GÜNCEL
Trabzonspor “Borca Batık” açıklaması yaptı

Yayınlanma:
1 yıl önce|
Yazan:
BankaVitrini
Trabzonspor Sportif Yatırım ve Futbol İşletmeciliği TSPOR, 29 Şubat 2024 tarihinde biten döneme ait mali tablolarını açıkladı. Şirket, 29 Şubat 2024 tarihli bilançosunda Türk Ticaret Kanunu 376 Madde kapsamında “Borca Batık” duruma düştüğü için KAP’a ikinci bir açıklama daha gönderdi.
TSPOR’un KAP’a gönderidiği TTK 376. Madde ile ilgili açıklaması ve şirketin zon açıkladığı mali tabloların özeti şu şekilde:
“29 Şubat 2024 Tarihli TTK 376. Maddesi Kapsamındaki Bilanço, Dipnotlar ve Değerleme Raporu ekte yer almaktadır.
29 Şubat 2024 Tarihli TTK 376. Madde kapsamında oluşan Şirket’in Özkaynağı, aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.
29 Şubat 2024 tarihi itibarıyla yasal Özkaynaklar Negatif -313.015.632
29 Şubat 2024 tarihi itibarıyla Rayiç Değerlere göre oluşan fon Pozitif 8.645.035.510
29 Şubat 2024 tarihi itibarıyla Özkaynaklar Pozitif 8.332.019.878
TTK 376. madde kapsamında hazırlanan bilançonun Sermaye Piyasası Kurulu’nun II-14.1 Tebliği hükümlerinden tümüyle bağımsız olduğu ve II-14.1 saylı Tebliğ kapsamında yayınlanan bilançonun yerine geçemeyeceği ve özel durumların açıklanması düzenlemeleri kapsamında kamuya duyurulması hususu, Şirket Yönetim Kurulu’nun 09.04.2024 tarih 136 numaralı kararı ile onaylanmıştır.
Kamuoyunun bilgisine duyurulur.
Saygılarımızla,”
TTK 376 Madde: Sermayenin Kaybı ve Borca Batık Olma Durumu Nedir?
TTK 376. madde, anonim şirketlerde sermayenin kaybı ve borca batık olma durumu halinde alınması gereken önlemleri düzenler. Bu madde, şirketin mali durumunun bozulduğu durumlarda şirketin ve alacaklıların korunmasını amaçlamaktadır.
Madde metni:
(1) Son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, yönetim kurulu, genel kurulu hemen toplantıya çağırır ve bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar.
(2) Genel kurul, sermayenin tamamlanması veya kanuni yedek akçelerin sermayeye aktarılması suretiyle özvarlığın korunmasına, şirketin faaliyetinin devamına veya şirketin feshi ve tasfiyesine karar verir.
(3) Genel kurulun, birinci fıkraya göre toplantıya çağırılmaması veya toplantıda yeter sayıda üyenin bulunmaması veya karar alınamaması halinde, yönetim kurulu, onbeş gün içinde mahkemeden, şirketin feshi ve tasfiyesini isteyebilir.
(4) Sermaye, kanuni asgari haddin altına indiği takdirde, yönetim kurulu, bir ay içinde durumu ticaret siciline tescil ettirir. Bu tescil, ticaret sicil gazetesinde de ilan edilir.
(5) İkinci fıkra hükmüne aykırı olarak sermaye tamamlanmaz veya kanuni yedek akçeler sermayeye aktarılmazsa, alacaklılar, bir ay içinde, mahkemeden şirketin feshi ve tasfiyesini isteyebilirler.
Madde Özeti:
- Sermayenin yarısı zarar sebebiyle karşılıksız kalırsa, yönetim kurulu genel kurulu toplantıya çağırır.
- Genel kurul, sermayeyi tamamlama, yedek akçeleri sermayeye aktarma, şirketin faaliyetini devam ettirme veya fesih ve tasfiye gibi kararlar alır.
- Genel kurul toplanamazsa veya karar alamazsa, yönetim kurulu 15 gün içinde mahkemeden şirketin feshi ve tasfiyesini isteyebilir.
- Sermaye kanuni asgari haddin altına inerse, yönetim kurulu 1 ay içinde durumu ticaret siciline tescil ettirir.
- Sermaye tamamlanmaz veya yedek akçeler sermayeye aktarılmazsa, alacaklılar 1 ay içinde mahkemeden şirketin feshi ve tasfiyesini isteyebilir.
TTK 376. madde hakkında bazı önemli bilgiler:
- Bu madde, anonim şirketlere özeldir.
- Bu maddenin amacı, şirketin mali durumunun bozulduğu durumlarda şirketin ve alacaklıların korunmasını sağlamaktır.
- Bu madde kapsamında alınacak önlemler, şirketin özel durumuna göre değişir.
- Bu maddeyle ilgili detaylı bilgi için bir avukata veya mali müşavire danışmanız tavsiye edilir.
İlginizi Çekebilir
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
Kriptoya MASAK Denetim Freni!

Yayınlanma:
3 saat önce|
28/06/2025Yazan:
BankaVitrini
Kripto Transferlerine Sıkı Denetim: MASAK’tan Yeni Tebliğ Ne Anlama Geliyor?
28 Haziran 2025 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan ve yürürlüğe giren Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliği (Sıra No: 29), kripto varlık hizmet sağlayıcılar için oldukça kapsamlı ve sıkı önlemler içermektedir.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı MASAK tarafından çıkarılan bu düzenleme, kripto transferlerinin şeffaflaşması, kara para aklama risklerinin azaltılması ve kripto sektörü üzerindeki regülasyon boşluklarının giderilmesi amacı taşımaktadır.
🎯 Tebliğin Amacı
Tebliğin temel amacı; 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında, kripto varlık hizmet sağlayıcıların (KVHS) müşteri ilişkilerinde sıkılaştırılmış tedbirler almasını sağlamaktır.
Yeni Tebliğ Neler Getiriyor?
1. Transferlerde Bekleme Süresi
-
Kripto varlık çekme işlemleri artık hemen yapılamayacak.
-
Alım, takas veya yatırma işleminden sonra kripto transferi:
-
En az 48 saat bekletilecek.
-
İlk defa çekim yapan müşteriler için bu süre 72 saat olacak.
-
Bu düzenleme ile suç gelirlerinin anında başka cüzdanlara aktarılmasının önüne geçilmek isteniyor.
2. İşleme Limit Getirildi
-
Özellikle stabil kripto paralarda (stablecoin):
-
Günlük transfer limiti: 3.000 ABD doları
-
Aylık transfer limiti: 50.000 ABD doları
-
-
Bu limitler belirli risk politikaları kapsamında 2 katına kadar artırılabilir.
3. İşlem Açıklama Zorunluluğu
-
Artık tüm transferlerde müşteri tarafından en az 20 karakterlik işlem açıklaması yazılması zorunlu olacak.
-
Bu açıklamalar MASAK tarafından izlenebilirlik ve analiz açısından kritik önem taşıyor.
4. Likidite ve Arbitraj İstisnası
-
Platformlar, piyasa yapıcılığı, likidite sağlayıcılığı veya arbitraj işlemleri için yapılan transferlere istisna tanıyabilecek.
-
Ancak bu durum:
-
Yönetim kurulu onayıyla yapılabilecek.
-
Müşteri sürekli izlenecek ve kötüye kullanım tespitinde kısıtlamalar derhal uygulanacak.
-
5. Saklama Kuruluşları da Kapsamda
-
Müşteriler adına işlem yapan saklama kuruluşları da aynı sınırlamalara tabi olacak.
-
Ancak sermaye piyasası mevzuatına dayalı işlemler bu düzenlemelerden muaf tutuldu.
⚠️ Kurallara Uymayanlara Yaptırım
Tebliğe aykırı hareket eden platformlar veya yükümlüler, 5549 sayılı Kanun uyarınca idari para cezası ve çeşitli yaptırımlarla karşılaşacak.
🧭 Tebliğin Önemi ve Etkileri
-
Bu düzenleme, kripto sektöründe yasal çerçevenin netleştirilmesi adına önemli bir adım.
-
Kara para aklama, terörün finansmanı ve izlenemeyen finansal hareketler açısından riskli olan alanlar denetim altına alınıyor.
-
Platformlar açısından operasyonel yük artacak, ancak uzun vadede daha güvenli ve kurumsal bir kripto piyasası oluşmasına katkı sağlayacak.
MASAK’tan Net Mesaj – “Şeffaflık Zorunlu”
Bu tebliğ ile birlikte Türkiye’de kripto para transferlerine yönelik ilk defa bu kadar detaylı ve somut sınırlamalar getirilmiş oldu. MASAK, açıkça şunu söylüyor:
“Kripto işlemler artık izlenebilir, sınırlı ve gerekçeli olacak.”
Dijital varlıkların geleceği açısından bu düzenleme; daha sağlam, güvenilir ve yasal zeminlerde büyüyen bir sektör için önemli bir başlangıç.
Erol Taşdelen
Kara Para Aklamanın En Hızlı Yolu: Western Union Vakası

Yayınlanma:
4 saat önce|
28/06/2025Yazan:
BankaVitrini
Küresel para transfer devlerinden biri olan Western Union (WU), 2017 yılında ABD Adalet Bakanlığı tarafından açılan davada, kara para aklama ve dolandırıcılık faaliyetlerine göz yumduğu gerekçesiyle 586 milyon dolar ceza ödemeyi kabul etti. Bu olay, uluslararası finansal sistemin nasıl suç örgütleri tarafından istismar edilebildiğini ve denetim eksikliklerinin nasıl dev şirketleri dahi zor durumda bırakabileceğini çarpıcı bir şekilde gözler önüne serdi.
Western Union Nasıl Aracılık Etti?
1. Zayıf Müşteri Tanıma (KYC) Süreçleri
WU’nun bazı ülkelerde uyguladığı gevşek müşteri tanıma protokolleri, dolandırıcıların ve suç örgütlerinin sistemden rahatça faydalanmasına olanak tanıdı.
2. Şüpheli İşlemlerin Raporlanmaması
ABD yasalarına göre finansal kuruluşların belirli eşiği geçen ve olağandışı görülen işlemleri SAR (Şüpheli Faaliyet Raporu) ile bildirmesi gerekirken, WU bu işlemlerin çoğunu ya fark etmedi ya da raporlamadı.
3. Çalışanların Bilinçli İhmali
Bazı Western Union acente çalışanlarının, yasa dışı faaliyetlere göz yumduğu hatta bazı durumlarda bizzat dahil olduğu da tespit edildi.
2017 Yılında ABD’de Açılan Dava ve Cezalar
ABD Adalet Bakanlığı, Federal Ticaret Komisyonu (FTC), Hazine Bakanlığı’na bağlı FinCEN ve New York Finansal Hizmetler Departmanı, WU’ya yönelik çok boyutlu bir soruşturma başlattı. Şirketin itirafları sonrası:
-
586 milyon dolar ceza ödemeyi kabul etti.
-
Para, dolandırıcılığa uğramış mağdurlara iade için kullanıldı.
-
Suçlamalar arasında, kara para aklamayı önlemeye yönelik önlemlerde yetersizlik, dolandırıcılığa yardım ve yataklık, ve müşteri güvenliğini ihmal yer aldı.
Özet Tablo
Kurum / Anlaşma | Tarih | Ceza/Tutar | Sebep Özeti |
---|---|---|---|
ABD DOJ & FTC | Haz 2017 | 586 milyon $ | AML+Wire dolandırıcılığı |
FinCEN (ABD Hazine) | Haz 2017 | 184 milyon $ | SAR raporlamasında eksiklik |
NY DFS | Haz 2018 | 60 milyon $ | AML zayıflıkları, şüpheli işlem ihlali |
İrlanda Merkez Bankası | May 2015 | €1,75 milyon | Düşük AML sistemi |
Uluslararası Yansımalar ve Türkiye ile Bağlantılar
WU’nun dünya genelinde yoğun olarak kullanıldığı ülkelerde (özellikle gelişmekte olan pazarlarda) yapılan şüpheli işlemler, terörün finansmanı, yasadışı bahis gelirlerinin aklanması ve vergi kaçakçılığı gibi suçlarla ilişkilendirildi.
Türkiye’de de MASAK benzeri kurumlar, WU üzerinden gelen bazı transferlerde inceleme başlattı. Ancak WU, bu süreçten sonra Türkiye’de uyguladığı AML (Anti-Money Laundering) protokollerini gözden geçirdi ve sıkılaştırdı.
Ne Değişti?
Western Union, bu olay sonrasında:
-
AML uyum departmanlarını güçlendirdi.
-
Yüksek riskli ülkelerde işlemleri sınırlandırdı.
-
Kimlik kontrol süreçlerini dijital olarak güçlendirdi.
-
Şüpheli işlemlerin algoritmik tespiti için yeni sistemler kurdu.
Western Union’un aldığı bu ceza, uluslararası para transferi yapan tüm finansal aktörler için bir uyarı niteliği taşıyor. Yalnızca parayı değil, sistemi taşıyanlar da sorumluluk taşıyor.
“Finansal teknolojinin gücü, ihmal edildiğinde suça hizmet edebilir.”
WU vakası, bu gerçeğin en güçlü örneklerinden biridir.
GÜNCEL
Altyapının beş farklı geleceği: 2100’e kadar neleri hayata geçireceğiz?

Yayınlanma:
5 saat önce|
28/06/2025Yazan:
BankaVitrini
Altyapı, insanlığın doğayı ve dünyayı kontrol etme çabasını yüzyıllardır şekillendiren bir kavramın somut yansımasıdır. Bugünün ekonomisini canlandırmak ve gezegenin sınırları içinde geleceğin ihtiyaçlarını karşılamak için, dayanıklı ve sürdürülebilir altyapılar geliştirmeliyiz.
Mevcut altyapılar, büyük ölçüde fosil yakıtlar üzerine inşa edilmiştir; bu sistemler iklim aşırılıklarına karşı yeterince donanımlı değildir, ayrıca malzeme kıtlıkları ve yüksek karbon yoğunluğu sorunlarıyla karşı karşıyadır.
Küresel ölçekte, inşaat sektörü 2050’ye kadar karbon salımını sıfırlama hedefi doğrultusunda ilerlememektedir. Bazı bölgeler, aşırı inşa edilmiş fosil yakıt temelli altyapının mirasıyla yüzleşmektedir. Bu yapıların korunması ya da yenilenmesi mümkün değildir. Öte yandan, bazı bölgelerde ise hâlâ temel altyapı eksikliği yaşanmaktadır. Hangi koşulda olursa olsun, altyapının çökmesi felaketle sonuçlanır.
Karar vericiler ve planlamacılar, altyapının yeni koşullara geçişiyle ilgili bir dizi kritik stratejik sorunla karşı karşıya. Altyapının genel kırılganlığı çeşitli şekillerde kendini gösteriyor:
– Gecikmiş uyum
Kritik altyapılar, iklim değişikliğine uyum sağlama konusunda yavaş ilerliyor. Yatırımlar ve varlıklar üzerindeki fiziksel riskler çoğu zaman hafife alınıyor ve bu da 2050’ye kadar değer kaybının yüzde 50’ye kadar ulaşmasına yol açabilir. Öte yandan, güvenli inşaat alanları giderek azalıyor; bu da yüksek riskli bölgelerden kademeli bir geri çekilmeye neden oluyor.
– Toplumsal beklentiler
Toplum, giderek daha fazla dönüştürücü, erişilebilir, kapsayıcı, sağlıklı ve güvenilir kamu altyapısı talep ediyor. Ancak su gibi temel hizmetlerin metalaştırılması, demiryolu ve otoyolların kötüleşmesi, artan enerji fiyatları ve inşaat işçileri için sıcaklık kaynaklı sağlık riskleri, toplumsal dayanıklılığı zayıflatıyor. Temel altyapılar hâlâ sigortalanabilir durumda olsa da dönüşümün mali yükü orantısız şekilde yoksul kesimlerin omzuna binebilir.
– Finansal kaynaklar için rekabet
Altyapı yatırımlarındaki açık giderek büyüyor, çünkü daha fazla fon savunma ve yapay zekâ gibi alanlara yönlendiriliyor. Bu arada, ertelenen bakım maliyetleri artıyor ve yaşlanan altyapılar giderek daha güvensiz hale geliyor.
– Stratejik malzeme kıtlıkları
Stratejik malzeme eksiklikleri, karbonsuzlaşma çabalarını yavaşlatabilir. Güneş panelleri, rüzgâr türbinleri ve bataryalar her 15 ila 25 yılda bir değiştirilmek zorunda; bu da kritik kaynaklar üzerindeki baskıyı artırıyor. Aynı zamanda, aşırı hava olaylarına ve siber saldırılara karşı dayanıklı altyapılar inşa etme ihtiyacı ile inşaatın çevresel etkisini azaltma zorunluluğu arasında artan bir gerilim söz konusu.
Bu soruların nasıl ele alınacağı birçok değişkene bağlı. Ancak geleceğe hazırlanmak adına, 2100’e kadar küresel altyapıya ilişkin beş senaryo, potansiyel gelişmeleri öngörmek ve bağlama özgü öncelikleri belirlemek açısından önemli içgörüler sunabilir.
2100’e kadar 5 küresel altyapı senaryosu
1. Döngüsel ve iklime dayanıklı “teknosfer”
“Teknosfer”, insan eliyle üretilmiş tüm yapılar, sistemler ve malzemelerin toplam kütlesini ifade eder; binalardan yollara, makinelerden atıklara kadar her şeyi kapsar. Günümüzde teknosferin toplam ağırlığı, Dünya üzerindeki tüm canlı organizmaların toplam ağırlığını aşmış durumdadır. Bu durum, modern uygarlığın ne denli büyük bir maddesel ayak izine sahip olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Bu devasa ölçek, beraberinde gelen yüksek bakım maliyetleri ve azalan kaynaklarla birleştiğinde, kaynak açısından yoksul ve demografik olarak durağan ülkeleri inşa edilmiş çevresini sınırlı bir stok olarak değerlendirmeye yöneltiyor. Yeni yapılar inşa etmek yerine, mevcut binalar ve altyapılar yeniden kullanılıyor, onarılıyor, farklı amaçlarla değerlendiriliyor, yükseltiliyor ve geri dönüştürülüyor. Arazi tüketimi ve doğal (işlenmemiş) malzeme kullanımının dönemi sona eriyor.
Bu bağlamda, hızlı yenileme döngüleri ve dinamik bir ikinci el yapı malzemesi pazarı ortaya çıkıyor. Yerel (yerli) mimari yani belirli bir bölgeye ya da kültüre özgü geleneksel yapı stilleri hem düşük hem de yüksek teknolojili inşaat teknikleriyle bir araya gelerek, enerjiye veya makinaya dayanmayan, fiziksel prensiplere dayalı pasif tasarım özellikleriyle birleşiyor. Bu sayede, kurak bölgelerden taşkın riski altındaki alanlara kadar uzanan geniş bir coğrafyada, aşırı sıcağa ve sellere dayanıklı yapılar geliştiriliyor.
2. Kıtalararası paylaşılan mega altyapılar
Enerji ve dijital dönüşümleri desteklemek amacıyla büyük bir inşaat patlaması yaşanıyor. Hızla büyüyen bölgeler, maliyetleri düşürmek ve projelerin teslimat süresini hızlandırmak için büyük ölçekli altyapı projelerinde işbirliği yapıyor.
Yenilenebilir enerji, güneşin ve rüzgârın en bol olduğu bölgelerde üretiliyor; bu enerji, uzun mesafeli bağlantılı şebekeler ve deniz altı kabloları yoluyla dağıtılıyor. Bu ağlar, doğu ve batı saat dilimlerini birbirine bağlayarak, gece ve gündüz arasında enerji arzının dengelenmesini sağlıyor.
Aynı zamanda, uzun mesafeli su ağları, yelkenli kargo filoları ve kıtalararası demiryolları, kaynakların verimli dağıtımını ve düşük karbonlu ulaşımı destekliyor.
3. Sanal ve silahlandırılmış altyapı
Bu senaryoda veri, şehirler ve altyapı üzerinde şirketler egemenlik kurar. Özel sektör kontrolüne doğru kayış, düzenlemelerin gevşetildiği, bireyselleşmiş ve tamamen içine çekici (immersive) dijital ortamların yaygınlaştığı bir yapıya yol açar.
Bu bağlamda madencilik faaliyetleri uzaya, Arktik bölgelere ve okyanus derinliklerine kadar genişler. Mekânsal ve kentsel planlama yapay zekâ tarafından yürütülür, tasarım süreçleri otomatik hale gelir ve inşaatlar, robotlar tarafından gerçekleştirilir.
Altyapılar, sensörler ve veri toplayan malzemelerle donatılmıştır; bu da hem öngörüye dayalı bakım hem de sürekli gözetim sağlar. Bu arada, varlıklı kesim yapay, korunaklı adalara çekilir. Dört günlük çalışma haftası benimsenmiş ve veri vergilendirmesiyle kamuya yeni gelir kaynakları oluşturulmuştur. Ancak bu düzenin bazı kırılganlıkları da vardır: elektrik kesintileri, siber saldırılar, dijital sistem arızaları ya da kötü niyetli dijital ele geçirme olayları toplumu savunmasız bırakabilir.
Enerjiye ve stratejik kaynaklara olan talebin hızla artmasıyla birlikte, altyapı ve siber güvenlik alanlarında yeni bir pazar hızla gelişir.
4. Atıl kalmış ve karbona bağımlı altyapı
Karbon salımını azaltma hedefinin başarısız olması ve bakımın ertelenmesi, atıl varlıklara ve fosil yakıtlara bağımlı altyapılara yol açar. Bu durum sadece altyapının değer kaybıyla sınırlı kalmaz; bu kayıp emeklilik fonlarından yatırım portföylerine, işçilere, tedarikçilere ve sosyal yardımlardan faydalanan kesimlere kadar sistemik olarak yayılır.
Karbon yakalama, depolama ve kullanma teknolojileri ile jeomühendislik çözümleri, emisyonları kontrol altına almak için geçici önlemler olarak öne sürülür. Ancak giderek artan karbon fiyatları ve iklim değişikliğinin fiziksel etkileri, ekonomik kayıplara yol açar ve bu bedelin büyük kısmı devletler ve gelecek nesiller tarafından ödenir.
5. Merkeziyetsiz mikro altyapı
Tek bir enerji piyasasının işlememesi, kıtalar arası planlamayı sekteye uğratır. Bunun sonucunda, yerel düzeyde altyapı yönetimi, belediyeler, küçük ve orta ölçekli işletmeler, yurttaş kooperatifleri ve kentsel mahalleler tarafından yürütülmeye başlar. Bölgesel kaynaklar ve insan becerileri, enerji hücrelerine ya da biyogaz adalarına dönüştürülür; bu sistemler şebekeye bağlı veya bağımsız olabilir. Bu yapı, akranlar arası (peer-to-peer) enerji ticaretini ve kapalı döngüde kendi kendine yeten sistemleri teşvik eder.
Ancak bu yaklaşım, yüksek enerji tüketen endüstrileri veya veri merkezlerini destekleyecek ölçeğe sahip değildir. Kaynak paylaşımı için belirlenmiş ortak kurallara bağlı olarak, bazı bölgeler işbirliği yaparak gelişir. Diğerleri ise içine kapanır ya da kaynak rekabetine girer.
Bir noktada bir şeyden vazgeçilmeli
Altyapı, insanlığın yüzyıllardır süregelen doğa ve dünya üzerinde egemen olma anlayışını yansıtır. Ancak günümüzde çağrı, insan yapımı çevreyi korumak için doğa ve toplumla birlikte hareket etmeye yönelmiştir. Gelecek büyük olasılıkla, altyapının geleceğine dair öngörülen senaryoların bir bileşimini içerecektir. Bu kombinasyonun niteliği; mevcut yapı stoğunun büyüklüğüne, çevresel bozulmaların şiddetine, enerji ve malzemelerin döngüselliği ile erişilebilirliğine, yapay zekânın güvenilirliğine ve demografik-kentsel değişimlere bağlı olacaktır.
Dünya sınırlı bir gezegen olduğundan, aşağıdaki önlemler tüm senaryolarda kayıpsız (no-regret) stratejiler olarak öne çıkar: Önceliklerin net biçimde belirlenmesi, kritik varlıkların korunması, bozulmalara uyum sağlamak için büyük ölçekli yatırımlar, paydaşlar arasında güven inşası, faydanın adil paylaşımı ve toplumsal katkı, kaynak tasarrufu ve kolektif kullanım, doğal ekosistemlerin yeniden canlandırılması, gri (mühendislik temelli), yeşil (doğaya dayalı) ve davranışsal çözümlerin uygun maliyetli bileşimleri…
Yeni altyapı türleri ortaya çıkabilir: Enerji, tohum ve temel ihtiyaç maddeleri için depolama alanları; acil durum müdahale ve erken uyarı sistemleri; doğaya geri kazandırma (rewilding), biyomimikri ve jeomimikri gibi doğadan ilham alan çözümler ile az inşaat gerektiren veya hiç inşa gerektirmeyen uygulamalar…
Her durumda, kaynaklar ve ekosistemler şu yollarla korunmalıdır: Yeni yapıların inşa edilmemesi, mevcut yapıların sökülmesi, yeniden kullanılması, basitleştirilmesi, küçültülmesi, ortaklaştırılması, telafi edilmesi ya da merkezileştirilmesi. Altyapı dönüşümünü desteklemek ve iklim zararlarını en aza indirmek için, hükümetler hayati altyapı projelerine doğrudan destek vermeli ve bu projeleri önceden planlayarak büyük ölçekli özel yatırımları da sürece dahil etmelidir.
Bu, şu yollarla sağlanabilir: Devlet yardımları ve kamu alımı reformları, eğitim programları, daha düşük iskonto oranları ya da sabit alım tarifeleri gibi risk azaltıcı araçlar, stratejik ortaklıklar, uzun vadeli dayanıklılık planları, gelecek fonları ve stratejik öngörü sistemleri…
Tercih edilen yatırımlar, uzun vadeli iklim savunması açısından etkin ve verimli olmalı; hem bugünün hem de geleceğin ihtiyaçlarına fayda sağlamalıdır.
Pascale Junker – WEF
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
KATEGORİ
- ALTIN – DÖVİZ – KRIPTO PARA (849)
- BANKA ANALİZLERİ (139)
- BANKA HABERLERİ (3.144)
- BASINDA BİZ (60)
- BORSA (453)
- CEO PERFORMANSLARI (36)
- EKONOMİ (2.853)
- GÜNCEL (3.242)
- GÜNDEM (3.204)
- RÖPORTAJLAR (48)
- SİGORTA (133)
- ŞİRKETLER (2.257)
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK (478)
- VİDEO Vitrini (19)
- YAZARLAR (1.062)
- Ali Coşkun (25)
- Arif Öztan (7)
- Ayşe Muzaffer Sunguroğlu (7)
- ChatGPT (26)
- Dr. Abbas Karakaya (65)
- Erden Armağan Er (45)
- Erol Taşdelen (571)
- Gizem Taşdelen (7)
- Gülbeyaz Gergün (63)
- Kemal Emirhan Mendi (1)
- Murat Şenol (26)
- Mustafa Akpınar (41)
- Onur ÇELİK (36)
- Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz (80)
- Serhat Can (8)
- Süleyman Çembertaş (16)
- Tungay Dere (18)
- Uğur Durak (33)
- Zuhal KARABULUT (5)
YAZARLAR

Kriptoya MASAK Denetim Freni!

Kara Para Aklamanın En Hızlı Yolu: Western Union Vakası

Altyapının beş farklı geleceği: 2100’e kadar neleri hayata geçireceğiz?

Türkiye’de Sıfır Atık Hibe Programı: 6.3 Milyon Avroluk Fırsat

Gayri Resmi İşlemler ve Finansal Tablolara Etkisi: Görünmeyen Riskler

ZİHİN SAĞLIĞI KRİZİ KAPIDA!

AB, Anti-Greenwashing Düzenlemesini Askıya Alıyor

Dolandırıcılık Davasında Şok Rapor: Banka Kusurlu!

DENİZBANK: Bir GMY istifası daha!

İsrail İran’a Neden Saldırdı?

Firma Finans Bilinci Neden Stratejik Bir Güçtür?

Finansın En Önemli 10 Formülü ve Önemi

Firmanızı Kurtaracak Bilmeniz Gereken 10 Finansal Formül

SÖZCÜ: Bankalar 12 milyarlık borç sattı
- 2. el araçta '6 ay-6 bin km' şartı uzadı 28/06/2025
- SON DAKİKA | Borsa günü yükselişle tamamladı 27/06/2025
- Kamu işçilerinde ikinci zam teklifi belli oldu! Türk-İş Başkanı Atalay'dan açıklama geldi 27/06/2025
- SON DAKİKA | Kamu işçilerinin zam pazarlığında ikinci teklif belli oldu 27/06/2025
- Doğal gaz ithalatı nisanda rekor artış gösterdi 27/06/2025
- Fed'in yakından izlediği enflasyon verisi tahminleri aştı 27/06/2025
- Türkiye'nin lisanslı elektrik üretimi nisanda yüzde 11 arttı 27/06/2025
- "Fed Başkanlığına faiz oranlarını düşürmek isteyen birini seçeceğim" 27/06/2025
- Açığa satış yasağı uzatıldı 27/06/2025
- Resmi Gazete'de bugün (28.06.2025) 27/06/2025
- Roger Federer uzun vadeli anlaşmalarla tenis milyarderi oldu 27/06/2025
- Trump, Kanada ile ticaret görüşmelerini sonlandırdıklarını duyurdu 27/06/2025
- Trump’ın doğumla vatandaşlığı sınırlayan kararının önündeki engel kaldırıldı 27/06/2025
- ABD'de tüketici güveni yukarı yönlü revize edildi 27/06/2025
ALTIN – DÖVİZ
BORSA
KRIPTO PARA PİYASASI
Popüler
-
GÜNDEM4 yıl önce
Sedat Peker’in bahsettiği otel: Günlüğü 106 bin TL
-
GÜNCEL2 yıl önce
Zara Ve Mango’ya Üretim Yapın Tekstil Devi Konkordato Talep Etti
-
BANKA HABERLERİ2 yıl önce
TCMB Başkanı için ismi geçen GAYE ERKAN First Republic Bank’tan ayrılma süreci
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
AKBANK çöktü : Dijital Bankacılık sorumlusu GMY CİVELEK ortada yok!
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
HSBC terbiyesizliği : “Sabancı alana “AKBANK bedava”
-
BANKA ANALİZLERİ3 yıl önce
YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR
-
GÜNDEM2 yıl önce
Bankacılığı bırakıp eskortluk yapmaya başladı: Haftalık kazancı dudak uçuklattı