Connect with us

BANKA HABERLERİ

Mobbing : “mob” kelimesinden geliyor ve çete, çeteleşerek rahatsızlık vermek anlamı içeriyor

Mobbing kelimesi mob kelimesinden geliyor ve çete, çeteleşme, çeteleşerek rahatsızlık vermek gibi anlamları içeriyor. Türkçede yıldırma-caydırma olarak kullanılsa da, ben bu kavramı işyeri zorbalığı olarak kullanmayı tercih edenlerdenim.

Yayınlanma:

|

Mobbing ya da işyeri zorbalığı nedir; kimler yapıyor, kimler maruz kalıyor, ne yapmalı?

İşyeri zorbalığı kavramını; zarar verici, saygısızca davranışlarla ortaya çıkan ve süreklilik gösteren duygusal saldırılar bütünü, olarak tanımlayabiliriz

ZorbaNikos Kazancakis‘in 1949’da yayımladığı edebiyat şaheseri. Romanı okumayanlar Anthony Quinn‘in bu karakteri hafızalardan silinmeyecek şekilde canlandırdığı aynı adlı filmi de zevkle izleyebilir. Zorba isimli yaşlı adamın, kaba, saba davranışlarının altında yatan duygusal, yaşam sevinci dolu karakterini seyir boyunca nefes nefese izlemek hayata bambaşka gözlerle bakmamıza yetecek kadar ilham verici. Son sahnelerinde yer alan Zorba‘nın dansı ise sinema tarihinin en ikonik sekanslarından biri.

Günümüzde ise zorba, okullarda ve iş yerlerinde çevresindeki bireylerde ciddi travma yaratan bir davranış biçimine sahip kişi. Bu yazının çerçevesi sadece iş yerleri.

Geçen hafta Bursa’da genç bir doktor, arkasında epey duygusal bir veda mektubu bırakarak intihar etti. Veda mektubunun detaylarını merak edenler medyada kolaylıkla bulabilirler. Dikkat çekici olan şeyse; doktorun çalıştığı kurumda ağır bir mobbinge maruz kaldığı söylentileri. 

Söylentileri ciddiye alıp almamak bireysel bir tercih olsa bile, işyeri zorbalığı hayatlarımızda ciddiye alınacak kadar yaygın bir yer tutuyor.

Konrad Lorenz, 1966 yılında yayımlanan On Aggression adlı eserinde mobbing kelimesini tanımladı. Mobbing, hayvanlar âleminde, özellikle kuşlar arasında var olan, Darwinist bir hayatta kalma mücadelesinin sonucuydu onun için. Kelimenin etimolojik kökenini merak edenler Almanca metinde ve ilk İngilizce çevirisinin derinliklerinde kaybolabilir.

1980 yılında Heinz Leymann bu kavramı işyerine taşıdı.

1990 yılların başlarından itibaren Andrea Adams ve Tim Field işyeri zorbalığı kavramını kullanarak bu kavramın yaygınlaşmasını ve görünür hale gelmesini sağladılar. Tim Field, İngiltere’de zorbalığa maruz kalanlar için günümüzde pek çok şirkette yaygın olarak kullanılan destek hatlarının ilk örneğini hayata geçirdi.

Mobbing kelimesi mob kelimesinden geliyor ve çete, çeteleşme, çeteleşerek rahatsızlık vermek gibi anlamları içeriyor. Türkçede yıldırma-caydırma olarak kullanılsa da, ben bu kavramı işyeri zorbalığı olarak kullanmayı tercih edenlerdenim.

İşyeri zorbalığı kavramını, zarar verici, saygısızca davranışlarla ortaya çıkan ve süreklilik gösteren duygusal saldırılar bütünü olarak tanımlamak doğru olur.

Bu genel tanımı detaylandıralım. Anlamsız görevler vermek, çok çalışmaya mecbur bırakmak, görev yeri değişikliği, uygun olmayan pozisyonlar, gerçekçi olmayan iş talepleri, küçümseme, eleştiri, alay, iğneleme, dedikodu, küfür, nezaketsiz davranışlar, görmezden gelme, pasif agresif tutumlar, kadınlara karşı cinsiyetçi söylemler ve davranışlar, bir kişiyi hedef alan gruplaşmalar yelpazenin ne kadar geniş olduğunu kolaylıkla gösteriyor.

Peki hangi ortamlarda işyeri zorbalığı ortaya çıkıyor?

Dünya Sağlık Örgütü, işyeri zorbalığının ortaya çıkmasını kolaylaştıran iş ortamlarının özelliklerini tanımlamış.

Özellikle rol ve pozisyon tanımlarının net yapılmadığı, iş birliği ve dayanışmanın oluşturulamadığı ortamlarda zorbalığa yatkınlık ortaya çıkıyor. Çalışan haklarının sıkı regülasyonla düzenlendiği ve iş-özel hayat dengesinin önemli olduğu iş kültürlerinde ise yatkınlık daha az.

Kapitalist, rekabetçi ekonomik sistemlerde, hedef baskısının yoğun olduğu alanlarda zorbalığın sık görüldüğünü biliyoruz. 

Kimler zorbalık yapıyor?

Araştırmalar işyeri zorbalığına başvuran kişilerin antipatik özellikler taşıdığı, aşırı denetleyici, korkak ve sinirli, kötü niyetli ve hileli eylemlere başvurmaktan çekinmeyen kişiler olduğu söylüyor.

Kendini diğer insanlardan üstün gören bir tutum ve davranış sergiledikleri bilinen bu kişilerin, kendi kurallarını işyerinin kuralları haline getirmeye çalıştıkları, bunun için korku yaratarak egemenlik kurmaya çalışmaları tipik bir belirti.

Düşük liderlik yetkinlikleri sergileyen ve beklenen iş sonuçları ile bunun gerektirdiği insan yönetiminin dengesini kurmakta zorlanan yöneticilerin işyeri zorbalığını tek çare olarak gördükleri durumlar yaygın.

Kurumun çalışan ve yönetici arasında kurmakta zorlandığı hassas denge de zorbalığın şiddetinde ve süresinde belirleyici oluyor.

İşyeri zorbalığına tolerans gösteren hatta özendiren iş yerlerine rastlamak mümkün.

Kimler zorbalığa maruz kalıyor?

Çalışanlar yöneticilerden, ileri yaştaki çalışanlar gençlerden, kadınlar erkeklerden, alt toplumsal katmanlardan gelenler, üst katmanlardan gelenlerden, azınlıklar çoğunluğu temsil edenlerden daha fazla zorbalık kurbanı oluyor.

Çalışma hayatında dezavantajlı bir grup olan kadın çalışanlar bu problemden de daha fazla etkileniyor.

Workplace Bullying Institute – WBI verilerine göre, zorbalığa maruz kalan 60 milyon Amerikalı’nın yüzde 65′ i kadınlar. Şaşırtıcı olmayacak bir diğer veri ise, zorbaların yüzde 70’inin erkek olması.

Türkiye’de Mobbing ile Mücadele Derneği bu alanda kurumsal mücadele veriyor.

İşyeri zorbalığı ile ilgili güncel Türkiye verilerine sahip olmasak bile, zorbalık şikâyeti ile ilgili kamu kuruluşlarına yapılan başvurular, buzdağının görünen kısmından bile önemsiz boyutlarda.

Bu alana özgü bir yasal düzenlememiz yok. Borçlar Kanunu’nun bir maddesi ile düzenlenmiş durumda.

Zorbalığın yarattığı ruhsal bozukluklar neler?

Bireyin fizik bütünlüğünü tehdit eden, onu çaresiz bırakan, dehşet duygusu yaratan yaşantılara bağlı gelişen “Travma Sonrası Stres Bozukluğu” zorbalığa maruz kalanlarda ortaya çıkabilecek en ciddi ruhsal bozukluk.

Günümüz iş yerlerinde depresyon, iş devamsızlığı, panik atak, içe kapanma, verimlilik ve motivasyon düşüşü, alkol kullanımda artış, öfke kontrol problemleri, ileri vakalarda intihar gibi durumlar sıklıkla görülüyor.

Düşük motivasyondan kaynaklanan performans ve kariyer kayıpları da ciddi bir sonuç.

Neler yapılmalı?

  • İşyerlerine ve zorbalığa maruz kalan bireye önemli sorumluluklar düşüyor.
  • Toksik yöneticiyi yaratan şirket kültürünün değişmesi sorununun temeline neşter atılması açısından hayati öneme sahip.
  • Şirketlerdeki liderlik tutumu kritik. Liderlerin tüm çalışanlara yetişkin gibi davranmak ve anlaşmazlıkları profesyonel bir şekilde çözmeleri için koçluk yapmaları sonuç almayı sağlıyor. Ayrıca çalışanları işyeri zorbalığı konusunda aydınlatmak ve seslerini yükseltmeleri konusunda cesaretlendirmek konuyu gündemde tutuyor.
  • Şirket üst ve orta yönetiminin kültür değişimi için atması gereken adımlarla uzun ve zorlu olan yolu bir an önce yürümeye başlaması gerektiği açık.
  • Şirketlerde insan kaynaklarını samimiyetle yönetme iddiasında olan insan kaynakların bölümünün seçme, yerleştirme ve terfi aşamalarında, adayın davranış ve karakter örüntülerinde kılı kırk yarması önemli. İnsan kaynaklarında “kişiyi değil, karakteri işe al” faydası bilinen bir yaklaşımdır.
  • Zorbalığa uğrayan ve/veya zorbalığa şahit olan çalışanların da cesur bir şekilde sesini yükseltmesi ve doğru kişileri harekete geçirmesi çalışan ve şirket sağlığı açısından şart. New York City metrosunun terörle mücadele mottosunda olduğu gibi: If you see something, say something / bir şey görüyorsan, söyle…

ABD’nin çiçeği burnunda başkanı Biden‘ın 20 Ocak 2021’de bin kişiden oluşan yönetici ekibine yaptığı konuşma ibret alınmalı:

“Benimle çalışan herhangi birinin, herhangi bir meslektaşına saygısızca davrandığını, aşağılayacak şekilde konuştuğunu duyarsam onu anında kovacağıma söz veriyorum. Hiçbir ama veya fakata imkân vermeden anında kovacağım. Herkes onurlu ve nazik bir şekilde davranılmayı hak eder. Son 4 yıldır burada eksik olan şey budur.”

‘Zorba’, keşke sadece bir roman adı olarak kalsaydı.

T24-Tamer YAKUT

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

ABD’den GVA Capital’e 216 Milyon Dolarlık Yaptırım Cezası: OFAC’tan Sert Mesaj

Yayınlanma:

|

ABD Hazine Bakanlığı’na bağlı Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi (OFAC), yaptırımların uygulanması konusundaki kararlılığını bir kez daha ortaya koydu. OFAC, Rusya’ya yönelik yaptırımların ihlali nedeniyle San Francisco merkezli yatırım firması GVA Capital Ltd.’ye tam 215.988.868 dolarlık  ceza verdi.

Ceza Gerekçesi Ne?

OFAC, GVA Capital’in, yaptırım uygulanan Rus oligark Süleyman Kerimov adına bilerek yatırım yönettiğini tespit etti. Daha da dikkat çekici olan, şirketin Kerimov’un yaptırım statüsünden haberdar olmasına rağmen bu işlemleri yürütmüş olması.

GVA Capital’in ayrıca, OFAC tarafından yürütülen soruşturma kapsamında gönderilen resmi celbe yanıt vermemesi, cezanın bu denli yüksek belirlenmesinde etkili oldu.

OFAC Değerlendirmesi

Yetkililer, GVA Capital’in davranışını “kötü niyetli ve ağır ihlal” olarak nitelendirirken, şirketin bu süreci kendi rızasıyla ve gönüllü bir şekilde açıklamamış olmasını da cezayı artırıcı faktör olarak değerlendirdi.

Bu karar, ABD makamlarının yaptırım kurallarına uymayan finansal aktörlere karşı hoşgörüsüz bir yaklaşım sergilemeye devam edeceğinin açık bir göstergesi olarak yorumlandı.

OFAC SDN Listesine Yeni Eklemeler

Aynı gün OFAC, terörle mücadele çerçevesinde Özel Olarak Belirlenmiş Kişiler ve Kuruluşlar Listesi’ni (SDN Listesi) de güncelledi.

Yeni Eklenen Şahıs:

  • Adı: Nasr Mohsen Ali Huthele

  • Lakabı: Al-Shammari, Nasr

  • Uyruğu: Irak

  • Bağlantısı: İran destekli Şii milis örgütü Harakat al-Nujaba

  • Yaptırım Nedeni: Küresel terör faaliyetleri (EO 13224 & 13886 kapsamında SDGT statüsü)

Yeni Eklenen Kuruluş:

  • Adı: Kata’ib al-İmam Ali

  • Alternatif Adlar:

    • İmam Ali Tugayları

    • Kataib Ruh Allah Issa Ibn Miriyam

  • Kuruluş Yılı: 2014

  • Konumu: Irak & Suriye

  • Yaptırım Nedeni: Terörizmle bağlantılı faaliyetler (SDGT)

Ne Anlama Geliyor?

Bu gelişmeler, özellikle yatırım ve finans sektöründe faaliyet gösteren uluslararası kuruluşlar için net bir uyarı niteliği taşıyor. OFAC’ın bu kararı:

  • Yaptırım listesinde yer alan kişi ve kurumlarla bağlantılı her tür finansal faaliyetin ağır sonuçları olacağını,

  • Şirketlerin yalnızca yaptırım uygulanan varlıklarla değil, uyum süreçleriyle ilgili yükümlülüklere de dikkat etmeleri gerektiğini,

  • Ve en önemlisi, ihlal sürecinde iş birliği yapılmamasının ceza miktarını katlayabileceğini göstermektedir.

Finans sektöründe faaliyet gösteren şirketler için yaptırım uyumu, artık yalnızca bir hukuk meselesi değil; aynı zamanda kurumsal itibarı ve geleceği doğrudan etkileyen stratejik bir sorumluluk haline gelmiştir.

GVA Capital örneği, bu sorumluluğun ihmal edilmesi durumunda yıkıcı sonuçların kaçınılmaz olduğunu göstermektedir.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

QNB Türkiye’den Dış Ticarette Yeni Dönem: QNB Global Trade Markası Hayata Geçti

Yayınlanma:

|

Yazan:

Dış ticaret müşterilerine yönelik ürün ve hizmetlerini her zaman önde tutan QNB Türkiye, sektöre özel çözümler sunmak amacıyla QNB Global Trade markasını duyurdu. Dış ticaret firmalarına finansal destekten danışmanlığa, dijital çözümlerden eğitimlere kadar geniş bir hizmet yelpazesi sunan QNB Global Trade, Türkiye’nin dış ticaret potansiyelini artırmayı ve firmaların küresel pazarlarda daha etkin olmalarını sağlamayı hedefliyor.

QNB Türkiye OBİ ve Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Engin TURHAN:

Küresel ticarette yol haritası için yeni rehberiniz: QNB Global Trade Dış Ticaret Bülteni

Değerli İş Ortaklarımız,

QNB Türkiye olarak sizlerle, dış ticaretin küresel dinamiklerini yakından takip eden, güncel gelişmeleri yorumlayan ve stratejik yol haritanıza katkı sunmayı amaçlayan yeni bir iletişim kanalında buluşmanın memnuniyetini yaşıyoruz.

QNB Global Trade Bülteni aracılığıyla, dış ticaret alanındaki bilgi ve deneyimimize ek olarak; güncel ekonomik gelişmelerden sektörel analizlere, büyüme fırsatlarından düzenleyici çerçevelere kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan içerikleri her ay e-posta ile sizlere ulaştıracağız. Turkishtime iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz bu platformun, küresel ticarette yol haritası oluşturma sürecinde sizlere rehberlik edeceğine inanıyoruz.

Bu ilk sayıda yeni markamız olan QNB Global Trade’i de sizlerle tanıştırmak istiyoruz. QNB Global Trade; dış ticaret yapan firmalara özel finansman modellerinden danışmanlık hizmetlerine, dijital çözümlerden eğitim desteğine kadar birçok alanda uçtan uca hizmet sunmak amacıyla kurgulandı. Hedefimiz, ülkemizin ihracat kapasitesini artırırken firmalarımızın küresel pazarlarda daha rekabetçi ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasına destek olmaktır.

Ülkemiz, Avrupa’ya olan coğrafi yakınlığı, güçlü insan kaynağı ve lojistik kabiliyetiyle küresel ölçekte rekabetçi bir üretim üstü olma potansiyelini her geçen gün daha da pekiştirmektedir. Diğer yandan,  korumacılık politikalarının güç kazandığı, küresel ticaret ve ekonominin yeniden şekillendiği bu dönemde; markalaşmanın, rekabetin temel belirleyicisi olduğunu görüyoruz. Artık sadece üretmek değil; sürdürülebilir olmak ve değer yaratan hikâyelerle uluslararası ticarette farklılaşmak her zamankinden daha kritik. Adaptasyon kabiliyeti yüksek, lojistik avantajlarını etkin kullanan ve stratejik olarak markalaşma yolunda ilerleyen firmaların uzun vadede kazançlı çıkacağına inanıyoruz. Bu doğrultuda QNB Global Trade olarak amacımız, finansal hizmetlerin ötesine geçerek; bilgiye dayalı danışmanlık ve sektörel yönlendirmelerle bu alanda sizlerin çözüm ortağı olmak.

İçinde bulunduğumuz dönemi bir dönüşüm süreci olarak değerlendiriyor; dış dünyadaki gelişmeler kadar iç dinamiklere de odaklanarak, birlikte hareket etmenin kıymetli olduğuna inanıyoruz.

Her ay sizlerle buluşacak olan bu bültenin, dış ticaret yolculuğunuzda size değer katacağına inanıyor; yeni dönemde birlikte büyümeyi diliyoruz.

Yolculuğumuzun bu ilk adımında bizimle olduğunuz için teşekkür ederiz.

Saygılarımla,

İhracat Finansmanında Yenilikçi Destekler

QNB Global Trade, dış ticaret yapan firmaların ihtiyaçlarına özel geliştirilmiş çözümleriyle sektöre yeni bir bakış açısı kazandırıyor. QNB Global Trade’in finansman çözümleri içinde yer alan yeni döviz kredisi “İhracatınla Öde” ile ihracat geliri olan firmalara ithalat ödemelerinde kullanacakları finansman desteği sunuyor. 12 ay vadeli kullandırılan kredi ile, firmalar hesabına gelen ihracat bedelleri ile geri ödeme yaparak avantajlı fiyatlarla finansman yüklerini hafifletebilirler.

QNB, bankacılık ve finans sektörünün yeşil ekonomiye geçişteki sorumluluğunun bilinciyle, reel sektörün ihtiyaç duyduğu yurt dışı finansman kaynaklarını temin ederek sürdürülebilir iş modellerine geçişlerin hızlandırılmasına katkı sağlıyor. Bu doğrultuda, İhracatçı firmalar için önem taşıyan Yeşil Mutabakat ve Sınırda Karbon Düzenlemesi’ ne paralel olarak “Yeşili Arttıkça Faizi Düşen Kredi” ile şirketlerin karbon ayak izlerinin azaltılması amacıyla yapılacak yatırımlara finansman ve rehberlik desteği sağlanıyor.

Kadınların iş gücüne katılımını ve ekonomik olarak güçlenmelerini destekleyen, toplumsal cinsiyet dengesini iyileştirmek için çalışan QNB, kadın girişimciler için sunulan Türk Eximbank kaynaklı Kadın Girişimci İhracat Destek kredileriyle, kadın girişimci ihracatçılar global pazarlarda rekabet avantajı kazandırmayı hedefliyor.

Döviz İşlemlerinde Avantajlı Çözümler

İhracat yapan firmaların kur dalgalanmalarına karşı risklerini minimize etmeleri ve küresel pazarlarda daha rekabetçi hale gelmeleri için dış ticaret müşterilerine özel tanımlanan QNB Global Trade Digit – Dijital Hazine ile döviz alım-satım işlemlerinde avantaj sunuyor. Ayrıca, küresel finans gücünü Türkiye’deki müşterilerine yansıtarak hızlı, güvenli ve maliyet avantajlı uluslararası para transferi hizmetleriyle finansal sınırları ortadan kaldırıyor, dış ticaret işlemlerini daha verimli hale getiriyor. Geniş global ağı sayesinde QNB Global Trade müşterileri, dünyanın dört bir yanına daha hızlı ve uygun maliyetli para transferi yapıyor.

Ayrıcalıklı Hizmetler ve Danışmanlık

QNB’nin dış ticaret alanında özel eğitimler almış uzman çalışanlarının yer aldığı Özelleşmiş Dış Ticaret  Şubeleri ile dış ticaret süreçlerinde hız, kolaylık ve güvenilirlik arayan müşterilerine verdiği hizmeti bir adım öteye taşıyor. Deneyimli şubelerde firmaların finansal çözümlerden mevzuat konularına kadar her alanda destek alması sağlanıyor. Ayrıca, QNB Türkiye müşterisi olsun ya da olmasın arayan herkesin dış ticaretle ilgili sorularına ücretsiz danışmanlık hizmeti veren Adım Adım İhracat Danışma Hattı ile tüm firmalara aşağıdaki konularda profesyonel destek sağlıyor. Oluşturulan dijital kütüphane ile dış ticaret hakkında sıkça sorulan sorulara YouTube videoları ile yanıt veriyor.

  • İhracat finansman çözümleri ve uygun kredi seçenekleri
  • Dış ticaret mevzuatı ve gümrük işlemleri hakkında bilgilendirme
  • Döviz işlemleri ve ödeme yöntemleri
  • Eximbank destekleri ve teşvik programları hakkında rehberlik
  • Bankanın sunduğu özel hizmetler hakkında rehberlik
  • Çözüm ortaklarından alınabilecek hizmetler hakkında yönlendirmeler

Dijital Bankacılıkla Kolay ve Hızlı İşlemler

QNB’nin dijitalleşme sürecinde yaptığı geliştirmeler ile ithalat akreditifi Dijital Köprü İnternet Bankacılığı üzerinden kolayca oluşturulabiliyor. QNB müşterileri taslak akreditif metnini sistemde tanımlı şablonları kullanarak oluşturma ve internet bankacılığından direkt bankaya gönderebilmeleri sayesinde zaman ve iş gücünden tasarruf sağlıyor.

QNB Global Trade’in sunduğu destekler sayesinde birçok ihracatçı firma yeni pazarlara açılırken, Türkiye’nin ihracat hacmi de artış gösteriyor. Banka, ihracatın desteklenmesi yoluyla cari açığın azaltılmasına ve dış ticaret dengesinin iyileştirilmesine katkıda bulunmayı sürdürüyor.

Önümüzdeki dönemde de Türkiye ekonomisinin büyüme hedeflerine paralel olarak ihracatçı firmaları desteklemeye devam edeceğini belirten QNB, küresel pazarlardaki Türk firmalarının rekabet gücünü artırmak için yeni finansal çözümler geliştirmeye devam edeceğini açıkladı.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Bankaların Takipteki Alacakları Artıyor: Yüksek Faiz Can Yakmaya Devam Ediyor

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bankalar için en büyük risklerden biri olan kredi riski, giderek daha da görünür hale geliyor. 2024 Mart sonundan 2025 Mart sonuna kadar olan bir yıllık dönemde, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, bankaların takipteki alacak miktarı 153 milyar TL, yani yaklaşık 4,5 milyar dolar arttı.

Bu artış, yalnızca rakamsal değil; Türkiye ekonomisi açısından oldukça sistemsal riskler içeren bir gelişmeyi de işaret ediyor.

📊 Takipteki Alacak Ne Anlama Geliyor?

Bankalar, müşterilerinin geri ödemediği kredileri belirli bir süre sonra “takipteki alacaklar” hesabına geçirir. Bu hesaplar için bankalar karşılık ayırmak, yani olası zararları bilançolarına yansıtmak zorundadır. Bu süreçte:

  • Yasal takip işlemleri başlatılır.

  • Bankanın risk profili bozulur.

  • Sermaye yeterlilik oranı, likidite oranı, öz kaynak ve aktif kârlılığı gibi temel finansal rasyolar olumsuz etkilenir.

Bu olumsuz gelişmeler, bankaların yeni kredi verme kapasitesini düşürmekte, böylece reel sektöre aktarılacak finansman kaynakları daralmaktadır.

📉 Ekonomiye Etkisi: Yatırım ve Tüketimde Sert Fren

Bankaların kredi verme iştahının azalması, doğrudan yatırım, üretim ve tüketim dinamiklerini yavaşlatmaktadır. Nakit akışı bozulan şirketler yeni yatırım yapamaz, tüketici finansmana ulaşamayınca harcamalarını kısmak zorunda kalır.

📌 KOBİ’ler Alarm Veriyor, Hanehalkı Borçluluğu Artıyor

BDDK verileri analiz edildiğinde:

  • KOBİ’lerde takipteki kredi miktarı son 1 yılda iki katına çıkmış durumda.

  • Hanehalkı tarafında ise tüketici kredileri ve kredi kartı borçlarında takipteki alacak miktarı 3 katına yükseldi.

Bu veriler, hem üretici hem de tüketici tarafında ciddi bir ödeme krizi yaşandığını gösteriyor.

🧟‍♂️ Zombi Şirketler Tehlikesi

Özellikle katma değer üretmeyen, borçla ayakta duran ve sadece finansal sistemin desteğiyle varlığını sürdüren “zombi” şirketler, potansiyel bir finansal kriz tetikleyicisi olarak öne çıkıyor. Bu şirketler, ne istihdam yaratıyor ne de ekonomiye gerçek katkı sağlıyor.

Henüz patlak vermemiş olsa da, bu şirketlerin çöküşü halinde bankacılık sisteminde yeni bir dalga sorunlu alacak artışı yaşanabilir.

Bu resim için alternatif metin açıklaması yok

🔚 Sonuç: Kısır Döngüye Gidiyoruz

Yüksek faiz ortamı, bankacılık sisteminin dengesini bozarken, reel sektörü ve hane halkını ödeme zorluğuna sürüklüyor. Takipteki alacakların bu hızla artmaya devam etmesi durumunda, kredi daralması daha da derinleşebilir ve ekonomik küçülme riski artar.

Ekonomideki bu kısır döngüyü kırmak için:

  • Faiz politikalarının öngörülebilir hale getirilmesi,

  • Kredi desteklerinin hedefli ve üretime dayalı hale getirilmesi,

  • Zombi firmaların tespit edilerek sistemden ayrıştırılması gereklidir.

Onur ÇELİK-CFO/YMM

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.