Connect with us

BANKA ANALİZLERİ

Erol TAŞDELEN yazdı: AKBANK, GARANTİ BBVA, İŞBANK, YKB 2024 İLK ÇEYREK PERFORMANSLARI

Erol TAŞDELEN 2024/1Ç Mali verilerini ele alarak Bankacılık Sektörünü ve Türkiye’nin en büyük dört özel bankasını değerlendirdi. Yazı Bankacılık sektörünün Kamu bankaları dışında Amiral Gemilerinin 2024 ilk çeyreğine nasıl başladığını bilanço verileri ışığında göstermesi açısından 2024 stratejileri için de ip uçları içeriyor…

Yayınlanma:

|

2024 yılı bankacılık sektörü açısında çok sıkıntılı başladı. TCMB eski yönetimin Liralaşma Stratejisi  ile 2023 yılını sancılı geçiren sektör, 2024 yılına Ekonomi Kurmayların Sıkılaşma Para Politikası uygulamalarına paralel olarak rasyonelleşme ile Faiz oranların sert artması, Kredilerde daralma hedeflenip, özellikle Bireysel Talebi bastırarak Enflasyon ile mücadele edileceği dillendirildi. Yeni stratejisi ile sabit faizler ile verilen kredilerden bankalar zarar etmeye başlarken; dillendirilmiyor ama değişken faizli kredilerdeki kredilerdeki ani maliyet artışına yansıması nedeni ile de Reel piyasalarda zombi firma sayısı artmaya başaldı. “Talebi kısacağız” diye Tüketici Kredilerinde ve Kredi Kart faiz oranlarındaki artış bu kredilerde de gecikme oranlarını, yakın ve ön izleme hacimlerini hızla artırırken, kredi takip hacimlerinin de hızla artmasını yaşandığı bir girdabın içine girildi. Bazı bankalar takip dosyalarını Varlık Şirketlerine satarak bu süreci az zararla atlatmayı seçerken, ileriye yönelik kaygılar da artmış durumda. Seçimden önce ekonomi kurmayları Kur Korumalı Mevduatı merkeze koyarak mevduatta “Liralaştırma Stratejisi” uygularken;  Reel Piyasada da TCMB düzenlemeleri ve Bankalar aracılığı ile kendi deyimleri ile “Liralaşma stratejisi” uyguladıklarını iddia etseler de sonuçlar istendiği gibi olmayıp, sürdürülemez aşamaya geldiğinde seçim sonrası  sert bir  “U dönüşü” yaşandı. Faiz oranları sadece kredi faizleri ile sınırlı kalmadı TL sıkılaştırması, Mevduat Faiz oranlarının da hızlı artması bankaların bilanço yükünü iyice artırdı. Banka yönetimi hızlı değişen mevzuatlar içinde sıkışırken, normal olarak  genel Strateji kurgulamakta zorlanıp kısa süreli Taktikler ile süreci yönetme yolunu seçti. TL fazilerdeki hzılı yükseliş maliyetinden kaçmaya çalışan ağırlıklı Ticari Firmalar Döviz Kredilerine yönelirken, ileriye yönelik kur şoku yaşanması halinde bu firmaların kredileri yönetme sorunu da tehdit olarak kendilerini bekliyor. Firması ile Bireyseli ile nereden bakarsanzı bakın belirsizliklerle dolu bir tünelin içindeyiz. Firmalardaki  Konkordato patlaması ayrı yazı konusu olurken; Reel Piaysada Gayrimenkul, araç satışları; zararına mal satışları hayra alamet değil! Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile özdeşleşen “rasyonelleşme” dönemi için kısa vadede sonuç beklenmemesi gerektiği 2024’ün ikinci yarısında iyileşme süreci sinyalleri alınacağı ve 2026 yılında hedefe ulaşılacağı direkt yeni ekonomi kurmaylar tarafından dillendirildi. Tüm tedbirlere rağmen enflasyonun halen kontrol altına alınamaması ise piyasaları bekle/gör pozisyonuna sokmuş durumda.

Bu kısa özetten sonra; Bankacılık sektörünün üçte birini oluşturan dört özel bankayı değerlendirmek, sektörü de yakından ilgilendirdiği gibi ileriye yönelik stratejiler için de ip ucu veriyor. Zira doğru strateji uygulayan bankaların nasıl fark yaratarak öne geçtiğini de gösteriyor veriler.

2024 İLK ÇEYREKTE BANKACILIK SEKTÖRÜ NE YAPTI?

Bankacılık sektörü 2024 ilk çeyreğinde (1Ç) büyümeye devam etti. 2023 sonundaki 23,5 trilyon TL’lik Aktiflerini 2024/1Ç’de %10 büyüterek 25,8 trilyon TL üzerine çıkarmayı başardı. Sektör 11,6 trilyon TL olan brüt Nakdi Kredilerini %11 büyüterek 12,9 trilyona taşırken; 192 milyar TL’lik Kredi Takip hacmini ise 198 milyar TL seviyesine yükseldi. Bu rakamın içinde Varlık Şirketlerine satılan milyarlarca liralık takip dosyaları yok. Yapılandırılan Zombi firma kredileri ile birlikte takip krediler yanında öz izleme, yakın izleme kapsamındaki Sorunlu Kredi hacmi 1 trilyon TL, %15’ler seviyesine yaklaşması ise sektör açısından ciddi tehdit olarak ortada duruyor. Sektörün Özkaynaklarının 2024 ilk çeyreğinde 2,3 milyar TL düzeyinde olduğu dikkate alındığında Sorunlu Kredileri özkaynakların %40’lara ulaştığı görülüyor. 2023 sonunda 469 milyar TL olan Beklenen Zarar Karşılıkları; 2024 ilk çeyreğinde 480 milyar TL seviyesine çıktı.

Sektör 2023 sonunda 14,8 trilyon TL olan Mevduatını 15,5 trilyon TL seviyesine çıkarırken; Vadesiz Mevduat ortalamasını da %37 seviyesine çıkardı. Faizlerin yükseldiği dönemde vadesiz mevduat bankalar için bulunmaz nimet konumunda. 2023/1Ç’de 106 milyar TL Net Karlılık yakalayan sektör 2024/1Ç aynı dönemde %45 artış ile 153,5 milyar TL Net Karlılığı yakaladı. Net Faiz gelirinin sınırlı kaldığı sektör aradaki farkı Ücret ve Komisyon gelirlerini artırarak kapama stratejisi uyguladı.  Sektör Bankacılık Hizmet Gelirleri 2023 ilk çeyreğinde 50,6 milyar TL iken 2024 ilk çeyreğinde 170,2 milyar TL gelir elde etti. TCMB ve BDDK ücret komisyon sınırlamalarına rağmen bu artış Müşterilerden bu alanda gelen şikayetlerinin de boşa olmadığının kanıtı gibi.

DÖRT BÜYÜKLER NE YAPTI?

Kısa sektörel özetten sonra, değerlendirdiğimiz sektörün kamu bankaları dışında amiral gemileri konumdaki dört bankanın ( AKBANK, GARANTİ BBVA, İŞBANK, YAPI KREDİ )  2024 ilk çeyrekte açıkladıkları ve KAP’a bildikleri faaliyet raporları; mali veriler ve bilanço dipnotlarına göre karşılaştırmalı verilerine yakından bakalım.

Değerlendirmeye alınan dört büyük banka 8,8 trilyon TL Aktif Büyüklüğü ile sektörün %31’ini; 4,6 trilyon TL nakdi kredi hacmi ile sektörün %35’lik kısmını; 5,7 trilyon TL’lik mevduat hacmi ile sektörün %37’lik kısmını oluştururken; 59,8 milyar TL’lik Net Kar ile de sektör Net Karlılığının %40’ını oluşturuyor. Önemleri de buradan geliyor. Hadi ana kalemlerden yola çıkarak dört büyüklerin fotoğrafını çekelim:

AKTİF Büyüklükte İŞBANK liderliğe devam etti

Aktif büyüklükte dört büyükler ortalama %11 büyürken AKBANK (%10) ve İŞBANK (%9) ortalama büyümenin altında kaldı.

Dört büyükler arasında geçmiş yıllarda olduğu gibi İŞBANK Aktif Büyüklükte açık ara liderliği devam ediyor ve 2,7 trilyon TL büyüklüğü aşmış durumda. Dört büyüklerden 2 trilyon TL Aktif büyüklüğünü aşan ilk banka olmuştu. 2024 yılında 2 trilyon Aktif büyüklüğün altında kalan tek banka AKBANK oldu.  İŞBANK Aktif büyüklüğünü 212 milyar TL büyütürken en yakın rakibi olan Garanti BBBVA 2,1 trilyon TL Aktif Büyüklüğe sahip. YAPI KREDİ BANKASI 2 trilyon TL Aktif büyüklüğe ulaşırken, dört büyükler içinde 272 milyar hacimsel gelişme %16 ile en fazla büyüyen banka oldu. Dört büyükler arasında 1,9 milyar TL büyüklük ile AKBANK son yıllarda yerleştiği dördüncü sıradaki yerinden kurtulamazken, büyüme hacmi 170 milyar TL ile en düşük performansı gösteren banka da oldu. AKBANK’ta 13 yıldır Genel Müdürlük yalan Hakan BİNBAŞGİL döneminde başlayan kan kaybının sürdüğünü, 2024 kalan çeyreklerinde yeni Genel Müdür Kaan GÜR’ün daha agresif stratejiye geçip geçmeyeceği ise önümüzdeki dönemlerde netleşmiş olacak. Hakan BİLBAŞGİL’in son yıllarda rekabetin gerisinde kalması banka hissedarlarında huzursuzluk yaratmıştı.

 Toplam NAKDİ Kredilerde İŞBANK liderliğe devam etti

İŞBANK 1,3 trilyon TL’yi aşan brüt nakdi kredi hacmi ile ilk sıradaki yerini korudu. 2024/1Ç’de GARANTİ BBVA 1,2 trilyon TL; YAPI KREDİ    1 trilyon TL Kredi hacmine ulaşarak 1 trilyon seviyesine aşan bankalar grubuna girmiş oldular. Kredi Hacminde 1 trilyon TL’nin altında kalan tek banka ise AKBANK oldu. AKBANK brüt Nakdi Kredi hacmi 975 milyar TL’de kaldı. Nakdi Kredilerini 156 milyar TL artış ile GARANTİ BBVA en fazla artıran banka olurken; AKBANK aynı zamanda 105 milyar TL artış ile en az artıran banka oldu.

GAYRİ NAKDİ Kredilerde GARANTİ BBVA liderliği kaptı

Gayri Nakdi Kredilerde dört büyükler ortalama %13 büyürken %18 büyüme ile GARANTİ BBVA açık ara önde yer alırken; AKBANK (%11) ve İŞBANK (%9) ortalama büyümenin altında yer alan bankalar oldu.

GAYRİ NAKDİ Kredilerde bankalar arasında fark hızla kapanırken AKBANK Rekabetin oldukça gerisinde kalmış durumda. Son yıllarda sıralamayı lider olarak kapatan İŞBANK liderliği 472 milyar TL hacme ulaşan GARANTİ BBVA’ya bıraktı. GARANTİ BBVA ilk çeyrekte 70 milyar TL hacimsel artış ile rekabette en fazla gelişmeyi gösteren banka oldu. YAPI KREDİ 439 milyar TL hacme ulaşırken; AKBANK 264 milyar TL hacim ile dört büyükler arasında acık ara gerilere düşmüş durumda. Gayri Nakdi Krediler içinde önemli yer tutan Akreditif Kredilerde  İŞBANK 93,9 milyar TL hacim ile açık ara önde yer alırken; YAPI KREDİ 67 milyar TL ile ikinci sırada; GARANTİ BBVA 54 milyar TL hacim ile üçüncü sırada yer aldı. AKBANK ise 30 milyar TL Akreditif Krediler ile Rekabetin çok çok gerisinde yer aldı.

MEVDUAT sıralamada İŞBANK ilk sıra yerinde devam etti

Mevduatta dört büyükler ortalama %8 büyürken %12 büyüme ile YAPI KREDİ en fazla büyüme sağlayan banka oldu. AKBANK (%7) ve İŞBANK (%5) ortalama büyümenin altında yer alan bankalar oldu.

Dört büyüklerin Mevduat hacim sıralamasında 1 trilyon 748 milyar TL hacim ile İŞBANK ilk sıradaki yerini korurken; GARANTİ BBVA 1 trilyon 505 milyar TL Mevduat hacme ulaşarak farkı azaltmış durumda. AKBANK 1 trilyon 307 milyar TL ile üçüncü sırada yer aldı. YAPI KREDİ mevduat hacmi ise 1 trilyon 165 milyar TL seviyede kaldı.

Net Faiz Gelirinde YAPI KREDİ lider oldu

TCMB’nin gösterge faizine paralel bankaların kredi ve mevduat faizlerindeki sert yükselme bankalar arasında Net Faiz Gelirinde de farkların açılmasına neden oldu. YAPI KREDİ Bankası 8,8 milyar ve %64 artış ile en fazla artış performansı sergilerken İŞBANK Net Faiz Gelirini artıramayan tek banka oldu. Bunda İŞBANK’ın düşük faiz döneminde sabit faiz ile verdiği orta/uzun vadeli kredilerin etkisi olurken banka kaybı ücret ve komisyon gelirleri ile kapama stratejisi uyguladı.

 Net Ücret ve Komisyon Gelirlerinde İŞBANK lider, GARANTİ BBVA yakın takipte

2024 ilk çeyreğinde İŞBANK 19,3 milyar TL Net Ücret Komisyon Geliri sağladı. GARANTİ BBVA 18,7 milyar TL geliri elde ederken; YAPI KREDİ 15,5 milyar TL net gelir elde ederken; AKBANK 13,8 milyar TL net gelir ile en az net gelir elde eden banka oldu.

Bu alanda İŞBANK’a yakından bakmak gerekiyor. Net Faiz Gelirlerinde kayıp yaşayan İŞBANK buradaki gelir kaybını Ücret ve Komisyon Gelirlerini artırarak kapamaya çalıştı. 2023 aynı dönemde elde edilen 6,1 milyar TL Ücret Komisyon gelirini banka %215 artırarak 19,3 milyar TL seviyesine çıkardı.  Bankanın özellikle Ticari kredi kullandırırken müşterilere Sigorta koşulu dayatması; TCMB ve BDDK’nın bu yönde sınırlayıcı düzenlemelerini içeren 10.02.2020 tarihli 31035 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Tebliğlerine rağmen haksız alınan Ücret ve Komisyonların katkısı büyük oldu. TCMB ve BDDK murakıplarının haksız alınan bu gelirleri incelemesi yerinde olacaktır. (Örneğin, TCMB Reeskont Kredileri veya TİM Kredilerinde tüm bankalarda kredi koşulları belli ve aynı iken İŞBANK bu kredilerde bile müşterilerden ek sigorta, ücret ve komisyon almaktan geri durmadı; bakalım bunlarla ilgili banka nasıl savunma yapacak ben de merak ediyorum. CEO Bali zamanında bu tür ihlallere dikkat eden bankanın yeni CEO Hakan ARAN döneminde bu ihlallerin artması ise “Kurumsallıktan banka uzaklaşıyor mu” tartışmalarını da başlatmış durumda).

Net Karlılıkta da GARANTİ BBVA fark attı

Net Karlılıkta dört büyükler ortalama %15 karlılığını artırırken Net Karı düşen tek banka YAPI KREDİ oldu. Yapı Kredi bir yıl önceki aynı döneme göre %18 daha az karlılık açıkladı.

Net Karlılıkta 22,3 milyar TL ile en fazla karlılık açıklayan banka GARANTİ BBVA  olurken, rakiplere de fark attı. GARANTİ BVBA %42 artış oranı ile aynı zamanda bir yıl önceki aynı döneme göre en fazla karlılığını artıran banka oldu. GARANTİ BBVA’nın rakiplere göre Ticari İşlemlerlerdeki 7 milyar TL’lık Kambiyo Karlılığının yüksekliği dikkat çekti. Zira yılın ilk üç ayında YAPI KREDİ 17 milyar TL, İŞBANK 1 milyar TL’den fazla Kambiyo İşlemler zararı açıkladı.  İŞBANK’ın Türev İşlemlerden de  7,9 milyar TL zarar açıklaması ise Ticari İşlem zararını olumsuz etkileyen bir unsur olarak gikkat çekti. İŞBANK 14 milyar TL Net Karlılık ile ikinci sırada yer aldı. AKBANK 13,1 milyar TL kar ederken; YAPI KREDİ 10,3 milyar TL karlılık açıkladı.

AKBANK Üst Yönetim Ödemelerde açık ara önde 

Dört banka içinde 2024 ilk çeyreğinde Üst Yönetime 249 milyon TL ödeme yaparak AKBANK en fazla ödeme yapan banka olurken son yıllardaki üst yönetim ödeme liderliğini de korudu. İŞBANK 116 milyon TL ödeme yaptı. GARANTİ BBVA 102 milyon TL ödeme yaparken; YAPI KREDİ rekabete göre düşük kalarak 69 milyon TL ödeme yaptı. Banka üst yönetim ödemeleri son yıllarda bankalar arası fark oluştu; özellikle BDDK’nın da yakından takip ettiği giderler içinde yer alıyor. BDDK Bankalara “kar dağıtılmaması” yönünde tavsiyede bulunurken henüz Üst Yönetim ödemelerine yönelik uyarı yapmadı. Bankaların Üst Yönetim ödemelerinde ise belli bir standart bulunmuyor. Üst Yönetim Giderlerinni önemli bir kısmının Yönetim Kurulu Üyeleri için yapıldığı biliniyor.

 Banka genel performansları

Liralaşma Stratejisi kapsamında, TCMB ve BDDK’ın eleştirilere neden olan sektörel düzenlemeler teker teker iptal edilip Rasyonel zemine oturtulmaya başlanırken, geçmiş dönemdeki düzenlemelerin olumsuz etkisi hala sektörde kendini hissettiriyor.  Dört büyük bankanın 2024 ilk çeyreğinde hacimsel büyüklükleri, gelişme performansları, piyasaya verdikleri destek, profesyonel yönetim yapısı, personel memnuniyeti, müşteri hizmet kalitesi, Dijitalleşme, gelen şikayetlere çözüm odaklı hızlı geri dönüşleri dikkate alındığında dört banka arasında bir sıralama yapılır ise en başarılı Banka İŞBANK, sonra sırası ile GARANTİ BBVA, YAPI KREDİ ve AKBANK olarak kendini göstermekte. GARANTİ BBVA ve YAPI KREDİ‘nin yeni koşullara uyumlu, hızlı aksiyon aldığı bunun da hacimsel gelişime yansıdığı çok net.

Erol TAŞDELEN – Ekonomist    www.bankavitrini.com

MERAKLISINA EKLER:

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Türkiye ile Çin Arasında Yeni Dönem: ICBC Turkey, Resmi RMB Takas Bankası Oldu

Yayınlanma:

|

Yazan: Erol TAŞDELEN | bankavitrini.com

Türkiye ile Çin arasındaki ekonomik iş birliği, önemli bir finansal adımla daha da derinleşti. Çin Halk Bankası (People’s Bank of China – PBoC), ICBC Turkey Bank Anonim Şirketi’ni Türkiye’deki resmi Renminbi (RMB – Çin Yuanı) Takas Bankası olarak yetkilendirdiğini resmen duyurdu. Bu karar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ile Çin Halk Bankası arasında imzalanan İş Birliği Mutabakat Muhtırası kapsamında hayata geçirildi.

Gelişme, Çin’in devlet televizyonu CCTV ile birlikte Hong Kong özerk bölgesinde yayın yapan Phoenix Channel tarafından da geniş şekilde duyuruldu. Bu durum, sadece Türkiye için değil, Çin için de stratejik öneme sahip bir açılım olarak görülüyor.

Kararın Ekonomik ve Stratejik Önemi

Türkiye, dış ticaretinde Çin ile olan parasal işlemlerde artık Çin Yuanı (RMB) kullanımını kolaylaştıracak bir altyapıya kavuşmuş oldu. ICBC Turkey üzerinden yürütülecek takas işlemleri sayesinde; bankacılık sisteminde Çin Yuanı cinsinden hesap açılması, ödeme yapılması ve finansal işlemlerin doğrudan gerçekleştirilmesi mümkün hale gelecek.

Bu durum, hem firmaların döviz kuru riskini azaltacak hem de dolar gibi üçüncü para birimlerine olan bağımlılığı ortadan kaldıracak.

Neler Değişecek?

  • Dış Ticaret Kolaylaşacak: Türkiye ile Çin arasında yapılan ithalat ve ihracatta, doğrudan Yuan kullanımı devreye girecek. Bu da işlemlerde zaman ve maliyet avantajı sağlayacak.

  • Kur Riski Azalacak: İşletmeler, dolar ya da euro üzerinden kur farkı riskine maruz kalmadan RMB üzerinden işlem yapabilecek.

  • Bankacılıkta Yeni Dönem: Türk bankacılık sektörü için Çin finans sistemiyle daha entegre bir yapı oluşacak. RMB cinsinden kredi, mevduat ve yatırım ürünleri sunulabilecek.

  • TCMB’nin Rezerv Çeşitlenmesi: TCMB’nin rezervlerinde Çin Yuanı’nın daha aktif kullanımı söz konusu olabilecek.

Türkiye’nin Çok Kutuplu Ekonomik Politikalarına Uyumlu Adım

Türkiye’nin son yıllarda sürdürdüğü çok yönlü dış ticaret ve para politikası kapsamında, dolar ve euro dışında alternatif rezerv para birimleriyle işlem yapabilme kapasitesi önemli bir hedef olarak öne çıkıyor. Bu gelişme, Çin’in “Kuşak ve Yol” (Belt and Road) projesiyle uyumlu şekilde, Türkiye’yi Asya merkezli finansal sistemlere daha yakın konuma getiriyor.

Tablo: Bu Adımın Türkiye’ye Etkileri

Etki Alanı Olası Sonuçlar
Dış Ticaret Yuan ile ödeme imkânı, daha düşük işlem maliyetleri
Bankacılık RMB bazlı finansal ürünlerin önü açıldı
Kur Riski Üçüncü para birimi riskleri azalıyor
Rezerv Politikası TCMB’nin rezerv çeşitliliği artabilir
Strateji Çin ile ekonomik yakınlaşma güçleniyor

Sadece Bankacılık Adımı Değil, Jeoekonomik Pozisyon

ICBC Turkey’nin resmi takas bankası olarak yetkilendirilmesi, sadece teknik bir bankacılık kararı değil; aynı zamanda jeoekonomik bir tercih olarak da okunmalıdır. Türkiye’nin, Batı finans sisteminin dışında Çin gibi alternatif sistemlerle iş birliğini artırması, küresel ekonomik sistemdeki denge arayışının bir parçasıdır.

Bu gelişme, yalnızca dış ticaretin kolaylaşmasına değil, aynı zamanda Çin ile stratejik iş birliğinin yeni bir seviyeye taşınmasına da olanak sağlayacaktır.

📌 Yayın Notu:
Bu makale bankavitrini.com için hazırlanmıştır. Tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

Ali Coşkun

Türkiye Bankacılık Sektöründe KMO Gerçeği: 2018-2025 Arası Dönüşüm

Yayınlanma:

|

Yazan:

KMO Nedir?

Kredi-Mevduat Oranı (KMO), bankaların topladıkları mevduatın ne kadarını kredi olarak kullandırdığını gösteren temel bir göstergedir:

KMO = Toplam Krediler / Toplam Mevduatlar

Finansal istikrar açısından bu oran, hem bankaların risk düzeyini hem de kredi politikalarının sürdürülebilirliğini izlemek için kritik önemdedir.

2018-2020: Aşırı Kredi Genişlemesi

Bu dönemde KMO oranı %115-120 seviyelerindeydi. Yani bankalar her 100 TL mevduata karşılık 115-120 TL kredi veriyordu. Bu durum:

  • Sistemin kendi kaynağının ötesinde kredi genişlemesi yaşadığını,

  • Kredi finansmanının bir bölümünün dış kaynaklar veya özkaynaklarla karşılandığını gösteriyordu.

Ancak yüksek KMO:

  • Likidite riskini artırıyor,

  • Dış şoklara karşı kırılganlığı büyütüyordu.

2021 Sonrası: Politikada Sıkılaşma ve Yeni Dönem

2021’den itibaren TCMB’nin uygulamaya koyduğu politikalar sektörü dönüştürmeye başladı:

  • Aktif rasyosu düzenlemesi

  • Makroihtiyati tedbirler

  • Kur korumalı mevduat uygulaması

  • TL’yi destekleyici adımlar

Bu düzenlemeler sonucunda:

  • Bankaların kredi verme iştahı azaldı,

  • Mevduat toplama motivasyonu arttı.

2023-2025: KMO Geriliyor

Bu politikalar sonucunda:

  • 2023 itibarıyla KMO %90’ın altına geriledi.

  • 2024 ve 2025’in ilk yarısında oran %80-90 aralığında seyrediyor.

Artık bankalar her 100 TL mevduata karşılık yalnızca 80-90 TL kredi kullandırıyor.

Bu durum, sistemin:

  • Daha temkinli ve kontrollü çalıştığını,

  • Likidite açısından daha güçlü konuma geldiğini göstermektedir.

Ancak Sorunlar da Var: Krediye Erişim Zorlaştı

Düşen KMO’nun bazı olumsuz yansımaları da oldu:

  • KOBİ’ler başta olmak üzere reel sektör krediye ulaşmakta zorlandı.

  • Bu durum, konkordato ve iflaslarda artışa neden oldu.

Ne Yapılmalı?

Bu süreçte atılması gereken adımlar:

  1. Uzun vadeli, TL bazlı, istikrarlı mevduat yapısı oluşturulmalı.

  2. Bankaların kaynak yapısı çeşitlendirilerek dışa bağımlılık azaltılmalı.

  3. Tasarruflar artırılmalı, sermaye piyasaları derinleştirilmeli.

  4. Krediye erişimi kolaylaştıracak, yenilikçi finansman araçları geliştirilmeli.

Devletin Rolü: KMO ve Dolaylı Borçlanma

KMO’nun düşürülmesiyle birlikte:

  • Bankalar daha az kredi verirken,

  • Krediye verilmeyen kaynaklar devlet tahvillerine yönlendirildi.

Bu sayede:

  • Hazine, risksiz ve ucuz borçlanma imkânı buldu.

  • Ancak bankalar faiz riski taşıyan menkul kıymetleri bilançolarında tutmak zorunda kaldı.

KMO’daki düşüş, finansal istikrar için olumlu olsa da, reel sektöre verilen desteğin azalması, ekonomik büyümeyi sınırlandırmaktadır. Bu ikilem, Türkiye’nin kredi sistemi ile tasarruf yapısı arasındaki dengesizliğin yeniden yapılandırılmasını zorunlu kılmaktadır.

Dezenflasyon sürecinde piyasadaki talebi azaltmak, kamu finansmanını sağlamak ve TL’ye geçişi desteklemek amacıyla uygulandı.

Ali COŞKUN-Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
[email protected]

Okumaya devam et

BANKA ANALİZLERİ

DenizBank, Dünya Çiftçiler Günü’nü Tarıma Özel Kampanyalarla Kutluyor

Tarımın finansmanı ve çiftçinin üretiminin devamlılığı için çalışan DenizBank, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü, Üretici Kart ile yapılan alışverişlerde nakit avans fırsatı ve toplamda altı aya varan vade avantajı gibi çiftçinin hayatını kolaylaştıran kampanyalarla kutluyor.

Yayınlanma:

|

Yazan:

DenizBank, tarımın finansmanı için geliştirilmiş yenilikçi ürünü Üretici Kart ile MobilDeniz üzerinden 1 ay faizsiz 25.000 TL nakit avans imkânının yanı sıra, anlaşmalı iş yerlerinden yapılan alışverişlerde Mayıs sonuna kadar geçerli 5 aya varan vade avantajı sunuyor. Ayrıca çiftçiler, MobilDeniz uygulaması aracılığıyla banka şubesine gitmeden, doğrudan bayiden 4 milyon TL’ye kadar traktör kredisi başvurusunda bulunabiliyor.

“Çiftçilerimiz ülkemizin geleceğidir”

DenizBank KOBİ Bankacılığı, Tarım Bankacılığı ve Kamu Finansmanı Grubu Genel Müdür Yardımcısı Engin Eskiduman, konuyla ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi: “DenizBank olarak çiftçilerimizin ülkemiz ve geleceğimiz için taşıdığı değeri biliyor; üretim güçlerini desteklemeyi öncelikli görevimiz kabul ediyoruz. Bu özel günde de, tüm şubelerimizde onlarla bir araya geliyor, ziraat odalarımızla etkinlikler düzenleyerek Dünya Çiftçiler Günü’nü coşkuyla kutluyoruz. Bugün itibarıyla 300 tarım şubemizde, çoğunluğu ziraat mühendisi ve çiftçi ailelerinin çocuklarından oluşan 1500 kişilik ekibimizle sahadayız; tüm ihtiyaçlarında üreticilerimizin yanında olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Önümüzdeki dönemde de, ülkemizin her köşesinde, özellikle kırsal bölgelerde üretimin sürekliliğini sağlamak amacıyla gerekli finansal desteği sağlamak üzere kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz. Emekleriyle tarımı ayakta tutan tüm çiftçilerimizin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü içtenlikle kutluyor, verdikleri emek için teşekkürlerimizi sunuyoruz.”

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.