Connect with us

SİGORTA

İşveren SGK ve vergi alanında yeni düzenleme bekliyor

Türkiye uzun yıllardır mevcut istihdamı korumak ve istihdamda artış sağlamak için birçok teşvik ve vergi düzenlemesi gerçekleştirse de yaşanan maliyet artışları sebebiyle 2024’ün işverenler açısından zorlu geçmesi bekleniyor. İş dünyası, yapılacak yeni düzenlemelerle işverenin yükünün hafifletilmesini istiyor.

Yayınlanma:

|

Tüm dünyada ekonomide yaşanan dalgalanmalar, işverenin uzun dönemli planlama yapmasını güçleştiriyor. Özellikle 2011 yılı ve sonrası istihdam teşvikleri konusunda önemli adımlar atılmış olsa da iş dünyası ve ekonomi uzmanlarının, mevcut teşviklerin artan talepleri karşılamak için artık yeterli olmadığını belirttiğine dikkat çeken Rasyotek Yönetim Kurulu Başkanı Haldun Pak, “TÜİK verileri incelendiğinde 2023 yılının son çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre istihdam edilenlerin sayısının 195 bin kişi artış gösterdiği görülüyor. 2024 yılında aynı artışın devam edebilmesi için işverenlerin en büyük beklentilerinden biri, SGK ve vergi alanında yeni teşviklerin hayata geçirilmesi” ifadelerini kullandı. Haldun Pak yetkililere çağrıda bulunarak, “Ekonomik belirsizliklere karşı işverenleri destekleyecek yeni teşvikler ve politikaların hayata geçirilmesine ihtiyaç var. Bu durum mevcut istihdamın korunması ve istihdam artışı sağlanabilmesi için elzem” dedi.

“Artan maliyetler işvereni düşündürüyor”

Artan işveren maliyetlerinin mevcut duruma etkisini değerlendiren Rasyotek Yönetim Kurulu Başkanı Haldun Pak:

“Geçtiğimiz yıl istihdamda yaşanan büyüme, bu alandaki potansiyeli gözler önüne serdi. Fakat 2023’ün ardından ekonomik belirsizliklerin artmasıyla birlikte işverenler, bütçe planlamalarında zorlanmaya başladılar. Bilişim ve danışmanlık şirketi Rasyotek olarak 2015 yılından bugüne kadar bine yakın markaya danışmanlık hizmeti sunduk. Hâlâ da birçok markayla çalışıyoruz. Bu süreçte işverenlerin nelere ihtiyacı olduğunu da yakından gözlemleme fırsatı buluyoruz. Özellikle asgari ücret artışı ve nitelikli istihdam teşviklerinin kaldırılması, işverenlerin maliyetleri üzerinde olumsuz bir etki yaratıyor. Bu duruma hızla bir çözüm bulunmasına ihtiyaç var.”

Yeni teşvik beklentisi sürüyor

Vergi düzenlemeleri ve istihdam teşvik beklentileri hakkında konuşan Haldun Pak, “Türkiye’de SGK tarafından işverenlere sunulan istihdam teşvikleri çeşitli kategorilerde sunuluyor. Bu teşvikleri sıralamak gerekirse, prim teşvikleri, sigorta primi işveren hissesi desteği, genç işsizlerin istihdamına yönelik teşvikler, engelli istihdamına yönelik teşvikler ve yatırım teşvikleri kapsamında istihdam teşvikleri diyebiliriz. Fakat işgücü maliyetlerindeki artış, işverenlerin 2024 bütçe planlaması üzerinde olumsuz bir etki oluşturuyor. İŞKUR’un İşsizlik Sigortası Fonu Bülteni’nde yer alan verilere göre, 9 Şubat 2024 itibarıyla Fon Varlığı 202 milyar 714 milyon 190 bin liraya ulaştı. Bu fonun, SGK ve vergi alanında sağlanacak yeni teşvikler için kullanılması oldukça önemli. Verilecek teşviklerin, maliyet avantajı sağlama, istihdamı destekleme ve ekonomik büyümeye katkıda bulunma potansiyeline inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Eski teşviklerin yeterliliği azaldı

Geçmiş yıllarda sağlanan teşviklere dair değerlendirmelerde bulunan Rasyotek Yönetim Kurulu Başkanı Haldun Pak, “Bu yılın başında 2025 sonuna kadar uzatılan ve kamuoyunda 06111 teşviki olarak bilinen Genç, Kadın ve Mesleki Belge Sahibi Olanların İstihdamına Yönelik Teşvik 2011 yılında yürürlüğe girmişti. Fakat her sigortalı için yalnızca tek bir işyerinde yararlanma şartı olması nedeniyle istihdama katkı aşamasında işlevselliğini yitirdiğini düşünüyoruz” dedi.

Rasyotek olarak bugüne kadar bilişim, sağlık, eğitim, üretim ve e-ticaret sektöründe pek çok şirkete danışmanlık hizmeti verdiklerini belirten Haldun Pak, “Geliştirdiğimiz ürün ve hizmetlerle, müşterilerimize tasarruf ve doğrudan kazanç yoluyla 50 milyar TL kazandırdık” diyerek sözlerini noktaladı.

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

Emekliliği Planlayanlar İçin Gizli Sağlık Masrafları

Yayınlanma:

|

Emeklilik dönemine yaklaşırken herkes, gelecek planlarını daha çok sosyal yaşam ve gelir düzeyine göre yapar. Ancak göz ardı edilen çok kritik bir kalem var: sağlık harcamaları. Özellikle yaş ilerledikçe ortaya çıkan ve çoğu emeklinin küçümsediği bu giderler, ciddi bütçe açıklarına yol açabiliyor. İşte emeklilik döneminde sıklıkla göz ardı edilen, ama mutlaka hesapta olması gereken sağlık masrafları:

1️⃣ Diş Tedavileri ve Protezler

Yaş ilerledikçe diş kayıpları artıyor. Protez, köprü, implant gibi işlemler devlet tarafından sınırlı ölçüde karşılanıyor. Özel diş kliniklerinde ise tek bir implantın bedeli 10-30 bin TL arasında değişiyor. Ağız ve diş sağlığı, yaşam kalitesini doğrudan etkileyen ve ihmal edildiğinde yüksek maliyet çıkaran alanların başında geliyor.

2️⃣ Göz Tedavileri ve Gözlük Masrafları

Katarakt ameliyatı, lazer tedavisi, düzenli gözlük değişimi emeklilikte sık karşılaşılan ihtiyaçlardan. Devlet sadece temel cam ve çerçeve katkısı sağlıyor. Kaliteli camlar, güneş korumalı lensler ya da numaralı gözlük fiyatları ise cepten ödeniyor.

3️⃣ Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon

Bel, diz, boyun, kalça problemleri için düzenli fizik tedavi gerekiyor. SGK’nın sınırlı seans hakkı yeterli gelmediğinde, özel seans ücretleri 1500-3000 TL arasında değişiyor. Özellikle hareket kısıtlılığı yaşayan emekliler için bu tedaviler zorunlu hale geliyor.

4️⃣ Evde Bakım ve Yardımcı Hizmetler

İleri yaşlarda yalnız yaşayan veya günlük işlerini yapamayanlar için evde bakım hizmetleri kaçınılmaz oluyor. Günlük refakatçi, hasta bakıcı ve yardımcı personel maaşları 30-50 bin TL bandında. Üstelik bu hizmetlerin büyük bölümü devlet güvencesi dışında.

5️⃣ İleri Tanı Testleri ve Check-Up’lar

MR, tomografi, PET-CT gibi ileri görüntüleme testleri SGK ile sınırlı kontenjana tabi. Özel hastanelerde tek bir MR çekimi 5000-8000 TL arası ücretlendiriliyor. Düzenli sağlık kontrolü yaptırmak isteyenler için büyük bütçe gerektiriyor.

6️⃣ Yurt Dışı Sağlık Sigortası

Emeklilikte yurt dışı tatili planlayanların mutlaka özel sağlık sigortası yaptırması gerekiyor. Aksi halde basit bir rahatsızlık bile yurt dışında binlerce euroya mal olabiliyor.

7️⃣ Psikiyatri ve Psikolojik Destek

Emeklilik sonrası yalnızlık, depresyon ve anksiyete gibi psikolojik sorunlar sık görülüyor. SGK’nın sunduğu hizmet kısıtlı. Özel psikolog ve psikiyatri seans ücretleri ise seans başına 2500-4000 TL.

8️⃣ Ortopedik Destek Ürünleri

Yaşla birlikte baston, tekerlekli sandalye, işitme cihazı, ortopedik yatak gibi ihtiyaçlar doğuyor. Devlet desteği kısıtlı ve kaliteli ürünlerin fiyatları oldukça yüksek.

9️⃣ Kronik Hastalık İlaçları Katkı Payları

Şeker, tansiyon, kalp hastalıkları gibi kronik rahatsızlıklar için kullanılan ilaçların katkı payları birikerek yıllık ciddi masrafa yol açabiliyor.

🔟 Hastane Yatış ve Özel Oda Fark Ücretleri

Devlet hastanelerinde bile bazı hizmetlerde fark çıkabiliyor. Özel hastane tercih edenler için oda fark ücretleri günlük 5000-10000 TL arasında değişiyor.

Sonuç:

Emeklilikte gelir sabit, sağlık harcamaları ise artış eğilimindedir. Bu nedenle “devlet bakıyor” düşüncesiyle hareket etmek, emeklilik planlamasında yapılabilecek en büyük hata. Erken yaşta sağlık sigortası yaptırmak, özel sağlık fonu oluşturmak ve kapsamlı bir sağlık harcama planı çıkarmak, ilerleyen yaşlarda büyük maddi yükleri önleyebilir.

Tavsiye:
Bugünden başlayarak yıllık sağlık gideri simülasyonu yapın. Diş, göz, fizik tedavi, ileri tanı ve psikolojik destek gibi kalemleri hesaba katıp özel sağlık sigortası ve kritik hastalık teminatı içeren poliçeleri araştırın.

Son Söz

Emekliliğin keyifli ve sağlıklı geçmesi için sadece maaş değil, sağlık bütçesi planı da şart. Göz ardı edilen bu masraflar ileride bütçe açığına dönüşmeden tedbir almak gerekiyor.

Okumaya devam et

GÜNCEL

TAKİBE DÜŞEN KREDİ MİKTARINDAKİ ARTIŞ, BİLANÇO TEMİZLİĞİ VE VARLIK YÖNETİM ŞİRKETLERİ

Yayınlanma:

|

Yazan:

Yaşamakta olduğumuz zorlu ekonomik konjonktürün de etkisi ile Türk finans sektörünün çok büyük bir kısmını oluşturan bankacılık sektörü vermiş olduğu kredilerin tahsilatında zorlanmakta, mevcut kredi stoklarının takibe dönüşüm oranları da son dönemde hızlı artmakta ve buna bağlı olarak da bankalar kredi verme konusunda eskiye nazaran çok daha muhafazakar davranmaktadır. Sektörde gösterge niteliğindeki verilerden olan mevduatın krediye dönüşüm oranındaki düşüş de bu durumu açıkça teyit etmektedir. Nitekim bankacılık sektörü sermaye yeterliliği, aktif kalitesi ve karlılık göstergeleri bakımından da geçmişe nazaran daha zayıf bir performans sergilemektedir.

Bankacılık ve finans sektörü, ortalama olarak vermiş olduğu her 100 liralık kredinin 5 lirasında vade gününde tahsilat sorunu yaşamaktadır. Söz konusu 5 liranın 2 lirasını kısa vadede idari takip süreci içinde, 2 lirasını ise 2-3 yıla varan takip süreci içinde tahsil etmektedirler. Kalan 1 lirasını ise, varlık yönetim şirketlerine satmakta veya yasal takip sürecine devam etmektedirler.

Mevcut konjonktürde takibe düşme hızı en hızlı artan kredi türleri tüketici kredileri ve kredi kartlı borçlar ama sürecin ticari kredilere yansıması da çok uzun zaman almayacaktır.

Süreçten olumlu anlamda etkilen tek sektör varlık yönetim şirketleri olur iken ekonomide yaşanan daralmaya bağlı olarak ortaya çıkan finansal yapılandırmalar, konkordatolar ve iflasların neticesinde bankaların bilanço temizlemeye önümüzdeki dönemde de devam edeceğini ve devredilecek tahsili gecikmiş kredi tutarının daha da artacağını söylemek yanlış olmayacaktır.

Onur ÇELİK-CFO/YMM

Okumaya devam et

GÜNCEL

İflas Eden Sigorta Şirketleri Sektöre Güveni Sarstı

Yayınlanma:

|

Yazan:

Son bir yılda art arda iflas eden sigorta şirketleri sektörde büyük bir güven krizine yol açtı. Melcee, Gri, Aveon, ACN Turk ve Arex Sigorta’nın faaliyetlerini durdurması yaklaşık 1 milyon vatandaşı doğrudan etkiledi. İflasların ardından sigortalılar, “ucuz ama güvencesiz” şirketleri terk ederek “büyük, köklü ve markalı” sigorta firmalarına yönelmeye başladı.

Sigorta sektör temsilcileri, şirket iflaslarının temelinde agresif fiyat politikaları ve artan sağlık, yedek parça, işçilik maliyetlerinin olduğunu belirtti. Özellikle trafik ve sağlık sigortası branşlarında zarar eden firmalar, düşük primle hizmet sunmayı sürdürmekte zorlandı.

Artık sadece fiyata değil, güvene de bakılıyor

Sektör uzmanları, vatandaşların sadece poliçe fiyatını değil, şirketin mali gücünü ve geçmiş performansını da sorgulamaya başladığını aktardı. “Biraz daha fazla ödeyeyim ama güvenilir olsun” anlayışıyla markalı şirketlere yönelen tüketici davranışı, sigorta sektöründe yeni bir dönemin kapısını araladı. Türkiye Gazetesi’nin haberine göre, kurumsal yapıya sahip firmaların pazar payı hızla artarken, daha küçük ve zayıf mali yapıya sahip şirketlerin iflas riski devam ediyor.

Reasürans yetersiz kaldı, tazminatlar gecikiyor

İflas eden sigorta şirketlerinin birçoğunda reasürans sisteminin etkili olamadığı görüldü. Reasürans sözleşmeleri doğrudan tüketiciyi değil, sigorta şirketini koruduğu için hasar ödemeleri gecikti. Hukuki süreçlere takılan tazminat dosyaları mağduriyetin büyümesine neden oldu.

Trafik sigortası zarar yazdı, kasko kâr ettirdi

Zorunlu trafik sigortası, 2024 yılında 34,8 milyar TL teknik zararla sektörün en büyük kayıp kalemi olurken; kasko sigortaları aynı dönemde 25,8 milyar TL kâr getirdi. Özel sağlık sigortalarında da benzer bir tablo yaşandı. Şirketler, 100 TL’lik prime karşılık ortalama 107 TL’lik hasar ödemesi yaptı.

Kaynak: T24-Türkiye Gazetesi

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.