Connect with us

GÜNCEL

GÜNDEM – ABD bankacılık krizinde yeni kurban: First Republic

Yayınlanma:

|

  • Sağlık sorunları nedeniyle kısa bir süre kıymetli okurlarımızdan ayrı kaldık. Beraber olamadığımız günlerde pek çok gelişme cereyan etse de, gündemin en sıcak başlığı ile başlamak istiyoruz. FED’in enflasyonla savaşında (faiz artırımları) çok ileri gitmesi ve çok hızlı hareket etmesinin yarattığı yan etkilere dün bir yenisi daha eklendi: Mart ayında ABD bankacılık sisteminin 16. büyüğü konumunda SVB ve 29. sırada yer alan Signature Bank’ın başarısızlığına bir süredir gündemi meşgul eden ve 2022 sonuna finansal verilere göre sistemin 14.’sü konumunda olan First Republic Bank (FRB) da eklendi. Dün sabah itibariyle banka fona devir edilip akabinde ABD’nin en büyük bankası konumunda JP Morgan devredileceği açıklandı.
  • JP Morgan hisseleri, First Republic Bank (FRB)’nin hafta sonu müzayedesini kazanmasının ardından %2,5 yükseldi. JPMorgan, bölgesel bankanın varlıklarının çoğunun kontrolünü ele geçirmek için ABD TMSF’sine (FDIC) 10,6 milyar dolar ödeyecek. S&P500 banka endeksi küçük de olsa tepki yükselişi ile geceyi artıda tamamlarken, bölgesel bankacılık endeksi %2,2 düştü. Genel hatları ile bakılırsa, FRB haberinin piyasaları pek de etkilemediğini söyleyebiliriz.
  • Sırası gelmişken, JP Morgan Bank’ın her geçen gün biraz daha büyüdüğünü de not etmek gerekiyor. 2008 mali krizinde kilit oyunculardan biri konumunda olan JP Morgan Başkanı ve CEO’su Jamie Dimon, “Hükümetimiz bizi ve diğerlerini adım atmaya davet etti ve biz de yaptık,” dedi. ABD bankacılık sisteminin girmiş olduğu korku tüneli burada bitmediğini düşünüyoruz. 2008 küresel krizi ile gündeme gelen “too big to fail” yani batamayacak kadar büyük ya da batarsa tüm sistemi batıracak banka korkusunu bir gün tekrar hatırlamak zorunda kalmamamızı temenni ederim.
  • Tüm bu gelişmelere rağmen, tahminciler, FED’in Çarşamba günkü iki günlük politika toplantısından sonra 25 baz puanlık bir faiz artırımı daha yapma olasılığını %95 olarak görmeye devam ediyorlar. Havanın bir nebze de olsun bozmasına paralel doların piyasa kuru olan sepet bazında DXY bir kez daha 101 seviyesinin hemen altında yönün yukarıya çevirdiğini görüyoruz. DXY cephesinde 100,8 seviyesinin ‘dişli’ bir teknik seviye olduğunu not edelim.
  • Doların güçlenmesine paralel haftanın ve ayın ilk iş gününe kıymetli madenlerin pek de iyimser bir tablo izleyerek başlayamadıklarını görüyoruz. Gümüş dün 26 dolar denemesinde bir kez daha başarısız olurken neredeyse 1 dolardan fazla düşüşle 25 dolar seviyesinin altına çekilirken, altının ons fiyatı ise  2bin dolar seviyesinin üzerine bir kez daha yükselmesi ardından 1,980 dolar seviyesine geri çekildi. Bitcoin 28bin dolar seviyesindeki prangalarından kurtulması ardından soluğu 31 bin dolar seviyesinde alsa da, yakaladığı itici gücü kaybederek yeniden 28bin dolar seviyesine geri çekildi. Kıymetli madenler ve kripto paralar için rüzgârın çok hızlı yön değiştirmesi nedeniyle bir miktar bekle ve gör stratejisi izlemek istiyoruz.
  • Nisan ayını bitirirken, Türk mali piyasalarında son haftalarda yaşanan ‘ilginç’ ve olumsuz gelişmelerin artış kaydettiğinin altın çizmek gerekiyor. TCMB’nin rezerv pozisyonunda âdeta alarm zilleri çalarken, Kapalıçarşı’da kurun bir nebze de olsun sakinlediğini görüyoruz. Borsa İstanbul seçimlere sayılı günle kala yaşanan belirsizlik ile haftanın son iş gününü banka hisselerinde daha da baskın olan satışların gölgesinde %3,6 düşüşle tamamlarken, 2 yıl vadeli gösterge bileşik faiz yeniden %17 seviyesine yükselerek Ağustos 2022 seviyesini test etti.
  • Döviz ve faiz cephesinde oluşan ‘ikili’ yapı sonrasında artık gözler Kapalı Çarşı kurunu takip ederken, geride bıraktığımız hafta açıklanan TCMB haftalık verilerine göre, TCMB’nin altın rezervlerinde sert bir geri çekilme yaşanıyor. Mart başında zirve yapan altın rezervleri, 28 Nisan ile biten haftada yaklaşık 75,7 ton gerileme kaydetti. Bu tutarın dolar karşılığı 4,8 milyara denk geliyor. Edindiğimiz izlenim öyle ki, TCMB’nin ‘kuvvetli’ altın talebini karşılamak için Çarşı’da sattığı altınlar karşısında ABD Doları talep etmesi ile piyasanın efektif talebinin de arttığını not edelim. Belki de TCMB’nin Çarşı’da döviz alıyor yönünde dayanağı belli olmayan sosyal medya haberlerinin de gerekçesi budur.
  • Lâkin, Ukrayna savaşı ve turizm gelirleri ile ciddi mânâda artış gösteren ve sene başında 10 milyar dolara dayanan TCMB’nin yabancı para banknot stoku, aşağıdaki grafiklerden de görebileceğiniz üzere son 5 haftada 3,6 milyar dolar azalarak 5,8 milyar dolar seviyesine geriledi. Demek ki, Çarşı’dan altın alımı ile efektif çıkarken, TCMB yabancı para stokunun artmaması başka kanaldan çıkışa maruz kaldığını gösteriyor. Dahası, TCMB’nin bilanço içi döviz pozisyonu (dış varlıklar – döviz yükümlülüğü) eksi 8,8 milyar dolar ile rekor kırarken, emanet dövizler de düşünülürse (swap) bilanço dışı da dâhil olmak üzere genel döviz pozisyonu eksi 67 milyar dolar ile başka bir rekor kırdı!
  • Daha basit bir yaklaşımla, TCMB’nin döviz yükümlülükleri döviz varlıklarından daha fazla! Hangi açıdan bakılırsa bakılsın rekor düzeyde bir rezerv erimesi ve beraberinde ivme kazanan efektif erozyonu mevcut tablonun sürdürülemez olduğunu gösteriyor. Çarşı’dan efektif çıkışının kur üzerinde baskı yaraması ile geçen hafta USDTRY kuru (Çarşı’da) 20,50 seviyesine kadar yükselirken, TCMB’nin bu durum karşısında altın satışını TL karşısında yapmaya başladığı yönünde piyasa kulislerinden elde edindiğim izlenime paralel son günlerde Çarşı’da döviz kurunun biraz da olsa gevşediğini not edelim.
  • ABD’de bankacılık krizi bir kurban daha verirken, ABD borsaları geceyi neredeyse yatay tamamladı. Gözler bir diğer yandan ABD’de borçlanma tavanı problemini takip ediyor. Hazine Bakanı Yellen, hükümetin yükümlülüklerini yerine getiremeyeceğini ifade ederken, yaşanan siyasi kilitlenme ile ABD Hazinesinin olası iflasına karşı sigorta primi (CDS) rekor kırdı. ABD Başkanı Biden, Hazinenin hükümetin faturalarını Haziran ayına kadar ödemek için nakit sıkıntısı çekebileceği konusunda uyarmasının ardından Pazartesi günü dört üst düzey kongre liderini önümüzdeki hafta Beyaz Saray’a çağırdı.
  • Yeni ayın ilk iş gününde Asya’da hava ılımlı görünüyor. IMF, Çin’deki toparlanmanın büyümeyi desteklemesi nedeniyle Asya’nın ekonomik tahminini yükseltmesi ile Şangay borsası %1 primli işlem görüyor. Yeni haftanın gündemi oldukça yoğun: FED’in Çarşamba günü sonuçlanacak olağan faiz kararı ardından ECB’nin de Perşembe günü 25 baz puan faiz artırması bekleniyor. Her ayın ilk Cuması olduğu üzere ABD’de bu hafta istihdam raporu da önemle takip edilecektir. İstanbul Ticaret Odası (İTO) verisine göre Nisan ayında perakende fiyatlar %4,57 artış kaydederek yıllık enflasyonu %62,5 seviyesine taşıdı. TÜİK resmî enflasyon verilerini yarın açıklayacak.

>TCMB döviz pozisyonu

TCMB’nin bilanço için net döviz pozisyonu (dış varlıklardan döviz yükümlülüklerini çıkarınca) eksi 8 milyar USD; bilanço dışı da dâhil olmak üzere (swapları çıkarınca) genel döviz pozisyonu eksi 67 milyar dolar ile rekor kırdı.

1683000872cdfb30b6d614dcd7446fe826a00fa868_1_1200.jpg

>TCMB Banknot Hacmi

Ukrayna savaşı ve turizm gelirleri ile ciddi mânâda artış gösteren ve sene başında 10 milyar dolara dayanan TCMB’nin yabancı para banknot stoku, son 5 haftada 3,6 milyar dolar azalarak 5,8 milyar dolar seviyesine geriledi.

1683000873565a95bfaca1fbc5013ac696962d48fe_2_1200.jpg

>TCMB altın rezervleri

Mart başında zirve yapan altın rezervleri, 28 Nisan ile biten haftada yaklaşık 75,7 ton gerileme kaydetti. Bu tutarın dolar karşılığı 4,8 milyara denk geliyor. Edindiğimiz izlenim öyle ki, TCMB’nin ‘kuvvetli’ altın talebini karşılamak için Çarşı’da altın satıyor.

16830008734c17bf279dd531e3f002b2f708153db0_3_1200.jpg

iktisatbank

Okumaya devam et

GÜNCEL

16 Milyar hesap bilgisi çalındı, şifreleri değiştirin

Dünyanın en büyük veri sızıntılarından biri yaşandı. Apple, Facebook ve Google dahil olmak üzere birçok büyük platformun yaklaşık 16 milyar hesap bilgisi sızdırıldı. Sızan bilgiler sadece bu platformlarla sınırlı kalmadı, Instagram, Microsoft, Netflix, PayPal, Roblox, Discord, Telegram, GitHub ve 29’dan fazla ülkede çeşitli devlet hizmetlerinin hesap bilgileri de açığa çıktı.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Dünyanın en büyük veri sızıntılarından biri yaşandı. Apple, Facebook ve Google dahil olmak üzere birçok büyük platformun yaklaşık 16 milyar hesap bilgisi sızdırıldı. Uzmanlar, tüm kullanıcıların şifrelerini hemen değiştirmesi gerektiğini vurguluyor.

Bu sızıntı, tarih boyunca yaşanan en büyük veri ihlallerinden biri olarak kayıtlara geçti. Siber suçluların kişisel bilgilerinize ve çevrimiçi hesaplarınıza benzeri görülmemiş bir erişim sağladığı belirtiliyor. Üstelik sızan bilgiler eski değil, yakın zamanda ele geçirilmiş “güncel” verilerden oluşuyor.

Sızan bilgiler sadece Apple, Facebook ve Google hesaplarıyla sınırlı kalmadı. Instagram, Microsoft, Netflix, PayPal, Roblox, Discord, Telegram, GitHub ve 29’dan fazla ülkede çeşitli devlet hizmetlerinin hesap bilgileri de açığa çıktı. Türkiye dahil pek çok ülkeden kullanıcıların verilerinin de sızmış olabileceği belirtiliyor.

Uzmanlar, bu tür bilgilerin dolandırıcılık, banka hesaplarından para çalma, sahtekarlık ve spam saldırıları gibi tehlikeli amaçlarla kullanılabileceğini ifade ediyor.

Siber güvenlik araştırmacıları, sızan verilerin çoğunun “infostealer” adlı zararlı yazılımlar aracılığıyla toplandığını açıkladı. Bu tür kötü amaçlı yazılımlar, bilgisayarlara sızıp kullanıcıların giriş bilgilerini, finansal verilerini ve diğer kişisel bilgilerini çalıyor.

Verilerin büyük çoğunluğu çok sayıda kişinin hesaplarının en azından bir kısmının ele geçirilmiş olabileceğini gösteriyor. Bu da kullanıcıların artık siber saldırılara karşı daha savunmasız olduğunu ortaya koyuyor.

CyberNews adlı güvenlik platformunun araştırmacıları, kullanıcılara şu tavsiyelerde bulunuyor: Şifrelerinizi hemen değiştirin, iki faktörlü kimlik doğrulamayı (2FA) etkinleştirin ve hesaplarınızı düzenli olarak kontrol edin. Özellikle bazı sızan veri kümelerinde çerezler ve oturum bilgileri gibi yöntemlerle 2FA korumasının aşılabileceği uyarısı yapıldı.

Yubico web güvenlik firmasının İngiltere direktörü Niall McConachie ise bu sızıntının, klasik şifrelerin artık yeterli olmadığını gösterdiğini belirtti. Daha güvenli olan ve şifre kullanmadan giriş yapılmasını sağlayan “passkey” yöntemlerinin yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi.

Sonuç olarak, milyonlarca kullanıcı için kritik bir güvenlik alarmı verilmiş durumda. Hesaplarınızın güvenliği için şifrenizi hemen değiştirip, mümkünse iki faktörlü koruma kullanmanız hayati önem taşıyor.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Trump iki hafta süre verdi: İran’a ani saldırı riski ‘şimdilik’ azaldı

Yayınlanma:

|

Yazan:

FED Başkanı Powell’ın yüksek belirsizlik ortamında temkinli davranarak, Trump’ın tarifelerinin etkileri netleşmeden faiz indirimi yapmadığı hatta “şu an ne olacağını kimse bilmiyor, biz de bekleyip göreceğiz.” dedi olağan toplantısının ertesi günü, İsviçre Merkez Bankası politika faizini 25 baz indirerek üç yıl önceki %0 seviyesine geri çekti. Norveç Merkez Bankası ise dün sürpriz bir şekilde politika faizini 25 baz puan indirerek %4,00 seviyesine çekti. Bu, bankanın 2020’den bu yana gerçekleştirdiği ilk faiz indirimi oldu. İngiltere Merkez Bankası ise faizini beklendiği üzere %4,25 seviyesinde sabit bırakırken, gevşemeye açık kapı bırakması dikkat çekti.

Akabinde sahneye çıkan TCMB, jeopolitik gelişmeleri ve tarife savaşlarının getirdiği belirsizliğe işaret edere politika faizini %46 seviyesinde sabit bırakırken, beklentimizin aksine faiz koridorunu simetrik bir hâle de getirmedi. Mevcut belirsizlik ortamında, ihtiyaç olması durumunda, borç verme faizi oranını %49 seviyesinde bırakarak aslında 300 baz puan ilave sıkılaşma esnekliğini korudu. Son günlerde AOFM, TCMB’nin politika faizi olan %46 seviyesine gerilerken, dün BIST repo faizi (TLREF) ise %47 seviyesine yükseldi.

Tansiyonun artmadığı günlerde iş gören faizin %46’ya yeniden gerileyeceğini düşünüyoruz. TCMB’nin şahin bir duruş sergilemesine rağmen, eğer işler önümüzdeki 45 gün içerisinde ‘çirkinleşmezse’, Temmuz toplantısında kuvvetli bir faiz indirim ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu düşünüyoruz! Biraz daha büyük resimden bakarsak, Temmuz’da en az 350 baz puan faiz indirimi beklerken, sene sonu politika faizinin %35 seviyesine gerilemesini bekliyoruz.

Dönelim kararın piyasa yansımasına…  USDTRY kuru dün gün 39,25 seviyelerinde tamamlaması ardından bu sabah, pazartesi valörlü işlemlerde, gerek üç günlük fonlama maliyet gerekse de hafta sonu riski almak istenmemesi nedeniyle ilk işlemlerin 39,65 seviyelerinden eşleştiğini görüyoruz. Yüksek faiz ortamının şirketler üzerinde baskı kurması, finansman maliyetlerinde artışın yarattığı kârsızlık sorunu, üzerine tuz biber olan jeopolitik gelişmeler ve petrol fiyatlarının yüksek seyri, hisse senedi cephesinde havanın bozulmasına neden oldu: BİST100 endeksi günü %1 düşüle tamamlarken, haftanın genelinde şimdilik %2,25 düşüş sergiledi. Ana endekste aşağıda 9,000 yukarıda ise 9,700 oyun sahasının çizgilerini temsil ediyor. Kırdığı yöne doğru hareketin ivme kazanmasını bekliyoruz. CDS risk primi bebek adımları ile 315 baz puan seviyesine yükselirken, TCMB’nin şahin duruşuna paralel iki yıl vadeli gösterge tahvil basit faizi yeniden %40 seviyesinin altına geriledi.

Türkiye ile ilgili paragrafı kapatmadan, TCMB ve BDDK’nın haftalık verilerine de bakmak isterim. 13 Haziran ile sona eren haftada, yurt içi yerleşiklerin parite etkisinden arındırılmış döviz hesapları (DTH) 2,9 milyar dolar artış kaydetti. Bu rakam bir önceki hafta yine kurumsal müşteriler kaynaklı 2,6 milyar dolar azalmıştı. Bu nedenle çok fazla anlam yüklemek istemedik. BDDK verisine göre, KKM hacmi 5,2 milyar TL azalışla 566 milyar TL seviyesine geriledi. KKM hacmi çok küçüldüğünden azalış hızı da iyice ivme yitirdi. KKM’nin toplam mevduat stokundaki payı %2,5 seviyesine gerilerken, DTH ve KKM’nin toplamdaki payı ise önceki haftaya göre önemli bir değişim göstermeden %41 oldu (TL payı ise ~ %59). TCMB’nin 18 Haziran valörlü işlemlerinde net yabancı para pozisyonu yaklaşık 0,6 milyar dolar artışla manşet rakam 24,3 milyar dolar seviyesine geldi (bakınız grafik). Daha geniş bir açıdan bakarsak, sene sonunu ile siyasi iklimin değiştiği 19 Mart arasında 22 milyar dolar biriktiren TCMB, 19 Mart ile 28 Nisan arasında 50 milyar dolar rezerv kaybetmesi ardından yeniden yavaş yavaş rezerv biriktirmeye çabaladığını görüyoruz. Yabancıların menkul kıymet pozisyonu net anlamda 1,1 milyar dolar iyileşirken, hisse senetlerine ilginin yeniden tırmandığını da not edelim.

ABD piyasalarının Juneteenth tatili nedeniyle kapalı olması, Asya seansına net yön vermedi. Bu sabah ABD vadeli işlemlerinde %0,25 oranında düşüşler göze çarparken, yeni gün başlangıcında Pasifik’in diğer ucunda ise iyimser bir seyrin hâkim olduğunu görüyoruz. Kore ve Hong Kong borsaları %1’in üzerinde yükselirken, gösterge endeks Tokyo borsası, güçlenen YEN nedeniyle yatay bir seyir izliyor. Japonya’da Mayıs ayında çekirdek enflasyon gıda fiyatlarının öncülüğünde yıllık %3,7’ye yükselerek son iki yılın zirvesine çıktığını ve merkez bankasının hedefinin üstünde kalmaya devam ettiği görüyoruz.

İsrail-İran savaşının şiddetlenmesi ve Trump’ın olası ABD müdahâlesine yönelik kararını iki hafta içinde açıklayacak olması, küresel piyasalarda temkinli iyimser bir seyre yol açtı. Petrol fiyatları jeopolitik risklerle desteklense de, Brent bu sabah %2,5 düşüşle 76,80 dolar seviyesine geriledi (son üç haftada yükseliş %19). Benzer bir etkinin kıymetli madenler cephesinde de etkili olduğunu görüyoruz. Altının ons fiyatı hafta genelinde %2,25 düşüşle 3,350 dolar seviyesine gerilerken, gümüşün ons fiyatı ise hafta başı 37,30 dolar seviyesine kadar yükselmesi ardından 35,80 seviyesine geri çekildi. Benzer bir şekilde riskin arttığı son günlerde değer kazanan dolar da (DXY) bu sabah kazanımlarını geri verdi.

Bu arada haftaya yapacağım sunum için çalışırken, Hürmüz Boğazı’nı ve İran’ın ihracatı hakkında derinlemesine araştırma yaptım. ABD ile Çin arasında başlayan jeostratejik rekabetin tetiklediği tarife savaşları tüm haşmetiyle devam ederken, İran’ın ihraç ettiği petrolün %90’ını kim alıyor biliyor musunuz? Evet, Çin! Büyük resimde, daha önce de değindiğim üzere, İsrail’in son dönemde Hamas ve Hizbullah gibi örgütlere yönelik artan operasyonel baskısı, İran’ın askeri ve nükleer altyapısına doğrudan saldırı ile uzun süredir beklenen ancak ertelenen rejimi devirme sürecinin fiilen başlaması, Suriye, Lübnan ve Irak gibi ülkelerdeki güç boşluklarını hep birlikte geniş bir açıdan değerlendirmek gerekiyor. Bu yeni tablonun şimdilik enerji fiyatları ve güvenlik politikaları üzerinden Türkiye’ye olumsuz etkisi ön planda olsa da, İran’ın etkisinin zayıflaması, Türkiye’nin diplomatik ve jeopolitik manevra alanını genişletebilir. Suriye’nin kuzeyindeki terör yapılarının tasfiyesi, PKK’nın silah bırakma sürecinin hızlanması ve belki de Kıbrıs’a kadar uzanacak daha dengeli bir diplomasi ortamının oluşması gibi olumlu gelişmelerin de önünü açabileceğini düşündüğümüzün altını bir kez daha çizmek istiyoruz. Tüm bu gelişmelerin belki de en dikkat çekici sonuçlarından biri ise, Çin’in enerji arz güvenliği açısından daha kırılgan ve dışa bağımlı hâle gelmesidir.

Mali piyasaların gündeminde bugün Türkiye cephesinde tüketici güven endeksi ve merkezi yönetim borç stoku, dışarıda ise İngiltere’de perakende satışlar ve ABD Philadelphia FED endeksi takip edilebilir. Herkese güzel bir hafta sonu dileriz.

TCMB net döviz pozisyonu (tüm swaplar ve hazine dövizleri hâriç)

1750393777de952173ce1360eb447297a426318bf9_1_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

GÜNCEL

Büyürken Batmak: Şirketlerin Sessiz Felaketi

Yayınlanma:

|

Şaşırtıcı ama gerçek, bazı şirketler büyürken iflas ederler. Peki nedenleri neler?

1. Kontrol etmek zorlaşır

Şirketler büyüdüklerinde hareket kabiliyetleri ve hızları artar.Bunu araba örnegi ile anlatabiliriz. 90 km de arabayı kontrol etmek kolaydır. Ama hızınız 150-160 km olduğu zaman işiniz zorlaşır. Üstelik 150-160 km ile giderken yapılan hataların bedeli çok daha büyük olur.

Şirketler büyürken kontrol sistemlerini kuramazlarsa hata yapma ihtimalleri artar. Büyürken daha fazla karar almanız gerekir. Eğer kararlarınızı sağlıklı verilerle almazsanız, hata yaparsınız.

2. Hırs ve egolar ön plana çıkar

Şirket büyüdükçe hırs ve egolar devreye girmeye başlar. Özellikle şirket sahipleri için büyüme süreçleri çok zorlayıcıdır. Çünkü büyümeyi yönetmeleri gerekir. Ama yönetilmesi daha zor olan 2 konu vardır: Hırslar ve egolar.

Büyürken iflas eden şirket öykülerinde genellikle işveren hırslarına rastlarız. Çünkü büyüme çok caziptir. Belirli bir noktadan sonra ise kumar gibidir. Kazanmaya başladıkça içiniz hırsla dolar. Sürekli daha fazlasını istersiniz. Kaybetmeye başladığınızda kendinizi durdurmanız zorlaşır. Hırsla kaybettiklerinizi kazanmaya çalışırsınız. Ama çoğu zaman başaramazsınız.

3.İnsan kaynakları yetersiz kalır

Şirketler büyürken çoğu zaman insan kaynakları aynı hızda büyümez. Şirketleri küçükken yönetebilen insanlar, şirket büyüdüğünde yönetemez hale gelir. Çünkü şirket büyürken operasyona boğulurlar. Başlarını işlerinden kaldıramazlar. Kendilerini geliştirmeyi ihmal ederler.

Şirket büyüdükçe çalışan sayısı artar. Bu durum yöneticilerin işlerini zorlaştırır. Yeni çalışanları adapte etmek ve uyumu sağlamak zorlaşır. Yöneticiler yeterliliklerini yitirmeye ve etkilerini kaybetmeye başlarlar. Şirket içinde bir kaos başlar. Bu çoğu zaman yangının ilk kıvılcımıdır.

4.Nakit akışı bozulur

Küçük şirketlerde nakit akışını yönetmek daha kolaydır. Çalışan sayısı arttıkça, daha büyük binalara geçtikçe maliyetler artmaya başlar. İşler iyi giderken bu maliyetler dikkat çekmez. Çünkü kazanırken, kayıplar daha az göze batar. Fakat işler azalmaya başladığında maliyetler ön plana çıkmaya başlar ve çoğu şirketin nefesi işler azaldığında hayatta kalmaya yetmez.

Nakit akışının bozulmasının bir diğer nedeni ise alacak ile borç ödemeye çalışmaktır. Birçok şirket alacakları ve borçları konusunda iyimserdir. Alacaklardan borçlar çıkarılır ve ortaya çıkan rakama göre artıdayım ya da eksideyim denir. Fakat özellikle kriz dönemleri alacak ile borcun ödenmediğinin yaşayarak öğrenildiği dönemlerdir. Borçlarınızı ödemek zorunda olursunuz ama alacaklarınızı tahsil edemezsiniz. Nakit akışınızı da yönetemezseniz, iflas kaçınılmaz olur.

Şirketler büyürken birçok faktörü göz önünde bulundurmalılar. Eğer şirketin yapısı büyümeye hazır değilse, büyümeye çalışmak şirket için iflasın en garantili yoludur. O yüzden büyüme süreçlerinde yonetici ve iş verenlerin çok hassas olmaları gerekir. Aksi takdirde kaybedileceklerin telafisi çoğu zaman mümkün olmaz.

Mustafa AKPINAR

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.