Connect with us

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

BDDK Başkanı Akben’den ‘SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK’ vurgusu

Yayınlanma:

|

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben Turkuvaz Medya Grubu’nun ekonomi kanalı A Para tarafından 28 Eylül 2021 Salı günü düzenlenen ‘Finansın Geleceği Zirvesi’nde konuştu.

Zirveye Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Şakir Ercan Gül, Merkez Bankası Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben’in yanı sıra BDDK İkinci Başkanı Yakup Asarkaya, BDDK Kurul Üyeleri Mustafa Balcı, Hurşit Yıldırım, Ahmet Aksu, SPK Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, Borsa İstanbul Genel Müdürü Korkmaz Ergun gibi ekonomi ve finans dünyasının önde gelen isimleri katıldı.

Zirvenin açılış panelinde A Para Yayın Koordinatörü Özlem Doğaner’in moderatörlüğünde Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Şakir Ercan Gül, BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben, SPK Başkanı Taşkesenlioğlu, SEDDK Başkanı Türker Gürsoy, Borsa İstanbul Genel Müdürü Ergun konuşmalarını yaptılar. Ardından Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Alpaslan Çakar ‘Bankacılık Sektörünün Pandemi Sınavı ve Yarını’ isimli özel sunum gerçekleştirdi.

Finansın Geleceği Zirvesi’nde konuşan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, “Bankacılık sektöründe finansal inovasyonu teşvik etmek, finansal kapsayıcılığı artırmak ve bankacılık hizmetlerine erişimi kolaylaştırmak amacıyla yeni bir düzenleme hazırlığı içerisindeyiz.” dedi.

Akben, ekonominin ve finansal piyasaların en önemli bileşenlerinden birinin bankacılık sektörü olduğunu anımsatarak, özellikle Türkiye’de bankacılık sektörünün, hem finans piyasasındaki pazar payı hem de kredi piyasasındaki etkinliği açısından çok daha kritik bir konumda olduğunu belirtti.

Bankacılık sektörünün gelişiminin finansal piyasaları da genel ekonomiyi de yakından ilgilendirdiğini ifade eden Akben, şunları kaydetti:

“Bankacılık faaliyetleri geçmişten bugüne önemli değişikliklere uğramış, sürekli gelişim halinde olmuştur. Özellikle 1990’lı yıllardan itibaren yaşanan küreselleşme süreci ile birlikte bankacılık faaliyetleri uluslararası bir nitelik kazanmak zorunda kalmıştır. Bankacılıkla ilgili kural ve düzenlemeler, makroekonomik döngü içerisinde, bazı dönemlerde gevşetilmiş bazı dönemlerde sıkılaştırılmıştır. Bunun sonucu olarak da tüm dünyada bankacılık düzenlemeleri hemen hemen standart bir yapıya kavuşmuştur. Türk bankacılık sektörü olarak bizler de uzun zamandır, uluslararası standartlar ve düzenlemelere uyumlu bir yasal alt yapıya sahibiz. Ayrıca, sektörümüz güçlü bir sermaye yapısına, nitelikli insan kaynağına ve yetkin bir risk yönetimi altyapısına sahiptir. Bu nitelikleri ile bankalarımız reel kesime katkı sunmakta, istihdam yaratmakta ve ekonomik büyümeyi desteklemektedir. Bugün geldiğimiz noktada bankacılık sistemi, reel ekonomi için çok daha önemli hale gelmiştir.”

BDDK Başkanı Akben, bankacılık sektöründen, bugün ve gelecekteki beklentilerinin bu durumun bundan sonra daha da iyi bir şekilde devam etmesi olduğunu vurgulayarak, bankaların bu konudaki hassasiyetlerini sürdüreceklerine olan güveninin tam olduğunu söyledi.

Başta katılım finans olmak üzere alternatif finans modelleri konusunda ciddi potansiyele sahip olunduğuna işaret eden Akben, bu konuda, Ekonomi Reform Paketi’nde de yer aldığı üzere paydaş kurum ve kuruluşlar ile birlikte birçok sektörü kapsamına alacak Katılım Finans Kanunu çalışmalarının süratle devam ettiğini dile getirdi.

Akben, hâlihazırda bankaları, finansal sektörü ve dolayısıyla genel ekonomiyi etkileyecek iki önemli gelişme sürecinin yaşandığını aktararak, bunlardan birincisinin internet ve diğer bilgi teknolojileri ile ortaya çıkan yeni finansal yeniliklerle ilgili olduğunu, tüm dünyada finans ve bankacılık hizmetlerinin hızla dijital kanallara kaydığını söyledi.

– “Finansal inovasyonu teşvik etmek amacıyla yeni bir düzenleme hazırlığı içerisindeyiz”

BDDK olarak son yıllarda artan dijital dönüşümün hızına uygun olarak, bankacılık alanında düzenleme çalışmaları yaptıklarını ve buna devam ettiklerini belirten Akben, sözlerini şöyle sürdürdü:

“2020 yılının mart ayında Resmi Gazete’de yayımlanan Bilgi Sistemleri ve Elektronik Bankacılık Hizmetleri Yönetmeliği son yıllardaki dijital dönüşümü takip eden düzenlemelerimizin öncüsü niteliğinde olduğunu söyleyebilirim. Söz konusu Yönetmelikle, gelişen teknolojik ihtiyaçlara binaen, bilgi güvenliği yönetimi ve bilgi sistemleri yönetişimi gibi hususlarda yeni kurallar ve ilkeler getirdik. Yine Yönetmelik kapsamında, elektronik bankacılık hizmetleri konusunda hem banka hem de müşteri tarafına yönelik, dünyaya örnek olabilecek yenilikçi yaklaşımlar benimsedik. Bu düzenleme ile bankalarımızın bilgi sistemleri ve elektronik bankacılık hizmetlerini güvenli ve kesintisiz olarak yürütmeleri amaçlanmıştır. Bilindiği üzere, finansal hizmetlerde dijitalleşme ve teknolojinin yaygınlaşmasıyla birlikte finans sektöründe hizmet ağları, iş modelleri ve mimari yapı kökten bir değişim ve dönüşüm geçirmektedir.”

Mehmet Ali Akben, 2019-2023 dönemini kapsayan 11. Kalkınma Planı’nda finansal kuruluşların müşterileriyle yaptıkları işlemlerde “fiziki belge” ve “ıslak imza” kullanımının azaltılması hedeflendiğini, 2020 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda da yer verilen bu hedefe uygun şekilde Bankacılık Kanunu’nda da değişiklik yapıldığını anımsatarak, yapılan değişiklik sonrası Uzaktan Kimlik Tespiti Yönetmeliği hazırlandığını ve Mayıs 2021 tarihinden itibaren bankacılıkta uzaktan müşteri edinimi döneminin başlandığını ifade etti.

Uzaktan kimlik tespiti ile müşterinin banka şubesine gitmesine gerek kalmadan müşteri kaydının oluşturulması ve ilk müşteri ilişkisinin tamamen dijital ortamda kurulmasının sağlandığını hatırlatan Akben, “Böylelikle, yaşadığımız dijitalleşme sürecine uygun olarak, bir bilişim cihazı üzerinden yazılı şeklin yerine geçecek şekilde ve mesafeli olarak sözleşme ilişkisinin kurulmasına imkân tanınmıştır. Elektronik bankacılık kanallarının kullanımında ortaya çıkan bahsettiğim gelişmeler salgın sebebiyle yaşanan olağandışı bu dönemde, vatandaşlarımıza işlem kolaylığı sağlamıştır. Ayrıca, bankacılık sektöründe finansal inovasyonu teşvik etmek, finansal kapsayıcılığı artırmak ve bankacılık hizmetlerine erişimi kolaylaştırmak amacıyla yeni bir düzenleme hazırlığı içerisindeyiz.” diye konuştu.

Sadece dijital kanallar üzerinden hizmet veren, şubesiz bankaların faaliyet esaslarını belirledikleri “Dijital Bankaların Faaliyet Esasları ile Servis Modeli Bankacılığı Hakkında Yönetmelik Taslağı”nı da yakın zamanda hazırladıklarını ve görüşe açtıklarını anlatan Akben, “Yapacağımız düzenlemelerde tüketicilerin yeni servislere uyum sağlayabilmesi ve veri paylaşımı konusunda kendini güvende hissetmesi için yoğun şekilde çalışıyoruz.” dedi.

– “(Çağrı merkezleri) Müşteri şikâyetlerinde ciddi manada iyileşme gözlemlenmiştir”

BDDK Başkanı Akben, 2020 yılının mayıs ayında yürürlüğe konulan Çağrı Merkezi Yönetmeliği ile bankaların çağrı merkezlerinin hizmet seviyesinin ölçülmesi ve hizmet kalitesinin belirlenmesinin düzenleme kapsamına alındığını ve müşteri şikâyetlerinde ciddi manada iyileşme gözlemlendiğini söyledi.

Yaptıkları tüm bu çalışmalarla, finans sektörünün gelişimine yönelik inovasyonları cesaretlendirmeyi hedeflediklerini ifade eden Akben, “Bu süreçte siber güvenlik alanında dijitalleşmenin zorunlu kıldığı kapsamlı adımları atmaya ve gerekli tedbirleri almaya devam edeceğiz. BDDK olarak, bankaların bilgi sistemleri yönetmeliği, uzaktan kimlik tespiti yönetmeliği, dijital bankacılık düzenleme çalışmalarımızla finansal kuruluşların düzenleme ve denetleme çerçevesini güçlendirmeyi ve kurumsal yapısı güçlü bir finansal sektör oluşturmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.

Akben, bankacılığın ve finans sektörünün geleceğini derinden etkileyecek diğer bir konunun, sürdürülebilirlik alanındaki gelişmeler olduğuna dikkati çekerek, “Sürdürülebilirlik kavramı, özellikle iklim değişikliği ve sonuçlarıyla mücadele için çevresel, sosyal ve yönetsel bir dizi yaklaşımı ifade etmektedir. Sürdürülebilirliğin en temel göstergesi ise karbon emisyon oranlarının azaltılmasıdır. Bunun için sanayi, enerji, tarım ve ulaştırma gibi kimi sektörlerin geniş çaplı bir dönüşüm geçirmesi gerekmektedir. Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Sınırda Karbon Düzenlemesi gibi uluslararası anlaşma ve düzenlemelerin şekillendirdiği bu süreçte bankacılık sektörü de önemli bir görev üstlenecektir.” şeklinde konuştu.

Basel Bankacılık Denetim Komitesi, Avrupa Bankacılık Otoritesi ve uluslararası kuruluşların bankaların sürdürülebilirlikle ilgili tabi olacağı kurallara ilişkin çeşitli taslak dokümanlar yayınladığını anımsatan Akben, birçok bankanın bu alanda çok önceden hazırlıklara başlamış olup iç sistemlerini ve veri setlerini oluşturmak için çalışmalarını sürdürdüğünü bildirdi.

Akben, sürdürülebilirliğin yalnızca finansal kuruluşları değil, denetim otoritelerini de yakından ilgilendirdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

“BDDK olarak biz de konuyla ilgili çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz. Yeşil Mutabakat Eylem Planı kapsamında yıl sonuna kadar ‘Sürdürülebilir Bankacılık Strateji Belgesini’ yayımlayarak bankacılık sektörünün yeşil mutabakata uyumu için yol haritasını belirlemiş olacağız. Orta Vadeli Plan kapsamında ise sürdürülebilir bankacılık ilke ve kurallarına, risk yönetimine, muhasebe sistemine ve kamuoyuna açıklamaya ilişkin düzenlemeleri hayata geçireceğiz. Atacağımız adımlar ile bankacılık sektörünün Avrupa Birliği düzenlemeleri ile uyumlu bir sürdürülebilirlik altyapısına sahip olmasını planlıyoruz.”

– “Ülkemizin sürdürülebilirlikle ilgili süreci de başarıyla bütün kurumlarıyla atlatacağına inancım tam”

Mehmet Ali Akben, her geçen gün yeni bir sonucu ile karşılaşılan iklim değişikliği sorununun, herkesi kaçınılamayacak bir değişim sürecine sürüklediğini belirterek, değişimi zamanında gerçekleştiremeyen ülkelerin maalesef başta dış ticaret ve finans olmak üzere önemli kayıplara uğrama riskiyle karşı karşıya olduğunu kaydetti.

Sürdürülebilir bir ekonomiye geçişin ise reel sektörün yanında finansal sektör ve kamu kesimi açısından da oldukça zor ve zahmetli olacağının anlaşıldığını anlatan Akben, “Bankacılık ve finans sektörümüzün nitelikli insan gücü ve gelişmiş teknolojik altyapı gibi iki önemli avantajı bulunmaktadır. Nitekim finansal kuruluşlarımız geçmişte bu tür değişimlere hızlı şekilde uyum sağlama kapasitesine sahip olduğunu defalarca göstermiştir. Bu nedenle ülkemizin sürdürülebilirlikle ilgili bu süreci de başarıyla bütün kurumlarıyla atlatacağına inancım tamdır.” diye konuştu.

Okumaya devam et

GÜNCEL

Mehmet Şimşek: Yeşil dönüşüm Türkiye için gereklilik

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin yeşil ekonomi ve enerji dönüşümünde attığı adımlara değinerek, yenilenebilir enerjiye yatırımın bir gereklilik olduğunu vurguladı.

Yayınlanma:

|

Yazan:

İslam Kalkınma Bankasının (İKB) 50. yıl dönümü dolayısıyla Riyad’da düzenlenen İKB Yıllık Toplantıları kapsamında “Guvernörler Diyaloğu-Türkiye” oturumu düzenlendi.

Toplantıda konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’de enflasyonla mücadeleyi desteklemek için güvenilir bir mali çerçeve oluşturduklarını ve depremin etkilerine rağmen kamu maliyesinin iyiye gittiğini söyledi.

Türkiye’nin kamu borç stokunun milli gelire oranının yüzde 29,5 ile gelişmekte olan piyasaların ortalamasının yarısından daha az olduğunu dile getiren Şimşek, mali disiplinin de Türkiye’nin Orta Vadeli Programı’nın temel bileşenlerinden olduğunu vurguladı.

Şimşek, Türkiye’nin çok kapsamlı bir yapısal reform gündemi de olduğunu kaydederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Para politikası ve maliye politikası arzu ettiğiniz sonuçlara ulaşmanıza yardımcı olabilir ancak bunları sürdürülebilir kılmak yapısal uyum gerektirir. Dolayısıyla yapısal reform programımız verimliliği arttırmayı, rekabetçiliği geliştirmeyi ve dolayısıyla potansiyel büyümeyi artırmayı amaçlıyor. Gördüğünüz gibi program oldukça sağlam, kendi içinde tutarlı ve güvenilir. Programı açıkladığımızdan bu yana güçlü bir yatırımcı ilgisi var. Yurt içi ve yurt dışından gelen tepkiler oldukça güçlü oldu. Bu, 2 yıllık bir program. Dolayısıyla tam sonuçlarını görmemiz için zamana ihtiyacımız var. İlk göstergeler programın işe yaradığı ve Türkiye’yi yeniden sürdürülebilir yüksek büyüme patikasına oturtmak için gerekenlere sahip olduğu yönünde.”

“YEŞİL DÖNÜŞÜM TÜRKİYE İÇİN GEREKLİLİK” 

Bakan Şimşek, Türkiye’nin yeşil ekonomi ve enerji dönüşümünde attığı adımlara değinerek, yenilenebilir enerjiye yatırımın bir gereklilik olduğunu vurguladı.

Türkiye’nin 2022’de petrol ve doğal gaz ithalatına 97 milyar dolar ödediğini anımsatan Şimşek, bu rakamın 2023’te 70 milyar doların üzerinde olduğunu ve bu yıl da 80 milyar dolara yakın olacağını söyledi.

Şimşek, Türkiye’nin enerji ithalatına bağımlılığını azaltabildiği ölçüde makro finansal istikrarsızlığın ana kaynağı olan cari açığı da düşürebileceğini belirterek, “Dolayısıyla, bizim için cari açığın sürdürülebilirliği söz konusu olduğunda, yenilenebilir enerji kilit öneme sahip. Tek başına yenilenebilir enerji de değil, ekonominin yeşil dönüşümü konusunda büyük bir potansiyelimiz var.” açıklamasında bulundu.

Türkiye’nin geçen yıl dünyadaki en büyük 4’üncü turizm destinasyonu olduğuna değinen Şimşek, “Bu yıl 60 milyon turist ve 60 milyar dolar turizm geliri hedefliyoruz. Yılın ilk 3,5 aylık dönemindeki rezervasyonlara ve seyahatlere baktığımızda, hedeflerimizle uyumlu bir ilerleme olduğunu görüyoruz ki bu Ukrayna ve Gazze’deki gelişmelere rağmen.” diye konuştu.

“EKONOMİLER İÇİN İTİCİ RÜZGAR” 

Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Şimşek, küresel merkez bankalarının faiz politikaları ve gelişmekte olan piyasalara ilişkin bir soru üzerine, şu anda iyi bir hikayesi olan çok az gelişmekte olan ülke bulunduğunu söyledi.

Türkiye’nin harika bir hikayesinin olduğunu dile getiren Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hikaye, ülkemizin yapısal olarak dönüşümüdür. Türkiye’nin programı fiyat istikrarını sağlamaya yönelik ancak sadece bununla sınırlı değil. Kapsamlı bir yapısal reform programı da var. İnsan kaynağına yatırım yapmaya, yatırım ortamını iyileştirmeye, kamu maliyesi reformu yapmaya kararlıyız. Yeşil dönüşüm kadar dijital dönüşüm de önemli ve biz bu ikiz dönüşüm konusunda da gerekli adımları atacağız.”

Şimşek, ABD Merkez Bankası (Fed) veya Avrupa Merkez Bankası gibi bankaların ileriye dönük politikalarını gevşetmesinin finansal koşulları iyileştirme potansiyeli olduğunu vurgulayarak, finansal koşullar gevşediğinde getiri arayışının da güçleneceğini söyledi.

Türkiye gibi ülkelerin daha fazla yatırım çekmek istediğini ve risk iştahının arttığını kaydeden Şimşek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Küresel finansal genişleme aynı zamanda küresel büyüme için potansiyel destekleyici bir ortam anlamına ve güçlü küresel büyüme daha yüksek risk iştahı anlamına geliyor. Dolayısıyla, yüksek risk iştahı, gelişmekte olan piyasalara açıkça fayda sağlıyor ve Türkiye de bunlardan biri. Biz harika bir hikayeye sahibiz ancak aynı zamanda küresel koşulların gevşemesi biz ve diğer gelişmekte olan ekonomiler için itici bir rüzgar olacak.”

Okumaya devam et

GÜNCEL

İŞ STRESİNİ AZALTACAK 10 ETKİLİ YÖNTEM

Yayınlanma:

|

Yazan:

İş stresi; bir bireyin çalışma ortamında karşılaştığı baskılar, talepler veya zorluklarla baş etme sürecinde yaşadığı olumsuz duygusal ve fiziksel tepkiler olarak tanımlanıyor. İş stresi, işle ilgili beklentilerin, görevlerin veya çalışma koşullarının bireyin kaynakları üzerinde baskı yaratması sonucu oluşuyor.

Bireyin performansını, sağlığını ve genel yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilen iş stresiyle başa çıkma becerileri geliştirmek ve iş ortamındaki olumsuz etkenleri azaltmak büyük önem taşıyor.

LifeClub Sağlık Hizmetleri Uzm. Klinik Psikoloğu Cansu Karaman, iş yerinde stresi azaltmak için etkili 10 tekniği şöyle sıraladı:

Derin Nefes Almak: Stresle başa çıkmak için derin nefes alma teknikleri oldukça etkilidir. Yavaş ve derin nefes alarak, vücudu rahatlatmak ve zihinsel odaklanmayı artırmak mümkündür.
Zaman Yönetimi: İşleri düzenlemek ve önceliklendirmek, zaman yönetimi becerilerinizi geliştirmenize yardımcı olabilir. Bu, işleri daha etkili bir şekilde tamamlamanıza ve stresi azaltmanıza yardımcı olacaktır.
Mola Vermek: Düzenli aralıklarla kısa molalar vermek, zihinsel tazelik sağlar. Fiziksel olarak uzaklaşıp, birkaç dakika boyunca dinlenmek stresi azaltabilir.
Fiziksel Aktivite: Fiziksel egzersiz, stres hormonlarını azaltabilir ve endorfin salgılayarak ruh halinizi iyileştirebilir. İş gününüzde kısa bir yürüyüş yapmak veya egzersiz yapmak faydalı olabilir.
Problem Çözme Yeteneklerini Geliştirmek: Stresle başa çıkmanın bir yolu da problem çözme yeteneklerinizi geliştirmektir. Sorunlarla yüzleşmek yerine, çözümler bulmak ve olumlu bir yaklaşım benimsemek stresi azaltabilir.
Sosyal Destek: İş yerinde sosyal bir destek ağı kurmak önemlidir. İş arkadaşlarıyla iletişim kurmak, duygusal destek sağlamak ve problemleri paylaşmak, stresle başa çıkmanıza yardımcı olabilir.
Gelişmiş İletişim: Açık iletişim, anlaşmazlıkları önlemeye ve işyerindeki stresi azaltmaya yardımcı olabilir. Duygularınızı ifade etmek ve iş arkadaşlarıyla etkili iletişim kurmak önemlidir.
Mindfulness ve Meditasyon: Meditasyon ve mindfulness teknikleri, zihinsel odaklanmayı artırabilir, stresi azaltabilir ve duygusal dengeyi destekleyebilir.
Çalışma Ortamını Düzenleme: Rahat bir çalışma ortamı stresi azaltabilir. Düzenli ve temiz bir çalışma alanı, verimliliği artırır stresle başa çıkmaya yardımcı olur.
Esneklik ve Kabul: Bazı durumları değiştiremeyeceğinizi kabul etmek ve esnek olmak, stresle baş etmenin önemli bir yönüdür. Kontrol edilemeyen faktörlere odaklanmak yerine, üzerinde kontrol sahibi olduğunuz şeylere odaklanmak önemlidir.

Okumaya devam et

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

İSTANBULLULAR, KADIKÖY’DE ATALIK TOHUMLARLA BULUŞUYOR

Yayınlanma:

|

Yazan:

Kadıköy Belediyesi’nin atalık tohum üretimini korumak, desteklemek ve çoğaltmak amacıyla bu yıl 3.’sünü düzenlediği Kadıköy Tohum Takas Şenliği, 28 Nisan Pazar günü 12.00-17.00 saatleri arasında Selamiçeşme Özgürlük Parkı’nda gerçekleştirilecek. Ziyaretçilere atalık tohumların hediye edileceği şenlikte, 30’dan fazla üretici ve kooperatif de stant açacak.

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de sağlıklı gıdaya erişimin önündeki en büyük tehditlerden biri hibrit ya da tek tip tohumlar. Laboratuarlarda hazırlanan tek seferlik tohumlardan üretilen meyve ve sebzeler, hem insan sağlığını riske atıyor hem de bu gıdaların geleceğini tehdit ediyor. Kadıköy Belediyesi de çiftçilerin yüz yıllardır ambarlarında saklayıp ertesi yıl yeniden toprakla buluşturduğu atalık tohumların korunması, çoğaltılması ve yaygınlaştırılması için her yıl tohum takas şenlikleri düzenliyor. Sağlıklı, temiz gıda üretimini teşvik etmek için Kadıköy Bostanları projesini hayata geçiren Kadıköy Belediyesi, tohum takas şenlikleriyle de doğal tarımı desteklemeye devam ediyor.

Selamiçeşme Özgürlük Parkı’nda bu yıl üçüncüsü düzenlenecek Tohum Takas Şenliği’nin açılış konuşmasını Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı yapacak. Açılışın ardından etkinlik, Kadıköy Belediyesi Çocuk Sanat Merkezi’nin gerçekleştireceği müzik dinletisiyle devam edecek. 3. Kadıköy Tohum Takas Şenliği’nde 6 farklı başlıkta atölyeler ile Tohumun Önemi başlıklı bir panel de düzenlenecek. Ziraat Yüksek Mühendisi Gökhan Turan’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilecek panele Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Murat Kapıkıran, Çiftçi Berin Ertürk, Tarım Yazarı Abdullah Aysu konuşmacı olarak katılacak. 30’dan fazla üretici ve kooperatifin stant açacağı şenlikte ziyaretçiler arasında tohum takası yapılacak.

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.