Connect with us

GÜNDEM

BÜLTEN : Yarın olsa da beklenen gün olmaz

Yayınlanma:

|

  • Bültenlerimizde, son dönemlerde, Türk mali piyasalarına yönelik bir ‘beklentinin’ hâkim olduğunu yazıp çiziyoruz. Bunun ne olduğunun altını tam olarak dolduramasak da, S&P Global’in Türkiye ekonomisine yönelik, “IMF programına başvurmasından ziyade, Sermaye Kontrollerini getirmesi daha olası gözüküyor” yönünde değerlendirmesi sonrası, dün akşam üzeri, Hazine ve Maliye Bakanlığı iki sayfalık bir metin yayınlayarak Türk mali piyasalarına büyük bir volatiliteninin yaşanmasına neden oldu. 
  • Saat 19:00 sularında servis edilen metin ilk etapta karmaşık cümleler içermesinin yanı sıra, atılacak yeni adımların ‘birazdan’ kamuoyu ile paylaşılacağı belirtilidi. Metinde, liberal piyasa koşullarından asla geri adım atılmayacağı hususu ön plana çıkarılırken, açık bir şekilde ilk paragrafta yazdığımız S&P açıklamasının da eleştirildiğini gördük. Metnin açıklanması ardından ortaya çıkan ilk ‘beklentiye’ paralel, USDTRY kuru bir miktar gevşeme kaydederek gün içinde kaydettiği 17,30 zirvesinden 16,80 seviyesine varan bir geri çekilme kaydetti.  
  • Gece 23:00 sularında, beklenen ikinci açıklama da gelirken, metni okuyan herkes tereddütsüz bir şekilde bu açıklamanın ne anlama geldiğinin cevabını aradı. Gelire endeksli (GES) devlet iç borçlanma senedi (DİBS) ne demek? Gelire endeksli derken acaba neyin gelirinden söz ediliyor? DİBS olduğuna göre acaba otoyol, köprü gibi gelirden mi söz ediliyor? Öte yandan, ürünün vadesi veya faiz oran hakkında bir şey de belirtilmemiş. Yani, en basit bir şekilde konuya yaklaşırsak, bir tahvil iki tane ana başlıktan oluşur: Biri vadesi, diğeri ise getiri oranı. Yapılan açıklamada bunlara da yer verilmemiş! 15 Haziran’da talep toplama işlemlerinin (gerçek kişilere yönelik) başlayacağı belirtilmiş. Piyasaları ilk tepkisinin olumlu olmadığını ve USDTRY kurunun güneşli saatlerde görmüş olduğu 17,22’li seviyelere hızla geri döndüğünü not etmek gerekiyor. Tahvilin getirisinin yeteri kadar yüksek olmaması durumunda, tercih edilmek istenmeyeceğini de düşünüyoruz. 
  • Dün günün belki de en önemli gelişmesi Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) olağan para politikası kurulu toplantısı idi. ECB, beklentilere paralel hem politika faizini hem de mevduat faizi değiştirmeden sırası ile %0 ve %-0,5 seviyesinde sabit tutarken, varlık alım programını, 8,8 trilyon dolara ulaşan devasa bilançosunu ve beliren enflasyon tehdidine paralel 1 Temmuz’da sonlandıracağını açıkladı. Yüksek enflasyonla mücadele kapsamında Temmuz toplantısında faizi 25 baz puan artıracağını ve Eylül’de ise daha büyük bir faiz artırımına gidebileceğinin altı çizildi. ECB, “Eğer orta vadeli enflasyon görünümü böyle devam eder ya da kötüleşirse, Eylül’de daha büyük bir adım atmak uygun olacak” ifadelerini kullandı.  
  • 11 yıldır faiz artırmayan ve mevduat faizi 2014’ten beri eksi seviyede olan ECB’den yıl sonuna kadar toplamda 135 baz puan faiz artırım beklentisi fiyatlanmaya başladı. Öte yandan, 2022 ve 2023 yılları için büyüme tahminini düşüren ECB, enflasyon tahminlerini ise yukarı yönlü güncelledi. Karar sonrasında 1,0770 seviyesine kadar yükselen EURUSD paritesi, kazanımlarını koruyamayarak 1,0650 seviyelerine kadar geriledi. Bültenimizde sıklıkla belirttiğimiz üzere, teknik mânâda yükselişin kapısı 1,0840 seviyesi üzerinde haftalık bir kapanış ile açılacağını düşünüyoruz.  
  • TCMB her hafta Perşembe günü olduğu üzere para ve banka, ve menkul kıymet istatistiklerini yayımladı. Grafiksel olarak aşağıda verileri detaylı bir şekilde inceledik. Ön plana çıkan satırlar arasında, yabancı yatırımcıların 6 haftadır kesintisiz bir şekilde devam eden hisse ve tahvil satışlarının geçen hafta durduğunu gördük. TCMB’nin brüt döviz ve altın rezervleri önemli bir değişim kaydetmezken, net rezervler (swap hariç) son 13 haftanın en büyük açığını vererek eksi 63 milyar dolar seviyesine açılmış. KKM enstrümanı koşar adım 1 trilyon TL seviyesine ilerlerken, KKM dâhil yabancı paranın toplam mevduat içindeki payı %71,8 seviyesine yükselerek tüm zamanların rekorunu bir adım daha yukarıya taşımış.  
  • TCMB ve BDDK kredi genişlemesini yavaşlatmak adına son dönemde adımlar atıyor olsalar da, enflasyonun üç haneli seviyelere koşar adım gittiği bir ortamda, TL krediler haftalık %1,3 oranında artış kaydederken, sene başına göre değişim oranı %25,3 oldu. Taşıt kredilerindeki büyüme ise sene başına göre %72,8 ie oldukça dikkat çekici. Enflasyondan korunmak isteyen yatırımcılar, konut piyasası pahalı olunca taşıt sektörünü âdeta coşturmuşlar! 
  • “Türkiye Ekonomi Modeli” çerçevesinde uygulanan politikaların, enflasyon yerine nasıl da büyümeye odaklı olduğunu açıklanan verilerden çok rahatlıkla görebiliyoruz. Dünyada yalan söylemesi tek mümkün olmayan şey matematiktir! Hazır kredi genişlemesinden söz etmişken, dün gece geç saatlerde BDDK’nın da bazı önlemler açıkladığını söylememiz gerekiyor. Buna göre Tüketici kredilerinde vade 50-100bin TL arası 24 ay, 100bin TL üzeri kredilerde ise vade sınırı 24 aydan 12 aya düşürüldü; kredilerin yatırım ve ihracat gibi üretken alanlara yönlendirilmesinin altı çizildi. 
  • Altın ve gümüş, son haftalarda sırası ile 22 ve 1,850 dolar ile her gün dile getirdiğimiz önemli teknik seviyelerin etrafında salınıp, Cuma günü, yani haftanın kapanışını grafiklere işleneceği gün ise teknik seviyelerinin altında kapanma alışkanlığına bu Cuma günü de devam ediyor. Sabah saatlerinde gümüşün ons fiyatı 21,65 dolar seviyesine kadar gevşedi. Altının ons fiyatı ise, 1,860 dolar civarında olan yükseliş trend çizgisinin hemen altında 1,840-1,850 bandına işlem görmeye devam ediyor. Her iki emtiada da haftalık kapanış önem arz edecektir.  
  • Dün ECB toplantısı arından Avrupa borsalarının günü düşüşle tamamladığını gördük. Olumsuz hava gece ABD seansında da sirayet etti: Nasdaq geceyi %2,75 düşüşle tamamlarken bu sabah Asya borsalarında da limoni bir hava görülüyor. Gösterge endeks Tokyo borsası %1,4 aşağıda işlem gördüğünü not edelim. Çin, milyarder Jack Ma’nın Ant Group’a ilk halka arzını (IPO) canlandırmak için geçici bir yeşil ışık yaktığını ve Pekin’in teknoloji sektöründeki baskısını hafiflediğini görüyoruz. Her yer kırmızı renkte ama Çin borsasının bu haberler %0,6 yükseldiğini not edelim. 
  • Günün en önemli verisi ABD’de 15:30’da açıklanacak enflasyon verisi olacaktır. Yüksek bir enflasyon piyasaların olumsuz havasını kamçılayabileceği gibi, enflasyonun hız kestiğine veya tepe yaptığına yönelik bir veri ise iyimserliğe neden olacaktır. Aylık enflasyonun %0,7 ; yıllık olarak ise %8,3 seviyesinde açıklanması bekleniyor.  
  • Haftaiçi bültenimizde de belirttiğimiz üzere, küresel mali piyasaların maalesef pek de tadı tuzu yok. Bu olumsuz havanın önümüzdeki haftalarda yerini yavaşça iyimserliğe terk edeceğini düşünüyoruz. Mevcut ekosistemde olumsuzlukların fazlası ile fiyatlandığını düşünmeye devam ediyoruz. 

>Gümüş

Halen daha 22 dolar seviyesinin üzerinde keskin bir yükseliş isteği göremedik ve kenarda beklemeye devam ediyoruz. Gümüş ETF büyüklüğünde de benzer bir şekilde heyecan verici bir durum görünmüyor. 22 dolar altında kapanışların devam etmesi, gümüşte riskin aşağı yönlü olduğunu bize söylüyor.

1654834933a87812fb00f9e82d5aee3edc05cbc7bf_1_1200.jpg
16548349339981e9cf89f9b67282896c7bd126e12f_2_1200.jpg

>Altın

Altının ons fiyatı yatay seyrini korumaya devam ediyor. Yükselişten söz edebilmek adına 1,860 dolar seviyesinin üzerine yükselmesi gerekiyor. Son 5 haftadır teknik seviyenin (yeşil çizgi) altına işlem görürken, ETF tarafında da ciddi bir pozisyon değişiminden söz etmek mümkün değil. Olası aşağı yönlü bir harekette, 1,685 dolar seviyesi grafikte görülüyor.

16548349349c937c0560c689561180525823f923e2_3_1200.jpg
1654834934e91eebd2830b4da4c45c8d2b90995d83_4_1200.jpg

>DTH

Parite/fiyat etkisinden arındırılmış rakamlara göre, gerçek kişilerin Döviz Tevdiat Hesapları (DTH) önceki haftaya göre 0,32 milyar dolar, tüzel kişilerin ise 0,36 milyar dolar arttı. Toplam stok rakamı 214,9 milyar dolar. 

1654834934da5c0f50b0b99764b12ec96b3da095e8_5_1200.jpg

>Menkul Kıymet İstatistikleri

Yurt dışındaki yerleşikler net anlamda 129,4 milyon dolar değerinde hisse senedi alırken, tahvil rakamı ile anlamlı bir değişim göstermedi. Son 6 haftada yaşanan 2,4 milyar dolar çıkış ardından geçen hafta rüzgâr durmuşa benziyor.

1654834935990fbbb95f9ba0cc47bc0b8a7b78ce6e_6_1200.jpg
16548349353b566df6d90445e3c562e1fed6484a34_7_1200.jpg

>TCMB brüt döviz ve altın rezervleri

TCMB’nin brüt döviz rezervleri yaklaşık 0,2 milyar dolar artışla 61,5 milyar dolar oldu. Altın rezervleri ise fiyat hareketi kaynaklı olarak 0,3 milyar dolar düşüşle 41,3 milyar dolar seviyesinde geriledi. Toplam rezervler ise 102,74 milyar dolar ile anlamlı bir değişim kaydetmedi. 

1654834935f0780e08796f24bc5af83433e20d58f2_8_1200.jpg

>TCMB net rezervleri

Swap hariç net rezervler yaklaşık olarak (eksi) 63 milyar dolar seviyesine açılarak son 13 haftanın en yüksek seviyesinine geldiğini not edelim.

1654834936937ce456f76b90a17250689ddef7d23b_9_1200.jpg

>Dolarizasyon

BDDK verilerine göre Kur Korumalı Mevduat hesapları 931 milyar TL ile bir önceki haftaya göre 26,8 milyar TL artış kaydetti. KKM’nin de bir YP enstrümanı olduğu düşünülürse, YP mevduatın toplam mevduat içindeki payı %71,75 ile rekor seviyeye yükseldi.

1654834936a86b15c8058caca46c64c2cdb0be8a52_10_1200.jpg
16548349364c88d2b2bf127941cb3d977f9884698b_11_1200.jpg

İKTİSATBANK

Okumaya devam et

GÜNCEL

Ateşkes rüzgârı, petrolü devirdi, dolar geriledi, FED’e fırsat doğdu!

Yayınlanma:

|

Yazan:

İsrail ve İran arasında 12 gün süren çatışmaların ardından ABD Başkanı Trump, iki tarafın ateşkes konusunda anlaştığını duyurdu. Trump, süreci doğrudan İsrail Başbakanı Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesiyle yönettiğini ve İran’ın da Katar Başbakanı aracılığıyla ikna edildiğini belirtti. Ancak İran Dışişleri Bakanı, İsrail’in saldırılarını durdurmaması hâlinde ateşkesi kabul etmeyeceklerini açıkladı. İsrail ordusu da ateşkese rağmen İran’dan yeni füze saldırıları tespit ettiklerini bildirdi. Bölgede tam anlamıyla bir sükûnet sağlanamasa da, piyasaların tepkisinin ise dünden bu yana olumsuz olmadığını zaten belirtmiştik.

İran’ın misilleme olarak ABD’nin Katar ve Irak’taki tesislerine yönelik dün akşam saatlerinde yapmış olduğu saldırı pratikte korkulanın aksine piyasalarda ciddi anlamda bir rahatlatma yarattı. Kulağa tuhaf gelse de, İran’ın üç nükleer tesisine yönelik saldırıda reaktörlerin özellikle hedef alınmadığı, İran’ın da cevabını çok zayıf kalması piyasalarda ciddi bir rahatlama yarattı. Artık Hürmüz boğazını bilmeyen kalmadığına göre ve dünyanın petrol arzının neredeyse dörtte birinin geçtiği kanalın da kapatılmayacağı anlaşılınca, azalan arz endişelerine paralel petrol fiyatları adeta çöktü. Şöyle ki, haftanın ilk işlem saatlerinde haber etkisi ve panik ile 81,40 dolar seviyesine kadar yükselen brent cinsi ham petrolün varil fiyatı bu sabah 69 dolarlı seviyelere kadar gerileyerek neredeyse %10 düştü.

ABD Başkanı Trump, İsrail ve İran’ın ateşkeste anlaştığını duyurması, küresel piyasalarda ilave olumlu bir hava estirdi. Yeni gün başlangıcında risk iştahını arttığını görüyoruz. Eski sükseli günlerinin hatrına, son günlerde biraz da olsun güvenli liman edası ile toparlanmaya çalışan dolar (DXY) bu sabah artan risk iştahının da yardımı ile 98 seviyesinin diplerine kadar geriledi. Bir başka açıdan bakarsak, dolar, 1986’dan bu yana en kötü ilk yarı performansına doğru emin adımlarla ilerlerken, herkes koşar adım dolardan (Trump etkisi ile) uzaklaşmaya çalışıyor. Diğer bir taraftan, jeopolitik risklerin azalması ve enerji fiyatlarında yaşanan geri çekilmenin de FED’in elini rahatlatarak faiz indirimlerinin önüne açacağı beklentisi güçleniyor. Japonya ve Avrupa gibi enerji ithalatçısı ülkelerin para birimleri olan YEN ve EUR da düşen petrol fiyatlarından destek buldu. Durum böyle olunca, EURUSD paritesi 1,16 seviyesinin üzerine yükselerek son dönemin zirvesini bir kez daha test ederken, dün bir ara 148 seviyelerine kadar giden USDJPY paritesi de bu sabah düşük 145 seviyelerine kadar geriledi.

Altının ons fiyatı risk-on moduna paralel 3,350 dolar seviyesine hafif de olsa gerilerken, gümüş 36 dolar seviyelerinin üzerinde kalmaya devam etti. Risk iştahını azalması ile hafta sonu 98bin dolar seviyesine kadar gerileyen ve son altı haftanın dibini test eden bitcoin yeniden 106bin dolar seviyesini dayandı. Büyük resmi tekrar hatırlamak gerekirse, günlük iniş çıkışların ötesinde, altın, gümüş ve bitcoin için, fiat para sistemine yönelik endişelerin arttığı bir ekosistemde, her anlamlı geri çekilmenin alım fırsatı yaratacağını düşünmeye devam ettiğimizin altını bir kez daha çizmek istiyoruz.

ABD borsaları geceyi %1 civarında yükselişle tamamlarken, bu sabah Pasifik’in diğer ucunda borsalar sert bir şekilde yükseldi. Kore borsası %3’e yakın yükselişle başı çekerken, Hong Kong borsası %2, gösterge endeks Tokyo ve Çin borsaları ise %1 yükseliş kaydetti. Borsa İstanbul’un da bugün güne yükselişle başlayacağını düşünüyoruz. Genel hatları ile, net enerji ithalatçısı olan Türkiye’nin 65 dolar seviyelerine kadar gerileyen petrol fiyatları ile olumlu ayrıştığı, savaş günlerinde ise tam tersi etki ile olumsuz ayrışması ardından bugün yeniden olumlu bir seyir izlemeye başlayacağını düşünüyoruz. Kafamızda deli sorular bile dolaşmaya başladı. Öyle ki, jeopolitik risklerin tırmanmasının gölgesinde geçen hafta faiz indirimini istemese de pas geçen TCMB’nin, belki de 45 gün beklemeden erken bir PPK toplantısı ile faiz indirimine soyunabileceğini düşünüyoruz. Bu minvalde, Türk tahvillerinin de bugün iyimser bir seyir izleyeceğini düşünüyoruz. Faiz ile ters korelasyona sahip hisse senetlerine de, özellikle lokomotif görevi üstlenen bankacılık hisselerine alıcı gözle bakmak gerekebilir! TCMB’nin likidite politikasına paralel TLREF 46,44 seviyesinde ve %46 olan politika faizinin biraz üzerinde dünkü günü bitirirken, AOFM ise %46’da kalmaya devam etti. CDS risk primi bu sabah 310 baz puan seviyesinde….

Ortadoğu’da gerginliğin hızla sona ermesini olumlu karşılayan piyasaların dikkati şimdi iki hafta içinde sona erecek olan küresel gümrük tarifesi müzakerelerine çevrildi. Yukarıda da değindiğim üzere, FED Başkan Yardımcısı Bowman’ın, istihdam piyasasındaki risklere dikkat çekerek Waller’ın ardından faiz indiriminin yaklaştığına işaret etmesi, gözlerin bugün Kongre’de konuşma yapacak olan FED Başkanı Powell’a çevrilmesine neden oldu. Bugün menüde ayrıca ECB Başkanı Lagarde’nin de konuşmasının bulunduğunu not edelim. Bu gelişmeler cereyan ederken, ABD 10 yıllık tahvil faizi dün %4,30 seviyesinin altını test ederek son yedi haftanın dibini gördü!

NATO Zirvesi bugün Lahey’de başlıyor. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte (Hollanda eski başbakanı), görevdeki ilk zirvesinde ittifakı bir arada tutma sınavı verirken, savunma harcamalarının GSYH’nin %5’ine çıkarılması hedefi zirveye damgasını vurdu. ABD Başkanı Trump’ın güçlü baskısıyla şekillenen bu hedef, Avrupa ülkeleri için ciddi bütçe artışları anlamına gelirken, İspanya son dakikada bu taahhüde açıkça itiraz ederek istisna aldı. Rutte, krizi tırmandırmadan yönetmeye çalışsa da, zirve Trump’ın agresif tutumu ve Avrupalı liderlerle olası sürtüşmeleri nedeniyle tartışmalı geçmeye aday.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

GÜNCEL

Türkiye’nin Kafkaesk Manzarasında Genç Olmak

“Suçum, Umut Etmekti”

Yayınlanma:

|

Yazan:

“Bir sabah, genç bir birey hiçbir neden belirtilmeden susturulduğunu fark etti.”
Kafka’nın Davası, Josef K.’nın bilinmeyen bir suçlamayla sürüklendiği karanlık bir sistemin hikâyesiydi. Bugünse Türkiye’de binlerce genç, kendi adalet arayışında görünmez duvarlara çarpıyor. Tek fark: Buradaki suçlama çoğu zaman “bir şey istemek” kadar belirsiz, ceza ise “hiçbir şey elde edememek” kadar sessiz.

Kafkaesk Hukuksuzluk
Türkiye’de hukuk artık adaletin değil, itaati garanti altına almanın aracı. Mahkeme salonları gerçeğin değil, niyetin sorgulandığı sahnelere dönüşmüş durumda. Tıpkı Dava’daki gibi, kimse neyle suçlandığını tam olarak bilmiyor ama süreç başlıyor. Ve başlarsa da durmuyor. Gençler yargılanmasa da yorgun düşüyor; çünkü herkes bir gün “sıra bana gelir mi?” kaygısıyla yaşamaya başlıyor.

Ekonomik Çöküşün Sessizliği
Üniversite diploması, artık bir umut değil; çoğu zaman boş bir cüzdanın eki. Bir kuşak, mesleksizlikle, işsizlikle ve çaresizlikle cezalandırılıyor. Diplomalı ama üretime katılamayan, eğitimli ama geleceği çizilemeyen yüz binlerce genç, sanki “gelecek inşa etme” suçu işlemiş gibi toplum dışına itiliyor. Ebeveynlerine yük olmamak için geçici işlerde boğuluyor, göç fikrini içinden sesli telaffuz ediyor.

Sosyal Medyanın Sahte Tesellisi
Gerçek mutsuzlukların üzerine filtre çekiliyor. Instagram’da kariyer yapıyor gibi gözüken birçok genç, aslında annesinin evinde sabaha
kadar iş ilanı kovalıyor. LinkedIn’de “network” peşinde koşarken özgeçmişinin son satırına yeni bir şey yazamamanın ağırlığıyla eziliyor. Gerçek başarıların sesi duyulmuyor çünkü sistem “gösteriyi” ödüllendiriyor.

Serhat CAN

Okumaya devam et

GÜNCEL

Yapay Zekâ Beyninizi Sessizce Ele Geçiriyor Olabilir!

Yayınlanma:

|

Yazan:

Yapay Zekânın Beyne Zararları: Fark Edilmeyen Tehditler

Yapay zekâ (YZ), hayatımızın her alanına entegre olmaya devam ederken, insan psikolojisi ve beyin sağlığı üzerindeki etkileri giderek daha fazla sorgulanıyor. Doğrudan fiziksel bir tehdit oluşturmamakla birlikte, YZ’nin dolaylı yollarla beyin fonksiyonlarını olumsuz etkileyebileceği düşünülüyor. Özellikle yoğun dijital etkileşim, bireyin bilişsel işleyişini ve psikolojik dengesini tehdit edebiliyor.

1. Aşırı Ekran Kullanımı ve Dijital Bağımlılık

YZ destekli sosyal medya, video uygulamaları ve içerik algoritmaları kullanıcıları ekran başında daha uzun süre tutmak üzere tasarlanıyor. Bu durum, dikkat dağınıklığı, uyarıcıya bağımlılık, hatta dopamin sisteminin bozulması gibi sonuçlar doğurabiliyor. Bilimsel araştırmalar, uzun süreli dijital maruziyetin beynin karar alma, öğrenme ve hafıza merkezlerini olumsuz etkileyebileceğini ortaya koyuyor.

2. Karar Verme Yetisinin Zayıflaması

Yapay zekâdan sürekli destek alınması, bireyin kendi karar verme mekanizmasını kullanma sıklığını azaltıyor. Bu durum zamanla bilişsel atalete (tembelliğe) yol açabiliyor. Kendi düşünme süreçlerini devre dışı bırakma eğilimi, uzun vadede analitik düşünme becerilerinin zayıflamasına neden olabilir.

3. Yaratıcılığın Azalması

YZ araçları, yazı yazma, görsel üretme ve içerik tasarlama gibi birçok alanda kullanıcıyı destekliyor. Ancak bu destek zamanla insan beyninin yaratıcı merkezlerini yeterince çalıştırmama riskini de doğurur. Rutinleşmiş ve hazır içeriklerle çalışan beyin, yeni fikirler üretme konusunda daha az zorlanır ve zamanla yaratıcılık kabiliyetini köreltebilir.

4. Bilgi Tembelliği

“Nasıl olsa yapay zekâdan öğrenirim” düşüncesiyle hareket eden bireyler, öğrenme motivasyonlarını kaybedebilir. Bu, özellikle öğrenciler ve genç kullanıcılar için tehlikeli bir zihinsel konfor alanı oluşturur. Uzun vadede bilgiye ulaşma becerisi gelişir, fakat bilgiyi işleme ve içselleştirme becerisi geriler.

5. Stres ve Kaygı

YZ’nin iş gücünü tehdit etmesi, sosyal medyada tetiklediği karşılaştırma kültürü ve gelecekteki bilinmezlikler, bireylerde kaygı ve stres düzeylerini artırabilir. Özellikle genç nesilde “yerini yapay zekâya kaptırma korkusu” giderek yaygınlaşmaktadır.

Araç mı, Tehdit mi?

Yapay zekâ, doğru kullanıldığında bireyin bilişsel yetilerini destekleyebilir. Ancak aşırı bağımlılık, pasif kullanım alışkanlıkları ve yaratıcılıktan uzaklaşma, beynin uzun vadeli sağlığı için tehdit oluşturabilir. Bu nedenle, YZ ile olan ilişkimizi bilinçli, sınırlı ve dengeleyici şekilde kurmak hayati önem taşır.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.