“İSTANBUL’A İHANET”e devam mı? İSKİ’ye, İBB’ye sorular!
Çekmeköy Serindere – Farabi Sokak Mağdurlarından oluşan grup net tavır aldı : Çekmeköy orman içinde bir sürü villa, özel okul var. O evleri yıkıp dereleri neden ıslah etmiyorsunuz? Otuz yıldan beri yaşadıkları yerleri ev, yuva bellemiş yoksul ve arkasız insanlara mı gücünüz yetiyor İSKİ, İBB, Çekmeköy Belediyesi? diyerek cevap bekledikleri sorunları sıraladılar.
1. 2018 yılında dere ıslahı (Çekmeköy Serindere) için koruma bandında oldukları iddiasıyla yıkılan altı evin hiçbiri dere koruma bandında (10 metre içinde) değildi. İSKİ bu evleri neden yıktı?
2. Yıkılan bu altı ev içinde Fikret Duman’ın evinin özel bir durum arz ediyor. Dere koruma bandı kalıyorsunuz diye evi yıkıldı. Evinin bir kısmını da içine alan arsaya beş katlı blok dikildi. Madem bu Fikret Duman’ın evi dere koruma bandında idi. O zaman bu apartman bu arsa üzerine nasıl yapıldı? Ruhsatı kim, nasıl verdi?
3. Derenin farklı yerlerinde dere yatağıyla oynandığını İSKİ’nin en kıdemli müdür yardımcısı Selami Taşer de kabul etti. 28 Şubat 2021 günkü ziyaretinin video kayıtları var.
4. Farabi Sokak Mağdurları olarak defaten bilgi edinme hakkımızı kullanarak İBB, İSKİ’den talep ettiğimiz dere ıslahının projelerini ilgili kurumlar tarafımıza vermemiştir. Dere ıslahının sonuna gelirken İSKİ projeleri mahkemeye bile sunmamıştır. Sunmak için ek süre istemiştir. Bu bir skandal değilse, nedir?
5. İSKİ 2 km’lik ıslahta keyfi bir biçimde istediği yeri (imara açılmak istenen yer) kuru dere gösteriyor, istediği yeri (yıktığı ve yıkmak istediği köy evlerini) akar dere olarak göstermektedir. Bu kadar kısa bir uzunlukta nasıl derenin tabiatının bu denli değişmesini İSKİ nasıl açıklıyor?
6. Derenin üst kısmında çok katlı yapılara müsaade edilmişken, alt kısmında neden tek katlı evler yıkılıyor. Dere koruma/bandında olmamalarına rağmen. Üst tarafta sakince akan dere, 400 metre sonra fikir değiştirip azgın, taşkına yola açan bir nehre mi dönüşüyor? İSKİ bu durumu nasıl açıklıyor?
7. 14 Ocak 2021 tarihinde İBB’nin yayınladığı videoya göre Serindere koktuğu ve taşkınlara sebep verdiği için ıslah ediliyor.Islah ön çalışmasına göre, eğer varsa böyle bir rapor, derenin kokmasına sebep olan deşarjlar, tesisler, konutlar nelerdir? Taşkına sebebiyet veriyorsa, taşkın ve yağış haritaları nerede?
8. 30 Eylül 2018’de Çekmeköy ilçesi çok miktarda sağanak yağış aldı. Öyle ki ilçenin Nişantepe Mahallesinde bir iki siteyi evlerin içine kadar su bastı. İnsanlar ölüm tehlikesiyle karşılaştı. Sadece bir sitede kırk araba kullanılmaz duruma geldi. Yani pert oldu. Aynı gün bu derede taşkın, su baskını olmadı. 2018’de dere koruma bandında diyerek evleri yıkılan insanlar çadırda yaşıyorlardı. Bu durum da dere ıslahını derenin, doğal çevrenin talebi olmadığı göstermektedir. İSKİ bu dere ıslahının gerekçesini açıklamak zorunda değil midir?
9. Çekmeköy’ün 1/1000’lik uygulama ve 1/5000’lik nazım imar planları bir kez daha iptal edildi. İptal kararı ilgili yerlere Ocak 2021’de tebliğ edildi. İSKİ’nin dere ıslahı inşaatının da bu durdurulması gerekmiyor mu? Dere ıslahının deprem gibi bir risk ve aciliyeti olmadığına göre neden bu kadar acele ediliyor?
10. Dere ıslahının yapılageldiği alanda ıslah inşaatına dair hiçbir bilgi yoktur. Sahada çalışan taşeron şirketin yetkilisi, İSKİ yetkilisi dahil hiçbir çalışma izni, ruhsatı, ıslaha dayanak olabilecek proje, plan bilgisi, belgesi sunamamaktırlar. Bu durum sahaya davet edilen Çekmeköy ilçesi polis kayıtlarına geçirilmiştir.
11. Serin Dere ıslahı ve Seyir Tepesi projesi bütünleşik bir rant projesidir. Bu projelerde kamu yararı gözetilmemiştir. Dereye yapılan kumpasın planı, ön hazırlıkları 2014, 2015, belki de daha geç AKP dönemlerine gidiyor. Yeni İBB yönetiminin kendi dönemlerinde yapılmamış bu yanlış projeleri sürdürmedeki ısrarının sebebi nedir? Bu ısrar İstanbul’daki yoksullukla mücadele ile uyumlu mudur?
12. Uzmanlar ve siyasi parti temsilcilerinden bir komisyon kurulsun. Her şey ortaya çıkacaktır. Adalet arıyoruz. En başta Doğa için. Bu son derece haklı ve masum talepte yanlış olan nedir?
13. Ülke iklim krizini ağır bir şekilde yaşarken, daha sert kurak bir döneme girerken dereleri betonlamak, su havzalarını imar açmak, imara açanları ödüllendirmek için gereksiz bir dere ıslahı yapmak israf olduğu kadar, daha da önemlisi, ‘İstanbul’a ihanete’ devam etmek demek değil midir?
Çekmeköy Serindere, Farabi Sokak Mağdurları: Fikret Duman, Kemal Duman, Ahmet Kara, Hakkı Güzel, Kemal Topdemir, Suna Duman, Yılmaz Kenan, Mustafa Katar, Nuri Kızılaslan, Yaşar Güler, Aydın Kaynak, Mehmet Çetin, Sinan Doğan, Hulusi Sak, Muharrem Bulut, Gülsüm Coşkun, Fikret Coşkun, Mehmet Bağış.
Çekmeköy Belediye Meclisi birçok kere Filistin topraklarında İsrail devletinin yürüttüğü katliamı kınadı. Grup başkan vekilleri bu konuda iş birliği yaptı, mecliste ve meclis dışında bu katliamı, soykırımı defalarca gündeme getirdiler, ortak eylemler yaptılar. Bu soykırımı durdurmak için dünyaya çağrılarda bulundular. Poşulu fotoğraf verdiler. Hatta, CHP belediye meclis grubu 2024 Aralık ayı huzur haklarını almayıp Filistin mağdurlarına gönderme kararı aldı. Bunlar hepsi insanlık suçlarına karşı yapılmış doğru davranışlardı.
Gün geçmiyor ki bir felakete, kıyıma, kırana, adaletsizliğe, iş, kadın cinayetlerine, çocuk tacizlerine, saldırılarına uyanmayalım. 21 Ocak 2025’de Bolu’da bir otelde 78 can cayır cayır yandı. Bu pervasız cinayette ölenlerin otuz altısı çocuktu. Belediye Meclisi, hayatlarını kaybedenleri unutmadı. Meclis, belediye başkanının katılımıyla, Şubat ayının ilk oturumunu yangında yitirdiklerimizi için saygı duruşuyla açıldı.
Bu iki olayın Belediye Meclisinin gündem olup konuşulması ve kınanması takdire şayandır. Ancak aynı Meclis Suriye’deki azınlıkların, en başta Alevilerin katliamı, soykırımı olunca sessiz kalmayı seçmiştir.
Bilindiği gibi, 8 Aralık 2024’te Suriye’de rejim değişti. Yönetimi ele geçiren HTŞ adlı grup o günden beri ülkede terör estirmektedir. Savunmasız insanların evlerini, köylerini basıp işkence ederek öldüren bu cihatçı aparatların lideri Colani yeni adıyla Hüseyin eş-Şara’dır. Amerika ve İsrail tarafından sahaya sürülmüş bu şahıs kravat takıp yeni bir isim alsa da halen BM ve de T.C. devletinin kayıtlarında kırmızı bültenle aranan bir teröristtir. Buna rağmen bu hafta içinde başkent Ankara’da Cumhurbaşkanı’nın resmi konuğu olmuştur. Bu tescilli teröristin eylemlerinden bazılarını şu bağlantıda bulabilirsiniz: https://x.com/hilalnesin/status/1886782841994043601?s=46
Başta Aleviler olmak üzere, öbür tüm azınlıklar- Kürt, Ezidi, Ermeni, Dürzi- ve hatta seküler Araplar, kadınlar, çocuklar da büyük tehlike ve tehdit altındadır. Ancak son iki ay içinde katliamların hedefinde en çok Alevilerin olduğu görülmektedir. Sanal medyaya düşen görüntüler, bölgeden haber geçen gazeteciler durumun vahametini göstermektedir. Suriye’deki şiddetin ve soykırımın durdurulması için çağrılarda bulunulmaktadır. Mesela Amerika’daki Alevi dernekleri BM ve diğer ilgili kurumlara başvurular yapmışlardır. Ekteki bağlantıda başvuru dosyasının tamamını paylaşıyorum:
Çekmeköy Belediyesi Meclisinden de daha fazla gecikmeden Suriye’deki barbarlığın bir an önce durdurulması için- Filistin topraklarında İsrail’in barbarlıklarına karşı yaptıkları gibi- en uzun sınırı paylaştığımız komşumuz Suriye’deki Alevi soykırımının durdurulması için verilen çabalara katılmalarını, ortak eylemler planlamalarını bekliyoruz. İnsanlık adına ses vermelerini bekliyoruz! Olmadı, en azından demokrasi adına. Bolu’da otelde yakılan insanların kanı, Filistinli bebeklerin kanı kırmızı da Suriye’deki en mazlum azınlığın, Alevilerin kanı kırmızı değil mi? “Halkın belediyesi” şiarı bu durumda ne işe yarıyor?
1970’lerde mahallemizdeki ilkokula yürüyerek giderdik. Anne babamızla değil, kardeşlerimle, arkadaşlarımla. Okul ne uzak ne de çok yakındı. Tabii ki devlet okuluydu. Çok iyi bir okuldu. Çok iyi bir öğretmene düşmüştüm. Okuttuğu en son sınıf bizdik. Bu da başka bir şansımdı. Şimdi elli yıl sonra çok şey değişti ülkede.
Dokuz yaşındaki oğlumu okuluna ben bırakıyorum. Yine şanslı sayılırız ki benim zamanımda olduğu gibi yürüyerek gidiyoruz. Ama sokaklar, hayat özellikle çocuklar için artık eskisi gibi güvenli değil. MUK’un mahallemizdeki bir okula yürüyerek gitmesi 2024 yılının en güzel şeyi oldu bizim için. İstediği kadar uyuyabiliyor. Geç kalma olasılığı neredeyse yok. Servise yetişme, trafikte zaman geçirme zorunluluğu yok. Ya ne var?
Her gün ortalama 20-25 dakikalık (gidiş-dönüş) yürüyüş var. Sokakta kedilere, köpeklere selam verme, onlara dokunmak var. Ve yolda bir sürü değişik oyunlar oynamak… İsim şehir, apartman isimlerini, sokak adlarını okuma, il trafik numaraların sayma, plaka okuma vs. Okul, arkadaşlar, aile bireyleri hakkında konuşmalar, dedikodular, şiir okumalar… Daha neler neler? Mahalledeki okula gitmenin daha başka bir sürü dolaylı, toplumsal yararları da var. Aslında hepimizin bildiği şeyler:
Çocuklarımız yürüyerek mahallelerindeki okullara giderse, bu daha az trafik, daha temiz hava, daha az gürültü, daha az sağlık sorunu, sağlık harcaması demek. Daha da önemlisi ‘hayat ve demokrasi sokakta’.
Biz yönetenlerden neden mahallelerimize nitelikli, yürüme mesafesinde okullar talep etmiyoruz? Bunun için kamuoyu oluşturmak için çalışmıyoruz?
Küçük bir not:
İkinci dönemin ilk günü, MUK her zamankinden 15-20 dakika erken çıkmak istedi evden. İkinci dönemin bu ilk günü sınıfından, öğretmenini gören ilk kişi olmak istedi. Galiba bu isteği gerçekleşti. Çünkü normalde 8.20’de okula varıyorken, bugün okula vardığımızda 08.02. ‘Hayatta en büyük mucize küçükken iyi bir öğretmene denk gelmektir’ sözü MUK için de geçerli galiba. Ne mutlu ona!
Beğeni dolu bir sabun
Netflix dizisi
gençlik aşısı
gücü botoksunda
sabun ötesi sabun
kepek savar
saç telleri stresine karşı birebir
kişisel gelişimci
acı savar
acısız ezme
acısız aşk tarifi sabun
antiseptik girişimci
tenceresiz tencere yemeği
sabun ama sabun ötesi bir deneyim
mitos sever, parkta köpek gezdirir
hepimizin paydaşı
aile dizimi yapan sabun
banyonun sessiz müziği
geri dönülmez’i
vazgeçilmezi
üç ödeyene iki sabun
kurtlar vadisi sabunu
yönü olmayan sabunu
360 derece dönebilen
sınırsız müşteri memnuniyeti sabunu
üç alanın sekiz para ödediği
yeri doldurulmaz
erimeyen sabun
köşe kapan köşkte yaşayan sabun
öne fırlayan, altta kalmayan
tansiyon düşürücü
ritim ayarlayıcı
ergonomik avuca uygun
parmakları germeyen sabun
damlaya damlaya göl olan
Maldivler'e tatile giden
kredi kartı da kullanan sabun
yaş günü kutlanan sabun
sabun ama sadece sabun değil
deneyim, yaşantı, acısızlık
uyumun, çatışmasızlığın
bir koyup beş alan sabun
kurtlanmayan sabun
başını yastığa koyduğunda
uykuya dalan sabun
gençliğini Mekke’de edit ettirmiş sabun
yaş almayan sabun
sabun ama sabun ötesi
imtiyazlı, size has kesimli
deneyim öncüsü
zirvede yaşayan
Himalaya tuzu sabun
her şeyin en iyisine layık sabun
sabundan öte çağdaş sabun
rüya gören sabun
çağdaş yeri sabunun…
Abbas K. Çölgeçici
16 Ocak 2025; Çekmeköy