Connect with us

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

İstikrar (Harris) ya da değişim (Trump) için büyük gün: ABD sandık başında

Yayınlanma:

|

Monetarizm, enflasyonun temel nedeni olarak para arzının hükümetlerce aşırı ölçüde artırılmasını görmektedir. Monetaristlere göre, ekonomideki istikrarsızlıkların birçoğu parasal kökenlidir. Nobel ödüllü ekonomist Milton Friedman, monetarizmin bu görüşünü “Enflasyon, her zaman ve her yerde parasal bir olgudur” sözü ile özetlemiştir.

Dün TÜİK tarafından açıklanan resmî enflasyon rakamları yine can sıktı. Aylık TÜFE artışı %2,88 ile piyasa beklentisinin (%2,50) üzerinde kalırken, yıllık gerçekleşme ise baz etkisi ile hafif bir düşüşle %48,58’e geriledi. Enflasyonun katılık göstermeye ya da düşmekte direnç göstermeye devam ettiğini görüyoruz. Hâl böyle olunca da ister istemez para politikasının etkinliği sorgulanıyor. Bütün yükün TCMB’nin omuzlarında kalması -her ne kadar para politikası yeterince sıkı olsa da- maliyet politikası kanalının katkı sağlamaması, enflasyonun önündeki en büyük engel olarak görülüyor. Dün açıklanan veri ardından yılın %44 civarında kapatılacağını hesaplıyoruz. Hatırlanacağı üzere OVP’de bu yıl için hedef %33 seviyesinde idi. Hatta, bu sapma, döviz kurunun ılımlı bir seyir izlediği ve petrol fiyatlarının da tahminlerden daha düşük olduğu bir yılda yaşandığının altını çizelim.

Dünkü veri ardından para politikasının etkinliğini sorgulanırken, piyasa yansıması da kaçınılmaz olarak olumsuz oldu. Bugün açıklanacak mevsimsellikten arındırılmış TÜFE serisine bakarak yarın bültenimizde son üç aylık enflasyon verisinin yıllıklandırılmışına bakmak suretiyle enflasyonun yayılma endeksini de inceleyeceğiz. Peşinen not etmemiz gerekiyor ki, enflasyon eğiliminde henüz bir gevşeme yok! Detaylara baktığımızda, mevsim değişikliği nedeniyle ana harcama gruplarına arasında en yüksek aylık artış %14,3 ile giyim ve ayakkabıda grubunda olurken, gıda ve alkolsüz içeceklerde arz yönlü şoklar nedeniyle aylık %4,3 düzeyinde artışı oldukça yüksek olarak yorumladık.

Ulaştırma grubu dışında geriye kalan ana harcama gruplarının tümünde görülen artış, enflasyonun düşmekte direnç gösterdiğini bizlere anlatıyor. Giriş paragrafında da özetlediğimiz üzere, enflasyonu sadece reel olarak yüksek faizlerle düşürmek pek de olası görünmüyor. Yüksek faizler, reel sektöre (sanayiye) üretim düşüşü olarak yansırken, devletin de küçülmesi, maaş artışlarının geriye doğru değil ileriye doğru (beklenen enflasyon) yapılması, zengin kesimin yüksek faizler nedeniyle gelirlerinin artması ve daha çok harcamasına vergi getirilmesi (servet etkisi), yapısal sorunlara eğilinmesi gerekiyor. Hülâsa ekonominin sosyal bir bilim dalı olduğunu ve sosyal bilimlerde salt doğruların olmadığını unutmamamız gerekiyor. Enflasyon sadece toplumsal bir konsensus (bütüncül bir yaklaşım) sağlanarak çözülebilir. Çözümü sadece faizde ararsak hatalı bir yaklaşım sergilemiş oluruz. Faizleri o kadar yükseğe çekersiniz ki enflasyon düşer ama ne pahasına olduğunu da (her tercih bir vazgeçiştir) gelin siz düşünün!

Yukarıda kaleme aldığım satırlardan da anlaşılacağı üzere, biz piyasadan biraz daha ayrışarak İTO ve Türk-İş verilerinin sunduğu öncü bilgilere de sığınarak enflasyonun yüksek geleceğini ön görmüştük. Piyasa, beklentisinin üzerinde bir veri ile karşı karşıya kalınca tepkisi de hâliyle olumsuz oldu. Neden mi? Enflasyonun düşmekte zorlanması, TCMB’den beklenen faiz indirimlerinin de gecikmesi anlamına geliyor. Dün bunun sonucu olarak BIST100 ana endeksi %2,5 bankacılık endeksi ise neredeyse %5 geriledi! Faiz indiriminin gecikeceği beklentisi ile iki yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi, neredeyse yarım puan yükselerek %43,40 seviyesine geldi. USDTRY kuru TCMB’nin orkestra şefi misali etkin bir rol üstlenmesine paralel 34,30’lu seviyelerde salınırken, yabancı indinde Türkiye’nin risklerini gösteren beş yıl vadeli CDS risk primi ise 265 baz puan seviyesinde dün de kalmaya devam etti. TCMB’nin Cumhuriyet bayramı tatili nedeniyle gecikmeli olarak yayınladığı haftalık verilerine göre, 25 Ekim ile sona eren haftada TL’nin yüksek getirisinin yarattığı ilgiye paralel TL cinsi mevduatın toplam mevduat havuzundaki payının %57 seviyesine ulaştığını not edelim.

Beklenen büyük gün geldi. ABD bugün sandık başına gidiyor. ABD seçmenlerinin ekonomi politikalarında süreklilik, kurumsal istikrar ve liberal demokrasi için Harris’e, radikal ticaret politikası, küreselleşmeden geri çekilme ve biraz da tek adamlı demokrasi için ise Trump’a oy vermesi bekleniyor. Anketler ve son haberler başa baş bir tablodan söz ederken, salıncak yani kararsız yedi eyaletin (swing states) (Georgia, Kuzey Carolina, Pensilvanya, Michigan, Arizona, Wisconsin ve Nevada) seçim sonucunu belirleyeceği düşünülüyor. Dün her iki adayın da bu eyaletlerde olduğunun altını çizelim. Kazananın da hemen belli olmayabileceği düşünüyoruz keza Trump, 2020’de olduğu gibi her türlü yenilgiye karşı mücadele edeceğinin sinyalini verdi.

Akabinde, FED’in Çarşamba günü başlayacak toplantısının sonucunu Perşembe günü alacağız. 25 baz puan faiz indirimi kesin gibi görünürken, piyasalar, Trump’ın ticaret konusundaki korumacı politikalarının özellikle enflasyonu yükseltebileceği ve dünyanın en büyük tüketici piyasası olarak görülen ülkede ihracata darbe vurabileceği konusunda endişeli. Tahvil, dolar, altın ve bitcoinde seçim sonuçlandığında büyük hareketler görülmesi bekleniyor. FED’in bundan sonra nasıl bir patikada ilerleyeceği ise Perşembe gecenin esas sorusu olacak! Bu bağlamda, toplantı ardından verilecek sinyallerin piyasalarda yankı bulmasını bekliyoruz.

Seçim gününe piyasaların bekle ve gör tarzında bir seyir izleyerek başladıklarını görüyoruz. ABD 10 yıllık tahvil faizi Trump’ın seçilme ihtimalini fiyatlayarak bu sabah %4,30 seviyesinde işlem görüyor. Altının ons fiyatı 2,735 gümüşün ise 32,50 dolar seviyelerinde salınıyor. Bitcoin geçen hafta 74bin dolara yaklaşması ardından 69bin dolar seviyesine geri çekildi. Anketlerin başa baş olması kafaların da  biraz karışmasına neden olmuş. Petrol fiyatlarının ise son dört beş günlük zaman diliminde neredeyse dört dolar birden yükselerek yeniden 75 dolar seviyesine yükseldiğini not edelim. İran’ın İsrail’e cevap vereceği yönünde haberler (jeopolitik riskler), diğer taraftan ise OPEC’in üretim artışını ertelemesi haberler etkili oldu.

ABD borsaları dün geceyi düşüşle tamamlarken, bu sabah pasifiğin diğer ucunda ılımı bir tablo görüyoruz. Bu sabah Çin’de açıklanan hizmet sektörü PMI verileri beklentilerin üzerinde sonuçlanması ardından yüzler gülüyor. Acaba Çin’in teşvikleri işe yaramaya başladı mı? Çin ve Hong Kong borsaları %2 yukarıda işlem görürken, tatilden dönen gösterge endeks Tokyo borsasının da %1,3 yukarıda işlem gördüğünü not edelim.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Borsa İstanbul: Ankara’dan abim gelmiş evde bir ‘bayram’ havası…

Yayınlanma:

|

Yazan:

Gündemin bir süredir en çok konuşulan başlığı olan CHP Kurultayı’nın iptali davası, merakla beklenirken 8 Eylül tarihine ertelendi. Masadaki riskler tüm netliğiyle yerini korusa da, kısa vadeli siyasi tansiyonun düşmesi ve müzakere için zaman kazanılması piyasalarda iyimserlik yarattı. Öte yandan, uzun süredir beklenen 19 Temmuz TCMB toplantısında faiz indirimi artık neredeyse kesinleşmiş görünüyor. Ancak akıllardaki asıl soru giderek daha yüksek sesle soruluyor: Merkez Bankası 18 gün daha beklemeden, olağanüstü bir toplantı yaparak sürpriz bir adım atar mı?

Hatırlanacağı üzere, 19 Mart sonrasında değişen siyasi atmosferin Türk Lirası ve TL cinsi varlıklar üzerinde yarattığı tahribatı sınırlamak amacıyla TCMB politika faizini %42,50’den %46,00 seviyesine yükseltmiş, ardından bir süre piyasayı %49,00 seviyesindeki gecelik borç verme faizi ile fonlayarak makro ihtiyati sıkılaştırma adımlarını devreye almıştı. Ancak azalan jeopolitik riskler ve iç siyasi tansiyondaki yumuşamayla birlikte, otoritenin hem miktarsal hem de oransal sıkılaştırma sürecini hızla normalleşmeye bırakmasını bekliyoruz. Bu doğrultuda, Haziran toplantısında faizi sabit tutan TCMB’nin Temmuz ayında 350 baz puanlık bir indirimle politika faizini yeniden %42,50 seviyesine çekmesini ve faiz koridorunu daha simetrik bir yapıya kavuşturmasını öngörüyoruz.

Dün bu beklentiyi fiyatlayan iki yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi, yaklaşık iki puan düşüşle %40,1 seviyesine geriledi. Faiz ile ters korelasyona sahip hisse senetleri dünkü gelişmeleri büyük bir coşku ile karşıladı. Özellikle, faiz indirimlerinin yarayacağı lokomotif endeks bankacılık hisseleri alımların eşliğinde göz kamaştırıcı bir şekilde günü neredeyse %10 artışla tamamladı! Bültenlerimizde uzun bir süredir harketin bankacılık hisseleri ile başlayacağına yer vermiştik. Ana endeksin de dün günü %5’in üzerinde artışla tamamladığını ve teknik mânâda önemli bir direnç olan 9,750 seviyesinin üzerine yükseldiğini not edelim. Hatırlanacağı üzere, TÜİK tarafından açıklanan 2024 yılı finansal araçların ‘reel’ getiri oranlarına bakarsak, Borsa İstanbul 100 endeksinin %16,71 götürü sağladığını not edelim. Küresel borsa endeksleri arasında Borsa İstanbul’un negatif getiri sunan ender endeksler arasında yer alması, yukarı yönlü potansiyel açısından önemi bir bilgi verdiğini düşünüyoruz! Yabancı indinde beş yıl vadede Türkiye risk primi (CDS) risk primi 292 baz puan seviyesine kadar gerilerken, USDTRY kuru ise karar öncesi 39,91 seviyesine kadar yükselmesi ardından 39,75’e kadar gevşeyip günü 39,80 seviyelerinde tamamladı.

Dün her ne kadar gözler CHP kararında olsa da, makro cephede Mayıs ayı dış ticaret verileri ve istihdam raporu takip edildi. TÜİK verilerine göre, ihracat %2,6 artışla 24,8 milyar dolar, ithalat ise %2,7 artışla 31,5 milyar dolar oldu. Bu sonuçla dış ticaret açığı %2,7 artışla 6,6 milyar dolar oldu. Bir önceki ay gerçekleşen 12,1 milyar dolar açık ardından Mayıs rakamları bir nebze de olsun ılımlı bir tabloya işaret etti. Öte yandan, TÜİK Mayıs ayı istihdam raporunu da yayımladı. Buna göre, manşet işsizlik oranı 0,2 puan azalışla %8,4’e geriledi. Metodolojisi nedeniyle manşet işsizlik yerine bizler daha geniş tanımlı bir gösterge olan atıl işgücü oranını takip ediyoruz. Bu oran %31,0 ile geçen aya göre (%32,1) bir tık da olsun gerilemiş olsa da, tüm zamanların en yüksek düzeylerinde olduğunu not edelim. Daha basit bir anlatımla, zamana bağlı eksik istihdam, iş bulma umudunu kaybetmiş olanlar, çeşitli nedenlerle iş aramayanlar gibi TÜİK’e göre işsiz sayılmayan ama işgücünde de olmayan nüfusun üçte biri gibi devasa bir kitlenin olduğunu görüyoruz!

Öte yandan, dün Türk-İş’in Haziran ayı Açlık ve Yoksulluk Sınırı raporunu yayımlandı. Buna göre, dört kişilik bir aile için açlık sınırı 26,115 TL oldu. Türkiye’de asgari ücretin 22,105 TL olduğunu not edelim. Ankara’da mutfak enflasyonu (gıda fiyatları) bir önceki aya göre %4,1 artış kaydetti. Yıllık gıda enflasyonunu %37,6 oldu. Yoksulluk sınırı ise 85,066 TL oldu. Türk-İş verilerinin işaret ettiği gıda fiyatlarına önemli bir referans olarak kabul ederek eskiden enflasyon hakkında tahmin yürütmeye çalışırdık. Lâkin bu korelasyonun iyice azaldığının not edelim keza TÜİK geçen ay gıda enflasyonu eksi %0,7 olarak hesaplarken, Türk-İş’in bir ay önceki veri setinde gıda %4,4 artış kaydetmişti. Gözler bu noktadan sonra bugün İTO verileride, perşembe günü ise resmî TÜİK verilerinde olacaktır. Anketlere göre TÜFE’nin Haziran ayında aylık %1,6 artış kaydetmesi ve yıllık gerçekleşmenin de %35 seviyesinde kalması bekleniyor.

Yurt dışı cephede ise, 2025 yılının ilk yarısında doların son 50 yılı aşkın sürenin en sert düşüşünü yaşadığının altını çizmemiz gerekiyor. Ani politika değişiklikleri, merkez bankasının (FED) bağımsızlığını sorgulanması ve yavaşlayan ekonomik aktiviteye dair işaretler, rezerv para birimine olan güveni sarsmaya devam ederken, Dolar Endeksi (DXY) yılın ilk yarısında %10,8 gerileyerek başlıca gelişmiş ülke para birimleri karşısında belirgin şekilde değer kaybetti. Dolar, İsviçre frangı karşısında %14,4, Euro karşısında %13,8 ve İngiliz sterlini karşısında ise %9,7 değer yitirdi.

Trump faiz indirimi konusunda FED üzerindeki baskısını artırarak, Powell’a dünya genelindeki faiz oranlarını içeren el yazılı bir not gönderdiğini okuyoruz. Notta, ABD politika faizinin Japonya’nın %0,5’i ile Danimarka’nın %1,75’i arasında olması gerektiği belirtilirken, Trump sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Faizi çok daha fazla düşürmelisiniz. Yüz milyarlarca dolar kaybediliyor” diyerek politika faizinin %1’e çekilmesi gerektiğini savundu. Trump’ın Powell üzerindeki baskısının arttığı bu dönemde, Hazine Bakanı Bessent, Powell’ın görev süresinin Mayıs 2026’da sona ereceğini hatırlatarak, yerine geçecek ismin belirlenmesi için hazırlıkların sürdüğünü açıkladı. Bu gelişmelerin doların elini daha da zayıflattığını not etmemiz gerekiyor. ABD ticaret savaşına soyunduğu bir zamanda, bacalar tütsün, çarklar dönsün, ABD vatandaşları daha çok iş bulsun diye uğraşırken, hâliyle her iş adamı gibi düşük faiz oranı talep ediyor. Lâkin, amiral geminin kaptanını ağır sözlerle eleştirmesi ve “yine çok geç kalacaksın” minvalinde açıklamalar ile işler kötüye giderse, hedef tahtasına Powell’ı yerleştirecek bir politika da benimsediğini görüyoruz.

ABD Başkanı Trump, 9 Temmuz’da sona erecek geçici gümrük tarifesi süresi yaklaşırken, Japonya ile yürütülen ticaret görüşmelerine yönelik memnuniyetsizliğini dile getirdi. Japonya’nın Amerikan pirinci ithalatına direnç göstermesini eleştiren Trump sonrası Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, iyi niyetle müzakere etmeyen ülkelere yönelik yeni tarife oranlarının belirleneceği ve Trump’ın bu konuda ekibiyle görüşeceği belirtildi. Hazine Bakanı Bessent ise, iyi niyetli görüşmeler yürüten ülkelere süre uzatımı düşünülse de bu kararın yalnızca Trump’a ait olduğunu vurguladı. Bessent, anlaşmalarda son günlere doğru yoğunluk yaşanmasını beklediklerini belirterek, ticaret ortakları üzerindeki baskının sürdürüleceğini söyledi.

ABD borsaları geceyi yükselişle tamamlaması ardından bu sabah vadeli işlemlerde hafif de olsa kırmızı rengin göze çarptığını görüyoruz. Öte yandan,  Trump’ın tarife artışı uyarısı ve Hazine Bakanı Bessent’in 9 Temmuz’a kadar ciddi artışların duyurulabileceğini söylemesi, yatırımcı güvenini zayıflatarak Pasifik’in diğer tarafına da olumsuz yansımış. Asya piyasalarının gösterge endeksi Japonya borsası Nikkei, son beş işlem gününde yaşanan güçlü yükselişin ardından bu sabah %1 geriledi. Haziran ayında Nikkei %6,6 yükselerek Şubat 2024’ten bu yana en iyi aylık performansını sergilemişti.

Ticaret görüşmelerine yönelik açıklamalar ardından altının ons fiyatı bu sabah yeniden 3,320 dolar seviyesine yükselirken, gümüş ise 36 dolar etrafında hareketini devam ettirdi. Bitcoin ise son bir haftadır 108bin dolar seviyesinin kıyısında bir sonraki hareketi için enerji biriktirmeye devam ettiğini görüyoruz. Yukarı yönlü harekete daha çok prim veriyoruz. İlk nazarda 108,500 akabinde ise 113bin dolar seviyesinin aşılması ile asıl beklediğimiz hareketin de başlayacağını düşünüyoruz.

Mali piyasaların gündeminde bugün FED Başkanı Powell’ın konuşması, ISM imalat verisi ve JOLTS açık iş sayısı takip edilecek. Yarın ADP özel sektör istihdam verisi, perşembe ise kritik haziran istihdam raporu takip edilecek. Cuma günü ABD piyasaları kapalı konumda olacak. Açıklanacak özellikle istihdama yönelik veriler, faiz indirimi beklentileri açısından yakından takip edilecektir. Bu haftanın Türkiye cephesinde ise en kritik makro verisi kuşkusuz perşembe günü açıklanacak Haziran ayı enflasyon rakamları olacağını bir kez daha hatırlatalım.

Borsa İstanbul

1751343743b3244c82deacc1f4cd92de60cce09ea6_1_1200.jpg
Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Kriptoya MASAK Denetim Freni!

Yayınlanma:

|

Yazan:

Kripto Transferlerine Sıkı Denetim: MASAK’tan Yeni Tebliğ Ne Anlama Geliyor?

28 Haziran 2025 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan ve yürürlüğe giren Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliği (Sıra No: 29), kripto varlık hizmet sağlayıcılar için oldukça kapsamlı ve sıkı önlemler içermektedir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı MASAK tarafından çıkarılan bu düzenleme, kripto transferlerinin şeffaflaşması, kara para aklama risklerinin azaltılması ve kripto sektörü üzerindeki regülasyon boşluklarının giderilmesi amacı taşımaktadır.

🎯 Tebliğin Amacı

Tebliğin temel amacı; 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında, kripto varlık hizmet sağlayıcıların (KVHS) müşteri ilişkilerinde sıkılaştırılmış tedbirler almasını sağlamaktır.

Yeni Tebliğ Neler Getiriyor?

1. Transferlerde Bekleme Süresi

  • Kripto varlık çekme işlemleri artık hemen yapılamayacak.

  • Alım, takas veya yatırma işleminden sonra kripto transferi:

    • En az 48 saat bekletilecek.

    • İlk defa çekim yapan müşteriler için bu süre 72 saat olacak.

Bu düzenleme ile suç gelirlerinin anında başka cüzdanlara aktarılmasının önüne geçilmek isteniyor.

2. İşleme Limit Getirildi

  • Özellikle stabil kripto paralarda (stablecoin):

    • Günlük transfer limiti: 3.000 ABD doları

    • Aylık transfer limiti: 50.000 ABD doları

  • Bu limitler belirli risk politikaları kapsamında 2 katına kadar artırılabilir.

3. İşlem Açıklama Zorunluluğu

  • Artık tüm transferlerde müşteri tarafından en az 20 karakterlik işlem açıklaması yazılması zorunlu olacak.

  • Bu açıklamalar MASAK tarafından izlenebilirlik ve analiz açısından kritik önem taşıyor.

4. Likidite ve Arbitraj İstisnası

  • Platformlar, piyasa yapıcılığı, likidite sağlayıcılığı veya arbitraj işlemleri için yapılan transferlere istisna tanıyabilecek.

  • Ancak bu durum:

    • Yönetim kurulu onayıyla yapılabilecek.

    • Müşteri sürekli izlenecek ve kötüye kullanım tespitinde kısıtlamalar derhal uygulanacak.

5. Saklama Kuruluşları da Kapsamda

  • Müşteriler adına işlem yapan saklama kuruluşları da aynı sınırlamalara tabi olacak.

  • Ancak sermaye piyasası mevzuatına dayalı işlemler bu düzenlemelerden muaf tutuldu.

⚠️ Kurallara Uymayanlara Yaptırım

Tebliğe aykırı hareket eden platformlar veya yükümlüler, 5549 sayılı Kanun uyarınca idari para cezası ve çeşitli yaptırımlarla karşılaşacak.

🧭 Tebliğin Önemi ve Etkileri

  • Bu düzenleme, kripto sektöründe yasal çerçevenin netleştirilmesi adına önemli bir adım.

  • Kara para aklama, terörün finansmanı ve izlenemeyen finansal hareketler açısından riskli olan alanlar denetim altına alınıyor.

  • Platformlar açısından operasyonel yük artacak, ancak uzun vadede daha güvenli ve kurumsal bir kripto piyasası oluşmasına katkı sağlayacak.

MASAK KRIPTO DUZENLEME SEMASI

MASAK’tan Net Mesaj – “Şeffaflık Zorunlu”

Bu tebliğ ile birlikte Türkiye’de kripto para transferlerine yönelik ilk defa bu kadar detaylı ve somut sınırlamalar getirilmiş oldu. MASAK, açıkça şunu söylüyor:

“Kripto işlemler artık izlenebilir, sınırlı ve gerekçeli olacak.”

Dijital varlıkların geleceği açısından bu düzenleme; daha sağlam, güvenilir ve yasal zeminlerde büyüyen bir sektör için önemli bir başlangıç.

www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

Yayınlanma:

|

Yazan:

Kitap Künyesi

  • Kitap Adı: Nasıl Yatırım Yapılır?

  • Alt Başlık: Kişisel Yatırımın Cesur ve Yeni Dünyasına Yolculuk

  • Yazarlar:

    • Peter Stanyer

    • Masood Javaid

    • Stephen Satchell

  • Çevirmen: S. Cem Çiloğlu

  • Yayınevi: The Economist Books / Türkçe baskı: Epsilon yayınevi

  • Dil: Türkçe (Orijinal dil: İngilizce)

  • Kapsam: Yatırımın temellerinden başlayarak kişisel finans, portföy yönetimi, risk dağılımı ve yeni nesil yatırım araçlarına kadar geniş bir perspektif sunar.

  • Hedef Kitle: Yatırıma yeni başlayacak bireyler, kişisel finansına yön vermek isteyenler ve stratejik portföy oluşturmak isteyen yatırımcılar.

İçerik Özeti

  • Yatırımın Temel İlkeleri

  • Risk ve Getiri Dengesi

  • Portföy Teorisi

  • Fon Seçimi ve Dağılımı

  • Alternatif Yatırım Araçları (ETF’ler, tahviller, emtialar, kripto varlıklar)

  • Yatırım Psikolojisi ve Karar Alma Süreçleri

  • Güncel Piyasa Gelişmeleri ve Etkileri

“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

1. Yatırımın Temelleri

Kitap, yatırımın amacını net şekilde tanımlayarak başlar: paranın zaman içindeki değerini korumak ve artırmak. Yatırımcılar için temel kavramlar olan risk, getiri, zaman ufku, likidite gibi konular ele alınır.

📌 Ana fikir: Her yatırım bir risk içerir; önemli olan bu riski bilinçli şekilde yönetebilmektir.

2. Portföy Oluşturma ve Risk Dağılımı (Diversifikasyon)

Yazarlar, yatırımcılara tüm yumurtaları aynı sepete koymamaları gerektiğini anlatır. Portföy oluştururken farklı varlık türleri arasında dağılım yapmanın önemi vurgulanır: hisse senetleri, tahviller, nakit, emtialar, alternatif yatırımlar gibi.

📌 Ana fikir: Sağlam bir yatırım stratejisi; çeşitlendirme, maliyet bilinci ve hedefe uygunlukla mümkündür.

3. Varlık Sınıfları ve Araçlar

Bu bölümde yatırım yapılabilecek başlıca varlıklar detaylı şekilde anlatılır:

  • Hisse senetleri: Uzun vadede büyüme sağlayan ama dalgalı ürünlerdir.

  • Tahviller: Daha düşük riskli, ama sınırlı getirili.

  • Nakit ve mevduat: Güvenli ama enflasyona karşı kırılgan.

  • Alternatif yatırım araçları: Gayrimenkul, hedge fonları, özel sermaye ve son zamanlarda kripto varlıklar gibi yeni trendler.

📌 Ana fikir: Her varlık sınıfının risk-profili farklıdır ve yatırımcının hedeflerine göre seçilmelidir.

4. Zaman ve Psikoloji Faktörü

Yatırımcıların en büyük düşmanlarından biri kendileridir. Korku, açgözlülük, sürü psikolojisi gibi duygusal faktörlerin yatırım kararlarını nasıl etkilediği anlatılır. Piyasa zamanlamasının zor olduğu, uzun vadeli düşünmenin önemi vurgulanır.

📌 Ana fikir: Duygusal kararlar yerine disiplinli bir yatırım stratejisi başarı getirir.

5. Yatırım Stratejileri ve Yaklaşımlar

Pasif ve aktif yatırım farkı, endeks fonlarının avantajları, değer ve büyüme yatırımcılığı gibi farklı yatırım stratejileri açıklanır. Ayrıca, yaşa ve gelir seviyesine göre yatırım stratejileri örneklenir.

📌 Ana fikir: Herkesin yatırım stratejisi kişisel durumuna, hedeflerine ve risk toleransına uygun olmalıdır.

6. Geleceğe Hazırlık ve Yeni Trendler

Kitabın son bölümleri geleceğin yatırım dünyasına odaklanır. ESG (çevresel, sosyal ve yönetişim kriterleri), yapay zeka destekli algoritmalar, robo-danışmanlar, fintech’ler gibi konular ele alınır.

📌 Ana fikir: Yatırım dünyası hızla değişiyor; bilgiye açık ve adapte olabilen yatırımcılar öne çıkacak.

Genel Değerlendirme

Bu kitap, yatırım dünyasına giriş yapmak isteyenler için bilimsel temellere dayalı, pratik ve anlaşılır bir kılavuzdur. Hem yeni başlayanlar hem de stratejisini geliştirmek isteyen yatırımcılar için değerli bilgiler sunar.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.