Erol TAŞDELEN, gelecek kaygısı ile çalışan banka personelini ele aldı. Bankalar 2020 Kasım sonu itibarıyla 2019’un aynı döneminde göre karlılıklarını % 23 artırdığı, personel başına karlılıklarını % 30 artırdığı buna karşı 2020 Kasım sonunda 139 şube, 2776 personel azalttığı ortaya çıktı. Yasaklara rağmen bu kadar personel nasıl çıkarıldı. İşte cevabı.
Türkiye’de Faaliyet gösteren bankalar, Pandemi nedeni ile personel çıkarılmasının yasaklanmasına rağmen 2020 yılının ilk 11 ayında 2.776 personel azalttı. Personel azalmasının önemli bir kısmı bazı haklarını vererek istifaya zorlama şeklinde oldu.
Pandemi döneminde Bankalar personel çıkarılmasını yasaklanmasından rahatsızlık duymuş, kapalı kapılar arkasında bu rahatsızlığı TBB, TCMB ve BDDK ortamında dile getirmişlerdi. Bu rahatsızlığın boşa olmadığı yasaklara rağmen bir yolunu bulup personel azaltmaya devam ettikleri ortaya çıktı. Yasakların kalkması ile birlikte sektörde en az 10.000 personel azalması bekleniyor.
Bankalarda çalışma koşulları zorlaştı; evde çalışan personele sosyal haklarını verilmemesi, salgın dönemde bazı bankalar dönüşümlü çalışırken bazılarının personeli tam kadro çalışmaya zorlayarak çoğu personelin Koronavirüse yakalanması; şehir dışına tayın tehditti, personelin Çağrı Merkezi’nde çalışmaya zorlanması, unvan indirimleri, mesai gibi doğal haklarının verilmemesi, Kısa Çalışma Ödeneğine gönderilmesi ve gönderme ile tehdit edilmesi, ücretsiz izne çıkarılması gibi uygulamalar ile ilgili son günlerde şikayetler arttı. Bankaların iş barışını bozucu davranışlar ile ilgili gelen şikayetlerin de çıkarılan personel sayısına bakınca boşa olmadığı anlaşılıyor.
Bankalar 11 ayda139 şube, 2776 personel azaldı
BDDK verilerine göre 2019 sonunda 11299 şube ile yurtiçinde faaliyet gösteren bankaların şube ile hizmet verirken, 2020 Kasım sonunda 139 azalarak 11160 şubeye geriledi. 2019 sonunda 203.839 personel ile hizmet veren bankalar 2020 Kasın sonunda personel sayısını 2776 azalarak 201.063 çalışana düşürdüğü görüldü.
Personel başına karlılık arttı
Bankaların Vergi Öncesi Karlılığın / Ortalama Toplam Personel Sayısına göre oranladığımızda 2019 Kasım ayında 277 bin TL Karlılık yaparken; 2020 Kasım sonunda % 30 artış ile 361 bin TL‘ye çıktığı görüldü. BDDK’nın bu verisi de bankaların “personel başına karlılığımız düşüyor, personel azaltmamız gerekiyor” tezini çürütürken, arka planda başka hesaplar olduğunu da kanıtlıyor.
2020 Kasım ayında Net Karlılık % 23 arttı
Bankacılık sektörünün Kasım sonu Net karlılığı açıklandı. 2019 Kasım sonunda 46,5 milyar TL Net Kar yapan bankalar 2020 Kasım ayında bir önceki yıla göre net karlılıklarını % 23,1 artırarak 57,3 milyar TL‘ye çıkardılar. 2019 yılının aynı dönemine göre karlılıklarını 10,8 milyar TL artırmış oldular. Personel daha ne yapsın. Sorun banka stratejinde ise gönderilmesi gereken sahadaki personel değil CEO’ların bizzat kendileri olmalı.
Personel huzursuz Sendikalar sessiz
Bankalar ilk fırsatta işten çıkarılacak personel listelerini hazırlayıp “pandemi döneminin işten çıkarma yasaklarının” kalkmasını beklerken diğer taraftan da boş durmayarak “ikna odalarında” personeli hukuk dışı istifaya zorlamaya başlaması yasağı delme hamlesi olarak görülüyor. Zira, Cumhurbaşkanlığına 30 Haziran 2021’e kadar işten çıkarmayı yasaklama yetkisi verilmişti. En son sürenin sona ereceği 17 Ocak 2021’den itibaren 2 ay daha süre uzatılmıştı. Kapanan işyerleri yasak kapsamına girmediği için bankalar kapattıkları şube ve kapattıkları birimlerin personellerini yasak kapsamından çıkarıp çalışmalarını sonlandırmak için arayış içine girdi. Personeli maliyet ve bankaya yük olarak gören bankalar pandemi sürecinde Dijitalleşmeye ağırlık vermişlerdi.
Son haftalarda Körfez Sermayeli büyük banka ile yerli sermayeli büyük bankanın bunu saklama gereği bile duymadan personelleri bölgelere çağırarak görüşmelere başladığı sektör içinde bilinir hale geldi. Buna karşılık giden şikayetlere Banka Sendikaları, BDDK, Çalışma Bakanlığının sessiz kalması bu kurumların “sessiz kalarak üstü kapalı olumsuz sürecek destek verdikleri” yönünde çalışanlarda genel kanaat oluşmuş durumda. Hangi bankanın ne kadar personel azalttığı ise yıl sonu faaliyet raporlarını yayınlamaları ile birlikte ortaya çıkacak.
Raporlama tüm birimler için olduğu gibi modern İnsan Kaynaklar alanında da öne çıkmaya başladı. Veriye Dayalı İnsan Kaynakları Yönetimi: Ölçmeden Yöneten Yönetemez dönemine geçti. İnsan Kaynakları Raporlamada kullanılan 10 metrik verinin hesaplama formüllerini bir araya getirdik. Rasyoları iyi değerlendiren yöneticiler için personel stratejisi de netleşmiş olur:
İnsan Kaynakları Metrikleri Raporunu örnekli ve formüllü şekilde sunuyorum. Bu yapı hem İK profesyonelleri hem de yöneticiler için stratejik karar alma süreçlerinde kullanılabilir.
İNSAN KAYNAKLARI METRİKLERİ RAPORU- (Örnekli ve Formüllü)
1️⃣ İşe Alım Metrikleri
✅ İşe Alım Süresi (Time to Hire)
Formül: İşe alım süresi = İş ilanının yayına alındığı gün - İş teklifinin kabul edildiği gün
Örnek: İlan: 1 Mart | Kabul: 21 Mart İşe Alım Süresi = 20 gün
✅ İşe Alım Maliyeti (Cost per Hire)
Formül: Toplam işe alım maliyeti / Alınan çalışan sayısı
Örnek: Toplam maliyet: 150.000 TL Alınan kişi: 5 İşe Alım Maliyeti = 150.000 / 5 = 30.000 TL
2️⃣ Çalışan Devir Oranı (Turnover Rate)
Formül: (Dönem içinde işten ayrılan çalışan sayısı / Ortalama çalışan sayısı) x 100
Örnek: Ayrılan kişi: 12 | Ortalama çalışan sayısı: 100 Çalışan Devir Oranı = (12 / 100) x 100 = %12
3️⃣ Yeni Çalışan Kalıcılık Oranı (Retention Rate)
Formül: (Belirli bir süre sonra hâlâ çalışan yeni personel / Başlangıçta işe alınan kişi sayısı) x 100
Örnek: İşe alınan: 30 | 6 ay sonra kalan: 24 Yeni Çalışan Kalıcılığı = (24 / 30) x 100 = %80
Murabaha kredisi, İslami finans sisteminde faizsiz olarak uygulanan bir tür ticari kredi yöntemidir. Genellikle katılım bankaları tarafından kullanılır. Bu sistemde banka doğrudan para vermez; müşteri adına malı satın alır ve üzerine kâr koyarak müşteriye vadeli olarak satar.
Murabaha Kredisi Nasıl İşler?
Müşteri talepte bulunur: Müşteri bankaya almak istediği malı (örneğin bir araç, makine veya hammadde) bildirir.
Banka malı satın alır: Banka, malı üçüncü bir satıcıdan peşin olarak satın alır ve mülkiyeti üzerine geçirir.
Müşteriye satar: Daha sonra banka, malı müşteriye belirli bir kâr marjı ekleyerek vadeli olarak satar.
Ödeme vadeli yapılır: Müşteri, mal bedelini banka ile anlaştığı taksitler şeklinde öder.
Örnekle Açıklayalım:
Ali Bey bir iş makinesi almak istiyor (maliyet: 100.000 TL).
Katılım bankasına başvuruyor.
Banka bu iş makinesini satıcıdan 100.000 TL’ye alıyor.
Ali Bey’e 120.000 TL’ye, 12 ay vadeyle satıyor.
Ali Bey her ay 10.000 TL taksit ödüyor.
Faiz yoktur; sadece önceden belirlenmiş bir kâr oranı vardır.
Murabaha’nın Özellikleri
Faiz içermez (İslam hukukuna uygundur).
Mal alımına dayanır, para alım-satımı yapılmaz.
Kâr oranı başta bellidir, sonradan değişmez.
Borç değil, ticaret ilişkisine dayanır.
Satın alınan ürün, müşteri istemese bile önce bankanın mülkiyetine geçer.
Murabaha ile Gelen Avantajlar
Avantaj
Açıklama
Faizsiz
Faiz yasağına uygun, dini hassasiyet taşıyanlar için idealdir.
Sabit ödeme
Kâr oranı ve vade baştan bellidir, sürpriz yoktur.
Ticaret temelli
Borç ilişkisi değil, satış ilişkisi kurulmuştur.
Bankaların Ticari kredileri vadesinden önce geri ödeme istemelerinin önünde yasal engel yok fakat; Katılım Bankaları yapıları ve verdikleri kredinin özellikleri gereği kriz dönemleri dahil krediyi vadesinden önce geri çağıramıyorlar.
Deprem dönemlerinde Türk bankalarının davranışı, hem insani sorumlulukları hem de ekonomik sistemin sürekliliği açısından önem taşır. Özellikle 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında Türk bankalarının tutumları aşağıdaki başlıklarda özetlenebilir:
1. Acil Yardım ve Bağış Kampanyaları
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) koordinasyonunda bankalar, AFAD başta olmak üzere resmi kurumlara toplamda milyarlarca TL’lik bağış yaptı.
Örnekler:
Ziraat Bankası, VakıfBank ve Halkbank gibi kamu bankaları, ilk etapta toplam 1 milyar TL’nin üzerinde bağış açıkladı.
Özel bankalar (İş Bankası, Garanti BBVA, Akbank, Yapı Kredi vs.) da yüz milyonlarca TL düzeyinde katkı sağladı.
Bazı bankalar bölgeye mobil şube, konteyner ATM, jeneratör desteği sağladı.
2. Kredi ve Borç Ertelemeleri
Depremden doğrudan etkilenen bölgelerde:
Konut, taşıt, ihtiyaç ve ticari krediler için ödeme erteleme seçenekleri sunuldu.
Kredi kartı borçları ertelendi veya taksitlendirildi.
Faizsiz dönemler ve esnek ödeme planları devreye alındı.
KOBİ’lere yönelik özel kredi yapılandırma destekleri sağlandı.
3. Sigorta ve Tazminat Süreçleri
Bankaların iştiraki olan sigorta şirketleri, Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) ile koordineli çalıştı.
Hasar tespit süreçlerinin hızlandırılması ve tazminat ödemelerinin önceliklendirilmesi için personel ve sistem desteği sağlandı.
4. Dijital Bankacılık ve Erişim Desteği
Bölgede şube yıkımı veya erişim sorunu yaşayan kullanıcılar için:
Mobil uygulamalar ve internet şubeleri üzerinden işlem sınırları geçici olarak gevşetildi.
Bazı bankalar, mobil şube araçları göndererek fiziksel hizmet sağladı.
5. Çalışanlar ve Müşteriler İçin Psikolojik ve Sosyal Destek
Deprem bölgesindeki banka çalışanları için barınma, gıda ve sağlık destekleri sağlandı.
Psikolojik destek hatları, hem çalışanlar hem de müşteriler için devreye alındı.
Eleştiriler
Bazı eleştiriler de gündeme geldi:
Borç ertelemelerinin tüm kesimleri kapsamaması, özellikle bireysel müşterilerin mağduriyeti.
Tazminat süreçlerinde yavaşlık veya evrak yoğunluğu nedeniyle gecikmeler.
Şube kapatma kararı alan bazı bankalar bölgeden çekiliyor algısı yarattı.
Genel Değerlendirme
Deprem sonrası Türk bankaları:
İlk refleks olarak insani yardımlara öncelik verdi.
Ekonomik çarkların durmaması için kredi esneklikleri sağladı.
Ancak, daha kapsayıcı ve uzun vadeli planlama ihtiyacı da gündeme geldi.
HANGİ BANKA NE KADAR YARDIM VAAT ETTİ?
2022 Kahramanmaraş Depreminde bankalar milyarlarca lira destek sözü açıkladılar. Fakat bu vaatlerinin bugüne kadar ne kadarlık kısmının yerine getirildiği henüz netleşmiş değiş. Zira, bu vaatlere rağmen bankaların bu yöndeki bağış ve destekleri yıllık Faaliyet Raporlarında yer almadı. Kurumsal Etik açısından bu destek yardım vaatlerinin ne kadarının ne şekilde yerine getirildiğinin açıklanması kurumların marka değerini de yakından ilgilendiriyor.