Connect with us

GÜNCEL

Yüz İşçiden 86’sı Sendikalı Değil

Yayınlanma:

|

Türkiye de her kriz sonrası, dolaylı veya açık yoldan, ücret ve maaşlar tırpanlanır. Ücret ve maaşlarda dolaylı yoldan tırpanlama TÜFE’yi düşük göstererek yapılıyor. Yine her krizden sonra tarımsal destekler azalır. 2001 krizinde de aynısı oldu.

2000 öncesi, sendikalar bu tür yanlışlara karşı çıkardı. Kamu oyu oluştururdu ve hükümetleri zorlarlardı. Bu günkü siyasi iktidar işçiyi sendikasızlaştırdı ve grevleri de dolaylı yoldan uygulamada yasakladı. Demokratik ülkelerde sık görünen grevler, Türkiye de artık yapılamıyor.

Öte yandan siyasi iktidar devlette de kendi sendikasını yarattı. Memurlar Memur-Sen’e üye olmak zorunda kaldı. Memur sen başkan veya mensupları Ak partiden milletvekili veya aday oluyor.

Bizde 1999 yılında sendikalaşma oranı yüzde 69,3 idi.  Bu oran yasalar ve düzenlemelerle 2023 yılında yüzde 14,42’ye kadar geriledi.

Sendikalaşma zayıfladığı için işçiler artık haklarına sahip çıkamıyor.

Söz gelimi asgari ücret masasında sendika yok gibi; azınlıkta kalıyor. Asgari ücret masasına en fazla üyesi olan ve fakat Türkiye de toplam işçi sayısının yalnızca yüzde 7,9’unu temsil eden TÜRK-İŞ oturuyor. Hükümet ve işveren işbirliği yaparak, eğer seçim arifesi değilse asgari ücret düzeltmesini yaşanan enflasyonun altında yapıyor.

İşçinin grev yapmasına da fiilen izin verilmiyor.  Siyasi iktidar Hükümetin grevleri 60 gün süreyle erteleme yetkisini keyfi kullanıyor. Yasa şöyle;’’ Karar verilmiş veya başlanmış olan kanuni bir grev veya lokavt genel sağlığı veya millî güvenliği bozucu nitelikte ise Bakanlar Kurulu bu uyuşmazlıkta grev ve lokavtı altmış gün süre ile erteleyebilir.”  Gel gör ki Milli Güvenliği bozucu etki yetkisi objektif değil, yoruma bağlıdır ve bu nedenle hükümet tarafından kullanılıyor. Söz gelimi Birleşik Metal-İş Sendikası tarafından alınmış olan grev kararının, milli güvenliği bozucu nitelikte görüldüğünden 60 gün süreyle ertelendi.

Erteleme kararı sonrası tarafların anlaşmamaları halinde grevlerin yeniden başlaması yasal olarak mümkün değil. Bu nedenle 60 gün içinde taraflardan ya anlaşmaları bekleniyor ya da toplu iş sözleşmesi Yüksek Hakem Kurulu tarafından sonuçlandırılıyor. Bu yapılmazsa sendikanın toplu iş sözleşme yetkisi düşüyor.

Hasılı, işçinin grev hakkı fiilen elinden alındı. Ama işçiyi temsil eden sendika olmadığı için, işçilerin eli kolu bağlı kalmış oluyor.

Piyasa ekonomisi ve geleneksel iktisat politikalarında da hedef insan refahıdır. Grev hakkı hem insani gelişme ve hem de toplumsal refah, sosyal huzur açısından gereklidir.

Dahası, reel ücretlerin düşmesi, toplam talebin düşmesine ve düşük büyümeye neden olur. Zengin – fakir farkının açılması ve ikili piyasa yapısına yol açar.

İşçiler de bilmelidir ki, her hükümet dikensiz gül bahçesi ister: Bu nedenle hak verilmez, alınır. İşçiler dağınık sendikaları toparlamaya zorlamalı. Sendikalaşmayı sağlamalıdırlar.

Erfenden KORMAZ – esfenderkorkmaz.com

Okumaya devam et

GÜNCEL

Trump: “Çin ile ticaret anlaşması imzaladık, sorada Hindistan var”

ABD Başkanı Donald Trump, Çin ile ticaret anlaşması imzaladıklarını, Hindistan ile de “büyük” bir anlaşma yapabileceklerini söyledi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Trump, Beyaz Saray’da düzenlenen etkinlikte, ekonomiye dair açıklamalarda bulundu.

ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, Ticaret Bakanı Howard Lutnick ve Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer’ın ülkelerle ticaret anlaşması yapmak için “fazla mesai” yaptıklarını ifade eden Trump, “herkesin anlaşma yapmak istediğini” dile getirdi.

Trump, birkaç ay önce basının “Gerçekten ilgilenen birileri var mı?” diye sorduğuna işaret ederek, “Daha dün Çin ile imzaladık. Herkesle anlaşma yapmayacağız. Bazılarına sadece bir mektup gönderip ‘Çok teşekkür ederiz, yüzde 25, 35, 45 tarife ödeyeceksiniz.’ diyeceğiz.” ifadesini kullandı.

“Harika” anlaşmalar yaptıklarını belirten Trump, “Belki Hindistan ile çok büyük bir anlaşma yolda. Hindistan’ı açacağız. Çin anlaşmasında ise Çin’i açmaya başlıyoruz. Daha önce asla mümkün olmayan şeyler gerçekleşiyor. Her ülkeyle ilişkimiz çok iyi durumda.” diye konuştu.

Trump, tarifeler sayesinde yapılan yatırımlara ve kurulacak fabrikalara değinerek, çip şirketi Texas Instruments’ın de ABD’de 60 milyar dolar harcayacağını bildirdi.

“Fed’in faiz oranını düşürmesi faydalı olurdu”

Trump, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell’a yönelik eleştirilerine de devam ederek, “Eğer Fed’de faiz oranlarını biraz düşürecek bir kişi olsaydı, bu faydalı olurdu. Bu adamla mücadele etmemiz gerekiyor, işini yapmıyor.” dedi.

2 puan faiz indirilmesinin 600 milyar dolar tasarruf sağlayacağını öne süren Trump, “Sadece bir kalem darbesiyle, bir cümleyle 1 trilyon dolar tasarruf edebilirsiniz. En yüksek faiz oranlarından birine sahip olmamız utanç verici. En düşük biz olmalıydık.” ifadesini kullandı.

Okumaya devam et

GÜNCEL

Şirketlerde Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeliği Neden Şart Olmalı?

Yayınlanma:

|

Yazan:

Şirketlerin kâr ederek sürdürülebilir şekilde büyümek ve marka değerlerini artırabilmeleri için, kurumsal yönetim ilkelerini benimseyerek kurumsallaşma yolculuğuna çıkmaları artık bir zorunluluk.

Bu süreçte en önemli sermaye ise şüphesiz kaliteli insan kaynağı. İnsan kaynağı deyince şirketin her departmanında görev yapan çalışanlar akla gelse de, bu yazımda şirketin geleceğine yön verecek vizyon ve stratejiler ortaya koyması gereken, icra kuruluna hedef belirleyecek ve bu hedeflerin takibini yapacak Yönetim Kurulu üyeleri özelinde bağımsız üyelere değinmek istiyorum.

Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeliği Nedir?

Malum şirketlerde genelde hissedar üyeler, işin doğası gereğince yönetim kurulu üyeleri olurlar. Hissedarların, şirket yönetim kurulu üyesi olabilmeleri için taşımaları gereken belirlenmiş özel şartlar yok. Ancak şirketin geleceğine yön verecek böylesine önemli bir kurulda yer alacak kişilerin günümüzün zorlu rekabet şartlarında asgari üniversite mezunu olması, en az bir yabancı dil konuşabilmesi, işin gerektirdiği deneyim ve bilgiye sahip olması beklenir.

Peki ama şirketi başarılı bir şekilde yönetmek, kurumsal bir yapıya evirerek daha da büyütmek, gelecek nesillere devredebilmek için sadece hissedar yönetim kurulu üyeleri yeterli mi? Maalesef hayır. Okuyucularımızın akıllarına, şirketlerin zaten profesyonel icra kurulları, genel müdürleri, direktörleri yok mu düşüncesi gelebilir. Tabi ki çoğu şirkette bu kişiler mevcut ama icra organları ile yönetim kurulunun görevlerinin net bir şekilde ayrılması ve icrada yer alan kişilerin aynı zamanda yönetim kurulu üyeliği şapkasını taşımaması gerektiğini artık hepimiz biliyoruz diye düşünüyorum. İşte bu nedenle şirketlerde bağımsız yönetim kurulu üyesi şart.

Her ne kadar Türk Ticaret Kanun’una göre bağımsız yönetim kurulu üyeliği yasal bir zorunluluk olmasa da Sermaye Piyasası Kanun’una göre halka açık şirketlerde bu bir zorunluluk. Nitekim, SPK tarafından yayımlanan Kurumsal Yönetim Tebliğinde de yönetim kurulu içerisindeki bağımsız üye sayısı toplam üye sayısının üçte birinden az ve her durumda bağımsız üye sayısı ikiden az olamayacağı düzenlenmiştir.

Konunun özüne değindiğimize göre, bağımsız yönetim kurulu üyesi nedir bu soruya cevap verecek olur isek, icrada görevli olmayan, üyelik haricinde şirkette başkaca herhangi bir idari görevi veya kendisine bağlı icrai mahiyette faaliyet gösteren bir birim bulunmayan ve şirketin günlük iş akışına ve olağan faaliyetlerine müdahil olmayan kişi olarak tanımlanabilir.

Kimler Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Olabilir?

Kurumsal Yönetim Tebliğine göre özetle aşağıdaki kriterlerin tamamını taşıyan yönetim kurulu üyesi bağımsız üye olarak nitelendirilir:

  • Şirket hissedarı olmamalı
  • Son beş yıl içerisinde, şirkete önemli ölçüde hizmet ve ürün sağlayan firmaların herhangi birisinde ortak, çalışan veya yönetim kurulu üyesi olmamalı
  • Son beş yıl içerisinde, başta şirketin denetimi (vergi denetimi, kanuni denetim, iç denetim de dahil), derecelendirilmesi ve danışmanlığı olmak üzere, yapılan anlaşmalar çerçevesinde şirketin önemli ölçüde hizmet veya ürün satın aldığı veya sattığı şirketlerde, hizmet veya ürün satın alındığı veya satıldığı dönemlerde, ortak (%5 ve üzeri), önemli görev ve sorumluluklar üstlenecek yönetici pozisyonunda çalışan veya yönetim kurulu üyesi olmaması.
  • Bağımsız yönetim kurulu üyesi olması sebebiyle üstleneceği görevleri gereği gibi yerine getirecek mesleki eğitim, bilgi ve tecrübeye sahip olması.
  • Bağlı oldukları mevzuata uygun olması şartıyla üniversite öğretim üyeleri hariç, kamu kurum ve kuruluşlarında üye olarak seçildikten sonra tam zamanlı çalışmıyor olması.
  • Gelir Vergisi Kanunu’na göre Türkiye’de yerleşik olması.
  • Şirket faaliyetlerine olumlu katkılarda bulunabilecek, şirket ortakları arasındaki çıkar çatışmalarında tarafsızlığını koruyabilecek, menfaat sahiplerinin haklarını dikkate alarak özgürce karar verebilecek güçlü etik standartlara, mesleki itibara ve tecrübeye sahip olması.
  • Şirket faaliyetlerinin işleyişini takip edebilecek ve üstlendiği görevlerin gereklerini tam olarak yerine getirebilecek ölçüde şirket işlerine zaman ayırabiliyor olması.
  • Şirketin yönetim kurulunda son on yıl içerisinde altı yıldan fazla yönetim kurulu üyeliği yapmamış olması.
  • Aynı kişinin, şirketin veya şirketin yönetim kontrolünü elinde bulunduran ortakların yönetim kontrolüne sahip olduğu şirketlerin üçten fazlasında ve toplamda borsada işlem gören şirketlerin beşten fazlasında bağımsız yönetim kurulu üyesi olarak görev almıyor olması

Sonuç

Günümüz dünyasında eğer bir şirketin yönetim kurulu, şirketin yeni ufuklara yelken açmasını sağlayabilecek vizyona sahip, hızlı ve rasyonel kararlar alabilen, icra kuruluna şirketin vizyonu doğrultusunda yön verebilen, strateji belirleyen, tabiri caiz ise şirketin beyni olabilecek insanlardan oluşuyor ise o şirketin bir geleceği olması mümkün. Bu kurulun üyelerinin sadece hissedarlardan oluşması ise maalesef yeterli olmamakta. Mutlaka alanında uzman profesyonel yönetici, mali işler & finans uzmanı, hukukçu, mühendis veya akademisyen olan bağımsız üyelerin şirket yönetim kurulunda yer almaları bu anlamda son derece önemli ve değerli bir kazanım. Bu kişiler, çıkar çatışmasından uzak kalarak, icrada görevli olmayan yönetim kurulu üyeleri içerisinde görevlerini hiçbir etki altında kalmaksızın yapabilme olanağı ile de tüm paydaşlara ayrıca güven verebilirler.

Son söz olarak, gerek hissedar kökenli gerekse bağımsız olsun, şirketlerimizde kadın yönetim kurulu üyelerimizin sayısının artması da en büyük temennimiz.

Onur ÇELİK-CFO/YMM

Okumaya devam et

GÜNCEL

CGTN: Çin ve Orta Asya ülkeleri iş birliğini pekiştirme sözü verdi

Yayınlanma:

|

Yazan:

CGTN, Astana’da düzenlenen ikinci Çin-Orta Asya Zirvesi’yle ilgili Çin ve beş Orta Asya ülkesinin Ebedî İyi Komşuluk ve Dostane İş Birliği Anlaşması’nı imzalamasının önemini vurgulayan, ortak kalkınmayı ve bölgesel iş birliğini teşvik etmek amacıyla Kuşak ve Yol Girişimi aracılığıyla aralarındaki ortaklıkları güçlendirmeye yönelik ortak taahhüde dikkat çeken bir makale yayımladı.

Tarihte ilk defa, bir Orta Asya ülkesi Çin-Orta Asya Zirvesi’ne ev sahipliği yaparken Çin ve beş Orta Asya ülkesinin liderleri salı günü Kazakistan’ın başkenti Astana’da düzenlenen ikinci zirve için bir araya geldi.

Altı ülkenin zirvede Ebedî İyi Komşuluk ve Dostane İş Birliği Anlaşması’na imza atması yeni bir dönüm noktası oldu.

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping açılış konuşmasında anlaşmanın amacının ülkeler arasındaki ebedî dostluk ilkesini hukuki bir zemine oturtarak güvence altına almak olduğunu belirtti.

Başkan Xi Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan cumhurbaşkanlarının katıldığı zirveye değinerek “Bu anlaşma bugün için bir dönüm noktası, yarın içinse bir temel taşı.” diye belirtti.

Çin-Orta Asya Ruhunu Yaşatmak

Başkan Xi salı günü yüksek nitelikli kalkınma sayesinde ortak modernleşme arayışına yönelik karşılıklı saygı, karşılıklı güven, karşılıklı çıkar ve karşılıklı yardımlaşma ilkelerini simgeleyen Çin-Orta Asya Ruhunu övdü.

Çin, bir Çin-Orta Asya Mekanizması kurulmasını 2020’de teklif etti. 2022’de aralarındaki diplomatik ilişkilerin 30. yıl dönümünü kutlamak için düzenlenen sanal zirvede, ülkeler mekanizmanın devlet başkanları düzeyine yükseltilmesi teklifinde bulundu.

Bu teklif Çin’in kuzeybatısındaki Xi’an şehrinde düzenlenen ilk Çin-Orta Asya Zirvesi’yle 2023’te hayata geçirildi. Liderler, bu üst düzey toplantının iki yılda bir Çin ve Orta Asya Ülkeleri arasında dönüşümlü olarak yapılmasını kararlaştırdı.

İki yılın ardından, birinci zirvede varılan mutabakatın her alanda hayata geçirildiğini belirten Başkan Xi, iş birliği yolunun istikrarlı bir şekilde genişlediğini ve dostluğun her zamankinden daha güçlü filizlendiğini ekledi.

CGTN’nin yakın zamanda yaptığı bir ankete göre katılımcıların %90’ı Çin-Orta Asya Mekanizması’nın çekişmeyle veya rekabetle ilgili olmadığını, iki taraf için de istikrar, kalkınma ve geleceğe odaklanan iş birliği arayışı için kurulan bir çerçeve olduğunu düşünüyor.

Çin bugüne dek geniş kapsamlı stratejik ortaklıklar kurdu, Kuşak ve Yol iş birliği belgeleri imzaladı ve ortak bir geleceği paylaşan bir topluluk inşa etme vizyonunu ikili ilişkiler düzeyinde beş Orta Asya ülkesinin tümüyle hayata geçirdi.

Çin-Orta Asya Mekanizması Genel Sekreteri Sun Weidong bunun, yüksek düzeyli stratejik karşılıklı güveni ve karşılıklı yarar sağlayan iş birliğini derinleştirme konusundaki kararlılığı her yönüyle gözler önüne serdiğini ifade etti.

Kuşak ve Yol Girişimi’nin sağladığı yüksek nitelikli kalkınma

Başkan Xi Astana zirvesinde ülkelere Çin-Orta Asya Ruhu doğrultusunda hareket etme, yepyeni bir enerjiyle ve daha pratik önlemlerle iş birliğini pekiştirme, Kuşak ve Yol Girişimi’nin (BRI) sağladığı yüksek nitelikli kalkınmayı teşvik etme ve bölge için ortak bir geleceği paylaşan bir topluluk inşa etme amacı doğrultusunda hızla ilerleme çağrısında bulundu.

Başkan Xi, Kuşak ve Yol Girişimi’nin temel unsurlarından biri olan İpek Yolu Ekonomik Kuşağı’nı ortaklaşa inşa etme hayalini ilk kez 2013’te Kazakistan’ın başkentinde açıklamıştı.

Çin ve bölge ülkeleri bu girişim sayesinde ticaret, dijital ekonomi ve bağlanabilirlik alanlarında güçlü iş birliklerine imza attı. Çin, bölgenin en büyük ticaret ortağı ve önemli bir yatırım kaynağı oldu. Gümrükler Genel Müdürlüğü verilerine göre Çin-Orta Asya arasındaki ticaret hacmi 2024’te rekor seviyeyle 94,8 milyar dolara ulaştı; Çin’in bölgeye yaptığı toplam yatırım ise 30 milyar doları aştı.

CGTN anketine göre katılımcıların %92,4’ü Kuşak ve Yol Girişimi’nin Çin ve Orta Asya arasındaki yüksek düzeyli iş birliğini destekleyen, kamu yararına hizmet eden önemli bir uluslararası proje olduğunu kabul ediyor.

Başkan Xi salı günü Çin ve Orta Asya ülkelerine aralarındaki iş birliği çerçevesini daha sonuç odaklı, verimli ve fazlasıyla entegre hâle getirmek amacıyla optimize etme çağrısında bulundu.

İş birliğinde ticareti kolaylaştırmaya, endüstri yatırımlarına, bağlantısallığa, yeşil madenciliğe, tarımda modernleşmeye ve personel değişimine odaklanmak ve daha fazla projeyi hayata geçirmek konularında çaba gösterilmesi gerektiğini belirtti.

Başkan Xi, söz konusu iş birliğini teşvik etmek amacıyla Çin’in yoksullukla mücadeleye, eğitim alanında değişim programlarına, çölleşmeyi önlenme ve kontrol etmeye odaklanan üç iş birliği merkezinin yanı sıra ticareti kolaylaştırmaya yönelik bir iş birliği platformu kuracağını duyurdu.

Liaoning Üniversitesi’nin Rusya, Doğu Avrupa ve Orta Asya Ülkeleri Araştırma Merkezi Müdürü Cui Zheng, CGTN’de yayımlanan bir görüş yazısında şu anki uluslararası ortam ışığında iş birliği modelinin önemini vurguladı.

Cui, yükselişteki korumacılığın damga vurduğu bir küresel ortamda Çin-Orta Asya ortaklığının bağımsızlığa saygı gösteren, karşılıklı çıkarı gözeten ve Küresel Güney’in sesini güçlendiren yeni bir diplomatik iş birliği modelini temsil ettiğini dile getirdi.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.