Connect with us

Ayşe Muzaffer Sunguroğlu

TÜRKİYE’DEKİ BANKACILARIN YETKİLERİ, SORUMLULUKLARI VE MÜKTESEP HAKLARI RAPORU (2)

Yayınlanma:

|

Ülkemizdeki sosyal güvenlik sistemi içinde bankacılar 5510 sayılı kanun ile SSK sisteminde çalışan bazında ancak niteliği farklı olan 1964 yılı 506/20 sayılı kanun ile vakıflar mevzuatı ile çalışmaktadırlar.

Bu farklılığın nedeni öncelikle hizmet sektöründe kamusal bir işin niteliği ve yıpranma payı olmuştur. Şöyleki;

1) Bankalar anonim şirket olarak kurulmuş olmasına ragmen, çalışan bazında ‘’Bankacılık Kanunu’’ na tabidirler.A.Ş. çalışanı olduğu halde, çalışanın temsil, yetki, sorumluluk ve iş akışının belirlendiği tek kanundur.Olağanüstü sorumluluk içeren karma hukuk sistemine tabidirler.

Bankacılar ülke endüstrisine yön veren çalışanlardır.Alınan yetki sorumluluk yıpranma payı ve en önemlisi alınan risk, kanunlar önünde bankacıları tek tek sorumlu tutarak ülkenin tüm sektörlerinde en üst finansal koordinatörü olarak yetkilendirmiştir.

Dolayısıyla öncelikle tüzüklerimizdeki çalışan niteliğimizin “ devlet memuru “ olmasına rağmen SSK işçi statüsü olmasına çevrilmesi müktesep hak kaybıdır. Bankacılar için ayrı bir sosyal güvenlik kanunu ile güvenceye alınmalıdır.

2) Çalışanlar, ödedikleri primlerle özel sandıkların vakıflarının üyeleri olarak müktesep hakka sahip olmuşlardır.
Vakıflar Mevzuatı yönünden,özel sağlık hizmeti ve ödedikleri primler yönünden tüzüklerine bağlı emekli ikramiyeleri,emekli maaş bağlama oranları ve yıllık zamları,ayrıca teknik bilançosu artıdan gelirleri ve sosyal hakları,garantör kurumun ek destekleri bulunmaktadır.

BANKACILIK

Bankacılık ülkelerin tüm sektörlerininin lokomotifi olan kamusal bir hizmet  sektörüdür.
Ekonomik büyüme bütün ülkeler açısından oldukça önemlidir. Ülke ekonomilerinin temel hedefleri arasında yer alan ekonomik büyümenin gerçekleştirilmesi ve bunun yanında büyümenin sürdürülebilir kılınması gereklidir.
Yapılan analiz sonucu, bankacılık sektörü gelişimi ile ekonomik büyüme, sermaye birikimi ve verimlilik artışı arasında pozitif ve güçlü bir ilişki tespit edilmiştir. Ayrıca, banka kredilerinin sermaye birikimini ve verimlilik artışını pozitif yönde etkilediği tespit edilmiştir
Finansal aracılık yapma, likidite sağlama, kredi talep edenleri değerlendirme ve izleme, gelir ve servet dağılımını etkileme, para politikalarının etkinliğini arttırma ve ulusal ve uluslararası ticareti geliştirme bankaların ekonomik sistem içindeki en önemli işlevlerindendir
Bankacılık Sektörünün Ekonomik Büyüme Üzerindeki ihtiyaçların karşılanmasında  önemli bir rol üstlenerek beşeri ve istihdam gelişimine katkı sağladığı hem de uzun vadede yatırımlara kaynak oluşturarak üretimi arttırmak suretiyle reel GSYİH’yı  attırmada yardımcı olduğu görülmektedir.

TÜRKİYE’DE BANKACILIK

Ülkemizde finansal istikrardan sorumlu kurumlar; sistemik riskin takibi ve yönetimi kapsamında özellikle makro riskleri azaltıcı politikalar uygulayarak çeşitli tedbirler almaktadır.
Söz konusu kurumlar ve finansal istikrarın sağlanması ile ilgili görev, yetki ve sorumlulukları şu şekildedir:

Merkez Bankası

Fiyat istikrarı ve finansal istikrar çerçevesinde para ve kur politikası ve ödeme sistemleri Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Bankalar ve finansal holding şirketleri ile finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin düzenlenme ve denetlenmesi

Hazine Müsteşarlığı

Kamu finansmanı ve mali politikalar ile sigortacılık şirketlerinin düzenlenme ve denetlenmesi

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)

Sermaye piyasası ve aracı kurumların düzenlenme ve denetlenmesi

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF)

Tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması ile bankaların çözümlenmesi diğer yandan, Hazine Müsteşarlığı, BDDK, SPK, TMSF ve Merkez Bankası’nın imzaladığı çeşitli iş birliği ve bilgi paylaşımı protokolleri de; bu kurumlar arasındaki işbirliği, koordinasyon ve bilgi paylaşımını artırmaktadır. Bu iş birliği; finansal istikrarın sağlanması ve korunması ile sistemik riskin izlenmesi ve yönetimi konularında katkı sağlar.

Türkiye’de kurulacak bir bankanın mutlaka anonim ortaklık biçiminde olması gerekir. Bu bakımdan bankalar da, kuruluşlarında, esas sözleşme değişikliklerinde, sermaye artırımlarında önce Türk Ticaret Kanunu’nun anonim ortaklıklar hakkındaki düzenlemelerine; yanısıra Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın iznine tabidirler. TTK.’nun anonim şirketler ile ilgili hükümlerine, diğer yandan ise, Bankacılık Kanunu’na tabi
bulunmaktadırlar. Ayrıca anılan kanunlarda açıklık bulunmayan hallerde, genel hukuki hükümler caridir.

TÜRKİYE’DE BANKACILAR

Bankacılar bu fonksiyonlarını yerine getirmeye çalışırken, bir yandan modern işletmecilik yöntemlerine uygun hareket etmek, diğer yandan da tabi olduğu mevzuata uymak zorundadır. Bu çerçeve dahilinde temsil yetkisini kullanmak durumunda olan banka çalışanının mer’i hukuktaki yetki ve sorumluğu çok yönlü ve çok fazladır.

Karma hukuk mevzuatına tabi çalışan bankacıların görev yetki ve sorumluluğu, olağanüstü sorumluluk içeren mevzuata dayalıdır.

Ayrıca, manuel bankacılıktan otomasyona geçişi gerçekeştiren dönem bankacıları, tüm bilgi ve yetkinliklerini sisteme entegre ederek ülkemizin büyümedeki hızını çok fazla yükseltmişlerdir.

Anonim şirket statüsünde kurulan bankalar, hizmet sektöründe olması nedeniyle banka çalışanlarının oluşturduğu bir kurum olup çalışanların yukardaki yetki ve sorumlulukları ise tüm yukardaki kurumların çalışma esasını belirleyen;

‘’Türkiye’de kurulu mevduat bankaları, katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankaları, yurt dışında kurulu bu nitelikteki kuruluşların Türkiye’deki şubeleri, finansal holding şirketleri, Türkiye Bankalar Birliği, Türkiye Katılım Bankaları Birliği, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ve bunların faaliyetleri bu Kanun hükümlerine tâbidir. Özel kanunlarla kurulmuş olan bankalar hakkında da kanunlarında yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanunhükümleri uygulanır’’

kapsamlı Bankacılık kanunu ile çalışan açısından hazırlanmış tek kanun olup bu bağlamda yönetim yapı ve çalışma süreçlerine ve ilkelerine ilişkin yönetmeliği ile belirlenmiştir.

Tüm vakıf tüzüklerinde görüleceği üzere, bankacıların maaşlar ve aylık bağlama kriteri aslında ve özünde SSK Çalışanı değil, ‘Devlet Memuru’ olarak belirlenmiştir. Yani aslında işin niteliği SSK Çalışanı değil Devlet Memuru veya bankacılara özel ‘’Özellikli İşci‘’ sosyal güvenlik sistemi kriteridir.

Ayşe Muzaffer Sunguroğlu
Garanti Bankası Emeklileri Dayanışma Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı

GAREMDER- GARANTİ BANKASI EMEKLİLERİ DERNEĞİ | Facebook

GAREMDER – Garanti Bankası Emeklileri Dayanışma Derneği (@garemder) 

***************

EK OKUMA:

ÖZEL BANKA SANDIKLARI SOSYAL GÜVENLİK RAPORU / 2024

Okumaya devam et

Ayşe Muzaffer Sunguroğlu

GAREMDER ilk Yönetim Kurulu Başkanı’ndan Kamuoyuna Açıklama

Yayınlanma:

|

Değerli emeklilerimiz ve geleceğin emekli çalışan arkadaşlarımız,

Garanti Bankası Emeklileri Dayanışma Derneği / GAREMDER derneğimizin kuruluşundan Geçici Yönetim sonrası ilk Yönetim Kurulu Başkanı olarak sizlerle iki buçuk yıl beraberdik. Bu kısa dönemde ilk Yönetim Kurulumuz ve Denetim Kurulumuz ve 100 aşkın Danışma Kurulları ile birlikte ortak akılla ve BİZ bilinci ile derneğimizi, Bankamızda, Vakfımızda, Emekli Bankacılar Derneği Platformunda ve kamuoyunda kurumsallık çalışmaları ile markalaştırdık. Sizlerle bir bütün olduk.

Bizlerin, Sosyal Güvenlik Sistemindeki 20 yıldır yaşanan mevzuata dayalı mağduriyeti için gerekli tüm adımlarda yolumuzu yarıladık. Bu süreçte mevcut mevzuata veya jeste dayalı sizlere tüm maddi olanakların da oluşmasında Vakfımızla birlikte çalıştık. Vakfımıza ve Bankamıza şahsen çok teşekkür ederim.

Derneğimizin kuruluşundan 8 Mart 2022 ile ilk Yönetim Kurulu dönemi bitiş tarihi olan 28 Şubat 2025 arasındaki tüm süreçlerdeki mali ve idari denetimimiz de öncelikle derneğimiz Denetleme Kurulu, İç İşleri Bakanlığı Sivil Toplum ve ilişkiler Müdürlüğü Dernekler Masası ve İstanbul Valiliği Kadıköy Kaymakamlığı denetimini başarılı olarak geçirdik. Olağan Genel Kurul sonrasında da yasal süresinde ilk Yönetim Kurulundan ikinci Yönetim Kuruluna olan devir teslim işlemi de 6 Mart 2025 de tamamlanmıştır.

Genel Kurulda ilk Yönetim ve Denetim Kurulumuz ibra edilip ve yeni Yönetim ve Denetim Kurulu onanmış olmasına rağmen ikinci dönem Yönetim Kurulu ilk toplantı anında, benim listemden seçilen iki Yönetim Kurulu üyesi başkanlığıma şerh koymuş olup, orantısız güç kullanmaları nedeniyle daha sonra etkilenen üç Yönetim Kurulu üyesi ile birlikte, Yönetim Kuruluna detaylı Konsolide Soru / Cevap Raporumu,
19 Nisan 2025 de iletmeme rağmen mesnetsiz polemiklerinin ve teknik yanlışlarının devamı ile derneğimiz maalesef çalışamaz hale gelmiştir. Bu yüzden Olağanüstü Seçimli Genel Kurul kararı alınmış olup ,Yönetim Kurulundan ayrıldığımı iletirim.

Ancak, derneğimizin kuruluşundan ilk Yönetim Kurulu dönemi bitişine kadar olan çalışmaların resmi kurumlarca da olan denetimlerle de başarılı olarak tamamlandığı göz ardı edilerek başta şahsıma ve dolayıyla İlk Yönetim ve Denetim Kurulumuza yapılan mesnetsiz eleştirileri kabul etmemiz mümkün değildir.

Olağanüstü Seçimli Genel Kurulda, derneğimize bu kadar büyük emek vermiş Kurucular Kurulu Geçici Yönetim ve İlk Yönetim ve Denetim Kurulunun çalışmaları ve başta derneğe üye olmaktan bile çekinen emeklilerin, mevcutta derneğe bu kadar kısa zamanda 1300 üye adetini geçen siz değerli üyelerimizle birlikte, özellikle emek veren 100’ün üzerindeki Danışma Kurullarının da emekleri ve camianın umutlarının korunması adına, derneğimizin daha da gelişmesi için sizlerin her zamanki BİZ bilincinin devamında da sağ duyulu, teknik ve diplomatik kurumsaldan gelmiş yapınıza ben şahsen inanıyorum, güveniyorum.

Sevgi ve Saygılarımla,
Ayşe Muzaffer SUNGUROĞLU

Okumaya devam et

Ayşe Muzaffer Sunguroğlu

BANKA EMEKLİLERİ: Maaşlarımız açlık sınırının altındadır

Yayınlanma:

|

GARANTİ BANKASI EMEKLİLERİ DAYANIŞMA DERNEĞİ – GAREMDER
BASIN DUYURUSU

Bizler bankacılar olarak öncelikli talebimiz yaklaşık 500 bin emekli/ çalışan Bankacı Vakıf üyesinin etkilenen aileleri ile en az 2/3 milyon kişinin 2008 yasası kaynaklı mağdur olduğumuz müktesep haklarımızın geri alınması ve korunması ile gerekli yeni yasal düzenlemelerin yapılması ve banka vakıflarının mali ve idari yapısının garantör kurumlarla sürdürülebililirliğinin sürekliliği sağlanmasıdır.

Bizler SGK sisteminin dışında primlerini Özel Sandıklara ödemiş bankacılar olarak, tüzüklerimizdeki maaş zamları ve aylık bağlama oranlarını 2008’de çıkmış olan yasa nedeniyle uygulayamıyoruz.

Dolayısıyla mevcut 2024 emekli maaş zamları;

1) SGK da, SSK, Bağkur ve Memur Emekli maaş zamlarının oransal farklılığının eşitlik ilkesine aykırı olması,

2) Biz bankacıların SGK dışı Özel Sosyal Güvenlik sisteminde prim ödemiş olmamız ve mevcut yasadan kaynaklı mağduriyetimiz nedeniyle kabul edilemez.

Enflasyona yenik düşmüş maaşlarımız çoğunluğu açlık sınırının altındadır.

Mağduriyetimizin giderilmesi için biz bankacılar için sosyal güvenlik sisteminde gerekli yasal düzenlemeler yapılana kadar 2025 SSK emekli zamlarının en az Asgari Ücret olarak Memur zamları ile aynı olmasını talep ediyoruz

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Garanti Bankası Emeklileri Dayanışma Derneği
Yönetim Kurulu

Okumaya devam et

Ayşe Muzaffer Sunguroğlu

BANKACILAR ‘BANKA MEMURU’ STATÜSÜ İSTİYOR

Bankacılar 3 ana talepleri ile gündem yaratmaya devam ediyor:
1- Tüm Bankacıların Özlükteki Hukuki Kimliği “Banka Memuru” olarak Kanunlaşmalı
2- SGK, BAĞKUR, EMEKLİ SANDIĞI dışında 4. kol olarak kuurlmuş Banka Özel Sandık Vakıfları tasfiye protokolünden çıkarılmalı,
3- Bankalar kurdukları ve yönetiminde yer aldıkları Özel Sandık Vakıflarını ve Tüzükleri bazında emekli Maaş ve Sağlık haklarını korumaya almalıdır…

Yayınlanma:

|

Küresel ekonominin temel taşı olan ve sosyal güvenlikte pirimlerini SGK dışı özel sandık vakıflarına yatırmış bağlı bankacılar olarak öncelikli talebimiz; Yaklaşık 500 bin emekli/çalışan bankacı vakıf üyesi etkilenen aileleri ile birlikte en az 2 milyon kişi mevcut mevzuattan kaynaklı mağdur olmaktadır. Anayasal kazanılmış haklarımızın geri alınması ve korunması kaydıyla, banka sosyal güvenlik özel sandık vakıflarının güncel gerçek aktüerya tespiti ile mali ve idari yapısının sürdürülebilirliğinin sorumlu garantör bankalarca, bankaların iflası halinde doğal kefaleti hazine tarafından sağlanmasıdır.

Ülkemizde 2001 banka krizinin yarattığı ve bu konuda tüm özveriyi veren biz bankacıların ve pirim ödediğimiz banka özel sandık vakıflarının 20 yıldır mağdur olduğu ve sosyal güvenlik vakıflarını tasfiye protokolünde gibi çalıştıran, sosyal güvenlik vakıflarını ve üyelerini belirsiz bir gelecekte bırakan aşağıdaki üç kanuna dayalı mevcut mevzuat nedeniyle çoğumuzun maaşları açlık sınırının altındadır.

Önerimiz;

1) Bankaların kurdukları sosyal güvenlik vakıflarına fon aktarmasını yasaklayan 2005 yılı 5411 sayılı Bankacılık Kanunu 58.maddesi,
2) Son imza ile yürürlülüğe girmemiş olması nedeniyle hükmü esastan tartışmalı özel sandıkların toplu devrini öngören ve bu kanun yürürlülüğe girmediği halde emekli maaş zamlarını anayasanın kazanılmış haklarına aykırı olarak SSK oranlarına bağlayan 2008 yılı 5510 sayılı kanun geçici 20 maddesi,
3) 2008 yılı 5510 /yasası geçici 20 maddesinin son imza ile yürülükte olmadığı güncel dönemde, 2005 yılı 5411 yasası 58 maddesi ile korumasız kalmış banka özel sandık vakıflarının ifllası halinde aktifi ve pasifi ile devrolacağı ve bu durumda tüm kazanılmış haklarda mağduriyet yaşatacak 1964 yılı 506 sayılı kanun geçici 20 maddesi ek 36 maddesi,

Birlikte yeniden değerlendirilerek,

1) Öncelikle, hangi sosyal güvenlik sisteminde olduklarına bakılmaksızın tüm bankacıların, banka özel sandık vakıf tüzüklerinde de olan emekli krtiteri, TCMB ile eş değerli ‘banka memuru’ işalan niteliğine dayalı emekli olma kriterini belirleyen sosyal güvenlik kanununun olması,

2) Sosyal güvenlik sisteminde özel banka sandık vakıflarının sosyal güvenlik vakıfları olması nedeniyle SGK sisteminde 4.kol olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına idari olarak bağlı kanunu olması ve ilgili vakıf tüzüklerinin bu kanuna göre uygulanması

3) Bankaların, kurdukları sosyal güvenlik vakıfları için ayırdıkları karşılığının, bankacıların tespit edilecek kazanılmış haklarının tespiti ile yeniden revize edilmesi ve mevcut vakıfların gerçek aktüeryalarının tespiti kaydıyla; Bankaların kurdukları özel sandık vakıflarının gerçek aktüeryalarının tespiti ile İlgili, vakıflara kazanılmış haklarla yeniden değerlendirilmiş karşılık tablosu ile fon aktarımı yapılarak banka özel sandık vakıflarının sürdürülebilirliğinin sağlanması Bankası olmayan banka özel sandık vakıflarının bankacıların kazanılmış haklarının tespiti ve hazinenin doğal kefaletinde korunmasının sağlanması.

4) Sağlıkta anayasal haklara göre yeknesak uygulamalar sağlanması

5) Vakıf Genel Kurul temsilinde anayasal hak olarak emeklilerin temsil hakkını kullanmasının sağlanması

Konularında ilgili taraflarla TBB de gerekli komisyonun kurularak, yeni yasa taslaklarının TBMM ye sunulması ile tüm mağduriyetimizin giderilmesini talep ediyoruz.

“BANKA MEMURİ STATÜSÜ NEDEN GEREKLİ?”

GAREMDER Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Sunguroğlu konu ile ilgili dört konunun önemini belirterek açıklamalarda bulundu:

Sunguroğlu’ya göre birincisi, tüm bankacıların TCMB gibi eşdeğer hukuki kimliğinin olması gerekmektedir.

Bilindiği gibi Bankacılar, olağanüstü sorumluluk içeren, kamusal ağırlaştırılmış yükümlülük taşıyan ve karma hukuka tabi çalışanlardır. Banka sermaye grubu bankanın ticari bilançosundan, bankacılar da icrasından sorumludur.
Bankaları banka yapan bankacılardır, aldığı yetki ve sorumluluk ile tüm ülke ekonomisine hatta endüstrisine yön vermektedir. Bu nedenle Türkiye Bankalar Birliği  çatısı altındadır ve sadece bankacılara özel mesleğin icrasında Bankacılık Kanunu ile kanunu olan da tek meslek grubudur.  Ancak sosyal güvenlik sisteminde bankacıların işalan/emekli hukuki kimliği ve hakları konusunda yasal düzenleme bulunmamaktadır.
Bizler SGK sistemi içinde ve dışında primlerini özel sandıklara ödemiş karma hukuka tabi kamusal iş yapan bankacılarız. TCMB A.Ş. olmasına rağmen, çalışanı da emekli olma kriteri ile birlikte 1211 sayılı özel bir kanun ile sosyal güvenlikte yer almıştır. Primlerini Emekli Sandığına ödemektedirler ancak hukuki kimlikleri devlet memuru değildir.
Primlere esas emekli maaşlarını Emekli Sandığı normları ile almakla birlikte kendi içlerindeki yetki bazlı skalalarına dayalı ek ödemeler ile emekli olmakta ve buna bağlı da doğal olarak yeşil pasaport hakları bulunmaktadır.
TCMB çalışanının hukuki kimliği ‘Banka Memuru’ dur. Banka özel sandık vakıflarının tüzüklerinde çalışanın kimliği ‘Memur’ dur.
Hangi sosyal güvenlik sistemine pirim ödemiş olduklarına bakılmaksızın tüm bankacıların TCMB eşdeğerli, işalan/emekli kimliği ’Banka Memuru ‘olmalıdır.

Sunguroğlu’ya göre ikincisi, Sosyal güvenlikteki banka özel sandık vakıflarının, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığına idari olarak bağlı temel haklardan oluşan ayrı bir kanununun olması gerekmektedir.

SGK sistemi içindeki SSK, Bağkur, Emekli Sandığı dışında Yargıtay kararı ile 4.kol sosyal güvenlik sisteminde olan bankacıların, bağlı olduğu banka özel sandık vakıfları ile ilgili ayrı bir sosyal güvenlik kanunu bulunmamaktadır. Bu nedenle e-devlettte de emekli kimliğimiz bulunmamaktadır.
SSK, Bağkur ve Emekli Sandığı (SGK) idari olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlıdır.
Özel banka sandıkları vakıfları idari olarak sosyal güvenlikte uzmanlık alanı olmayan Kültür ve Turizm Bankanlığına bağlıdır.
Devletin SGK’lılara kanunla uyguladığı bayram ikramiyeleri, promosyonlar gibi kazanımlardan, özel banka sandık vakıfları mensupları olarak hukuken SGK’lı sayılmadığımız için ancak uzun süren mücadeleler ve hatta mahkemeler yoluyla bu haklara ulaşabiliyoruz. Ayrıca tüm vakıflarda temsil sorunu yaşıyoruz.

Sunguroğlu’ya göre üçüncüsü, Anayasaya ve kazanılmış haklara aykırı olan ve son imza atılmadığı için yürürlülüğü esastan tartışmalı 2008 yılı 5510 kanunu geçici 20 maddesi ve bağlı maddelerin yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.

Son imza ile yürürlülükte olmadığı halde,2008 yılında çıkan, tüm banka özel sandık vakıflarının SGK’ya devrini öngören 5510 sayılı geçici 20 maddesi nin çalışan tek maddesi ile maaşlar ve aylık bağlama oranı SSK işci oranlarına bağlanmıştır. Özel banka sandık vakıf tüzükleri gereği, çalışana dayalı emekli kriteri, maaş zamları ve aylık bağlama oranları mevcut mevzuat nedeniyle uygulanamıyor.
2005 yılında çıkan SGK’ya devir kanunun Anayasa Mahkemesinnce iptal gerekçesi olan ‘fazla olan hakların aza indirilemiyeceği‘ kararına rağman ayrıca, bu yasanın çıkış tarihinden bir gün önce işe başlamış olan vakıf üyelerinin kazanılmış hakları gözönüne alınmamış olup bu maddesi ile de anayasaya ve kazanılmış haklara aykırıdır.
Ayrıca, maaşlar dışı korunmuş olması gereken vakıf tüzüklerinin ve buna bağlı yönetmeliklerinin bazı vakıflarca değiştirilmesi nedeniyle başta sağlık uygulamalarında mağduriyet yaşamaktayız.

Sunguroğlu’ya göre dördüncüsü, Mevcut sandıkların güncel gerçek aktüeryalarının tespiti gerekmektedir.

Mevcut sandıkların güncel aktüeryalerı bilinmemektedir.2005 den itibaren tasfiye protokünde gibi çalıştırılan banka özel sandık vakıfları ve vakıf üyeleri bilinmez bir gelecektedir.Mevcut durumda bir vakfın iflas etmesi halinde1964 yılı 506 geçici 20 36 maddesi le aktifi ve pasifi ile SGK’ya kazanılmış haklar korunmadan devrolma riski bulunmaktadır.

Mevcut Banka Özel Sandık Vakıflar
Akbank, Yapı Kredi Bankası, İş Bankası,Garanti Bankası, Vakıflar Bankası, Şekerbank,Esbank, Ziraat Bankası (Halk, Anadolu, Emlak, Pamukbank) Sınai Kalkınma Bankası, Fortis Bank

GAREMDER
Derneğimiz, mevcut tüm banka özel sandık vakfı bazındaki derneklerinin oluşturduğu Resmi Emekli Bankacı Dernekleri Platform üyesi olarak çalışmaktadır.
[email protected]   0216 347 94 14

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.