Connect with us

BANKA HABERLERİ

Akbank, “Akbank Güzel Yarınlar Hareketi” ile afet bölgesindeki gençleri geleceğe hazırlıyor

“Akbank ve Toplum Gönüllüleri Vakfı” işbirliğinde “Akbank Güzel Yarınlar Hareketi” ile 1 yıllık süreçte 5 bin gence ulaşılması ve böylece ailelerin ve toplumun da dönüşümüyle güçlü ve sağlıklı bir geleceğin inşa edilmesi hedefleniyor

Yayınlanma:

|

Akbank, afet bölgesinde sosyal iyileşme için başlattığı ‘Akbank Güzel Yarınlar Hareketi‘ ile gençlerin yanında olmayı sürdürüyor.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, ‘Akbank ve Toplum Gönüllüleri Vakfı’ işbirliğinde ‘Akbank Güzel Yarınlar Hareketi’ ile 1 yıllık süreçte 5 bin gence ulaşılması ve böylece ailelerin ve toplumun da dönüşümüyle güçlü ve sağlıklı bir geleceğin inşa edilmesi hedefleniyor.

Bu kapsamda yürütülen çalışmalarla depremden en fazla etkilenen 5 ildeki gençlere bilim, sanat ve teknolojiden ilham alabilecekleri, yeni nesil yetenekler kazanabilecekleri ve psikososyal destek alabilecekleri gezici bir merkez sunuluyor.

Akbank Güzel Yarınlar Hareketi’nde Akbanklı ve TOG’lu uzmanların yanı sıra Akbank Gençlik Akademisi, Akbank Sanat ve Şehrin İyi Hali gönüllüleri de yer alıyor.

Söz konusu proje ile Adıyaman’da başlatılan çalışmalarla ilk bir aylık süreçte 1000 aşkın genç, kodlama eğitimlerinden fotoğrafçılığa pek çok farklı eğitime ve atölyeye katılma fırsatı yakaladı.

Akbank Marka ve İletişim Başkanı Beril Alakoç, TOG Genel Müdürü Ayşe Kırımlı, Akbanklı Deneyimi ve Akbank Akademi Başkanı Selda Özçalık ve Akbank Sanat Müdürü Derya Bigalı da gezici merkezi ziyaret ederek gençlerle bir araya geldi.

– ‘Sürdürülebilir bir gelecek gençlerimizin desteklenmesiyle mümkün’

Açıklamada görüşlerine yer verilen Akbank Marka ve İletişim Başkanı Beril Alakoç, Akbank Güzel Yarınlar Hareketi gezici merkezinin Adıyaman’da başlayan çalışmalarının Türkiye’nin sürdürülebilir geleceği için önem taşıdığını belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:

‘Cumhuriyetimizin 2. yüzyılını inşa ettiğimiz bu günlerde istisnasız tüm gençlerimizin sağlıklı bir destek mekanizmasına ve yeni nesil yetkinliklere sahip olması kritik bir önem taşıyor. Bu doğrultuda yaşadığımız büyük afetin ardından başlattığımız seferberliği Akbank Güzel Yarınlar Hareketi ile sürdürüyor, bölge halkına sunduğumuz sosyal ve finansal destekleri güçlendiriyoruz. Çünkü biliyoruz ki gençlerimizin sanatla bilimle ve teknolojiyle iç içe geleceklerini şekillendirmeleri sadece onlar için değil, bölgemizin ve ülkemizin gelişimi için de önem taşıyor. Bu kapsamda, Akbank, Toplum Gönüllüleri Vakfı, Akbank Sanat, Akbank Gençlik Akademi ve Şehrin İyi Hali büyük bir güç birliği içinde bölgedeki gençlerimizin yanında yer alıyor ve sürdürülebilir geleceğin temellerini inşa ediyor.’

Toplum Gönüllüleri Vakfı Genel Müdürü Ayşe Kırımlı da vakıf olarak on binlerce gönüllü gencin ve uzmanın afetin ilk gününden bu yana bölgedeki çalışmalarda rol oynadığını vurguladı.

Gençlerle birlikte çalıştıklarını çünkü onların geleceği değiştireceğine inandıklarını ifade eden Kırımlı, şunları kaydetti:

‘Dayanışma ruhuyla kurduğumuz destek merkezlerimiz ise en kırılgan gruplar olan çocuklar, gençler ve kadınlar başta olmak üzere toplumun her kesiminde iyi olma halini destekliyor. Onların eğitim, sosyalleşme, psikolojik destek ve kültürel gelişim ihtiyaçlarında yanlarında yer alıyor. Bu merkezlerin ilk gezici versiyonuna ise Akbank Güzel Yarınlar Hareketi ile imza attık. Böylece 5 ilimizde gençlerin yanında yer alıyoruz. Destek sunduğumuz gençler ise bölgenin sosyal ve kültürel dinamiklerine göre farklı ihtiyaçlara sahip. Bu ihtiyaçların tümüne yanıt sunmaya çalışıyor, geniş bir perspektifte etkinlikler ve destek mekanizmaları sağlamaya odaklanıyoruz. Bunun için uzun yıllardır paydaşımız olan Akbank ile bir güç birliği içerisindeyiz. Bölgede kalıcı bir iyileşme sağlanana dek de çalışmalarımıza devam edeceğiz.’

Gençler bugünü dönüştürüyor, geleceği şekillendiriyor

Akbank’ın sürdürülebilir gelecek vizyonu doğrultusunda tasarladığı ‘Akbank Güzel Yarınlar Hareketi’ gençlerin bu ihtiyaçlarına yanıt sunmayı amaçlıyor. Bu kapsamda Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Gaziantep ve Malatya’da gençlere hem gelişim hem de psikososyal destek olanakları sunuluyor.

Akbank Güzel Yarınlar Hareketi’nde Akbank Gençlik Akademisi, gençleri kariyerlerini şekillendirmeler için Yetkinliğe Giriş Programları kapsamında yer alan 101 buluşmaları ile destekliyor.

Bu kapsamda gençler siber güvenlik, bulut teknolojileri, yapay zeka, metaverse, Web 3.0, veri bilimi gibi yeni nesil teknolojilerle tanışıyor. Aynı zamanda inovasyon, girişimcilik konularında deneyim kazanan gençler toplumsal cinsiyet eşitliği gibi sosyal konularda da buluşmalara katılıyor.

Akbank’ın, gençleri ilgi duydukları alanlarda gönüllülüğe teşvik eden girişimi ‘Şehrin İyi Hali’ de bu çalışmalara katkı sağlıyor.

Böylece Türkiye’nin dört bir yanından üniversiteli gençler afet bölgesindeki akranlarıyla buluşuyor ve birlikte güzel yarınları inşa etmek için çalışıyor.

Akbank Gençlik Akademisi her yıl binlerce gence ulaşıyor

Akbank Güzel Yarınlar Hareketi kapsamında afet bölgesinde gençlerin yeni yetkinlikler kazanmasında rol alan ‘Akbank Gençlik Akademisi’ 2021’de kuruldu.

Akademi, sunduğu gelişim programları ile Türkiye’nin dört bir yanından gençleri geleceğin mesleklerine hazırlamayı hedefliyor. Bu kapsamda ödüllü yarışmalar, eğitim ve mentörlük çalışmaları ve uzun soluklu gelişim programlarını hayata geçiriyor. Böylece toplumsal ve ekosistemsel dönüşüme hizmet ediyor.

İnovasyon, girişimcilik, yapay zeka, sosyal etki gibi stratejik alanlarda gençlere bilgi ve deneyim kazanma fırsatları sunan Akbank Gençlik Akademisi, kuruluşundan bu yana 200’ün üzerinde üniversiteden yaklaşık 120 bin öğrenciye ulaştı.

Akbank, 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinin ardından bölge için başlattığı çalışmalarını aralıksız sürdürdü. Afetin ilk döneminde gerçekleştirilen yardım çalışmalarına 650 milyon TL katkı sağlayan Akbank, depremden etkilenen müşterilerine 10 milyar TL’lik finansman desteği sağladı.

Aynı zamanda Akbank, Türkiye’nin ilk sosyal temalı sendikasyon kredisini hayata geçirerek depremden etkilenen dış ticaret işlemlerinin finansmanına 500 milyon dolar destek sundu.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Garanti BBVA’dan 3,5 trilyon TL’lik sürdürülebilir finansman taahhüdü

Garanti BBVA belirlediği 400 milyar TL’lik sürdürülebilir finansman hedefini, 2025’in ilk yarısında tamamladığını yeni hedefinin ise 2029 yılının sonuna kadar 3,5 milyar dolar olarak açıkladı.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Garanti BBVA, 2018–2025 dönemi için belirlediği 400 milyar TL’lik sürdürülebilir finansman hedefini, 2025’in ilk yarısında tamamladığını açıkladı. Bu başarının ardından banka, 2018–2029 yıllarını kapsayan yeni hedefini 3,5 trilyon TL olarak paylaştı.

Garanti BBVA bu taahhütle; iklim değişikliğiyle mücadele, doğal sermayenin korunması, döngüsel ekonomi, sosyal kalkınma ve finansal kapsayıcılık alanlarında güçlü etki yaratmayı amaçlıyor.

Bu rakam, Türkiye’de faaliyet gösteren bankalar arasında en yüksek sürdürülebilir finans taahhüdü oldu.

Garanti BBVA, 2029 yıl sonuna kadar yaklaşık 3,1 trilyon TL’lik yeni kaynağı sürdürülebilir yatırımlara yönlendireceğini taahhüt ediyor

Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, bu performansta, sürdürülebilirliği stratejik öncelik haline getirmelerinin önemli bir rol oynadığını vurguladı. Akten, yeşil/sosyal kredilerden çevreci taşıt kredilerine, sürdürülebilir tahvillerden, çevresel ve sosyal yatırımlarda aktif danışmanlık hizmetlerine ve su verimliliğiyle ilgili projelere yönelik “mavi finans” gibi sürdürülebilir finansman ürünü sunduklarını söyledi.

Mahmut Akten, yeni hedefi ise şu sözlerle değerlendirdi: “Şimdi, bu başarıyı daha ileri taşıyarak 2029 yılı sonuna kadar 3,5 trilyon TL’lik sürdürülebilir finansman sağlamayı taahhüt ediyoruz. Bu yeni hedef, yalnızca hacim açısından değil, sürdürülebilir finansman hızımız açısından da çarpıcı bir sıçrama anlamına geliyor. 2025’in ikinci yarısından 2029 sonuna kadar yaklaşık 3,1 trilyon TL’lik yeni kaynağı sürdürülebilir yatırımlara yönlendireceğiz. Bu taahhüdün büyüklüğü, Türkiye’nin düşük karbonlu ve kapsayıcı bir geleceğe geçişinde Garanti BBVA’nın giderek daha da etkin bir rol üstleneceğini gösteriyor.”

BBVA Grubu’nun küresel taahhüdü 1 trilyon euro

Garanti BBVA’nın ana hissedarı BBVA Grubu, 2018-2025 yılları için ilk etapta 100 milyar euro sürdürülebilir finansman hedefi koymuştu. Hedef önce 300 milyar euroya çıkarıldı ve 2024 yılı sonunda tamamlandı. Grup şimdi, 2025–2029 dönemi için 700 milyar euroluk yeni taahhütle toplam hedefini 1 trilyon euroya yükseltti.

BBVA’da Türkiye’nin Payı yüzde 9’a yükseldi

2025’in ilk dört ayında BBVA Grubu’nun sağladığı toplam sürdürülebilir finansmanın yaklaşık 140 milyar TL’si Garanti BBVA tarafından sağlandı. Bu rakamla Türkiye’nin BBVA Grubu içindeki payı sürdürülebilir finansman rakamların raporlanmaya başlandığı 2018 yıllarındaki yüzde 3 seviyesinden bugün yüzde 9’a yükselmiş durumda.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Tahvil Yerine Kredi: Türk Şirketlerinin Finansman Kaderi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye’de reel sektörün finansman ihtiyacını karşılamak için en çok başvurduğu yöntem banka kredileridir. Oysa gelişmiş finansal sistemlerde şirketler, uzun vadeli ve daha uygun maliyetli fon sağlamak için sermaye piyasalarında borçlanma araçlarına, özellikle tahvil ihraçlarına yönelmektedir. Peki Türkiye’de reel sektör neden bu imkândan yeterince yararlanamıyor?

Tahvil İhracının Önündeki Ekonomik Engeller

Tahvil piyasasının gelişmesi; makroekonomik istikrar, faiz oranlarının öngörülebilirliği, düşük enflasyon, istikrarlı döviz kuru, düşük kamu borçlanma ihtiyacı ve yüksek kredi notu gibi birçok değişkene bağlıdır. Ancak:

  • Türkiye’nin ülke kredi notu düşüktür ve bu doğrudan özel sektörün notunu da sınırlamaktadır.

  • Yüksek enflasyon ve faiz oranları, borçlanma maliyetlerini tahvil piyasasında da yükseltmektedir.

  • Kamu kesiminin sürekli yüksek borçlanma ihtiyacı, özel sektörün tahvil ihraçlarını piyasadan dışlama etkisi (crowding out) ile sınırlamaktadır.

Hukuki ve Kurumsal Güven Eksikliği

Sadece ekonomik değil, hukuki ve politik güvensizlik de yabancı ve yerli yatırımcıların özel sektör tahvillerine ilgi göstermemesine yol açıyor. Güçlü bir ikinci el tahvil piyasası oluşmadığı için yatırımcılar uzun vadeli bağlayıcı enstrümanlara mesafeli durmaktadır.

Banka Kredilerine Bağımlılığın Sonuçları

Bu nedenlerle reel sektör, finansmana erişimde tek kanal olarak bankaları kullanmak zorunda kalıyor:

  • Yüksek maliyetli ve kısa vadeli kaynaklara mahkûm olunuyor.

  • Kredi sınırlamaları, özellikle ekonomik kriz dönemlerinde işletmeleri zorluyor.

  • Kredi vadelerinin kısalığı ve esneklik eksikliği, uzun vadeli yatırım planlarını zorlaştırıyor.

Finansman Araçlarında Çeşitlilik Şart

Türkiye’de reel sektörün daha güçlü, sağlıklı ve uzun vadeli kaynaklara erişebilmesi için:

  • Makroekonomik göstergelerin iyileştirilmesi,

  • Sermaye piyasalarının derinleştirilmesi,

  • Hukuki güven ortamının sağlanması,

  • Tahvil piyasası için ikincil piyasa likiditesinin artırılması büyük önem taşımaktadır.

Onur ÇELİK-CFO/YMM

 

Okumaya devam et

Ali Coşkun

YÜKSEK BANKA KREDİLERİ

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bankalar ekonomik sistemin en önemli finansal aktörleri olarak faaliyet gösterir. Her banka özünde kâr amacı güden bir ticari kuruluştur.

Kredi verirken öncelikle kendi risklerini ve menfaatlerini gözetmek zorundadır. Kullandırdıkları kredilerin faiz oranı veya kar payı, komisyon yapısı, vade şartları da bu doğrultuda belirlenmektedir.

Bugün piyasada bileşik faiz oranları TL cinsi kredilerde %60-65, döviz cinsi kredilerde ise %14-16 bandındadır.

Ayrıca bankaların sigorta, dosya masrafı, kredi tahsis ücreti ve banka ürün satışları gibi birçok kalemi kredi paketine dahil ettiği görülüyor.

Yani faiz veya kar payı dışında çok sayıda gizli maliyetle karşı karşıya kalınıyor.

Firmalar bu şartlar altında yalnızca finansmana erişmekle kalmıyor aynı zamanda ağır bir maliyet yükünü de sırtlanıyorlar.

Bankalar, firmalara kredi limitleri oluştururken sektörel karlılık oranlarına azami dikkat ederler. Ancak burada ciddi bir çelişki var. Bankalar kredi tahsisinde sektörün brüt kâr marjlarını esas alırken, mevcut kredi maliyetleri bu oranları çoktan aşmış durumdadır.

Brüt kâr marjı sektörlere göre ortalama %25-30 arasında değişirken, firmalar %65’in üzerinde bileşik faizle TL borçlanıyor.

Bu koşullarda, kâr eden değil borcunu çevirebilen firma başarılı kabul ediliyor. Bu ne finansal sürdürülebilirliğe ne de sağlıklı bir ekonomiye hizmet eder.

Şu an firmalar yalnızca yüksek faizle değil aynı zamanda yüksek enflasyon, düşük iç talep, yüksek maliyetler, düşük kâr, kur baskısı, iç ve dış pazarlardaki daralma, krediye erişim ve jeopolitik risklerle mücadele etmek zorunda kalıyor.

İhracatçı firmalar için döviz kuru reel anlamda destekleyici olmaktan çıkmış, rekabet gücünü zayıflatıcı bir unsura dönüşmüştür.

Bu koşullar altında firmaların ayakta kalması tesadüf değil direnç ve stratejik yönetimin bir sonucudur. Ama bu direncin ne kadar sürdürülebileceği ise meçhuldür.

Bugün konkordato alan, iflas eden şirketlere şaşırmak yerine bu ortamda hâlâ üretmeye, istihdam yaratmaya, ihracat yapmaya devam eden firmalara hayranlık duymalıyız.

Asıl konuşulması gereken, bu firmaların nasıl hayatta kaldığı ve ne tür stratejiler geliştirdiğidir. Zira bu firmalar sadece kendi faaliyetlerini değil aynı zamanda ekonominin can damarlarını da ayakta tutmaktadır.

Enflasyonla mücadele elbette gereklidir.Ancak bunu yaparken reel sektörü göz ardı etmek hastayı tedavi ederken organlarını iflas ettirmek gibidir.

Faiz politikaları ve sıkılaşma adımları kısa vadede enflasyonu aşağı çekebilir ama ardında üretim yapamayan, borç yükü altında ezilen ve finansmana erişemeyen bir özel sektör kalırsa bu başarı neye yarar?

Bugün geldiğimiz noktada reel sektörün sesine daha fazla kulak verilmesi gerekiyor.

Kredi maliyetlerinin düşürülmesi, finansmana erişimin kolaylaştırılması ve firmaların üzerindeki dolaylı maliyetlerin azaltılması şarttır.

Aksi takdirde sadece bugünü değil yarının üretim kapasitesini ve ekonomik bağımsızlığını tehlikeye atmış oluruz.

Ali COŞKUN-Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
[email protected]

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.