Generali Sigorta, sürdürülebilirlik ve toplumsal sorumluluk ilkeleri doğrultusunda hareket etmeye devam ediyor. Şirket, geçtiğimiz ay başlatılan yeni uygulama çerçevesinde, her yeni açılan acente adına özel bir bağış yapmayı taahhüt ediyor. Bu bağışlar, eğitim alanında faaliyet gösteren çeşitli sivil toplum kuruluşlarına aktarılacak, böylece gelecek nesillere destek sağlanacak.

Generali Sigorta, 2024 yılı itibariyle her yeni açılan acentesi adına bağış yapmaya başladı. Generali Sigorta, bu uygulamayı kalıcı hale getirme ve daha geniş kitlelere ulaştırma vizyonuyla eğitime destek noktasında güçlü adımlarla ilerlemeyi hedefliyor.

Dünyanın farklı coğrafyalarında faaliyet gösteren Generali Sigorta, eğitimin daha eşit şartlarda ve standartlarda sunulması için düzenli olarak desteklerini sürdürüyor. Bu bağlamda çocukların eğitimine destek olan çeşitli sivil toplum kuruluşlarına bağış yaparak katkı sağlayan Generali Sigorta, bu bağışlar ile birlikte dezavantajlı durumdaki gençlere eğitim fırsatları sunmak ve onların geleceğe güvenle bakmalarına yardımcı olmak için kolları sıvadı.

Generali Sigorta, yapılan bağışları The Human Safety Net rolü kapsamında değerlendiriyor ve iş ortaklarını da bu önemli iyilik hareketine katılmaya davet ediyor. Şirket, bu adımıyla iş ortaklarına ve topluma olan sosyal sorumluluğunu bir kez daha vurguluyor ve eğitimin önemine dikkat çekerek gelecek nesillerin güçlenmesine katkı sağlama hedefini güçlendiriyor. Generali Sigorta, iş ortaklarıyla birlikte daha güçlü bir toplum inşa etme yolunda adımlar atmaya devam ediyor. Şirket, gelecekte de topluma fayda sağlayacak projelerde yer almayı ve etkili çözümler sunmayı sürdürmeyi amaçlıyor.

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) öncülüğünde üst düzey kamu ve özel sektör temsilcilerinden oluşan büyük bir heyet, 20-22 Mart 2024 tarihlerinde düzenlenecek WindEurope Bilbao Yıllık Etkinliği katılımı için Bilbao’ya uçtu.
T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez’in de çeşitli görüşmeler yapmak üzere aralarında yer aldığı heyet, Türkiye rüzgar sektörünün Avrupa’nın en güvenilir tedarik partneri olduğunu mesajını bir kez daha vurgularken yerli rüzgar sanayisinin daha da gelişmesine ve iş hacmini artırmasına yönelik temaslar gerçekleştirecek.
‘Rüzgarda Seferberlik Yılı’ mottosuyla sektörün büyümesini hızlandıracak adımlar atmayı sürdüren TÜREB öncülüğündeki geniş bir heyet, Türkiye rüzgar sektörünü dünyadan ve Avrupa’dan temsilcilerle buluşturmak üzere WindEurope Bilbao Yıllık Etkinliğine katılmak üzere Bilbao’ya uçtu. T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez ile T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan üst düzey temsilcilerin de katıldığı programda, heyet mensupları, ‘Türkiye Pavilyonu’ niteliği taşıyacak TÜREB standında Avrupa rüzgar sektörü temsilcileriyle çeşitli temaslar gerçekleştirecek.

Dünyanın farklı ülkelerinden 12 binden fazla rüzgar profesyonelini bir araya getirecek olan WindEurope 2024 Yıllık Etkinliği, küresel anlamda en etkili sektör platformları arasında yer alıyor. TÜREB Başkanı İbrahim Erden, yatırımcılardan türbin şirketlerine, yerli sanayiden sektörle ilgili karar verici kurumlara kadar çok geniş bir yelpazeden üst düzey temsilcilerin yer aldığı Bilbao Heyeti’nin, Türk rüzgar sektörü adına verimli iş birliklerine imza atacağına inandığını söyledi. Sanayi Yılı ve Yatırım Yılı’nın ardından 2024’ü ‘Rüzgarda Seferberlik Yılı’ ilan ettiklerinin altını çizen Erden, büyük potansiyelini gerçekleştirme yolunda ilerleyen Türkiye rüzgar sektörü olarak yurt içinde proje izin süreçleri, finansman ve sürdürülebilir büyümeye; yurt dışında ise yerli rüzgar sanayisinin Avrupa’nın en güçlü tedarik ortağı olduğu mesajını vermeye odaklandıklarını hatırlattı. İbrahim Erden, WindEurope etkinliklerinin Türkiye’nin bu alandaki gücünü ve potansiyelini uluslararası arenada vurgulamak açısından en uygun platformlar olduğunu kaydederek 2035 ulusal emisyon hedeflerine erişimde daha fazla rüzgar kurulu gücünü hızla gerçekleştirmenin giderek daha kritik bir etken haline geldiğini sözlerine ekledi.

Etkinlikte ikili temasların yanı sıra Türkiye’nin rüzgar enerjisi potansiyelini, teknolojik gelişmelerini ve vizyonunu katılımcılara tanıtacak olan TÜREB Heyeti, 22 Mart’ta sona erecek WindEurope Bilbao Fuarı’nın tamamlanmasının ardından 23 Mart’ta Türkiye’ye dönecek.

Türkiye Hayat Emeklilik, müşterilerinin ihtiyaçlarına yönelik sunduğu ürünlerle geleceklerini güvence altına almaya devam ediyor.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, şirketin yeni ürünü olan ‘Dövize Endeksli Prim İadeli Hayat Sigortası‘ farklı teminat yapıları içeren üç ürün seçeneğiyle, hayatın beklenmedik risklerine karşı sevdiklerini güvence altına almak isteyenlere özel fırsatlar sunuyor. Dövize Endeksli Prim İadeli Hayat Sigortaları altında farklı teminat yapıları içeren üç ürün seçeneği bulunuyor.

Vefat teminatı sunan Prim İadeli Hayat Sigortası (Dövize Endeksli) ve yaşam hali teminatı sunan Yaşam Sigortası ürününden 18-61 yaş aralığındaki kişiler faydalanabilirken, kaza sonucu vefat ve tehlikeli hastalık teminatları sunan Prim İadeli Hayat Sigortası (Dövize Endeksli) Ek Teminatlı ürününden 18-51 yaş aralığındaki kişiler faydalanabiliyor.

Sigortanın bitiş tarihinde, sigortalının hayatta olması (tazminat ödemesi yapılmamış olması), ödenmesi gereken tüm primlerin sigorta sözleşmesi ve özel şartlar kapsamında ödenmiş olması, sigorta süresi içerisinde poliçenin sonlanmamış olması koşullarının sağlanmasıyla, sigorta süresince ödenen primlerin toplamı sigorta ettirene geri ödeniyor.

Türkiye Hayat Emeklilik’in ‘Dövize Endeksli Prim İadeli Hayat Sigortaları’ ürünleri minimum 10 yıl güvence sağlarken, aylık, 3 aylık, 6 aylık veya yıllık olarak esnek prim ödeme dönemi seçenekleri de sunuyor. Ayrıca sigortalı ihtiyaçlarına ve finansal durumuna göre, prim miktarını her yıl dönümünde artırabiliyor veya alt sınıra kadar azaltabiliyor.

– Hem sigorta hem birikim

‘Dövize Endeksli Prim İadeli Hayat Sigortası’, sigorta süresi içerisinde tazminat talebi oluşmaması durumunda, prim iadesini dövize endeksli olarak yapması özelliği ile öne çıkıyor. Böylece poliçe süresi sonunda, poliçe süresi boyunca ödenen primler döviz bazında değer kaybetmezken, kişiler kendi hayatlarını ve sevdiklerinin hayatlarını güvence altına almanın yanında kısa dönemli birikim de yapmış oluyor.

Maddi güvencenin yanı sıra sunduğu vergi avantajı ile de dikkat çeken ürünler, ödenen primlerin gelir vergisi matrahından indirilmesiyle müşterilere vergi avantajı da sağlıyor.

Gelir Vergisi Kanunu’na göre, sigortalılar ödedikleri primin tamamını, primi ödedikleri ayda elde ettikleri ücretin yüzde 15’ini ve asgari brüt ücretin yıllık tutarını geçmemek koşuluyla, içinde bulundukları aydaki vergi dilimine göre yüzde 15 ile yüzde 40 arasında değişen oranlarda gelir vergisi matrahlarından indirebiliyor.