Connect with us

BANKA ANALİZLERİ

BİLANÇOLARI KÜÇÜLEN BANKALAR NASIL KAR PATLAMASI YAPTI

Yayınlanma:

|

Bankacılık sektörü kar rekorları açıklarken; Dolar bazında gerçekte öyle olmadıkları ortaya çıktı. Açıklanan sektör karlılıkları dolara endekslendiğinde son dört yıldır artış yapamadı. Zira, bankalar yapılan yasal düzenleme ile bilançolarını yıl sonu kuruna göre değil, ortalama kur üzerinden bilançolarını hazırladıkları için bu durum da bilançolara net yansımadı, dolaylı olarak makyajlandı. Oysa yurt dışında döviz üzerinden bilanço veren bankalar USD bazlı küçülmeyi ve karlılık artışı yapamamayı saklayamadılar. Bankaların son yıllardaki kullandığı sendikasyon kredilerine dikkat edin, 25-30 ülkenin 30-40 kurumundan zor denkleştiriliyor! Bankalar bunu talep yoğunluğu olarak yansıtsa da uzamanlar işin tam tersi olduğunu biliyor. Bilançolardaki dolar bazlı erime çoğu bankanın yurt dışı sendikasyon kredi borçlanma imkanını zayıflatırken aldıkları kredinin de maliyetlerini yükseltti. Son yıllardaki çoğu sendikasyon kredileri de SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK üzerine olması dikkatlerden kaçmadı. Yoksa bankaların çevre aşkı depreştiğinden, doğayı sevdiklerinden değil; tamamen ‘duygusal’ aslında. Dışardan bakanlar da doğamızı mahveden bu kadar doğa düşmanı yatırımı bankalar değil de, uzaylılar finans kaynağı sağladı sanacak! Bu ayrı bir yazı konusu…

Bankacılık sektöründe döviz bazında en büyük kar kaybı 2018’de kriz ortamında yaşandı; bankaların dolar bazlı Kar düşüşü % -20,2 oldu. 2019 yılında %-19,7; 2020 yılında %-3,5 oldu. Yıllar itibarıyla baz etkisi düşünüldüğünde Kar erimesinin boyutları daha da fazla olduğu ortada. 2021 yılında TL bazlı 92 milyar TL Net Kar açıklayıp, %57,4 artış yapan bankalar tüm zamanların en büyük kar artışı rekoru elde ederken TL’nin değer kaybı bu karlılığı da yuttu ve 2020’ye göre karlılık %-11 oldu.  

2021’DE BİLANÇOLARI KÜÇÜLEN BANKALAR KAR REKORU NASIL SAĞLADI?

Sektör döviz bazında kar kaybı yaşarken bu durum her banka için geçerli olmadı. Yazıyı dağıtmamak için büyük ve orta ölçekli 7 bankayı mercek altına aldık. İlginç sonuçlar çıktı. Asıl merak edilen konu, bütün bankaların dolar bazlı bilanço aktif büyüklükleri küçülürken nasıl olup da kar rekoru sağladıkları oldu.

2021 sonuna göre değerlendirmeye alınan büyük ve orta ölçekli 7 özel bankadan TL olarak en yüksek karlılığı 13 milyar 467 milyon TL ile  İŞBANK sağladı. GARANTİ BBVA 13 milyar TL kar açıklarken aynı zamanda %109,6 artış oranı ile en yüksek kar artışı sağlayan banka oldu. YAPI KREDİ ise 10 milyar 489 milyon TL kar ile %106,5 kar artış oranı Kar artış oranında ikinci sırada yer aldı.

DOLAR BAZLI KARLILIKTA EN BÜYÜK ERİME QNBFİNANSBANK’TA OLDU

Dolar bazlı karlılıkta en yüksek karlılığı 1 milyar 35 milyon USD ile İŞBANK yaparken; GARANTİ BBVA 1 milyar 5 milyon USD karlılıklar 1 milyar doları aşan ikinci banka oldu. GARANTİ BBVA aynı zamanda dolar bazlı karlılıkta %18,5 artışla en yüksek kar artışı yapan banka oldu. Değerlendirmeye alınan bankalar arasında dolar bazlı en yüksek kar erimesi %-19,2 ile QNBFİNANSBANK olurken; TEB %-8,1 kayıp ile yılı kapadı. Son yıllarda yüksek karlılık oranları ile dikkat çeken QNBFİNANSBANK’taki kar kaybı sektörde şaşkınlıkla karşılandı.

BİLANÇOLAR ERİDİ

Bankalar özellikle 2021 yılında Kar rekoru sağlarkan aynı başarıyı banka bilanço büyümede sağlayamadılar. TL’deki değer kaybı banka bilançolarına da darbe vurdu. Zira, Bankacılık sektörü 2020 yılındaki 6,1 trilyon TL’lik Aktif Büyüklüğünü 2021 yılında %51 büyüterek 9,2 trilyon TL’ye yükseltirken Dolar bazında sektör Aktif Büyüklüğü 831 milyar USD’den 123 milyar USD eriyerek 708 milyar USD seviyesine düşmüş durumda. Sektördeki CEO’ların yüzünün niçin gülmediğini şimdi anladınız mı? Bünye küçülüyor ama hormonlu Kar basıyor belli ki! Sorunlu kredilerin % 15’leri bulduğu dönemde yapay karlar ne yazık ki patronları ve CEO’ları memnun etmiyor. Çünkü; gerçeği en iyi bilen yine kendileri. Banka hisse senetlerinin Borsa’da niçin eridiğini de kendiliğinden ortaya çıkıyor!

DOLAR BAZLI EN FAZLA KAYIP TEB’DE OLDU!

Değerlendirmeye alınan 7 bankanın tamamı Aktif Büyüklüğünü TL bazda büyütürken; Dolar bazında küçüldüğü görüldü. %-21,7 küçülme ile en fazla kayıp TEB’de oldu. GARANTİ BBVA’daki kayıp ise %-13,1 ile en çok küçülen ikinci banka olurken; DENİZBANK’taki kayıp %-12,4 oldu.

2022 KARLILIK NASIL GİDİYOR?

2021 yıl sonunu 92 milyar TL Net karlılık ile kapatan sektör 2022 ilk iki ayında 39 milyar TL kar sağladı. Başka bir ifade ile 2021’de bir yılda yaptığı karın % 42’sini yılın ilk iki ayında yaptı. Bunu nasıl başardığını ise ilk çeyrek karlılıklar açıklanınca ayrıca mercek altına alacağız. İp ucu olması için 2022’de bankaların Kur Korumalı Mevduatın kaymağını yediğini bunu da karlılığa nasıl taşıdığını ip uçlarını başka bir yazımızda vermiştik. Kamu otoritesi mevduat faizleri %17’lerde bastırmaya çalışırken kredi faiz oranlarında üst sınır belirlemediği gibi makasın açılmasına ve kredi faiz oranlarının da artmasına seyirci kaldı. 2022’de her ay Kur Korumalı Hesaplar ( KKH )sayesinde bankalar her ay 2,5 milyar TL daha az faiz vererek avantaj sağladı. Bu para teknik olarak Hazine’den çıktı iyi mi! Kredi makası düşünüldüğünde KKH’lar banka gelirlerine dolaylı yoldan her ay 10 milyar TL katkı sağlandı. Yoksa 2021 ilk iki ayında 9,2 milyar TL Kar yapan bankalar 2022 yılı ilk iki ayında 39 milyar TL kar nereden geldi sanıyorsunuz! 2022 Mart sonu karlılıkları ile birlikte bunu detaylandıracağız ve yüksek karlılığın nasıl sağlandığını gözler önüne sereceğiz.

Sonuç : Kriz ortamındayız kabul, itiraz eden de yok zaten. O zaman çağrımız siyasi otoriteye olsun, bu ortamda fedakarlığı sadece sanayici, esnaf ve vatandaştan beklemeyin. Bir zahmet Bankaların yüksek karlılığından payınızı artırın! Hazırlık aşamasında olan; Finans sektöründe kurumlar vergisi oranı yüzde 20’den yüzde 25’e çıkarılması haklı bir düzenleme ve tam destek.

Erol TAŞDELEN – Ekonomist www.bankavitrini.com

BANKA ANALİZLERİ

QNB Finansbank Emekli Promosyonunu artırdı

Maaş Promosyon kampanyaları hızlanırken; QNB Finansbank Kmau Bankalarına alternatif olacak şekilde yeni bir Emekli Maaş Promosyon Kampanyası başlattı…

Yayınlanma:

|

Yazan:

Emekli Müşterilerimize Sunulan Ayrıcalıklar

  • 12.000 TL ‘ye varan nakit promosyon ve CardFinans Emekli kredi kartından yıllık 1.200 TL indirim olmak üzere toplamda  13.200 TL’ye varan emeklilik ödülü !
  • Emeklilikte Yaşa Takılanlar’a özel kredi QNB Finansbank’ta! Emeklilere özel avantajlı oranlardan yararlanmak ve detaylı bilgi için tıklayınız.
  • Yurtiçi diğer tüm banka ATM’lerinden Para Çekme, Para Yatırma veya Bakiye Sorgulama işlemlerini toplamda ayda iki defa ücretsiz gerçekleştirebilirler. (günlük para çekme – yatırma limitleri dahilinde)
  • Bireysel İnternet Şube ve QNB Mobil’den yapılacak EFT saatlerinde ve TL havale işlemlerinde işlem ücreti muafiyeti ( haftasonu ve resmi tatil günleri dışında 09:00-16:00 saatleri arasında)
  • QNB Finansbank şubelerinde yapacağınız işlemlerde sıra önceliği
  • Emekli Bankacılığı müşterilerimize özel 0850 222 11 00 numaralı QNB Finansbank Emekli Bankacılığı Hattı’ndan faydalanma imkanı
  • CardFinans Emekli kredi kartına sahip olunması durumunda; ilk yıl, yıllık üyelik ücreti tahsil edilmemektedir. Bu bir yılın sonunda, CardFinans Emekli kredi kartına bağlı ve düzenli ödenen en az bir otomatik fatura ödeme talimatı olduğu ve bu talimatların düzenli ödendiği sürece, bu kredi kartı için yıllık üyelik ücreti alınmamaya devam edecektir.
  • Emekli maaşını Bankamızdan alan CardFinans Emekli kredi kartı sahipleri, market ve eczane harcamalarında yılda 1200 TL’ye varan indirimlerden faydalanabilir. Detaylı bilgi için tıklayınız.

Okumaya devam et

BANKA ANALİZLERİ

Google Consent Mode V2: Dijital Pazarlamada Gizlilik Odaklı Bir Çağın Başlangıcı

Yayınlanma:

|

Yazan:

Dijital pazarlama dünyası, Google Consent Mode V2‘nin getirdiği yeniliklerle birlikte yeni bir döneme adım atıyor. Bu gelişme, reklamverenlerin kullanıcı gizliliği ve veri koruması konularında yeni bir sayfa açmalarını sağlıyor ve dijital reklamcılıkta bir devrim yaratıyor.

Avrupa’da Kişiselleştirilmiş Reklamlar İçin Yeni Kurallar

Google’ın Mart ayında Avrupa’da uygulamaya koyduğu yeni gereksinimler, reklamverenlerin hedefleme yeteneklerini sürdürmeleri için Consent Mode’u güncellemelerini şart koşuyor. Bu yeni düzenlemeler, kullanıcıların gizlilik haklarına duyulan saygının arttığını ve dijital pazarlamanın ayrılmaz bir parçası haline geldiğini gösteriyor.

Türkiye’de KVKK Kapsamında Çerezler Kişisel Veri Sayılıyor

Bu sürecin, dijital reklamcılıkta dönüm noktası olduğunu belirten Sirkhet Danışmanlık Kurucusu Efecan Başöz, konuya ilişkin önemli görüşlerini paylaştı. Başöz, “Google İzin Modu V2, reklamverenlere kullanıcı verilerini daha bilinçli ve gizliliğe saygı duyan bir şekilde kullanma fırsatı sunuyor. Bu değişim, tüketicilerin gizlilik endişelerine cevap verirken reklamverenlere daha güvenilir bir pazarlama ortamı sunacak. Ülkemizde de KVKK ile çerezler kişisel veri sayıldı; bu sebeple Google İzin Modu sayesinde hem KVKK uyumlu veri toplama süreci daha kolay yönetilecek hem de reklam ve analiz için toplanan veriler şeffaf bir hale gelecek.’’ ifadelerini kullandı.

Google İzin Modu’nun sunduğu yeniliklere uyum sağlamak ve değişiklikleri anlamak için işletmelerin halen güncelleme yapmadı ise hızlıca adım atması gerekiyor. Bu sürecin başarılı bir şekilde tamamlanması, reklamverenler ve tüketiciler arasındaki ilişkileri güçlendirecek.

AB ve Türkiye’deki Firmalar İçin Uyumun Önemi

“Avrupa Birliği veya Avrupa Ekonomik Bölgesi üyesi ülkelerde dijital reklam yayınlayan ve ülkemizde yerleşik olan tüm firmaların bu geçişi yapması gerekiyor. Aksi halde GDPR sebebi ile büyük cezalar ile karşılaşabilirler.” şeklinde sürecin ciddiyetine dikkat çeken Efecan Başöz sözlerini şöyle sürdürdü; “Google Ads, Instagram, TikTok gibi reklam yayıncıları veya Google Analytics gibi analitik araçları kullanan firmaların hem iç pazarda hem de AB bölgesinde faaliyet gösterirken bu değişikliklere hızla uyum sağlamalarını öneriyoruz”.

Sirkhet Danışmanlık Kurucusu Efecan Başöz, Google İzin Modu V2’nin dijital pazarlama alanında önemli bir adım olduğunu vurgulayarak “Kullanıcıların veri gizliliğine daha fazla önem vermesiyle birlikte, reklamverenlerin de bu konuda daha şeffaf ve kullanıcı odaklı bir yaklaşım benimsemeleri gerekiyor. Bu gelişme hem kullanıcıların gizliliğini korumayı hem de reklam etkinliğini artırmayı amaçlıyor ve bu yönde önemli bir adım.” şeklinde konuştu.

Bu gelişmelerle birlikte, dijital pazarlama dünyasının geleceği daha şeffaf, kullanıcı odaklı ve güvenilir bir zemin üzerinde şekilleniyor. Google İzin Modu V2, bu yönde atılmış önemli bir adım olarak sektörde büyük yankı uyandırıyor.

Okumaya devam et

BANKA ANALİZLERİ

KREDİ KART KISITLAMALARINA VATANDAŞ DA FİRMALAR DA TEPKİLİ

Bankalar kredi kartlarında bir dizi yeni düzenlemeyi hayata geçirdi. Seçim sonrasında ise yeni kısıtlamalar gelmesi bekleniyor. Ay sonunu kartla getiren vatandaş da ticarette kredi kartı kullanan şirketler de rahatsız. kredi kartları Tüketiciler kredi kartı kullanmadan ay sonunu getirmenin mümkün olmayacağını söylüyor.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye’de bir süredir konuşulan kredi kartlarına kısıtlama getirilmesine ilişkin ilk adım geçen hafta bankalardan geldi. 31 Mart seçimlerinden sonra ekonomi yönetiminin de enflasyonla mücadele kapsamında yeni kısıtlamaları yürürlüğe koyması bekleniyor. Ancak kart kullanımı konusundaki kısıtlamalara hem tüketiciler hem de şirket sahipleri tepkili.

DW Türkçe’ye konuşan tüketiciler kredi kartı kullanmadan ay sonunu getirmenin mümkün olmayacağını söylerken, şirket sahipleri ise kredi kartlarının yalnızca alışverişlerde değil mal ticaretinde de kullanıldığına işaret ederek, iş hayatının ciddi zarar göreceğine dikkat çekiyor.

İlk adım bankalardan geldi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) Resmî Gazete’de dün yayımlanan kararına göre kredi kartlarından yapılan nakit avans işlemleri ve kredili mevduat hesaplarında uygulanacak aylık azami akdi faiz oranı yüzde 4,42’den yüzde 5’e yükseldi.

Bankalar da 12 Mart’ta kredi kartı kullanımına ilişkin bir dizi kısıtlamayı yürürlüğe soktu. Bu kapsamda kredi kartına nakit avansta taksit sınırı 12’den 3’e indirilirken, nakit avansta limit oranları düşürüldü. İlk müşterilere verilen faizsiz kredilerin vadesi 6 aydan 3 aya indirilirken, ihtiyaç ve kredi faizlerinde yıllık faiz oranı da artırıldı. Bankaların düzenlemesi şimdilik kredi kartı ile taksitli alışverişleri kapsamıyor.

DW Türkçe’ye konuşan Tüketici Örgütleri Konfederasyonu (TÖK) Fuat Engin, bankaların hükümetten herhangi resmi bir talimat olmaksızın kendilerini korumak için tüketici haklarını ihlal ettiğini savunuyor.

Fuat Engin: Tek çaremizi elimizden alıyorlar

Türkiye’deki tüketicilerin zaten dünyanın en yüksek dolaylı vergilerini ödediğine dikkat çeken Engin, “Çok kazanandan çok, az kazanandan az alınması gereken vergiler tamamen tüketicinin sırtına yüklenmiş durumda. Akaryakıta her gün zam geliyor ve bu da dolaylı olarak bütün ürünlere zam olarak yansıyor. Bu konuda vatandaşın tek çaresi kredi kartıyla geleceğe borçlanarak ihtiyaçlarını karşılaması. Şimdi bunu da elimizden alıyorlar” diye konuşuyor.

Seçimden sonra getirilmesi beklenen yeni düzenlemelerle hem kredi kartı kullanımının daha da zorlaşacağını hem de yeni bir zam dalgası yaşanacağını dile getiren TÖK Başkanı, “Bunca yükü tüketicilerin nasıl kaldıracağını açıkçası bilemiyorum. Bu bizim için artık bir zulme dönüştü” diyor.

Kart borcundan takibe düşen kişi sayısı 1,4 milyonu aştı

Ülke çapında 11 dernek ve 3 federasyonun çatı örgütü olan Tüketici Örgütleri Konfederasyonunun (TÖK) hazırladığı “Tüketicinin Korunması Alanında Finansal Tüketici İşlemleri Raporu”na göre, 2023 yılında krediler ve kredi kartlarından kaynaklı icra takipleri önceki yıllara göre ciddi bir artış gösterdi.

Raporda, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi tarafından açıklanan verilere göre bireysel kredi veya bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe alınmış kişi sayısının bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 45 artışla 1,4 milyonu bulduğuna dikkat çekildi.

Türkiye’de kredi kartsız yaşam mümkün mü?

Takibe düşme oranının 2006 yılından bu yana en yüksek seviyeye çıktığına işaret eden TÖK Başkanı Fuat Engin, “Bu nedenle sosyal patlamaların artan oranda yaşandığı gerçeği yanında, konut satış ve kiralardaki orantısız artışların yarattığı sorunlardan dolayı tüketicinin yaşamı alt üst oldu” diye konuşuyor.

Şirketler de kaygılı

Kredi kartı düzenlemeleri yalnızca tüketicilerin değil, şirket sahiplerinin de tepkisine neden oluyor.

Türkiye’nin en büyük yaklaşık 200 markasını temsil eden Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, enflasyonu düşürmek için yalnızca tüketimi kısmanın yeterli olmadığını, fiyatların düşmesi için üretimin teşvik edilmesi gerektiğini söylüyor.

Sinan Öncel: Üretime radikal teşvikler verilmeli

Üretici şirketlerin ham madde maliyetlerinde çok büyük artışlar yaşandığını ve yaşanmaya devam ettiğini dile getiren Sinan Öncel, “Biz dünyanın belki en yüksek ham madde koruma duvarlarıyla çevrilmiş vaziyetteyiz. Referans fiyat ve gümrük vergileriyle beraber ara mal ve ham maddede çok yüksek vergiler ödüyoruz. Bu yüzden hükümetten ham madde fabrika yatırımlarını daha fazla teşvik etmesini bekliyoruz” şeklinde konuşuyor.

Öncel, üreticilere radikal teşvikler verilmeden hammadde maliyetlerinin düşürülemeyeceğini, dolayısıyla ürün fiyatlarının da yüksek kalmaya devam edeceğini kaydediyor.

“Şirketler de artık çek yerine kredi kartı kullanıyor”

Kredi kartı kısıtlamalarının özellikle perakende sektörünü çok olumsuz etkileyeceğini, ancak sorunun daha derin olduğunu ifade eden Sinan Öncel, şöyle konuşuyor:

“Kredi kartını sadece mağazadan ceket alırken kullanmıyorsunuz. Ticari işletmeler, özellikle KOBİ düzeyindeki ticari işletmeler artık çek yerine kredi kartı kullanıyorlar. Yani sadece 3-5 bin liralık alışverişler değil, milyon liralık mal ticaretleri kredi kartıyla yapılıyor. Çünkü kredi kartı ödeme garantisi getiriyor. İşletmeler artık toptan satışlarını kredi kartıyla yapıyor. Bu yüzden kredi kartlarındaki kısıtlamalar sadece alışverişi değil, ticari hayatı da olumsuz etkileyecek.”

Tüketici kredileri ve kart harcamaları artıyor

Öte yandan hükümetin ve bankaların kredi kullanımını azaltma amacı taşıyan adımlarına rağmen, tüketici kredilerine talep her geçen gün artmaya devam ediyor.

Merkez Bankası verilerine göre, kur etkisinden arındırılmış 13 haftalık yıllıklandırılmış kredi büyümesi 16 Şubat haftası itibarıyla yüzde 28’e ulaştı. Tüketici kredilerindeki büyüme ise yüzde 24,74 ile Ağustos ayından bu yana en hızlı büyüme oldu.

Ticari kredi büyümesi de aynı dönemde yüzde 16,43 olarak kaydedildi. Sektörün kredi hacmi 16 Şubat itibarıyla 43 milyar 179 milyon lira artış gösterdi. Aynı dönemde, toplam kredi hacmi 12 trilyon 8 milyar 987 milyon TL’den 12 trilyon 52 milyar 166 milyon TL’ye çıktı.

Aynı şekilde, bireysel kredi kartı harcamalarında da artış devam ediyor. Merkez Bankası verilerine göre, banka kartı ve kredi kartı işlemleri tutarı 1 Mart ile biten haftada önceki haftaya göre yüzde 15 artışla 262,6 milyar TL seviyesine yükselerek rekor kırdı. Bu işlemlerden ayrı olarak açıklanan internet üzerinden kredi kartı ile yapılan alışverişler de haftalık 15,6 milyar TL artış ile 83,4 milyar TL’ye yükselerek rekor kaydetti.

Peki seçim sonrası dönemde, kredi kartı kullanımına ilişkin yeni kısıtlamalar gelecek mi?

Evren Bolgün: Mutlaka yeni kısıtlamalar gelecek

DW Türkçe’ye konuşan Prof. Dr. Evren Bolgün, bu soruya “Bu kısıtlamalar burada bitmeyecek, mutlaka devam edecek” yanıtını veriyor.

Merkez Bankası’nın son birkaç aydır faiz artışlarını kredi kart faizlerine yansıtmadığına işaret eden Prof. Bolgün, “Böyle olunca bankalar da Şubat ve Mart döneminde kredi kartı limitlerinde bonkörce artışlar yaptılar. Aslında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) resmi yönetmeliğine göre, bir kişi kartını aldığı ilk yıl aylık gelirinin iki katından, sonraki yıllarda ise dört katından fazla kredi kartı limitine sahip olamaz. Ancak uzun süredir bunun çok üstünde limitler var. Çünkü hükümet büyümek için tüketime göz yumdu” diye konuşuyor.

“Taksit sayısı düşürülür, temel gıdada KDV artırılır”

Seçim sonrasında başta elektronik ürünler olmak üzere ithal ürünlerde kredi kartı kullanımının tamamen kaldırılabileceğini ya da taksit imkanına son verilebileceğini ifade eden Evren Bolgün, şu görüşleri dile getiriyor:

“Mobilya ve beyaz eşyada da taksit sınırını üçe çekebilirler. En kritik düzenleme ise bahsettiğim kart limitlerinin aşağıya çekilmesi olur. Kredi kartlarına bu tür yeni sınırlar getirilirse, şirketlerin cirosu da vatandaşların harcaması da yarı yarıya düşer. Ayrıca KDV oranlarında, örneğin temel gıda maddelerinde Şubat 2022’de Cumhurbaşkanlığı kararıyla yüzde 1’e indirilen KDV oranı tekrar yüzde 8’e çıkarılabilir.”

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKAVİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.