ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
Gündem Analiz : Yeniden vizyona girecek mi? Ecstasy of Gold!

Yayınlanma:
4 yıl önce|
Yazan:
BankaVitrini
- Günlerdir Merkez Bankasında yaşanan kan değişimi ve bunun piyasa dinamikleri üzerinde yarattığı tahribatı konuşuyoruz. Geriye pek çok cevapsız soru kaldığının, biraz sıkıcı olduğumuzun da farkındayım. Günaydın.
- Dün Türk mali piyasaları bir nebze de olsun sakin bir günü geride bıraktı. Takdir edersiniz ki, hafta ortası sessizliğini bozan TCMB’nin yeni Başkanı Kavcıoğlu, reel faizden (enflasyondan fazla faiz) söz ederek enflasyonda kayda değer bir iyileşme olana kadar mevcut sıkı para politikası duruşunu koruyacağını açıklaması, ateşi bir nebze de olsun durdurdu.
- USDTRY kuru, dün sabah saatlerinde 8,35 seviyelerini test etmesi ardından günün ikinci yarısında 8,25 seviyesine kadar geri çekildi. Belki de, ay sonu, hatta dönem sonu olmasının da bu süreçte etkisi vardı. Ama en azından kurdaki yükseliş dün durmuş oldu.
- Anadolu haber ajansına göre, Anayasa Mahkemesi, HDP’nin kapatılması istemiyle açılan davayı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iade etti. Bu haber, dün USDTRY kurunun geri çekilmesinde bir miktar da olsa etki yaratmış olabilir. Lakin, iade etme kararı ardında, eksiklik tespit edildiği ve bu kararın dava açılmama anlamında yorumlanmaması gerektiğini düşünüyoruz.
- Takdir edersiniz ki, piyasalar açısından en büyük testi, TCMB, 15 Nisan, belki de 6 Mayıs tarihinde düzenlenecek olağan PPK toplantısında verecektir. Gerek Kavcıoğlu’nun dündü ‘şahin’ açıklamaları gerekse de kaleme alınacak politika metni bu süreçte yol haritası olacaktır.
- Teknik bir bakış açısı ile, USDTRY kurunda 8,18 seviyesinin altında yaşanacak günlük bir kapanış, yukarı yönlü hareketin devamını bir nebze de olsun sorgulatacaktır. Lakin, TL’nin son yaşanan olaylardan sonra kulvar değiştirdiğini, tutunacak bir çapa eksikliğinde, ihtiyacımız olan yabancı yatırımcıyı çekmede elimizin zayıfladığını da not etmek gerekiyor.
- Borsa İstanbul Bankacılık (XBANK) endeksinde kan kaybı dün de devam etti. Endeks Mart ayını %22 değer kaybı ile tamamladı. XBANK’ın yavaş yavaş aşırı satım bölgesine geldiğini de not etmek gerekiyor! Alım için kenarda hazır bekliyoruz (bakınız grafik).
- Türkiye’de dün yeni vaka sayısı 39bini aşarak rekor kırarken, Hindistan’dan sonra en fazla günlük vaka ile ikinci sıraya yerleşti. Test yapılan her 100 kişiden 15 kişinin hasta olması düşündürücü! Türkiye’nin vaka haritası kıpkırmızı olurken, pandemide Avrupa’dan da olumsuz sinyaller geldiğini görüyoruz. Fransa 4 hafta boyunca tam kapanma kararı aldı!
- Dün ABD’de açıklanan makroekonomik verilerin kimi güçlü kimi zayıf gelmesi sonrası, doların değer kazancı bir nebze de olsun duraksadı. Dolar endeksi ve ABD 10 yıllık tahvil faizleri hafif de olsa geri çekilirken, EUR/USD paritesi 1,1750 seviyesini altında işlem görmeye devam etti. EUR/USD 1,1750 seviyesinde EUR kısa, dolar uzun pozisyondayız. 1,1620 kar al; 1,1790 zarar kes seviyemiz.
- Risk iştahının göstergesi olan ABD’nin Nasdaq borsası dün geceyi %1,5 yükselişle tamamladı. Biden’in artık trilyonları saymakta zorlandığımız yeni teşvik paketleri haliyle büyümeyi desteklediği için hisse senedi piyasalarını da olumlu etkiliyor. Lakin, büyüme enflasyon demek ve piyasalar FED’den önce doların piyasa faizini (10 yıllık tahvil getirisi) %1,75 seviyesine taşıdı bile. Enflasyon kaygılarının ivmelenmesi ve hisse senedi temettü getirilerinin düşmeye devam emesi durumunda, faizlerini daha da yukarı giderek küresel risk iştahını ‘baltalama’ ihtimali göz ardı edilmemelidir.
- Müsadenizle, bu noktada, kıymetli madenler için bir paragraf daha açmak isterim. FED’in bilanço büyüklüğü neredeyse son 1 senede %100 arttı. Likiditenin kulaklardan fışkırdığı, FED’in faiz yükseltmeyeceğini söylediği, enflasyon beklentilerinde yaşanan artış ve aşılanmaya rağmen rekor kıran vaka sayıları ve yeniden artan izolasyonlar daha güzel bir kıymetli maden zemini (ortamı) hazırlayabilir mi? Pek çok varlık adeta balon gibi şişerken altının son 1 yılın (salgın öncesi düzeye) dönmesini açıklamakta zorluk çekiyorum! (bakınız grafik)
- Yılın ikinci çeyreğine piyasaların iyimser bir görünüm ile başlıyor. Asya borsalarıda %1’i aşkın yükselişlere, ABD borsalarının vadeli işlemleri de daha küçük ölçüde eşlik ediyor. Mali piyasaların gündeminde bugün tüm dünyada açıklanacak imalat sanayi PMI verileri, içeride ise her hafta Perşembe günü olduğu üzere TCMB’nin haftalık bülteni ve İTO enflasyon verisi takip edilecek.
- Reuters’in, Chainanalysis’e dayandırarak vermiş olduğu haberde, Ağbal’ın görevden alındığı hafta sonunda, kripto para işlem hacminde ani bir yükseliş yaşanmış. Bir zamanlar altın, gayrimenkul ve dolara yatırım yapan Türk insanı, zincire kripto paraları da eklemiş. Nereden bakarsak bakalım, son bir yılda Bitcoin Türk Lirası karşısında 10 kat değer kazandı! Bitcoin bu sabah 60 bin doların kıyısında işlem görmeye devam ediyor.
- Archegos Capital’in dramatik erimesinin sonuçlarını yavaş yavaş su yüzüne çıkmaya başladı. Nomura ve Credit Suisse hisseleri kolektif olarak 9 milyar dolar gerilediğini de not ederek bültenimizi bitirelim.
- Ona bugün şaka yapacağınıza, onu sevdiğinizi söyleyin. Hadi yap bir değişiklik!
Ø XAU vs FED Bilanço Büyüklüğü
Yukarıda da detaylı değindiğim üzere, mevcut gelişmeleri, altın için oldukça iyi bir ‘zemin’ olarak ele alıyorum. Temel manada, tek endişemiz, tahvil faizlerinin daha doğrusu reel getirinin (enflasyon sonrası) kopup çok yukarılara gitmesi. Şu anda o noktada değiliz. Altında yeni bir pozisyonumuz yok ama ilk fırsatta yeniden uzun pozisyon almak için hazır bekliyoruz. FED’in bilançosu büyümeye devam ederken, altının bu sürece çok da kayıtsız kalamayacağını düşünüyoruz.

Ø XBANK
Borsa İstanbul Bankacılık Endeksi Mart ayını %22 değer kaybı ile tamamlayarak yeniden aşırı satım bölgesinin kıyısına kadar geldi. Alım için kenarda hazır bekliyoruz.

İKTİSATBANK – Emre Değirmencioğlu
İlginizi Çekebilir
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
BÜLTEN: TCMB: Yıkılmadım, ayaktayım… Dertlerimle baş başayım!

Yayınlanma:
5 saat önce|
21/03/2025Yazan:
BankaVitrini
Son kırk sekiz saatin nasıl geçtiğini açıkçası biz bile anlayamadık. Türk mali piyasalarında var olan panik havası kademeli olarak azalsa da hâlâ korunduğunu gözlemliyoruz. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Vatan Yerleşkesi’ne getirilen aralarında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da bulunduğu seksen yedi kişinin ifade işlemlerine başlanırken, dedikodu mekanizmasının da ivme kazandığını görüyoruz. İmamoğlu’na hapis cezası geleceği, İBB’ye kayyum atanacağı gibi başlıklar gün boyu tartışılırken, günün ikinci yarısına ise TCMB’nin damga vurduğunu söylememiz gerekiyor.
Dün sabah saatlerinde sahneye çıkan TCMB, döviz piyasasının sağlıklı çalışması, döviz kurlarında gözlenebilecek oynaklıkların engellenmesi ve döviz likiditesinin dengelenmesi amacıyla Türk Lirası uzlaşmalı vadeli döviz satım işlemlerine başlandığını açıkladı. Dün de bültenimizde belirttiğimiz üzere, kârsızlık sorunu yaşayan şirketlerin TL faiz getirisinden faydalanmak adına altmış milyar dolar ilave döviz pozisyonu açarak carry trade işlemlerine soyunması ardından bu cenahtan gelen açık pozisyon kapama kapsamında döviz talebini karşılamak amacıyla TCMB’nin bu yola baş vurduğunu düşünüyoruz. Bu bağlamda vadede TL uzlaşılı döviz satım ihalesinde dün 226 milyon dolar işlem yapıldı. TCMB bu yöntemle döviz rezervlerini de belli bir ölçüde korumaya çalıştığını söylememiz gerekiyor.
TCMB’nin kamu bankaları aracılığı ile yaklaşık on milyar dolar sattığı yönünde kulislerden gelen bilginin ertesi gününde, USDTRY kuru neredeyse 37,95 seviyelerinde gün boyu çakılı defans oynadı. Günün ikinci yarısında sahneye yeniden çıkan TCMB, olağan dışı ya da ara Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı yapıp gecelik borç verme faizini %44 seviyesinden %46’ya yükseltti. Politika faizi yani bir hafta vadeli repo ihale faizi %42,50 seviyesinde; koridorun alt kısmı ise %41,00 seviyesinde sabit tutuldu. Kararı anlamlı kılacak ikinci adım ise gecikmeden geldi. TCMB bir hafta vadeli repo ihalelerine bir süreliğine ara verilmesine karar verildi. Bu bağlamda TCMB fonlamayı %44 olan politika faizinden değil, koridorun üst kısmından yapacak. Bu da ağırlıklı ortalama fonlama faizinin %46 seviyesine gelmesi neden olacak. Türkçe meâli? Üstü örtülü de olsa faiz artırımına gidildi.
Hatırlarsanız, Türkiye pozitif havanın yurt dışında egemen olmasının yanı sıra, TCMB’nin de faiz indirim döngüsünde olmasının TL ve TL cinsi varlıklarda büyük bir potansiyel sağladığını geçen hafta bültenimizde kaleme almıştık. Yaşananlar karşısında TCMB dün saçını başını yolduğu ancak tıpkı bir ordunun askerî gücü misali TCMB’nin de envanterinin güçlü olduğunu kaleme alarak yaşananlara kayıtsız kalmayacağını da belirtmiştik. Mürekkep daha kurumadan dün gün içinde peşi sıra gelen hamleler, TCMB’nin ya da ekonomi yönetimin devrede olduğu algısını güçlendirmek suretiyle yatırımcı nezdinde yaşanan hak, hukuk gibi temel kavramlar üzerinden aşınmayı da bir nebze de olsun törpüleyeceğini düşünüyoruz.
Dün çok net bir şekilde dile getirdiğimiz üzere, neredeyse son iki yılda toplumun her kesimince gösterilen özveri ve enflasyonla mücadele kapsamında yaşananlar sonrasında TCMB’nin uyguladığı programa karşı kararlı duruşunu önemli bir adım olarak yorumluyoruz. Bugünden itibaren en azından önümüzdeki birkaç toplantı için faiz indirim senaryosunun rafa kalktığının altını çizmemiz gerekiyor. TCMB kararları sonrası USDTRY kuru 37,55 seviyesine ilk nazarda gerilese de, gün sonunda defans hattının geçtiği 37,90 seviyesine geri döndü. Hisse senetlerinde erime özellikle de bankacılık cephesinde dün de ön plana çıktı. Nasıl ki faiz indirim beklentisinin bankacılık sektörüne yarayacağını bekliyorsak, faiz artırımının da yaramayacağını itiraf etmemiz gerekiyor. Bu kapsamda, bankacılık endeksi yabancı çıkışlarının gölgesinde bir önceki gün %10 dün ise %8 geriledi! Yabancı indinde Türkiye’nin risklerini gösteren beş yıl vadeli CDS risk primi, yaşanan gelişmeler öncesinde 255 baz puan seviyelerinde işlem görmesi ardından bu sabah 300 baz puan seviyesini aştı! TCMB’nin faiz indirimlerine ara verdiği gibi üstü kapalı da olsa faiz artırımına soyunması ardından iki yıl vadeli gösterge tahvilin basit faizi son iki günde beş puan artarak %40 seviyesinin hemen üzerine yükseldi.
TL’de reel değerlenme senaryosunun da ortadan kalkması sonrası, artan riske paralel getirinin de artıyor olması, döviz piyasasına bir süre de olsa destek sağlayacağını düşünüyoruz. TCMB’nin döviz piyasasına kamu bankaları aracılığı ile sattığı milyarlarca dolara rağmen hâlen daha artı elli milyar dolar net yabancı para pozisyonu olduğunu unutmamak gerekiyor. Bu minvalde yatırımcılardan gelen döviz alalım mı sorunu anlayışla karşılamakla birlikte, TCMB’nin TL’de hızlı bir değer kaybına müsade etmeyeceğini ve kararlılıkla uyguladığı dezenflasyon programına sadık kalarak kurdaki yükseliş eğilimini frenleyeceğini düşünüyoruz. İllaki döviz isteyen yatırımcıları varsa da son dönemlerde popularitesi artan döviz cinsi yatırım fonlarının tercih edilebileceğini düşünüyoruz.
Bugün USDTRY kurunun kapanışına dikkat edeceğiz. Hafta sonu fonlama maliyeti de dikkate alınırsa, sabah erken saatlerde ilk işlemlerin 37,90 seviyelerinden eşleştiğini söyleyelim. Özellikle hafta sonu riski almak istemeyen yatırımcıların nasıl bir davranış içinde olacakları önem arz edecektir. TCMB’nin kararlı adımlarına rağmen tansiyonun bir müddet daha belli ölçüde devam ederek akabinde ise azalacağı ana senrayosu üzerinde duruyoruz. Her ne kadar yatırımcıların yaşanan gelişmelere tepki vererek ve panik içinde önlerini görmeyerek sat düğmesine basmaları anlayışla karşılasak da, ekonominin durumu ile yaşananların örtüşmediğini de itiraf etmemiz gerekiyor! TCMB’nin döviz kurunun yükselişini elinde var olan güçlü rezervler ve diğer enstrümanlarla frenleyeceğini, hisse senedi ve tahvil cephesinde ise değer kaybının ivme kaybetmekle birlikte bir müddet daha devam etmesine imkân tanıyoruz.
Unutmadan, her hafta perşembe günü açıklanan TCMB verilerine göre, dün itibariyle TCMB’nin YP pozisyonunda yaklaşık 444 milyon dolar artış olduğunu gördük. Bu da yapılan döviz satış işlemlerinin valörlü olduğu anlamına geliyor. Gerçek tabloyu bugün açıklancak veriler ile tahlil edeceğiz. Oxford Üniversitesi Refah Araştırma Merkezi’nin her yıl yayınladığı Dünya Mutluluk Raporu 2025’te İskandinav ülkeleri yine zirvede yer alırken, 140 ülkenin yer aldığı listede Türkiye 94’üncü sırada yer aldı.
Dönelim biraz da yurt dışına. İngiltere Merkez Bankası (BoE), ekonomik belirsizlikler nedeniyle faiz oranını %4,5 seviyesinde sabit tutarken, yakın vadede hızlı faiz indirimleri beklememeleri konusunda yatırımcıları uyardı. BoE Başkanı Bailey, küresel ticaret gerilimleri ve iç ekonomide artan enflasyon riskleri nedeniyle temkinli hareket edilmesi gerektiğini vurguladı. BoE’nin dikkatli iletişimine rağmen temkinli duruşu yatırımcıları bir nebze de olsun tedirgin etti. Hadfta ortası 1,30 seviyesinin üzerinde işlem gören ve beş ayın zirvesini test eden GBPUSD paritesi, bu sabah gün 1,2930 seviyelerine geri çekildi. Avrupa borsalarının da günü kırmızıda kapattığı günde, EURUSD paritesi, dün de dile getirdiğimiz üzere yorgunluk emareleri göstererek 1,0825 seviyelerine geri çekildi. Trump’ın tetiklediği tarife savaşlarının artırdığı belirsizliklerin yanı sıra fiat para sistemine baş kaldıran altının ons fiyatı 3,040 dolar seviyesinde ve tüm zamanların zirvesinde yer almaya devam ederken, petrol fiyatları ise haftayı %2 yükselişle kapatmaya hazırlanıyor.
ABD borsaları her ne kadar kayıplarını gün içinde büyük ölçüde telafi etse de, günü kırmızıda tamamlamaktan kaçamadı. Nasdaq Bileşik ardarda beşinci haftayı da kırmızda kapatmaya aday görünürken, yeni gün başlangıcında, pasifiğin diğer ucunda, karmaşık bir seyrin hâkim olduğunu görüyoruz. Asya borsaları haftayı düşüşle kapatırken, yatırımcılar artan jeopolitik gerginlikler ve ABD’nin yeni gümrük tarifelerinin küresel ekonomi üzerindeki etkisine dair endişelerle temkinli davrandı. ABD, Japonya ve İngiltere merkez bankaları faizleri sabit tuttuğu haftada, küresel ekonomik belirsizliklere paralel altının güçlü seyri yukarıda da dediğindiğin üzere dikkat çekti. Trump yönetiminin 2 Nisan’da uygulamaya koyacağı misilleme tarifeleri piyasaların odağına yerleşirken, dolar endeksi (DXY), FED’in temkinli duruşuyla destek bularak son iki haftada kaydettiği sert düşüş ardından haftayı hafif de olsa yükselişle tamamlama isteği gösteriyor.
ABD Başkanı Trump, Ukrayna ile kısa süre içinde doğal kaynaklar ve mineraller konusunda bir anlaşma imzalanacağını, ayrıca Ukrayna’da barış sağlama çabalarının “oldukça iyi” ilerlediğini açıkladı. Öte yandan Japonya’da Şubat ayında yıllık çekirdek enflasyon %3,0 ile beklentilerin üzerinde artarken, akaryakıt ve taze gıda etkisinden arındırılmış enflasyon ise %2,6’ya yükselerek son bir yılın en hızlı artışını gösterdi. Bu gelişmeler, Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) önümüzdeki dönemde faiz artırımlarına devam edebileceği beklentilerini güçlendirdi. Bugünün makro veri akışı zayıf görünüyor. Pazartesi kaldığımız yerden devam etmek dileğiyle herkese güzel bir hafta sonu dileriz.
Emre Değirmencioğlu
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
Prof. Dr. YILMAZ: Bütçede “harcama ve tasarruf” ikilemi

Yayınlanma:
2 gün önce|
19/03/2025Yazan:
Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz
Şubat ayı merkezi yönetim bütçe gerçekleşmeleri bugün açıklandı. Bütçe açığı aylık 310,1 milyar TL olurken, kümülatif olarak yarım trilyona yaklaştı (449,4 milyar TL). Geçen yılın şubat ayına göre bütçe giderlerinde artış yaklaşık yüzde 50 olmasına rağmen bütçe açığındaki artış oranı yüzde 100’ü geçti.
Bütçe giderleri arasında faiz giderleri her zamankinden daha da sorunlu. Şubat ayında borç faiz giderleri 139,7 milyar TL ve iki aylık kümülatif 302,7 milyar TL oldu.
2025 yılı bütçesi için borç faiz giderlerinin bütçe giderlerine oranının yüzde 13,2 ve vergi gelirlerine oranının da yüzde 17,5 olması hedeflenmişti. Bugünkü görünümde borç faiz giderleri/bütçe giderleri oranı yüzde 14,5 ve borç faiz giderleri/vergi gelirleri oranı da yüzde 24’e yükselmiş durumda.
Üstelik faiz giderleri bu seviyede kalmayacak. Sadece iç borç faiz ödemesinin yıl sonu projeksiyonu toplam 1,2 trilyon TL’ye yakın.
Hazinenin iç borçlanma stratejisine göre ihraçlar sürerken, tahvil vadeleri ve kupon ödeme tarihleri belli aylarda yoğunlaşıyor. Örneğin nisan ayında 236 milyar TL, haziran ayında da 214 milyar TL iç borç faiz ödemesi gerçekleştirilecek.
Dış borç faiz ödemesi projeksiyonu da, eğer kurda herhangi bir sıçrama olmazsa 200 milyar TL’nin üzerinde gerçekleşecek.
Bütçedeki faiz ödemeleri arttıkça bütçe açığı ve faiz dışı açık da büyümeye devam edecek. Kamu borç yönetiminde 2018 sonrası hataların bedeli, borç faiz giderlerindeki artış olarak karşımızda duruyor. Borç faizlerinin sözleşmeden doğan yükümlülük gereği alacaklılara ödenmesi gerektiğinden burada bir tasarruf ya da kısıtlama zor. O nedenle mali disiplinin sağlanması için etkin kamu borç yönetimine ihtiyaç hiç olmadığı kadar fazla.
Mali disiplin göstergelerini iyileştirmek için kısa vadede ve en hızlı sonuç alınabilecek yol, kamuda tasarruf. Kamuda tasarrufun ve onun mali disiplin ile ilişkisinin gündemden düşmemesi gerekiyor.
Kamu kurumlarının kendini harcama disiplinine adapte etmesinde tasarrufun ne kadar kaçınılmaz olduğunu bu köşede sıklıkla dile getiriyorum. Kamuda tasarruf denince ilk akla gelen taşıt, haberleşme, enerji, kırtasiye-baskı, temsil-ağırlama, lojman-sosyal tesislere ilişkin harcama kalemlerindeki değişimi 3 aylık, 6 aylık periyotlarla inceliyorum.
Son yazımdaki bulgular şöyleydi: 2024 yılı ilk ve son çeyrekleri arasında taşıt giderleri 4 kat, haberleşme giderleri 2,5 kat, kırtasiye-baskı giderleri 4 kat, lojman-sosyal tesis giderleri de 6 kat artış göstermişti. Tüm bu kalemlerdeki en büyük artış son çeyrekte ortaya çıkmıştı.
Literatürde bu duruma “aralık ateşi” diyoruz. Mali yıl biterken, son ayda bütçe giderlerinde artış görülmesi durumu. Kamu kurumları, yıl bitmeden ödeneği bitirmeye çabalıyor. Buradaki sorun şu, yapılan o “son an” harcamaları ne kadar gerekliydi? Kaynaklar etkin ve verimli kullanıldı mı? Ayrıca tüm ödenek bu şekilde bitirildikten sonra, ertesi yılın bütçesi için de bir alt sınır çizilmiş oluyor.
Bugün hazırladığım tablo, geçen yıl ve bu yılın ocak-şubat aylarında, tasarruf tedbirleri kapsamında yapılan harcamaları karşılaştırıyor:
Kaynak: Hazine ve Maliye Bakanlığı, Merkezi Yönetim Bütçe İstatistiklerindeki verilerden hazırlanmıştır.
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
Borsaların dalgalı olması durumunda ne yapılmalı?
Özel yatırımcılar finansal piyasalardaki yüksek belirsizliklere ve şiddetli dalgalanmalara nasıl tepki vermelidir? Bu zamanlarda bazı önemli kurallar da geçerlidir.

Yayınlanma:
3 gün önce|
18/03/2025Yazan:
Gülbeyaz Gergün
Avrupa’da hiç bitmeyen bir savaş, Almanya’da milyarlarca dolarlık borç ve hepsinden önemlisi, dengesiz ticaret politikası neredeyse her gün yeni durumlar yaratan bir ABD başkanı: Yatırımcılar için bundan daha kafa karıştırıcı olamazdı.
Hem hisse senedi hem de tahvil piyasaları son zamanlarda bu ortama şiddetli dalgalanmalarla tepki verdi. Borsa uzmanları buna “artan oynaklık” diyor. Örneğin, her gün borsaya bakmayan ve paralarını geniş çapta ETF’lere yatıran yatırımcılar bu dalgalanmalara en iyi nasıl tepki vermelidir?
ETF’ler nedir?
ETF’ler (borsa yatırım fonları), DAX veya Dow Jones gibi bir endeksin performansını izleyen borsa yatırım fonları veya endeks fonlarıdır. DAX yüzde bir artarsa, DAX’taki ETF de yüzde bir artacaktır. Bir DAX ETF’si genellikle endeksteki VW, SAP veya Siemens gibi 40 şirketin tümünü içerir.
Bu nedenle ETF’ler, küçük meblağlarla bile, herhangi bir zamanda aynı anda çok çeşitli hisse senetlerine veya diğer menkul kıymetlere yatırım yapmayı mümkün kılar. Yatırımcılar, örneğin bir tasarruf planı aracılığıyla hisse satın alabilirler.
Son zamanlardaki olağandışı sermaye akışları
Yatırım uzmanları bunu kabul etmekte isteksiz olabilir, ancak yüksek belirsizlik seviyesi göz önüne alındığında önümüzdeki birkaç aya ilişkin görüşleri de sınırlı. Bununla birlikte, bulanık görünüme rağmen, son zamanlarda alışılmadık bir gelişme gözden kaçmadı: Ocak ayının sonundan bu yana, Avrupa borsaları keskin bir şekilde yükselirken, Wall Street’in önde gelen borsası önemli ölçüde düştü. O zamandan beri, DAX tek başına yüzde altı değer kazandı – ABD’nin önde gelen endeksi Dow Jones ise neredeyse yüzde yedi değer kaybetti.
Bunun arkasında, Ocak ayı sonunda göreve başlayan ABD Başkanı Donald Trump’ın ekonomi politikasının tamamen yeniden değerlendirilmesi var. Piyasa katılımcıları, Trump’ın tarifelerinin ve tarife tehditlerinin ABD ekonomisini resesyona sürükleyebileceğinden giderek daha fazla korkuyor. Avrupa’da ise ticari endişelere rağmen arayı kapatma potansiyeli görüyorlar.
Fransız varlık yöneticisi Amundi’nin verilerine göre, yatırımcılar Şubat ayında Avrupa hisse senedi ETF’lerine yaklaşık on milyar avro yatırım yaptı ve aynı zamanda ABD hisse senedi ETF’lerinden 400 milyon avro çekti. Sağlayıcı, “Bu, ABD hisse senedi ETF’lerinin toplam ETF girişlerinin yarısından fazlasını oluşturduğu 2024’e göre önemli bir değişiklik” dedi.Trump belki de her şeye rağmen toparlanabilecek mi?
Yani portföyde daha az ABD ve daha fazla Avrupa var mı? Uzmanlar, ağırlıktaki bu değişimin devam edip etmeyeceği konusunda şüpheci. Almanya’daki yeni mali paketlere rağmen, Avrupa’nın en büyük ekonomisine ilişkin beklentiler şimdilik durgun kalıyor. Aynı zamanda, yeni milyarlarca dolarlık borç nedeniyle avro bölgesinde tahvil getirilerindeki artış, borsanın daha az çekici görünmesine neden oluyor.
Buna ek olarak, belki de “anlaşma yapıcı” Trump’ın uzun vadede ABD ekonomisi için daha elverişli ticaret koşullarını hedefleyen dürtüsel tarife kararlarının ardındaki mantıktan şüphelenilebilir. Allianz Global Investors’tan Greg Meier, Trump’ın ekonomi politikası hamlelerinin çoğunun büyümeyi teşvik etmeyi amaçladığına dikkat çekiyor. Ekonomist ve yatırım stratejisti, “Ekonomi uzun vadede bundan faydalanabilir” diyor.
Deutsche Bank’ın Avrupalı yatırım stratejistleri de, şu anda hisse senedi piyasaları için en büyük huzursuzluk kaynağı olan şeyin yakında yatıştırılma ihtimali görüyor: “Gümrük vergilerinin ABD üzerindeki olası olumsuz etkilerinin mantığı giderek daha fazla kabul görüyor. Bunun, ABD hükümetinin bu yıl içinde politikasını ayarlama olasılığını artırdığına inanıyoruz” dedi. “Tarifeler konusunda daha güvercin bir ton, ABD hisse senetlerinin göreceli çekiciliğini artırabilir.”
İyi çeşitlendirme koz olmaya devam ediyor
Bu nedenle, birçok ETF yatırımcısının yaptığı gibi, tüm belirsizliklere rağmen, uluslararası alanda geniş bir şekilde konumlandırılmış kalma lehine kesinlikle argümanlar var. Tahviller de son zamanlarda daha yüksek getiriler nedeniyle daha çekici hale geldi.
Buna ek olarak, yakın zamanda doğru endüstrilere veya bölgelere bahis yapmış ve yüksek fiyat kazançları üzerinde oturanlar, örneğin zararı durdur emirleri (zarar kes) yoluyla riskten korunmayı düşünmelidir.
UBS Küresel Varlık Yönetimi Baş Yatırım Sorumlusu Mark Haefele, “Temel mesajımız, hisse senetlerine yatırım yapmaya devam etmek, aynı zamanda tarifeler ve jeopolitik nedeniyle devam eden oynaklığı yönetmek için hisse senedi riskinden korunmak olmaya devam ediyor” dedi. “Yatırımcılar, kaliteli tahviller, altın ve alternatif yatırımlar gibi varlıklar da dahil olmak üzere portföylerinin iyi çeşitlendirildiğinden emin olmalıdır. Bu şekilde, mevcut zorlukların etkili bir şekilde üstesinden gelinebilir.”
Detlev Landmesser, ARD Finans Editörü
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
KATEGORİ
- ALTIN – DÖVİZ – KRIPTO PARA (779)
- BANKA ANALİZLERİ (136)
- BANKA HABERLERİ (3.001)
- BASINDA BİZ (58)
- BORSA (424)
- CEO PERFORMANSLARI (35)
- EKONOMİ (2.749)
- GÜNCEL (2.768)
- GÜNDEM (3.028)
- RÖPORTAJLAR (47)
- SİGORTA (128)
- ŞİRKETLER (2.048)
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK (428)
- VİDEO Vitrini (19)
- YAZARLAR (845)
- Arif Öztan (7)
- Ayşe Muzaffer Sunguroğlu (6)
- Dr. Abbas Karakaya (62)
- Erden Armağan Er (45)
- Erol Taşdelen (459)
- Gizem Taşdelen (4)
- Gülbeyaz Gergün (52)
- Kemal Emirhan Mendi (1)
- Murat Şenol (26)
- Mustafa Akpınar (30)
- Onur ÇELİK (11)
- Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz (76)
- Serhat Can (6)
- Süleyman Çembertaş (14)
- Tungay Dere (18)
- Uğur Durak (33)
YAZARLAR

BÜLTEN: TCMB: Yıkılmadım, ayaktayım… Dertlerimle baş başayım!

TCMB gecelik borç verme faizini yüzde 46 yaptı

Fakir, Teknosa, Vatan Bilgisayar ve MediaMarkt hakkında soruşturma açıldı

TÜRKİYE’DE BAŞARININ ANAHTARI, ÇALIŞKANLIK MI, KURNAZLIK MI?

Prof. Dr. YILMAZ: Bütçede “harcama ve tasarruf” ikilemi

AYAKKABIDAKİ TAŞ SENDROMU NEDİR? ÇALIŞANI NASIL ETKİLER?

Borsaların dalgalı olması durumunda ne yapılmalı?

Banka çalışanı yaşlıların maaşlarını eksik ödedi

SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİ VE BANKA ÖZEL EMEKLİ SANDIK VERİLERİ

AKBANK hesaplarını boşaltanlar enselendi

Yasadışı Bahis operasyonu: Pozitifbank ve Payfix’e el konuldu!

Türkiye’den altın ve gümüş ithalatına sert fren

İş hayatında Çöp Kamyonu Teorisi

Prof.Dr. Esfender KORKMAZ: TÜSİAD Neden Endişe Duyuyor?
- SON DAKİKA | Merkez Bankası rezervleri yeniden 170 milyar doları aştı 21/03/2025
- Goldman Sachs'tan dikkat çeken analiz! Yıl sonu dolar tahminini de açıkladı... 21/03/2025
- Son dakika: Bugünkü Süper Loto çekilişi sonuçları belli oldu! 20 Mart 2025 Süper Loto bilet sonucu sorgulama ekranı! 20/03/2025
- SON DAKİKA | Borsa günü düşüşle tamamladı 20/03/2025
- 20 MART AKARYAKIT FİYATI: Benzin, motorin ve LPG fiyatları ne kadar oldu? Akaryakıta zam geldi mi? 20/03/2025
- 20 MART ALTIN FİYATLARI: Gram Altın Ne Kadar? Çeyrek, Yarım, Cumhuriyet Altını Ne Kadar? Canlı Altın Kuru! 20/03/2025
- CANLI EURO KURU: 20 MART EURO KAÇ TL? 1 Euro Kaç Lira? Döviz Kurunda Büyük Dalgalanma! 20/03/2025
- Boston Celtics, 6,1 milyar dolarlık rekor bedelle satıldı 21/03/2025
- AB liderleri Avrupa'nın savunma ve rekabet gücünü artırma gerekliliğini vurguladı 21/03/2025
- Trump, kritik minerallerin üretimini artırmaya yönelik kararnameyi imzaladı 21/03/2025
- Ekonomi ve siyaset gündemi - 21 Mart 2025 21/03/2025
- SPK, 5 şirketin borçlanma aracı ihracı başvurusunu onayladı 20/03/2025
- ABD'de Eğitim Bakanlığı tamamen kaldırılıyor 20/03/2025
- Resmi Gazete'de bugün (21.03.2025) 20/03/2025
ALTIN – DÖVİZ
BORSA
KRIPTO PARA PİYASASI
Popüler
-
GÜNDEM4 yıl önce
Sedat Peker’in bahsettiği otel: Günlüğü 106 bin TL
-
GÜNCEL2 yıl önce
Zara Ve Mango’ya Üretim Yapın Tekstil Devi Konkordato Talep Etti
-
BANKA HABERLERİ2 yıl önce
TCMB Başkanı için ismi geçen GAYE ERKAN First Republic Bank’tan ayrılma süreci
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
AKBANK çöktü : Dijital Bankacılık sorumlusu GMY CİVELEK ortada yok!
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
HSBC terbiyesizliği : “Sabancı alana “AKBANK bedava”
-
BANKA ANALİZLERİ3 yıl önce
YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR
-
GÜNDEM1 yıl önce
Bankacılığı bırakıp eskortluk yapmaya başladı: Haftalık kazancı dudak uçuklattı