Erol Taşdelen
DÖVİZ MEVDUAT BANKALARIN KABUSU OLDU
Yayınlanma:
1 yıl önce|
Yazan:
Erol TaşdelenMerkez Bankası açıklamasına bakarsak, “2021 yılı Aralık ayında “liralaşma stratejisi” kapsamında yabancı para mevduattan Türk lirası mevduata dönüşümü desteklemeye başlamış ve Türk lirası mevduat tercihinin güçlenmesi yönünde önemli bir adım atmıştır. Devreye alınan bu uygulama neticesinde banka bilançolarındaki Türk lirası payı artarken, bankaların fonlama vadesi uzamış ve uygulama banka bilançolarını güçlendirerek finansal istikrarı desteklemiştir” şeklinde, bankaların Dövize talebin kısılması ve TL’ye dönülmesi için seri şeklinde yaptırımlar uygularken ana gerekçe %70’lere kadar ulaşan Dolarizasyonun önünün alınması olarak belirtiliyor. Kur Korumalı Mevduat – KKM’nin ana mantığı ve savunması da dolarizasyonun önüne geçmekti. Vergilerden Hazine aracılığı ile Bütçeden ödenen milyarları ve Merkez Bankası’ndan ödenen tutarları göz ardı edersek kısmen başarılı oldu da!
Bankalara yaptırımla o kadar arttı ki “Serbest Piyasa Ekonomisinden” uzaklaşmak; “Kontrollü Piyasa” kurallarının uygulamaya konduğuna yönelik eleştiriler de kendiliğinden geldi. Bankaları temsil eden Türkiye Bankalar Birliği’nin yaptırımlara yönelik sesi çıkmayınca bazı banka CEO’ları da kişisel çıkış yapmaya başladı. Özellikle Kasım sonundaki iki Genel Müdür-CEO’ların söylemleri son dönemdeki yaratılan havanın bankalar üzerinde nasıl bir ortam yarattığı konusunda da ip uçları verdi.
Kasım ayı sonunda; Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran’ın “TL mevduat oranının %50 altına çekilmesi ile ilgili zorlamayla bir yere vardırılacak konu olmadığını ve mudi tercihlerine saygılı olunması gerektiğini” sözleri ile rahatsızlığı dile getirdi. Aran sözlerinde, “Bir kere serbest piyasanın dinamiklerinden uzaklaşmaya başladığınız zaman aşırı regülasyon kaçınılmaz hale geliyor. Belirsizlik ve regülasyon birbirini doğuran bir şey. Piyasanın kendi dengelenme mekanizmaları var. Yıllardır alışık olduğu ve ekonomideki yanlışlıkları düzelten doğal dengeleme mekanizmaları var. O dengeleme mekanizmaları doğal ortamında işler” ifadeleri de yer aldı.
Aynı günlerde; Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş de benzer ifadeler kullandı. Ateş, son dönemde bankaların yurt dışından getirdiği döviz miktarında 69 milyar dolarlık devasa azalma yaşandığını belirterek, “Bizim bu dövize ihtiyacımız var. Sermaye hareketlerini asla kısıtlamayıp ferah bırakmak zorundayız” beyanında bulunarak; “Sermaye hareketlerinin Türkiye’de daima serbest olma zarureti vardır. Türkiye olarak sermaye hareketlerini asla kısıtlamayıp ferah bırakmak zorundayız” ifadelerini kullandı.
TL MEVDUATI %50 ALTINA ÇEKEMEYEN BANKALARA CİDDİ CEZALAR GELDİ
Banka CEO’larını rahatsız eden durum TCMB’nin açıkladığı başta Döviz Mevduat ile ilgili cezai uygulamalar olduğu kesin.
TCMB nezdindeki zorunlu karşılık ve ihbarlı döviz mevduat hesaplarında döviz olarak tutulan tutarlar üzerinden tahsil edilmek üzere yıllık %5 oranında belirlenen ve yıl sonuna kadar dönüşüm oranlarına göre farklılaştırılan komisyon uygulamasına 23 Aralık itibarıyla son verilmesine; oranların kademeli uygulanmasına karar verildi.
Bankalar TL mevduat payı %50 altında kalırsa %8, %50-60 arasında ise %3, %60 üzerinde ise %0 komisyon ödeyecek.
Bankaların ayrıca TL mevduat payının toplam içindeki payına göre tahvil karşılığı ayırma yükümlülükleri de bulunuyor. Hem komisyon cezası ödeyeceksin, hem de düşük faizli Tahvil alacaksın. Tabi bankalar piyasayı en iyi takip eden birimler olduğu için iki gün sonra tahvil faiz oranları arttığında aldıkları Tahvillerden ne kadar zarar edeceklerini hesaplamakta zorlanıyorlar.
Bu düzenleme ile bankaların bugünkü koşullarda TCMB nezdinde 50 milyar TL civarında ek komisyon cezası ile karşı karşıya kalmış durumdalar. Bankaların yılın on ayında 335 milyar TL Net Kar açıkladığı düşünüldüğünde; yıl sonu oluşacak tahmini 450 milyar TL’lik karlılığın %10’a yakın cezayı komisyon olarak ödeme durumu ile karşı karşıya kalmış durumdalar. Bankaların Vergilerinin % 20’den %25’e çıkarıldığı düşünüldüğünde ödenecek verginin yarısı kadar ceza komisyon ödeme tehlikesi ile karşı karşıya kalmaları CEO’lar özelinde; bankaları ister istemez rahatsız ediyor.
Değişiklikler tesisi 6 Ocak 2023 tarihinde başlayan 23 Aralık 2022 hesaplama tarihinden itibaren geçerli olacak. Asıl rahatsızlıklardan biri de Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran’ın belirttiği TL Mevduat hedefinin tutulması için müşterilere döviz bozulması için baskı yapılması yönünde, sahada karşılığının ağır olabileceği ve müşterilerin olası kur hareketliliğinde zarar edebilme potansiyeline aracı olma rahatsızlığı ciddi kaygı uyandırmış durumda. Komisyon ödememek için müşteriler üzerinde baskı kurmanın ileride ne kadar yıkıcı olabileceğin de görüyorlar.
TL MEVDUAT HEDEFİ TUTAN BANKA VAR MI?
Başta şunu belirtelim ki Toplam Mevduatının %60’ı TL mevduat olup da hiç komisyon cezası ödemeyecek banka yok gibi. En azından aşağıda benim incelediğim bankalar arasında TL mevduat oranı %60’ın üzerinde yer alan banka yok. O zaman %50 üzerinde olup da %50-60 arasında yer alan bankalar %3 komisyon banko gibi. Asıl sorun %50 altında kalıp %8 komisyon cezası ödeyecek olan bankalar. O zaman bankalarda daha yakalım.
ÖZER YERLİ VE YABANCI SERMAYELİ BANKALARIN DURUMU NASIL?
TCMB, toplam mevduat içinde TL mevduatın payını %50’nin üstüne çıkaramayan bankaların zorunlu karşılıklarına %8 komisyon uygulayacak. Özel yerli ve yabancı sermayeli bankalara baktığımızda komisyon cezası potasına girmeyen banka nerde ise yok gibi.
Bankaların yayınladıkları 2022 üçüncü çeyrek ( 30.09.2022 ) mali verilerine göre; örneğin dört büyüklerden sadece YAPI ve KREDİ BANKASI Toplam Mevduat içinde TL Mevduatın payı %50,8 burun ucu ile %8 cezadan kurtulup %3 komisyon cezası ile kurtuluyor. AKBANK’ın TL Mevduat oranı %45,1 olurken; GARANTİ BBVA % 44,3 seviyesinde; T.İŞ BANKASI ise % 38,7 gibi bir oranda TL Mevduata sahip.
Komisyon cezası ödememeye en yakın banka ise ANADOLUBANK. Zira ANADOLUBANK’ın TL Mevduat oranı %57 ve %60’lık orana en yakın banka konumunda. Orta ölçekli bankalardan TEB ise %53,4 orana sahip.
KATILIM BANKALARINDA DURUM NASIL?
2022 üçüncü çeyrek mali verilere göre; Katılım bankalarından ZİRAAT KATILIM %50 üzerinde TL oranı mevduata sahip tek banka konumumda ve %52,6 orana sahip. VAKIF KATILIM %44,8 orana sahipken diğer Katılım Bankaları %40 altında yer alıyor. En az TL Mevduat oranı %31,7 ile EMLAK KATILIM olurken; KUVEYT TÜRK’ün oranı %35,1 düzeyinde. Katılım Bankalarında KKM karşılığı Ticari krediler açarak durumu tersine çevirmek için büyük çaba içindeler. KKM karşılığı kredi için firmalara %12’den 1 yıl vadeli spot kredi teklifleri havalarda uçuyor.
KAMU BANKALARINDA DURUM NASIL?
Kamu bankaları diğer bankalara göre biraz daha rahat durumda. Fakat üç kamu bankası de TCMB’nin hedeflediği %60’lık TL Mevduat oranının altında yer alıyor. Kamu Bankalarından HALKBAK ve VAKIFBANK %52,8 oranda seyrederken %50’nin altında yer alan banka ise %46,9 ile T. ZİRAAT BANKASI oldu. Kamu Bankaları da KKM karşılığı Ticari krediler açarak durumu tersine çevirmek için büyük çaba içindeler. KKM karşılığı kredi için firmalara %12’den 1 yıl vadeli spot kredi teklifleri havalarda uçuyor. KKM’deki şaşırtıcı dalgalanmalarda bu tür kredilerin katkısı büyük biline!
SEKTÖR ORTALAMASI NASIL?
BDDK’nın 2022 / 9.ay sektör verilere göre Bankalardaki Toplam Mevduatın %46,3’lük kısmı TL Mevduat olarak bulunurken; onuncu ay olan Ekim ayında %1’lik artış ile %47,3’lük seviyeye yükselmiş durumda. Bu oranlar ise TCMB’nin “liralaşma stratejisi”nde hedefi olan %60’ın oldukça gerisinde bulunuyor. Kur Korumalı Mevduat – KKM’deki artışın durması hatta kan kaybederek azalmaya başlaması ile Dövize oluşacak talebin, Borsa ve Altına yönelmesi için büyük gayretler var. Zira, KKM’deki kur karının azalması hatta ortadan kalkması buradaki yatırımcıları da arayış içine itmiş durumda. KKM’de 2 Aralık itibarıyla biriken 78,5 milyar USD karşılığı; 1 trilyon 463 milyar TL’lik tutar döviz üzerinde ciddi tehdit oluşturuyor. 25 Kasım – 2 Aralık arasında KKM’de 7,8 milyar TL çıkış oldu.
KKM ile ucuz maliyetli para toplayıp faiz yükünü Hazine ve Merkez Bankası üzerinde yer alırken; bankalar ses çıkarmadı hatta övgüler yapıldı ama iş cepten para çıkışa gelince rahatsız oluyorlar. Şu ana kadar Katılım Bankaları dahil Hazine aracılığı ile ödenen Kar Payını helalliği ile ilgili bir açıklama duymadık. Diyanetin bile KKM’lerde taraf olduğunu ibretlikle izledik. Faizsiz İslami Bankacılık Danışma Kurulu‘nun hangi gerekçeler ile ana geliri Halkın vergilerinden oluşan Hazine’nin ve Merkez Bankasının KKM hesaplarına yaptığı ödemeler için “icazet belgesi uygunluğu” verdiğini merak ediyorum, yayınlarlar ise sevinirim. Buna imza atanların dini gerekçelerini çok merak ediyorum açıkçası.
BANKALAR TL MEVDUATI ARTIRMAK İÇİN NELER YAPIYOR?
TL mevduatta ciddi yığılma olan bankalardan İŞBANK gibi bankaların bizzat CEO ağzından, “müşterilere bu yönde baskı yapmayacaklarını ve müşteri tercihlerine saygı göstereceklerini” belirtmesinden bu yönde bir çalışma için girmeyeceğini öğrenmiş olduk. Şubelerde müşterilere yönelik bu yönde bir baskı ve ikna konuşmaları da yok. Fakat diğer bankalarda durum bu kadar net değil. Başta Kamu ve Katılım Bankaları olmak üzere çoğu bankada Dövizden TL’ye dönülmesi için müşteriler üzerinde baskı yaratılmış durumda. Bu da genelde son bir yılda döviz kurlarının sabit kalması, fazla kar edilmemesi üzerinden yapıldığı gibi ağırlıklı KKM hesapları açılması yönünde müşteriler ile telefon trafiği artmış durumda. Ticari tarafta da “dövizi bozdurup KKM hesap acıkarak döviz tutarını garanti altına almalarına karşılık %11-12 oranlarında TL Kredi verilebileceği görüşmeleri artmış durumda” bunu yaparlarsa müşterilerin faiz giderini vergilerden düşeceği için vergi avantajı vs de kazanacağı dile getirilirken son aylarda olmayan bir yıl vadeli spot krediler de bu tür kredilerde sunulan seçeneklerden. Ticari müşteri bu sayede %11-12’den kredi kullanmış oluyor. KKM sayesinde Döviz Mevduat TL muhasebeleştirilerek bankaca kamufle ediliyor; müşteri ucuz ve bir yıl vadeli krediye ulaşıyor; KKM hacmi düşmediği için ( hatta arttığı için ) Hazine ve Merkez Bankası memnun oluyor. Bankanın TL mevduatı arttığı için ödeyeceği ceza komisyonu düşüyor. Oyunda mutlu son kısaca ama kağıt üzerinde bu; fiili olarak değişen bir şey yok aslında. Yapay Mevduat olur mu, oluyor işte! Üstelik KKM yapmayacaksa TL mevduata %30’lara kadar faiz teklif edilebiliyor. TL mevduat faizlerin uçacağı; Döviz Mevduata eksi faiz uygulanacağı döneme girmek için köprüden önce son çıkıştayız biline. Mevduatta kampanya ayağına %29 ile cam kuleye ilk taş atıldı devamı gelir artık! Kredilerin bir %25-30’lık kısmının, kredi vadesince, vadesizde bırakılması uygulaması Merkez Banaksının uyarısına rağmen bazı bankalar devam ediyor. Baktılar iş uyarıda kaldı “devam” dediler. Banka Hazineleri başta 10:00-16:00 dışında işlem yapılmaması, müşterilere döviz satılmaması yönünde nerede ise kıskaç altına alınmış durumda.
KREDİLERDE MERKEZ BANKASININ HEDEFİ AŞILDI
Merkez Bankası 20.08.2022 tarihli Resmi Gazete’nin 31929 sayısında yayınladığı 2022/23 nolu Tebliğ ile;“30 Aralık 2022 tarihi itibarıyla 29 Temmuz 2022 tarihine göre yüzde 10 kredi büyüme oranını aşan kredi tutarı kadar menkul kıymetin bir yıl boyunca tesis edilmesi” cümlesi bankalar için ciddi fren göreceği bekleniyordu ama bankalar, yukarıda anlattığım KKM’li nakit karşılıklı Krediler ile bu yaptırımı da aşmışlar gibi gözüküyor.
29 Temmuzda bankalardaki kredi hacmi 6 trilyon 494 milyar TL idi. Demek ki 2022 sonuna kadar 650 milyar TL kredilerde büyüme alanı vardı. 5 Aralık itibarıyla Kredi hacmi 7 trilyon 294 milyar TL ve bankalar 29 Temmuzdan sonra 800 milyar TL kredilerde büyümüş. Başka bir ifade ile bankalar yıl sonu hedefini kredilerde 150 milyar TL aşmış durumda. Piyasa kredi için iyice sıkışmışken bu yöndeki yaptırım nedeni ile bazı bankalarda Aralık sonunda kredilerde küçülme de yaşayabiliriz.
Erol TAŞDELEN – Ekonomist, Bankacılık Uzmanı www.bankavitrini.com
İlginizi Çekebilir
BANKA HABERLERİ
Erol TAŞDELEN yazdı: VATANDAŞ BORÇ BATAĞINDA ÇIRPINIYOR, BORÇ STRESİ BİRİKİYOR!
Yayınlanma:
1 ay önce|
11/02/2024Yazan:
Erol TaşdelenBDDK tarafından yayınlanan 2023 yıl sonu banka kredi verileri vatandaşın tam anlamı ile borç batağına battığını; hareket edemez hale geldiğini de ortaya çıkardı. Vatandaşın, fırında ekmek alırken bile kredi kartı kullanıldığını biliyoruz. Bazen ödemelerin 2-3 kart ile parça parça ödendiği veya kart puanı ile ödemek zorunda kalındığını; kart limitlerin doluluğundan dolayı kasada poşeti bırakıp marketten çıkan vatandaş görüntülerini hiç yadırgamıyoruz artık. Bu görüntüler normal olmadığı gibi vatandaşın ne hale geldiğinin de net fotoğrafı aslında! Vatandaşta sonu nereye gideceğini tahmin etmenin zor olduğu “borç stresi” yükleniyor biline! Sektörün kredi verileri de bunun nedenlerini açıklar nitelikte.
Kredi Kart borcu taşınabilir boyutu aştı!
2022 sonunda vatandaşın kredi kart borcu 452,5 milyar TL iken; 2023 yıl sonunda bir yılda %155 artarak 1 trilyon 155 milyar TL seviyesine ulaştı. Kredi kartlarındaki artış tutarı son bir yılda 702 milyar TL seviyesini aşarken ortaya çıkan rakamların vatandaşın özellikle kredi kart borç batağına saptandığı ve buradan çıkmasının zor olduğunu, çırpındıkça da daha fazla borç batağına battığını gösteriyor. Bu durum Vatandaşın Enflasyon etkisi ile ortaya çıkan reel gelir kaybı açığının da kredi kartlar aracılığı ile kapatılmaya çalışıldığının belgesi niteliğinde aslında. (Vatandaşın Reel Gelir kaybından dolayı başta TÜİK ve ekonomi kurmayları eseri ile övinebilir). Vatandaşın 2024 Ocak ayı sonundaki Kredi Kart borcu ise bir ayda 92 milyar TL artarak 1 trilyon 247 milyar TL seviyesine ulaşmış durumda. Kısaca, 2024’de de Bireysel Kredi türbülansı devam ediyor.
Kredi Kart kullanımının ani kısılması felaket olur
POS’lardaki anormal durumu daha önce yazmıştım. Son günlerde enflasyon ile mücadelede “emekli ve ücretli maaş artışları yanında, kredi kartlardaki harcama artışın” nedenleri arasında sayılması ve alınan/alınacak tedbirler ise vatandaşı zor durumda bırakıyor/bırakacak. Baştan söyleyeyim Kredi Kartlar ile ilgili öngörülen Tespit ve Çözüm kesinlikle yanlış; sonucu tahmin ötesi vatandaşda da piyasada da yıkıcı olur! Zira, enflasyonun asıl nedeninin “maliyet enflasyonu” olduğunu kabul etmeyen, bu yönde tedbirler almayan ekonomi kurmayları bunun yerine çözümü talebi kısacak mücadeleye çevirmesi, başta TÜİK aracılığı ile gerçekçi olmayan enflasyon rakamları ile reel maaş artış oranları düşürülürken diğer taraftan talebi kısmak için kredi kartlarına yapılan faiz oranları artışı; asgari ödeme oranının şimdilik %40’lara yükseltilmesi, taksitlerin kapatılması, limitlerin düşürülmesi gibi tedbirler vatandaşı iyice zorlamaya başladı. Bankalarca ertelenen Kredi Takip dosyaları 2024’de hızla artmaya devam ediyor. Bunun yanında bankalar özellikle biriken kredi kart borçlarını yüksek faiz ile ertelemesi; kredi kart borçlarının tüketici kredisine çevirmesi gibi yöntemler vatandaşın kredi maliyetini artırırken; borç çevirme koşullarını ağırlaşmaya da başladı . Bankaların bu yöndeki geçici çözümleri ise sadece sorunların büyüyerek ertelenmesine neden oluyor. 35,8 milyon Kredi Kart müşterisi; 111 milyon adetten fazla Kredi Kartı, 84 milyon Ön Ödemeli Kart; KMH Kredilerinin de tanımlı olduğu 194 milyon Banka Kartı olduğu düşünüldüğünde başka banka kredi kartından çekilerek borcu borç ile kapama yöntemi kısıtlamalar sonucu “ani çöküş” riski ile karşı karşıya kalınmış durumdayız biline! Kredi kartlarına yapılacak kısıtlamanın ekonomiye/esnafa vereceği hasarı merak edenler kart ile yapılan harcama tutarını, GSYH içindeki harcama payını incelemeleri yeterli olacaktır. Kredi Kartlarını takside açıp vatandaşı borç batağına sokan bankacılık sektörünün hiç suçu yok mu da faturayı sadece vatandaşa ödetmeye kalkışılıyor. Bir bedel ödenecekse bu bedel tarafların tamamına ödetilmelidir! Özellikle Kredi kartlarının sabit ve makul faiz ile vatandaşı mağdur etmeyecek şekilde yapılandırılabilmesi için acil düzenleme kendini dayatmaktadır. Aksi halde bu borçlar ile pimi çekilmiş bomba gibi vatandaşın eline kartları tutuşturup bankalar ile başbaşa bırakıp; “ne halin varsa gör” demek büyük insafsızlık olur!
Kredi kartlarından sonra, en fazla İhtiyaç kredileri arttı
2023 yılında kredi kartlarından sonra en fazla artış İhtiyaç kredilerinde olması vatandaşın borç ile döndüğünün diğer kanıtı. Her ne kadar bankalar tüketici kredi gerekçesine sistemlerine ‘eşya alımı, ev tadilatı’ gibi klasik kullanma nedenleri olarak girse de, vatandaşın asıl Tüketici kredi kullanma nedeninin kredi kart ödemesi gibi borç ödeme olduğunu sektörün içinde bulunanlar da biliyor. 2022 sonunda 674,8 milyar TL olan İhtiyaç kredileri 2023 sonunda %45 oranda 304,8 milyar TL artış ile 979,6 milyar TL’ye yükseldi. Taşıt kredileri ise 49,6 milyar TL’den %93 artış ile 95,8 milyar TL seviyesine ulaşmış durumda. 2023’de Konut kredi artış oranı ise sadece %22 oldu. 2022 sonunda 360 milyar TL olan Konut kredileri 78,4 milyar TL artış ile 2023 sonunda 438,4 milyar TL seviyesine ulaştı.
Bankalar Krediler ile Tüketimi teşvik etti
Bireysel kredilerdeki oransal dağılıma baktığımızda Toplam 2,6 trilyon TL kredinin %43’ünü ( 1,1 trilyon TL) oluşturan payın Kredi Kart borçlarından oluştuğu gözükürken; %37’lik ( 979 milyar TL) kısmı İhtiyaç Kredi borçlarından oluşuyor. Başka bir ifade ile bankaların vatandaşa verdiği kredilerin %80’lik ( 2,1 trilyon TL) kısmını Kredi Kart ve İhtiyaç Kredilerinden oluştuğu görülüyor. Gerek kısa vadeli olması gerekse faiz oranlarında oynaklık esnekliği neden ile bankaların Kredi Kartları ve Tüketici kredilerini tercih ve teşvik ettiği; Konut ve Taşıt gibi uzun vadeli kredilere aynı yaklaşımı sergilemedikleri görüldü. Kriz ve belirsizlik dönemlerinde bu tercih ise bankacılık mantığına göre gayet normal. Zira; 2005-2009 ile 2016-2017 yıllarında Konut kredilerinin Tüketici Kredilerinden fazla olması da bu tezi ispatlar niteliğinde. Bankaların verdiği İhtiyaç Kredilerin %25,7’lik oran ile İstanbul ilk sırada yer alırken; Ankara %8,9; İzmir %7,3; Bursa %4,5; Antalya %4; Kocaeli % 3,2; Adana %2,6; Mersin ve Gaziantep %2; Tekirdağ %1,9 hacimsel orana sahip iller arasında yer aldı.
Kredi takip oranları Kartlarda uçarken Konut kredi borcuna vatandaş sadık kaldı
BDDK verilerine göre 2022 sonunda 29,7 milyar TL olan Bireysel Kredi ve Kredi Kart Takip tutarı 15,1 milyar TL %51 artış ile 44,8 milyar TL seviyesini aştığı görüldü. Takipteki kredilerde 21,6 milyar TL’den %33 artarak 28,8 milyar TL seviyesine ulaşan Tüketici kredileri olurken; en fazla artış oranı 7,3 milyar TL’den 15,4 milyar TL’ye iki kattan fazla 8 milyar TL ve %110 artan Kredi Kart borç takip dosyaları oldu. Oransal ve hacimsel olarak Konut kredilerinda düşüş oldu. Konut Kredilerinde en fazla tasfiye oranı %0,3 ile Adıyaman, Kilis, Hatay, Osmaniye, Gümüşhane, Siirt, Kırıkkale, Sakarya, Antalya, Amasya illeri oldu.
Takip hacim ve atış oranlarını tahmin edilenin altında kalması sizi yanıltmasın bu rakamların içinde bankaların Varlık Şirketlerine sattığı milyonlarca liralık dava dosyaları silinmiş hali. Üstelik bankaların henüz hukuki işlem başlatmadığı; 1 yıl ödemesiz dönemler koyarak defalarca yapılandırıp yüzdürülen krediler de bu takip rakamlarının içinde yer almıyor. Mahkemeden tahsil edilerek kapanan krediler de bu rakamların içinde değil. Dolayısı ile sorunlu Bireysel krediler aslında nokta bakiye verilen rakamların çok çok üstünde aslında!
Milyonlarca vatandaş mahkeme kapısında
2023 Kasım ayı itibarıyla 1.597.090 vatandaş Yasal Takip Sürecinde Bireysel Kredilerden dolayı mahkemede dosyası açılmışken; 1.404.166 vatandaş da Kredi Kartlarından dolayı mahkemelik olmuş durumda. Bireysel ve Kredi Kartlarından toplam 2.337.292 vatandaş bankalar ile halen mahkemelik. Bitmedi; bankaların Varlık şirketlerine sattığı Takipteki dosyalardan dolayı süren dosya sayısı da 2.109.051 adet. Banka ve Varlık Şirketlerini birlikte değerlendirdiğimizde BDDK verilerien göre 3.830.149 tekil kişi Banka borçlarından dolayı davalar ile boğuşmakta. Kapanan dava dosyalarını da eklendiğimizde Bankalar ile çalışan vatandaşlardan %15’i davalık olmuş durumda.
Tasfiye Olacak Alacaklarda Doğu iller ilk sırada
BDDK 2023 Kasım ayı verilerine göre; Bankalarca gerçek kişilere kullandırılan bireysel kredi kartı, kredili mevduat hesabı, ihtiyaç kredisi, konut kredisi ve taşıt kredisinden kaynaklı tasfiye olunacak alacaklar toplamından oluşan Tasfiye Olunacak Alacaklar’da ilk sıralarda doğu illeri yer aldı. %5,6 ile Diyarbakır ilk sırada yer alırken; Mardin %4,2; Şanlıurfa %4; Batman %3,8; Adana %3,7; Şırnak % 3,2; Hakkari %2,8; Mersin %2,5; Ağrı %2,5; Kırıkkale %2,4 ile en yüksek sorunlu bireysel kredileri olan iller arasında yer aldı.
Kredi Kart borcu en fazla artan İl Şanlıurfa oldu
Kredi kart borcu % 210 artış oranı ile ne fazla Şanlıurfa oldu. Diyarbakır %208,6; Batman % 205,4; Gaziantep %201,8; Mardin %198,7; Adana %197,9; Hakkari % 196,2; Şırnak ve Van %191,3; Düzce %189,9 artış ile kredi kart borcu en fazla artan on İl arasında yer aldı. Kredi Kart borçlarının %27,8’lik kısmı İstanbul ilk sırada yer alırken; %9,3 ile Ankara; %6,6 ile İzmir; %3,9 ile Bursa; %3,7 ile Antalya; %3 ile Adana; %2,7 ile Kocaeli; %2,3 ile Konya; %2,2 ile Gaziantep ve %2,1 oran ile Mersin ne fazla Kredi Kart borcu artan iller arasında yer aldı.
2024’de Kredi Takip tam gaz devam ediyor
BDDK’nın 2024 Ocak sonu Kredi verileri de durumun ne kadar vahim olduğunu ve sorunun artarak devam ettiğinin kanıtı niteliğinde. Zira; 2023 sonunda takip oranı düşen tek kredi grubu 1 milyon TL düşüş ile Konut kredileri oldu. 2024 Ocak ayında Taşıt kredileri 7 milyon TL; Tüketici Kredileri 2,2 trilyon TL artarken en fazla artış 2,4 trilyon TL artış ile Kredi Kartlarında oldu. Tüketici Kredileri bir ayda %8 artarken; Kredi Kartlarındaki aylık Takip artış oranı %16 oldu.
2023 sonunda 44,8 trilyon TL olan Bireysel Krediler ve Kredi Kartlarındaki toplam Takip hacmi de bir ayda %11 ve 4,7 trilyon artarak 49,5 trilyon TL‘yi aşmış durumda. Bu öncü veriler ışığında Kredi takip sorununun 2024 yılında artarak devam edeceğini tahmin etmek zor değil. Alınması gereken (alınacak ise) tedbirlerin aciliyeti de bundan kaynaklanıyor zaten!
Bireysel İflas Yasası Şart
Firmalar Konkordato, İflas gibi borç yapılandırma zaman kazanma gibi yasal haklara sahipken; vatandaşın maalesef bu yönde bir yasal koruması yok. Vatandaşın borç batağına saplanmasını bizim yasalar kişinin kendi tercihi olarak görürken borçlu vatandaşa daha fazla borç içine girmesini sağlayan; haksız gecikme/temerrüt faiz; ücret ve komisyon ile vatandaşı boğan bankacılık sistemini sorgulayacak bir sistemimiz yok.
Bankacılık Kanununa; TCMB ve BDDK düzenlemeleri ile Bireysel Kredi ve Kredi Kartı veren bankalar iş takip aşamasına gelince imzalanan tüm sözleşmeleri bir tarafa atarak sanki borç kişiler arasında sözleşmeye bağlı olmayan Adi Borç ilişkisi gibi 6098 Sayılı Borçlar Kanunu uygulanıyor ki; bu konuda yetersiz olan Avukat ve Bilirkişilik uygulaması; Asliye Hukuk Mahkemeleri de bu ayrımı anlamadan %100 faiz artışı uygulayarak vatandaşı daha fazla mağdur etmektedir. Biriken borç dağına ne tedbir alının bilmiyorum ama benim önerim; Vatandaşı bankalar karşısındaki bu tarz mağduriyetlerini koruma altına almak için ABD ve bazı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi “Bireysel Konkordato”, “Bireysel İflas” gibi hukuk düzenlemeleri acil yapılmalıdır.
En azından banka kredilerinde takip aşamasında imzalanan sözleşmeler ile sınırlandırılması, müşterinin imzalamadığı diğer düzenlemelere tabi tutulmaması gerekir. Kredi sözleşmeleri her sadece bankaları koruma niteliğinden çıkarılıp; iki tarafın menfaatlarını koruyacak şekline getirilmelidir. Örneğin; TCMB ve BDDK’nın tüm uyarı ve düzenlemelerine rağmen halen çoğu banka taksitli kredilerde bilinçli olarak Temerrüt Faiz oranını yazmamakta ısrar ediyor. Bu sayede takip aşamasında temerrüt/gecikme faiz belirsizliği yaratarak Borçlar kanununa göre %100 fazlası ile takip işlemleri başlatabilmektedir. Diğer bir örnek; Takipte ilk ödemeler ana para yerine önce biriken faiz, masraf tahsilatı yapılarak; müşterinin mağduriyetinin devamlılığı sağlanmak; BDDK gibi kurumlar da yıllardır bu mağduriyetleri seyretmektedir. Kısaca, Vatandaş bankalar karşısında tek taraflı bankanın menfaatini koruyacak şekilde düzenlenen sözleşmeler karşsında çok korumasız kalmakta. Acil vatandaşın bankalar karşısındaki hukuksal koruma yollarındaki eksiklikler giderilmedilir.
Erol TAŞDELEN – Ekonomist www.bankavitrini.com
Erol Taşdelen
Hocaların hocası Prof.Dr. NİHAT FALAY hayata veda etti
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü emekli öğretim üyelerinden Prof. Dr. Nihat Falay yaşamını yitirdi.
Yayınlanma:
1 ay önce|
07/02/2024Yazan:
Erol Taşdelen1969-2008 yılları arasında İstanbul Üniversitesi öğretim görevlisi olarak hizmet veren Prof. Dr. NİHAT FALAY hocamızı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinde binlerce öğrencinin yetişmesine onlarca öğrenciye Yükseklisans ve Doktora programlarında danışmanlık yapan hoca İstanbul Üniveristesi hamurunda suyu olan değerlerinden biri idi.
Kitabını tamamlamadan gitmedi
En son 2023 Haziran’ında “yazmadan gitmeyeceğim” dediği İSTANBUL ÜNİVERSİTESİNİN YABANCI AKADEMİSYENLERİ kitabı ile İstanbul Üniversitesine emeği geçen arkadaşlarına son görevini de yaparak bu dünyadan ayrıldı.
Arkasında onlarca kitap, yüzlerce makale, sayısız konferans, sunum bir hoş-seda bırakarak ayrıldı hocamız…
Üzerimizde büyük emeği olan hocamızın Nur içinde yatmasını, sevenlerine başsağlığı ve sağlıklı uzun ömür dileriz.
Prof. Dr. NİHAT FALAY kimdir?
1941 yılında Şanlıurfa’da doğdu. İlkokulu Diyarbakır’da okuduksan sonra İstanbul’da Karagümrük Ortaokulu’nu ve 1961’de Vefa Lisesini tamamladı.
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’nde 1965’re mezun olan Falay, 1969’da aynı fakültede Maliye Enstitüsünde öğretim üyesi yardımcılığı yaptıktan sonra, 1974’te “Kamu Kesiminde Planlama-Programlama-Bütçeleme Sistemi ve Türk Program Bütçe Modeli” adlı tezi ile Doktor unvanı aldı. 1980 yılında “Türkiye’de Yerel Yönetimlerin Tarihsel Gelişimi ve Maliye Sorunları” konulu tezi ile Doçent oldu. 1988 yılında da “Doğu Batı Toplumlaırnda Mali Sistemlerin Gelişimi ve Özellikleri” adlı tezi ile Profesörlüğe yükseldi.
2008 yılında yaş sınırından dolayı Üniversiteden emekli oldu. Prof.Dr. Nihat Falay hocamızın cenazesi, Cuma (yarın 9.2.2024) ikindi namazına müteakip İstanbul’da Merkez Efendi Camiinden kaldırılacaktır.
Kitapları
- Türkiye Ekonomi Bibliyografyası, Met/Er Matbaası, 1977
- İbn-i haldun’un İktisadi Görüşleri, İ.Ü. İktisat Fakültesi, 1987
- Program Bütçe ve Sıfır-Esaslı MBütçe Sistemleri, İ.Ü. 1987
- Planlama-Programlama-Bütçeleme Sistemi ve Türk Program Bütçe Modeli, Filiz Kitapevi, İstanbuli 1998
- Maliye Tarihi, Filiz Kitapevi, İstanbul, 2000
- İstanbul Üniversitesinin Yabancı Akademisyenleri, Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu, İstanbul, 2023
Prof.Dr. Nihat Falay’ın son ropörtajlarından birinde hayat hikayesini, yaşam felsefesini de anlatmıştı.
-EK
Banka Vitrini
Erol TAŞDELEN – Editör
BANKA ANALİZLERİ
Erol TAŞDELEN yazdı: BANKACILIK SEKTÖRÜ-2023
Yayınlanma:
2 ay önce|
30/01/2024Yazan:
Erol TaşdelenBANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU – BDDK Bankacılık sektörü 2023 yıl sonu mali verileri açıkladı. 2022’de 431,6 milyar TL Net Karlılık açıklayan sektör; 2023 sonunda karlılığını %40 artırarak 603,6 milyar TL Net Karlılık açıkladı. Açıklanan karlılık bankacıları memnun etmezken; bankalar arasında da ciddi karlılık artış farkı olduğunu tahmin etmek zor değil! 2022 yılında sektörün kar artış oranı % 366 idi.
2021 Aralık aylık bazda 44,4 milyar TL Net kar yapan sektör, 2023 Aralık ayında ise %53 artış ile 68,1 milyar TL Net Karlılığı yakaladı.
Bilanço büyümeye devam etti
2022 yıl sonunu 14,3 trilyon Aktif Büyüklük ile kapatan sektör 2023 yılında %64 büyüme ile 23,5 trilyon bilanço büyüklüğüne ulaştı. 2022 sonunda 7,6 trilyon TL olan Nakdi Krediler ise %54 artış ile 11,7 trilyon TL seviyesine yükselirken; Takipteki Krediler 29 milyar TL artışla 192 milyar TL ( 6,5 milyar USD ) seviyesine ulaştı. Bununla birlikte 2023 Ekim verilerine göre yakın izlemedeki kredi miktarı önceki yıla göre yüzde 35 artarak 844 milyar TL ( 28,1 milyar USD) ulaştığı dikkate alındığında; karşılık ön izleme, yakın izlemede, takip edilip; yapılandırılan kredilerden oluşan Sorunlu Krediler 2023 sonunda 1 trilyon TL’yi geçmesi; yığılan Zombi firmalar Sektörün yumuşak karnı olarak kendini gösteriyor. 2022 yılında Beklenen Zarar Karşılıkları da 370 milyar TL’den 2023 sonunda 469 milyar TL seviyesine ulaşmış durumda.
Mevduatın üçte biri vadesizde
2022 sonunda 8,8 trilyon TL olan Mevduat toplamı da %68 artış ile 2023 sonunda 14,8 Trilyon TL seviyesine ulaştı. Bankalarda bulunan Mevduatın %33,2’sine denk gelen 4,9 trilyon TL ise vadesiz mevduattan oluşuyor. Vadesiz oluşturulmasında her ne kadar Ekim sonuna doğru TCMB uyarsa da Ticari kredilerin %25-30’luk kısmının kredi vadesince vadesizde tutma koşulu sonucu kredilerden yaratılan mevduatın etkisini BDDK murakıpları dışında hesaplamak çok zor. Zira, Enflasyon ve yükselen faiz oranları sürecinde bankalardaki vadesiz mevduatın bu seviyede olması doğal değil! Banka mevduatlarının %76’sı 1 milyon TL üzerindeki yüksek montanlı müşterilerde yoğunlaşmış durumda.
Net Karlılık %40 artış ile enflasyonu altında kaldı
Bankacılık sektörün karlılık artış oranı bilanço büyümesinin altında kaldı. 2022 yılında %366 net karlılığını artıran sektör; 2023 de aynı performansı gösteremediği gibi %40 artış ile enflasyonun altında bir karlılık gerçekleştirdi. 2022 yılında 764 milyar TL Net Faiz Gelir sağlayan sektör; 2023 yılında 718 milyar TL seviyesine kalabildi ve bir yıl önceye göre %-6 kayıp yaşayarak 718 milyar TL Net Faiz Geliri elde edebildi. Bunda KKM hesaplarında faizlerin sabitlenmesinin olmsuz yansıması olurken; bankalardaki mevduat/kredi dengesindeki bozulma ve bankacılık sektörünün hareket alanının daralmasının da etkisi büyük oldu. Zira, bankalardaki tasarruf mevduatlarının üçte biri KKM’ye dönmüş yıl sonunu kısmi düşüş ile 2,5 trilyon TL seviyesinde kapamış durumda. Bankaların elinde bulunan düşük faiz ile alınan Devlet Tahvilleri ise faizlerin yükselmesi nedeni ile karlılıkta önemli kayba neden oldu. Bankalar Net Faiz gelirlerindeki kaybı kapamak için faiz dışı gelir gruplarına odaklanarak bu alanda ciddi kar artışı sağladı. 2022 yılında 313 milyar TL Faiz Dışı Gelir elde ederken; 2023 yılında bu gelirini %132 artırarak 725 milyar TL seviyesine yükseldi. Sektör Sermaye Piyasaları İşlemlerden de 86 milyar TL Net kar sağlaken; 123 milyar TL Net Kambiyo Karlılığı sağladı.
Diğer faaliyet dışı gelirlerin artmasında; kredi koşullarında dış ticaret paketi, sigorta, masrafsızlık paketi gibi komisyon gelirleri artıracak koşulların krediye bağlanmasının da etkisi büyük oldu. Son dönemde POS bloke çözümde ek komisyon ve mevzuata aykırı vadesiz bırakma koşulu getirilmesi yoluna sapan bankaları BDDK’ın dikkate sunmak isterim. Bankacılık sektörü sermaye yeterliliği standart rasyosu ise %18,85’e çıktı.
YERLİ SERMAYELİ ÖZEL BANKALAR 2023’DE NE YAPTI?
2023 sonunda Yerli Sermayeli Özel Bankalar bilanço büyülüğünü %64 büyüterek 6,9 trilyon TL’ye yükseltti. Kredi hacmi %50 büyüme ile 3,2 trilyon TL’ye yükselirken; Mevduat %61 artış ile 4,1 trilyon TL seviyesine yükseldi. Net Faiz Gelirleri %-10 kayıt ile 242 milyar TL seviyesinde kalırken; Faiz Dışı Gelirleri %103 artış ile 266 milyar TL seviyesine yükseldi. Yerli Sermayeli Özel bankalar 2022 yılına göre karlılıklaırnı %21 artırarak 242 milyar TL Net kar açıklarken kar artış oranı sektör ortalamasının (%40) yarısı kadar olabildi.
YABANCI SERMAYELİ BANKALAR 2023’DE NE YAPTI?
2023 sonunda Yabancı Sermayeli Bankalar bilanço büyülüğünü %65 büyüterek 5,9 trilyon TL’ye yükseltti. Kredi hacmi %54 büyüme ile 2,8 trilyon TL’ye yükselirken; Mevduat %62 artış ile 3,7 trilyon TL seviyesine yükseldi. Net Faiz Gelirleri Kamu ve Yerli bankaların tersine %3 artırarak 212 milyar TL seviyesine yükseltirken; Faiz Dışı Gelirleri %133 artış ile 224 milyar TL seviyesine yükseldi. Yabancı Sermayeli bankalar 2022 yılına göre karlılıklarını %65 artırarak 211 milyar TL Net kar açıklaken kar artış oranı sektör ortalanmasının ( %40 ) çok üzerinde olması dikkat çekti.
KAMU BANKALARI 2023’DE NE YAPTI?
2023 sonunda Kamu Bankaları bilanço büyülüğünü %64 büyüterek 10,7 trilyon TL’ye yükseltti. Kredi hacmi %56 büyüme ile 5,6 trilyon TL’ye yükselirken; Mevduat %75 artış ile 7 trilyon TL seviyesine yükseldi. Net Fazi Gelirleri 264 milyar TL seviyesinde kalırken; Faiz Dışı Gelirleri %173 artış ile 235 milyar TL seviyesine yükseldi. Kamu bankaları 2022 yılına göre karlılıklarını %45 artırarak 151 milyar TL Net kar açıklarken, kar artış oranı sektör oratlanmasının ( %40 ) üzerinde gerçekleşti. Kamu Bankaları 2023’de Aktif Büyüklükte sektörün %45’ini; Kredilerin % 38’ini; Toplam Mevduatın %47’sini oluşturur hacme ulaşmış durumda.
2023 yılında TCMB ve BDDK’nın Serbest Piyasa Ekonomisine aykırı yasal düzenlemeler bankaların hareket alanını daraltırken; sektör bilançosunu % 65 büyütmesine rağmen aynı başarıyı karlılık artışına yansıtamadığı görüldü. Sektör 2024 yılına biriken ön izleme ve yakın izleme kredilerin baskısı altında girerken özellikle kredi kartlarında ve tüketici kredilerindeki takip hacminin artışı sektörü tehdit etmeye başladı. Zombi Firmalarda başlayan Konkordato süreçleri sektörde sık konuşulur hale gelirken alınan konkordato sayıları da hızla artmaya başladı. 2022 yılında 404 olarak gerçekleşen konkordato alan firma sayısı; 2023 yılında 519’e yükselirken 2024’de bu sayının artması şaşırtmayacak!
Sektörüde 2023 sonunu 191,4 milyar TL kanuni takip kredi hacmi 2024’ün ilk üç haftasında 2,8 milyar TL artarak 194,2 milyar TL’ye yükseldi. 2024’te daha Ocak ayı bitmeden Bireysel Krediler ve Kredi Kart toplam takip hacmi 3,1 milyar TL %7 artış ile 48 milyar TL’ye yaklaşmış durumda. Kredi kartlarındaki takip hacmi 2023 sonunda 15,4 milyar TL iken % 10 artış ile 17 milyar TL seviyesini aşmış durumda.
Kredi Takip oranlarındaki artış beklentisi -yeterli deneyime sahip sektör tarafından- şimdiden kabullenilmiş gözükürken; 2024’de sektör için kredi risk yönetiminin daha çok gündemde olacağını tahmin etmek kahinlik sayılmamalı. Sektör 2023’de 88 şube azaltırken şube sayısındaki azalmanın 2024’de de devam etmesi bekleniyor. Sektörün personel gideri 2023’de %118 artarken bazı bankaların Üst Yönetime yaptığı anormal ödemeler de dikkat çekti.
Erol TAŞDELEN – Ekonomist www.bankavitrini.com
KATEGORİ
- ALTIN – DÖVİZ – KRIPTO PARA (538)
- BANKA ANALİZLERİ (127)
- BANKA HABERLERİ (2.434)
- BASINDA BİZ (51)
- BORSA (249)
- CEO PERFORMANSLARI (24)
- EKONOMİ (2.519)
- GÜNCEL (1.543)
- GÜNDEM (2.670)
- RÖPORTAJLAR (36)
- SİGORTA (104)
- ŞİRKETLER (1.435)
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK (273)
- VİDEO Vitrini (19)
- YAZARLAR (638)
- Arif Öztan (7)
- Ayşe Muzaffer Sunguroğlu (4)
- Dr. Abbas Karakaya (54)
- Erden Armağan Er (44)
- Erol Taşdelen (359)
- Gizem Taşdelen (4)
- Gülbeyaz Gergün (38)
- Kemal Emirhan Mendi (1)
- Murat Şenol (25)
- Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz (60)
- Serhat Can (2)
- Tuncer Dede (11)
- Uğur Durak (33)
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
YAZARLAR
2024 Ramazan Ayında Tüketiciler Neler Yapmayı Planlıyor?
Merkez bankaları toplantıları öncesinde piyasalar ‘mayın’ tarlasında geziyor
Mehmet Şimşek gündemi değerlendirdi: Kur, Vergi, Seçim sonu beklentiler
KREDİ KART KISITLAMALARINA VATANDAŞ DA FİRMALAR DA TEPKİLİ
Fitch Ratings, 17 Türk bankasının kredi notlarını yükseltti
Kişilik Envanterlerinin İş Hayatındaki Gizli Gücü ya da Güçsüzlüğü
TCMB Bankalara: “Firmalarda büyüyün” dedi
Kredi kartından nakit avans çekim faizi yüzde 5’e yükseltildi
Kişisel Enerjinizi Yönetin: Duygusal Enerji
ABD ekonomisi ilk çeyrekte soğurken; yapışkan enflasyon keyifleri kaçırdı
SEÇİL ERZAN’ın HAKAN ATEŞ ile yazışmaları ortaya çıktı
70 yılık gıda devi iflas etti
Başsavcılıktan DENİZBANK’a kötü haber
Prof. Dr. YILMAZ : TÜRKİYE’DE KADININ UMUDU VE MUTLULUĞU
Prof. Dr. Eğilmez: Enflasyonda 22 öncesine döndük!
SERBEST BÖLGELER, GELECEĞİN YOL HARİTASINI ÇİZMEK İÇİN ANTALYA’DA TOPLANDI
Şirketler sıfır atık için neler yapabilir?
Almanya’da 1077 şirket iflasını istedi
Kira vergisi ödemeyen 1 milyon ev sahibinin olduğu tespit edildi
Yeni Bir Gerçeklik: Dijital Göçebelik
- Son dakika: Çılgın Sayısal Loto sonuçları belli oldu! 18 Mart 2024 Sayısal Loto bilet sonucu sorgulama ekranı! 18/03/2024
- Son dakika: On Numara çekilişi sonuçları belli oldu! 18 Mart 2024 On Numara bilet sonucu sorgulama ekranı! 18/03/2024
- Uber Avustralya'da taksicilere 'dev tazminat' ödeyecek 18/03/2024
- Kısa vadeli dış borç stoku ocakta azaldı 18/03/2024
- 2024 Doğum parası, emzirme ödeneği, çocuk yardımı ne kadar? Çalışan kadın rapor, iş görmezlik ödemesi hesaplama! 18/03/2024
- Resmi Gazete'de bugün (19.03.2024) 18/03/2024
- SEC'ten iki şirkete yapay zeka cezası 18/03/2024
- Erdoğan Putin ile telefonda görüştü 18/03/2024
- Garanti'den tahsili gecikmiş alacak portföyleri satışı 18/03/2024
- Dünya Bankası'ndan Mısır'a destek 18/03/2024
- Üç hisseye kredili işlem yasağı 18/03/2024
ALTIN – DÖVİZ
KRIPTO PARA PİYASASI
BORSA
Popüler
-
GÜNDEM3 yıl önce
Sedat Peker’in bahsettiği otel: Günlüğü 106 bin TL
-
GÜNCEL11 ay önce
Zara Ve Mango’ya Üretim Yapın Tekstil Devi Konkordato Talep Etti
-
BANKA HABERLERİ10 ay önce
TCMB Başkanı için ismi geçen GAYE ERKAN First Republic Bank’tan ayrılma süreci
-
BANKA HABERLERİ3 yıl önce
AKBANK çöktü : Dijital Bankacılık sorumlusu GMY CİVELEK ortada yok!
-
BANKA HABERLERİ3 yıl önce
HSBC terbiyesizliği : “Sabancı alana “AKBANK bedava”
-
BANKA ANALİZLERİ2 yıl önce
YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR
-
GÜNDEM3 ay önce
Bankacılığı bırakıp eskortluk yapmaya başladı: Haftalık kazancı dudak uçuklattı
-
BANKA HABERLERİ3 yıl önce
AKBANK : Tekaüt Sandığı Vakfı (Sandık) SGK devri için hazırlıklar tamam
-
BANKA HABERLERİ2 yıl önce
AKBANK ÖZEL FİRMAYA 22.000 LİRA MAAŞ PROMOSYONU VERDİ
-
GÜNCEL1 yıl önce
Eskişehir’de zimmetine 9 milyon lira geçiren banka müdürü tutuklandı