MERKEZ BANKASI bankalara : “Ticari kredilerde frene basın” dedi
“Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda finansal istikrarın desteklenmesi ve liralaşmanın teşvik edilmesi kapsamında makro ihtiyati politika setini güçlendirerek zorunlu karşılık düzenlemesinde değişikliğe gitmiştir” açıklaması ile başlayan duyuruda gerekçenin MAKRO İHTİYATI POLİTİKA SETİNİ güçlendirme olduğu belirtiyor.
MERKEZ BANKASI Ticari kredilerde “zorunlu karşılık” oranlarını artırdı. Ticari Kredilerde büyüyen bankalara ek karşılık yaptırım uygulayacağını açıkladı. Bu durum açıkça “Ticari Kredilerde frene basın” demektir. Yeni karşılıklar duyurusuna göre Ticari Kredilerde bankalara dolayısı ile kredili Ticari Müşterilere yıllık en az %2 ile %3 ek artış maliyeti getirir. Zira, piyasada Rotatif/BCH krediler %20‘ler üzerinde iken çok az bankada olan yıllık Spot krediler de %30‘lara yükselmiş durumda.
Gerekçeyi Merkez Bankası açıklamasında; “MAKRO İHTİYATI POLİTİKA SETİNİ güçlendirerek zorunlu karşılık düzenlemesinde değişikliğe gitmiştir” şeklinde açıkladı. Zira; bankacılık sektörü yurtiçi kredi hacmindeki %1’lik artışın; cari açığın milli gelire oranını uzun dönemde %0.21, kısa dönemde %0.09 puan artırdığı sonucuna ulaşıldığı genel kabul edilmekle birlikte bu durumun güncel koşullarda TİCARİ KREDİLERDEN kaynaklandığı fikrine katılmadığımı belirtmem gerekir. Açıklamanın devamında “Fiyat İstikrarı sağlanması” hedeflendiği belirtildiğine göre bunun Ticari Kredi hacimleri ile nasıl bağlantı kurulduğu ise açık ve net değil.
DÜZENLEME NELERİ KAPSIYOR?
Merkez Bankası, yaptığı açıklama ile ticari krediler için ‘zorunlu karşılık’ oranlarında değişikliğe gittiğini açıkladı. Açıklamada, söz konusu çerçevede, 1 Nisan 2022 tarihinden itibaren dörder haftalık dönemlerde kullandırılan ticari kredilerin yüzde 10’u oranında zorunlu karşılığın aynı sürelerde tesis edilmesine, 31 Mayıs 2022 tarihi itibarıyla 31 Aralık 2021 tarihine göre kredi büyüme oranı yüzde 20’nin üzerinde olan bankaların, 31 Mart 2022 ve 31 Aralık 2021 tarihlerinde mevcut kredi bakiyeleri arasındaki farkın yüzde 20’si oranında zorunlu karşılığı 6 ay boyunca tesis etmesine karar verildiği bildirildi.
TİCARİ KREDİLER NE KADAR ARTTI?
MERKEZ BANKASI’nın yeni karşılıklar ile ilgili düzenleme KOBİ Dışı firmaları kapsam dışında tuttu. TİCARİ KREDİ olarak kastettiği o zaman KOBİ dışında kalan Ticari Krediler anlamına geliyor.
2021 sonunda 3,9 trilyon olan KOBİ kredileri dahil toplam Ticari Krediler 15 Nisan 2022 itibarıyla %14,57 artarak 4,5 trilyon TL’ye yükseldi. KOBİ Kredileri mahsup edildiğinde kalan KABİ dışı Ticari Krediler ise 2,8 trilyon TL’den 357 milyar TL %12,59 artarak 3,2 trilyon TL’ye yükselmiş durumda. Merkez Bankası gerekçe olarak gösterdiği ve MAKRO İHTİYATI POLİTİKA SETİNİ güçlendirerek için yaptığını belirttiği zorunlu karşılık düzenlemesinde değişikliğe açıklamaya göre bu kredilerdeki artıştan kaynaklandı. Oysa kapsam dışında tutulan KOBİ Kredileri 1 trilyon 77 milyar TL’den %19,77 artarak 1 trilyon 290 milyar TL’ye yükseldi.
MERKEZ BANKASI açıklamasında diğer bir kafa karıştıran durum ise sadece TL Kredileri içermesi. Oysa, gerekçe ve amaç düşünüldüğünde dövize talebi kısması için asıl döviz kredilerinde zorunlu karşılıkları artırması gerekirdi.
Ticari Kredilere frene basmasının gerekçelerinden biri de son günlerde dillendirilen “Ticari firmalar döviz alıyor” tezi ise baştan söyleyeyim “içi boş bir tez ve bu piyasa dinamiklerini bilmeme nedeniyle böyle bir sonuç çıkarılıyor” derim. Zira toplam ithalatın %83,7 olduğu bir ülkeden nasıl olur da gerçeklikten uzak, Ticari işletmeler döviz alamsın tezi kendine yer bulur?
Ticari firmalar döviz alıyor ise finansal işlemlerden kar etmek için almıyor, birinci gerekçe ithalat ödemelerini yapmak için bu biline. İkinci gerekçe de USD/TL kurunun 14 TL altına inmeyeceği sonucuna vardığı içindir. Döviz kurunun enflasyona göre kendini revize etmesi halinde yıl sonunda USD/TL 18-20 bandına oturması kimseyi şaşırtmaz artık. KOBİ dahil Ticari TL Kredilerde 15 Nisan’a kadar artan 570 milyar TL’lik kredinin dövize gittiği tezi de gerçekçi değil. 570 milyar TL kredi artışı USD/TL 14,70 kurundan 38,8 milyar USD yaparken mevduat sadece 7,2 milyar USD arttı.
KOBİ Kredili hesaplar dahil tüm Ticari hesaplardaki Döviz Mevduat 2021 sonunda 133,3 milyar USD idi. 15 Nisan itibarıyla 140,6 milyar USD oldu, başka bir ifade ile 7,2 milyar USD arttı. Oysa 2021 sonunda Ticari TL kredilerin USD karşılığı 139,6 milyar USD idi, 15 Nisana gelindiğinde 154,8 milyar USD oldu. Diğer bir ifade ile KOBİ dahil Ticarilerin kredileri 15,2 milyar SUD karşılığı artmasına rağmen mevduat sadece 7,2 milyar USD arttı. Demek ki krediler ile döviz alınıyor tezi gerçekçi değil. Üstelik artan mevduatta artan ihracattan gelen para da olduğunu belirtmek isterim.
ZORUNLU KARLILIK HANGİ KREDİLERİ KAPSIYOR?
Bu kapsamda, bankalar ile finansman şirketlerinin aşağıdaki kredi türleri hariç olmak üzere Türk lirası cinsinden ticari nitelikteki nakdi kredileri zorunlu karşılığa tabi tutulmuştur.
KOBİ tanımına giren işletmelere kullandırılan krediler
Esnaf kredileri
İhracat ve yatırım kredileri
Tarımsal krediler
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ekindeki (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kurum ve kuruluşlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların müessese, bağlı ortaklık ve iştiraklerine kullandırılan krediler
Kurumsal kredi kartları
Mali kuruluşlara kullandırılan krediler
Bu çerçevede;
1 Nisan 2022 tarihinden itibaren dörder haftalık dönemlerde kullandırılan ticari kredilerin %10’u oranında zorunlu karşılığın aynı sürelerde tesis edilmesine
31 Mayıs 2022 tarihi itibarıyla 31 Aralık 2021 tarihine göre kredi büyüme oranı yüzde 20’nin üzerinde olan bankaların, 31 Mart 2022 ve 31 Aralık 2021 tarihlerinde mevcut kredi bakiyeleri arasındaki farkın yüzde 20’si oranında zorunlu karşılığı 6 ay boyunca tesis etmesine
karar verilmiştir, açıklaması yapıldı.
“Diğer yandan, finansman şirketlerinin yüzde sıfır olan zorunlu karşılık oranları bankalar ile aynı seviyeye getirilmiş, yurt içi bankalara olan yükümlülükleri zorunlu karşılık kapsamında alınmıştır. Bu değişiklik, tesisi 13 Mayıs 2022 tarihinde başlayacak olan 29 Nisan 2022 tarihli hesaplama döneminden itibaren geçerli olacaktır”, açıklamada yer aldı.
BU NE ANLAMA GELİYOR?
MERKEZ BANKASI Ticari kredilere karşılıkları artırmak ile bankaların Ticari Kredilerdeki maliyetlerini otomatikman artırmış olacak. Bu da doğal olarak Ticari Kredi faiz oranlarının artması anlamına gelecek. Belli ki Ticari Kredilerde frene basılmak isteniyor ve bankalara “Ticari Kredilerde büyüme” mesajı veriliyor. Bu durumda Ticari Firmalara da kredi faiz oranlarının artmasından dolayı, ek finansal maliyet yükü anlamına geliyor. Merkez Bankası Ticari Kredi Karşılıkları artırması ile kendisine ek kaynak yaratmış oluyor fakat duyuruda amacın “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda finansal istikrarın desteklenmesi ve liralaşmanın teşvik edilmesi kapsamında makro ihtiyati politika setini güçlendirerek zorunlu karşılık düzenlemesinde değişikliğe gitmiştir” demesine rağmen bunu niçin Ticari Kredi maliyetlerini artıracak şekilde yaptığı ise anlaşılmadı. Zira; amaç fiyat istikrarı ile bunu Ticari işletmelerde maliyeti artıracak Ticari Kredi Zorunlu Karşılık artırmakla değil iç talebi kısmak için Tüketici Kredisi veya Kredi Kart kredisi karşılıklarını artırarak yapmalı idi. Zira, ÜFE %106,55 olmuşken ve bu oran zaman içinde piyasaya yansıyıp TÜFE oranını artıracağı bilinirken Ticari İşletmelerin kredi maliyetini artıracak kredi zorunlu karşılık oranlarının artırılması ile amacın örtüşmediği görüldü. Bu durum Ticari Firmaların finansal maliyetlerini de otomatikman artırmış oldu.
Açıklamada 6 ay süre belirlenmiş. Altı ay sonu Kasım başı demektir. Belli ki kış hazırlıkları erken başladı.
Ramazan ayında Bankacılardan oluşan gönüllülerin kurduğu ve yine aynı mübarek ay içerisinde faaliyete geçtiğimiz AYNA ULUSLARARASI İNSANİ YARDIM DERNEĞİ aracılığıyla Afrika’da Uganda’da 10.000 kişilik iftar yemeği verildi. Özellikle İstanbul Beykoz genelinde temel gıda yardımlarının yanı sıra zekat/fitre dağıtımı ve bayramlık destekleriyle 350 aileye ulaşıldı, 60 evladımızın yüzü güldürüldü
Ayna Uluslararası İnsani Yardım Derneği Adına açıklama yapan Remzi ÇIRA “Ekibimizde QNB Finansbank’ta halen aktif biçimde görev alan H.İzzet Ünlü, Kadir Dursun, yine Finansbank’tan emekli olan olan T.Dede ve C.Erdin gibi isimlerle mazlumların yanında olmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Remzi ÇIRA, “bu bağlamda maddi manevi desteklerini bizden hiç esirgemeyen değerli QNB Finansbank çalışanlarına bir kez daha teşekkür ederken bankacılığın sadece masa başında çalışmaktan ibaret olmadığını, adını koyduğumuz gibi ‘vicdanımızın Aynası‘ olduğunu gösterebilmek adına derneğimize tüm bankacı arkadaşlarımızı bekliyoruz” şeklinde destek verilmesi için çağrıda da bulundu.
Antalya’nın Manavgat İlçesi’ndeki Denizbank Manavgat Side Ticari Şube Müdürü R.E.B. ve yardımcısı U.E. bir otelin hesabını boşaltarak bahis sitelerinde oynamışlar. Sorgulanan banka personelinden ikisi tutuklanırken, rakamın da en az 3 milyon Euro ( 205 milyon TL) olduğu ileri sürülüyor. Şube müdürü R.E.B., müdür yardımcısı U.E., 2 banka personeli ve U.E.’nin tanıdığı 4 kişi olmak üzere 8 şüpheli tutuklandı.
2023’de Türkiye’de gündem S. Erzan olmuştu. Denizbank Levent Büyükdere Caddesi Şube Müdürü olan Erzan, hayali fon bir fon yaratarak futbolcu ve iş insanlarını dolandırmasının ortaya çıkması ile tutuklanmış, zimmet suçundan yargılanmaya başlamıştı. Mahkemenin Banka üst yöneticilerini de duruşmaya çağırırken duruşma devam etmekte. Erzan’ın bu yönetemle 55 milyon 633 bin 222 Dolar topladığı iddia edilmişti.
Genel müdürlük uzmanları tarafından yapılan incelemeler sırasında Side Şube Müdür Yardımcısı U.E.’nin bankadaki hesabında olağan dışı hareketlilik tespit edilmesi üzerine müfettiş görevlendirildi. Banka müfettişleri Nisan ayı başında şubeye gelerek soruşturma gerçekleştirdi. Müfettişlerin yaptığı inceleme ve soruşturma sonucunda U.E.’nin 2021 yılından Nisan 2024’e kadar müşterilerin hesaplarından parça parça toplam 205 milyon lirayı çok tanıdığı kişilere aktardığı tespit edildi. Bu kişilerin daha sonra bu paraları U.E.’nin hesabına gönderdiği belirlendi.
DENİZBANK SİDE TİCARİ ŞUBE MÜDÜRÜ TUTUKLANDI
Türkiye’de aylarca konuşulan bu olay daha unutulmadan bir skandal da Denizbank’ın Antalya‘nın Manavgat İlçesi’ne bağlı Side Ticari Şube‘de yaşandı. Ramazan Bayramı öncesi ortaya çıkan olayda Denizbank Side Ticari Şube Müdürü R.E.B. ve yardımcısı U.E.’nin mudileri olan ünlü oteller grubunun hesabını boşalttığı belirlendi. Yapılan inceleme sonrası konu adli makamlara taşındı.
KRİPTO PARA BORSASINDA KAYBETMİŞ
Bankanın, çalışanlar hakkında suç duyurusunda bulunması üzerine Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir savcı görevlendirilerek soruşturma başlatıldı. İlçe Jandarma Komutanlığı JASAT Timi ekibi tarafından yürütülen soruşturma kapsamında bankanın şube müdürü R.E.B., müdür yardımcısı U.E. ile 2 banka personeli ile U.E.’nin yakın arkadaşı 4 şüpheli 6 Nisan cumartesi günü gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüphelilerden müdür yardımcısı U.E., verdiği ifadede, 2021 yılından bu tarafa müşterilerin hesabından fark edilmeyecek şekilde paraları alıp arkadaşlarına gönderdiğini, daha sonra bu paraların kendi hesabına geri geldiğini, toplanan paraları yurtdışında sanal bahis sitelerinde ve kripto para borsalarında kaybettiğini söylediği belirtildi.
Jandarmada işlemleri tamamlanan şüpheliler 8 Nisan pazartesi günü adliyeye sevk edildi. Savcı tarafından ifadesi alınan R.E.B. ve U.E. ile diğer 6 kişi çıkarıldıkları nöbetçi sulh ceza hakimi tarafından tutuklandı.
MÜŞTERİ HESAPLARINI BOŞALTMIŞLAR
İddiaya göre ikilinin fon yoluyla değil, hesabın içerisini boşalttığı öğrenildi. Buradan alınan para ile yurt dışı bahis sitelerinde yüksek miktarda kumar oynandığı, zaman içersinde hesaptaki açığın büyüdüğü ve otel sahipleri tarafından durumun tespit edildiği iddia edildi.
İDDİALAR KARŞISINDA BANKA SESSİZ
Seçil ERZAN olayında olduğu gibi bankanın bu olayda da sessiz kaldığı görüldü. Bankanın haberin yayılması üzerine önümüzdeki günlerde kapsamlı bir açıklama yapması beklenirken; banka şube yönetici seçiminde gerekli özeni gösterip göstermediği de sorgulanır hale gelirken BDDK’nın bankayı bu yönde uyarması da gündeme geldi.
BDDK verilerine göre Vatandaşın bankalara toplam borcu Mart sonu itibarıyla 3 trilyon TL’yi aşmış durumda. Toplam borcun 1 trilton 86 milyar TL’lik kısmı İhtiyaç Kredilerden oluşurken; 1 trilyon 377 milyar TL’lik kısmı Kredi Kart borçlarından oluştu.
Artan faiz yükü özellikle kredi kartlarında çevrilmesi zor bir döngü içine sokarken; vatandaş kredi kartlarındaki %40 aylık asgari ödemeleri dahi ödemekte zorlandığı görüldü. Kredi kartlarındaki tüm bankalardaki ortak limitin 5 maaştan 3 maaşa düşürülmesi bankalarda kreid kart limit düşürme ve limit kapama şeklinde kendini gösterirken vatandaşın hareket alanı da iyice kısılmış olyor. Ekonomi kurmaylaırn talebi daraltma stratejisine paralel bankaların bu yöndeki uygulamaları da birleşince gecikmedeki kredi ve kredi kart oran ve hacimleri de artmaya başladı.
Enflasyona bağlı reel gelirin düşmesi yanında kira, gıda gibi temel giderlerde dünya ortalamasının üzerindeki artış vatandaşı tam anlamı ile bir girdabın içine sokmuş durumda. Özellikle emekli kesim tarafından son seçimlere de yansıyan tepki oyları sayesinde iktidar partisi ilk defa 2. parti olarak sandıktan çıkmıştı.