Connect with us

BANKA HABERLERİ

Faiz Artırımı ve Sonuçları

Yayınlanma:

|

Merkez Bankası, yüzde 17,5 olan politika faizini 7,5 puan (ya da piyasanın sevdiği ifadeyle 750 baz puan) artırarak yüzde 25’e yükseltti. Politika faizi, Merkez Bankasının bankalara borç verirken uyguladığı faiz oranına verilen addır. Bizdeki uygulamada bu borcun vadesi bir haftadır. Bu kararla Merkez Bankası, bankalara haftalık olarak vereceği borcu bundan böyle yıllık yüzde 25 faiz oranıyla vereceğini açıklamış oldu. Türkiye’de enflasyon oranı TUIK’in ölçümüne göre yüzde 47,83. ENAG grubunun ölçümüne göre yüzde 122,88. Hangisini esas alırsak alalım Merkez Bankası’nın politika faizi, bu son artışa karşın hala ciddi biçimde negatif bir faiz oranını yansıtıyor. Bankalar, Merkez Bankası’ndan yüzde 25 faizle aldıkları kaynağı müşterilerine yüzde 45 – 50 ile satarak (kredi vererek) ciddi anlamda kâr elde ediyorlar. Oysa böyle bir enflasyon oranıyla (TUIK enflasyon oranını esas alıyorum) Merkez Bankası’nın uygulayacağı politika faizinin en az yüzde 50 olması gerekirdi. Ne var ki içinde bulunulan koşullar ekonomide böyle sert bir artış yapılmasını olanaklı kılmıyor. Buna karşın Merkez Bankası, politika faizini yüzde 8,5’dan üç aşamada yüzde 25’e yükselttiği için bugün gelinen aşama rasyonel bir gidişin işareti olarak kabul ediliyor.

Bu artış, yakın geçmişte uygulanmış yanlış para politikası yaklaşımının düzeltilmesine yönelik düzenlemelerin üçüncü adımı. Faiz ile enflasyon ilişkisinin doğru kurulabilmesi ve faiz politikasının enflasyon üzerinde tam anlamıyla etkili olabilmesi için atılması gereken daha epeyce adım var. Buna karşılık bu son artırım kararı piyasalar üzerinde bir sürpriz etkisi yarattı. Ekonomi bilimine yeni klasik iktisatçıların katkısı olan rasyonel bekleyişler teorisine göre, bütün veriler ve bilgiler açıklandığı için karar alıcılar ekonomide hangi kararların alınacağını önceden tahmin ederler ve kararlarını ona göre alırlar. Mesela enflasyonun yükseldiğini gören karar alıcılar merkez bankasının politika faizini artıracağını tahmin ederler ve ona göre davranırlar. Dolayısıyla piyasada sürprizlere yer yoktur, beklenti neyse gerçekleşme de o yönde olur. Bu teori, şeffaflığı sağlamış, bilime uygun hareket eden toplumlarda geçerli olmakla birlikte bizim gibi şeffaflığı henüz gerçekleştirememiş, bilim dışı uygulamalara sıklıkla kayabilen toplumlarda yerini irrasyonel bekleyişler teorisine bırakmaktadır. Örneğin enflasyon yükselirken gelişmiş ekonomilerde merkez bankası politika faizini artırırken bizde tam tersine düşürebilmektedir. Bu tür irrasyonel kararlar yaygınlık kazandıkça karar alıcılar, ekonomi politikasını uygulayanlardan irrasyonel kararlar almasını beklemeye koşullanırlar. Bu toplumlarda sürpriz olan irrasyonel kararlar değil rasyonel kararlardır. O nedenle Merkez Bankası’nın politika faizini 7,5 puan artırması aslında enflasyon oranından hala çok uzak bir faiz oranını ifade etse bile piyasada sürpriz etkisi yarattı.

Merkez Bankası’nın bankalara kısa vadeli borç vererek sağladığı bu kaynakların toplam banka kaynakları içindeki payı yüzde 15 dolayındadır. Bununla birlikte politika faizinin değişmesi bu oranın temsil ettiğinden daha fazla bir etki yaratır. Bunun nedeni bu faiz artışıyla Merkez Bankası’nın para politikasını sıkılaştıracağı mesajı vermiş olmasıdır. Bu durumda bankalar ilerleyen aylarda likiditeye ulaşmanın daha zor ve maliyetli olacağını tahmin ederek, önceden daha çok kaynak çekebilmek için, mevduat faizlerini artırmaya başlarlar. Doğal olarak kaynak maliyetlerinde ortaya çıkan bu artışlar bankaların kredi faizlerini de artırmasına neden olur. Böylece merkez bankasının politika faizini artırması ülkede parayı daha pahalı hale getirir ve tasarruf eğilimi artmaya, talep düşmeye başlar. Talepteki düşüş enflasyondaki artış hızının önce frenlenmesine sonra da düşmesine neden olur.

Merkez bankasının politika faizini artırmasının olumlu ve olumsuz etkileri vardır. Bunları aşağıdaki tabloda gösterelim:

Bu tablo, Merkez Bankası’nın yaptığı politika faizi artışının kısa vadede yaratacağı sonuçları veriyor. Tabloyla ilgili birkaç açıklama yapmakta yarar olabilir: Kurdaki düşüş (TL’nin yabancı paralara karşı değer kazanması) ithalatı TL cinsinden ucuz, ihracatı ise pahalı hale getirdiği için ithalatı artırır, ihracatı düşürür. İthalatın artması tabloda ithalatçı açısından olumlu olarak gösterilmiş olmakla birlikte toplum açısından olumsuzdur. İhracatın düşmesiyle yerli tüketicilerin olumlu etkilenecek olmasının nedeni ihracatçıların, ihraç edemeyeceği malları iç piyasada satışa sunması ve bu şekilde iç piyasada artan arzla birlikte fiyatlarda ek düşüş yaşanmasıdır. Bu olguyu, mesela Rusya’ya ihraç edilemeyen domateslerin iç piyasada satılmasıyla domates fiyatlarının düşmesi biçiminde ara sıra yaşıyoruz.

Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 25’e yükseltmesinin ilk sonucu kur üzerinde görüldü, TL, yabancı paralara karşı değer kazandı. Piyasada, Merkez Bankası’nın faizi artırmaya devam edeceği kanısının doğmasıyla birlikte dövize olan talepte düşüş eğilimi ortaya çıkınca kur da geriledi. Diğer etkiler biraz daha zamana bağlı olarak ortaya çıkacaktır.

Bununla birlikte bu tabloda yer alan bazı sonuçların mutlaka burada gösterildiği gibi çıkması şart değildir. Örneğin bu faiz artışı eğer başta yargı bağımsızlığı (hukukun üstünlüğü) ve demokrasinin güçlendirilmesi gibi yapısal reformlarla desteklenirse ya da toplumun beklentilerinde çeşitli nedenlerle iyileşmeler ortaya çıkarsa o zaman sonuçların bazıları farklı olabilir. Örneğin yatırımlar düşmeyebilir, hatta yabancı yatırımlarla birlikte yatırımlarda artış görülebilir. Güven artışı beklenenin çok üzerinde gerçekleşebilir.

Mahfi Eğilmez

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

DenizBank’a Global Banking & Markets’ten 4 kategoride ödül

DenizBank Hazine, Finansal Kurumlar ve Yatırım Grubu Genel Müdür Yardımcısı Böcügöz, “Gelecekte de güçlü finansal yapımızla ülkemize kaynak sağlamaya ve bu kaynakları çevresel ve sosyal etkisi olumlu yatırımlara yönlendirmeye devam edeceğiz” dedi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

DenizBank, uluslararası sermaye ve finans piyasaları organizasyonlarından ‘Global Banking & Markets: CEE, CIS & Türkiye Ödülleri‘ kapsamında dört farklı kategoride ödüle layık görüldü.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, son iki yılda ülke ekonomisine 4 milyar doların üzerinde ilave kaynak sağlayan DenizBank, yatırımcı tabanını çeşitlendirmesi ve toptan fonlama ürünlerindeki başarısıyla ‘Yılın En İyi Hazine ve Fonlama Ekibi Ödülü‘nü kazandı.

Türkiye’de konvansiyonel bir ticari banka tarafından ilk kez gerçekleştirilen 285 milyon dolar tutarındaki çift dilimli İslami sendikasyon kredisi ile ‘Yılın İslami Sendikasyonu‘ kategorisinde iki farklı ödül kazanan banka, uluslararası sermaye piyasalarında yatırımcılara ulaşma kabiliyeti ile ‘Yılın Tahsisli Yurt Dışı Tahvil İhracı Ödülü‘nün de sahibi oldu.

Açıklamada görüşlerine yer verilen DenizBank Hazine, Finansal Kurumlar ve Yatırım Grubu Genel Müdür Yardımcısı Bora Böcügöz, DenizBank olarak, ülke ekonomisine kaynak sağlayarak her alanda büyüme ve gelişmeyi desteklemeyi görev edindiklerini belirtti.

Böcügöz, toptan fonlamalarının yarısının yenilenebilir enerji projeleri, tarım, KOBİ’ler, mikro işletmeler, kadın girişimciler ve doğal afetlerden etkilenen bölgelere destek sağlamayı hedefleyen sürdürülebilirlik odaklı kaynaklardan oluştuğunu kaydederek, şu değerlendirmede bulundu:

‘Düşük karbonlu ekonomiye adil geçişi destekleyen yatırımları teşvik etmek bizim için son derece önemli. Bugüne kadar Emirates NBD sahipliğinde Türkiye ekonomisine toplam 6,5 milyar dolar fonlama sağladık. Şu anda, yüzde 14,4 pazar payı ve toplam 2.1 milyar dolar kredi büyüklüğü ile Türkiye sendikasyon kredisi pazarında lideriz. Çabalarımızın Türkiye, Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde en başarılı ve yenilikçi işlemler arasında gösterilmesinden gurur duyuyoruz. Gelecekte de güçlü finansal yapımızla ülkemize kaynak sağlamaya ve bu kaynakları çevresel ve sosyal etkisi olumlu yatırımlara yönlendirmeye devam edeceğiz.’

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Kredi kartından, Noter işlemlerine…. Savunma Sanayi Fonu vergileri geliyor

Yayınlanma:

|

Yazan:

AKP grubunun TBMM Başkanlığı’na sunduğu yeni kanun teklifine göre Savunma Sanayi Destekleme Fonu için yeni kaynaklar oluşturulacak.

Vergi beyannamelerinden damga vergisi tutarının yarısı, tapu ve kadastro, noter işlemlerinden maktu tutarda, limiti 100 bin TL ve üzerinde olan kredi kartlarının sahiplerinden her bir kart başına yıllık olarak belirlenen maktu tutarda ‘katılma payı’ alınacak.

Teklifin detayları ile ilgili konuşan AKP Grup Başkanı Abdullah Güler de AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi İsrail’in bir sonraki hedefinin Türkiye olabileceğini öne sürdü:

“İsrail Lübnan’ı ve İran’ı hedefe koyan bir saldırı silsilesi sürdürüyor. Bir sonraki hedefin Türkiye olmayacağının garantisi yok. Tüm bunlar yaşanırken sınırımızdaki terör koridoru kurma çabaları bitmiş değil. Coğrafi olarak tüm bu sıcak gelişmelerin tam ortasındayken, bizim savunma sanayimizi her zamankinden daha güçlü hale getirmemiz şarttır.”

GAYRİMENKUL ALIM SATIMINDA DA PAY ALINACAK

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) modernizasyonunun sağlanması amacıyla oluşturulan Savunma Sanayii Destekleme Fonu’na para aktarmayı amaçlayan kanun teklifinin diğer maddeleri ise şöyle:

– Vergi beyannamelerinden, gümrük idarelerine verilen beyannamelerden, sosyal güvenlik kurumlarına verilen beyannamelerden alınan damga vergisi tutarı kadar, yıllık gelir vergisi beyannamelerinden ise damga vergisi tutarının yarısı kadar.

– Gayrimenkul alım satımında alıcı ve satıcıdan ayrı ayrı 750 lira, tapuda yapılan diğer işlemlerden 375 lira.

– Noterlerde yapılan sıfır araç tescillerinde 3.000 lira, ikinci araç alım satımında 1.500 lira, diğer işlemlerden 75 lira.

– Limiti 100 bin lira ve üzerinde olan kredi kartlarından yıllık 750 lira Savunma Sanayii Destekleme Fonuna katılma payı alınacak.

MOTOSİKLETLERE VERGİ

Tahsil edilirken Sanayii Destekleme Fonu’na pay ayrılan Motorlu Taşıtlar Vergisi’nde de yeni düzenleme yapılıyor. Buna göre halen vergilendirilmeyen motor silindir hacmi 100 cm³’ün altında olan motosikletlerle motor gücü 6 kW ve altında olan motosikletler de motorlu taşıtlar vergisinin kapsamına alınacak. Bunlar tarifenin en düşük tutarı ile vergilendirilecek.
Özel Tüketim vergisinde drone’lar ve ÖTV matrahı 5 bin TL üzerinde olan kol saatleri verginin kapsamına alınacak.

BİRGÜN

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

35 yıllık HİTİT SERAMİK Konkordato aldı!

35 yıllık HİTİT SERAMİK, Konkordato aldı. Karar duyurusunda firma, “pandemi sonrası Avrupa Birliği ülkeleri genelinde şirket ürünlerimize uygulanan gümrük vergisinin arttırılmasını müteakip yaşanan denge değişiklikleri, son dönem ekonomideki nakit şıkışıklıkları, TL deki değer kaybı ve akabindeki faiz düzeylerinin planlanın üzerine çıkması sebepleri ile şirketimiz, kısa vadeli ödemelerde sıkıntı yaşamaya başlamıştır” ifadelerini kullandı.

Yayınlanma:

|

UŞAK OSB’de 500 dönümlük arazide faaliyet gösteren Türkiye’nin eski ve köklü firmalarından olan HİTİT SERAMİK Konkordato talebinde bulundu. Firma 600 çalışan ile faaliyetine devam ediyordu. Firma kurucu ortak İbrahim Hızal‘ın 2017’de vefat etmesinden sonra yönetim zafiyeti göstermiş, Pandemi sürecinde içine girdiği olumsuzluklardan kurtulamayarak kötü Finans Yönetim ile birleşince Konkordato sürecine girmiş oldu. Firma açıklamasında, “… pandemi sonrası Avrupa Birliği ülkeleri genelinde şirket ürünlerimize uygulanan gümrük vergisinin arttırılmasını müteakip yaşanan denge değişiklikleri, son dönem ekonomideki nakit şıkışıklıkları, TL deki değer kaybı ve akabindeki faiz düzeylerinin planlanın üzerine çıkması sebepleri ile şirketimiz, kısa vadeli ödemelerde sıkıntı yaşamaya başlamıştır.” ifadeleri dikkat çekti.

Firma Seramik sektörünün öncü kuruluşlarından biriydi.

Firmadan yapılan açıklamada aşağıdaki ifadeler yer aldı.

10 Ekim 2024  DUYURU 2024-29

Kamuoyunun bilgisine,

Hitit Seramik Sanayi ve Ticaret A.Ş. olarak, 1991 yılından bugüne; Türkiye geneli, Avrupa, Asya, Amerika ve Afrika kıtalarındaki iş paydaşlarımıza 600 çalışanımız ile hizmet vermekteyiz.
33 yıllık geçmişimizle, vizyoner bakış açısı ile özgün tasarımlı, kalite kriterlerinden taviz verilmemiş ürünler sunan; ilkeli üretim ve ticaret yapan marka kimliği ile tanınan, ihracat gücü kuvvetli ve bu konuda bir çok ödül almış, seramik ve porselen kaplama malzemesi üreten bir
şirketiz. Türk ve dünya seramik sektörü içinde gücünü; doğru yatırımları, işbilir kadroları ve yaygın ticaret ağı ile büyütmüş olan şirketimiz her zaman hizmet ve çözüm odaklı  yaklaşımları ile paydaş ilişkilerini yürütmüştür.

Ancak pandemi sonrası Avrupa Birliği ülkeleri genelinde şirket ürünlerimize uygulanan gümrük vergisinin arttırılmasını müteakip yaşanan denge değişiklikleri, son dönem ekonomideki nakit şıkışıklıkları, TL deki değer kaybı ve akabindeki faiz düzeylerinin planlanın üzerine çıkması sebepleri ile şirketimiz, kısa vadeli ödemelerde sıkıntı yaşamaya başlamıştır.

Bu durum, alım –satım sürecimizdeki faaliyetleri etkilemeye başlamıştır.  Pazar koşullarına uyum sağlamak, mevcut ödeme yapımızda sürdürülebilir ve çözümcü değişikliklere gitmek, bazı tedbirler almak ve yasal süreçleri devreye sokmak adına Yönetim Kurulu kararı ile yeniden yapılandırma sürecini başlatmış bulunmaktayız. Bu doğrultuda 9.10.2024 tarihi itibari ile Av. Muhammet Yusuf Arı tarafından yetkili Asliye Ticaret  Mahkemesine yapılan konkordato talebimiz gereğince, mahkemece tedbir kararı alınmıştır.

Hitit Seramik A.Ş. dalgalandırdığı “Türk Markası “kimliği bayrağı ile milli bir değerdir. Yeniden  yapılandırma sürecinde temel amaç; müşterilerimizin, tedarikçilerimizin ve iş paydaşlarımızın  haklarını korumaktır. İşinin başında olan tüm ekibi ile birlikte, bu süreci sağlam ve kararlı adımlarla yürütecek olan şirketimiz, markamızı daha güçlü bir şekilde ileriye taşıyacaktır.

Saygılarımızla
Hitit Seramik A.Ş.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.