Connect with us

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Dolar kuvvetleniyor, altında kâr satışları. Stopaj artışı TL’yi yıpratabilir!

Yayınlanma:

|

Türk mali piyasalarında son günlerde etkili olan iç siyasi risklerin yarattığı baskı unsuru dün de korunmaya devam etti. Bu kapsamda Borsa İstanbul ana endeksi günü %1,1 düşüşle tamamlarken, haftanın ilk iki gününde %2,7 geriledi. Halbûki, geçen hafta CHP Kurultay kararının ertelenmesi ile endeks  %9,3 artış kaydetmişti. Böylelikle, teknik mânâda önemli bir psikolojik seviye olan 10bin endeks seviyesinin de hemen altına gerilemiş oldu. USDTRY kuru bebek adımları ile 40,00 seviyesinin üzerine yükselirken, EUR ve GBP gibi önde gelen paritelerin dolar karşısında gerilemesi ile TL sepet bazında dün değer kazandı. Faiz indiriminin önündeki engellerin kalktığına inanılan ve geçen hafta adeta ralli yapan 2 yıl vadeli gösterge tahvil hafif de olsun yükselirken, CDS risk primi ise 290 seviyesine yatay kaldı.

Veri akışında ise TÜİK Haziran ayı finansal yatırım araçlarının reel getiri oranlarını yayınladı. Buna göre faiz indirim beklentisi ile tahvil faizleri %2,8 reel getiri ile ilk sırada yer alırken, hisse senetleri eksi %1,1 ile son sırada yer aldı (bakınız grafik). TL’de reel değerlenmenin Merkez Bankası’nın resmî stratejisi olduğunu pekâlâ biliyoruz. Bu politika sonucunda TL 2024 yılında ciddi oranda reel olarak değerlendi. Hatırlamak gerekirse, dolar geçen yıl TL karşısında reel olarak %16,71 değer yitirirken, Euro’daki reel kayıp %20’yi geçti. Son aylarda ise tablonun yavaş yavaş değişmeye başladığını ya da bu politika bu yıl artık aynı nobranlıkta sürdürülmüyor olduğunu not etmemiz gerekiyor. Mayıs ayı verilerine göre, dolar enflasyonun bir tık üzerinde değer kazanırken, Haziran ayından da aynı tablo devam etmiş: dolar yatırımcısına %0,36 reel getiri sağlarken, DİBS %2,8 ile zirvede, BIST ise eksi %1,1 ile dipte yer aldı.

Dönelim yurt dışına…. Trump’ın bakır ithalatına %50 oranında gümrük vergisi getirme tehdidi, küresel ticaret gerilimlerini yeniden alevlendirdi. Trump ayrıca çip ve ilaç ithalatına yönelik ek tarifelerin de yolda olduğunu belirtirken, 1 Ağustos tarihini Japonya ve Güney Kore gibi önemli ticaret ortakları ile anlaşmaya varmak için son tarih olarak yineledi. Trump’ın bir iş adamı, pragmatik ya da tüccar kişiliğine artık alışan piyasalar, son tarih ile ilgili yine esneme olabileceğini düşünerek ya da pazarlık payını göz ardı etmeyerek piyasaların kararsız bir seyir izlemesine neden oldu. Asya borsalarında yönler bir miktar da olsun ayrışırken, dolar ise güçlü seyrini korumaya devam ediyor.

Dün de bültenimizde dile getirdiğimiz üzere, ABD’de Mayıs ayında gümrük gelirleri neredeyse dört katına çıkarak 23 milyar dolarla rekor kırarken, bu artış, Başkan Trump’ın ithalata getirdiği yüksek tarifelerin liman gelirlerine yansımasıyla gerçekleşti! Demek ki Trump’ın politikalarına biraz da bu gözle bakmak gerekiyor. Hatırlarsanız Trump’ın büyük güzel yasasının vergi indirimler üzerinden yaratacağı bütçe açıkları, ilave borçlanma gereksinimi, artacak piyasa faizleri ve faturanın enflasyona çıkacağı yönünde endişeler -haklı olarak- ön planda olsa da, madalyonun diğer tarafında ise büyüme teması yani şirket gelirleri üzerinden hisse senetlerinin yukarı yönlü potansiyelini ön plana çıkararak farklı bir yaklaşım sergilemiştik.

Trump’ın ticaret anlaşmalarında yavaş da olsa yol almaya başlaması ve artan gümrük vergileri ile kral kaybederse endişesinin de gündemin ilk sıralarından yavaş da olsa düşmeye başladığını görüyoruz. Bu bağlamda, geçen günlerde 1,18 seviyelerinin üzerine yükselen EURUSD paritesi 1,17 seviyesinin hemen altına gerilerken, benzer bir şekilde 1,38 seviyesine dayanan GBPUSD paritesi de düşük 1,35 seviyelerini test etti; Japon yeni karşısında dolar 2,5 haftanın zirvesine çıktı. Daha geniş bir açıdan bakmak gerekirse, sepet kur DXY’nin yükselişe geçtiğini -doların değer kazanmaya başladığını- iddia edebilmemiz için 98,30 seviyesinin üzerinde haftalık bir kapanış görmemiz gerekiyor. Biz uzun bir süredir kalabalık işlemlerin peşinde koşmayarak dolar zayıflığını fırsat olarak gören bir strateji izlediğimizin altını bir kez daha çizelim.

Küresel mali piyasalarda tarife kaygıları döviz piyasasında olduğu üzere emtia piyasasında da etkili oldu. Elektrikli araçlardan askerî ekipmanlara kadar birçok sektörde kritik öneme sahip olan bakırın ABD vadeli fiyatı %10’dan fazla artarak rekor kırarken, Londra ve Şanghay’da ise düşüş yaşandı. Altın cephesinde ise Ortadoğu ekseninde azalan jeopolitik riskler ve doların dipten dönme emarelerine paralel kısa vadeli bakış açısı ile kâr realizasyonunun başladığını görüyoruz. Dün sabah saatlerinde 3,333 dolar seviyelerinde olan altın bu sabah 3,300 dolar seviyesinin altına kadar geriledi. 3,285 dolar seviyesinin altında haftalık kapanış durumunda daha sert bir geri çekilme görebileceğimizi düşünüyoruz! Altın gümüş rasyosu ise gümüş lehine aşağıya gelmeye devam ederken, o cenahta da rasyonun 89 altına gelmesi ile gümüşün koşu temposunu artıracağını düşünüyoruz (bakınız grafikler).

Resmî Gazete’de yayımlanan kararla birlikte, kısa vadeli TL mevduat ve yatırım fonlarına uygulanan stopaj oranı %15’ten %17,5’e çıkarıldı. Altı aya kadar vadeli hesaplarda stopaj %17,5’e, bir yıla kadar vadeli hesaplarda ise %12’den %15’e yükseltildi. Mevduat ve fon stopajlarına en son Şubat ayında ‘zam’ yapılmıştı. Atılan bu adımın Hazine’ye sağlayacağı ilave gelir, TL varlıkların cazibesinin azalmasıyla oluşabilecek potansiyel kayba kıyasla oldukça sınırlı kalabilir. Mali piyasaların gündeminde bugün önemli bir veri görünmüyor. Yaz sıcaklarında siyasi gelişmeleri takip etmeye devam edeceğiz.

Finansal yatırım araçlarında reel getiriler
 
1752035378bf466279a9f11986d9d5e81f607ea372_1_1200.jpg
 XAUUSD

 
17520353785c37b91d769539544d89f33f3f229ee9_2_1200.jpg
 
XAUXAG rasyo

1752035378d2437ebdae8b2127a14b60106852ea2f_3_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et
Yorum Yazın

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

POS üzerinden Kara Para aklama operasyonu

İstanbul merkezli 6 ilde 21 firmaya ait POS cihazları üzerinden 47,5 milyar TL’lik şüpheli işlem tespit edildi. Aralarında banka çalışanlarının da bulunduğu 85 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Aklama Suçu Soruşturma Bürosu tarafından, 2022 yılında gelen bir e-posta ihbarı doğrultusunda başlatılan soruşturma kapsamında; şüpheli işlemlerle ilişkilendirilen kişi ve şirketlerin, mali ve bankacılık profilleriyle örtüşmeyen yüksek hacimli finansal hareketlerde bulunduğu tespit edildi.

2022-2024 yılları arasında, 21 firmaya ait toplam 312 POS cihazı üzerinden 47,5 milyar TL’yi aşan işlem hacmine ulaşıldığı ve bu işlemlerin yüzde 99’unun yabancı kartlar üzerinden gerçekleştiği, işlem hacminin büyük kısmının aynı gün içinde, farklı kartlarla, aynı tutarlarda yapılan işlemlerden oluştuğu, bu işlemlerin yüzde 93,11’lik bölümünü oluşturduğu, ayrıca önemli bir kısmının gece saatlerinde gerçekleştiği ve firmaların faaliyet alanlarıyla işlem zamanları arasında belirgin bir uyumsuzluk bulunduğu belirlendi. İşlemlerden yüksek miktarda komisyon geliri elde edildiği, MASAK tarafından hazırlanan raporlarda bu gelirlerin şüpheliler ve şirketler tarafından çeşitli yöntemlerle aklandığı tespit edildi. Ayrıca, kullanılan POS cihazlarının büyük çoğunluğunun çeşitli banka ve kuruluşlara ait olduğu ortaya çıktı.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Binance TR, MASAK tebliği doğrultusunda kripto çekim işlemlerini yeniden yapılandırdı

Düzenlemeyle, kullanıcı hesaplarına yapılan yeni kripto varlık yatırımları ve alım/satım işlemleri sonucu oluşan bakiyeler 72 saatlik bekleme süresine tabi tutulacak.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Binance TR, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından yayımlanan yeni tebliğ kapsamında kullanıcı güvenliğini artırmak ve yasal yükümlülüklere uyum sağlamak amacıyla kripto varlık çekim süreçlerini yeniden yapılandırdı.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, 28 Haziran tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan MASAK Genel Tebliği uyarınca getirilen yükümlülükler doğrultusunda, kripto varlık çekim işlemlerinde bekleme süresi uygulaması başlatıldı.

5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında yürürlüğe giren düzenlemeyle, kullanıcı hesaplarına yapılan yeni kripto varlık yatırımları ve alım/satım işlemleri sonucu oluşan bakiyeler 72 saatlik bekleme süresine tabi tutulacak.

Bu sürenin ardından yapılan ilk kripto varlık çekim işlemi sonrası, kullanıcı hesabındaki diğer varlıklar ve sonraki yatırımlar için bekleme süresi 48 saate indirilecek. Söz konusu uygulama mevcut kripto varlık bakiyeleri için de geçerli olacak.

– Türk lirası ve kimlik eşleşmeli işlemler muaf tutuldu

Binance TR, kullanıcı deneyimini korumak amacıyla bazı işlemleri bekleme süresinden muaf tutacak. Türk lirası yatırma ve çekme işlemleri ise mevcut hızında devam edecek.

Ayrıca, kullanıcıların kendi Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaralarıyla eşleşen cüzdanlara ‘Binance TRansfer’ kanalı üzerinden gerçekleştirecekleri kripto varlık transferleri, Seyahat Kuralı ile uyumlu olması nedeniyle bekleme süresine tabi olmayacak ve anlık olarak gerçekleştirilebilecek.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Trump’ın yasası büyüme umudu yarattı: Hisseler altın bazında hâlâ ucuz

Yayınlanma:

|

Yazan:

ABD Başkanı Donald Trump, 4 Temmuz’da Beyaz Saray’da askeri jet gösterileri ve kalabalık destekçi katılımıyla adeta bir mitinge dönüşen törende, kapsamlı vergi indirimleri ve harcama kesintileri öngören yasa tasarısını imzalayarak yürürlüğe soktu. Tasarı, 2017’deki vergi indirimlerini kalıcı hâle getirmeyi, göçmenlerin sınır dışı sürecini hızlandırmayı ve sağlık ile gıda yardımlarında ciddi kesintilere gitmeyi hedefliyor. Demokratlar, düzenlemenin düşük gelirli Amerikalıların sosyal yardımlara erişimini zorlaştırırken zenginlere vergi avantajı sağladığını belirterek sert eleştiriler yöneltti. ABD’nin mevcut 36,2 trilyon dolarlık borcuna 3,4 trilyon dolar daha ek yük getirmesi beklenen yasa sonrası, teknoloji milyarderi Elon Musk ülkenin iflasa sürüklenmesine izin vermeyeceğini söyleyerek yeni bir siyasi oluşum olan “America Party”yi kurduğunu duyurdu.

Trump bu girişimi “saçma” olarak niteleyerek ABD’nin iki partili sistem üzerine kurulu olduğunu vurguladı. Musk, partisinin hedefinin yasa tasarısını destekleyen Cumhuriyetçi vekilleri görevden almak olduğunu belirtti. Bu çıkış, Musk’ın daha önce destek verdiği Trump ile arasının açılmasına neden oldu. Trump, Tesla ve SpaceX’in devletle olan çıkar çatışmalarına işaret ederek Musk’a yönelik eleştirilerini sosyal medyada da sürdürdü. Musk’ın çıkışı Tesla hisselerinde baskı kurmaya devam ederken, bu gelişmeler üzerine, Musk’ın siyasi planlarının CEO görevleriyle çeliştiğini savunan yatırım şirketi Azoria, Tesla ETF lansmanını da erteledi.

Gelelim yasa tasarısının piyasalara etkisine… Her ne kadar bu düzenlemenin bütçe açıklarını artırarak enflasyonu körükleyeceği görüşü ağır bassa da, Trump’ın yaklaşımını bir iş adamı hatta pragmatik bir tüccar refleksiyle okumak gerekiyor. Başından bu yana Amerika’yı bir şirket gibi yönetmek istediğini vurgulayan Trump, “Make America Great Again” (MAGA) sloganıyla büyüme odaklı bir vizyon ortaya koydu. Dolayısıyla, bu yasa sadece vergi indirimi ve harcama artışı değil, aynı zamanda büyümeyi teşvik eden bir araç olarak da kurgulandı. Hatta, artan bütçe açığının tarifelerden elde edilecek gelirle kapatılabileceği beklentisi de göz ardı edilmemeli. Bu büyüme perspektifi, enflasyon riski nedeniyle FED’i düşündürse de, piyasa cephesinde şirket kârlarının artabileceği beklentisi ağır basıyor. Bu nedenle yatırımcılar, hisse senetlerine yeniden alıcı bir gözle bakmaya başladığını da altını çizmem gerekiyor.

Peki, hisse senetleri gerçekten pahalı mı? Geçtiğimiz haftalarda Türkiye’de büyük bir sanayi şirketine gerçekleştirdiğim sunumda, özellikle savaş atmosferinin hüküm sürdüğü bir dönemde, ABD borsalarının neden hâlâ yükseldiği sorusuyla karşılaştım. Sunum sonrası bu soruyu zihnimde evirip çevirmeye devam ettim. Bültenlerimizi düzenli takip eden siz değerli yatırımcılar, uzun süredir altını ön plana çıkardığımızı zaten biliyorsunuz. Bu perspektifle, ABD’nin en büyük 500 şirketini kapsayan S&P 500 endeksini gerçek bir değer ölçütü olan altın cinsinden analiz ettiğimde (bakınız grafik), son 10 yılda endeksin neredeyse yatay bir seyir izlediğini gözlemledim. Bu da sıkça dile getirilen “hisse senetleri çok pahalı” söyleminin, en azından altın bazında bakıldığında, temelsiz kalabileceğini düşündürdü. Dahası, analizden “Muhteşem Yedili” olarak anılan dev teknoloji hisselerini çıkarıp, yerlerine yeni büyüme teması olarak öne çıkan savunma sanayi hisselerini koyarsak –ki NATO ülkeleri savunmaya GSYİH’lerinin %5’i oranında bütçe ayırma kararı aldı– hisse piyasasında hâlâ yukarı yönlü bir potansiyelin olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Elbette, Trump’ın mali disiplini zorlayan “büyük güzel yasası” kısa vadede büyüme etkisiyle hisse senetlerine pozitif yansıyabilir; fakat aynı yasa, diğer tarafta tahvil piyasası açısından önemli bir baskı unsuru oluşturmaya aday olduğunu da göz ardı etmiyoruz.

Dönelim biraz da Türkiye’ye… Cuma günü TÜİK, mevsimsellikten arındırılmış TÜFE enflasyon serisini açıklandı. Buna göre, Haziran’da aylık TÜFE artışı %2,04 olurken, enflasyonun yayılma endeksini hesaplamamıza yardımcı olan bu verinin son 3 aylığını yıllıklandırdığımızda, Haziran ayında enflasyonun %30,2’ye gerilediğini ve son iki yılın en düşüğünü geldiğini görüyoruz (bakınız grafik). TCMB’nin 19 Mart’ın neden olduğu tahribat ardından 24 Temmuz tarihinde adım adım faiz indirimine doğru ilerlediğini düşünürken, ekonomi yönetiminin iki yılı aşkın süredir sürdürdüğü istikrar çabalarının sekteye uğramaması adına siyasi gelişmeler de büyük önem taşıyor. Bu bağlamda, hafta sonu CHP’li Adana, Antalya ve Adıyaman belediye başkanlarına yönelik gelişmelerin gündemi yeniden ısındırdığına tanık olduk!

Özellikle, geride bıraktığımız hafta, CHP Kurultay iptal kararının ertelenmesi ile döviz piyasasında çözülen uzun pozisyonların yardımı ile güçlü bir görünüm sergileyen USDTRY kuru haftayı 39,89 seviyesinde tamamlarken, TCMB’nin de döviz rezervleri son üç günde 9,5 milyar dolar artış kaydetti. Borsa cephesinde etkili olan göz kamaştırıcı yükseliş 19 Mart sonrası dönemin en düşüğüne gerileyen CDS risk primi ile TL’ye yönelik ilgiyi yeniden artırırken, siyasi cephede cereyan eden gelişmelerin süreçleri nasıl etkileyeceğini hep beraber tahlil edeceğiz. USDTRY kuru sabah ilk işlemlerde 39,90 seviyesinden eşleştiğini not edelim. Hisse senetlerinde, geçen hafta yaşanan sert yükseliş ardından bugün kâr alma ihtiyacının ön planda olacağını düşünüyoruz.

ABD’nin Hazine ve aynı zamanda gölge FED Başkanı Bessent, doların zayıflığının küresel rezerv para rolünü azaltacağı endişelerini reddederken, son dönemde EURUSD paritesindeki yükselişin bu stratejiyi değiştirmeyeceğini belirtti. Bununla birlikte, Avrupa Merkez Bankası Başkanı Lagarde, EUR’nun rezerv para alternatifi hâline gelebilmesi için “zaman, reform ve çaba gerektiğini” vurguladı. EURUSD paritesinin 1,18 seviyesinin etrafında dolaşması ve psikolojik sınır olan 1,20 seviyesine dayanması sonrası sözlü müdahâlelerin de arttığını görüyoruz. Bu yıl belki Avrupa’nın yılı olabilir ama EUR’nun yılı olmayacağını, kralın da ‘kaybetmeyeceğini’ düşünüyoruz. Büyük resmi hatırlamak gerekirse, ABD’nin gümrük tarifeleri konusunda yaşadığı kararsızlık, doların güvenli liman olarak görülen itibarına darbe vurdu. Doların altı büyük para birimi karşısındaki performansını ölçen dolar endeksi (DXY), yılın ilk yarısında %11 düşerek 1973’ten bu yana en kötü performansını sergiledi. Endeks sadece 2 Nisan’dan bu yana %6,6 değer kaybetti.

Gözler Türkiye’de siyasi gelişmelere çevrilirken, dışarıda ise, Trump yönetiminin ithalat vergilerinde geçici askıya alma kararının 9 Temmuz’da sona erecek olması, piyasalar tarafından dikkatle takip ediliyor. Vietnam ile açıklanan düşük oranlı tarife anlaşması piyasada iyimserliği artırırken, Hindistan ile görüşmeler ilerliyor; Japonya ile ise anlaşmazlıklar devam ediyor. S&P 500, 2 Nisan’daki sert tarife açıklamasından sonra dip yaptığı 8 Nisan’dan bu yana %26 artış gösterdi! Temmuz ayının tarihsel olarak S&P 500 için en güçlü ay olarak öne çıkıyor. Öte yandan, MSCI Dünya hisse senedi endeksi tüm zamanların zirvesinde yer aldığını da not edelim.

ABD piyasalarının tatil nedeniyle kapalı olduğu haftanın son iş günü ardından, yeni gün başlangıcında, ABD’nin gümrük tarifelerine ilişkin belirsizlikler ve OPEC+’ın beklenenden fazla üretim artışı kararıyla hisse senetlerinin haftayı satıcılı bir şekilde karşıladıklarını görüyoruz. Trump yönetimi, 1 Ağustos’ta devreye girecek tarifeler için 9 Temmuz’a kadar bilgilendirme yapılacağını açıklarken; hangi ülkelere uygulanacağı ya da nihai oranlara ilişkin netlik sağlanmadı. Bu muğlaklık, S&P 500 ve Nasdaq vadeli işlemlerinde %0,5 civarında düşüşe, Asya piyasalarında ise kayıplara yol açtı.

Dolar endeksi dört yılın dip seviyelerine yakın kalırken, 10 yıllık ABD tahvil faizleri geriledi. Öte yandan, OPEC+’ın ağustos için üretimi günlük 548 bin varil artırma kararı sonrası Brent petrol 67 dolar seviyelerine geriledi. Altının ons fiyatı 3,310 dolar seviyesine hafifçe gerilerken, gümüş ise 37 dolar seviyesinin kıyısında işlem görmeye devam ediyor. Direnişin parasası bitcoin ise 109,500 dolar seviyesinde salınarak bir sonraki direnç seviyesi olan 113,000 – 113,500 doları radar menziline aldığını düşünüyoruz. Üzerinde günlük veya haftalık kapanış ile asıl yukarı yönlü hareketin başlayacağını düşünüyoruz (bakınız grafik). Mali piyasaları gündeminde, bugün dışarıda Almanya sanayi üretimi ve Euro bölgesi perakende satışlar, Türkiye’de ise Hazine nakit dengesi takip edilebilir.

S&P500 pahalı mı? Altın bazında bakılırsa, son 10 yıldır neredeyse yatay!

17518613402007d71a350cf4dc770463b4fdefb0f2_1_1200.jpg

TÜFE – Mevsimsellikten arındırılmış

1751861340ea370a8e74034e272e8736873b7bbea7_2_1200.jpg

BTCUSD

175186134072c80ac8a99e1644150eb81e821bbd64_3_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.