Connect with us

ŞİRKETLER

Modada yapay zeka devrimi: Perakendecilere ve tüketicilere heyecan veren gelişmeler

Yayınlanma:

|

Vincenzo Riili ve Linda Bezze Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’da pazarlama uzmanı olarak görev yapıyor. Bu iki pazarlama uzmanı, Google ve Vogue Business’ın birlikte yürüttüğü yeni araştırmada, yapay zekanın moda dünyası ve lüks markalar için yarattığı en son fırsatları ve yeni teknolojilerin satın alma davranışlarını nasıl değiştirdiğini paylaşıyor.

Moda dünyasında bir yapay zeka devrimi yaşanıyor. Yapay zekadan güç alan yeni araçlar, perakendecilerin tüketicilerin hayatını kolaylaştırmak amacıyla alışveriş yolculuğunu kişiselleştirme biçiminde dönüşüm yaratıyor. Yapay zeka, moda markalarının yeni ürünler tasarlamasına ve atık miktarını azaltmasına da yardımcı oluyor.

Vogue Business’ın yürüttüğü yeni araştırma, yapay zekanın Avrupa’da tüketicilerin satın alma davranışlarını nasıl değiştirdiğini ortaya koyuyor. Tüketicilerin üçte ikisi, yapay zekayla desteklenen bir alışveriş deneyimi yaşamak istediğini belirtiyor. Tüketiciler ürünleri kişiselleştirmek, online alışveriş deneyimini iyileştirmek ve sürdürülebilir uygulamalar geliştirmek için yapay zeka araçlarından yararlanan perakendecilerde daha fazla zaman geçirmek istediklerini de vurguluyor. 10 tüketiciden yaklaşık üçü (%29), yapay zeka uygulamaları kullanan bir markayla ekstra %20 veya daha fazla zaman geçirme konusunda istekli.

Perakendecilerin günümüzde tüketici ihtiyaçlarını karşılamak için bu araçları nasıl başarıyla kullanıma alabileceğini ve aynı zamanda nasıl daha yüksek getiri sağlayabileceğini sizlerle paylaşıyoruz.

Müşteri deneyimi yapay zekayla güç kazanıyor

Online alışverişin hayatımıza girmesinden bu yana moda sektörü, tüketicilerin mağaza rafları arasında gezinerek en uygun seçeneği bulmak üzere ürünleri fiziksel olarak deneyebildiği mağaza deneyimiyle online deneyim arasındaki boşluğu kapatmanın yollarını arıyor. Tüketicilerin yüzde kırk üçü, kişiselleştirilmiş bir online alışveriş deneyimi için en az %10 daha uzun zaman harcamaya hazır olduğunu belirtiyor.

Yapay zeka, müşteri yolculuğunun çeşitli temas noktalarında şimdiden yerini aldı. Pazarlamacılar yapay zeka araçlarından yararlanarak online tüketicilere mağazadakine benzer bir alışveriş deneyimi yaşatabiliyor. Google Lens gibi görsel arama araçları sayesinde tüketiciler artık belirli bir ürünü açıklayan terimlere bağlı kalmadan istedikleri ürünün görselini kullanarak arama yapabiliyor.

Tüketici bir moda tasarımcısının imzasını taşıyan mükemmel elbiseyi bulduğunda, perakendecilerin sunduğu artırılmış gerçeklik (AR) özellikli ürün deneme araçlarından yararlanarak mükemmel uyumu ve tarzı yakaladığından emin olabiliyor. Bu araçlar tüketici tarafında da karşılık buluyor: Lüks tüketicilerin %49’u, yapay zekadan yararlanan markaların daha iyi bir deneyim sunduğu kanısında. Ancak yapay zeka araçlarının daha da ileri düzeyde kullanılmasını sağlayacak olağanüstü bir potansiyel bulunuyor.

Tommaso Vaccarella, yapay zekayla desteklenen reklam öğesi kişiselleştirme platformu Connected-Stories’in kurucu ortağı ve genel müdürü. Connected-Stories, çok sayıda hedeflenen sektör genelinde çeşitli moda markalarının da aralarında bulunduğu markalar için reklam öğesi üretim sürecini optimize etmek amacıyla üretken yapay zeka modellerinden yararlanıyor.

Vaccarella şöyle söylüyor: “Sektör, yalnızca ilk temas noktasında değil, müşteri yolculuğunun tamamı boyunca tüketici deneyimini kişiselleştirmek için üretken yapay zeka modellerinden yararlanabilir.”

Lüks markaların tüketicileri çok özel bir deneyim yaşamak istiyor. Bu tüketiciler fiziksel mağazalarda kişisel alışveriş uzmanları ve göz kamaştırıcı satış alanları görmeye alışkın. Günümüzde yapay zeka, pazarlamacıların online müşteriler için de aynı düzeyde kişiselleştirme olanağı sağlamasına yardımcı oluyor.

Yapay zeka e-ticaretin kişiselleştirilmesinde önemli rol oynuyor

Araştırmaya göre, üretken yapay zeka araçlarından yararlanarak kişiselleştirilmiş fırsatlar, teklifler ve ürün önerileri oluşturmak, satın alma motivasyonu üzerinde olumlu bir etkiye sahip. On tüketicinin üçünden fazlası (%31), yapay zeka araçlarından yararlanan bir markayla %20 daha uzun zaman geçirebileceğini belirtiyor.

Üretken yapay zekadan yararlanarak pazarlama iletişimlerinde ilgi çekici bir hikaye anlatımı yaratabilen veya platformlar genelinde kişiselleştirilmiş reklamlar oluşturmak üzere yapay zekayı kullanabilen perakendeciler, artık tüketicilerle bağlantı kurmak ve gelirleri artırmak için daha geniş fırsatlara sahip.

İtalyan moda perakendecisi BenettonRecommendations AI‘dan yararlanarak müşterilere kişiselleştirilmiş ürün önerileri sunmak için göz atma ve satın alma verilerini kullanıyor. Benetton bu aracı kullanan müşterilerin ortalama harcama değerinin, araçla etkileşim kurmayan müşterilere göre %7 daha yüksek olduğunu ve bu müşterilerin sitede geçirdiği zamanın neredeyse üç katına çıktığını belirledi.

Connected-Stories, Google Cloud’u temel alarak geliştirildi. Platform, aralarında çeşitli moda markalarının da bulunduğu müşterileri için makine öğrenimi modellerinden yararlanarak reklam öğelerinin otomatikleştirilmesini, kişiselleştirilmesini ve kullanıcılara gerçek zamanlı olarak sunulmasını sağlıyor.

Vaccarella şöyle açıklıyor: “Tüketicinin alışveriş alışkanları ve ilgi alanları, günün saati, hatta coğrafi konum ve hava durumu gibi verilere dayanarak doğru kitleye doğru reklam öğesi gösteriliyor. Bu reklam öğeleri, markaların renk, üslup, görsel stilleri, grafik kullanımı ve benzeri reklam öğesi kurallarına uygun şekilde yapay zeka tarafından oluşturuluyor.

Örneğin, reklamınızda belirli bir kullanıcı türünde daha iyi karşılık bulan özel bir arka plan kullanıldığını görebilirsiniz. Bu yaklaşım, müşterilerimizin hem marka bilinirliğini artırmasına hem de tüketiciye marka üzerinde düşünmesi için ilham vermesine olanak tanıyor.”

Araştırmamız, yapay zekanın bu şekillerde kullanılmasının markalar için önemli olanaklar sunduğunu gösteriyor. Lüks tüketiciler ürünlerle ilgili kişiselleştirilmiş fırsat ve teklifler için ortalama %17’ye kadar, kişiselleştirilmiş öneriler için ise %16 daha fazla ödeme yapmaya hazır.

Yapay zeka ve sürdürülebilir modanın birbiriyle mükemmel uyumu

Yapay zekanın moda sektöründe yarattığı potansiyel, tüketici yolculuğunun çok ötesine uzanıyor. Yapay zekanın etkisi ürünün yolculuğunda da hissedilebiliyor.

Araştırmamızda, kullanıcıların tasarım moda ürünlerini değerli bulmasının nedenlerinin yüksek kaliteli materyaller ve üretim (%52), her döneme uygun stil ve şıklık (%50) ve dayanıklılık (%51) olduğu belirlendi.

Bu değerlere önem veren kullanıcılar “daha az satın al, daha iyisini satın al” mottosunu benimseyerek daha az ürün satın alıyor ancak alışverişlerinde daha fazla harcama yapıyor. Tüketicilerin yarısından fazlası, sürdürülebilir ve sosyal sorumluluk sahibi markalar için %20 daha fazla ödeme yapmaya hazır.

Tüketiciler sürdürülebilirlik özelliğine daha çok önem verdikçe markalar da atık miktarını ve emisyonları azaltmaya yönelik fırsatları araştırıyor.

Yavaş moda” zihniyetini benimseyen moda perakendecileri, sürdürülebilirliği artırmak için tedarik zincirlerinde yapay zeka araçlarından yararlanabiliyor. Söz konusu fırsatlar arasında belirli giyim ürünlerinin fazla sayıda üretilmesini önlemek için tahmin analizlerinin kullanılmasını ve yapay zeka çözümlerinden yararlanarak ürünlerdeki kumaşları analiz edip üretilen atık materyal miktarının minimuma indirilmesini sayabiliriz.

10 tüketiciden üçü, daha sürdürülebilir kumaşlar geliştirmek üzere yapay zekadan yararlanan markalar için %20 daha fazla harcama yapabileceğini söylüyor. Bu amaçla yapay zekaya yatırım yapan markalar, %18 daha yüksek gelir elde etme potansiyeline sahip. 

Vincenzo Riili ve Linda Bezze Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’da pazarlama uzmanı olarak görev yapıyor. Bu iki pazarlama uzmanı, Google ve Vogue Business’ın birlikte yürüttüğü yeni araştırmada, yapay zekanın moda dünyası ve lüks markalar için yarattığı en son fırsatları ve yeni teknolojilerin satın alma davranışlarını nasıl değiştirdiğini paylaşıyor.

Moda dünyasında bir yapay zeka devrimi yaşanıyor. Yapay zekadan güç alan yeni araçlar, perakendecilerin tüketicilerin hayatını kolaylaştırmak amacıyla alışveriş yolculuğunu kişiselleştirme biçiminde dönüşüm yaratıyor. Yapay zeka, moda markalarının yeni ürünler tasarlamasına ve atık miktarını azaltmasına da yardımcı oluyor.

Vogue Business’ın yürüttüğü yeni araştırma, yapay zekanın Avrupa’da tüketicilerin satın alma davranışlarını nasıl değiştirdiğini ortaya koyuyor. Tüketicilerin üçte ikisi, yapay zekayla desteklenen bir alışveriş deneyimi yaşamak istediğini belirtiyor.1 Tüketiciler ürünleri kişiselleştirmek, online alışveriş deneyimini iyileştirmek ve sürdürülebilir uygulamalar geliştirmek için yapay zeka araçlarından yararlanan perakendecilerde daha fazla zaman geçirmek istediklerini de vurguluyor.  tüketiciden yaklaşık üçü (%29), yapay zeka uygulamaları kullanan bir markayla ekstra %20 veya daha fazla zaman geçirme konusunda istekli.

Perakendecilerin günümüzde tüketici ihtiyaçlarını karşılamak için bu araçları nasıl başarıyla kullanıma alabileceğini ve aynı zamanda nasıl daha yüksek getiri sağlayabileceğini sizlerle paylaşıyoruz.

www.thinkwithgoogle.com

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

Finansçılar ne işe yarar?

Yayınlanma:

|

Finansçılar, bir bireyin, bir şirketin veya bir kurumun parayı doğru şekilde yönetmesini sağlar.

Biraz açarsak;

  • Kaynak yaratırlar: Şirketin ya da kurumun ihtiyaç duyduğu parayı bulurlar (kredi, yatırımcı, halka arz, vs.).

  • Kaynak kullanımı planlarlar: Elde edilen parayı en verimli şekilde nerede, nasıl kullanacaklarına karar verirler.

  • Riskleri yönetirler: Kur dalgalanmaları, faiz artışları, ekonomik krizler gibi tehditlere karşı hazırlıklı olurlar.

  • Raporlama ve şeffaflık sağlarlar: Bilanço, gelir tablosu gibi mali raporları hazırlarlar, böylece yatırımcılar ve yöneticiler şirketin durumunu net görür.

  • Yatırımları yönlendirirler: Şirketin büyümesi için doğru yatırım alanlarını belirler ve yönetirler.

  • Maliyet kontrolü yaparlar: Harcamaların gereksiz şekilde artmasını engeller, verimlilik sağlarlar.

  • Stratejik kararları desteklerler: Yönetimin büyük kararlar (satın alma, birleşme, yeni pazar açılımı gibi) alırken doğru finansal verilerle hareket etmesini sağlarlar.

Kısaca; finansçılar olmazsa, şirketler sadece para kazanmakla kalır ama parayı doğru kullanamaz, büyüyemez ve krizlere dayanamaz.

İyi kötü finansçı nasıl anlaşılır, nasıl çalışırlar:

İyi bir finansçı, şirketin adeta “kan dolaşım sistemini” sağlıklı tutan kişidir.

İyi ve kötü finansçı nasıl anlaşılır? diye soruyorsun. Hemen özetliyorum:

İyi Finansçı:

  • Veriye dayanır: Kararlarını hislere değil, veriye ve analize dayandırır.

  • Şeffaftır: Bilgiyi saklamaz, yönetime ve ekibe açık ve net raporlar sunar.

  • Riskleri iyi yönetir: Yatırımın, kredi almanın veya harcamanın risklerini önceden hesaplar.

  • Kaynak yaratmada yaratıcıdır: Sadece bankadan kredi almakla yetinmez, farklı finansman yolları üretir (yatırımcı, leasing, factoring, vs.).

  • Geleceği görür: Sadece bugünü değil, 6 ay-1 yıl sonrası için de nakit akışını, ihtiyaçları ve riskleri öngörür.

  • Etik kurallara uyar: Manipülasyon yapmaz, bilerek yanlış veya eksik bilgi sunmaz.

  • İş birliğine açıktır: Finansı şirketin diğer bölümleriyle birlikte çalışarak yönetir, kapalı kutu olmaz.

  • Harcama değil değer yaratır: Kaynakları verimli kullanır, şirkete değer katmaya odaklanır.

Kötü Finansçı:

  • Kısa vadeci düşünür: Sadece günü kurtarmaya çalışır, geleceği planlamaz.

  • Verisiz karar verir: İçgüdüleriyle veya yöneticinin baskısıyla anlık kararlar alır.

  • Riskleri görmezden gelir: Kriz anında şaşırır ve şirketi koruyamaz.

  • Bilgiyi saklar: Şeffaflık yoktur; eksik, süslenmiş veya yanlış rapor verir.

  • Sadece borç almayı bilir: Yaratıcı finansman çözümleri üretemez.

  • Etik dışı davranır: Verileri manipüle edebilir, hatalarını örtbas etmeye çalışır.

  • Departmanlar arasında duvar örer: Satış, üretim, insan kaynakları gibi bölümlerle işbirliği yapmaz.

  • Masrafı büyütür: Kaynakları doğru kullanamaz, kontrolsüz harcama yapar.

Okumaya devam et

EKONOMİ

ASO Başkanı Ardıç: Dayanacak gücümüz kalmadı, yatırımı bırak üretim yapamıyoruz

Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç, “Dayanacak gücümüz kalmadı, yüzde 60’ın üstünde faizle yatırımı bırak üretim yapamıyoruz. Sanayiciler yüksek enflasyonun yarattığı çoklu tahribatla ayakta kalmaya çalışıyor. Son 1 ayda yaşanan gelişmeler enflasyon beklentilerini olumsuz etkiledi. Güven algısına zarar verecek gelişmelerin uzağında durmalıyız” dedi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Ankara Sanayi Odası’nın (ASO) Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı, Muğla’nın Sarıgerme ilçesinde yapıldı. Toplantının açılışında konuşan ASO Başkanı Seyit Ardıç, küresel gelişmeler ve ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Trump’ın yarın ne açıklayacağı konusunda kimsenin bir öngörüde bulunamadığını belirten Seyit Ardıç, dünya ticaretinin çoklu belirsizliklerin olduğu yeni bir döneme girdiğini bildirdi.

Küreselleşmenin yerini farklı kutuplaşmaların aldığını belirten Ardıç, dış ticarette yakın ve dost ülkelerin öne çıkacağını aktardı.

Avrupa ve Çin’e uygulanan yüksek tarifelerin yüzde 10 vergiye tabi Türkiye için avantaj teşkil edebileceğini söyleyen Ardıç, bu avantajın kullanılması için yapılması gerekenler olduğuna değindi.

“Yatırımcılar için uygun iklimi tesis etmeliyiz”

Gündemin ilk sırasında dünya ekonomisinden daha fazla pay alınması ve sürdürülebilir büyümeye odaklanılmasını öneren Seyit Ardıç, “Ekonomide güven algısına zarar verecek her türlü gelişmenin uzağında kalmalıyız, yatırımcılar için uygun iklimi tesis etmeliyiz” dedi.

İtalya’dan, Suudi Arabistan’a kadar uzanan coğrafyada en büyük sanayi üssünün Türkiye olduğunu dile getiren Ardıç, gelişen altyapı ile birlikte ülkemizin yeni üretim üslerinden birisi olma potansiyeli bulunduğunu belirtti.

Potansiyelin iyi kullanılabilmesi için reel sektöre daha fazla ağırlık verilmesini isteyen Ardıç, “Yüksek teknoloji ve katma değerli üretime yoğunlaşmalı, beşerî sermayemizi çok daha verimli kullanmalıyız. Küresel üretim üssü olma hedefi doğrultusunda sektörel ve tematik önceliklendirme yapmalıyız” diye konuştu.

Tarifeler sonrası değişen tedarik zincirinde hangi ülkeye ve sektörlerde yoğunlaşılması gerektiğini ortaya koyan planlar yapılması gerektiğini dile getiren Ardıç, Ankara’da; savunma sanayi, makine, müteahhitlik, medikal ve bilişim gibi sektörlerin ön plana çıkabileceğini aktardı.

Enflasyon görünümünün yavaş da olsa iyileşmeye devam ettiğini bildiren Ardıç, son bir ayda yurt içinde yaşanan gelişmelerin beklentileri olumsuz etkilediğini kaydetti.

“Maalesef yine başa döndük”

Nisan’daki 250 baz puanlık indirim ile politika faizinin yüzde 40’lara ineceğini beklediklerini hatırlatan Seyit Ardıç, “Bugün geldiğimiz nokta gecelik borç verme faizinin yüzde 49 çıkmasıyla, aslında faizlerde 9 puanlık bir artışı ile karşı karşıya kaldık” değerlendirmesinde bulundu.

Dezenflasyon programının 22 aydır devam ettiğini söyleyen Ardıç, sanayicilerin hem yüksek enflasyon hem de bunun yarattığı çoklu tahribatla ayakta kalmaya çalıştığını, tüm umutlarının enflasyonda iyileşmeyle birlikte faizin de makul seviyeye gelmesi olduğunu anlattı ve “Maalesef yine başa döndük” diye konuştu.

Enflasyonla mücadelede kontrolün kaybedilmemesi gerektiğinin altını çizen Ardıç, “Ama artık dayanacak gücümüz de kalmadı. Yüzde 60’ların üzerine çıkan bir kredi maliyeti ile sanayicinin, bırakın yatırım yapmayı, üretimine devam edebilmesi bile mümkün değildir” şeklinde konuştu.

Okumaya devam et

EKONOMİ

KÜRESEL EKONOMİDE DURGUNLUK ENDİŞESİ ARTTI

Yayınlanma:

|

Yazan:

2025 yılında küresel ekonomide bir durgunluk (resesyon) riski ciddi şekilde artmış durumda. Uluslararası kuruluşlar ve önde gelen ekonomistler, özellikle ABD’nin uyguladığı yüksek gümrük tarifeleri ve artan ticaret savaşları nedeniyle küresel büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize ettiler.

Küresel Ekonomik Görünüm

  • IMF, 2025 küresel büyüme tahminini %3,3’ten %2,8’e düşürdü. Bu düşüşün ana nedenleri arasında ABD’nin uyguladığı yüksek gümrük tarifeleri ve artan ticaret savaşları gösteriliyor.

  • Dünya Bankası, küresel büyümenin 2025-26 döneminde %2,7 seviyesinde kalacağını öngörüyor. Ancak bu düşük büyüme oranının sürdürülebilir kalkınma için yetersiz olabileceği belirtiliyor.

ABD ve Ticaret Politikalarının Etkisi

  • ABD Başkanı Donald Trump’ın 2 Nisan 2025’te duyurduğu “Liberation Day” kapsamında uygulamaya koyduğu yüksek gümrük tarifeleri, küresel ticaret savaşlarını tetikledi. Bu durum, ABD ve dünya genelinde ekonomik belirsizlikleri artırdı.

  • IMF, bu politikaların küresel ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediğini ve 2025 için büyüme tahminlerini düşürdüğünü belirtti.

Türkiye’ye Etkisi

  • Türkiye ekonomisi, küresel ticaret gerilimlerinden ve ekonomik yavaşlamadan etkilenebilir. Özellikle ihracat pazarlarındaki daralma ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar, Türkiye’nin ekonomik performansını olumsuz etkileyebilir.

2025 yılında küresel ekonomide bir durgunluk riski artmış durumda. Özellikle ABD’nin ticaret politikaları ve küresel ticaret gerilimleri, ekonomik büyüme üzerinde baskı oluşturuyor. Bu gelişmeler, Türkiye dahil olmak üzere birçok ülkenin ekonomisini etkileyebilir.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.