Connect with us

BANKA HABERLERİ

Batman’da promosyon ihalesinde ‘bankalar birlikte hareket etti’ suçlaması

Batman MEB İl Müdürlüğü ile imzalanan promosyon ihalesi iptal edildi ancak yeni ihale yapılmadı. Eğitim Sen Batman Şube Başkanı Şimşek, “Bankalar danışıklı dövüş halinde hareket etti” dedi.

Yayınlanma:

|

Batman MEB İl Müdürlüğü ile 2020 yılında imzalanan promosyon ihalesinin iptal edildiğinin duyurulmasına rağmen yeni ihale yapılmadı.

Bankaların, eğitimcilerin ihalesini almamak için ihalede düşük rakamlar gösterdiği öne sürüldü. Konuyla ilgili Eğitim Sen Batman Şubesi Başkanı Nurettin Şimşek, “Bize göre bankalar danışıklı bir şekilde toplantıya gelip teklif sunmuşlardır” dedi.

‘ANLAŞMANIN YENİLENMEMESİ İÇİN RAKAMLAR DÜŞÜK VERİLDİ’

Batman’da eğitimciler ile Yapı Kredi bankası arasında 15 Ekim 2020 tarihinde 2020 ile 2023 yılları arasını kapsayan maaş protokol anlaşması imzalandı. Üç yıl için imzalanan maaş promosyon anlaşması gereğince eğitimcilere 2 bin 850 TL ödeme yapıldı. Artan enflasyon nedeni ile Türkiye genelinde 2022 yılında çok sayıda promosyon anlaşması ya yenilendi ya da yeni ihaleler yapılarak yeni ödeme yapıldı.

Batman’daki anlaşmanın yenilenmesi veya ihalenin iptal edilmesi amacıyla sendikalar, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne çağrılarda bulundu ve yeni ihaleler düzenlendi. 28 Eylül 2022 tarihinde altı bankanın katıldığı ihalede, dört banka teklif sundu. Deniz Bank 4 bin 500 TL en düşük teklifi sunarken, İş Bankası ise 15 bin TL teklif sundu. İhaleden sonuç çıkmaması üzerine bir hafta sonra yeni ihale düzenlendi. En yüksek teklifi sunan iki banka arasında açık artırma yolu ile yeni ihale yapıldı. Yapılan ihalede 15 bin TL teklif veren İş Bankası 13 bin TL teklif sundu, ilk ihalede 11 bin TL teklif veren Yapı Kredi ise 13 bin TL teklif verdi. Eğitimcilerin 25 bin TL talep ettiği ihaleden ise sonuç çıkmadı. Eğitim Sen, bankaların kendi arasında danışıklı dövüş şeklinde ihaleye katıldığını, anlaşmanın yenilenmemesi için rakamların düşük verildiğini öne sürdü.

‘İL EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ BU MESELEYİ HALLETMEK ZORUNDADIR’

2020 yılında yapılan promosyon ile protokol arasında uyumsuzluk olduğunu dile getiren Eğitim Sen Batman Şubesi Başkanı Nurettin Şimşek, “Maalesef protokoldeki maddeler ile sözleşme arasında birbirini tutmayan maddeler ve imzalar bulunuyor. İşveren, banka ve yetkili sendikanın sözleşmede imzası olması gerekirken maalesef sözleşmede yetkili sendika imzası bulunmamaktadır. Tek taraflı bir protokol ve sözleşme imzalandı. Eğer bugün eğitim emekçileri, bu sözleşmeleri feshederse 2020 yılında aldıkları 2 bin 850 TL’nin yerine son altı aylık süre için cayma bedeli olarak en az 5 bin TL ödeyecek. Bunun yanı sıra EFT ve havale ücretleri de öğretmenlerden tahsil edilecek. Bankalar öğretmenler üzerinden ciddi paralar kazandı. Ama son altı ayda öğretmenlerden para tahsil etmeye kalkıyor. İşveren konumundaki imzayı atan İl Milli Eğitim Müdürlüğü ise topu eğitim emekçilerine atıyor. Fakat imzayı atan odur. Bu meseleyi halletmek zorundadır. Sorumluluk onlardadır” diye konuştu.

Yapılan ihalelere ilişkin konuşan Şimşek, “Batman’da iki defa ihale yapıldı. Fakat bu ihalelerde verilen tekliflere baktığımızda, öncelikle 4 bin 500 TL gibi rakamlar eğitimcilere hakarettir. İlk ihalede teklifi verenler, ikinci ihalede tekliflerini 2 bin TL düşürdü. Kamu bankalarına davetiye gönderildi. Onlar girmedi. Haliyle rekabet ortamı da oluşmadı. Katılan bankalar da teklifleri artırma yoluna gitmedi, aksine düşürdü. Bu da bankaların danışıklı dövüş içinde olduklarını gösteriyor. Yeni yılda yeni ihale yapılması için diğer sendikalar ile aramızda protokol imzaladık. Yeni ihalenin yapılması için mücadele edeceğiz” dedi.

‘TEK TİP PROTOKOL ANLAŞMASI UYGULANMALIDIR’

Yeni promosyon anlaşmasının yapılması için sendika olarak başvuru yaptıklarını dile getiren Önlü, şunları söyledi: “10 Ağustos 2022 tarihinde İl Milli Eğitim Müdürlüğü bankaya başvuruda bulundu. Banka, bu başvuruyu 15 gün bekletti. Ardından Kamu Denetleme Kurumu’na başvuruda bulunduk. Eski protokolde anlaşmazlıklar vardı. İhalede olmayan şartlar, son dakika protokole alınıyor. Sözleşme feshi durumunda tüm alacakların tahsilinin yapılacağı maddesi eklenmiştir. Bunun yanı sıra sözleşmede bizim imzamız yok. Bize göre pansuman çözümler işe yaramıyor. Türkiye genelinde tek tip protokol anlaşması uygulaması yapılmalıdır. Şu an sendikalar olarak eğitimcilerin yararına bir şey var ise birlikte hareket ederiz.”

Türkiye’de ilk promosyon ihalesinin iptalinin Batman Valiliği tarafından yapıldığına dikkat çeken Önlü, “Birçok il, Batman Valiliği’nin iptali üzerinden ihalesini iptal etti. Fakat İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde biz bunu aşamadık. ‘Bürokratların hatası mı diyelim, geç atılmış adımlar mı’ diyelim… Ama buna rağmen son süreçte bizimle iş birliği halinde olduklarını gördük. Ama parayı veren bankalar ve bankalar üzerinde baskı unsuru oluşturulması gerekiyor” dedi.

 

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Garanti BBVA’dan 3,5 trilyon TL’lik sürdürülebilir finansman taahhüdü

Garanti BBVA belirlediği 400 milyar TL’lik sürdürülebilir finansman hedefini, 2025’in ilk yarısında tamamladığını yeni hedefinin ise 2029 yılının sonuna kadar 3,5 milyar dolar olarak açıkladı.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Garanti BBVA, 2018–2025 dönemi için belirlediği 400 milyar TL’lik sürdürülebilir finansman hedefini, 2025’in ilk yarısında tamamladığını açıkladı. Bu başarının ardından banka, 2018–2029 yıllarını kapsayan yeni hedefini 3,5 trilyon TL olarak paylaştı.

Garanti BBVA bu taahhütle; iklim değişikliğiyle mücadele, doğal sermayenin korunması, döngüsel ekonomi, sosyal kalkınma ve finansal kapsayıcılık alanlarında güçlü etki yaratmayı amaçlıyor.

Bu rakam, Türkiye’de faaliyet gösteren bankalar arasında en yüksek sürdürülebilir finans taahhüdü oldu.

Garanti BBVA, 2029 yıl sonuna kadar yaklaşık 3,1 trilyon TL’lik yeni kaynağı sürdürülebilir yatırımlara yönlendireceğini taahhüt ediyor

Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, bu performansta, sürdürülebilirliği stratejik öncelik haline getirmelerinin önemli bir rol oynadığını vurguladı. Akten, yeşil/sosyal kredilerden çevreci taşıt kredilerine, sürdürülebilir tahvillerden, çevresel ve sosyal yatırımlarda aktif danışmanlık hizmetlerine ve su verimliliğiyle ilgili projelere yönelik “mavi finans” gibi sürdürülebilir finansman ürünü sunduklarını söyledi.

Mahmut Akten, yeni hedefi ise şu sözlerle değerlendirdi: “Şimdi, bu başarıyı daha ileri taşıyarak 2029 yılı sonuna kadar 3,5 trilyon TL’lik sürdürülebilir finansman sağlamayı taahhüt ediyoruz. Bu yeni hedef, yalnızca hacim açısından değil, sürdürülebilir finansman hızımız açısından da çarpıcı bir sıçrama anlamına geliyor. 2025’in ikinci yarısından 2029 sonuna kadar yaklaşık 3,1 trilyon TL’lik yeni kaynağı sürdürülebilir yatırımlara yönlendireceğiz. Bu taahhüdün büyüklüğü, Türkiye’nin düşük karbonlu ve kapsayıcı bir geleceğe geçişinde Garanti BBVA’nın giderek daha da etkin bir rol üstleneceğini gösteriyor.”

BBVA Grubu’nun küresel taahhüdü 1 trilyon euro

Garanti BBVA’nın ana hissedarı BBVA Grubu, 2018-2025 yılları için ilk etapta 100 milyar euro sürdürülebilir finansman hedefi koymuştu. Hedef önce 300 milyar euroya çıkarıldı ve 2024 yılı sonunda tamamlandı. Grup şimdi, 2025–2029 dönemi için 700 milyar euroluk yeni taahhütle toplam hedefini 1 trilyon euroya yükseltti.

BBVA’da Türkiye’nin Payı yüzde 9’a yükseldi

2025’in ilk dört ayında BBVA Grubu’nun sağladığı toplam sürdürülebilir finansmanın yaklaşık 140 milyar TL’si Garanti BBVA tarafından sağlandı. Bu rakamla Türkiye’nin BBVA Grubu içindeki payı sürdürülebilir finansman rakamların raporlanmaya başlandığı 2018 yıllarındaki yüzde 3 seviyesinden bugün yüzde 9’a yükselmiş durumda.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Tahvil Yerine Kredi: Türk Şirketlerinin Finansman Kaderi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye’de reel sektörün finansman ihtiyacını karşılamak için en çok başvurduğu yöntem banka kredileridir. Oysa gelişmiş finansal sistemlerde şirketler, uzun vadeli ve daha uygun maliyetli fon sağlamak için sermaye piyasalarında borçlanma araçlarına, özellikle tahvil ihraçlarına yönelmektedir. Peki Türkiye’de reel sektör neden bu imkândan yeterince yararlanamıyor?

Tahvil İhracının Önündeki Ekonomik Engeller

Tahvil piyasasının gelişmesi; makroekonomik istikrar, faiz oranlarının öngörülebilirliği, düşük enflasyon, istikrarlı döviz kuru, düşük kamu borçlanma ihtiyacı ve yüksek kredi notu gibi birçok değişkene bağlıdır. Ancak:

  • Türkiye’nin ülke kredi notu düşüktür ve bu doğrudan özel sektörün notunu da sınırlamaktadır.

  • Yüksek enflasyon ve faiz oranları, borçlanma maliyetlerini tahvil piyasasında da yükseltmektedir.

  • Kamu kesiminin sürekli yüksek borçlanma ihtiyacı, özel sektörün tahvil ihraçlarını piyasadan dışlama etkisi (crowding out) ile sınırlamaktadır.

Hukuki ve Kurumsal Güven Eksikliği

Sadece ekonomik değil, hukuki ve politik güvensizlik de yabancı ve yerli yatırımcıların özel sektör tahvillerine ilgi göstermemesine yol açıyor. Güçlü bir ikinci el tahvil piyasası oluşmadığı için yatırımcılar uzun vadeli bağlayıcı enstrümanlara mesafeli durmaktadır.

Banka Kredilerine Bağımlılığın Sonuçları

Bu nedenlerle reel sektör, finansmana erişimde tek kanal olarak bankaları kullanmak zorunda kalıyor:

  • Yüksek maliyetli ve kısa vadeli kaynaklara mahkûm olunuyor.

  • Kredi sınırlamaları, özellikle ekonomik kriz dönemlerinde işletmeleri zorluyor.

  • Kredi vadelerinin kısalığı ve esneklik eksikliği, uzun vadeli yatırım planlarını zorlaştırıyor.

Finansman Araçlarında Çeşitlilik Şart

Türkiye’de reel sektörün daha güçlü, sağlıklı ve uzun vadeli kaynaklara erişebilmesi için:

  • Makroekonomik göstergelerin iyileştirilmesi,

  • Sermaye piyasalarının derinleştirilmesi,

  • Hukuki güven ortamının sağlanması,

  • Tahvil piyasası için ikincil piyasa likiditesinin artırılması büyük önem taşımaktadır.

Onur ÇELİK-CFO/YMM

 

Okumaya devam et

Ali Coşkun

YÜKSEK BANKA KREDİLERİ

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bankalar ekonomik sistemin en önemli finansal aktörleri olarak faaliyet gösterir. Her banka özünde kâr amacı güden bir ticari kuruluştur.

Kredi verirken öncelikle kendi risklerini ve menfaatlerini gözetmek zorundadır. Kullandırdıkları kredilerin faiz oranı veya kar payı, komisyon yapısı, vade şartları da bu doğrultuda belirlenmektedir.

Bugün piyasada bileşik faiz oranları TL cinsi kredilerde %60-65, döviz cinsi kredilerde ise %14-16 bandındadır.

Ayrıca bankaların sigorta, dosya masrafı, kredi tahsis ücreti ve banka ürün satışları gibi birçok kalemi kredi paketine dahil ettiği görülüyor.

Yani faiz veya kar payı dışında çok sayıda gizli maliyetle karşı karşıya kalınıyor.

Firmalar bu şartlar altında yalnızca finansmana erişmekle kalmıyor aynı zamanda ağır bir maliyet yükünü de sırtlanıyorlar.

Bankalar, firmalara kredi limitleri oluştururken sektörel karlılık oranlarına azami dikkat ederler. Ancak burada ciddi bir çelişki var. Bankalar kredi tahsisinde sektörün brüt kâr marjlarını esas alırken, mevcut kredi maliyetleri bu oranları çoktan aşmış durumdadır.

Brüt kâr marjı sektörlere göre ortalama %25-30 arasında değişirken, firmalar %65’in üzerinde bileşik faizle TL borçlanıyor.

Bu koşullarda, kâr eden değil borcunu çevirebilen firma başarılı kabul ediliyor. Bu ne finansal sürdürülebilirliğe ne de sağlıklı bir ekonomiye hizmet eder.

Şu an firmalar yalnızca yüksek faizle değil aynı zamanda yüksek enflasyon, düşük iç talep, yüksek maliyetler, düşük kâr, kur baskısı, iç ve dış pazarlardaki daralma, krediye erişim ve jeopolitik risklerle mücadele etmek zorunda kalıyor.

İhracatçı firmalar için döviz kuru reel anlamda destekleyici olmaktan çıkmış, rekabet gücünü zayıflatıcı bir unsura dönüşmüştür.

Bu koşullar altında firmaların ayakta kalması tesadüf değil direnç ve stratejik yönetimin bir sonucudur. Ama bu direncin ne kadar sürdürülebileceği ise meçhuldür.

Bugün konkordato alan, iflas eden şirketlere şaşırmak yerine bu ortamda hâlâ üretmeye, istihdam yaratmaya, ihracat yapmaya devam eden firmalara hayranlık duymalıyız.

Asıl konuşulması gereken, bu firmaların nasıl hayatta kaldığı ve ne tür stratejiler geliştirdiğidir. Zira bu firmalar sadece kendi faaliyetlerini değil aynı zamanda ekonominin can damarlarını da ayakta tutmaktadır.

Enflasyonla mücadele elbette gereklidir.Ancak bunu yaparken reel sektörü göz ardı etmek hastayı tedavi ederken organlarını iflas ettirmek gibidir.

Faiz politikaları ve sıkılaşma adımları kısa vadede enflasyonu aşağı çekebilir ama ardında üretim yapamayan, borç yükü altında ezilen ve finansmana erişemeyen bir özel sektör kalırsa bu başarı neye yarar?

Bugün geldiğimiz noktada reel sektörün sesine daha fazla kulak verilmesi gerekiyor.

Kredi maliyetlerinin düşürülmesi, finansmana erişimin kolaylaştırılması ve firmaların üzerindeki dolaylı maliyetlerin azaltılması şarttır.

Aksi takdirde sadece bugünü değil yarının üretim kapasitesini ve ekonomik bağımsızlığını tehlikeye atmış oluruz.

Ali COŞKUN-Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
[email protected]

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.