Connect with us

GÜNCEL

ÇİFTÇİLER ANTALYA’DA KARAYOLUNU KAPATTI

Yayınlanma:

|

Çiftçiler, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın domates için getirdiği ihracat yasağını protesto etmek amacıyla Antalya-Fethiye yolunu trafiğe kapattı. Kınık Hal Komisyoncuları Derneği üyesi Çağdaş Konu kararı kabul etmediklerini belirterek, “Üretici yetiştirdiği ürünü maliyetinin altında satarsa gübre, ilaç, mazot ve banka borçlarını ödeyemez. İlerleyen dönemlerde üretim yapamaz hale gelir. Çiftçi üretim yapamazsa domatesi ithal etmek zorunda kalırız” dedi.

Tarım ve Orman Bakanlığı, domates fiyatlarındaki artışı ve depremi gerekçe göstererek “gıda arz güvenliği ve fiyat istikrarının sağlanması” gerekçesiyle domates ihracatını 14 Nisan 2023’e kadar kısıtladı. Domates ihracatının kısıtlanmasına yönelik 2 Mart 2023 tarihli karar, Antalya’da çiftçiler tarafından bugün protesto edildi.

Antalya’nın Kaş ilçesindeki çiftçiler protesto ettikleri kararın iptal edilmesini istedi. Üreticiler, Kalkan – Fethiye D-400 karayolunu trafiğe kapattı.

“ÇİFTÇİ ÜRETİM YAPAMAZSA DOMATESİ İTHAL ETMEK ZORUNDA KALIRIZ”

Kınık Hal Komisyoncuları Derneği üyesi Çağdaş Konu, kararın ardından domates fiyatının düştüğünü maliyetlerini karşılamadığını belirterek şunları söyledi:

“Tarım Bakanlığımız domates ihracatıyla ilgili almış olduğu yasaklama kararı yanlış bir karardır. Kabul edilemez. Üretici yetiştirdiği ürünü maliyetinin altında satarsa gübre, ilaç, mazot ve banka borçlarını ödeyemez. İlerleyen dönemlerde üretim yapamaz hale gelir. Çiftçi üretim yapamazsa domatesi ithal etmek zorunda kalırız. Haliyle bu çok daha maliyetli pazara daha pahalıya ulaşmasına sebep olur. Bu yasak 40 yıllık pazarlarımız kaybetmemize sebep olacaktır.”

KAYMAKAM ÖZTÜRK: “YARIN KARAR VERİLECEK”

Kaş Kaymakamı Murat Öztürk, eylem yapan çiftçilerle görüştü. Öztürk, “Bu vakitten sonra beklemenin bir anlamı yok. Ben sizin yanınızdayım. Eylemi beraber yapalım. Bakanlar Kurulu’na durum dile getirilmiş yarın toplanılıyor. Yarın karar verilecek. Yarın bu iş çözüme kavuşmuş olacak” dedi.

“ÇİFTÇİ DE GÖREVİNİ YAPTI SAYIN KAYMAKAM”

Öztürk, “Bir ay önce büyük bir felaket yaşadık ülkemiz acılı. Artık bu acımıza göre davranmalıyız” sözleri üzerine bir üretici, “Çiftçi de görevini yaptı sayın kaymakam. En fazla yardım bu bölgeden gitti. Daha dün bir sürü domates gönderdik buradan” dedi.

Antalya’nın Kaş ilçesine bağlı Kınık, Ova ve Yeşilköy mahallesi önemli örtü artı üretim yerleri arasında.

Bölgedeki üreticilerden alınan bilgiye göre; 25-30 TL arasında ihraç edilen domatesin fiyatı kısıtlamayla beraber 5-10 TL’ye kadar düştü. Ancak domatesin çiftçiye maliyeti ise 13-16 TL arasında.

Dilan KUTLU-ANKA

 

Okumaya devam et

GÜNCEL

BEYAZ YAKALININ GİZLİ PANDEMİSİ: TÜKENMİŞLİK

Yayınlanma:

|

İş hayatı ve özel yaşam arasındaki kaybolan denge, yerini tükenmişliğe bıraktı.

Tükenmişlik hissi, plazaların ve modern ofislerin görünmeyen pandemisi hâline geldi. Esnek çalışma sistemleri, 7/24 ulaşılabilir olma kültürü ve bitmek bilmeyen performans baskısı, beyaz yakalı çalışanları adım adım duygusal ve zihinsel çöküşe sürüklüyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün de resmi olarak tanımladığı bu durum, artık sadece bir ruh hâli değil; yönetilmediği takdirde hem bütünsel sağlık hem de kurumsal verimlilik açısından ciddi sonuçlar doğurabilecek bir kriz.

Beyaz Yakalıların Tükenmişlik Gerçeği

Acıbadem Life Sağlıklı Yaşam Hizmetleri’nden Uzm. Psikolog Cansu Çelik, konuyla ilgili şunları söyledi: “Modern çalışma yaşamında beyaz yakalı çalışanlar, yüksek tempolu iş ortamlarında çoklu talepleri karşılamaya çalışırken zihinsel ve duygusal olarak zorlanabilmektedir. Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte, esnek ve hibrit modeller birçok kolaylık sağlasa da, bu durum zaman zaman iş ve özel yaşam sınırlarının belirsizleşmesine neden olabiliyor. Yapılan araştırmalar, çalışanların dijital bağlantı hâlinde olma sürelerinin artmasıyla zihinsel yorgunluk yaşama olasılıklarının da yükseldiğini gösteriyor.

Bunun yanında, zaman yönetimi, performans baskısı ve iletişim yoğunluğu gibi unsurlar, bireylerin kişisel kaynaklarını zorlayabilmekte ve uzun vadede tükenmişlik belirtilerine neden olabilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), tükenmişliği işle ilişkili kronik stresin yönetilememesi sonucu ortaya çıkan bir durum olarak tanımlayarak; bu durumun duygusal tükenme, işle ilgili zihinsel mesafe ve verimlilikte azalma gibi semptomlarla karakterize olduğunu da ayrıca belirtiyor.”

Tükenmişlikten Kaçış Mümkün Mü?

Beyaz yakalı çalışanların yaşadığı tükenmişliğin, onları zamanla alternatif kariyer yollarına yönelttiğine de dikkat çeken Uzm. Psikolog Cansu Çelik, “Dijitalleşmenin sunduğu imkanlarla birlikte birçok birey, kendi işinin patronu olma, esnek saatlerde çalışma ve görünürlük kazanma arzusuyla influencer olma yoluna girmiştir. Sosyal medya platformları, içerik üreticilerine hem maddi kazanç hem de görünürlük sağlama potansiyeli sunuyor, ancak bu yeni kimlik sanıldığı kadar özgür ve hafif değildir.

Influencerlar, sürekli içerik üretme baskısı, takipçi beklentilerini karşılama zorunluluğu, algoritmalarla başa çıkma stresi ve mahremiyetin kaybı gibi faktörlerle karşı karşıya kalmaya başladı. Yapılan araştırmalarda ise, influencerların yaklaşık %70’i tükenmişlik belirtileri göstermektedir. Cleveland Clinic’e göre, bu bireylerde de klasik tükenmişlik semptomları (yorgunluk, tükenme hissi, düşük performans, sosyal geri çekilme) sıkça gözlenmektedir” dedi.

Neler Yapabiliriz?

Tükenmişlik ile başa çıkma yollarını da anlatan Acıbadem Life Uzm. Psikoloğu Cansu Çelik sözlerini şöyle noktaladı: “Hem beyaz yakalılar hem de influencerlar için tükenmişlik, yapısal ve bireysel düzeyde ele alınması gereken ciddi bir ruhsal durumdur. Bu noktada, hem kurumsal hem de kişisel müdahale stratejileri geliştirilmeli, öz-farkındalık ve psikolojik dayanıklılık güçlendirilmelidir. İşverenlerin, çalışanlarına sağlıklı sınırlar çizebilecekleri esnek modeller sunması, mobbing’e karşı sıfır tolerans politikaları geliştirmesi ve ruh sağlığını önceleyen yaklaşımlar benimsemesi önemlidir.

Bireylerin ise kendi sınırlarını tanımaları, dijital detokslara zaman ayırmaları, destek sistemleri oluşturmaları ve gerektiğinde psikolojik destek almaları önerilmektedir. Ruh sağlığı profesyonelleri, hem kurumsal hem de bireysel düzeylerde bu süreci destekleyici eğitimler, atölyeler ve danışmanlık hizmetleriyle süreci kolaylaştırabilmektedir.

Zihinsel yorgunluk bir sektörün değil, çağın arka plan sesidir; bu sessizliğe çözüm, içgörü ve yapısal değişimle oldukça mümkün.”

Ayrıntılı Bilgi: https://acibademlife.com/

Okumaya devam et

GÜNCEL

Ateşkes rüzgârı, petrolü devirdi, dolar geriledi, FED’e fırsat doğdu!

Yayınlanma:

|

Yazan:

İsrail ve İran arasında 12 gün süren çatışmaların ardından ABD Başkanı Trump, iki tarafın ateşkes konusunda anlaştığını duyurdu. Trump, süreci doğrudan İsrail Başbakanı Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesiyle yönettiğini ve İran’ın da Katar Başbakanı aracılığıyla ikna edildiğini belirtti. Ancak İran Dışişleri Bakanı, İsrail’in saldırılarını durdurmaması hâlinde ateşkesi kabul etmeyeceklerini açıkladı. İsrail ordusu da ateşkese rağmen İran’dan yeni füze saldırıları tespit ettiklerini bildirdi. Bölgede tam anlamıyla bir sükûnet sağlanamasa da, piyasaların tepkisinin ise dünden bu yana olumsuz olmadığını zaten belirtmiştik.

İran’ın misilleme olarak ABD’nin Katar ve Irak’taki tesislerine yönelik dün akşam saatlerinde yapmış olduğu saldırı pratikte korkulanın aksine piyasalarda ciddi anlamda bir rahatlatma yarattı. Kulağa tuhaf gelse de, İran’ın üç nükleer tesisine yönelik saldırıda reaktörlerin özellikle hedef alınmadığı, İran’ın da cevabını çok zayıf kalması piyasalarda ciddi bir rahatlama yarattı. Artık Hürmüz boğazını bilmeyen kalmadığına göre ve dünyanın petrol arzının neredeyse dörtte birinin geçtiği kanalın da kapatılmayacağı anlaşılınca, azalan arz endişelerine paralel petrol fiyatları adeta çöktü. Şöyle ki, haftanın ilk işlem saatlerinde haber etkisi ve panik ile 81,40 dolar seviyesine kadar yükselen brent cinsi ham petrolün varil fiyatı bu sabah 69 dolarlı seviyelere kadar gerileyerek neredeyse %10 düştü.

ABD Başkanı Trump, İsrail ve İran’ın ateşkeste anlaştığını duyurması, küresel piyasalarda ilave olumlu bir hava estirdi. Yeni gün başlangıcında risk iştahını arttığını görüyoruz. Eski sükseli günlerinin hatrına, son günlerde biraz da olsun güvenli liman edası ile toparlanmaya çalışan dolar (DXY) bu sabah artan risk iştahının da yardımı ile 98 seviyesinin diplerine kadar geriledi. Bir başka açıdan bakarsak, dolar, 1986’dan bu yana en kötü ilk yarı performansına doğru emin adımlarla ilerlerken, herkes koşar adım dolardan (Trump etkisi ile) uzaklaşmaya çalışıyor. Diğer bir taraftan, jeopolitik risklerin azalması ve enerji fiyatlarında yaşanan geri çekilmenin de FED’in elini rahatlatarak faiz indirimlerinin önüne açacağı beklentisi güçleniyor. Japonya ve Avrupa gibi enerji ithalatçısı ülkelerin para birimleri olan YEN ve EUR da düşen petrol fiyatlarından destek buldu. Durum böyle olunca, EURUSD paritesi 1,16 seviyesinin üzerine yükselerek son dönemin zirvesini bir kez daha test ederken, dün bir ara 148 seviyelerine kadar giden USDJPY paritesi de bu sabah düşük 145 seviyelerine kadar geriledi.

Altının ons fiyatı risk-on moduna paralel 3,350 dolar seviyesine hafif de olsa gerilerken, gümüş 36 dolar seviyelerinin üzerinde kalmaya devam etti. Risk iştahını azalması ile hafta sonu 98bin dolar seviyesine kadar gerileyen ve son altı haftanın dibini test eden bitcoin yeniden 106bin dolar seviyesini dayandı. Büyük resmi tekrar hatırlamak gerekirse, günlük iniş çıkışların ötesinde, altın, gümüş ve bitcoin için, fiat para sistemine yönelik endişelerin arttığı bir ekosistemde, her anlamlı geri çekilmenin alım fırsatı yaratacağını düşünmeye devam ettiğimizin altını bir kez daha çizmek istiyoruz.

ABD borsaları geceyi %1 civarında yükselişle tamamlarken, bu sabah Pasifik’in diğer ucunda borsalar sert bir şekilde yükseldi. Kore borsası %3’e yakın yükselişle başı çekerken, Hong Kong borsası %2, gösterge endeks Tokyo ve Çin borsaları ise %1 yükseliş kaydetti. Borsa İstanbul’un da bugün güne yükselişle başlayacağını düşünüyoruz. Genel hatları ile, net enerji ithalatçısı olan Türkiye’nin 65 dolar seviyelerine kadar gerileyen petrol fiyatları ile olumlu ayrıştığı, savaş günlerinde ise tam tersi etki ile olumsuz ayrışması ardından bugün yeniden olumlu bir seyir izlemeye başlayacağını düşünüyoruz. Kafamızda deli sorular bile dolaşmaya başladı. Öyle ki, jeopolitik risklerin tırmanmasının gölgesinde geçen hafta faiz indirimini istemese de pas geçen TCMB’nin, belki de 45 gün beklemeden erken bir PPK toplantısı ile faiz indirimine soyunabileceğini düşünüyoruz. Bu minvalde, Türk tahvillerinin de bugün iyimser bir seyir izleyeceğini düşünüyoruz. Faiz ile ters korelasyona sahip hisse senetlerine de, özellikle lokomotif görevi üstlenen bankacılık hisselerine alıcı gözle bakmak gerekebilir! TCMB’nin likidite politikasına paralel TLREF 46,44 seviyesinde ve %46 olan politika faizinin biraz üzerinde dünkü günü bitirirken, AOFM ise %46’da kalmaya devam etti. CDS risk primi bu sabah 310 baz puan seviyesinde….

Ortadoğu’da gerginliğin hızla sona ermesini olumlu karşılayan piyasaların dikkati şimdi iki hafta içinde sona erecek olan küresel gümrük tarifesi müzakerelerine çevrildi. Yukarıda da değindiğim üzere, FED Başkan Yardımcısı Bowman’ın, istihdam piyasasındaki risklere dikkat çekerek Waller’ın ardından faiz indiriminin yaklaştığına işaret etmesi, gözlerin bugün Kongre’de konuşma yapacak olan FED Başkanı Powell’a çevrilmesine neden oldu. Bugün menüde ayrıca ECB Başkanı Lagarde’nin de konuşmasının bulunduğunu not edelim. Bu gelişmeler cereyan ederken, ABD 10 yıllık tahvil faizi dün %4,30 seviyesinin altını test ederek son yedi haftanın dibini gördü!

NATO Zirvesi bugün Lahey’de başlıyor. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte (Hollanda eski başbakanı), görevdeki ilk zirvesinde ittifakı bir arada tutma sınavı verirken, savunma harcamalarının GSYH’nin %5’ine çıkarılması hedefi zirveye damgasını vurdu. ABD Başkanı Trump’ın güçlü baskısıyla şekillenen bu hedef, Avrupa ülkeleri için ciddi bütçe artışları anlamına gelirken, İspanya son dakikada bu taahhüde açıkça itiraz ederek istisna aldı. Rutte, krizi tırmandırmadan yönetmeye çalışsa da, zirve Trump’ın agresif tutumu ve Avrupalı liderlerle olası sürtüşmeleri nedeniyle tartışmalı geçmeye aday.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Tahvil Yerine Kredi: Türk Şirketlerinin Finansman Kaderi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye’de reel sektörün finansman ihtiyacını karşılamak için en çok başvurduğu yöntem banka kredileridir. Oysa gelişmiş finansal sistemlerde şirketler, uzun vadeli ve daha uygun maliyetli fon sağlamak için sermaye piyasalarında borçlanma araçlarına, özellikle tahvil ihraçlarına yönelmektedir. Peki Türkiye’de reel sektör neden bu imkândan yeterince yararlanamıyor?

Tahvil İhracının Önündeki Ekonomik Engeller

Tahvil piyasasının gelişmesi; makroekonomik istikrar, faiz oranlarının öngörülebilirliği, düşük enflasyon, istikrarlı döviz kuru, düşük kamu borçlanma ihtiyacı ve yüksek kredi notu gibi birçok değişkene bağlıdır. Ancak:

  • Türkiye’nin ülke kredi notu düşüktür ve bu doğrudan özel sektörün notunu da sınırlamaktadır.

  • Yüksek enflasyon ve faiz oranları, borçlanma maliyetlerini tahvil piyasasında da yükseltmektedir.

  • Kamu kesiminin sürekli yüksek borçlanma ihtiyacı, özel sektörün tahvil ihraçlarını piyasadan dışlama etkisi (crowding out) ile sınırlamaktadır.

Hukuki ve Kurumsal Güven Eksikliği

Sadece ekonomik değil, hukuki ve politik güvensizlik de yabancı ve yerli yatırımcıların özel sektör tahvillerine ilgi göstermemesine yol açıyor. Güçlü bir ikinci el tahvil piyasası oluşmadığı için yatırımcılar uzun vadeli bağlayıcı enstrümanlara mesafeli durmaktadır.

Banka Kredilerine Bağımlılığın Sonuçları

Bu nedenlerle reel sektör, finansmana erişimde tek kanal olarak bankaları kullanmak zorunda kalıyor:

  • Yüksek maliyetli ve kısa vadeli kaynaklara mahkûm olunuyor.

  • Kredi sınırlamaları, özellikle ekonomik kriz dönemlerinde işletmeleri zorluyor.

  • Kredi vadelerinin kısalığı ve esneklik eksikliği, uzun vadeli yatırım planlarını zorlaştırıyor.

Finansman Araçlarında Çeşitlilik Şart

Türkiye’de reel sektörün daha güçlü, sağlıklı ve uzun vadeli kaynaklara erişebilmesi için:

  • Makroekonomik göstergelerin iyileştirilmesi,

  • Sermaye piyasalarının derinleştirilmesi,

  • Hukuki güven ortamının sağlanması,

  • Tahvil piyasası için ikincil piyasa likiditesinin artırılması büyük önem taşımaktadır.

Onur ÇELİK-CFO/YMM

 

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.