Ülkemizdeki sosyal güvenlik sistemi içinde bankacılar 5510 sayılı kanun ile SSK sisteminde çalışan bazında ancak niteliği farklı olan 1964 yılı 506/20 sayılı kanun ile vakıflar mevzuatı ile çalışmaktadırlar.
Bu farklılığın nedeni öncelikle hizmet sektöründe kamusal bir işin niteliği ve yıpranma payı olmuştur. Şöyleki;
1) Bankalar anonim şirket olarak kurulmuş olmasına ragmen, çalışan bazında ‘’Bankacılık Kanunu’’ na tabidirler.A.Ş. çalışanı olduğu halde, çalışanın temsil, yetki, sorumluluk ve iş akışının belirlendiği tek kanundur.Olağanüstü sorumluluk içeren karma hukuk sistemine tabidirler.
Bankacılar ülke endüstrisine yön veren çalışanlardır.Alınan yetki sorumluluk yıpranma payı ve en önemlisi alınan risk, kanunlar önünde bankacıları tek tek sorumlu tutarak ülkenin tüm sektörlerinde en üst finansal koordinatörü olarak yetkilendirmiştir.
Dolayısıyla öncelikle tüzüklerimizdeki çalışan niteliğimizin “ devlet memuru “ olmasına rağmen SSK işçi statüsü olmasına çevrilmesi müktesep hak kaybıdır. Bankacılar için ayrı bir sosyal güvenlik kanunu ile güvenceye alınmalıdır.
2) Çalışanlar, ödedikleri primlerle özel sandıkların vakıflarının üyeleri olarak müktesep hakka sahip olmuşlardır.
Vakıflar Mevzuatı yönünden,özel sağlık hizmeti ve ödedikleri primler yönünden tüzüklerine bağlı emekli ikramiyeleri,emekli maaş bağlama oranları ve yıllık zamları,ayrıca teknik bilançosu artıdan gelirleri ve sosyal hakları,garantör kurumun ek destekleri bulunmaktadır.
BANKACILIK
Bankacılık ülkelerin tüm sektörlerininin lokomotifi olan kamusal bir hizmet sektörüdür.
Ekonomik büyüme bütün ülkeler açısından oldukça önemlidir. Ülke ekonomilerinin temel hedefleri arasında yer alan ekonomik büyümenin gerçekleştirilmesi ve bunun yanında büyümenin sürdürülebilir kılınması gereklidir.
Yapılan analiz sonucu, bankacılık sektörü gelişimi ile ekonomik büyüme, sermaye birikimi ve verimlilik artışı arasında pozitif ve güçlü bir ilişki tespit edilmiştir. Ayrıca, banka kredilerinin sermaye birikimini ve verimlilik artışını pozitif yönde etkilediği tespit edilmiştir
Finansal aracılık yapma, likidite sağlama, kredi talep edenleri değerlendirme ve izleme, gelir ve servet dağılımını etkileme, para politikalarının etkinliğini arttırma ve ulusal ve uluslararası ticareti geliştirme bankaların ekonomik sistem içindeki en önemli işlevlerindendir
Bankacılık Sektörünün Ekonomik Büyüme Üzerindeki ihtiyaçların karşılanmasında önemli bir rol üstlenerek beşeri ve istihdam gelişimine katkı sağladığı hem de uzun vadede yatırımlara kaynak oluşturarak üretimi arttırmak suretiyle reel GSYİH’yı attırmada yardımcı olduğu görülmektedir.
TÜRKİYE’DE BANKACILIK
Ülkemizde finansal istikrardan sorumlu kurumlar; sistemik riskin takibi ve yönetimi kapsamında özellikle makro riskleri azaltıcı politikalar uygulayarak çeşitli tedbirler almaktadır.
Söz konusu kurumlar ve finansal istikrarın sağlanması ile ilgili görev, yetki ve sorumlulukları şu şekildedir:
Merkez Bankası
Fiyat istikrarı ve finansal istikrar çerçevesinde para ve kur politikası ve ödeme sistemleri Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Bankalar ve finansal holding şirketleri ile finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin düzenlenme ve denetlenmesi
Hazine Müsteşarlığı
Kamu finansmanı ve mali politikalar ile sigortacılık şirketlerinin düzenlenme ve denetlenmesi
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)
Sermaye piyasası ve aracı kurumların düzenlenme ve denetlenmesi
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF)
Tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması ile bankaların çözümlenmesi diğer yandan, Hazine Müsteşarlığı, BDDK, SPK, TMSF ve Merkez Bankası’nın imzaladığı çeşitli iş birliği ve bilgi paylaşımı protokolleri de; bu kurumlar arasındaki işbirliği, koordinasyon ve bilgi paylaşımını artırmaktadır. Bu iş birliği; finansal istikrarın sağlanması ve korunması ile sistemik riskin izlenmesi ve yönetimi konularında katkı sağlar.
Türkiye’de kurulacak bir bankanın mutlaka anonim ortaklık biçiminde olması gerekir. Bu bakımdan bankalar da, kuruluşlarında, esas sözleşme değişikliklerinde, sermaye artırımlarında önce Türk Ticaret Kanunu’nun anonim ortaklıklar hakkındaki düzenlemelerine; yanısıra Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın iznine tabidirler. TTK.’nun anonim şirketler ile ilgili hükümlerine, diğer yandan ise, Bankacılık Kanunu’na tabi
bulunmaktadırlar. Ayrıca anılan kanunlarda açıklık bulunmayan hallerde, genel hukuki hükümler caridir.
TÜRKİYE’DE BANKACILAR
Bankacılar bu fonksiyonlarını yerine getirmeye çalışırken, bir yandan modern işletmecilik yöntemlerine uygun hareket etmek, diğer yandan da tabi olduğu mevzuata uymak zorundadır. Bu çerçeve dahilinde temsil yetkisini kullanmak durumunda olan banka çalışanının mer’i hukuktaki yetki ve sorumluğu çok yönlü ve çok fazladır.
Karma hukuk mevzuatına tabi çalışan bankacıların görev yetki ve sorumluluğu, olağanüstü sorumluluk içeren mevzuata dayalıdır.
Ayrıca, manuel bankacılıktan otomasyona geçişi gerçekeştiren dönem bankacıları, tüm bilgi ve yetkinliklerini sisteme entegre ederek ülkemizin büyümedeki hızını çok fazla yükseltmişlerdir.
Anonim şirket statüsünde kurulan bankalar, hizmet sektöründe olması nedeniyle banka çalışanlarının oluşturduğu bir kurum olup çalışanların yukardaki yetki ve sorumlulukları ise tüm yukardaki kurumların çalışma esasını belirleyen;
‘’Türkiye’de kurulu mevduat bankaları, katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankaları, yurt dışında kurulu bu nitelikteki kuruluşların Türkiye’deki şubeleri, finansal holding şirketleri, Türkiye Bankalar Birliği, Türkiye Katılım Bankaları Birliği, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ve bunların faaliyetleri bu Kanun hükümlerine tâbidir. Özel kanunlarla kurulmuş olan bankalar hakkında da kanunlarında yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanunhükümleri uygulanır’’
kapsamlı Bankacılık kanunu ile çalışan açısından hazırlanmış tek kanun olup bu bağlamda yönetim yapı ve çalışma süreçlerine ve ilkelerine ilişkin yönetmeliği ile belirlenmiştir.
Tüm vakıf tüzüklerinde görüleceği üzere, bankacıların maaşlar ve aylık bağlama kriteri aslında ve özünde SSK Çalışanı değil, ‘Devlet Memuru’ olarak belirlenmiştir. Yani aslında işin niteliği SSK Çalışanı değil Devlet Memuru veya bankacılara özel ‘’Özellikli İşci‘’ sosyal güvenlik sistemi kriteridir.
Ayşe Muzaffer Sunguroğlu
Garanti Bankası Emeklileri Dayanışma Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı
GAREMDER- GARANTİ BANKASI EMEKLİLERİ DERNEĞİ | Facebook
GAREMDER – Garanti Bankası Emeklileri Dayanışma Derneği (@garemder)
***************
EK OKUMA:
ÖZEL BANKA SANDIKLARI SOSYAL GÜVENLİK RAPORU / 2024