Connect with us

GÜNCEL

İşinize Duygusal Olarak Fazla mı Bağlısınız?

Yayınlanma:

|

Danışanım Luis işini seviyordu. Görevleri ilginçti, iş arkadaşlarını seviyordu ve iyi bir maaşı vardı. Tek sorun şuydu: Luis işine duygusal olarak o kadar bağlıydı ki bu durum kararlarını ve refahını kötü etkilemeye başladı. Bir cuma günü öğleden sonra patronu geride kalınan bir proje hakkında konuşmak için son dakika bir toplantı ayarladı. Teslim edilecek işin gecikmesinin nedenlerinin çoğu Luis’nin kontrolü dışında olsa da planı yoluna koymak tamamen kendi sorumluluğuymuş gibi hissediyordu. Luis uykusundan ve ailesiyle geçireceği zamandan feragat ederek tüm hafta sonu çalıştı ve inisiyatifi yoluna koymaya çabaladı.

Başarılı kişiler Luis’nin durumunu anlayabilir. Çünkü işine duygusal olarak bağlı olmak iki ucu keskin kılıç gibidir. Performansınızı derinden önemsemek tatmin ve anlam duygusu sağlar. Ancak, işinize duygusal olarak çok fazla bağlı olduğunuzda bu taşıması güç bir yüke dönüşebilir.

Uzaktan çalışma ve belirsiz sınırların olduğu bir çağda kişisel ve profesyonel ayrımı da zayıflıyor. Dolayısıyla, kariyerlerimizin kimliğimizin bu kadar tanımlayıcı bir boyutu olmasına şaşırmamak gerek. Kendinizi bir kurumun başarısına adamakla ilgili yanlış bir şey olmasa da işiniz duygularınızı ve eylemlerinizi kontrol etmeye başladığında sorunlar ortaya çıkar.

Peki işinize duygusal olarak fazla bağlı olup olmadığınızı nasıl anlayabilirsiniz? Geri çekilme zamanının geldiğini gösteren şu işaretlere dikkat edin:

Eleştirileri kişisel aldığınızda

Kötü bir geribildirim aldıktan sonra kızgın, güvensiz veya morali bozuk hissettiğinizi fark edebilirsiniz. Patronunuzun bir yorumu yüzünden günlerce kenara çekilirsiniz veya diğer insanların fikirlerini o kadar önemsersiniz ki tamamen etkileşime girmekten kaçınırsınız. Birisi işinizi eleştirdiğinde bu, en kötü korkularınızın, yani yeterince iyi olmadığınızın onaylanması gibi hissettirir.

Çıkarımlar yapmadan önce bir ürün olarak işinizin eleştirilmesi ve bir kişi olarak sizin eleştirilmeniz arasında ayrım yapın. Sizinle paylaşılan geribildirimi anlamak amacıyla şu egzersizi yapın: Bir sayfa kağıt alın ve dört sütun oluşturun. İlk sütuna tam olarak ne söylendiğini yazın. İkinci sütuna, geribildirimle ilgili yanlış olduğunu düşündüğünüz şeyleri ve kör noktaları yazın. Üçüncü sütunda ise faydalı olabilecek noktalar hakkındaki düşüncelerinizi yazın. Örneğin, iş akışınızı veya becerilerinizi geliştirebilecek bir içgörü var mı? Son sütunda ise sonraki adımlara geçin. Konuşmanın havasını veya bir yanlışı düzeltmek için bir toplantı daha ayarlayabilirsiniz veya bu noktada bırakıp gününüze devam edebilirsiniz.

İşiniz eve sirayet ettiğinde

İşinize duygusal olarak fazla bağlı olduğunuzda telafi edici davranışlara yönelebilirsiniz. Yani kendinizi iyi hissetmek için daha fazla çalışabilirsiniz. Değerli olduğunuzu kanıtlamak ve değer üretmek için daha fazla iş başarmaya uğraşırsınız. Bu durum, ihtiyacınız olan araları vermemenize neden olabilir. Günün sonunda “gevşemekte” zorlanabilirsiniz ve mesai dışında işiniz kişisel zamanınızı çalarak zihninizi meşgul edebilir.

Devamlı çalışma modunda kalarak adanmışlığınızı kanıtlamazsınız, aksine başarınızı baltalarsınız. Rahatlama zamanlarını bir ödül olarak değil, iyi bir performansın gerekliliği olarak görün. İşinizden zihinsel olarak uzaklaşmak için bazı alışkanlıklar edinebilirsiniz. Örneğin:

  • İşleri toparlayıp bitirmenizi belirten bir alarm kurmak
  • Tekrar işe geri dönme dürtüsüne karşı koymak için cihazlarınızı kapatmak
  • Bir sonraki gün yapacağınız işleri not etmek veya mesaiyi bitirmenizi kolaylaştıracak başka bir geçiş ritüeli uygulamak

Devamlı insanları memnun etmeye çalıştığınızda

Devamlı insanları memnun etmeye çalıştığınızda diğer insanların ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarınızın önüne koyarsınız. Luis gibi kötü durumları düzelten kahraman olma sorumluluğu duyarsınız. Ayrıca, başka insanların duygularını üzerinize alabilirsiniz, uyumlu olmak adına fikrinizi değiştirebilirsiniz veya zayıf ve beceriksiz görünmekten korkarak yardım istemekten kaçınabilirsiniz.

Uyumlu biri olduğunuz için cömert ve yardımsever olduğunuzu düşünebilirsiniz. Öte yandan, bunlar zihinsel sağlığınız ve ilişkilerinizin kalitesi pahasına ise sorun var demektir. Herkesi memnun etmek için kendinizi zorlamak sağlıklı değildir ve beraber çalıştığınız kişilerin inisiyatif ve sorumluluk almasını engeller.

Öz farkındalık değişimin ilk adımıdır. Bir projede veya ilişkide adil olan iş yükü veya sorumluluk payından fazlasını alıyor musunuz? Özellikle de fazla içerleme hissettiğiniz alanlara dikkat edin. Bu fazla çalıştığınızı, yeterince takdir edilmediğinizi ve çabalarınızın fark edilmediğini gösterir. İçerleme duygusu ihtiyaçlarınızı bastırdığınızı gösterir ve ele alınması gereken belirli durumlara işaret edebilir.

Kimliğiniz iş unvanınız haline geldiğinde

İşinizin ötesinde bir benlik algınız yoksa tehlikeli bir yerdesiniz. Kendinize verdiğiniz değer tamamen işe bağlı olduğunda işinizi kaybetme korkusu içinde yaşayabilirsiniz. Benliğin yeterince karmaşık olmaması, yani kimliğin tek bir boyuta bağlı olması daha yüksek duygusal tepkisellikle ve strese karşı daha az dayanıklılıkla ilişkilidir.

İşinizden psikolojik olarak biraz olsun uzaklaşabilmek refahınızı oldukça olumlu etkileyebilir. Bu sessizce istifa etmeniz veya daha az çaba sarf etmeniz anlamına gelmez. Daha ziyade, yaptığınız işle benliğinizi ayırmak anlamına gelir. Kendinize şunu sorun: “Bir lider veya yönetici olmamın ötesinde önemsediğim insanlar için ne anlam ifade ediyorum?” İşiniz dışında keyif aldığınız, uzmanlık ve yetkinlik hissi yaratan etkinlikler yapın. Danışanlarımdan biri ağır bir tükenmişlik döneminin ardından yaratıcı bir ifade aracı olarak çiçek düzenleme dersleri aldı. Başka bir danışanım uzay fiziğiyle uğraşmaya, bir diğeriyse yerel bir hayvan barınağında gönüllü çalışmaya başladı. Bu etkinlikler sayesinde işler iyi gitmediğinde dayanabilecekleri bir benlik algısı ve kimlik geliştirebildiler.

Unutmayın ki işiniz yaptığınız bir şeydir ve benliğinizin tamamını kapsamaz.

HBR

Okumaya devam et

GÜNCEL

TÜRKİYE’NİN KADIN GİRİŞİMCİLERİ, İSTİŞARE TOPLANTISINDA BİR ARAYA GELDİ

Kadın girişimcilerin desteklenmesi için politika ve stratejiler geliştirilmesi şart”

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye’deki kadın girişimcilik ekosisteminin temsilcileri, kadın girişimciliğinin politika ve mevzuatlarla desteklenmesi için Antalya’da bir araya geldi. KAGİDER ve UN WOMEN Türkiye iş birliğiyle düzenlenen “Kadın Girişimci Dernekleri İstişare Toplantısı“nda ortak talepler, deneyimler ve çözüm önerileri masaya yatırıldı. Toplantı sonrasında, “Türkiye’nin Kadın Girişimci Dernekleri Bildirgesi” hazırlanacak.

Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) ve UN Women Türkiye iş birliğiyle düzenlenen “Kadın Girişimci Dernekleri İstişare Toplantısı’’nda, Türkiye’deki kadın girişimci dernekleri bir araya geldi. İş dünyasından ve sivil toplum kuruluşlarından temsilciler ile KAGİDER ve UN Women Türkiye yönetici ve üyelerinin katılımıyla 18-19 Nisan tarihlerinde Antalya Akra Otel ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantı, kadın girişimcilerin karşılaştığı zorlukları ve çözüm yollarını ele almaya odaklandı. Katılımcılar, kadın girişimciliğini destekleyen politikaların ve stratejilerin nasıl geliştirilebileceği konusunda fikir alışverişinde bulundu, somut çözüm önerileri üzerinde çalıştı.

ESRA BEZİRCİOĞLU: KADIN GİRİŞİMCİLERİN GELECEĞİ İÇİN ÖNEMLİ BİR DÖNÜM NOKTASINDAYIZ

Toplantının açılış konuşmasını yapan KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu; kadın girişimciliğinin ekonomik kalkınma ve toplumsal cinsiyet eşitliği açısından önemine vurgu yaparak, “Kadın girişimcilerin potansiyelini tam anlamıyla ortaya çıkarmak için güçlü politika ve destek mekanizmalarına ihtiyaç var. Bu toplantı, girişimcilik alanında atılacak adımları belirlemek ve birlikte hareket etmek için bir fırsat sunuyor. Alacağımız kararlar, kadın girişimcilerin geleceği için önemli bir dönüm noktası olacaktır” dedi. Kadına yatırım yapmanın ne kadar önemli olduğunu hatırlatan Bezircioğlu şöyle ekledi: “Bugün Türkiye’deki kadın girişimcilerin güçlenmesi ve desteklenmesi için önemli bir adım atıyoruz. Burada aldığımız ortak kararlar ve çabaların, Türkiye’deki kadın girişimcilerin güçlenmesine ve ülkemizin ekonomik kalkınmasına önemli bir katkı sağlayacağına inanıyorum. Hep birlikte, kadınların ekonomik olarak güçlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”

DUYGU ARIĞ: EKONOMİDE SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME SAĞLAMAK İÇİN KADIN EMEĞİ ŞART

UN Women Türkiye Program Yöneticisi Duygu Arığ; “Kadınların pazara anlamlı katılımı, kadın girişimciliğinin desteklenmesi ve büyük şirketlerin tedarik zincirlerinde temsil edilmeleri, kadınların ekonomik olarak güçlenmesi yönünde atılacak kilit adımlardan birkaçıdır. Bu kilit adımlar toplumsal cinsiyete duyarlı satın alma yoluyla ilerletilebilir. Kadın girişimciliği, ekonomik büyüme ve toplumsal kalkınma için kritik öneme sahiptir. Kadın girişimciler, yenilikçi fikirleri ve işletme becerileriyle ekonomik canlılık sağlarken, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliğinin güçlenmesine de katkıda bulunur. Toplumsal cinsiyete duyarlı satın alma ise, kadın girişimcilerin desteklenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği ilkelerine dayanan ürün ve hizmetlerin tercih edilmesi olarak tanımlanabilir. Bu şekilde, kadın girişimciliği desteklenerek toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması yönünde önemli bir adım atılabilir. Ekonomik kalkınma, kadınların katılımıyla daha kapsayıcı şekilde kalite ve standartların yükseltildiği, eşitlikçi ve sürdürülebilir büyüme ile mümkün olabilir.”

“TÜRKİYE’NİN KADIN GİRİŞİMCİ DERNEKLERİ BİLDİRGESİ” HAZIRLANACAK

Toplantı boyunca, katılımcılar kadın girişimcilerin karşılaştığı engelleri, finansman ihtiyaçlarını ve eğitim gereksinimlerini tartıştılar. Pazara erişim, toplumsal cinsiyete duyarlı satın alma, özel sektör, kamu ve belediyelerde kadın tedarikçiden alım, sorunlar, çözüm önerileri ve hedefler ile finansa erişim ve teşvikler görüşülerek, kamu inisiyatifleri, karma finansman modelleri vb. konular üzerinde fikir birliğine varıldı.

Ülkemizde kadın girişimcilerin, kadın girişimciliğinin politika ve mevzuatlarla desteklenmesi için üç ana başlık üzerinde çalışılan toplatıda; karar vericilere sunulmak üzere “Türkiye’nin Kadın Girişimci Dernekleri Bildirgesi” hazırlanacak. Bu bildirinin, ilgili kurum ve kuruluşlara iletilerek kadın girişimcilerin desteklenmesi konusunda somut adımlar atılması hedefleniyor.

 

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

ABC News: İsrail İran’da bir tesisi füzelerle vurdu

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • Fenerbahçe’nin moral bozukluğu ile yatağa yatıp, jeopolitik risklerin tırmandığı endişesi ile yataktan fırladığımız bir Cuma sabahında öncelikle herkese günaydın diyerek kısa bir bülten kaleme almaya çalışalım. ABD’li bir yetkiliye dayandırdığı ABC News haberine göre -Reuters haberin teyide muhtaç olduğunu belirtmiş- gece geç saatlerde, İsrail füzeleri İran’daki bir bölgeyi vurdu; İran devlet medyası, İran’ın İsrail’e misilleme niteliğinde bir insansız hava aracı saldırısı başlatmasından birkaç gün sonra ülkenin merkezinde bir patlama olduğunu bildirdi.
  • İsrail’in İran’a ‘cevap’ verdiği endişesi ile sabah erken saatlerde Asya piyasalarında işlem gören ve jeopolitik risklere en hassas yatırım aracı olan Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı, ilk tepki olarak %4 artışla 90 dolar seviyesini aşarken, altının ons fiyatı ise 2,415 dolar seviyesine kadar ani bir tepki yükselişi kaydetti. Hâliyle, güvenli limanlara sığınma isteği artarken, madalyonun diğer tarafında olan ve riski varlık sınıfına giren hisse senetleri satış baskısı ile karşı karşıya kaldı. Asya’nın gösterge endeksi Tokyo borsası %2,6 gerilerken, Tayvan borsasında düşüş %3,5 seviyesi ile ilk sırada yer aldı.  JPY satış baskısı ile bir kez daha karşı karşıya kalırken, Bitcoin’in 62-63bin dolar seviyelerindeki tatsız seyrini bu sabah da korumaya devam ettiğini not edelim.
  • Her ne kadar teyide muhtaç bilgi akışı sabah saatlerinde artan jeopolitik tansiyonun gölgesinde piyasaları endişeye sevk etse de, ABD’de son dönemde açıklanan güçlü makroekonomik verilerin törpülediği faiz indirim beklentisi ardından piyasaların kılavuz kargası konumunda ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin de %4,6’lı seviyelere kadar yükselerek son 5-6 aylık dönemin en yükseğine gelmesi, piyasa oyuncularını ve beklentileri ‘yormaya’ başladı.
  • Dün de bültenimizde söz ettiğimiz üzere, bu kadar faiz artırımına rağmen bir türlü soğuyamayan ABD ekonomisinin gölgesine piyasalar yılın geriye kalan kısmında Eylül’de başlamak kaydı ile toplam 43 baz puan yani neredeyse 2 kere faiz indirimi fiyatlıyor. Hatırlanacağı üzere, neredeyse 3 aydan kısa bir süre önce FED bu yıl ne kadar faiz indirimi yapılacağından bahsederken, hatta yılın başında 6 kez faiz indirimi konuşulurken, gelinen noktada, FED yetkililerinin ağız değiştirerek daha şahin bir üsluba geçmesi, beklentileri de yeniden şekillendiriyor.
  • FED’in son günlerde 180 derece çark etmesi mali piyasaların canını acıtırken, işgücü piyasasından gelen zayıflama belirtilerini de göz ardı etmemek gerektiğini düşünüyoruz. Şöyle ki bu hafta Tesla, işgücünün %10’unu yani 14bin çalışanını işten çıkaracağını duyururken, Amazon, maliyetleri düşürmek amacıyla bu yıl zaten işten çıkarmalar yaptığını da not edelim. ABD’de enflasyon her ne kadar yapışkanlık arz etse de, yüksek seyreden faizlerin banka finansallarına da olumsuz etkisini bu hafta sonuçlarını açıklayan BofA finansallarında görürken, yakın geçmişte, yüksek faizler nedeniyle başarısız olan 3 ABD bankasının batışı hafızamızda hâlen daha taze bir yer tuttuyor. Bu bağlamda, FED’in 1 Mayıs tarihine sonuçlanacak olağan FOMC toplantısının önemli bir gündem maddesi teşkil edeceğinin altını kalınca çizmek gerekiyor.
  • Türk mali piyasaları ise dünkü günü oldukça sakin bir seyirle tamamladı. USDTRY kuru gün boyu 32,50 seviyesinde salınırken, BIST100 cephesinde ise adeta yaprak kıpırdamadı. Her hafta Perşembe günü açıklanan TCMB haftalık verileri ise, uygulanan politikanın işe yaramaya başladığını teyit etti. Bu bağlamda, yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatlarında (DTH) son 2 haftada 5,4 milyar dolar azalış kaydetti. Daha basit bir anlatımla, geçen ay seçim öncesi yaşanan kur atağı ile yurtiçi yerleşiklerin DTH hacmi 10,4 milyar dolar artış göstermesi ardından, beklenilen gerçekleşmeyince -seçim sonrası kur kopacak / kaçacak endişesi- alınan dövizlerin satılmaya başlandığını görüyoruz. TCMB’nin brüt döviz ve altın rezervlerinde toparlanma başlarken, swap ve kamu dövizleri hariç net pozisyonda 12 milyar dolar iyileşerek eksi 62,9 milyar dolar seviyesine geldi. Piyasa faizlerinde 3 aya kadar vadeli mevduat faizinin ikna edici seviyelere (%67,48) yükseldiğini de not edelim.
  • İzlenen politikaların taviz verilmeden korunması ve sabredilmesi durumunda, Türkiye ekonomisinde var olan normalleşmenin ivme kazanarak devam edeceğini hatta not artırımları ile taçlandırılacağını da peşinen söyleyebiliriz. Bu görüşümüze yabancı yatırımcının da prim verdiğini düşünüyoruz keza 5 Nisan ile biten haftaya ait menkul kıymet istatistikleri göre, yabancı yatırımcı 363 milyon dolar hisse senedi, 86 milyon dolar ise tahvil aldığını görüyoruz.  Son 3 haftada hisse senedi ve tahvil piyasasına gelen sıcak paranın 1 milyar doları aştığını not edelim.
  • ABC News’de yer alan haberde İsrail’in dün geç saatlerde İran’da bir tesisi vurduğu ve İran devlet medyasında çıkan haberlere göre de ülkenin merkezinde bir patlama gerçekleştiği yönünde hâlen daha teyide muhtaç haberler ardından yeni gün başlangıcında havanın limoni olduğunu bir kez daha not edelim. Asya borsalarında var olan satıcı hava, ABD borsalarının vadeli işlemlerine de %1 düşüş yönünde yansımış. Hafta sonu riski almak istemeyen yatırımcıların güvenli limanlara sığınma ihtiyacını gün içinde takip edeceğiz.

>TCMB net döviz rezervleri

Swap ve kamu dövizleri hariç net pozisyonda 12 milyar dolar iyileşme görülüyor. Net rezervler eksi 62,9 milyar dolar seviyesine geldi.
1713502778d06accb1db4a9fe083b2494546f875f9_1_1200.jpg

>DTH

Yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatlarında (DTH) son 2 haftada 5,4 milyar dolar azalış kaydetti. Seçim öncesi yaşanan kur atağı ile yurtiçi yerleşiklerin DTH hacmi 10,4 milyar dolar artış göstermesi ardından, beklenilen gerçekleşmeyince -seçim sonrası kur kopacak / kaçacak endişesi- alınan dövizler satılmaya başlanmış.

171350277971bb6429339ef06539b29115034ebd54_2_1200.jpg

>Fiili faiz oranları

TCMB verilerine göre, 3 aya kadar vadeli mevduat faiz, geçen hafta %67 seviyesini aştı. KKM dönüşlerine uygulanan çok yüksek oranlar ortalamaları yukarıya çektiğini not edelim.

1713502779014c14d0228bf13764df781393b4373b_3_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

GÖNÜLLÜ BANKACILARIN DERNEĞİ YÜREKLERİ ISITTI

Yayınlanma:

|

Ramazan ayında Bankacılardan oluşan gönüllülerin  kurduğu ve yine aynı mübarek ay içerisinde faaliyete geçtiğimiz AYNA ULUSLARARASI İNSANİ YARDIM DERNEĞİ aracılığıyla Afrika’da Uganda’da 10.000 kişilik iftar yemeği verildi. Özellikle İstanbul Beykoz genelinde temel gıda yardımlarının yanı sıra zekat/fitre dağıtımı ve bayramlık destekleriyle 350 aileye ulaşıldı, 60 evladımızın yüzü güldürüldü

Ayna Uluslararası İnsani Yardım Derneği Adına açıklama yapan Remzi ÇIRA “Ekibimizde QNB Finansbank’ta halen aktif biçimde görev alan H.İzzet Ünlü, Kadir Dursun, yine Finansbank’tan emekli olan olan T.Dede ve C.Erdin gibi isimlerle mazlumların yanında olmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Remzi ÇIRA, “bu bağlamda maddi manevi desteklerini bizden hiç esirgemeyen değerli QNB Finansbank çalışanlarına bir kez daha teşekkür ederken bankacılığın sadece masa başında çalışmaktan ibaret olmadığını, adını koyduğumuz gibi ‘vicdanımızın Aynası‘ olduğunu gösterebilmek adına derneğimize tüm bankacı arkadaşlarımızı bekliyoruz” şeklinde destek verilmesi için çağrıda da bulundu.

Bankacılardan bir iyilik Projesi: AYNA

QNB Finansbank gönüllüleri Deprem Bölgesinde “Eğitime Katkı” yaptı

QNB Finansbank gönüllülerinden Deprem Bölgesinde örnek çalışmalar

 

 

 

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKAVİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.