Connect with us

BANKA HABERLERİ

Sandık ve Vakıflardan BES’e aktarım

BES’e aktarılması beklenen 50 kurum çatısı altında, yaklaşık 300 bin kişinin, 40 milyar liralık emekliliğe dönük birikimi olduğu tahmin ediliyor. Yönetmelikle bu kurumlardaki birikimlerin sadece emekliliğe yönelik bölümü BES’e aktarılacak. Sağlık ve diğer hizmetler için ayrılan birikimler eski haliyle kalacak.

Yayınlanma:

|

Ülkemizde sosyal güvenlik her ne kadar Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) şemsiyesi altında toplansa da halen üyelerine sosyal güvenlik hizmeti vermeye çalışan sandık, vakıf ve farklı şekilde örgütlenmiş ticari yapılar mevcut. Bunlardan SGK’nın Geçici 20. Maddesi kapsamında olan banka ve sigorta sandıklarının SGK şemsiyesi altına alınması için yasal düzenleme yapıldı, fakat henüz devir gerçekleşmedi. SGK Geçici 20. Maddesinin dışında kalan küçüklü, büyüklü pek çok kurumun BES çatısı altına alınması için 2008’de bir düzenlemeyle 10 yıllık sürede 20 vakıf ve sandıktan 22 bine yakın üye BES’e geçti ve 344 milyonluk birikim sisteme aktarıldı. Geri kalan vakıf, sandık ve sair kurumların da 2023 sonuna kadar sisteme dahil olması için bir fırsat daha verilerek geçen aralık ayında yeni bir düzenleme yapıldı. Peki, gelin, BES’e aktarılması istenen bu sandık, vakıf ve sair kurumlar kimler, BES’e aktarılmasındaki motivasyon nedir, BES’e aktarım için izlenecek yol ve yöntemler neler, onu inceleyelim.

SGK GEÇİCİ 20. MADDE KAPSAMI DIŞINDA KALANLAR

Emekliliğe yönelik hizmet veren bu vakıf, sandık ve sair kurumların pek çoğu, aktüeryal hesaplamalar yapmadığı için gelecekte hizmetlerini sürdürme konusunda oluşacak riskler, emeklilik birikimlerinin BES’e aktarılmasıyla önlenmeye çalışılıyor. BES’e aktarım yapacak vakıf, sandık ve diğer kuruluşlar; SGK’nın geçici 20. maddesi kapsamı dışında kalan ve emekliliğe dönük birikim sağlayan kurumlar, diye ifade ediliyor. Bu kurumlardan bazıları vakıf, bazıları sandık, bazıları ise dernek, şirket gibi farklı şekilde örgütlenmişler. Örgütlenme açısından bir standart olmadığı gibi, üyelerine sundukları hizmetlerde de bir standart bulunmuyor. BES’e aktarılması beklenen 50 civarındaki kurumun çatısı altında, yaklaşık 300 bin kişinin, 40 milyar liralık emekliliğe dönük birikimi olduğu tahmin ediliyor. Yönetmelik ile bu kurumlardaki birikimlerin sadece emekliliğe yönelik bölümü BES’e aktarılacak. Sağlık ve diğer hizmetler için ayrılan birikimler, eski haliyle kalmaya devam edecek.

AKTARIM MOTİVASYONU

Emekliliğe yönelik hizmet vermek üzere kurulmuş sandık, vakıf ve sair kurumlar SGK şemsiyesi altında olmadıklarından denetimi yapılamıyor. Bu nedenle bu kurumlarda yönetim zafiyetleri oluşabiliyor ve birikimlerin değerlendirilmesinde ortaya çıkan sorunlar, bu kurumların mali gücünü giderek zayıflatıyor. Ayrıca bu kurumlar aktüeryal hesaplamalar yapmadıklarından, gelir-gider dengesi açısından sıkıntıya düşebiliyorlar. Peki, bu kurumların üyelerini BES’e katılmaya teşvik eden motivasyon ne olabilir? Birinci ve en önemli neden, birikimlerin şeffaf bir şekilde ve profesyoneller tarafından yönetilmesidir. İkincisi faizsiz getiri tercih eden katılımcıların bu tercihlerine uygun yatırım yapabilecek olmaları. Üçüncü olarak, birikimler BES’e aktarıldıktan sonra katılımcıların sisteme yatıracakları katkı payları için yüzde 30 devlet katkısı alabilmeleri. Dördüncüsü, vakıf ve sandıklarda geçirdikleri sürelerin ‘kazanılmış süre’ olarak emekliliğe hak kazanılacak süre hesabında dikkate alınacak olması. (Kazanılmış süre, aktarım tutarının, aktarım tarihinde geçerli olan brüt asgari ücretin aylık tutarının yüzde 10’una bölünerek bulunan ay sayısıdır. Kazanılmış süre hesabında sadece tam aylar dikkate alınacak.) Beşincisi ise, vakıf ve sandıklardan BES’e aktarılacak birikimler üzerinden gelir vergisi ödenmemesi olabilir.

BES’E AKTARIM NASIL OLACAK?

Genel adıyla vakıf ve sandık olarak bahsedilen emekliliğe yönelik taahhütte bulunan kurumlardaki birikimlerin BES’e aktarılabilmesi için öncelikle bu kurumların yetkili organlarında karar alınması gerekiyor. Buradaki karara göre üyeler, bireysel veya grup olarak aktarım yapılabiliyor. Birikimin bir kısmı veya tamamı BES’e aktarılabilir. Emeklilik birikimlerinin kişiselleştirilmiş hesaplarda takip edildiği durumlarda, SEDDK (Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu) tarafından uygun görülmesi halinde yetkili organ kararı aranmayabiliyor. İster grup olarak isterse de bireysel aktarım talebi olsun, her halükarda birikimlerin BES’e aktarılabilmesi için SEDDK onayı gerekiyor. BES’e aktarım yapılırken vakıf ve sandıkların üyelerinin adına karşılık gelen birikimler ayrıştırılarak, BES şirketi nezdinde her bir üye için ayrı hesap açılıyor.

BES’e aktarılacak tutarlar bir defada veya belli taksitler halinde nakden sisteme yatırılabilirken katılımcılar, birden fazla emeklilik şirketiyle sözleşme imzalayabiliyor. Aktarımlar üzerinden giriş aidatı veya başka bir kesinti yapılamıyor. Aktarım yapıldıktan sonra vefat ve maluliyet halleri dışında, üç yıl süreyle BES’ten çıkılamıyor ve başka şirketlere geçilemiyor. Vakıf ve sandıklardan aktarılan tutarlara devlet katkısı ödenmiyor. Sandık veya vakıflarda 10 yılı ve 56 yaşını tamamlamış olan üyeler doğrudan emeklilik gelir planına geçebiliyorlar.

FİNANSAL SİSTEMİN KAZANCI

BES’e aktarılacak vakıf ve sandıklardaki birikimlerin büyük çoğunluğu mevduat veya gayrimenkul gibi alanlarda değerlendiriliyor. BES’te birikimlerin çeşitlendirilmiş yatırımlarla daha verimli alanlarda değerlendirilmesine de olanak bulunacak. Birikimlerin finansal sisteme kazandırılmasıyla sermaye piyasalarının gelişmesine, derinleşmesine de katkı sağlanmış olacak.

“MODERN BİR EMEKLİLİK SİSTEMİNE GEÇİŞ FIRSATI SAĞLANIYOR”

Uluç İÇÖZ / SEDDK Başkan Yardımcısı ve EMG Başkanı

2021 ve 2022 yılında 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ve ilgili diğer alt mevzuatta gerçekleştirilen düzenlemeler ile 2023’e kadar dernek, vakıf, sandık, tüzel kişiliği haiz meslek kuruluşu veya sair ticaret şirketinde yer alan üyelerin emekliliğe yönelik birikimlerinin Bireysel Emeklilik Sistemine (BES) aktarılmasına bir kez daha imkan sağlanmış ve aktarımın uygulama esaslarına ilişkin hususlar açığa kavuşturulmuştur. Aktarım yapan kuruluşların üyelerine, farklı statülerde klasik usulde kurulmuş yapılardan, herhangi bir hak kaybı olmaksızın, modern bir emeklilik sistemine geçiş fırsatı sağlanmaktadır. Bu kapsamda, BES’e aktarım yapan üyenin BES’e yapacağı katkılar için genel itibarıyla başta devlet katkısı olmak üzere, profesyonel fon yönetimi hizmeti, birikimlerin günlük takip kolaylığı ve vergi avantajlarından faydalanması hedeflenmektedir. Aktarım sürecinin üyelere faydaları ve süreçte öne çıkan diğer hususlar aşağıdaki şekilde ifade edilebilir.

-Katılımcıların aktarım öncesi üye olarak ilgili kuruluşlarda geçirdiği sürelerde aktarılan tutara bağlı olarak hesaplanarak BES’e aktarılmaktadır. Bu yönüyle herhangi bir süre kaybı yaşamayan ve BES’ten emeklilik süresi kazanan üyeler, BES kuralları çerçevesinde emeklilik hakkını kullanabilecektir.

-Söz konusu kuruluşlara yetim statüsünde dahil olmuş 18 yaşından küçüklerin de BES’e aktarım yapabilmesine fırsat tanınmıştır. Böylece BES’e aktarım yapılmasının önündeki tüm engeller kaldırılmaktadır.

-Aktarım yapılan kuruluşlardan halihazırda emekli aylığı almakta olan üyeler de emeklilik gelir planlarına doğrudan aktarım yaparak, BES’ten programlı geri ödeme alabilecektir.

-Aktarımdan faydalanacak üyelerin asgari üç yıl boyunca BES’te kalması gerekmektedir. Bu süre zarfında emeklilik şirketi değişikliği de yapılamayacaktır.

2022 yılında aktarımların başlaması ve ilk etapta sisteme dört-beş milyar TL dolayında bir fonun aktarılması beklenmektedir. BES’e aktarım yapan vakıf ve sandıkların sistemdeki katılımcı sayısının artışına ve daha geniş bir katılımcı tabanına ulaşılmasına vesile olacağı, böylece sistemdeki toplam tasarruf havuzunun büyüyerek ülkemizin makroekonomik istikrarına ve finansal piyasalarımızın derinleşmesine önemli katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir.

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

TCMB Başkanı KARAHAN : Parasal sıkılaşma devam edecek mesajı verdi

Yayınlanma:

|

Yazan:

TTCMB Başkanı Dr. Fatih Karahan’ın 93. Olağan Genel Kurul Toplantısında Yaptığı Konuşma yaptı…

Bankamızın Saygıdeğer Pay Sahipleri, Değerli Konuklar,

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının 93. Olağan Genel Kurul Toplantısına hoşgeldiniz.

Merkez bankalarının toplumsal refah artışına en büyük katkısı fiyat istikrarını sağlamalarıyla gerçekleşir. 2024 yılı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının bu bilinçle kararlı adımlar attığı, böylece dezenflasyon sürecinin başladığı bir yıl oldu.

Genel Kurul’da görüşeceğimiz gündem maddelerine geçmeden önce 2024 yılı başından bu yana makroekonomik gelişmelere dair değerlendirmelerimizi ve para politikası uygulamalarımızı özetleyeceğim. Daha sonra son dönemde piyasalarda yaşanan hareketlilik karşısında aldığımız tedbirlerden bahsedeceğim. Konuşmamın son bölümünde ise kısaca 2024 yılı kurumsal faaliyetlerimize değineceğim.

Saygıdeğer Katılımcılar,

2024 yılında küresel büyüme görünümünde sınırlı bir iyileşme kaydedildi, işgücü piyasalarının arz ve talep dengesindeki normalleşme eğilimi sürdü. Son dönemde küresel ekonomi ve ticaret politikalarına ilişkin artan belirsizlikler ve jeopolitik gelişmeler 2025 yılı küresel büyüme üzerinde aşağı yönlü riskleri artırdı. Küresel enflasyonda düşüş gözlenmekle birlikte, belirsizliğin yüksek ve risklerin canlı olması, merkez bankalarının temkinli duruşlarını devam ettirmelerine neden oldu.

Ülkemizde ise, 2024 yılının ilk çeyreğinde ücret ayarlamaları ve öne çekilen talep kaynaklı olarak güçlü seyreden iktisadi faaliyet, parasal sıkılaşmanın etkileri ile özellikle ikinci ve üçüncü çeyrekte yavaşladı. Yılın son çeyreğinde ise kampanyaların etkisiyle hanehalkı talebi ve iktisadi faaliyet önceki iki çeyreğe göre hızlandı. Bu gelişmeler çerçevesinde, 2024 yılı genelinde yurt içi talebin ve net ihracatın büyümeye katkısı dengeli seyrederek daha sağlıklı bir görünüme işaret etti. Söz konusu dengelenmeyle uyumlu olarak iktisadi faaliyet 2024 yılında yıllık bazda yavaşladı ve büyüme oranı yüzde 3,2 olarak gerçekleşti. Üretim tarafından bakıldığında, yılın genelinde büyümenin temel sürükleyicisi hizmetler sektörü olurken, inşaat sektörü bu büyümeye artış yönünde katkı sağladı. 2025 yılının ilk çeyreğine ilişkin talep göstergeleri, yurt içi talebin ivme kaybetmekle birlikte öngörülenin üzerinde seyrettiğini ve enflasyonu düşürücü etkisinin azaldığını ima ediyor. Bu noktada, talep göstergelerini yakından takip ettiğimizi ve talep koşullarındaki gelişmelerin dezenflasyon sürecini olumsuz yönde etkilemesi durumunda, gerekli önlemleri alacağımızı vurgulamak isterim.

2024 yılında, ihracat yıllık bazda artarken, ithalat geriledi. Dış ticaret açığındaki azalma ve hizmetler dengesindeki güçlü görünümün etkisiyle, cari işlemler açığı 2024 yılında belirgin şekilde düştü ve 10 milyar ABD doları olarak gerçekleşti. Hizmetler dengesindeki güçlü görünüm cari işlemler dengesine olumlu yansırken, altın, enerji ve çekirdek dış ticaret dengesindeki iyileşmeler, cari açıktaki düşüşü destekledi. 2025 yılının şubat ayı itibarıyla 12 aylık birikimli cari açık, hizmetler dengesi fazlasındaki yüksek seviyeye karşın, altın ve enerji açıklarındaki artışın etkisiyle 12,8 milyar ABD doları olarak gerçekleşti.

2024 yılının mayıs ayı itibarıyla yıllık yüzde 75,5 seviyesine ulaşan tüketici enflasyonu, 2024 yılının haziran ayında başlayan dezenflasyon süreci ile hızlı bir gerileme eğilimine girerek, yıl sonunda yüzde 44,4 olarak gerçekleşti. Parasal sıkılaşmanın etkisiyle yıl boyunca zayıflama eğilimi gösteren yurt içi talep koşulları, yılın ikinci yarısında enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere geldi. Kredi kullanımı yılın ilk yarısında artışlar sergiledi, ancak alınan makroihtiyati tedbirlerin desteğiyle yılın kalan döneminde ılımlı seyretti. Türk lirasındaki değer kaybının geçen yıla göre daha sınırlı olması bu kanaldan gelen enflasyonist baskıları hafifletti.

2024 yılında ücret ve hammadde kaynaklı maliyet artışları zayıfladı. Emtia fiyatları yılın ilk çeyreğinde bir miktar yükseldikten sonra yılın kalan kısmında enerji grubu öncülüğünde gerileme eğiliminde oldu. Enflasyon beklentileri enflasyon tahminlerinin üzerinde seyretmekle birlikte yıl boyunca geriledi. Bu gelişmelerin yanı sıra, gıda grubunda belirli dönemlerde ortaya çıkan fiyat artışları, enflasyon açısından bir risk unsuru oldu.

Değerli Konuklar,

Özetlediğim bu makro görünüm altında, para politikası duruşumuzu, dezenflasyon sürecinin devamını sağlayacak şekilde belirliyoruz. Dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için başladığımız güçlü parasal sıkılaştırma süreci çerçevesinde, politika faizini 2024 yılı mart ayı itibarıyla yüzde 50 düzeyine çıkardık. 2024 yılı Nisan-Kasım döneminde enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşumuzu koruyarak politika faizini yüzde 50 düzeyinde sabit tuttuk.

Aralık ayında ise, politika faizinin seviyesini, enflasyon görünümü ve enflasyon beklentilerindeki iyileşmeyi dikkate alarak yüzde 47,5’e indirdik. Ayrıca gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 150 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar verdik.

Politika faizine ek olarak, iktisadi birimlerin beklentilerindeki ayrışma ve olası oynaklıklara karşı, parasal aktarımın etkinliğini artırmak amacıyla, 2024 yılında da makroihtiyati politikaları uygulamaya devam ettik. Mevduata, kredilere ve likidite yönetimine ilişkin etkili düzenlemeler yaptık.

Bu kapsamda, parasal sıkılaştırmayı desteklemek amacıyla Türk lirası likidite fazlasının giderilmesine yönelik sıkılaştırıcı adımlar attık. Makroihtiyati çerçevedeki sadeleşme kapsamında menkul kıymet tesisi düzenlemesini yürürlükten kaldırdık, kaldıraç oranına göre ilave zorunlu karşılık tesisi uygulamasını sonlandırdık.

Kur Korumalı Mevduat hesaplarının TL’ye geçiş yoluyla kademeli olarak azaltılması amacıyla, KKM’den TL’ye geçişe ve yenilenmesine ilişkin hedef hesaplamalarında değişiklik yaptık. Buna ilaveten KKM için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıklara faiz veya telafi ödemesi uygulamasını kaldırdık.

2024 yılının haziran ayında başlayan dezenflasyon süreci, 2025 yılının ilk çeyreğinde de devam etti. Mart ayı itibarıyla yıllık tüketici enflasyonu yüzde 38,1’e geriledi. Yılın ilk çeyreğinde emtia fiyatlarında petrol fiyatları öncülüğünde düşüş yaşandı. Temel mal yıllık enflasyonu oldukça ılımlı bir artış sergileyerek yüzde 20’nin altına geriledi. Hizmet enflasyonu ise, ocak ayında, ücret ve yönetilen/yönlendirilen fiyat ve maktu vergi ayarlamalarının etkisiyle bir miktar yükselmekle birlikte, şubat ve mart aylarında belirgin bir yavaşlama eğilimine girdi. Taze meyve ve sebze fiyatlarında yılın ilk iki ayında ılımlı artışlar gözlenirken, mart ayında yaşanan olumsuz hava koşulları, meyve ve sebze fiyatlarında artışa neden oldu.

Enflasyondaki bu gelişmelere paralel olarak, politika faizini ocak ayında %45’e mart ayında ise %42,5’e indirdik. Makro finansal istikrarı korumak, sıkı parasal duruşu desteklemek ve para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğini artırmak için, 2025 yılında da makroihtiyati tedbirlere devam ettik.

Bu kapsamda, kredi büyümesi ve kompozisyonunun dezenflasyon patikası ile uyumlu seyrini temin etmek amacıyla, yabancı para ticari krediler için aylık büyüme sınırını önce yüzde 1’e daha sonra yüzde 0,5’e indirdik. Türk lirası ticari kredilerde ise KOBİ kredi büyüme sınırını yüzde 2,5; diğer ticari kredi büyüme sınırını yüzde 1,5 olarak belirledik. Bankaların 1 yıla kadar vadeli Türk lirası cinsi yükümlülükleri için zorunlu karşılık oranını yükselttik. KKM hesaplarından çıkış stratejisi kapsamında tüzel kişilerin hesap açma ve yenileme işlemlerini sonlandırdık.

Saygıdeğer Katılımcılar,

Konuşmamın bu bölümünde sizlere son dönem piyasa gelişmelerine ve bu gelişmelerin enflasyon görünümü açısından oluşturabileceği riskleri sınırlamak amacıyla aldığımız tedbirlere değineceğim.

Bildiğiniz üzere mart ve nisan aylarında yurt içi ve yurt dışı finansal piyasalarda yaşanan gelişmeler, finansal varlıklarda değer kayıplarına neden oldu. Bu gelişmelerin makroekonomik görünümü bozmaması için parasal aktarım mekanizmasını destekleyen ilave adımları ivedilikle attık.

Para Politikası Kurulu olarak, 20 Mart tarihinde ara bir toplantı yaparak sıkı parasal duruşu destekleyici tedbirler aldık. Bu doğrultuda, Merkez Bankası gecelik borç verme faiz oranını yüzde 44’ten yüzde 46’ya yükselttik. Bunun yanı sıra bir hafta vadeli repo ihalelerine bir süreliğine ara verdik. Bu sayede 19 Mart günü aşırı oynaklık sergileyen göstergelerdeki artış daha sınırlı kaldı.

17 Nisan tarihinde politika faizini yüzde 42,5’ten yüzde 46’ya yükselttik. Ayrıca, Merkez Bankası gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 46’dan yüzde 49’a, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 41’den yüzde 44,5’e artırdık. Küresel ticarette artan korumacı eğilimlerin küresel iktisadi faaliyet, emtia fiyatları ve sermaye akımları kanalıyla dezenflasyon sürecine olası etkilerini yakından takip ediyoruz.

Piyasadaki oynaklığı sınırlamak üzere TL ve döviz likiditesine yönelik tedbirler aldık. Bu kapsamda TL depo ihalelerinin vadelerini uzattık. Ayrıca, likidite araçlarımızın çeşitliliğini artırarak vadesi 91 güne kadar likidite senetleri ihraç etmeye başladık. Tahvil piyasasının etkin işleyişini desteklemek için doğrudan tahvil alımları gerçekleştirdik.

Döviz likiditesine yönelik olarak da TCMB nezdinde TL uzlaşmalı vadeli döviz satım işlemlerine başladık. Likidite koşullarını yakından izlemeye ve likidite yönetimi araçlarını etkili şekilde kullanmaya devam edeceğiz.

Değerli Konuklar,

Finansal piyasaların etkin işleyişinin sürmesi amacıyla, piyasa kuralları içinde tüm para politikası araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz. Adımlarımızı piyasalarda oluşan oynaklığın makroekonomik etkilerini sınırlamak amacıyla proaktif bir yaklaşımla belirleyeceğiz.

Enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunu sürdüreceğiz. Bu doğrultuda, politika faizini; enflasyon gerçekleşmeleri, ana eğilimi ve beklentileri göz önünde bulundurarak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleyeceğiz. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşumuzu sıkılaştıracağız.

Bankamızın Saygıdeğer Pay Sahipleri, Değerli Konuklar,

Konuşmamın son bölümünde 2024 yılındaki bazı önemli faaliyetlerimizi özetlemek istiyorum.

Uyguladığımız politikaların ve aldığımız kararların etkin iletişimi ve diğer paydaşlarla eşgüdümü büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle, fiyat istikrarını sağlama temel amacımız doğrultusunda attığımız kararlı adımları, 2024 yılında da yalın, şeffaf ve çift yönlü bir iletişim politikası çerçevesinde kamuoyuyla paylaşmaya devam ettik. İlk defa kamuoyu ile paylaşılan bir “Araştırma Gündemi” hazırladık.

Geçtiğimiz yıl teknoloji ve finansal altyapıyı daha yoğun ve etkin kullanmaya yönelik adımlarımız oldu. Bunlardan bazılarına kısaca değinmek istiyorum.

FAST kapsamında, ödemeler alanında rekabeti ve yenilikçiliği artırmak, yeni ve katma değerli hizmetlerin sunulmasını sağlamak amacıyla çalışmalarımızı 2024 yılında da sürdürdük. FAST işlem tutar limitlerini kademeli olarak yükselttik.

Türk lirası tedavülünün kesintisiz sağlanması, şubelerimizde kullanılan banknot işleme sisteminin donanım ve yazılım modernizasyonu, banknot işleme kapasitemizin artırılmasına yönelik çalışmalarımız oldu.

Ulusal ve uluslararası paydaşlarımızla iş birliğinin güçlendirilmesi ve mevcut ilişkilerimizin derinleştirilmesi kapsamında 2024 yılında da kendi görev ve yetki alanımız çerçevesinde faaliyetlerimizi sürdürmeye devam ettik.

Temel görev ve sorumluluklarımız çerçevesinde çalışmalarımızı sürdürürken, kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetleri kapsamında akademik çalışmalara da katkıda bulunmaya devam ettik.

Saygıdeğer Pay Sahipleri, Değerli Konuklar,

Bir kez daha vurgulamak isterim ki, fiyat istikrarı; sürdürülebilir büyüme ve toplumsal refah artışı için ön koşuldur. TCMB olarak dezenflasyon sürecini sürdürecek, enflasyonu, belirlediğimiz ara hedeflerle uyumlu olacak şekilde düşürmek için kararlılık ve özveri ile çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

Konuşmama burada son verirken, Bankamız faaliyetlerine büyük bir özveri ile destek veren değerli çalışma arkadaşlarıma huzurlarınızda teşekkür ediyor, katılımınızdan dolayı hepinize saygılar sunuyorum.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

QNB Türkiye ilk çeyrekte 11 milyar 188 milyon lira net kar elde etti

QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan: “KOBİ’ler ve ticari müşterilerimiz için sunduğumuz ürünlerle reel sektöre sağladığımız desteği artırırken, dijital ve yeşil dönüşüm yatırımlarına sağladığımız finansmanla geleceği de şekillendiriyoruz” dedi

Yayınlanma:

|

Yazan:

QNB Türkiye‘nin 2025 ilk çeyrek net karı 11 milyar 188 milyon lira olarak gerçekleşti.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, QNB Türkiye, yılın ilk üç aylık dönemine ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı. 31 Mart itibarıyla, QNB Türkiye’nin toplam aktifleri, 2024 yıl sonuna göre yüzde 13 artışla 1 trilyon 701 milyar 978 milyon liraya ulaştı.

Aynı dönemde net krediler yüzde 9 artış kaydederek 952 milyar 428 milyon lira, müşteri mevduatı da yüzde 16 artış kaydederek 957 milyar 141 milyon liraya ulaştı.

Bankanın yılın ilk çeyrek net karı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13 artış kaydederek 11 milyar 188 milyon lira oldu.

Açıklamada görüşlerine yer verilen QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, stratejik hedefleri doğrultusunda büyümelerini sürdürürken, kaynakları verimli kullanmaya, riskleri etkin şekilde yönetmeye ve müşterilere değer katan çözümler sunmaya odaklandıklarını belirtti.

Küresel ölçekteki dalgalanmaların piyasalar üzerinde etkili olduğu bu dönemde, Türkiye’de uygulanan sıkı para politikası ve mali önlemlerin ekonomide dengeleyici rol üstlendiğine dikkati çeken Tan, şöyle devam etti:

‘TCMB’nin attığı adımlarla finansal piyasalardaki oynaklık sınırlanırken, nisanda politika faizinin yüzde 46’ya yükseltilmesiyle para politikasındaki sıkı duruş pekiştirildi. Enflasyonda beklenen düşüşle birlikte önümüzdeki dönemde para politikasında kademeli olarak gevşeme olasılığı gündeme gelebilir.’

Bankanın dijitalleşme ve sürdürülebilirlik alanlarındaki çalışmalarına değinen Tan, müşteri odaklı dijital çözümleriyle bankacılığı her zamankinden daha erişilebilir hale getirdiklerini aktardı.

Tan, ‘KOBİ’ler ve ticari müşterilerimiz için sunduğumuz ürünlerle reel sektöre sağladığımız desteği artırırken, dijital ve yeşil dönüşüm yatırımlarına sağladığımız finansmanla geleceği de şekillendiriyoruz.’ ifadesini kullandı.

QNB Türkiye’nin, 2024’te Karbon Saydamlık Projesi’nin (CDP) İklim Değişikliği ve Su Güvenliği Programlarında Global A Listesi’ne girerek uluslararası düzeyde takdir gördüğünü anımsatan Tan, bu başarının çevresel ve sosyal sorumluluk alanındaki kararlılıklarını yansıttığını kaydetti.

Tan, sanayide yeşil dönüşümü teşvik etmek ve desteklemek amacıyla Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) ile başlatılan stratejik işbirliğine işaret ederek, ‘409 OSB ve 68 binden fazla firmayı kapsayan bu işbirliği çerçevesinde karbon salımını azaltmaya yönelik finansman çözümleri sunuyoruz ve Dijital Köprü platformu üzerinden sanayicilere özel dijitalleşme hizmetleri sağlıyoruz.’ değerlendirmesinde bulundu.

Kapsayıcı kalkınmanın öncelikleri arasında yer aldığını ifade eden Tan, yüzde 100 memnuniyet oranıyla tamamlanan bu eğitim ve mentörlük programının kadınların ihracat ekosistemine katılımını güçlendiren somut bir adıma dönüştüğünün altını çizdi.

– QNB Türkiye, 2024 yıl sonu itibarıyla 694 kadın girişimciye ulaştı

Bankanın, ilk çeyrekte öne çıkan bir diğer gelişmesi de yurt içi yatırımcılara yönelik gerçekleştirilen 250 milyon lira tutarındaki sürdürülebilir bono ihracı oldu. Kaynak, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve sosyal kapsayıcılık alanlarındaki projelere yönlendirilecek.

Toplumsal etki alanında da çalışmalarını sürdüren QNB Türkiye, İhracatçı Kadınlar Derneği (İKADE) işbirliğiyle başlattığı ‘Kadınlar İçin İhracat Akademisi’ ile 2024 yıl sonu itibarıyla 694 kadın girişimciye ulaştı.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Garanti BBVA’dan yılın ilk çeyreğinde 25 milyar 398 milyon 699 bin lira net kar

Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, “Yılın ilk çeyreğinde enflasyondaki düşüş, iç talepteki canlılık ve finansal istikrarı destekleyen politikalar, sektörümüz için olumlu bir zemin oluşturdu” dedi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Garanti BBVA, 2025’in ilk çeyreğinde 25 milyar 398 milyon 699 bin lira net kar elde etti.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, Türkiye Garanti Bankası AŞ, yılın ilk çeyreğine ilişkin finansal tablolarını açıkladı.

Bankanın konsolide finansal tablolarına göre, yılın ilk 3 ayında net karı 25 milyar 398 milyon 699 bin lira oldu. Aktif büyüklüğü 3 trilyon 498 milyar 288 milyon 811 bin lira seviyesinde gerçekleşen bankanın ekonomiye nakdi ve gayri nakdi krediler aracılığıyla sağladığı destek ise 2 trilyon 602 milyar 582 milyon 394 bin lira oldu.

Fonlama bazını dinamik bir şekilde yöneten bankanın fonlama kaynakları içindeki en büyük ağırlığı yüzde 73’le müşteri mevduatları oluşturmaya devam etti.

Müşteri mevduat tabanı 2025’te yüzde 21,4 büyümeyle 2 trilyon 545 milyar 380 milyon 977 bin lira oldu. Sermaye odağını koruyan bankanın sermaye yeterlilik oranı yüzde 16,2, öz kaynak karlılığı yüzde 30,5, aktif karlılığı ise yüzde 3,2 seviyelerinde gerçekleşti.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, yıla dengeli makroekonomik görünümle başladıklarını belirterek, ancak mart ayındaki gelişmelerin etkisiyle volatilitenin arttığını gözlemlediklerini aktardı.

Merkez Bankası’nın zamanlı ve sıkı duruşunun desteğiyle gelecek dönemde görünümün yeniden dengeye oturacağını düşündüklerini kaydeden Akten, ‘Yılın ilk çeyreğinde enflasyondaki düşüş, iç talepteki canlılık ve finansal istikrarı destekleyen politikalar, sektörümüz için olumlu bir zemin oluşturdu. Biz de bu dönemde, güçlü finansal yapımız ve müşteri odaklı yaklaşımımızla başarılı bir performans sergiledik. Güçlü başlayan birinci çeyrekle beraber sermaye yapımız ve çevik bilanço yönetimimiz, önümüzdeki belirsizliği, daha önceki dönemlerde pek çok kez gösterdiğimiz gibi başarıyla yönetmemizi sağlayacak.’ ifadelerini kullandı.

Akten, Türk lirası kredilerde tüketici ve küçük işletme kredilerinde özel bankalar arasında pazar payı kazanıp konumlarını pekiştirdiklerini anlatarak, ‘Hem TL hem YP müşteri mevduatlarında bir puanın üzerinde pazar payı kazandık. Bu performans, müşteri deneyimi odağımız, ilişki bankacılığındaki ve dijitaldeki gücümüzün bir yansıması.’ değerlendirmesini yaptı.

– ‘Uygulama, hatırlatmalarla, finans yönetimini verimli hale getiriyor’

Yılın ilk çeyreğinde 17 milyona yaklaşan aktif mobil müşterileriyle, Türkiye’nin çok tercih edilen mobil bankacılık uygulamalarından biri olmaya devam ettiklerine dikkati çeken Akten, müşteri deneyimini sürekli geliştirmek amacıyla mobil uygulamalarını baştan sona yenilediklerini vurguladı.

Akten, uygulamanın, yeni tasarımıyla sade ve kullanıcı dostu bir arayüz sunduğuna işaret ederek, uygulamanın kişiye özel öneri ve hatırlatmalarla, finans yönetimini verimli hale getirdiğini belirtti.

Uygulamanaın, özelleştirilebilir menü yapısı sayesinde, kullanıcıların uygulamayı kendi ihtiyaçlarına göre düzenlemesine olanak tanıyarak zaman kazandırdığını aktaran Akten, şunları kaydetti:

‘Bunlara ek olarak, Garanti BBVA Mobil’deki akıllı asistanımız Ugi de yapay zeka tabanlı büyük dil modelleriyle (LLM) yenilendi. Belirli konu başlıklarında standart yanıtlar vermeden, bankanın veri kaynaklarını tarayarak müşteriye özel, dinamik ve hiper-kişiselleştirilmiş çözümler sunuyor. Ugi, ilerleyen dönemde de kendini sürekli geliştirerek, kişiye özel ve daha akıllı yanıtlarla tıpkı bir kişisel asistan gibi hizmet vermeye devam edecek. Amacımız; müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerine en uygun, kişiselleştirilmiş bir deneyim sunmak.’

Akten, 2025 için ‘Sürdürülebilir Güçlü Büyüme’, ‘En İyi Müşteri Deneyimi’, ‘Sürdürülebilirlik’ ve ‘Çalışanlarımız’ şeklinde dört temel öncelik belirlediklerini kaydederek, ‘Bu öncelikler doğrultusunda tüm iş süreçlerimizi yeniden şekillendiriyor, müşterilerimize değer yaratmaya odaklanıyoruz. Güçlü sermaye yapımız ve sürdürülebilir büyüme stratejimizle Türkiye’nin ekonomik ve sosyal gelişimine katkı sağlamaya devam edeceğiz. Bankamızın yılın ilk çeyreğinde ulaştığı sonuçlarda emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma, bize güvenen ve destekleyen tüm paydaşlarımıza teşekkür ederim.’ ifadelerini kullandı.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.