Aktif büyüklüğü 3,2 trilyon lirayı aşan Halkbank, finansal okuryazarlıktan girişimciliğe, dijital dönüşümden sürdürülebilirliğe uzanan çok boyutlu yaklaşımıyla 87. yaşını kutluyor.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, 1938’de esnaf, sanatkarlar ve küçük meslek sahiplerine uygun koşullarda kaynak aktarmak amacıyla 1 milyon 200 bin lira sermayeyle faaliyete geçen Halkbank, aradan geçen 87 yılda 3,2 trilyon lirayı aşan aktif büyüklüğü, 2,4 trilyon lirayı aşan kredi hacmi ve 27 binden fazla çalışanıyla Türkiye’nin en köklü kurumlarından biri haline geldi.

Üretimi, istihdamı ve toplumsal refahı odağına alan çok boyutlu kalkınma modeliyle ekonomiye desteğini sürdüren banka, esnaf, sanatkar ve KOBİ’lere sağladığı finansman destekleriyle öne çıkıyor.

Üreten Kadınlar Buluşmaları ile Türkiye’nin her bir köşesindeki kadın girişimcilerin yanında olmayı sürdüren Halkbank, Kadın Kooperatiflerinin Güçlendirilmesi Çalıştayı ile sosyal girişimciliğe odaklandı.

Banka, 2021’den bugüne kadar, farklı meslek gruplarından 250 bin kadın girişimciye 93 milyar lira finansman sağlarken, Üreten Kadınlar Yarışması’nı ülkenin girişimcilik markalarından birine dönüştürdü, MasterClass eğitim programları ve Üreten Kadınlar Akademisi ile binlerce girişimci kadına ilham verdi.

Banka, Girişimci Krediler ile girişimci potansiyelinin yanında yer alıyor, onları, ülkenin üretim ve istihdamına katkı vermeleri için cesaretlendiriyor.

Jet Luck Yarışması, gençlerin fikirlerini yatırımcılara sunabileceği dinamik bir platform olurken, HUBrica Programı, fintech ve yapay zeka girişimlerine global erişim, mentörlük ve yatırım olanakları sağlıyor. Gençİz Zirvesi de gençleri fikirlerini gerçeğe dönüştürmelerine katkı sağlayarak ilham veren bir etkileşim alanı olarak dikkati çekiyor.

Halkbank, genç kızların bilim, teknoloji ve girişimcilikte güçlenmesini hedefleyen BİGE-Bilim Kızlarla Gelecek projesiyle yalnızca bireyleri değil, toplumun geleceğini de destekliyor. STEM (fen, teknoloji, mühendislik ve matematik) ve girişimcilik eksenli proje kapsamında İlham Buluşmaları, ‘Hackathon’ ve ‘Demo Day’ gibi aşamalarla genç kızlar fikirlerini somut projelere dönüştürme fırsatı buluyor.

Halkbank, güçlü teknoloji entegrasyon çalışmalarıyla Türkiye’nin dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlamayı amaçlarken, yaklaşık 7 milyon dijital müşteri ve günde 8 milyon işlem hacmiyle dijitalleşmeyi çevresel sorumlulukla entegre ediyor.

– CDP Su Güvenliği Programı’nda ikinci kez Global A Listesi’nde

522 ton atık geri dönüştüren, 108 ton plastik atığı engelleyen, 6 ton kompost mama üreten Halkbank, Karbon Saydamlık Projesi (CDP) Su Güvenliği Programı’nda ikinci kez Global A Listesi’nde yer aldı.

Halkbank’ın 87. yaşında, çocuklara finansal okuryazarlık kazandırmak amacıyla hayata geçirdiği ‘Üç Kumbara’ tiyatro oyunu, 6-12 yaş grubundaki çocuklara interaktif bir sahne deneyimiyle tasarruf, bilinçli harcama ve paylaşma kültürünü erken yaşta kazandırıyor.

12. Kalkınma Planı ve Orta Vadeli Program hedefleriyle uyumlu şekilde üretimi, istihdamı ve finansal kapsayıcılığı merkezine alan Halkbank, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2025 yılının ‘Aile Yılı’ ilan edilmesiyle gencinden yaşlısına her yaştan aile bireylerinin ihtiyaçlarına finansal hizmetler sunarak, ailelerin yanında olmayı sürdürüyor.

Halkbank, 2025 Aile Yılı kapsamında ‘Halkbank Ailem’ çatısı altında sunduğu yeni kredi, kredi kartı, sigorta ve yatırım çözümleriyle ailelerin finansal yükünü hafifletmeyi, tasarruf alışkanlıklarını güçlendirmeyi ve yaşam kalitelerini artırmayı hedefliyor. Aynı zamanda, geliştirdiği dijital bankacılık hizmetleriyle aile bireylerinin finansal süreçlerini kolayca yönetmelerine imkan tanıyor.

– ‘Geleceği şekillendiren finansal mimarinin sorumluluğunu üstleniyoruz’

Açıklamada görüşlerine yer verilen Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, Halkbank’ın, yalnızca bir banka değil, ülkenin kalkınma vizyonunun taşıyıcı sütunlarından biri olduğunu belirtti.

Halkbank’ın 87 yıldır milletin üretim gücüne, girişimci ruhuna ve toplumsal dayanışmasına finansal güvence sağladığını aktaran Arslan, şunları kaydetti:

‘Bugün ulaştığımız 3,2 trilyon lirayı aşan aktif büyüklük ve ülkemizin her köşesine yayılan hizmet ağımızla sadece rakamlarda değil, toplumsal etkiyi artırmak için çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, ülkemizin köklü değerlerinden güç alarak ilerlemekteyiz. Bize miras bırakılan bu kıymetli değerleri büyütmek ve yarınlara daha da güçlü bir şekilde aktarmak için var gücümüzle çalışıyoruz.’

Arslan, geçmişten bugüne üretimin her halkasında yer alanların yanında olduklarını vurgulayarak, ‘Ticari kredilerdeki güçlü rakamlarımız ve KOBİ alanındaki liderliğimiz bu duruşun en somut göstergesidir.’ değerlendirmesinde bulundu.

Kadınların iş gücüne katılımını artırmanın sadece ekonomik değil, aynı zamanda toplumsal adaletin ve verimliliğin de gereği olduğuna işaret eden Arslan, kadın girişimciliğinin bireysel başarıdan çok daha fazlası olduğunu ve kalkınmanın sosyal boyutunu güçlendiren stratejik bir alan olduğunu belirtti.

Arslan, kadınların kullandığı her üç girişimci kredisinden birinde Halkbank’ın imzası olduğunu ve bu sorumluluğu büyük bir inançla taşıdıklarını kaydetti.

Girişimciliğin, yalnızca iş kurmak değil, bir ülkenin entelektüel sermayesini, rekabet gücünü ve toplumsal dinamizmini inşa etme süreci olduğunu vurgulayan Arslan, ‘Biz, yalnızca başlangıçta değil, ölçeklenme ve küreselleşme aşamalarında da girişimcilerin yanındayız. Bugün desteklediğimiz her girişim, yarının üretiminde, ihracatında ve teknolojisinde stratejik bir adımdı.’ ifadesini kullandı.

Arslan, sürdürülebilirliğin kendileri için bir yan faaliyet değil, karar alma süreçlerinin özü olduğuna dikkati çekerek, ‘Kredilendirme politikalarımızı çevresel ve sosyal riskleri gözeterek yeniden yapılandırıyor, sadece yeşil projelere değil, dönüşüm kapasitesi olan her yapıya entegre destek sunuyoruz. Geleceği şekillendiren finansal mimarinin sorumluluğunu üstleniyoruz.’ değerlendirmesinde bulundu.

Halkbank olarak yalnızca ekonomiye değil, insana ve topluma yatırım yapmanın da kalkınmanın temel taşlarından biri olduğuna inandıklarını belirten Arslan, şunları kaydetti:

‘Çocuklarımızın erken yaşta sanatla buluşması, yalnızca estetik bir deneyim değil, aynı zamanda karakter gelişimlerine, değer dünyalarına ve gelecekteki toplumsal sorumluluk bilincine yapılan bir yatırımdır. Tiyatro da çocuklara dokunmanın en doğal, en etkili yollarından biri. Onların hayal gücüne, duygularına, sorularına ulaşmak sanatla mümkün. Bu projede sadece bir oyun sahnelemiyoruz, çocuklarımızın hayatlarına değer katacak kalıcı bir bilinç tohumu ekiyoruz.’

Arslan, kalkınmayı, ekonomik göstergelerin yanı sıra güçlü aile yapısını koruyan ve toplumsal dengeyi gözeten bir perspektifle ele aldıklarını bildirdi.

Ailelerin finansal refahını artıracak çözümler geliştirirken, teknolojiyi insana dokunan bir bankacılık anlayışıyla bütünleştirdiklerini aktaran Arslan, ‘Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, ortak değerlerimizle büyüyen bir Türkiye için çalışmayı kararlılıkla sürdüreceğiz.’ ifadesini kullandı.