: Vatandaş niçin döviz satışına başladı

Yayınlanma:

|

Yazan:

Yerel seçimlerden sonra döviz kurlarında sabitleşme eğilimi oluşunca döviz bozdurma eğilimi hızlandı. Son haftalarda yabancı para mevduatındaki (soldaki grafik) ve Türk Lirası mevduatındaki (sağdaki grafik) eğilim şöyle (grafikler BDDK günlük bültenden alındı):

Görüleceği gibi yabancı para mevduat gerilerken TL mevduat yükseliyor. İnsanlar ellerindeki, banka mevduat hesaplarındaki dövizlerini bozdurup TL mevduat hesabı açıyorlar. Bunun iki nedeni var: (1) Bankalar döviz mevduatına faiz vermiyor. (2)  USD/TL kuru son zamanlarda sabitleşme eğilimi gösteriyor ve yakın gelecekte kurun gerileyeceği tahmin ediliyor.

 Bu durumu bir tablo eşliğinde anlatalım. Burada dolardan TL’ye çevrilen paranın üç ay süreyle (yıllık yüzde 50 üzerinden) üç ay süreyle yüzde 12,5 net faizle hesapta kalmasını örnek aldım.

Bankada sıfır ya da sıfıra yakın faizle 100.000 dolar mevduatı bulunan bir kişi bu parasını bugünkü 32,20 USD/TL kurundan TL’ye çevirdiğinde 3.220.000 TL’si olur. Bunu bankaya üç aylık TL mevduat olarak yatırdığında (yıllık yüzde 50, üç aylık yüzde 12,5 vergi sonrası net faiz hesabıyla) üç aylık vade sonunda eline anapara + faiz olarak 3.622.500 TL geçer.

Eğer bu dönem sonunda USD/TL kuru değişmeden kalmışsa bu parayı tekrar dolara çevirdiğinde (3.622.500 / 32,20 =) 112.500 doları olur. Aynı miktarı dövize dayalı bir yatırım fonuna yatırmış olsaydı üç ay sonunda (üç aylık ortalama yüzde 1,25 net getiri hesabıyla) 101.250 doları olacaktı. Bu durumda bu kişi parasını TL’ye çevirip mevduat yaparak fonda tutmaya göre (112.500 – 101.250 =) 11.250 dolar daha fazla kazanç sağlamış olur.

Buna karşılık bu dönem sonunda USD/TL kuru 35,80’e yükselmişse anapara + faiz toplamı 101.187 dolara gerilemiş olursa parayı dolar fonunda tutmaya göre oluşan avantaj ortadan kalkmış olur ve parasını mevduata yatırmakla fonda tutmaya göre 63 dolar zararlı çıkar.

Benzer işlemleri yurt dışından dolarla borçlanıp yapanlar da var. Buna carry trade deniyor. Carry trade; bir yerden düşük faizle kredi alıp başka yerde yüksek faizle borç vererek aradaki faiz farkından yararlanma işlemidir. Bunu da bir örnekle açıklayalım.

Bir Amerikan fon şirketinin ABD’deki bankasından yüzde 5 yıllık faizle 1.000.000 dolar çekip Türkiye’ye getirdiğini, 32,20 kuru ile bozdurup 32.220.000 TL aldığını varsayalım. Bu fon şirketinin bu parayı aynı gün (üç aylık yüzde 12,5 net faiz hesabıyla) üç ay vadeli olarak bankaya yatırdığını varsayalım. Tablo şöyle olacaktır:

Bu şirket üç aylık vade sonunda bankadan anapara + faiz olarak (32.200.000 x 1,125 =) 36.225.000 TL alacaktır.

Eğer bu üç ay sonunda kur değişmeden 32,20 olarak kalmışsa bu şirketin anapara + faiz toplamı (36.225.000 / 32,20 =)  1.125.000 USD, buna göre kazancı (ABD bankasından aldığı anapara + faiz olan 1.015.000 dolar düşüldüğünde) 110.000 dolara denk gelecektir.

Buna karşılık bu üç ay sonunda kur 35,69’a yükselmişse bu fon şirketi aynı hesapla gidersek 10 dolar zarar etmiş olacaktır.

Doları, TL’ye çevirerek TL mevduata yatırıp yüksek faizden yararlanarak dolar kazancı elde etmenin iki koşulu var: (1) TL mevduat faizinin yüksek olması. (2) Kurun üç aylık süre sonunda 35,70’i aşmaması.

Son dönemde dövizdeki çözülme ve TL mevduattaki artış burada anlattığım şekilde yapılan işlemler nedeniyle oluyor. Böylece kur sabit kalıyor hatta geriliyor. Bu gelişimin ilk olumlu görüntüsü dolarizasyon oranındaki gerileme olarak karşımıza çıkıyor. Bu dövizler bankalara oradan da Merkez Bankası’na geldiği için rezervleri arttırma gibi olumlu bir görünüm de yaratıyor. Kurun düşük kalması dolar cinsinden hesaplanan GSYH’nin ve kişi başına gelirin yüksek görünmesini sağladığı için sanal bir iyileşme sergiliyor. Öte yandan kurun düşük kalması üretiminin önemli bölümü ithalata bağlı olan ekonominin ithal girdi maliyetlerinin düşmesine ve dolayısıyla maliyet enflasyonunun frenlenmesine yol açıyor. Buna karşılık bu işlemlerin ciddi riskleri var: (1) Kurun sabit kalması ya da gerilemesi Türk Lirasının aşırı değerli hale gelmesine yol açarak ihracatı sıkıntıya sokarken ithalatı teşvik edici etki yaratıyor. Bunun etkilerini önümüzdeki dönemde yaşayacağız. Merkez Bankası bu durumu önlemek için bu kez döviz satın almaya yöneliyor. (2) Şirketler, dövizle borçlanıp bu işlemi yapmak için döviz pozisyonu açma (açık pozisyon) yolunu seçiyorlar. Ki bunun yarattığı sorunlar Türkiye’yi 2001 krizine getirmişti. (3) Ülke, yeniden sıcak para cenneti haline geliyor. Kurda biraz hızlı yukarı yönlü hareket olması halinde bu akım hızla tersine dönebilir ve bu kez kur hızla yükselir ve döviz sıkıntısı yaşanabilir.

2021 yılında, enflasyon yükselme eğilimindeyken faizleri düşürmeye başlamanın sıkıntılarını çözmek için önce kur korumalı mevduat denendi. Bu deneme bir faciaya yol açtı: Faiz vermeyelim derken çok daha fazla paralar ödendi Merkez Bankası tarihi bir zarar yazdı. Henüz o mesele çözülemeden bu kez de yakın geçmişte yaşadığımız carry trade olayı tekrar canlandı ülke yeniden sıcak para cenneti haline geldi.

Hep söyledik: Eğer rezerv paraya sahip değilseniz ve enflasyonunuz yüksekse tek başına faizi düşürerek ekonomiyi bozabilirsiniz ama tek başına faizi yükselterek ekonomiyi düzeltmezsiniz.

Ya da yüzlerce yıl önce Çinli bilgelerin dediği gibi “bin doğru adım bir yanlış adımı düzeltmeye yetmez.”

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Garanti BBVA CEO Baştuğ: “Kredi kartlarına sınırlama getirilmeli”

Geçen yıl krediler yüzde 50 artarken, kredi kartlarında bunun üç katına varan artışlar olduğunu dile getiren Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, tüketimin sakinleşmesi için kredi kartlarına ilişkin adım atılması gerektiğini söyledi. Yıl sonunda enflasyonun baz etkisiyle yüzde 45’e gerileyeceğini belirten Baştuğ, asıl mücadelenin bundan sonra başlayacağını ifade etti.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Ülkedeki en büyük sorunun enflasyon olduğunu söyleyen Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, enflasyonun dizginlenmesi ve tüketimin yavaşlaması için kredi kartlarına sınırlama getirilmesi gerektiğini savundu.

Geçen yıl krediler yüzde 50 artarken, kredi kartlarında bunun üç katına varan artışlar olduğuna da değinen Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, kredi kartı faizlerinin çok düşük kaldığını ve herkesin bu kanala yüklendiğini söyledi. Bu yıl ise 2023’e göre büyüme hızının yavaşladığını ancak yine de kredi kartlarıyla alakalı büyümenin önüne geçecek bir şeylerin yapılması gerektiğini belirten Baştuğ, “Geçen yılın büyümesi tüketimden geldi. Çılgınca bir tüketim yapıldı. Bunun baskılanması, düşmesi lazım. Ülke olarak tüketimle ilgili olarak sakinleşmemiz lazım, daha az tüketmemiz ve büyümeyi başka kaynaklardan elde etmemiz lazım” dedi.

Parasal sıkılaşma politikaları gereği bireysel kredilerde bankaların yüzde 2 büyüme sınırı olduğunu hatırlatan Baştuğ, “Bankalar bireysel kredilerde bu sınırı aşmaları halinde ciddi cezalar ödüyorlar, bu nedenle de aşmamaya özen gösteriyorlar. Bu yıl kredi talebi artsa bile yükselmiş faizle bu baskılanacaktır bireysel taraf için. Tüzel taraf için de benzer bir dünya var, orada da belli sınırlar var. Ortalama enflasyonun yüzde 54-55 seviyesinde biteceğini düşünürsek onun çok altında bir kredi büyümesiyle yılı tamamlarız diye düşünüyorum. Buradan herkes nasibini alacak. Ama hâlâ kredi kartlarıyla alakalı büyümenin önüne geçecek bir şeylerin yapılması gerektiği düşünüyor ve bekliyoruz” dedi.

“Kredi talebi Döviz cinsine kaydı”

Kurda öngörülebilirlik artınca kredi talebinin döviz cinsinden kredilere doğru kaydığını belirten Recep Baştuğ, “Bu talebin kayma nedenlerinden birisi de TL kredilerdeki yüksek faiz oranları. Türk bankaları döviz cinsinden kredi vermeyi, Türk şirketleri de döviz cinsinden kredi kullanmayı öğrendiler. Şu an verilen kredilerin doğru yerlere gittiğini düşünüyorum. Eskisi gibi kurun artışıyla herhangi bir sıkıntı yaratacak bir durum yok. Banka sermayeleri çok güçlü. Topladığımız para sattığımız paradan daha az. Bu trend devam ederse TL miktarı artacaktır. Bankalar kazandıkları parayla eleştirirler. Bankanın amacı kârı ile sermayesini enflasyona ezdirmemektir. Bankaların üzerindeki yük şu anda kârlılıkta kendini gösteriyor” değerlendirmesini yaptı.

20 milyar dolarlık döviz girişi oldu

Seçimden sonra dışarıdan 20 milyar doları bulan bir döviz girişi olduğunu, bireylerin yatırım tercihlerinde de artan oranda TL’leşme gözlemlediklerini söyleyen Recep Baştuğ, “Şu anda gelen paralar yatırım için gelen paralar değil. Onun biraz daha vakti var. En büyük miktar swapla gelen para, ikinci büyük para Türk eurobondlarına geldi. Sonrasında TL Hazine bonolarına ve Borsaya geldi. Rakam her geçen gün artıyor” dedi.

bloomberght

Okumaya devam et

GÜNCEL

TurkNet’ten 19 Mayıs’a Özel Film: ‘Işığım Atatürk’

Türkiye’nin yeni nesil internet servis sağlayıcısı TurkNet, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı, başarı öyküsü yaratmış gençlere yer verdiği ve ‘Atatürk bugün hayatta olsaydı bize ne söylerdi’ sorusuna yapay zeka teknolojisi ile yanıt aradığı ‘Işığım Atatürk’ filmiyle kutluyor.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Dünya standartlarında hızlı interneti herkes için erişilebilir kılmayı hedefleyen TurkNet, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’na özel, gerçek hikayeler ve onların gerçek sahiplerinin rol aldığı bir film hazırladı.

Kaju İstanbul tarafından çekilen ‘Işığım Atatürk’ filminin senaryosu ve fikrinin tamamı TurkNet çalışanlarına ait. 19 Mayıs’a adanmış olan filmin en önemli özelliği ise Atatürk’ün gençliğe miras bıraktığı eserler ile son yıllarda gençler üzerinde yapılan araştırmalar ışığında ‘Atatürk bugün hayatta olsaydı gençlere ne söylerdi?’ sorusuna yapay zeka araçları eğitilerek yanıt aramış olması.

Gül Sağır Aydın; ‘Gençler harekete geçmek için sabırsızlanırken TurkNet de onlara ihtiyacı olan hızı sunuyor

TurkNet’in Büyümeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı (CGO) Gül Sağır Aydın projenin çıkış noktasını şu sözleri ile anlattı: ‘Gençlerin özgürlük, fırsat eşitliği ve istihdam gibi konulardaki endişeleri, yapılan tüm araştırmalarda sıkça ortaya konuluyor. Ancak aynı araştırmalar, gençlerin dünyanın daha iyi bir yer haline geleceğine olan inançlarının yetişkin bireylere kıyasla %50 daha fazla olduğunu ve artan krizlere karşı harekete geçmek için sabırsızlandıklarını gösteriyor. Filmde TurkNet’in, gençlere keşfetme, öğrenme ve kendilerini ifade etme gücü veren güvenli ve hızlı internet bağlantısı sağlama konusundaki kararlılığını vurgulamak istedik ve destekleyici-geliştirici bir topluluğun rolünü sembolize eden bir senaryo üzerinde çalıştık’.

Gençleri #IşığımAtatürk hashtag’i ile hikayelerini paylaşmaya davet ediyoruz’

‘Gençlere imkan verildiğinde tutku ve motivasyonla neler başarabileceklerini gösteren bu projede, Atatürk’ün ilkelerine ve inkılaplarına rehber olarak bakmanın önemini hatırlatıyoruz’ diyen Aydın film hakkında ise şu bilgileri verdi: ‘Filmde TurkNet’in her daim gençlerin yanında olma misyonu çerçevesinde destek verdiği gençler rol aldı ve hikayeleriyle hayallerini gerçekleştirmek isteyen herkese ilham oldu. Projedeki amacımız, başarının uzak ve çok zor kazanılan bir hedef olmadığını, her birimizin küçük ya da büyük hayalinin kıymetli ve ulaşılabilir olduğunu vurgulamak. Bu sebeple tüm gençleri #IşığımAtatürk hashtag’i ile onlara adanmış bu özel günde başarı ve hayallerini paylaşmaya davet ediyoruz.’

 

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.