Connect with us

BANKA HABERLERİ

Mobbing : “mob” kelimesinden geliyor ve çete, çeteleşerek rahatsızlık vermek anlamı içeriyor

Mobbing kelimesi mob kelimesinden geliyor ve çete, çeteleşme, çeteleşerek rahatsızlık vermek gibi anlamları içeriyor. Türkçede yıldırma-caydırma olarak kullanılsa da, ben bu kavramı işyeri zorbalığı olarak kullanmayı tercih edenlerdenim.

Yayınlanma:

|

Mobbing ya da işyeri zorbalığı nedir; kimler yapıyor, kimler maruz kalıyor, ne yapmalı?

İşyeri zorbalığı kavramını; zarar verici, saygısızca davranışlarla ortaya çıkan ve süreklilik gösteren duygusal saldırılar bütünü, olarak tanımlayabiliriz

ZorbaNikos Kazancakis‘in 1949’da yayımladığı edebiyat şaheseri. Romanı okumayanlar Anthony Quinn‘in bu karakteri hafızalardan silinmeyecek şekilde canlandırdığı aynı adlı filmi de zevkle izleyebilir. Zorba isimli yaşlı adamın, kaba, saba davranışlarının altında yatan duygusal, yaşam sevinci dolu karakterini seyir boyunca nefes nefese izlemek hayata bambaşka gözlerle bakmamıza yetecek kadar ilham verici. Son sahnelerinde yer alan Zorba‘nın dansı ise sinema tarihinin en ikonik sekanslarından biri.

Günümüzde ise zorba, okullarda ve iş yerlerinde çevresindeki bireylerde ciddi travma yaratan bir davranış biçimine sahip kişi. Bu yazının çerçevesi sadece iş yerleri.

Geçen hafta Bursa’da genç bir doktor, arkasında epey duygusal bir veda mektubu bırakarak intihar etti. Veda mektubunun detaylarını merak edenler medyada kolaylıkla bulabilirler. Dikkat çekici olan şeyse; doktorun çalıştığı kurumda ağır bir mobbinge maruz kaldığı söylentileri. 

Söylentileri ciddiye alıp almamak bireysel bir tercih olsa bile, işyeri zorbalığı hayatlarımızda ciddiye alınacak kadar yaygın bir yer tutuyor.

Konrad Lorenz, 1966 yılında yayımlanan On Aggression adlı eserinde mobbing kelimesini tanımladı. Mobbing, hayvanlar âleminde, özellikle kuşlar arasında var olan, Darwinist bir hayatta kalma mücadelesinin sonucuydu onun için. Kelimenin etimolojik kökenini merak edenler Almanca metinde ve ilk İngilizce çevirisinin derinliklerinde kaybolabilir.

1980 yılında Heinz Leymann bu kavramı işyerine taşıdı.

1990 yılların başlarından itibaren Andrea Adams ve Tim Field işyeri zorbalığı kavramını kullanarak bu kavramın yaygınlaşmasını ve görünür hale gelmesini sağladılar. Tim Field, İngiltere’de zorbalığa maruz kalanlar için günümüzde pek çok şirkette yaygın olarak kullanılan destek hatlarının ilk örneğini hayata geçirdi.

Mobbing kelimesi mob kelimesinden geliyor ve çete, çeteleşme, çeteleşerek rahatsızlık vermek gibi anlamları içeriyor. Türkçede yıldırma-caydırma olarak kullanılsa da, ben bu kavramı işyeri zorbalığı olarak kullanmayı tercih edenlerdenim.

İşyeri zorbalığı kavramını, zarar verici, saygısızca davranışlarla ortaya çıkan ve süreklilik gösteren duygusal saldırılar bütünü olarak tanımlamak doğru olur.

Bu genel tanımı detaylandıralım. Anlamsız görevler vermek, çok çalışmaya mecbur bırakmak, görev yeri değişikliği, uygun olmayan pozisyonlar, gerçekçi olmayan iş talepleri, küçümseme, eleştiri, alay, iğneleme, dedikodu, küfür, nezaketsiz davranışlar, görmezden gelme, pasif agresif tutumlar, kadınlara karşı cinsiyetçi söylemler ve davranışlar, bir kişiyi hedef alan gruplaşmalar yelpazenin ne kadar geniş olduğunu kolaylıkla gösteriyor.

Peki hangi ortamlarda işyeri zorbalığı ortaya çıkıyor?

Dünya Sağlık Örgütü, işyeri zorbalığının ortaya çıkmasını kolaylaştıran iş ortamlarının özelliklerini tanımlamış.

Özellikle rol ve pozisyon tanımlarının net yapılmadığı, iş birliği ve dayanışmanın oluşturulamadığı ortamlarda zorbalığa yatkınlık ortaya çıkıyor. Çalışan haklarının sıkı regülasyonla düzenlendiği ve iş-özel hayat dengesinin önemli olduğu iş kültürlerinde ise yatkınlık daha az.

Kapitalist, rekabetçi ekonomik sistemlerde, hedef baskısının yoğun olduğu alanlarda zorbalığın sık görüldüğünü biliyoruz. 

Kimler zorbalık yapıyor?

Araştırmalar işyeri zorbalığına başvuran kişilerin antipatik özellikler taşıdığı, aşırı denetleyici, korkak ve sinirli, kötü niyetli ve hileli eylemlere başvurmaktan çekinmeyen kişiler olduğu söylüyor.

Kendini diğer insanlardan üstün gören bir tutum ve davranış sergiledikleri bilinen bu kişilerin, kendi kurallarını işyerinin kuralları haline getirmeye çalıştıkları, bunun için korku yaratarak egemenlik kurmaya çalışmaları tipik bir belirti.

Düşük liderlik yetkinlikleri sergileyen ve beklenen iş sonuçları ile bunun gerektirdiği insan yönetiminin dengesini kurmakta zorlanan yöneticilerin işyeri zorbalığını tek çare olarak gördükleri durumlar yaygın.

Kurumun çalışan ve yönetici arasında kurmakta zorlandığı hassas denge de zorbalığın şiddetinde ve süresinde belirleyici oluyor.

İşyeri zorbalığına tolerans gösteren hatta özendiren iş yerlerine rastlamak mümkün.

Kimler zorbalığa maruz kalıyor?

Çalışanlar yöneticilerden, ileri yaştaki çalışanlar gençlerden, kadınlar erkeklerden, alt toplumsal katmanlardan gelenler, üst katmanlardan gelenlerden, azınlıklar çoğunluğu temsil edenlerden daha fazla zorbalık kurbanı oluyor.

Çalışma hayatında dezavantajlı bir grup olan kadın çalışanlar bu problemden de daha fazla etkileniyor.

Workplace Bullying Institute – WBI verilerine göre, zorbalığa maruz kalan 60 milyon Amerikalı’nın yüzde 65′ i kadınlar. Şaşırtıcı olmayacak bir diğer veri ise, zorbaların yüzde 70’inin erkek olması.

Türkiye’de Mobbing ile Mücadele Derneği bu alanda kurumsal mücadele veriyor.

İşyeri zorbalığı ile ilgili güncel Türkiye verilerine sahip olmasak bile, zorbalık şikâyeti ile ilgili kamu kuruluşlarına yapılan başvurular, buzdağının görünen kısmından bile önemsiz boyutlarda.

Bu alana özgü bir yasal düzenlememiz yok. Borçlar Kanunu’nun bir maddesi ile düzenlenmiş durumda.

Zorbalığın yarattığı ruhsal bozukluklar neler?

Bireyin fizik bütünlüğünü tehdit eden, onu çaresiz bırakan, dehşet duygusu yaratan yaşantılara bağlı gelişen “Travma Sonrası Stres Bozukluğu” zorbalığa maruz kalanlarda ortaya çıkabilecek en ciddi ruhsal bozukluk.

Günümüz iş yerlerinde depresyon, iş devamsızlığı, panik atak, içe kapanma, verimlilik ve motivasyon düşüşü, alkol kullanımda artış, öfke kontrol problemleri, ileri vakalarda intihar gibi durumlar sıklıkla görülüyor.

Düşük motivasyondan kaynaklanan performans ve kariyer kayıpları da ciddi bir sonuç.

Neler yapılmalı?

  • İşyerlerine ve zorbalığa maruz kalan bireye önemli sorumluluklar düşüyor.
  • Toksik yöneticiyi yaratan şirket kültürünün değişmesi sorununun temeline neşter atılması açısından hayati öneme sahip.
  • Şirketlerdeki liderlik tutumu kritik. Liderlerin tüm çalışanlara yetişkin gibi davranmak ve anlaşmazlıkları profesyonel bir şekilde çözmeleri için koçluk yapmaları sonuç almayı sağlıyor. Ayrıca çalışanları işyeri zorbalığı konusunda aydınlatmak ve seslerini yükseltmeleri konusunda cesaretlendirmek konuyu gündemde tutuyor.
  • Şirket üst ve orta yönetiminin kültür değişimi için atması gereken adımlarla uzun ve zorlu olan yolu bir an önce yürümeye başlaması gerektiği açık.
  • Şirketlerde insan kaynaklarını samimiyetle yönetme iddiasında olan insan kaynakların bölümünün seçme, yerleştirme ve terfi aşamalarında, adayın davranış ve karakter örüntülerinde kılı kırk yarması önemli. İnsan kaynaklarında “kişiyi değil, karakteri işe al” faydası bilinen bir yaklaşımdır.
  • Zorbalığa uğrayan ve/veya zorbalığa şahit olan çalışanların da cesur bir şekilde sesini yükseltmesi ve doğru kişileri harekete geçirmesi çalışan ve şirket sağlığı açısından şart. New York City metrosunun terörle mücadele mottosunda olduğu gibi: If you see something, say something / bir şey görüyorsan, söyle…

ABD’nin çiçeği burnunda başkanı Biden‘ın 20 Ocak 2021’de bin kişiden oluşan yönetici ekibine yaptığı konuşma ibret alınmalı:

“Benimle çalışan herhangi birinin, herhangi bir meslektaşına saygısızca davrandığını, aşağılayacak şekilde konuştuğunu duyarsam onu anında kovacağıma söz veriyorum. Hiçbir ama veya fakata imkân vermeden anında kovacağım. Herkes onurlu ve nazik bir şekilde davranılmayı hak eder. Son 4 yıldır burada eksik olan şey budur.”

‘Zorba’, keşke sadece bir roman adı olarak kalsaydı.

T24-Tamer YAKUT

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Bankalar 8 ayda 351 milyar TL net kar yaptı

Yayınlanma:

|

Yazan:

2022 sonunu 14,3 trilyon TL Aktif büyüklük ile kapatan sektör 2023 ilk sekiz ayında %42 büyüme ile 20,3 trilyon TL bilanço büyüklüğüne ulaştı. Sektör Kredilerde %38 büyüyerek 2022 sonundaki 7,6 trilyon TL Kredi hacmini 10,4 trilyon TL seviyesine ulaştırdı. Buna karşılık yıl sonunda 163 milyar TL olan Takipteki Krediler hacmi %6 büyüyerek 173 milyar TL seviyesine ulaştı. Sektör Beklenen Zarar Karşılıkları için de 424 milyar TL ayırdığı görüldü.

Mevduat artışı devam etti

2022 sonunu 8,8 trilyon TL Mevduat hacmi ile kapatan Bankacılık sektörü 2023 ilk sekiz ayını %46 büyüme ile 12,9 trilyon TL seviyesine yükseltirken; mevduatın %36,1’ine denk gelen 4,7 trilyon TL’lik kısmı vadesiz mevduat hacminden oluştuğu görüldü.

Sektörün özkaynak hacmi de 1,8 trilyon TL seviyesine ulaşmış durumda.

Net Faiz Gelirleri düştü

Bankacılık sektörü 2022 ilk sekiz ayında 422 milyar TL Net Faiz Geliri elde ederken 2023 aynı dönemde kredi hacmi artışına rağmen %14 düşüş ile 362 milyar TL Net Faiz Gelirinde kaldı. Sektör Net Faiz Gelirindeki kaybını Ücret ve Komisyonlara yüklenerek telefi ettiği görüldü.   Zira Sektörün 2022 aynı dönemdeki Faiz Dışı Geliri 188 milyar TL iken bu tutar 2023 aynı dönemde %128 artış ile 422 milyar TL seviyesine ulaştığı görüldü. Aynı şekilde Diğer Faiz Dışı Gelirleri de %280 artış ile 45 milyar TL’den 171 milyar TL seviyesine ulaştığı görüldü.

Karlılık arttı

2022 ilk sekiz ayında 252,2 milyar TL Net kar açıklayan bankacılık sektörü 2023 aynı dönemde %39 artış ile 350,6 milyar TL karlılık seviyesine ulaştı.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Kartlı ödemeler ağustos ayında 798,9 milyar TL oldu

Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre, kredi kartları, banka kartları ve ön ödemeli kartlar ile ağustos ayında yapılan toplam ödeme tutarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 131 artarak 798,9 milyar TL oldu.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bankalararası Kart Merkezi (BKM), ağustos ayına ilişkin verilerini açıkladı.

Buna göre, ağustos itibarıyla Türkiye’de kredi kartı sayısı 111,4 milyon, banka kartı sayısı 182,6 milyon ve ön ödemeli kart sayısı 82,8 milyon adet oldu.

2022 yılının ağustos ayı ile kıyaslandığında kredi kartı adedinde yüzde 19’luk, banka kartı adedinde yüzde 13’lük, ön ödemeli kart adedinde ise yüzde 25’lik artış yaşandı.

Toplam kart sayısı ise 376,8 milyon adede ulaşarak geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17 artış gösterdi.

Kredi kartları, banka kartları ve ön ödemeli kartlar ile ağustos ayında yapılan toplam ödeme tutarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 131 artarak 798,9 milyar TL oldu.

Kartlı ödemelerin 650,2 milyar TL’si kredi kartları ile yapılırken 135,1 milyar TL’sinde banka kartları, 13,6 milyar TL’sinde ise ön ödemeli kartlar kullanıldı.

Ağustosta mağaza içi yapılan her 4 kartlı ödemeden 3’ü temassız gerçekleştirildi

Kredi kartı ile yapılan ödemelerde önceki yılın aynı dönemine göre büyüme oranı yüzde 138, banka kartı ile yapılan ödemelerde yüzde 101 olurken ön ödemeli kartlar ile yapılan ödemelerde ise bu oran yüzde 122 oldu.

Kredi kartları, banka kartları ve ön ödemeli kartlar ile ağustosta yapılan toplam ödeme adedi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 30 artarak 1,4 milyar adet oldu.

Kartlı ödemelerin 804 milyonu kredi kartları ile yapılırken 541,5 milyon adedinde banka kartları, 86,5 milyonunda ise ön ödemeli kartlar kullanıldı.

Kredi kartları ile yapılan ödeme adetlerinde büyüme oranı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 31, banka kartları ile yapılan ödeme adetlerinde yüzde 29 olurken ön ödemeli kartlar ile yapılan ödeme adetlerinde ise bu oran yüzde 26 olarak gerçekleşti.

Kartlarla yapılan temassız ödeme adedi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 44 artarak 883 milyon adet oldu. Ağustosta mağaza içi yapılan her 4 kartlı ödemeden 3’ü temassız gerçekleştirildi.

 

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

QNB Finansbank batık kredileri sattı

Yayınlanma:

|

Yazan:

QNB Finansbank 907,7 milyon TL tutarlı kredi kartı, bireysel kredi ve ticarî kredi türlerindeki tahsili gecikmiş alacağı Ortak Varlık Yönetim Şirketi A.Ş. ve Dünya Varlık Yönetim A.Ş. ile Emir Varlık Yönetim Şirketi AŞ’ye devredildi.

Banka kap açıklamasında devir iskonto oranları veya tutar bilgisi yer almaması dikkat çekti.

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

ABONELIK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKAVİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.


Notice: date_default_timezone_set(): Timezone ID 'UTC+3' is invalid in /home/maviatlas/public_html/wp-content/plugins/notice-bar-old/inc/frontend/front-notice-bar.php on line 27