Connect with us

GÜNCEL

Analist tahminleri yanlış çıksa da, her şeyin iyi gitmiş gibi göründüğü bir yıl

Yayınlanma:

|

TCMB yılın son olağan faiz toplantısında piyasa beklentilerine paralel bir adım atarak 250 baz puan faiz artırımına gitti. Böylelikle politika faizi %42,50 seviyesine gelirken, faiz artırım hızı da yavaşlamış oldu. Toplantı öncesinde, her ne kadar sayısı sınırlı da olsa 500 baz puan artırımın bekleyen analistlerin de olduğunun altını çizmek gerekiyor.

Toplantı ardından yayınlanan politika metninde, Kurul “dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını değerlendirerek parasal sıkılaştırma hızını yavaşlatmıştır. Kurul, parasal sıkılaştırma adımlarını en kısa zamanda tamamlamayı öngörmektedir.” diyerek son bir faiz artırımı için de kapının aralık kaldığını not edelim. Bu minvalde, faiz artırım sürecinin Ocak toplantısında 250 baz puanlık son bir artışla %45 seviyesine ulaşarak tamamlanacağı düşünüyoruz. Faizin %45 seviyesinde tepe yapması ardından 2024 yılının ikinci yarısında yönünü aşağıya çevirecek enflasyonla yerini indirime bırakacağını düşünüyoruz. Uzun vadeli TL mevduat kulağa hoş geliyor mu?

Faiz kararı ardından TCMB sadeleştirme kapsamında YP yükümlülüklerden menkul kıymet tesis etme oranı %1 düşürürken (%5’ten %4’e) piyasada var olan  fazla likiditeyi de sterilize etmek içi depo alım ihaleleri açacağına açıkladı. Menkul kıymet tesis etme oranında yapılan indirimin YP kredi faizlerine sınırlı da olsa olumlu yansımasını beklerken, TL kredi ve mevduat faiz oranlarının da yükselmeye devam ettiğini görüyoruz.

Bu bağlamda, her hafta Perşembe günü açıklanan TCMB haftalık verilerine göre, 3 aya kadar vadeli mevduat faiz oranı %52 seviyesini aşarak son 21 yılın en yüksek seviyesine ulaşırken, gelinen seviyenin TCMB politikaları ile uyumlu olduğunu da söylemek gerekiyor. Hazır haftalık verilerden söz etmişken, TCMB’nin brüt döviz ve altın rezervleri 142,5 milyar dolar ile yeni bir rekor daha kırarken, net rezervler ise son 5 haftada 17,4 milyar dolar artarak Şubat 2022 seviyesine dönmek suretiyle eksi 47,9 milyar dolar seviyesine iyileşti.

BDDK verisine göre ise KKM hacmi 18 milyar TL daha gerileyerek ~ 2,7 trilyon seviyesine geriledi (dolar karşılığı 92,5 milyar). Son dönemde KKM cephesinde devam eden erimenin hız keserek korunduğunun altını çizelim. TL olarak yapılan KKM’ler yüksek (klasik) mevduat faizleri nedeniyle gözden düşerken, vergi avantajı nedeniyle dövizden dönüşen KKM’lerin ise pozisyon değiştirmemeleri düşüş hızını yavaşlatıyor. Hafta ortası açıklama yapan Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, KKM’yi cazip kılan vergi düzenlemelerini gözden geçireceklerini söyledi.

Haftalık raporun ise en önemli kısmı olan menkul kıymet istatistiklerini ise en sona sakladık. Yabancı yatırımcının TL ve TL cinsi enstrümanlara olan talebinin devam ettiğini gördük. Bu bağlamda, 15 Aralık ile biten haftada hisse senetlerine yoğunlukla da bankacılık hisselerine 396 milyon dolar, tahvil kesin alıma ise -uzun vadeli sabit faizli tahvil- 181 milyon dolar büyüklüğünde giriş olduğunu gördük. Böylelikle, son 7 haftada net alım tutarının heyecan verecek ölçüde 3,1 milyar dolar büyüklüğüne ulaştığını söyleyebiliriz. Uygulanan politikaların yatırımcı nezdinde güven vermeye başlaması ve en önemlisi TL’nin reel anlamda değer kaybetmeyeceği beklentisinin iyice oturması, bunu belki de döviz kurunun öngörülebilir bir patikada seyredeceği olarak da tercüme edebiliriz, yabancı yatırımcının uzun süredir küskün olduğu TL varlıklara yönelik alım iştahını kamçıladığını iddia edebiliriz.

TCMB’nin haftalık menkul kıymet istatistiklerinin işaret ettiği olumlu tablonun da yardımı ile BİST100 endeksi dünkü günü %1,3 oranında artışla tamamlarken, bu sefer de bankacılık endeksi %0,8 düştü. Enflasyonist dönemde güvenli liman olarak görülen, finansal okuryazarlığı kuvvetli olmayan küçük yatırımcının şişirdiği halka arz çılgınlığının da sönmeye başladığını görüyoruz! USDTRY kuru, kamu kontrolünde her gün devam ettirdiği yükselişini bir adım daha yukarıya taşıyarak 29,15 seviyesine gelirken, Türkiye’nin yabancı indinde risklerini gösteren 5 yıl vadeli CDS risk primi (namı diğer kasko sigortası) 281 baz puan gerileyerek neredeyse son 4 senenin en düşük seviyesini test etti. En basit anlatımla, araba daha az kaza yapınca, sigorta priminin de düştüğüne hep birlikte şahit oluyoruz.

Yurtdışı cephede ise yıl sonu etkisi ile iyice düşen işlem hacmi ve daralan likiditeye ilave olarak dün ABD’de açıklanan ve piyasa beklentilerinin altında kalan ABD büyüme verisi ardından faiz indirim beklentileri de iyice kuvvetlendi. Böylelikle, vadeli faiz kontratlarına göre 2024 yılı faiz indirim beklentileri 156 baz puana yükselirken, piyasaların kılavuz kargası konumunda Amerikan 10 yıllık tahvil getirisi de %3,90 seviyesinin altına geriledi. ABD faiz tahvillerinde yaşanan düşüşe paralel faiz getirisi olmayan altının ons fiyatı 2,050 dolar seviyesini test ederken, direnişin parası bitcoin ise 44bin dolar seviyesini aştı.

2024 yılının doların senesi olmayacağını, yatırımcıların faiz indirim beklentisinin de tetiklediği risk alma iştahına paralel başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere hisse senetlerini tercih edeceklerini, tahvil fiyatlarının yükselerek getirilerinin düşmeye devam edeceğini düşünüyoruz. Geride bırakmaya hazırlandığımız senede küresel olarak enflasyona karşı yapılan mücadele yaklaşık olarak 125 faiz artışına karşılık 60 faiz indirimi gördüğümüzü de not edelim.

Her yıl olduğu üzere, geride bırakmaya hazırlandığımız yılın muhasebesini de kapatmak gerekiyor. Bu bağlamda, finansal piyasalar açısından 2023 yılı olağan dışı bir yıl olarak tarihe geçtiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Pek çok analistin tahmini yanlış çıkmasına rağmen her şeyin iyi gitmiş gibi görünmesi başlı başına bir muamma. Mesela, faiz oranlarının dünayda yüzyılın en yüksek seviyelerinde olması ve Avrupa’nın en tanınmış bankalarından Credit Suisse’in yanı sıra ABD’deki birkaç küçük bankanın batması gibi bir mini krize rağmen MSCI dünya hisse senetleri endeksi neredeyse %20 oranında yükseldi. Tahvil piyasalarında daha birkaç ay önce yatırımcılar FED’in faizleri artıracağını ve ekonomilerin durgunluğa gireceğini düşünüyorlarken, şimdi ise tahvil piyasaları, enflasyonun görünüşte kontrol altına alınmasıyla merkez bankalarının faiz indirimine gideceğini konuşurken her geçen gün faiz indirim beklentilerinin montanı da artıyor.

Altın yılı %12 yükselerek sınırlı kapatmaya adayken, Bitcoin yıl içinde %150 artış kaydetti. Muhteşem yedili olarak adlandırılan teknoloji devleri (Apple, Alphabet, Amazon, Meta Platforms, Microsoft, Nvidia, and Tesla) yıl boyunca %100 değer kazandı. Teknoloji hisselerinin işlem gördüğü Nasdaq endeksi son yirmi yılın en güçlü yılına yaklaşırken, yapay zekânın yarıiletken çiplere olan talebi Nvidia %240 artış kaydederek 1 trilyon dolarlık kulübe dâhil oldu.

2024 yılında gözler politik gelişmeleri de takip edecek. Planlanan 50’den fazla büyük seçim arasında Amerika Birleşik Devletleri, Tayvan, Hindistan, Meksika, Rusya ve muhtemelen Birleşik Krallık da bulunuyor. Bu da dünya piyasa değerinin %80’ini ve küresel gayri safi yurtiçi hasılanın %60’ını oluşturan ülkelerin seçim yapacak olması demek.

Yemen’den artan drone saldırılarına karşı Kızıldeniz ticari gemilerini korumak için uluslararası bir görev gücü için müttefiklerden savaş gemisi sağlamalarını isteyen ABD’ye rağmen, gemilerin rota değiştirmeye devam etmesi ile hafta orası 80 doları aşan ve 3 haftanın zirvesine yükselen petrolün varil fiyatı, Angola’nın OPEC’ten ayrılacağını dün açıklaması ardından kazanımlarını durdurarak yatay bir seyir izlediğini görüyoruz.

Asya piyasalarının gösterge endeksi Tokyo borsası Nikkei dolar bazında %17 (YEN bazında ise %27) artarak on yılın en iyi performansını sergileyerek yılı tamamlamaya hazırlanıyor. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin’de emlak piyasasında sorunlar korunmaya devam ederken, büyümenin yavaşlaması da petrol açısından iyi bir haber teşkil etmeyeceğini düşünüyoruz. Şangay borsası bu yıl neredeyse %8 değer kaybetti. Döviz piyasalarında, dolar yıl bazında neredeyse fark edilmeyecek kadar %1 düşüş yaşadı. Ancak Japonya’nın faizleri artırmak konusundaki görünür isteksizliği ve Çin’in zayıf performans gösteren ekonomisi, Japon yeninin %9 ve Yuan’ın ise %3,5 değer kaybetmesine neden oldu.

ABD borsaları, dün geceyi, açıklanan ekonomik verilerin FED’in para politikasını gevşeteceği yönünde umutları artırması ve yatırımcı risk iştahını canlandırması ile %1 oranında yükselişle tamamladı. Yeni gün başlangıcında, Asya piyasalarında ılımlı yükselişler görüyoruz. Küresel piyasalar artık haftaya başlayacak Noel ve yeni yıl tatilleri nedeniyle teknik anlamda yılı tamamladı. Bugün belki de ABD’de açıklanacak ve FED’in favori enflasyon endeksi PCE (yıllık çekirdek artış tahmini %3,4) ile yıl da tamamlanmış olacak.

Önemli bir gelişme olmazsa, yeni yılda tekrar buluşmak üzere herkese sağlıklı, huzurlu, yeterince kazanç ve mutluluk dilerim. Çok şeye sahip olmak değil, az şeye ihtiyaç duymak yeni yılda kılavuzunuz olsun! Tekra iyi yıllar dilerim. Hoşçakalın…

Menkul Kıymet İstatistikleri

Yabancı yatırımcının TL ve TL cinsi varlıklara olan küskünlüğünün bitince, hisse senedi ve tahvil alımları son 7 haftada 3,1 milyar dolar artış kaydetti.

1703223150d960a909b7586dee63447b067253c78d_1_1200.jpg

TCMB Brüt Rezervleri

TCMB’nin brüt altın ve döviz rezervleri 145,2 milyar dolar ile yeni bir rekor daha kırdı.

17032231518a5cf007ccfbb34ba183af9835dac951_2_1200.jpg

TCMB Net Rezervleri

Brüt rezervler rekor kırarken, emanet dövizler ve kamunun dövizlerini ayıklarsak, net rezervler eksi 48 milyar dolar seviyesinin hemen altına gerilediğini ve neredeyse son 2 yılın en iyi düzeyine toparladığını not edelim.

170322315132dc04daac61ec7847c6356481485dc3_3_1200.jpg

KKM

BDDK verisine göre ise KKM hacmi 18 milyar TL daha gerileyerek ~ 2,7 trilyon seviyesine geriledi (dolar karşılığı 92,5 milyar). Son dönemde KKM cephesinde devam eden erimenin hız keserek korunduğunun altını çizelim.

170322315297754c98745dc1d946a8c6269d9aa6f1_4_1200.jpg

Fiili Faiz Oranları

Üç aya kadar vadeli mevduat faiz oranı %52 seviyesini aşarak son 21 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.

1703223153f06281452f9fb07b0a175f125529758c_5_1200.jpg

İktisatbank

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

GARANTİ BBVA TÜRKİYE RAPORU

Yayınlanma:

|

Yazan:

TCMB ihtiyaç duyulduğu sürece sıkılığın korunacağı, yeni mali tedbirler ise politika bileşiminin daha koordineli olacağına işaret etmektedir. Politikaların gecikmeli etkisi göz önüne alındığında, hala sağlam olan tüketimi kontrol altına almak için ek makro ihtiyati önlemlere ihtiyaç duyulacağına inanıyoruz.

Önemli noktalar

  • TCMB, yılın ikinci enflasyon raporunda 2024 yılı ara enflasyon hedefini 2 puan yukarı yönlü revize ederek yüzde 38’e yükseltmiş, öngörülen aralığın üst sınırını değiştirmeyerek yüzde 42’de tutmuştur. Yılın ilk dört ayında enflasyonun beklenenden 4 puan daha güçlü gelmesi, Mart ayındaki ilave sıkılaştırma ile sapmayı telafi edemeyecekleri için bu revizyonu yapmalarına neden oldu.
  • TCMB, sıkılaştırmanın talep koşulları ve enflasyon beklentileri ve dolayısıyla enflasyon eğilimi üzerindeki gecikmeli etkilerini gözlemlemek istemektedir. Enflasyon eğiliminde belirgin bir bozulma olması durumunda ilave sıkılaştırma uygulanacağının sinyallerini vermeye devam etmektedirler.
  • İç talep, yüksek enflasyon beklentileri, servet etkileri ve kredi kartı harcamalarının kullanılabilirliği ile desteklenmeye devam etmektedir. Parasal aktarım mekanizmasını güçlendirmek amacıyla mevcut düzenlemeleri gevşetmek için sürdürülebilir bir yol başlatmak için finansal koşulların daha uzun süre sıkı tutulmasına ihtiyaç duyulacaktır.
  • En son açıklanan mali paket, 2024’te GSYİH’nın %0,2-0,3’ü civarında tasarruf anlamına geliyor. Önümüzdeki dönemde yeni tedbirler de alınacak ve bunların birçoğu orta vadede etkili olacaktır.
  • Enflasyon eğilimi, daha koordineli bir politika bileşimi ile yıl sonu enflasyonunun TCMB tahmin aralığının üst sınırı olan %42’nin altına düşecek bir düzeye yükselmesi durumunda, 4Ç24’te çok kademeli adımlarla gevşemeye başlamak için sınırlı bir alan olabilir. Ancak, gecikmeli mali etkiler ve perakendeci harcamaları üzerindeki makro ihtiyati politikalar, daha erken bir kesinti döngüsü olasılığını azaltıyor.

Raporun tam hali için:

https://www.bbvaresearch.com/wp-content/uploads/2024/05/Policy-Pulse_what-to-think-about-policy-mix_May24.pdf

Raporun tamamını okumak için buraya tıklayın

Policy-Pulse_what-to-think-about-policy-mix_May24

 

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Kuveyt Türk’ten yılın ilk çeyreğinde 7 milyar TL net kar

Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan: “Banka olarak, teknoloji ve ileri analitik araçları daha etkin kullanmak suretiyle müşterilerimize özelleştirilmiş ürün ve hizmetler sunmaya devam edeceğiz” dedi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Kuveyt Türk, yılın ilk çeyreğinde, 2023’ün aynı dönemine kıyasla yüzde 75 artışla 7 milyar TL net kar elde etti.

Kuveyt Türk, 2024’ün ilk çeyreğine ilişkin finansal sonuçlarını paylaştı.

Toplanan fon büyüklüğü 2023 sonuna kıyasla yüzde 1,5 artışla 515 milyar TL olurken, kullandırılan fon büyüklüğü de yüzde 16 artış göstererek 388 milyar TL’ye yükseldi. Banka, net karını ise geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 75 artırarak 7 milyar TL’ye çıkardı.

– Aktif büyüklük 740 milyar TL’ye ulaştı

Öz varlıklarını 55 milyar TL’ye, aktif büyüklüğünü ise 740 milyar TL’ye ulaştıran Kuveyt Türk, aktif büyüklük açısından bankacılık sektöründe 10’uncu sıradaki yerini korurken, katılım finans kuruluşları arasında ilk sıradaki yerini sağlamlaştırdı.

Bankanın, yüksek aktif kalitesi odağıyla donuk alacaklar oranı yüzde 1,09 düzeyinde gerçekleşirken, cari hesabın, toplanan fonlar içerisindeki payı yüzde 55 seviyesine geldi.

Kuveyt Türk’ün yıllıklandırılmış ortalama öz kaynak karlılığı yüzde 57,22 düzeyinde gerçekleşti. Bankanın yasal limiti yüzde 12 olan sermaye yeterlilik oranı da yüzde 20,99 seviyesine ulaştı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, Kuveyt Türk olarak yakın zamanda oluşturdukları 2026 stratejileri doğrultusunda çalışmalarını sürdürmeye devam ettiklerine dikkati çekerek, müşterilerinin çözüm ortağı olma vizyonuyla yeni müşteri kazanımlarını sürdürmeyi amaçladıklarını kaydetti.

Uyan, ‘Banka olarak, teknoloji ve ileri analitik araçları daha etkin kullanmak suretiyle müşterilerimize özelleştirilmiş ürün ve hizmetler sunmaya devam edeceğiz. Aynı zamanda, insan kaynağımıza sürekli yaptığımız yatırımlar ve en güncel ve stabil teknolojilerle donatılmış altyapımızla rekabet üstünlüğümüzü artırmayı amaçlıyoruz. Sürdürülebilir bir geleceğin inşasına katkı sağlamak için negatif çevresel etkileri en aza indirme hedefiyle sektörümüzde öncü olma vizyonumuzu pekiştiriyoruz.’ ifadelerini kullandı.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Yabancılar Türkiye’ye Neden Yatırım Yapıyor

Yayınlanma:

|

Yazan:

Aralık 2023 itibariyle Türkiye’de doğrudan yabancı yatırım stoku 264 milyar dolara ulaştı. Toplam yabancı firma sayısı da 88 bin seviyelerine erişti. En fazla yatırım yapan ülkeler arasında Hollanda, Almanya, ABD, Fransa, Azerbaycan ve Katar gibi aktörler bulunuyor. Son dönemde atılan adımlarla birlikte yabancı yatırımcı meselesi tekrar ön plana çıkıyor. Özellikle yerel seçimler sonrası yabancıların Türkiye ilgisinin arttığı görülüyor. Uluslararası kuruluşların kredi not artırımlarına eşlik eden yabancı yatırımlar daha çok Avrupa ülkelerinden geliyor. Seçimlerden sonraki beş hafta incelendiğinde 6 milyar doları aşan bir miktarın swap, borsa ve devlet tahvilleri aracılıyla Türkiye’ye geldiği anlaşılıyor. Bu finansal girişe 1 Nisan-5 Mayıs arasında yerleşiklerin 7,84 milyar dolarlık dövizden TL’ye geçişi eşlik ediyor.

Doğrudan yabancı yatırım beklentisinin aylık 1,5 milyar dolar olduğu göz önüne alındığında dört aylık süreçte 5 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırımın geldiği söylenebilir. Yaşanılan döviz girişine eşlik eden diğer bir süreçte Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) döviz rezervi birikim politikası yer alıyor. Son iki haftada 17 milyar dolarlık rezerv arışı seçimler sonrası 20 milyar doları aşmış gibi duruyor. Yabancı yatırımların bir diğer etkisi de enflasyon beklentilerinin iyileşmesinde görülüyor. TCMB’nin beklenti anketlerinde Ocak-Mayıs ayları içerisinde 12 aylık enflasyon beklentisi yüzde 45’lerden yüzde 35’lere kadar geriledi. Yılın sonuna doğru yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 10’lar düzeyine kadar düşebilir. Bir çıktı olarak Türkiye’ye gelen yabancı yatırımlar enflasyonla mücadeleyi daha kolay hale getiriyor ve istihdam, üretim gibi alanlara pozitif katkı sunuyor.

Son yıllarda Türkiye’ye hangi ülkeler en fazla yatırım yaptı diye bakıldığında Hollanda’nın açık ara önde olduğu görülüyor. Hollanda’yı İngiltere, ABD, İsviçre ve Almanya izliyor. 2019-2023 döneminde 32 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım çeken Türkiye’nin en fazla yurt dışı yatırımı Hollanda’da yer alıyor. İngiltere ile de benzer bir ikili ilişkinin olduğunu söylemek mümkün. 25 milyar doları aşan dış ticaret hacmine bir o kadar ikili yatırım hacmi eşlik ediyor. Diğer yatırım yapan ülkelerle de benzer ilişkilerin olduğu görülüyor. Ocak-Nisan 2024 döneminde de benzer aktörlerin Türkiye’ye yatırım yaptığı ve dış ticaretle bağlantılı şekilde hareket ettiği anlaşılıyor.

S&P, Citibank ve JP Morgan gibi uluslararası finans kuruluşların olumlu açıklamaları ve Türkiye’nin kredi notunu yukarıya taşımaları yabancı yatırımcı ilgisini hem miktar hem de fiziki olarak artırıyor. Diğer bölgelere kıyasla Avrupa ülkeleri önde gelen yatırımcılar olarak öne çıkıyorlar. Fakat Türkiye’nin denge politikası göz önüne alındığında Çin, Japonya ve Güney Kore gibi ülkelerden yatırımların artması muhtemel. Son yıllarda Batı Asya ülkeleri Katar, BAE, Suudi Arabistan ve Kuveyt gibi aktörlerle yapılan yatırım anlaşmaları bu açıdan değerlendirilebilir. Özellikle Türkiye’nin imalat sanayi üretimi mevcut ülkeleri Türkiye’ye yatırıma yönlendiriyor. Genel olarak enerji ihraç eden Batı Asya ülkeleri kendi yerli sanayilerini tecrübe ve teknoloji transferiyle kuvvetlendirmek istiyor. Türk Savunma Sanayinin son yıllarda elde ettiği saha başarıları da (Irak, Ukrayna, Azerbaycan, Libya, Etiyopya ve Doğu Akdeniz) Türk sanayisine olan ilgiyi teşvik ediyor. Dünyanın en büyük 12. silah ihracatçısı haline gelen Türkiye’nin ilerleyen dönemlerde daha fazla yatırım çekmesi muhtemel.

Özellikle Türkiye’nin Araştırma ve Geliştirmeye (AR-GE) aktardığı ortalama yıllık 10 milyar dolar Türk sanayisini daha modern hale getirdi. 2003-2023 döneminde 166 milyar dolarlık AR-GE yatırımı Türk sanayi firmalarını teknoloji merkezli dönüştürdü ve dünyayla daha entegre yaptı. Dünyanın en büyük 13. sanayisini inşa eden ve 80 binden fazla üretim tesisiyle ürün çeşitliliğine sahip Türkiye’nin potansiyel taşıdığı ve daha fazla yatırımcı çekmesi beklenebilir. Sonuç itibariyle Ocak-Nisan 2024 dönemi mevcut potansiyel ve yatırım ivmesinin önemli bir göstergesi olarak okunabilir.

Deniz İSTİKBAL-WorldofTürkiye

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.