Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Mensupları Yardım ve Emekli Sandığı Vakfı, 1954 yılında Türk Medeni Kanunu Hükümlerine göre “Tesis” olarak kurulmuş, 1965 yılında yürürlüğe giren 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun geçici 20. maddesi çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu niteliği kazanmıştır. 1967 yılında Türk Medeni Kanununda yapılan değişiklikler sonucunda Tesislerin Vakıfa dönüştürülmesi ile, Sandık statüsü yeni duruma uyarlanarak, 1970 yılında bugünkü statü ve unvanıyla Vakıf olarak tescil edilmişti.
Bildiğiniz gibi Koçbank ile Yapı kredi bankası 2/10/2006 tarihinde birleşmiş. SGK kapsamında prim ödeyen Koçbank, Yapı Kredi Vakfı Sandığı kapsamına alınarak çalışanların emeklilik süreçleri sandık tarafından yürütülmesine karar verilmiştir. Bu süreçte Koçbank kapsamındaki çalışanlarına “sandık mı; SGK kapsamını mı tercih edersiniz” diye soru sorulmamıştır.
Banka geçmiş yıllardaki çalışanlarına verdiği değer önceliği SOSYAL BANKACILIK uygulamalarına son vererek Gayrimenkulleri bir bir satmaya başladı. Son gelinen noktada HUZUREVİ’nin da kapatılarak satışının gündeme gelmesi tepkilere neden oldu.
Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Mensupları Yardım ve Emekli Sandığı Vakfı, çalışanını öncelikli tuttuğu zamanlarda Kreşi, şehir dışından gelip çalışanları için Lojmanı, Sağlık Merkezleri ( halen devam etmektedir) bulunmakta idi. Kurulduğu tarihten bugüne vakfın sandığı cazip olsa da son zamanlardaki uygulamalarla artı özellikleri çalışanlar ve emekliler için kaybedilmektedir.
HUZUREVİ KAPANACAK MI?
Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Mensupları Yardım ve Emekli Sandığı Vakfı, kendisine yük olarak görme anlayışı gelişmiş olacak ki; son zamanlarda huzurevini kapatma kararı almıştır. 09/09/1989 yılında Acıbadem de açılan ve 34 senedir faaliyette bulunan ve banka emeklilerinin belirlenen koşulları taşıyanlarının kabul edildiği huzurevi 2023 Aralık sonu itibari ile kapanacak. Şu anda kalan 8 emekli olmasına ragmen, bu kapanmanın yapıtaşları 1 sene öncesinden atılmaya başlanmış ve son 1 senedir huzurevine yeni banka emeklisi kabul etmemekte. Vakıf bu konuda emeklilerine bilgilendirme de yapmamıştır.

KOÇ HOLDİNG KENDİNİ İNKAR EDİYOR!
HeForShe, (Birleşmiş Milletler Kadın Birimi öncülüğünde başlayan, başta erkekler ve oğlan çocukları olmak üzere tüm bireyleri toplumsal cinsiyet eşitliğini savunmaya çağıran küresel bir dayanışma hareket) için kampanyalar yürüten, farkındalık yaratan ve deprem bölgesinde konteynerler kurarak Sosyal Yardım ve Sosyal Sorumluluk için reklamlar yapan Koç Holding, kendi sahip olduğu bankasının emeklisini sokağa mı atmayı planlamaktadır? Bu kararıyla kendisi ile çelişmektedir!
Bir iddiaya göre İstanbul’un en nezih semtinde olan binanın satılacağından bahsedilmektedir. Bunun sebebi Bankanın sahip olduğu Göztepe’de Kreşin 1 Eylül 2022 de kapatılmasıdır. 18 Mart 2020 de pandemi nedeni ile kapanmış aynı sene Haziran ayında başka binaya taşınmıştır. Günümüzde Kreşin (binası satılıp) yerine yeni bir bina yapılmıştır.
1968-1970 sırasında inşa edilen ve her Yapı Kredi çalışanda anısı olan; Yapı Kredi Bankası Bayramoğlu Sosyal Tesisleri de 2016’larda satıldı. Banka çalışan ve emeklilerinin faydalandığı binalar bir bir satılmaya devam edilerek sıra şimdi Huzurevine geldiği düşünülmektedir…

Banka emeklileri 5 sene savaşarak Bayram ikramiyesini Yargıtay kararı ile almaya hak kazanmış iken, bu satışların emekli haklarına müdahale olduğunu düşünmektedir.
Huzurevi bilgi linki: https://www.ykbemeklileridernegi.org/sayfa-337-kadikoyacibademdeki-vakfimiza-ait-huzurevi.aspx
Bayramoğlu tesis bilgileri yapımı : https://www.gzt.com/arkitekt/bayramoglunda-brutalizm-etkisi-yapi-kredi-bankasi-sosyal-tesisleri-3723671
YAPI KREDİ EMEKLİLERİ SOSAL MEDYADAN TEPKİLER VERMEYE BAŞLADI
Diğer taraftan ömürlerinin en güzel yıllarını bankaya veren; özel hayatlarından fedakarlık yaparak uzun mesailer ile bankaya emek vererek bugünlere gelmesini sağlayan Emekliler alınan karara tepki göstererek Huzuevi’ni ziyarete gittiler ve gözlemlerini Sosyal Medyadan paylaştılar. Paylaşımlardan birinde aşağıdaki ifadeler yer aldı:
KAPATILMAK İSTENEN HUZUREVİNİ ZİYARETİ
Bugün (9.9.2023) bankamızın kuruluş yıldönümü sebebiyle huzurevinde kalan emeklilerimizi Yapı kredi bankası emeklileri örgütlü yapı proje derneği yönetim kurulu üyeleri olarak ziyaret ettik. Güzel ve nezih bir huzurevi ortamında emeklilerimiz ile yaptığımız sohbet sırasında son bir yıldır huzurevine yeni misafir kabul edilmediğini, kendilerine de 15 gün önce sebebi belirtilmeden huzurevinin kapatılacağını ve aralık 2023 sonuna kadar yer bakmaları gerektiği söylenmiştir. Ziyaret sonrası araştırmalarımız sonucu kesin bilgi olmamakla birlikte binanın karot örneği yapıldığı ve sağlam raporunun olduğu bilgisine ulaşılmıştır. Netice itibariyle bu tasfiyenin depremle ilgisi olmadığı anlaşılmıştır. Yaklaşık bir yıldır talep alınmaması hatta 10 kişinin sırada beklediği bilinmesine rağmen nasıl olurda tasfiye sebebi talep yetersizliği olarak gösterilmiştir. Eğer ki sebep maliyet ise Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.nin huzurevi masrafını karşılayamayacağı gerçekçi değildir. Bir çok sosyal sorumluluk projesinde yer alan bankamız ihtiyacı olan emeklilerimizin kullandığı huzurevinin giderlerini karşılamaktan imtina eder mi? Görünen o ki emeklilerin haberi olmaksızın yıllar içinde satılan diğer gayrimenkullerimiz (vakfa ait) gibi huzurevi de satılmak istenmektedir. Bizler bu konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz. Resmi ve gayri resmi tüm mercilerde hakkımızı aramaya devam edeceğiz.
Banka Vitrini editörü Erol TAŞDELEN ise konu ile ilgili, “YAPI KREDİ ilk bankamdı. Askerden önce 3 yıl (1991-93) çalıştığım ilk eğitimimi yatılı olarak 1,5 ay Baramoğlu Tesislerinde aldığım, bu tesiste zamanın Genel Müdürü Burhan KARAÇAM‘ın elinden başarı sertifikalarımızı aldığımız, çok güzel anıları olan bir banka idi. Bankanın çalışanlarının aidiyetlik duygularının artırıldığı; sağlıktan, dinlenme tesislerine, Huzurevi’ne kadar uzanan bir dizi uygulamalarını sonlandırmasını duymak, benim de içimi acıtmıştır. Zira bu insanlar aileleri ile birlikte ne yılbaşı kutlayabildi; ne de doğru dürüst ailesi ile akşam yemeği yiyebildi. 1990’ların başına kadar sektörde bilgisayar dahi yoktu ve her işlem manuel yapılıyordu. Kara tutmadan -ki çoğu kez tutmazdı- kimse şubeden çıkamazdı. Gözünüzde canlandırın lütfen; işiniz bitse de müdürden önce kimse şubeden çıkamazdı. Ceketsiz Müdür odasına giremezdiniz. Huzur evindeki insanlar yıllarca bu koşullarda yaşadı. Hala şube duvarlarında “Hizmette Sınır Yoktur” yazan bir bankanın ömürlerini verdiği çalışanlarına karşı göstermiş olduğu vefasızlık uygulamaları bankaya ve sahip olduğu KOÇ HOLDİNG’e yakışmamıştır. Umarım Huzurevi ile ilgili karardan vaz geçilerek tam tersine kapasitesinin artırılması yönünde kararlar duyarız. “Her şeyin para olmadığı” anlayıştan “Her şey Kar içindir” anlayışının canlı örnekleri bu tür uygulamalar sektör adına üzücü” ifadelerini kullandı.
Banka Vitrini