Connect with us

Erol Taşdelen

İNSAN BEYNİNİN 6 VİTESİ

Yayınlanma:

|

Zihinsel Performansınızı Anlamak ve Geliştirmek için Bir Yol Haritası

Günlük hayatımızda zihnimiz, farklı durumlara göre değişen bilinç seviyelerinde çalışır. Bu farklı zihin halleri, adeta bir otomobilin vitesleri gibi düşünülerek 6 “vites” modeliyle açıklanabilir. Bu yaklaşım, hem kişisel gelişim hem de liderlik, öğrenme ve iş performansı alanlarında oldukça faydalı içgörüler sunar.

1. Otomatik Pilot – Refleks ve Alışkanlık Düzeyi

Bu seviyede davranışlarımız neredeyse tamamen otomatikleşmiştir. Diş fırçalamak, kahve yapmak, araba sürmek gibi rutinleşmiş eylemler bu düzeyde gerçekleşir. Zihin enerji tasarrufu yapar, bilinçli düşünme gerekmez.

2. Tepkisel Zihin – Duygusal Tepkiler

Stres, öfke, panik gibi ani duyguların etkisiyle verilen tepkiler bu viteste yaşanır. Kararlarımız hızlı ama çoğu zaman sağlıksız olabilir. Bu zihin hali limbik sistem tarafından yönetilir ve genellikle refleksiftir.

3. Mantıklı Zihin – Bilinçli Karar

Zihnin en yaygın kullandığımız hali budur. Problem çözme, analiz yapma, mantıklı düşünme bu seviyede gerçekleşir. Özellikle iş hayatında etkin kararlar alma süreci bu viteste olur. Prefrontal korteks burada aktiftir.

4. Akış Hali / Odaklı Zihin – Tam Odak ve Verimlilik

“Flow” olarak da bilinen bu zihinsel durum, kişinin yaptığı işe tam anlamıyla odaklandığı, zamanın nasıl geçtiğini fark etmediği andır. Sporcular, sanatçılar ve yaratıcı bireyler bu vitese geçtiklerinde en yüksek performanslarını sergiler.

5. Yaratıcı Zihin – Sentez ve İlham

Yeni fikirler üretmek, sorunlara özgün çözümler getirmek ve sezgisel düşüncelerle ilerlemek bu seviyede olur. Sağ beyin aktiviteleri, sezgi, bağlantılar kurma bu aşamada devreye girer. İlham bu seviyede doğar.

6. Bilinçüstü / Evrensel Zihin – Farkındalık ve Anlam

Meditasyon, dua, içsel yolculuklar ve varoluşsal farkındalıklar bu zihinsel seviyeye aittir. İnsan burada yalnızca bireysel değil, kolektif bilinçle bağ kurar. Bu düzey, ruhsal gelişim ve kendini aşma haliyle ilgilidir.

Kısaca:

Vites Zihin Durumu Açıklama
1 Otomatik Pilot Alışkanlık, refleks
2 Duygusal Tepki Tepkisel kararlar
3 Mantık Bilinçli düşünme
4 Akış Odaklanmış yaratıcılık
5 İlham/Yaratıcılık Bağlantılar kurma
6 Bilinçüstü Anlam, sezgi, farkındalık

Zihnimizin hangi viteste çalıştığını fark etmek; hem kendimizi tanımamıza hem de daha bilinçli, verimli ve dengeli bir yaşam sürmemize yardımcı olur. Her bireyin tüm bu zihin hallerine erişme potansiyeli vardır. Önemli olan bu vitesleri doğru zamanlarda kullanabilme becerisini geliştirmektir.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

2025: REEL SEKTÖRÜN TARİHİ ÇÖKÜŞÜ

Zincirleme Konkordatolar, Fabrika Kapanışları, İflaslar… 2025’in kalan aylarında Reel Sektör küllerinden doğabilcek mi, Ekonomide “Deprem Yılı” mı olacak…

Yayınlanma:

|

Ekonomi ayakta ama reel sektör yıkım yaşıyor!

2025 yılı, Türkiye’de reel sektörün “tarihi çöküş” yılı olarak kayıtlara geçmeye aday. Makro göstergeler büyümeye işaret etse de, mikro düzeyde reel sektör firmaları iflasın eşiğinde. Kredi takip tutarları rekor seviyelere ulaşırken, icra daireleri dosya yığını altında eziliyor. Ekonomik sistem içinde birer “yaşayan ölü” haline gelen zombi şirketler çoğalıyor. Konkordato ilan eden büyük firmaların listesi her geçen gün uzuyor. İşte çöküşün ayak sesleri:

1. Kredi Takip Tutarları Rekor Kırıyor

BDDK verilerine göre, 2025 Haziran ayı itibarıyla bankacılık sektöründe takibe düşen kredilerin toplamı 425 milyar TL’ye ulaştı. Bu rakam son 5 yılın en yüksek seviyesi. Özellikle KOBİ ve ticari kredilerde tahsil edilemeyen borç 177 milyar TL’ye ulaştı. Bu rakamların içinde Varlık yönetim şirketlerine devredilen milyarlarca liralık takip dosyaları yok üstelik. Bu durum, şirketlerin nakit döngüsünde ciddi tıkanıklık yaşandığını ortaya koyuyor. Zombi krediler ( ön ve yakın izlemede olan, yapılandırılan ) toplan kredi hazminin %15’i seviyesine ulaşmış durumda. Bankalardaki kredi kanallarının kamu eli ile kapatılması bredi döngüsü sürecinde yıkıma neden oluyor.

2. İcra Daireleri Dosya Patlaması Yaşıyor

Adalet Bakanlığı verilerine göre, 2025 yılının ilk 6 ayında icra dairelerdeki toplam ivra dosyası 26 milyon adete yaklaştı. Bu rakam, pandemi yılı olan 2020’nin bile üzerinde. En çok icra takibi yapılan alanlar: banka borçları, çek-senet ödemeleri ve kira alacakları. Özellikle ticari işletmelerin birbirine açtığı icra takipleri dikkat çekiyor.

3. Zombi Şirketler Çoğaldı

Zombi şirket; faaliyetlerinden elde ettiği gelirle yalnızca borcunun faizini ödeyebilen, ana parayı ise çeviremeyen firmalar için kullanılan bir kavram. TCMB ve sektörel raporlara göre, Türkiye’deki büyük ölçekli firmaların %18’i zombi şirket kategorisine girmiş durumda. Bu oran, üretim gücü olan ancak finansal olarak tükenmiş şirketlerin sistemde adeta “yaşayan ölü” gibi varlık gösterdiğini anlatıyor.

4. Konkordato Başvuruları Artışta

2025’in ilk yarısında mahkemelere yapılan konkordato başvurularında büyük bir sıçrama yaşandı. 2023’te yıllık 1.500 civarında olan başvuru sayısı, 2025 ilk yarısında şimdiden 2.776 adet oldu. Özellikle tekstil, inşaat, gıda ve tarım sektörlerinde faaliyet gösteren büyük şirketler, peş peşe konkordato ilan etti. İSO500 listesinde yer alan bazı dev firmalar da, BİST’de yer alan veya halka arz için onay alıp sırada bekleyen firmalar da geçici mühlet almaya başladı.

5. Reel Sektörün Altı Boşalıyor, Ekonomi Üstte Duruyor

Makro veriler TÜİK büyümeyi işaret ederken, reel sektörün dipten dibe sürüklendiği açıkça görülüyor. Bu çelişki, ölçüm yöntemlerinin ve açıklanan verilerin güvenirliğini de tartışmaya açıyor. Üretim yapan, istihdam sağlayan reel sektörün çökmesi, sosyal ve ekonomik dengeleri tehdit eden ciddi bir krizi tetikleyebilir. Kriz İSO500’de yer alan firmalara sıçradı.

Sessiz Yıkım Sürüyor

Reel Sektördeki çöküşü görmek için Yeterince Erken Uyarı Sinyalleri var! Finans dengeyi sağlayamayan, nakit akışını ayarlayamayan firmanın ayakta durması mümkün değildir. 2025, bankaların kârlı; devletin güçlü; ama reel sektörün sessiz sedasız çöktüğü bir yıl olarak tarihe geçebilir. Her gün kapanan dükkanlar, konkordato ilan eden holdingler, batık çekler, ödenemeyen krediler bu “sessiz yıkımın” göstergeleri. Türkiye, yapısal reformlar yapılmadığı sürece bu krizden çıkamayabilir.

Yanan sadece ormanlarımız değil büyük emek ile oluşturuğumuz Sanayide de ciddi yangın var, bu yangını öyle üç kuruşluk KGF Kredisi ile söndürüp NEFES olsun diye geçiştirip söndüremeyiz, biline!

Çözüm: Talebi bastırarak enflasyonu düşürme hayalini bırakıp, Üretim Ekonomisini desteklemekte!

Erol TAŞDELEN – Ekonomist      www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

Türkiye’nin Yeşil Geleceği İçin Yeni Yol Haritası

Yayınlanma:

|

Yeşil Dönüşüm Programı’nda Kritik Değişiklikler Resmî Gazete’de Yayımlandı

📅 9 Temmuz 2025 | ✍️ Erol TAŞDELEN | www.bankavitrini.com


🌱 Yeşil Ekonomi İçin Yeni Bir Sayfa

Türkiye, sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda çevresel etkileri azaltacak ve düşük karbonlu üretim altyapısını güçlendirecek adımlar atmaya devam ediyor. Bu kapsamda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen Yeşil Dönüşüm Destek Programı ile ilgili önemli değişiklikler 9 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlandı.

Yeni tebliğ, sadece isim değişikliğiyle sınırlı kalmayıp, başvuru esaslarından proje uygulama süreçlerine kadar çok sayıda düzenleme içeriyor. Peki bu değişiklikler ne anlama geliyor?

 1. Ad Değişikliği: “Destek” Kelimesi Kaldırıldı

Yeni tebliğde en dikkat çeken değişiklik, programın adının “Yeşil Dönüşüm Programı Uygulama Usul ve Esasları Tebliği” olarak değiştirilmesi. Bu sadeleştirme, sadece kelime oyunu değil; aynı zamanda programın artık yalnızca finansal destekten ibaret değil, bütüncül bir dönüşüm modeli olarak kurgulandığını gösteriyor.

2. Amaç Maddesi Güncellendi: Döngüsel Ekonomi Merkezde

Yeni amaç maddesi, artık daha net bir çerçeve çiziyor:

  • Döngüsel ekonomi ile uyum

  • Doğal kaynakların korunması

  • Düşük karbon salımı hedefi

  • Kaynak verimli üretim

Bu ifadeler, Paris Anlaşması ve Avrupa Yeşil Mutabakatı ile uyumlu politika dönüşümünün altını çiziyor.

3. Yol Haritası Raporu Zorunlu Hale Geldi

Yatırımcılar artık tesis bazında beş yıl boyunca uygulanacak yeşil dönüşüm projelerini içeren bir “Yol Haritası Raporu” hazırlamakla yükümlü. Bu rapor:

  • Bakanlık tarafından yayımlanacak şablona uygun olacak,

  • Birden fazla proje önerisi içerecek,

  • Uygulama süreci boyunca yeşil dönüşüm lideri ve ekibi tarafından yürütülecek.

4. Yeşil Dönüşüm Lideri ve Dijital Yetkilendirme Şartı

Tüm başvurular, yatırımcı tarafından yetkilendirilmiş bir “Yeşil Dönüşüm Lideri” aracılığıyla yapılacak. Bu liderin:

  • Elektronik ortamda yetkilendirilmiş olması,

  • Proje boyunca tüm iletişimden sorumlu olması gerekecek.

Bu düzenleme, programın dijitalleşme düzeyini artırmayı ve kurumsal sorumluluk takibini kolaylaştırmayı amaçlıyor.

5. Aynı Yatırım Adresine Tek Başvuru

Yeni düzenlemeyle birlikte, bir yatırım adresi için yalnızca bir aktif başvuruya izin veriliyor. Bu da, mükerrer başvuruların ve kaynak israfının önüne geçmeyi hedefliyor.

6. Neler Destek Kapsamı Dışında?

Tebliğ, destek verilmeyecek alanları da net şekilde çizdi:

  • Tamamen yeni tesis yatırımları

  • Ar-Ge faaliyetleri

  • Yeni teknoloji geliştirme girişimleri

Ancak, mevcut tesiste güneş/rüzgar enerjisi yatırımları proje bütünlüğü açısından değerlendirilebilecek.

7. Değerlendirme, Revizyon ve İzleme Süreci

Projelerin ilerlemesi, Genel Müdürlük tarafından atanan değerlendiriciler tarafından izlenecek. Hedeflerine ulaşamayan projeler:

  • Programdan çıkarılacak,

  • Yeşil Dönüşüm Merkezi” unvanı geri alınacak,

  • Gerekirse başka teşvik programlarına aktarılabilecek.

8. Yasal Altyapı Güçlendirildi

Yeni tebliğ, Cumhurbaşkanlığı Kararları ve 2025/1 sayılı Tebliğ ile daha güçlü bir yasal temele oturtuldu. Bu sayede, teşviklerin hukuki güvenliği ve denetimi artırıldı.

Değerlendirme: Neden Önemli?

Bu değişiklikler, “yeşil dönüşüm” kavramının artık sadece bir çevre politikası değil; aynı zamanda ekonomik bir rekabet stratejisi haline geldiğini gösteriyor.
Türkiye, bu düzenlemeyle:

  • Uluslararası çevre taahhütlerine uyum sağlıyor,

  • Sanayi sektörünü karbon ayak izi azaltımı yönünde yönlendiriyor,

  • Katma değeri yüksek yatırımlar için teşvik çerçevesini netleştiriyor.

Yeşil Dönüşüm, Zorunluluk Haline Geliyor

Yeni düzenleme ile birlikte “yeşil dönüşüm” bir tercihten ziyade, artık yatırım yapılabilirlik koşulu haline dönüşüyor. Özellikle ihracat yapan firmalar için bu program, sadece çevre dostu değil, rekabet avantajı sağlayan bir kaldıraç halini alıyor.


📌 Takipte Kalın:
Bu makale, www.bankavitrini.com’da yayımlanmak üzere hazırlanmıştır. Önümüzdeki günlerde “Yol Haritası Raporu Nasıl Hazırlanır?”, “Yeşil Dönüşüm Lideri Seçimi” gibi rehber içeriklerimizle süreci adım adım anlatacağız.

Okumaya devam et

EKONOMİ

Yerli Turist Nerede? Tatil Cennetleri Neden Boş Kaldı?

Yayınlanma:

|

2025 yılına güçlü bir başlangıç yapan Türk turizm sektörü, yaz aylarına yaklaşıldığında farklı bir tabloyla karşılaştı. Özellikle Haziran ayında, sahil bölgelerinin beklenenden daha düşük doluluk oranlarına sahip olması, sektör temsilcileri arasında ciddi bir sorgulama sürecini başlattı: Yerli turist nereye kayboldu?

Yerli Turist Tatil Davranışları Değişti

Pandemi sonrası toparlanma sürecini hızla tamamlayan Türkiye turizmi, yabancı turist açısından 2025’te rekor kırmaya hazırlanırken, yerli turistte belirgin bir geri çekilme gözlemlendi.

İşte bu tercihi etkileyen başlıca nedenler:

1. Yüksek Fiyatlar, Düşen Talep

Antalya, Bodrum, Çeşme gibi gözde bölgelerde şezlong kiraları 2.000–3.000 TL, tam günlük beach kullanımları 10.000 TL’ye kadar çıktı. Bu durum, asgari ücretle geçinen ya da orta gelir grubundaki vatandaş için “tatil” kavramını lüks haline getirdi.

2. Yunan Adalarına Yöneliş

Yerli turistin dikkat çeken yeni tercihi Yunan adaları oldu. Feribotla ulaşımın kolaylaşması, Schengen vizesi sürecinin hızlandırılması ve fiyatların Türkiye’ye kıyasla daha uygun olması; Kos, Midilli, Rodos gibi adaları cazip kıldı.

3. Sosyal Medya ve “Pahalı Türkiye” Algısı

Sosyal medyada yayılan “1 lahmacun 600 TL” türü paylaşımlar, tatilcilikte moral bozucu bir etki yarattı. Bu içerikler, yerli turistin Türkiye içinde tatile yönelmesini psikolojik olarak da engelledi.

4. Sınavlar ve Takvim Uyumsuzluğu

Haziran ayında üniversite sınavlarının yapılmış olması ve okulların henüz kapanmamış olması nedeniyle ailelerin büyük bölümü tatil planlarını Temmuz ayına erteledi. Bu da özellikle Haziran doluluk oranlarını düşürdü.

Rakamlarla Durumun Özeti

  • Ege ve Akdeniz kıyılarında Haziran doluluk oranı %50’nin altına geriledi.

  • Aynı dönemde Yunan adalarına yapılan seyahatlerde %40’tan fazla artış yaşandı.

  • Yerli turistin çoğu, daha uygun fiyatlı kamp, karavan ve günübirlik doğa aktivitelerini tercih etti.

Nereye Gitti Bu Tatilciler?

Yerli turistler Haziran ayında aşağıdaki destinasyonları tercih etti:

  • Kos, Midilli, Rodos

  • Kaz Dağları, Amasra, Gökçeada

  • Kamp ve karavan alanları (Bolu, Sapanca, Eğirdir gibi yerler)

  • Günübirlik doğa gezileri, yayla turizmi

Sektör Ne Yapmalı?

  • Fiyat politikaları gözden geçirilmeli. Yüksek sezon olsa da yerli turistin bütçesine hitap eden seçenekler artırılmalı.

  • Erken rezervasyon sistemleri yaygınlaştırılmalı.

  • Kültür ve doğa turizmine yatırım yapılmalı. Sahil dışındaki güzergâhlar tanıtılmalı.

  • Yerli turiste özel paketler (ulaşım+dahil her şey) oluşturulmalı.

  • Yeme-içme sektöründe şeffaflık ve denetim artırılmalı.

Türkiye 2025’te turizmde dünyada ilk 4’e oynarken, iç pazarda yerli turistin kaybı göz ardı edilmemeli. Yüksek fiyatlar, algı yönetimi eksikliği, planlama sorunları ve rekabet avantajı sunan komşu destinasyonlar, Haziran ayını “boş sahiller ayı” haline getirdi. Bu tablo, 2025 yaz sezonunun tamamı için bir uyarı niteliği taşıyor.

Erol TAŞDELEN – Ekonomist   www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.