Connect with us

BANKA HABERLERİ

Mobbing : “mob” kelimesinden geliyor ve çete, çeteleşerek rahatsızlık vermek anlamı içeriyor

Mobbing kelimesi mob kelimesinden geliyor ve çete, çeteleşme, çeteleşerek rahatsızlık vermek gibi anlamları içeriyor. Türkçede yıldırma-caydırma olarak kullanılsa da, ben bu kavramı işyeri zorbalığı olarak kullanmayı tercih edenlerdenim.

Yayınlanma:

|

Mobbing ya da işyeri zorbalığı nedir; kimler yapıyor, kimler maruz kalıyor, ne yapmalı?

İşyeri zorbalığı kavramını; zarar verici, saygısızca davranışlarla ortaya çıkan ve süreklilik gösteren duygusal saldırılar bütünü, olarak tanımlayabiliriz

ZorbaNikos Kazancakis‘in 1949’da yayımladığı edebiyat şaheseri. Romanı okumayanlar Anthony Quinn‘in bu karakteri hafızalardan silinmeyecek şekilde canlandırdığı aynı adlı filmi de zevkle izleyebilir. Zorba isimli yaşlı adamın, kaba, saba davranışlarının altında yatan duygusal, yaşam sevinci dolu karakterini seyir boyunca nefes nefese izlemek hayata bambaşka gözlerle bakmamıza yetecek kadar ilham verici. Son sahnelerinde yer alan Zorba‘nın dansı ise sinema tarihinin en ikonik sekanslarından biri.

Günümüzde ise zorba, okullarda ve iş yerlerinde çevresindeki bireylerde ciddi travma yaratan bir davranış biçimine sahip kişi. Bu yazının çerçevesi sadece iş yerleri.

Geçen hafta Bursa’da genç bir doktor, arkasında epey duygusal bir veda mektubu bırakarak intihar etti. Veda mektubunun detaylarını merak edenler medyada kolaylıkla bulabilirler. Dikkat çekici olan şeyse; doktorun çalıştığı kurumda ağır bir mobbinge maruz kaldığı söylentileri. 

Söylentileri ciddiye alıp almamak bireysel bir tercih olsa bile, işyeri zorbalığı hayatlarımızda ciddiye alınacak kadar yaygın bir yer tutuyor.

Konrad Lorenz, 1966 yılında yayımlanan On Aggression adlı eserinde mobbing kelimesini tanımladı. Mobbing, hayvanlar âleminde, özellikle kuşlar arasında var olan, Darwinist bir hayatta kalma mücadelesinin sonucuydu onun için. Kelimenin etimolojik kökenini merak edenler Almanca metinde ve ilk İngilizce çevirisinin derinliklerinde kaybolabilir.

1980 yılında Heinz Leymann bu kavramı işyerine taşıdı.

1990 yılların başlarından itibaren Andrea Adams ve Tim Field işyeri zorbalığı kavramını kullanarak bu kavramın yaygınlaşmasını ve görünür hale gelmesini sağladılar. Tim Field, İngiltere’de zorbalığa maruz kalanlar için günümüzde pek çok şirkette yaygın olarak kullanılan destek hatlarının ilk örneğini hayata geçirdi.

Mobbing kelimesi mob kelimesinden geliyor ve çete, çeteleşme, çeteleşerek rahatsızlık vermek gibi anlamları içeriyor. Türkçede yıldırma-caydırma olarak kullanılsa da, ben bu kavramı işyeri zorbalığı olarak kullanmayı tercih edenlerdenim.

İşyeri zorbalığı kavramını, zarar verici, saygısızca davranışlarla ortaya çıkan ve süreklilik gösteren duygusal saldırılar bütünü olarak tanımlamak doğru olur.

Bu genel tanımı detaylandıralım. Anlamsız görevler vermek, çok çalışmaya mecbur bırakmak, görev yeri değişikliği, uygun olmayan pozisyonlar, gerçekçi olmayan iş talepleri, küçümseme, eleştiri, alay, iğneleme, dedikodu, küfür, nezaketsiz davranışlar, görmezden gelme, pasif agresif tutumlar, kadınlara karşı cinsiyetçi söylemler ve davranışlar, bir kişiyi hedef alan gruplaşmalar yelpazenin ne kadar geniş olduğunu kolaylıkla gösteriyor.

Peki hangi ortamlarda işyeri zorbalığı ortaya çıkıyor?

Dünya Sağlık Örgütü, işyeri zorbalığının ortaya çıkmasını kolaylaştıran iş ortamlarının özelliklerini tanımlamış.

Özellikle rol ve pozisyon tanımlarının net yapılmadığı, iş birliği ve dayanışmanın oluşturulamadığı ortamlarda zorbalığa yatkınlık ortaya çıkıyor. Çalışan haklarının sıkı regülasyonla düzenlendiği ve iş-özel hayat dengesinin önemli olduğu iş kültürlerinde ise yatkınlık daha az.

Kapitalist, rekabetçi ekonomik sistemlerde, hedef baskısının yoğun olduğu alanlarda zorbalığın sık görüldüğünü biliyoruz. 

Kimler zorbalık yapıyor?

Araştırmalar işyeri zorbalığına başvuran kişilerin antipatik özellikler taşıdığı, aşırı denetleyici, korkak ve sinirli, kötü niyetli ve hileli eylemlere başvurmaktan çekinmeyen kişiler olduğu söylüyor.

Kendini diğer insanlardan üstün gören bir tutum ve davranış sergiledikleri bilinen bu kişilerin, kendi kurallarını işyerinin kuralları haline getirmeye çalıştıkları, bunun için korku yaratarak egemenlik kurmaya çalışmaları tipik bir belirti.

Düşük liderlik yetkinlikleri sergileyen ve beklenen iş sonuçları ile bunun gerektirdiği insan yönetiminin dengesini kurmakta zorlanan yöneticilerin işyeri zorbalığını tek çare olarak gördükleri durumlar yaygın.

Kurumun çalışan ve yönetici arasında kurmakta zorlandığı hassas denge de zorbalığın şiddetinde ve süresinde belirleyici oluyor.

İşyeri zorbalığına tolerans gösteren hatta özendiren iş yerlerine rastlamak mümkün.

Kimler zorbalığa maruz kalıyor?

Çalışanlar yöneticilerden, ileri yaştaki çalışanlar gençlerden, kadınlar erkeklerden, alt toplumsal katmanlardan gelenler, üst katmanlardan gelenlerden, azınlıklar çoğunluğu temsil edenlerden daha fazla zorbalık kurbanı oluyor.

Çalışma hayatında dezavantajlı bir grup olan kadın çalışanlar bu problemden de daha fazla etkileniyor.

Workplace Bullying Institute – WBI verilerine göre, zorbalığa maruz kalan 60 milyon Amerikalı’nın yüzde 65′ i kadınlar. Şaşırtıcı olmayacak bir diğer veri ise, zorbaların yüzde 70’inin erkek olması.

Türkiye’de Mobbing ile Mücadele Derneği bu alanda kurumsal mücadele veriyor.

İşyeri zorbalığı ile ilgili güncel Türkiye verilerine sahip olmasak bile, zorbalık şikâyeti ile ilgili kamu kuruluşlarına yapılan başvurular, buzdağının görünen kısmından bile önemsiz boyutlarda.

Bu alana özgü bir yasal düzenlememiz yok. Borçlar Kanunu’nun bir maddesi ile düzenlenmiş durumda.

Zorbalığın yarattığı ruhsal bozukluklar neler?

Bireyin fizik bütünlüğünü tehdit eden, onu çaresiz bırakan, dehşet duygusu yaratan yaşantılara bağlı gelişen “Travma Sonrası Stres Bozukluğu” zorbalığa maruz kalanlarda ortaya çıkabilecek en ciddi ruhsal bozukluk.

Günümüz iş yerlerinde depresyon, iş devamsızlığı, panik atak, içe kapanma, verimlilik ve motivasyon düşüşü, alkol kullanımda artış, öfke kontrol problemleri, ileri vakalarda intihar gibi durumlar sıklıkla görülüyor.

Düşük motivasyondan kaynaklanan performans ve kariyer kayıpları da ciddi bir sonuç.

Neler yapılmalı?

  • İşyerlerine ve zorbalığa maruz kalan bireye önemli sorumluluklar düşüyor.
  • Toksik yöneticiyi yaratan şirket kültürünün değişmesi sorununun temeline neşter atılması açısından hayati öneme sahip.
  • Şirketlerdeki liderlik tutumu kritik. Liderlerin tüm çalışanlara yetişkin gibi davranmak ve anlaşmazlıkları profesyonel bir şekilde çözmeleri için koçluk yapmaları sonuç almayı sağlıyor. Ayrıca çalışanları işyeri zorbalığı konusunda aydınlatmak ve seslerini yükseltmeleri konusunda cesaretlendirmek konuyu gündemde tutuyor.
  • Şirket üst ve orta yönetiminin kültür değişimi için atması gereken adımlarla uzun ve zorlu olan yolu bir an önce yürümeye başlaması gerektiği açık.
  • Şirketlerde insan kaynaklarını samimiyetle yönetme iddiasında olan insan kaynakların bölümünün seçme, yerleştirme ve terfi aşamalarında, adayın davranış ve karakter örüntülerinde kılı kırk yarması önemli. İnsan kaynaklarında “kişiyi değil, karakteri işe al” faydası bilinen bir yaklaşımdır.
  • Zorbalığa uğrayan ve/veya zorbalığa şahit olan çalışanların da cesur bir şekilde sesini yükseltmesi ve doğru kişileri harekete geçirmesi çalışan ve şirket sağlığı açısından şart. New York City metrosunun terörle mücadele mottosunda olduğu gibi: If you see something, say something / bir şey görüyorsan, söyle…

ABD’nin çiçeği burnunda başkanı Biden‘ın 20 Ocak 2021’de bin kişiden oluşan yönetici ekibine yaptığı konuşma ibret alınmalı:

“Benimle çalışan herhangi birinin, herhangi bir meslektaşına saygısızca davrandığını, aşağılayacak şekilde konuştuğunu duyarsam onu anında kovacağıma söz veriyorum. Hiçbir ama veya fakata imkân vermeden anında kovacağım. Herkes onurlu ve nazik bir şekilde davranılmayı hak eder. Son 4 yıldır burada eksik olan şey budur.”

‘Zorba’, keşke sadece bir roman adı olarak kalsaydı.

T24-Tamer YAKUT

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Goldman Sachs/Waldron: Küçük bankalar daha sıkı düzenleme, denetim için hazırlanmalılar

Yayınlanma:

|

Yazan:

Goldman Sachs Group Başkanı John Waldron, küçük bankaların daha sıkı düzenleme, denetim için hazırlanmaları gerektiğini belirtirken, bazı küçük bankaların daha fazla sermayeye ihtiyaçları olduğunu söyledi.

Handelsblatt gazetesine konuşan Waldron, “ABD’de küçük finansal kuruluşların özellikle daha sıkı düzenlemelere, denetimlere hazır olmaları gerekli” ifadelerini kullandı.

ABD bankacılık sisteminde bugün yaşanmakta olanların 15 yıl öncesindeki finansal krizden farklı olduğunu ifade eden Waldron, “En önemli konu, müşterilerin küçük ve bölgesel bankalarda mevduatların güvencede olduğuna güvenmeleri” dedi.

Waldron, en azından kısa vadedi piyasa oynaklığının yüksek kalmaya devam etmesinin beklendiğini de vurguladı.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Albaraka Türk’ten emeklilere 10 Bin TL promosyon

EYT düzenlemesinin TBMM’de kabul edilmesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzası ile Resmi Gazete’de yayınlanmasından sonra emeklilere ödenen promosyon ücreti tekrar gündem oldu. Bankaların açıkladığı emekli promosyonlarını, Türkiye’deki milyonlarca emekli yakından takip ediyor. Son olarak Albaraka Türk, maaşlarını taşıyan emeklilere 7 bin TL’ye varan promosyon ve 3 bin TL’ye varan ödül verileceğini açıkladı.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Emeklilik hakkını yeni kazanan veya maaşını farklı bankalara taşıyan müşteriler, cazip promosyon ve hediyelerden faydalanabiliyor. Albaraka Türk, maaşlarını taşıyan emeklilere 7 bin TL’ye varan promosyon ve 3 bin TL’ye varan ödül veriyor.

Albaraka Türk’ten yapılan açıklamaya göre, günümüzde emekliler için maaşları kadar bankalarından aldıkları promosyon da önemli bir konu haline geldi. Emeklilere olan desteğini sürdüren Albaraka Türk, bu kez de promosyonlarla ilgili önemli bir adım attı. Banka, emekli maaşlarını Albaraka Türk’e taşıyanlara 7 bin TL’ye kadar promosyon ve 3 bin TL’ye kadar ödül verecek. Böylece emekliler 10 bin TL’ye varan kazanç elde edebilecek.

MAAŞA GÖRE DEĞİŞECEK

Albaraka Türk’ün yeni emekli promosyonu kampanyasında 3 bin 499 TL ve altındaki maaşlarını taşıyanlar 4 bin 500 TL’lik promosyona hak kazanırken, 3 bin 500-7 bin 499 TL arasındaki maaşlarını taşıyanlar 5 bin 500 TL’lik, 7 bin 500-9 bin 999 TL arasındaki maaşlarını taşıyanlar 6 bin TL ve 10 bin TL ve üzerindeki maaşlarını taşıyanlar ise 6 bin 500 TL’lik promosyona hak kazanacak.

EMEKLİYE VERİLEN PROMOSYON VE ÖDÜL ARTABİLİR

Maaşlarını taşımanın yanı sıra 2 adet otomatik ödeme talimatı ekleyen emeklilerin promosyonları ise 500 TL daha artacak. Albaraka Türk’ün emeklilere olan desteği promosyonla da sınırlı kalmıyor. Banka, başka emeklilerin maaşlarını taşıması için referans olan emekli müşterilerine referans oldukları kişi başına 500 TL ödül veriyor. Emekliler, referans yoluyla 6 kişiye kadar referans vererek toplamda 3 bin TL’lik ödülün sahibi olabiliyor.

Maaşlarını taşıyarak Albaraka Türk müşterisi olan emekliler aynı zamanda 8 bin 500’den fazla ATM ağı ile tüm Yapı Kredi ve PTT ATM’lerinden ücretsiz para çekebilirken, EFT/FAST/Havale işlemlerinde ücret ve kredi kartlarında da aidat ödemiyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Albaraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Uludağ, Emeklilerin geçmişte gösterdiği emekle bugünlerin oluşturulmasında büyük fedakarlıklar gösterdiğini belirterek, ‘Her ne kadar kendilerinin hakkını ödemekle bitiremeyeceğimizi bilsek de banka olarak vefamızı göstermeye çalışıyoruz. Bugün bunu sektörün üstünde promosyon vererek gerçekleştirdik. Engin tecrübeleriyle bizlere daima yol gösteren emeklilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.’ ifadelerini kullandı.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Kriz korkuları hafifledi derken, ABD’de First Republic Bank hisseleri %50 düştü

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • Küresel mali piyasalar dün büyük çaplı bir türbülansa tanıklık etti. Haftasonu, gerel ABD’de gerekse de Avrupa’da yaşanan uzun mesailer sonrası otoriteler piyasalarda var olan yangını söndürmek ve daha da bulaşmasını engellemek isterken, UBS’in rakibi Credit Suisse satın alması sonrası ilk intiba temkinli olsa da, daha sonra hava hızla olumsuz döndü.
  • Özellikle, Credit Suisse’in sermayesinin en riskli kısmı ~$17mia AT1 (sermaye benzeri borçlanma) tamamıyla değersiz hâle gelmesi güvenli liman ihtiyacını artırdı! Bu minvalde, banka hisseleri daha da baskı altında kaldı. Asya’da işlem gören HSBC hisseleri %6’nın üzerinde değer kaybı ile dün güne başlarken, Avrupa banka endeksi günü %6 düşüşle 2023 kazanımlarını silerek haftayı kucakladı. Credit Suisse’i satın aldıktan sonra UBS’in de sorunlu hâle geleceği korkusu ise CDS risk primini 150 baz puan ile son 10 yılın zirvesine yükselirken, Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu S&P, UBS’in görünümünü negatife indirdi.
  • Dün sabah saatlerinde yaşanan panik ile yatırımcılar güvenli limanlara akın etiler. Bankacılık krizinde altın ve bitcoin ilk akıllara gelen varlık sınıfları olurken, sarı metal 2,000 dolar seviyesini aşarak Mart 2022’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Hatırlatmak gerekirse, Mart 2022’de altın 2,070 dolar ile rekor kırmış, aynı tarihte FED’in faiz artırımlarına başlaması ile altın 2022 yılının sonlarında 1,600 dolar seviyesinin kıyısına kadar gerilemişti. Benzer bir şekilde, Bitcoin dün 28,500 seviyesini test ederek nerdeyse son 2 haftada %40 yükseliş kaydetmek suretiyle Haziran 2022 seviyesini test etti.
  • Altın ve Bitcoin’in kaydettiği hareket, çok açık bir şekilde merkez bankalarının faiz artırımlarına devam etmeyeceği şeklinde yorumluyoruz. Bankacılık cephesinde yaşanan krizinin reel ekonomi üzerinde baskı kuracağı, hâliyle bankaların sermayelerini desteklemek ve sermaye rasyolarını yukarı çekmek adına kredi musluğunu kısarak riskli azaltmak istemeleri kıymetli madenler dışında emtia fiyatları üzerinde baskı kurdu. Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı aylar önce dikkat çektiğimiz yön aşağı teknik yorumumuz ile dün 70 dolar seviyesini test ederek 15 ayın dibine geriledi.
  • Dün sabah saatlerinde 2,000 dolar aşan altın günün ikinci yarısında 1,980 dolar seviyesine geriledi. Altın cephesinde yorumumuz değişmedi. Stresin artmaya başladığı geçen hafta başında açtığımız uzun pozisyonumuzu 1,950 dolar zarar kes seviyesi ile taşımaya devam etme niyetindeyiz. Teknik mânâda yukarıda ciddi bir yükseliş potansiyelinin var olduğunu düşünüyoruz. Bitcoin cephesinde ise haftanın 28bin dolar seviyesinin üzerinde kapanması durumunda daha da yukarıda 35-36bin dolar seviyesini konuşmaya başlayacağız.
  • Petrolün gerilemesi hâliyle enflasyonist ortamda merkez bankaları için iyi bir haber. Maliyet baskısının azalacak olması faiz üzerinde var olan baskıyı da hafifletecektir. Bu minvalde, vadeli piyasalar, Çarşamba günü FED’den 25 baz puan faiz artırımı ile pas geçme arasında kararsız kalmış olmalılar ki her iki ihtimal %50 olarak fiyatlanıyor. Bizim görüşümüz, FED’in Çarşamba günü faiz toplantısını pas geçme ihtimalinin son zamanlarda kaybettiği kredibilitesi nedeniyle az olduğunu yönünde. Paranın fiyatı faiz ise, FED’in artık son virajda olması ile dün doların piyasa kuru olan DXY %0,4 düşüş kaydederek 103,3 seviyesine gerilerken, sepetin içinde yer alan EUR 1,0720 ; GBP ise 1,23 seviyesine dayandı. GBPUSD paritesinde teknik mânâda daha da yukarıda 1,2370 seviyesinin test edilebileceğini ön görüyoruz.
  • Batan Silikon Vadisi Bankası, kurtarılan Credit Suisse derken, benzer kulvarda koşan ABD’nin 14. sıradaki bankası First Republic (FRP) hisseleri dün 11 kez işleme durdurulurken, son 10 iş gününde Bankanın hisseleri %90; dün ise sadece bir günde %50 geriledi. SVB’nin çöküşünden bu yana FRB’den 70 milyar dolar para çekildiğini okuyoruz. Büyük bankalardan alınan 30 milyar dolarlık mevduat bile hisse senedindeki düşüşü destekleyemezken, Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu S&P, Pazar günü likidite risklerini öne sürerek FRB’nin notunu “junk” seviyesine indirdi. Wall Street Journal’ın konuya aşina kaynaklara dayandırdığı haberine göre, JP Morgan CEO’su Dimon, FRB’yi istikrara kavuşturmak için büyük bir çaba harcarken, büyük bankalarca kurtarılma çalışmalarının devam ettiğini anlıyoruz.
  • ABD ve Avrupa cephesinde cereyan eden bankacılık krizi ve bunun neden olduğu sert finansal türbülans bir süre daha bültenimizi meşgul etmeye devam edecek gibi görünüyor. Taşlar yerine oturana kadar da muhakkak bir süre artçı sarsıntılar yaşanacaktır! Hâliyle, piyasaların da kafasının net olmaması ile yaşanan korkunç volatilite can yakmaya devam edeceğini düşünüyoruz. ABD’de ve İsviçre’de otoriteler bulaşıcılık etkisini yok etmek adına yoğun çaba sarf etseler de, hâlâ sorun tam anlamıyla çözülmediğini de not edelim.
  • Kendi iç dinamikleri ile hareket eden Türk mali piyasaları da olup bitenden bir nebze de olsa etkileniyor. USDTRY kuru bebek adımlarla kamunun kontrolünde 19 seviyesinin üzerine yerleşirken, otoritenin kuru savunmak için çabaları da devam ediyor. Hisse senetleri ise dünyada olup bitene kayıtsız kalamayarak dün günü (hem ana hem de bankacılık endeksi) %3 civarında sert bir düşüşle tamamladı. Ziraat Yatırım’ın yine düşüşü sınırlamak için destek alımları yaptığı görüldü. Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan Maliye eski Bakanı Mehmet Şimşek ile görüştü. Şimşek sosyal medya hesabından aktif siyaseti şu anda düşünmediğini söyledi.
  • ABD borsaları geceyi yükselişle tamamlarken, yeni gün başlangıcında, Credit Suisse’in kurtarılmasının banka hisselerindeki satışları durdurmasıyla Asya piyasalarında da hava ılımlı. Bu arada, Çin Devlet Başkanı Xi’nin Moskova’daki temasları başladı. Mali piyasaların gündemi bugün de sığ görünüyor. Almanya ZEW eğilim endeksi sabah saatlerinde takip edilebilir. Takdir edeceğiniz üzere, FED’in hızlı faiz oranlarındaki artışlarla enflasyonu durdurmak için tarihi bir hamleye başlamasının yıl dönümünde, âdeta çılgınca bir gündem ve bir o kadar da kafa karıştırıcı bir ekonominin gölgesinde yarın açıklanacak faiz kararı piyasaların ana gündemini oluşturuyor.

İKTİSATBANK

Okumaya devam et

KATEGORİLER

ALTIN – DÖVİZ

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www paravitrini com © "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKAVİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 - Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.