Connect with us

GÜNCEL

Faizde geri sayım: Rezervler güçleniyor, TL ilgisi artarken gözler TÜFE’de

Yayınlanma:

|

Türk mali piyasalarında CHP davası sonrası olumlu hava dün de korundu. TL ve TL cinsi finansal varlıkların büyük bir kısmı, Türkiye’de siyasi iklimin değiştiği 19 Mart öncesi döneme geri döndü. Borsa İstanbul haftanın ilk üç gününde %8,4 yükselirken, iki yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi de %39,3 seviyesine kadar geriledi. TCMB’nin yaklaşık iki hafta sonra düzenleyeceği olağan PPK toplantısında anlamlı bir faiz indirimine soyunacağı yönünde beklenti -bizler 350 baz puan indirimle politika faizinin %42,50 seviyesine geleceğini ve koridorun daha simetrik bir görünüm kazanacağını düşünüyoruz- hisse senetlerine de alım getirdi. Faizin gerilemesinin sanıldığının aksine bankacılık sektörü için iyi bir şey olmasının da yardımı ile, Borsa İstanbul bankacılık endeksi geride bıraktığımız haftayı da dikkate alırsak %20 yükseldi.

Türkiye’nin yabancı indinde risklerini yansıtan CDS primi 285 baz puan ile 20 Mart’tan bu yana en düşük seviyeye gerilerken, USDTRY kuru da dün 39,80 seviyesinin altına gerileyerek TL ilgisini teyit etti. Her ne kadar siyasi cepheden gelen kafa karıştırıcı minvalde haberler gündemde yer tutsa da, genel hatları ile yurt içi siyasi risklerin azalmaya meyil tutması ile TCMB’nin de net yabancı para pozisyonu ciddi anlamda iyileşti. Sayıların dili ile konuşursak, 1 Temmuz valörlü işlemlerde, net yabancı para pozisyonu 7,6 milyar dolar artarken, manşet rakam da 28,1 milyar dolar seviyesine yükselerek son dönemlerin zirvesini test etti. Hatırlanacağı üzere, 19 Mart’tan hemen önce 61 milyar doları aşan manşet rakam, 28 Nisan tarihinde, TL’den uzaklaşan yatırımcıların döviz talebi ile 7,6 milyar dolar seviyesine kadar gerilemişti. TCMB’nin döviz rezervlerini güçlendirmesini, tıpkı bir ordunun silah envanterini güçlendirmesi olarak yorumlayabiliriz. Pazartesi günü TCMB’nin olumlu hava ile birlikte döviz alımına aniden başlaması, piyasada TL fazlalığına da sebebiyet verdi. Bankalar bir hafta vadeli %46 faizle repoya yüklendikleri bir ortamda, döviz satışı sonrasında ellerinde fazla TL kalınca, TL REF geçici de olsa %46 seviyesinin altına indi!

Büyük resmi konuşmak gerekirse, her ne kadar siyasi cephede belirsizlikler hâkim olsa da, 8 Eylül tarihine kadar önümüzde yaz dönemi ve büyük bir zaman dilimi olduğunu göz ardı etmemek gerekiyor. TCMB’den yıl sonuna kadar düzenlenecek dört olağan toplantıdan beklenen 1100 baz puan faiz indirimi, enflasyonun %30 seviyesinin hemen altına inme ihtimali, TL tahvillere yönelik alım iştahını desteklerken, uzun bir süredir oldukça negatif ayrışan hisse senetlerine de alım getirdi. Türk Lirası faizin (USDTRY kuru ile karşılaştırıldığında) yatırımcısına reel getiri sunmaya yaz ayları boyunca devam edeceğini düşünüyoruz. Lâkin, dün Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı öncü verilere göre, Haziran ayında dış ticaret açığı geçen yılın aynı dönemine göre %38,8 artarak 8,2 milyar dolar oldu. Bu bozulmada yaşanan jeopolitik gelişmelerin enerji fiyatları üzerinden rol oynadığını düşünüyoruz. Reel değerlenme politikası ile dezenflasyon sürecine destek verilmek istense de, son üç ayın ortalaması 9 milyar dolar açığa işaret ederek rekabet gücünde ciddi bir aşınma yaratarak dış ticaret açığını da anlamlı düzeyde artırdığını göz ardı etmemek gerekiyor!

TL ve TL cinsi varlıklara yönelik olumlu tonumuzu yine de korumaya devam ediyoruz. Hisse senetlerinde pozisyon artırılabileceğini düşünüyoruz. Bankacılık hisseleri ve inşaat sektörü ile ilintili hisselere alıcı gözle bakılması gerektiğini düşünüyoruz. CHP davası sonrası olumlu havanın yarattığı iyimserliğe dem vurarak salı günü bültenimizin manşetini  “Ankara’dan abim geldi evde bir ‘bayram’ havası” diyerek hisse senetlerinde var olan coşkuya işaret etmek suretiyle piyasaların Ankara’yı yani TCMB’ye beklediğinin altını çizmiştik. Bugün TL faizlerin geleceğine yönelik önemli bir veriyi birazdan hep birlikte göreceğiz. TÜİK, saat 10.00’da Haziran ayı enflasyon oranları açıklanacak. Piyasaların medyan tahmini TÜFE’nin aylık bazda %1,6 artış kaydetmesi, yıllık rakamın da %35,4 seviyelerinde yatay kalması yönünde. Olumlu bir sürpriz ihtimalini de göz ardı etmiyoruz.

Dönelim yurt dışına… ABD Başkanı Trump, 9 Temmuz tarihinde tarifelerin devreye girmesinden önce Vietnam ile ticaret anlaşması yapıldığını duyurarak, Vietnam menşeli birçok ürüne uygulanacak gümrüğü %46 yerine %20 olarak belirledi. Çin menşeli ürünlerin Vietnam üzerinden geçişi ise %40 vergiye tabi tutulacak. Anlaşma kapsamında ABD, Vietnam’a sıfır gümrükle ihracat yapabilecek ve özellikle büyük motorlu araçlara öncelik tanınacak. Ancak detaylar belirsizliğini koruyor. Bu adımın Vietnam’ın Çin’e karşı denge arayışında ABD ile ilişkilerini sürdürme stratejisine de katkı sağladığını düşünüyoruz.

Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçiler, Trump’ın kapsamlı vergi indirimi ve harcama paketini 4 Temmuz’a kadar yasalaştırmak amacıyla son oylamaya yaklaşıyor. Yaklaşık 3,4 trilyon dolarlık maliyetiyle borcu büyütecek yasa tasarısı, Cumhuriyetçiler içindeki bazı muhafazakâr isimlerin itirazlarına rağmen, Trump’ın baskısıyla kritik önemdeki prosedürel oylama 220-212 ile geçti. Yasa tasarısı, Trump’ın 2017’de başlattığı vergi indirimlerini uzatıyor, göçmenlik denetimlerini sıkılaştırıyor ve yeşil enerji teşviklerini kaldırıyor. Tasarının geçmesi Trump için büyük bir iç politika zaferi anlamına gelecek.

Trump ile Elon Musk arasında kılıçların yeniden çekilmesi sonrasında, dün Tesla’nın ikinci çeyrek sonuçların farklı bir gözle takip edildi. Teslimatlarının %13,5 düşerek analist beklentilerinin altında kaldığını ve şirketin üst üste ikinci yılda da satış düşüşü yaşama ihtimalini artırdığını gördük. Yılın ikinci yarısında büyüme hedefini tutturmak için 1 milyondan fazla araç teslim etmesi gereken Tesla, Çin’de yenilenen Model Y ile toparlanma sinyalleri verse de, Trump’ın vergi reformu kapsamında elektrikli araç teşviklerinin kaldırılması riski ve Elon Musk’ın sağ eğilimli siyasi duruşu, özellikle ABD ve Avrupa’daki talebi olumsuz etkiliyor. Hisseler yılbaşından bu yana %20 düşüş kaydetti.

Trump politikaları nedeniyle doların değer kaybı özellikle EUR’ya karşı devam ederken, dün İngiltere Maliye Bakanı Reeves’in parlamento oturumunda gözyaşlarını tutamaması, kraliyet aslanı Sterlin üzerinde baskı yarattı. Başbakan Starmer, Reeves’e tam destek verirken, Reeves’in duygusal tepkisi, bir gün önce hükûmetin sosyal yardım reformlarında geri adım atmasıyla bütçede oluşan açık nedeniyle yaşanan siyasi gerilimin ardından geldi. Piyasalar, Reeves’in görevden alınabileceği endişesiyle sterlini ve tahvilleri sert şekilde sattı. Bir önceki gün dolar karşısında 1,38 seviyesine dayanarak son dört yılın zirvesini test eden GBPUSD paritesi, 1,36 seviyesinin altına gerilerken, uzun vadeli tahviller sert sayılabilecek bir satış baskısı ile karşı karşıya kaldı. Mali disiplin vurgusuyla tanınan Reeves, bütçedeki açığın alternatif vergi artışı veya harcama kesintileriyle kapatılmak zorunda kalabileceği eleştirileriyle karşı karşıya kalırken, Reeves’in görevine devam edeceği vurguladı. İngiltere Maliye Bakanı Liz Truss benzeri yaşanan dünkü gelişmeleri yakından takip edeceğiz. GBPUSD paritesinde sert geri çekilme ile GBPTRY kuru da dün 54 seviyesinin hemen altını test etti.

ABD borsaları geceyi yükselişle tamamlarken, yeni günün veri takvimi oldukça yoğun görünüyor. ABD piyasalarının yarın tatil nedeniyle kapalı konumda olmasına paralel, her ayın ilk cuması açıklanan ve ABD ekonomisinin gidişatı hakkında en önemli bilgileri sunduğuna inanılan tarım dışı istihdam verisi bugün KKTC saati ile 15.30’da açıklanacak. Öncesinde dün açıklanan özel sektör istihdamı pandemiden sonra sonra ilk kez azalma kaydetti! FED’in görev tanımında fiyat istikrarının yanı sıra tam istihdam görevi de olduğunu düşünürsek, bugün açıklanacak verinin önem arz edeceğini düşünüyoruz. Vadeli kontratlara göre, yıl sonuna kadar FED’den beklenen faiz indirimi 67 baz puan. FED’in bu ay faiz indirimi yapma ihtimali piyasa fiyatlamalarında %25 seviyesinde kalırken, zayıf bir istihdam verisi ile bu oran hızla yükselebilir!

ABD istihdam raporunun yanı sıra, gözler yukarıda da değindiğim üzere Trump’ın büyük vergi indirimi ve harcama paketinin Temsilciler Meclisinden geçip geçmeyeceğinde olacak. Çin’in hizmet sektörü aktivitesi, Haziran ayında zayıflayan talep ve ihracat siparişlerindeki düşüşle birlikte son dokuz ayın en yavaş büyümesini kaydetti. ABD ile geçici ticaret ateşkesi sürse de yüksek tarifelerin Çin’in ihracat baskısını artırdığını ve iç talep yetersizliğinin büyüme üzerinde temel bir engel olmaya devam ettiğini görüyoruz. Asya borsaları da yoğun gündem nedeniyle bu sabah karışık bir seyir izliyor. Hong Kong borsası zayıf verilerin gölgesinde %1 gerilerken, YEN’in değer kazanıma paralel Tokyo borsası Nikkei önemli bir değişim kaydedemedi. Altının ons fiyatı 3,350 dolar seviyelerinde yatay bir seyir izlerken, gümüş 36,50 dolar seviyesine toparlandı. Direnişin parası bitcoin ise yeniden 109bin dolar seviyesine yaklaştığını görüyoruz. Bitcoin cephesinde ilk nazarda 109bin dolar üzerinde haftalık kapanış, akabinde de 113bin doların aşılması ile asıl hareketin başlayacağını düşünüyoruz. Fiat para sistemine yönelik güven bunalımı ile arzı sabit fiziki enstrümanlara yönelik olumlu tonumuzu koruyoruz.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et
Yorum Yazın

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GÜNCEL

Ortak Olurken Dikkat Edilmesi Gereken 7 Kritik Nokta

Yayınlanma:

|

İş hayatında ortaklık, başarıyı hızlandırabileceği gibi bir yanlış adımda telafisi zor sonuçlar da doğurabilir. Aşağıdaki 7 madde, iş ortağı seçerken nelere dikkat edilmesi gerektiğini sade ve etkili biçimde özetliyor:

✅ 1) Gelir Dengesi: “Biri parayı koyar, diğeri çalışır” modeli risklidir

Başlangıçta kabul edilebilir görünen bu düzen, zamanla sorun yaratır. Parasal katkısı olmayan ortak, zaman içinde diğer ortak üzerinde baskı unsuru haline gelir. Bu nedenle eşit ya da denk katkılar, sürdürülebilir bir ortaklık için şarttır.

❌ 2) Aile ve Akraba ile Ortaklık Zorlar

Eş, dost, akraba ile kurulan ortaklıklarda duygusal bağlar, profesyonel kararların önüne geçer. İşte yaşanan bir sorun, aileye sıçrar. Bu tür ortaklıklar en çok sorun yaşanan ilişki biçimlerindendir.

🔁 3) Farklı Yönleriyle Tamamlayıcı Ortaklar Seçin

Bir ortağın zayıf yönlerini diğerinin kapatması gerekir. İki ortağın da aynı meziyetlere sahip olması verimsizlik yaratır. Biri analitikse diğeri yaratıcı, biri hızlıysa diğeri temkinli olmalı. Farklılıklar, işin dengesini sağlar.

📝 4) Her Şey Yazılı Olsun

Söz uçar, yazı kalır. Detaylar yazıya dökülmediğinde yanlış anlamalar ve sınır ihlalleri başlar. Tüm görev tanımları, yetki alanları ve gelir paylaşımı mutlaka yazılı olarak kayıt altına alınmalıdır.

🧩 5) İş Bölümü Şart

Herkes her işe karışırsa sistem tıkanır. Ortaklar, yetkin oldukları alanda görev almalı ve gerektiğinde geri çekilmeyi bilmelidir. Bu sayede liderlik çatışmalarının önüne geçilir.

🚫 6) Üçüncü Kişilere Kapalı Sistem Kurun

Ortaklığa dışarıdan gelen yorumlar (özellikle eş, dost, aile) yapının kimyasını bozar. Ortaklık içindeki kararlara dış etki kabul edilmemeli; bu konu daha en baştan netleştirilmelidir.

🔍 7) Referans Kontrolü Yapın

Ortağınızı, eşinizden fazla göreceksiniz! Bu yüzden geçmişine, iş yapış tarzına, etik anlayışına dair bilgi toplayın. Önceki ortaklıklarını inceleyin, güvenilir kaynaklara danışın.

Ortaklık, sadece iş değil, hayat kalitenizi de etkiler

Yanlış ortak, işi batırır. Doğru ortak, sizi zirveye taşır. Bu yüzden adım atmadan önce düşünün, analiz edin, konuşun, yazıya dökün. Ortaklığınızı iş gibi değil, stratejik bir evlilik gibi yönetin.

Mustafa AKPINAR

Okumaya devam et

GÜNCEL

Coldplay Konserinde “Kiss Cam” Skandalı: CEO fena yakalandı

Yayınlanma:

|

Yazan:

Coldplay’ın Boston Gillette Stadyumu’ndaki konserinde, eğlenceli bir gelenek olan “kiss cam” (öpücük kamerası) beklenmedik bir skandala sahne oldu. Kameralar, sahnede binlerce seyircinin arasından geçerken, dev ekranda şaşırtıcı bir çift belirdi:

  • Andy Byron – 1 milyar dolarlık yazılım şirketi Astronomer’ın CEO’su

  • Kristin Cabot – Aynı şirketin İnsan Kaynakları Müdürü

Kameraya yakalanan bu iki üst düzey yöneticinin sahnede öpüşmekten kaçınması ve sonrasında yaşadıkları panik, sosyal medyada hızla yayıldı ve olay çığ gibi büyüdü.

Olayın Detayları:

  • Andy Byron, LinkedIn profiline göre evli ve iki çocuk babası. Eşi Megan Kerrigan ile New York’ta yaşıyor.

  • Kristin Cabot’nun medeni hali hakkında kamuya açık bir bilgi yok.

Konserde yaşanan bu an, izleyiciler tarafından telefonlara kaydedilip sosyal medyada yayıldı. Görüntüler kısa sürede viral oldu ve özellikle iş dünyasında etik tartışmaları alevlendirdi.

Bu Skandal Neyi Gösteriyor?

  1. Kurumsal Etik Sorunu:
    Aynı şirkette CEO ile İK Müdürü arasındaki potansiyel ilişki, güç dengesizliği ve profesyonellik açısından büyük bir etik sorun teşkil ediyor.

  2. Liderlik Güvenilirliği:
    Evli bir CEO’nun kamuoyunda bu şekilde görüntülenmesi, şirketin kamu itibarı ve çalışan güveni açısından yıpratıcı olabilir.

  3. Sosyal Medya ve Mahremiyet:
    Her anın kameraya alınabildiği bir çağda, kamuya açık davranışların sonuçları tahmin edilenden büyük olabilir.

  4. Kültürel Kodlar ve “Kiss Cam” Tartışması:
    Eğlenceli bir gelenek olan “kiss cam”in, insanların rızası olmadan özel anları kamusal hale getirmesi de eleştirilen yönlerden biri haline geldi.

Şirketten Henüz Resmî Bir Açıklama Gelmedi

Astronomer şirketi, konuyla ilgili henüz bir açıklamada bulunmadı. Ancak yaşananların şirketin kurumsal iç denetim süreçleri ve İK politikaları açısından ciddi sonuçlara yol açabileceği öngörülüyor.

Sadece Magazin Değil, Bir Yönetim Krizi

Bu olay, özel hayatın kamuya taşındığında nasıl bir krize dönüşebileceğini ve liderlerin davranışlarının şirket kültürüne etkisini net bir şekilde ortaya koyuyor. Andy Byron ve Kristin Cabot’nun nasıl bir yol izleyeceği, hem şirketin geleceği hem de kamuoyu tepkisi açısından merakla bekleniyor.

Okumaya devam et

GÜNCEL

Batarya Depolamalı GES’te Son Durum: Maliyet Durağan, Engeller Artıyor

Yayınlanma:

|

Yazan:

Solar3GW tarafından her 6 ayda bir yayınlanan Batarya Depolamalı Güneş Enerji Santrali (DGES) analizinin güncel sonuçları açıklandı. Son veriler, teknolojik gelişmelerin sağladığı sınırlı iyileşmelere rağmen, sektörün yapısal ve mevzuatsal sorunlar nedeniyle yatırımcı açısından hala birçok engelle karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor.

⚙️ Teknik ve Finansal Göstergeler: Kazanım Sınırlı, Risk Sürüyor

Yeni analizde 10 MWe kapasiteli ve 1 saatlik batarya depolamalı bir GES projesi baz alınmıştır. Sistemin bazı önemli göstergeleri şöyle:

  • Kurulu Güç: 10 MWe

  • Batarya Kapasitesi: 10,75 MWh

  • Yıllık Üretim: 22,9 GWh

  • Yıllık Gelir: 1,1 milyon USD

  • Yatırım Tutarı: 7,7 milyon USD

  • Geri Dönüş Süresi (ROI): 6,9 yıl

  • İç Karlılık Oranı (IRR): %13,9

  • Elektrik Satış Fiyatı: 60 USD/MWh

Bu rakamlar, bir önceki 6 aylık döneme kıyasla iç karlılıkta ve geri dönüş süresinde ciddi bir değişiklik olmadığını göstermektedir.

🔋 Batarya Maliyetlerinde Düşüş Sınırlı Kaldı

Batarya maliyetleri önceki rapora göre küçük bir oranda gerilemiş olsa da, GES tarafındaki yatırım maliyetlerinde anlamlı bir düşüş sağlanamamıştır. Özellikle panel ithalatına yönelik kısıtlamaların etkisiyle, yerli üretim panellerde fiyat geri çekilmesi yaşanmamış, bu da kurulum maliyetlerinin sabit kalmasına neden olmuştur.

🧾 Elektrik Fiyatlarında Devlet Müdahalesi Devam Ediyor

Devletin elektrik fiyatlarına yönelik müdahaleci yaklaşımını sürdürmesi, piyasa bazlı fiyatlandırma yapısını sınırlamakta ve yatırımcının gelir beklentilerini baskılamaktadır. Bu durum, IRR ve ROI göstergelerinin sabit kalmasının başlıca nedenlerinden biri olarak öne çıkmaktadır.

🏗️ Lisans ve İzin Süreçleri: Daha Pahalı, Daha Zor

Sektör için en dikkat çekici gelişme, lisanslama bedellerindeki artış olmuştur. Yıl başında 250 bin USD seviyelerinde olan lisanslama maliyeti bugün 350 bin USD’ye ulaşmıştır. Bu sadece maliyetleri artırmakla kalmamış, izin süreçlerini de ciddi şekilde yavaşlatmıştır.

Solar3GW, 29 Ocak 2025 tarihli analizinde belirttiği bu sorunların halen geçerli olduğunu ve çözüm konusunda ilerleme kaydedilmediğini vurgulamaktadır.

⚖️ Torba Yasa Tasarısı ve Zeytinlikler Endişesi

Torba yasa tasarısı kapsamında GES ve RES izin süreçlerinin hızlandırılması hedeflense de, bu düzenlemelerin zeytinlik alanlarıyla ilgili maden kanunu değişiklikleriyle bir arada getirilmesi, kamuoyunda tepkiye yol açmıştır. Yerel halkın direnci ve belirsizlikler, projelerin sosyal lisans alma sürecini de zorlaştırmaktadır.

Solar3GW’nin önerisi nettir:

“RES ve GES izin süreçlerini kolaylaştıran düzenlemeler, maden kanunundaki tartışmalı değişikliklerden ayrılmalı ve ayrı yasalaşmalıdır.”

📌 Değerlendirme

Türkiye’nin enerji dönüşümünde önemli rol oynaması beklenen batarya depolamalı GES yatırımları, teknik olarak olgunlaşmasına rağmen, ekonomik ve hukuki açıdan halen belirsizlik taşımaktadır. Maliyetlerin düşmediği, elektrik fiyatlarının baskılandığı ve izin süreçlerinin karmaşıklaştığı bu ortamda, yatırımcıların temkinli davranması anlaşılabilir bir durumdur.

Mevzuat tarafında netlik sağlanmadıkça ve yatırım ortamı iyileştirilmedikçe, Türkiye’nin DGES potansiyelinden tam anlamıyla yararlanması mümkün görünmemektedir.


Kaynak: Solar3GW Temmuz 2025 DGES Analizi

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.