Connect with us

BANKA HABERLERİ

KREDİ SIKIŞMASI DERİNLEŞİYOR

Yayınlanma:

|

DÜNYA GAZETESİ yazarlarından Ekonomist Ali Ağaoğlu ve gazeteci Hakan Güldağ, bu hafta Şans Sohbetleri’nde enflasyona dair beklentileri ve piyasada sıkılaşan kredi koşullarını ele aldı. Ağaoğlu, ödeme sistemlerinin tehlikeye girmeye başladığını söylerken, Güldağ kredi sıkışmasının derin bir krize dönüşmemesi için acil tedbir alınması gerektiğini vurguladı.

İkili, piyasalardaki son Fed fiyatlamalarını da değerlendirdi. Uzun soluklu bir faiz artışı olmayacağına dair kanı oluşmaya başladığını kaydeden Ağaoğlu, küresel borsaların yılı pozitif kapatıp yeni yıla yeniden bakacağını aktardı. Ağaoğlu, Borsa İstanbul’da yükseliş potansiyelinin sürdüğünü belirterek, spot altında 1.725 seviyesine dikkat çekti.

Güldağ: TÜİK hesaplamalarına göre enflasyon eylülde yüzde 83,45’e yükseldi. Ben kasımdan itibaren yavaş yavaş gerileme başlar diye düşünüyorum. Bu arada tekrar hatırlatmakta fayda olacak; enflasyon düşüşünden kasıt, fiyat artış hızının yavaşlayacak olması. Çünkü vatandaş yine muhtemelen “Fiyatlar artıyor, neyin enflasyonu düştü” diyecektir.

Ağaoğlu: Ekim, okullar açıldıktan sonra genelde enflasyonun yüksek çıktığı bir ay. O yüzden ekimde de biz tekrar yükselişe devam ederiz gibi görünüyor. Buna karşılık aralıkta aylık 2 -3’lük bir rakam geldiğinde baz etkisiyle düşmüş gibi göreceğiz.

Güldağ: Yüzde 4 gibi yüksek bir aylık enflasyon oranı gelse bile…

Ağaoğlu: Evet. O yüzden kasımda bir zirve görür, aralıkta da geri çekilme başlamış gibi olur. Ama senin hatırlatmana katılıyorum. Enflasyon ile hayat pahalılığı farklı. Bunu derslerde de anlatıyordum ama yine fırsat bulmuşken tekrar edelim. Enflasyon 436 kalemin fiyatlarındaki aylık ve yıllık değişimlerini gösteriyor. Ama hayat pahalılığı aslında bizim bireyler olarak muhatap olduğumuz birebir tükettiğimiz mallardaki fiyat artışının bizim harcanabilir gelirimize olan yansımasıdır. Örneğin, enflasyon sepeti içinde kadın bağı ile tıraş bıçağı farkı. Bunların ikisi de sepetin içindeler ama benim kadın bağı fiyatıyla ilgili hiçbir ilgim yok, benim gelirimde hiçbir değişiklik yaratmıyor. Ama her sabah tıraş oluyorum, jilet fiyatları artıp azaldığı zaman beni etkiliyor. Yani enflasyon oranının düşmesi senin aldığın ürünün fiyatının düştüğü anlamına gelmeyebilir. Fiyatı önceki döneme göre daha az oranda artmıştır.

Güldağ: Verilerin gerçeği yansıtıp yansıtmaması hep tartışılıyor. Ama önümüzdeki dönemde açıklanacak rakamlara daha fazla bir güvensizlik oluşabilir. Bu işi ölçen kurumların her biri başka rakamlar açıklıyor.

Ağaoğlu: Bu konu son derece kritik ve önemli. Verilerin güvenirliği ile ilgili bazı sorunlar var. İTO’nun İstanbul için açıkladığı endeksle TÜİK’in açıklamış olduğu TÜFE arasındaki fark 24 puana çıktı. Bu normal değil. “İstanbul, Türkiye’nin geri kalanına göre çok fazla arttı, diğerleri az arttı yada artmadı” dediğiniz zaman bu çok inandırıcı olmaz. Çünkü, İstanbul, Türkiye ekonomisinin neredeyse beşte biri. Geçtim, Türkiye’nin geri kalanına yayılan malların çok önemli kısmı İstanbul’un havalesinden gidiyor. Şimdi böyle bir farklılık olmaması lazım, o yüzden de veri problemimiz var. Hatta hatırlarsın bu konuyu seninle konuşmuştuk, endeksin içindeki bazı mal ve hizmetlerin fiyatları ile ilgili yapılan yönlendirmelerin bizi ileride çok da iyi yere getirmeyeceğini söylemiştik, bugün geldiğimiz nokta tam da bu farkların oluştuğu yer. Bu farklılıkların oluşması sağlıklı karar almanıza müsaade etmez, yani veriniz sağlıklı olmazsa bunu yönetemezsiniz, şu andaki problem o.

Güldağ: Bu arada yüksek enflasyon devam ederken bir yandan da politika faizinin tek haneye doğru geleceğini anlıyoruz…

Ağaoğlu: Yüzde 9, 9,75 gibi bir yer olacak. İşgören faizi başka bir yerde. Aslında nerede olduğunu da bilmiyoruz. O yüzden finansal karar almak çok zorlaştı, sadece faizleri indirmekle maalesef ne yatırımı ne finansal kararları almamız kolaylaşmıyor. TL kredisi dövize gidecek algısıyla yılbaşından bu yana kısıtlamalara gidildi. Kredileri bu kadar sıkıştırdığımız ortamda ödeme sistemlerini çok ciddi tehlikeye atıyoruz. Devamında da ticaretin durması veya çok ama çok ciddi krizlere neden olabilir. Bunu mu istiyoruz? Eğer sadece kuru kontrol etmek içinse orası biraz muamma.

Güldağ: Banka kredisinin yanında piyasa kredisinde de vadelerin çok daraldığını duyuyoruz. En aykırı sektörlerde bile vade meselesinden dolayı sıkıntıların baş gösterdiğini, peşinin başladığını anlıyoruz. Piyasa kredisinin sıkışmasının senin de vurguladığın gibi krize neden olabilme ihtimali var. Kredi sıkışmasının bir krize dönüşmemesi için acil tedbir alınması, belki yeni finansal ürünlerin de bu anlamda devreye sokulması gerektiğini düşünüyorum.

Ağaoğlu: Yeni finansal ürünler niçin kullanılıyor? Biz çalışır bir piyasayı sıktık. Nerede, neyi kırdığımızı bilmiyoruz sıkarken. Politika yapıcıları piyasayı önüne katıp gitmemeli. Yüksek enflasyon aslında bir tür ahlaki erozyon doğurur. Herkes ödemelerini erteleme çabası içine girer. Herkes paradan para kazanma dediğimiz fiyattan maldan para kazanmaya çalışır. Dürüst olan dahi kredi bulamazsa sapla saman birbirine karışır. Teknik olarak stoklar korkar ya da peşin parayla çalışır. Peşin parayı da bulamıyorsunuz nasıl yapacaksınız? Basit bir çözüm var; mevcut kredinin temdit edilmesine izin verilsin, yeni kredi sayılmasın. Yeni faizle olabilir. Koşulları değişmesin, faizi değişsin. Özetle temdit koşulları düzenlenebilir. Bu nefes almak için gereken bir durum. Şu anda birçok işletme nefes almakta zorlanıyor.

Güldağ: En azından biz söyledik, gelişmeleri takip ederiz. Bu haftanın önemli haberlerinden biri de Rusya ile ilgili doğalgaz ödemesinin ertelenmesi.

Ağaoğlu: Senin duyumların nedir bilemiyorum ama erteleme talebinin varlığı bile ciddi soru işaretleri doğurur Türkiye için.

Güldağ: Uluslararası bir ajans bunu duyurdu, biz de oradan alarak kullandık. Gazprom veya BOTAŞ tarafından bir açıklama gelmedi henüz. Ama mantığa uygun, yapılabilir gibi geliyor bana. Rahip Brunson krizinde Rusya böyle bir öteleme yapmıştı bize. Erteleme Türkiye’nin işine yarar. BOTAŞ’ın da ödeme ve sıkıntıları olduğunu düşünmek için pek çok neden var. Son doğalgaz zammını aslında yapmak istemediklerini ama zorunlu kalındığını görüyoruz. Daha doğrusu bir zam da denmedi buna. Bir günlük referans fiyat uygulaması çerçevesinde, Avrupa’ya benzeyen bir fiyatlandırma yapacağımızı ifade ederek böyle bir yola doğru gidildi. Ama örtülü bir şekilde değişik sektörlere zamlar yansıdı. Metal sektörüne yüzde 35-37 civarında fiyat artışı yansımış oldu, seramik, demir çelik için yüzde 5’ler civarında kaldı.

Ağaoğlu: Macaristan böyle bir 6 aylık erteleme almış durumda. Sanıyorum bunu referans olarak kullanıp böyle bir talebimiz olabilir. Sektörel anlamda sübvansiyonların farklılık göstermesine bir itirazım olacak. Sıfırdan yeni kurulmakta olan bir sektör için böyle bir desteği baştan verirsiniz onlar ayağa kalkar, hatta ileride koşmaya başlarlar, sonra çekilirsiniz. Ama yolda böyle bir işi yaptığımız takdirde, bu aradaki farkı kim sübvanse ediyor diye baktığımda, kamuya yüklenir bu fark BOTAŞ üzerinden.

İşin bu tarafını unutmamak gerek. Ben piyasanın çok fazla yeknesaklaşmaktan uzaklaşmaması gerektiğini düşünüyorum. Yarın öbür farklı sektörler “ben de istiyorum” diyebilir. Kime, hangi ölçekte yapacaksınız ve bu ne kadar sürdürülebilir olacak? Bu arada doğalgazda konutlarda yüzde 80’e yakın sübvansiyon var. Yılbaşında yine asgari ücret ve diğer ücretlere müthiş zamlar gelecek. Nominal gelirler artacak fakat bireylerin ve hane halkının harcanabilir gelirinin artması lazım. İki ayı geçmez çok büyük ihtimalle enflasyon beklentileri bozulduğu için bizim o vereceğimiz zamların hepsi geçmişi kapatacaklar, geleceği karşılayamayacaklar. BOTAŞ’ta olduğu gibi maliyet kısmını olabildiğince aşağı indirmek lazım. Ulaşımımı, ısınmamı, internetimi, telefonumu, suyumu yani yaşam maliyetlerimi azaltarak da ben gelirimi artırabilirim. Bu yönde adımlar atılması gerekiyor.

Güldağ: Yeknesaklık tarafı doğru. Ama talebin sektörlere göre farklılık göstermesi konusunda aklıma eşitlik ve adaleti gösteren karikatür geldi. Bir tahta perde, çit var. Baba karşı tarafı rahatlıkla görebildiğinden üstüne çıkmak için sandığa gerek duymuyor. Büyük oğlunun üstüne çıktığı bir sandık var. Küçük çocuğun görebilmesi içinse iki sandığa ihtiyacı var. Duruma bu açısından da bakabiliriz.

Borsalar yılı pozitif kapatıp, yeni yıla bakar

Güldağ: ABD’den gelen veriler, Fed’in yol haritasına ilişkin ipuçları için yakından izleniyor. Bu haftaki göstergeler para politikası duruşuna ilişkin görüşlerin değişmesine neden oldu. Küresel borsalarda dalgalı bir görünüm var.

Ağaoğlu: ‘Faiz artışları belli bir tarihte sona erecek, sonra duruma tekrardan bakılacak’ görüşü var. Uzun soluklu bir faiz artışı olmayacağına dair kanı oluşmaya başladı. Bu yorumlar, piyasaları bir parça rahatlattı. Yıl sonuna doğru geliyoruz. Birçok fonun kasım ayı yıl kapanışıdır. O yüzden aşağıda bir endeksle para kaybettik deyip ikramiye veya komisyon alma şanslarının azaldığı bir yerde piyasayı yukarı ittirmek isteyeceklerdir. Herhalde, buraya kadar düşüşü Fed’e bağlayıp ondan sonra Fed de zamana yayacak vesaire deyip kasım ve aralık ayına kadar daha sakin bir borsa seyri izleyeceğiz diye düşünüyorum yurtdışında. En azından Fed’in iskonto edildiğini söyleyecekler ama ben Fed’in 2023’ü bir hatta iki faiz artışıyla karşılayacağını düşünen taraftayım. O yüzden piyasalar yılı pozitif kapatıp yeni yılda yeniden bakacaklar duruma diye düşünüyorum.

Güldağ: Borsa İstanbul, geçtiğimiz haftalarda yaşanan dalgalanmaların ardından dengeye oturmaya başladı gibi. Rakipsiz bir yatırım aracı olduğu için, yükseliş potansiyeli de sürüyor…

Ağaoğlu: Hatırlarsan ‘mekanik arıza var’ demiştik. İşlemlerin bir kısmı manipülatif olarak kabul edildi ve tutuklamalar oldu. Bu süreçte Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Murat Zaman da gerçekten ciddi çaba sarf etti. Sistem kırılmadan dökülmeden bugünlere getirildi. Bu ikisi iyi haber. Takasbank’ın üzerinde bazı hisse senetlerinden doğan riskler var ama orada sigorta fonu kullanılmadan halledildiği için halen daha sistemdeki sorunu aracı kurumlar üzerinden çözme yönünde bir süreç ilerliyor. Önümüzdeki dönemde ben de yakından izliyor olacağım. İnşallah fazla bir hasar olmadan atlatmış oluruz. Çarşamba günü itibarıyla görece olarak daha dengeli bir seyir izlenmeye başladı. Hafif bir kar realizasyonu geliyor arada düzeltmeler oluyor. Enflasyon böyleyken doğal olarak şirketlerin karları ‘nominal olarak’ artıyor. O yüzden de enflasyondan kendini koruyamamış veya korumak isteyenlerin şu anda ellerindeki en iyi adres ne yazık ki borsa kalmış durumda. Ben o düşüşlerde de söylemiştim ana trendinde çok büyük bir değişiklik olmayacaktır. Enflasyona paralel birtakım getirilerin elde edilebileceği nadir yerlerden biri borsa, o yüzden para oraya gidiyor.

Güldağ: Altını baskı altına alma çabası var. Birçok oyuncuya bir anlamda altın ithalatı yasağı getirilmiş oldu. Bankaların yapma imkanı vardı. Dediler ki hurdayı bitirin, bırakın artık para gidiyor. Külçe ne olacak? Onu bankalar yapacak. Ama şimdi bu cephede de bir sıkışma olduğu anlaşılıyor.

Ağaoğlu: Altının uluslararası fiyatıyla yurtiçi fiyatı arasında dönem dönem farklar oluşabiliyor. Bu farkların en temel sebebi fiziki altının aslında masraflı olması. Masraflarından kasıt ne? Bunun taşıması var, güvenliği var, sigortası var, çalınma riskinin yarattığı psikolojik baskılar var. Bu riskler fiyatlamalarda bazı anormalliklere neden olabilir. İnanılmaz bir satış geliyor, elde o kadar nakit olmadığı zaman düşük fiyatla… Sonuçta fiziki altınla bizim kağıt altın diyebileceğimiz borsadaki kontratlar arasındaki fark buradan kaynaklanıyor. Ben o yüzden bireysel yatırımcılara, özellikle borsada işlem gören altın ve gümüş fonları var, onlar üzerinden işlem yapmayı tavsiye ediyorum. Eğer illa kasanıza altın koymayacaksanız. Eğer bir finansal yatırım alternatifi olarak düşünüyorsanız altını, buyurun borsada bunun çok güzel fonları var. Rahatlıkla likit şeklinde alıp satabiliyorsunuz, oradan işlem yapın diyorum.

Gümüş yoruldu, altın 1.725 eşiğinde zorlanabilir

Güldağ: Altının onsu yeniden 1700 doların üzerinde. Senin altın için yakından izlediğin gümüşte de hareketlilik yaşanıyor. Nasıl yorumluyorsun son fiyatlamaları?

Ağaoğlu: AGU, altının ons fiyatının gümüşün ons fiyatına bölünmesiyle bulduğum basit bir parite. Geçtiğimiz eylülün başında 96’lara kadar çıkmıştı ve bu hafta 82’lere kadar geri geldi. Gümüşteki hızlı hareket beraberinde altını da çekti. Altın geçtiğimiz hafta 1,623’leri görmüştü şimdi 1,725’e kadar çıktı. Aslında 50 günlük ortalamasına geldi. 1,725 kritik eşik. Altının buraları kırıp gitmesi biraz zor, çünkü gümüş yoruldu. Buralardan bir geri çekilme, bir düzeltme gelebilir. Fakat iyi haber; Fed’in faiz artışlarının o çok yakıcı etkisi yavaş yavaş azalıyor. Bunu borsalarda da görüyoruz altın -gümüşte de görüyoruz. Ben yavaş yavaş diplere yaklaşıldığı fikrindeyim. Böyle kırılıp dökülecek bir şey olması durumunda altın 1,500’lü rakamlara iniyor, ki orası şimdilik benim ne grafiklerimde görünüyor ne ufkumda. O yüzden bu yükseliş biraz satış fırsatı kısa vadede ihtiyacı olanlar için. Dipten almış olanlar için zaten iyi bir satış fırsatı onu söyleyeyim. Yani 1,625 – 1,725 deseniz 100 dolar altının onsunda çok önemli bir para. Gümüşte daha da yüksek bu oran. Gümüşte biraz daha yukarıda o kritik eşik 21,95. Ama 21,95-22,25’i aşmasını beklemiyorum.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Akbank’a EyeBrand ödülü

Yayınlanma:

|

Yazan:

Akbank, kapsayıcı bankacılık ilkesiyle geliştirdiği hizmetleri ile BlindLook tarafından ikinci kez EyeBrand ödülüne layık görüldü.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, Akbank, BlindLook tarafından ürün ve hizmetlerini görme engelliler için erişilebilir hale getiren markalara sunulan EyeBrand ödülünü ikinci kez aldı.

Kapsayıcı ve daha erişilebilir bir dünya için adım atan markaların ödüllendirildiği ‘EyeBrand Ceremony’, bu yıl ‘Beyond Darkness’ temasıyla düzenlendi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Akbank Bireysel Bankacılık ve Dijital Çözümler Genel Müdür Yardımcısı Burcu Civelek Yüce, çeşitlilik ve kapsayıcılığı kurumsal kültürlerinin temel taşlarından biri olarak benimsediklerini ve bu doğrultuda birçok projeyi hayata geçirdiklerini belirtti.

Günümüzde iletişim ve bilginin yüzde 80’inin görsel odaklı olduğunu aktaran Yüce, ‘Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre tüm dünyada yaklaşık 285 milyon görme engelli birey var ve BlindLook ekibi, bu bireylerin sadece görmediği için hayatın yüzde 20’siyle yetinmesini kabul etmeyen, buna meydan okuyan bir ekip.’ ifadelerini kullandı.

– ‘Akbank olarak kendileriyle işbirliği yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz’

BlindLook ekibinin üstlendikleri misyonu çok değerli bulduklarını vurgulayan Yüce, şunları kaydetti:

‘Akbank olarak kendileriyle işbirliği yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Kapsayıcılık ilkemizle, engelli bireylerin istihdamı için katma değerli iş fırsatları yaratmaktan çalışma ortamlarımızı, ürün ve hizmetlerimizi erişilebilir hale getirmeye kadar geniş bir çerçevede çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Teknolojik yetkinliğimiz ve dijital gücümüzle hizmetlerimizi herkes için erişilebilir ve faydalı kılmaya odaklanıyoruz. Tüm bu çalışmalarımızı kurumsal bir görevimiz olarak görüyoruz. Bu nedenle, ikinci kez EyeBrand seçilmek bizim için çok değerli ve anlamlı. Akbank olarak, sürdürülebilirlik stratejilerimizin merkezinde yer alan ‘İnsan ve Toplum’ odaklı çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz.’

Akbank, BlindLook’un özgürlük teknolojisi olarak adlandırdığı ‘Sesli Simülasyon Teknolojisi’ ile görme engelli bireylerin Akbank Mobil ve İnterneti rahatlıkla kullanmasına olanak tanıyor.

Ekran okuyucu programlarla uyumlu çalışan bu teknoloji, görme engelli kullanıcılara Akbank’ın mobil ve internet uygulamalarını kullanırken izlemesi gereken adımları sesli bir biçimde aktarıyor ve onları yönlendiriyor. Bu yönlendirmeler sayesinde Akbank’ın online platformlarına özgürce erişebilen kullanıcılar, bankacılık işlemlerini kolay, hızlı ve güvenilir şekilde gerçekleştirebiliyor.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

TEB’in ilk çeyrekte net kârı 3 milyar 5 milyon TL oldu

Türk Ekonomi Bankası (TEB) 2024 yılı birinci çeyrek finansal sonuçlarını açıkladı. 31 Mart 2024 itibarıyla TEB’in aktif toplamı 454 milyar TL olurken, net kârı 3 milyar 5 milyon TL olarak gerçekleşti. TEB’in ekonomiye ve müşterilerine sağladığı desteğin en önemli göstergesi olan kredileri toplam aktiflerinin yüzde 54,7’sini oluşturdu.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Her dönem olduğu gibi risk yönetimine ve aktif kalitesine öncelik veren TEB’in toplam kredileri yılın birinci çeyreğinde 248,2 milyar TL seviyesinde gerçekleşirken, aynı dönemde toplam mevduatı ise 311,7 milyar TL oldu. 2024 yılında güçlü sermaye yapısıyla birlikte istikrarlı büyümeyi sağlayan ve karlılığını sürdürülebilir bir şekilde devam ettiren TEB’in özkaynakları 36,7 milyar TL olurken, sermaye yeterlilik rasyosu hedef rasyo olan yüzde 12’nin çok üstünde, yüzde 17,67 oranında gerçekleşti.

TEB ülkemizin sürdürülebilir büyümesine katkıda bulurken; “iyi ve örnek banka” anlayışıyla ekonomi, çevre ve toplum için pozitif etki yaratan çalışmalar yapmaya devam ediyor. Sürdürülebilirlik konusunda toplumsal farkındalığı artırmayı amaçlayan TEB, 2024 yılının ilk çeyreğinde, daha iyi bir gelecek için hayata geçirdiği projeleri ve bu alanda somut olarak attığı adımları anlattığı yeni bir reklam kampanyası başlattı. “TEB Etkisi, Bugün İyi Yarın Daha İyi” kampanyasıyla TEB, bugün iyiye verilen desteğin hepimizin geleceğini pozitif yönde etkilediğini vurgularken, daha iyi bir gelecek için TEB Etkisi’ne dikkat çekti. Paydaşlarıyla birlikte toplumu daha iyi bir geleceğe taşımak için çalışan banka, sürdürülebilirlik konusunda toplumsal farkındalığı artırmaya yönelik çalışmalarına aralıksız devam ediyor.

TEB, “en çok tavsiye edilen banka olma” hedefiyle müşteri deneyimini iyileştirmeye yönelik çalışmalarını sürdürdü. Yılın ilk çeyreğinde 62 bin müşterisini dinleyen ve müşteri memnuniyetini tüm kanallarda düzenli olarak ölçen TEB, geri bildirimler doğrultusunda daha iyi müşteri deneyimi sağlamak amacıyla sektörde fark yaratan çözümler sundu. TEB, tüm müşterilerinin Şubelerinde, Çağrı Merkezi’nde, CEPTETEB Mobil Bankacılık ve İnternet Şubesi’nde yaşadığı müşteri deneyimini daha da geliştirmek için çalışmayı sürdürüyor.

Taşıt kredisi ile gerçek ve tüzel müşterilerinin taşıt alımı için finansman ihtiyaçlarını karşılayan TEB, banka bünyesine dahil ettiği TEB Finansman A.Ş. ile taşıt kredisi piyasasındaki yerini daha da güçlendirdi. Banka, 2024 yılının ilk çeyreğinde TEB Oto Finans online taşıt kredisi başvuru formu ile müşterilerine teb.com.tr üzerinden sadece üç adımda taşıt kredisi ön başvurusu yapma imkanı sundu. Bu sayede kullanıcılar, satın almak istedikleri araç marka modeli ve yetkili satıcı seçimlerini yapıp; kredi tutarı, vade bilgisi ve sınırlı kişisel bilgi ile ön başvuruda bulunduktan sonra seçtikleri yetkili satıcıya giderek başvurularını tamamlayabiliyor.

TEB, CEPTETEB Mobil Uygulaması ve İnternet Şubesi ile müşterilerinin günlük bankacılık ihtiyaçlarını 7/24 kesintisiz olarak karşılamayı sürdürüyor. Yılın ilk çeyreğinde “Kasko Poliçesi teklifi alarak poliçe oluşturma” ve “Kolay Adres ile telefon rehberinden seçilen kişilere hesap/IBAN bilgisi girmeden para gönderme” gibi finansal ihtiyaçlara yönelik hızlı, kolay ve yeni özellikler CEPTETEB Mobil’de devreye alındı.

Ticari müşterilerine en iyi dijital bankacılık deneyimini sunmak amacıyla CEPTETEB İŞTE’yi geliştirmeye devam eden TEB, zenginleştirilmiş menü seçeneklerini kullanıma açtı. Bu kapsamda yılın ilk çeyreğinde çiftçilerin ihtiyaçlarına yönelik tasarlanan Harman Kart ile kredi kullanım ve detaylı kredi gözlem menüleri devreye alındı. CEPTETEB İŞTE üzerinden yapılan para transfer limitlerinin gözlemlenmesi, tüm dijital ekstrelere tek ekrandan erişim ve ekstre tercih değişikliği gibi yenilikler kullanıma sunuldu.

TEB, Kurumsal İnternet Bankacılığı kullanan müşterilerinin de dijital bankacılık kullanım deneyimini iyileştirmek ve yeni hizmetlerle içeriğini geliştirmek amacıyla CEPTETEB İŞTE Yeni Kurumsal İnternet Bankacılığı Projesi’ni başlattı. Bu kapsamda tamamlanan çalışmalar arasında yer alan “Hesaplar” ve “Kredi Kartları” menüleri müşterilerin kullanımına sunuldu.

TEB, Kadın Bankacılığı ile sürdürülebilir ekonomik büyüme için kadın işletme sahiplerinin ve girişimcilerin iş dünyasındaki varlığını güçlendirmeye, ekonomiye daha fazla dahil olmalarına katkıda bulunmaya devam etti. TEB, kadın iş sahiplerinin kullanımına sunulan TurWIB II Kredisi ile anlaşma kapsamında deprem bölgesindeki kadın iş sahipleri öncelikli olmak üzere kredi kullandırmayı sürdürdü. Kadın iş sahiplerinden oluşan kredi hacmi yılın ilk üç ayında geçen yıla göre yüzde 20 oranında artarak 7,5 milyar TL seviyesine ulaştı.

TEB, ülkemizin büyüme hedefini yakalamasına ve toplumun sürdürülebilir kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla finansal okuryazarlığa odaklanan çalışmalarına devam ediyor. TEB Aile Akademisi kapsamında sunulan eğitimlerle hak ve yükümlüklerini bilen, finansal, çevresel ve hukuksal olarak bilinçli tüketici olması hedeflenen bireyler yetiştirilmesi destekleniyor. Yılın ilk çeyreğinde dört farklı sektörde yaklaşık 10 kurumun 3 bine yakın çalışanına finansal okuryazarlık eğitimleri sunulurken, “Çevre Hukuku Okuryazarlığı” ve UNICEF iş birliğiyle hazırlanan “İklim Okuryazarlığı” eğitimleri de verilmeye başlandı.

Girişimcileri destekleme ve girişimcilik ekosistemini güçlendirme çalışmaları kapsamında TEB, Girişim Bankacılığı ile yeni adımlar atmayı sürdürdü. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Milli Teknoloji Genel Müdürlüğü’nün erken aşamasını başarıyla tamamlayan ve hızlı büyüme potansiyeli taşıyan teknoloji girişimlerinin daha hızlı ölçeklenmesine ve küresel pazarlara açılmasına destek olmak amacıyla hayata geçirdiği Turcorn 100 Programı kapsamında aday 15 firma açıklandı. Programın ilk ve tek banka partneri olan TEB, Turcorn adayı girişimcilere Girişim Bankacılığı hizmetleriyle destek vermeye başladı.

BNP Paribas’ın küresel ağının bir parçası olarak, güçlü muhabir bankacılık ağı ile ithalatçılara uygun vade ve avantajlı maliyetlerle gerek hammadde gerekse makine yatırımlarına finansman imkânları sağlayan TEB, ihracatçı firmaların yanında yer almaya devam etti. İhracatçı firmalara sağlanan TCMB kaynaklı kredilere erişimin devam ettiği yılın ilk üç ayında kredi kullandırımı 1,7 milyar Türk Lirası’na ulaştı.

TEB’e yılın ilk çeyreğinde ödül

TEB Özel Bankacılık, World Finance Bankacılık Ödülleri kapsamında “Türkiye’deki En İyi Özel Bankacılık” ödülünü aldı. Altı yıldır bu ödüle layık görülen TEB Özel Bankacılık sektör liderliğini tescillerken, başarılı ve istikrarlı performansını uluslararası alanda da kanıtlamış oldu.

TEB Müşteri Etkileşim Merkezi ve Şube Dışı Satış Kanalı, 2024 yılının ilk çeyreğinde 6. CX Awards tarafından “En İyi Teknoloji-Teknolojide İnovasyon” ödülüne layık görüldü.

TEB’in uçtan uca otomasyon ile müşterilerine zaman kazandırdığı ve finansmana erişim kolaylığı sağladığı e-Fatura Kredisi, Stevie Awards tarafından “İşletmeler İçin Ürün İnovasyonu” kategorisinde altın ödül alırken, Global Business Excellence Awards  (Küresel İş Mükemmelliği Ödülleri) kapsamında “En İyi İnovasyon” kategorisinin kazananı oldu.

31 Mart 2024 Tarihli Finansal Sonuçlara İlişkin Seçilmiş Göstergeler:

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Akbank, geliştirdiği “büyük dil modeli” ile geleceğin bankacılık dilinden konuşuyor

Yayınlanma:

|

Yazan:

Akbank, bankacılık alanındaki tecrübesini yapay zeka teknolojileri alanındaki gücü ile bir araya getirerek, bankacılık ürün ve süreçleri üzerine uzmanlaşmış kendi ‘büyük dil modeli’ni geliştirdi.

Bankadan yapılan açıklamaya göre Akbank teknoloji mühendisleri tarafından geliştirilen yeni ‘büyük dil modeli’, bankacılık uzmanlığı gerektiren konuları etkin bir şekilde anlayarak daha verimli ve hızlı sonuç üreten bir yapay zeka (GenAI) altyapısına olanak sunuyor.

Akbank, yürüttüğü yapay zeka çalışmalarının yanı sıra üretken yapay zeka çözümlerini de bir süredir odağına almıştı. Bu kapsamda Akbank, bankacılık alanındaki tecrübesini yapay zeka teknolojileri alanındaki gücü ile bir araya getirerek, bankacılık ürün ve süreçleri üzerine uzmanlaşmış kendi ‘büyük dil modeli’ni geliştirdi.

Model, açık kaynaklı birçok model üzerinde yürütülen araştırma çalışmalarının sonucunda seçilen, Türkçe ve İngilizceyle birlikte sekiz dilde iletişim imkânı sunan Mixtral modelini temel aldı.

56 milyar token ve bankacılık özelinde 100 bin örnek dokümanla eğitilen bu yeni model, bankacılık uzmanlığı gerektiren konuları etkin bir şekilde anlayarak daha verimli ve hızlı sonuç üreten bir yapay zeka altyapısına olanak sunuyor.

– Bankacılık hizmetleri üretken yapay zeka ile yeniden şekilleniyor

Geliştirilen modelin ilk uygulama alanı resmi kurumlar, iş ortakları ya da müşterilerden yazışma yoluyla gelen binlerce talimat ve talebin otomasyon dahilinde okunması, anlamlandırılması ve işlemlerin otomatik olarak gerçekleştirilmesi olarak belirlendi.

Böylece müşteriler tarafından şubelere gelen para transferi talimatları gibi detaylı işlemlerin daha hızlı ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmesi ile müşteri deneyimi en üst seviyeye çıkartılıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Akbank Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Gökçay, Akbank olarak bankacılığın geleceğini tanımlama vizyonuyla inovasyon çalışmalarının sınırlarını genişletmeye devam ettiklerini belirtti.

Gökçay, hızla değişen teknoloji ortamında yapay zeka, bulut tabanlı uygulama modernizasyonu, servis bankacılığı teknolojileri gibi alanlarda çalışmalarını titizlikle sürdürdüklerinin altını çizerek, ‘Teknoloji, bankacılığın geleceğinde kritik bir rol üstleniyor ve bu rol hem hizmetleri hem de müşteri deneyimini kökten değiştirecek güçte. Biz de önemli yatırım alanlarımızdan biri olan yapay zeka teknolojilerini, pek çok yeni bankacılık hizmetini sunabileceğimiz stratejik bir değer potansiyeli olarak görüyoruz.’ ifadelerini kullandı.

Akbank’ın daha önce sunduğu doğal ses modeli, yardımcı sohbet botları gibi yapay zeka uygulamalarıyla her zaman müşterilerinin hayatını kolaylaştıran çözümlerde öncü olduğunu vurgulayan Gökçay, karmaşık finansal taleplere cevap olabilmek için 76 yıllık bankacılık tecrübelerini yapay zeka uzmanlığıyla sentezleyerek kendi büyük dil modelini geliştirdiklerini kaydetti.

Gökçay, bu kapsamda müşterilerinden gelen talepleri çok daha hızlı bir şekilde işleyerek, yanıtlayarak, kişiselleştirilmiş hizmetler sunarak üst düzey bir deneyim sağlayacaklarına işaret etti.

İşlenen verilerin yalnızca bankanın veri ortamlarında tutulduğunu ve güvenle saklanacağını anlatan Gökçay, şunları kaydetti:

‘Geliştirdiğimiz yeni ‘büyük dil modeli’ müşteri talimatlarını işlemede ve doğruluk oranlarında yüksek başarı sağladı. Model, 56 milyar token ve bankacılık özelinde 100 bin örnek doküman ile eğitildi. Yaptığımız testlerde klasik doğal dil işleme çözümleriyle elde edilen doğruluk oranı, büyük dil modeli ile kurgulanan üretken yapay zeka ve arama optimizasyonu uygulamaları sonrası yüzde 35 artış gösterdi. Akbank olarak, önümüzdeki dönemde de mevcut doğal dil işleme çözümlerini büyük dil modeli ile dönüştürmeyi ve yapay zeka temelli yeni bankacılık uygulamalarını hayata geçirmeyi amaçlıyoruz. Bu çerçevede, müşterilerimizin ihtiyaçlarını öngörebilen, hızlı ve güvenilir çözümler geliştirmek için teknolojiyi en etkin şekilde kullanmaya devam edeceğiz.’

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.